Using unanswered questions to teach - John Gensic

Çeviri: Can Boysan Gözden geçirme: Esra Çakmak

Carol Dweck, who is now at Stanford,

Şu sıralar Stanford'da çalışan Carol Dweck,

conducted a research experiment

yedinci sınıf öğrencilerini iki ayrı grupta karşılaştırdığı

where she compared 7th graders in two different groups.

bir araştırma deneyi yaptı.

One group, she taught study skills to,

Bir gruba beceriler üzerine çalışmayı öğretti

and the other group,

ve diğer gruba da beynin çalışma biçimiyle ilgili

they taught a mini-neuroscience class

mini bir sinir bilim dersi verdi.

about how their brain worked.

They followed those two groups

Bu iki grubun ortaokuldaki matematik notlarını takibe aldılar

throughout their middle school math grades

ve mini sinir bilim dersi alan grubun,

and noticed that the group

who had the mini-neuroscience course

geleneksel çalışma becerileri dersi alan gruptan

was much more successful in their math grades

matematikte çok daha başarılı olduğunu fark ettiler,

than the group that had the conventional study skills,

düzenli olmak ve not kartı kullanmak gibi alanlarda başarılılardı.

like being organized

and using note cards.

The reason, they believe,

Mini sinir bilim dersi alan grubun

that the group had the mini-neuroscience course

çok daha iyi sonuç almasının sebebi

did so much better

öğrenirken beyinlerinde oluşan

is that they were picturing the formations

dizilişler ile bağlantıları

and the connections in their brains occurring

zihinde canlandırmalarıydı.

while they were learning.

They were also able to have a certain level of resilience,

Belirli bir seviyede esneklik güçleri de vardı,

knowing that their brain was more of a muscle

beyinlerinin bir kastan daha fazlası olduğunu

and not a stone that couldn't grow any larger.

ve daha fazla genişleyemeyen bir taş olmadığını biliyorlardı.

Having this resilience,

Bu esnekliğe sahip olarak

having students understand

ve öğrencileri anlayarak

that their brains can continue to grow,

onların beyinleri gelişmeye devam edebilir,

allows them the confidence to struggle with situations,

bu da sorunlarla mücadele etmede

ve bilgiyle boğuşmada

to wrestle out that information

derinlemesine anlayışa sahip olmada öz güven kazanmalarına olanak tanır.

to come to deeper understanding.

So, how does this look in my classroom?

Peki, bu durum benim sınıfımda nasıl görünüyor?

How do I attempt to get students

Öğrencilerimin bilgiyle mücadele edip

to struggle with information and wrestle with it

boğuşmaları için nasıl çalışıyorum da

onlar daha derinlemesine bir anlayış seviyesine ulaşıyorlar?

so they come up with deeper levels of understanding?

Primarily, I use unanswered questions.

Öncelikle, cevaplanmamış sorular kullanıyorum.

For example, I'll give students a jar

Mesela, öğrencilere bir kavanoz verip

and say it's 500 grams,

kavanozun 500 gram olduğunu

and inside that sealed jar

ve bu mühürlü kavanozun içinde altı yedi tane tohum ile

is a moist paper towel with about six to seven seeds.

nemli kağıt havlu olduğunu söylüyorum.

What do you think will happen

Tohumlar büyümeye başladığında

to the mass of the container

bu kabın tamamına sizce ne olacak?

as those seeds begin to grow?

And the students will then write

Ayrıca çocuklar kavanozda neler olacağını ve neden olacağını

on a little half-sheet of paper

what they think is going to happen and why.

küçük bir kağıdın yarısına yazacaklar.

Depending on the class,

Sınıfa bağlı olarak

fikirlerini kaynaştırmak için

I will have the students sometimes work in partners

öğrencileri bazen çiftler hâlinde çalıştırıyorum,

to kind of combine ideas,

see what they think of each other's reasons,

böylece birbirlerinin gerekçeleri hakkında düşünüyorlar,

maybe work in groups of four

önce dörtlü gruplar hâlinde

and then groups of eight

and come to consensus.

sonra sekizli gruplar hâlinde çalışıp fikir birliğine varıyorlar.

But, sometimes, I'll have the students pass in

Fakat bazen öğrencileri içeri alıyorum

all that information without conversing about it,

ve bilgileri hakkında konuşmuyorum,

and I will then read their explanations

sonra da açıklamalarını okuyorum,

so that they are anonymously presented ideas

böylece fikirlerini anonim şekilde sunuyorlar

that no student can rely upon

ve hiçbir öğrenci diğer akıllı öğrencilere bel bağlamıyor

the other smart students

to say, 'Oh, I agree with Sally

ve şöyle demiyor:

"Sally'ye katılıyorum çünkü her zaman doğru cevap veriyor."

because she's always got the right answer.'

That rarely happens in my class.

Bunlar benim dersimde nadiren oluyor.

At this point, I will probably stop the conversation

Bu noktada, bu söylenenleri yüksek sesle okuyup

after I've read these out loud

öğrencileri merak ettirdikten sonra

and leave students wondering.

çoğunlukla konuşmayı durduruyorum.

Wondering, what is the right answer?

Doğru cevap nedir diye merak ediyorlar.

What evidence is good evidence?

Hangi delil iyi delildir?

Because I want them,

Çünkü sınıftan ayrıldıklarında

when they leave the classroom,

daha çok öğrenmek istemeye devam etmelerini istiyorum.

to continue to want to know more,

to continue to want to make more connections.

Daha çok iletişim kurmalarını da istiyorum.

So, in addition to unanswered questions,

Cevaplanmamış soruların yanında,

I will often pose problems and projects

öğrencilerin çalışmaya devam etmesi için

for students to work on.

sıklıkla sorunlar ve projeler yaratıyorum.

And, when I have them work on

Bu sorunlar ve projeler üzerine

these problems and projects,

çalışmalarını sağladığımda

I'll give them about 15 to 20 minutes to brainstorm

sorunu çözmek veya projeyi nasıl bitireceklerini ele almak adına

how to solve the problem

beyin fırtınası yapmaları için

or how to go about completing the project.

onlara 15-20 dakika veriyorum

And this 15 to 20 minutes happens

ve bu 15-20 dakika

ben onlardan projede gerçekleştirmeleri için

well before I expect a lot of work

çok fazla iş beklemeden önce meydana geliyor.

to be done on the project.

I don't want them to try to produce too much

Onlardan çok fazla üretmelerini istemiyorum

because I want them to try to figure out in their brains,

çünkü bunu beyinlerinde çözmeye çalışmalarını istiyorum,

give themselves a chance

günlük aktivitelerine devam ederken

to struggle with the information overnight,

bir gecede aldıkları bilgiyle mücadele etmeleri için

while they go about their daily activities.

kendilerine bir şans tanımalarını istiyorum.

For example, I might give a project

Mesela, bir altıncı sınıf öğrencisine

where you need to explain or teach a 6th grader

endosimbiosisin basit konseptini açıklamak

veya bir şey öğretmek gerektiğinde onlara bir proje verebiliyorum.

the simple concept of endosymbiosis.

And the students then have

Öğrenciler daha sonra bu projeyle ilgili

a whole bunch of questions generated

bir hayli sayıda soru üretiyorlar.

related to this project.

They have things that they need to know

Benden ve diğer kaynaklardan öğrenmeleri gereken şeyler var.

from me,

from other resources.

But I have not given them

Fakat ben ezberlemeleri için

the questions and the answers to memorize,

onlara sorular ve cevaplar vermiyorum,

their brain is actively seeking out

beyinleri bu konseptin kavrayışını

the understanding of this concept

aktif olarak arayışta oluyor,

so that they can teach it to others.

böylece bunu başkalarına da öğretebiliyorlar.

We would like to, as teachers,

Biz öğretmenler olarak,

öğrencilere öğrettiğimiz her şeyi sevdiklerini düşünüyoruz,

think that students love everything that we teach them,

and we think that they understand everything

ayrıca her şeyi anladıklarını

and want to engage with our content

ve okul dışında da müfredatımızla

outside of the school day.

yakın ilişki hâlinde olmak istediklerini düşünüyoruz.

Students don't do that.

Öğrenciler bunu yapmıyor.

Most students don't do that.

Çoğu öğrenci bunu yapmıyor.

So, through mass one-way text messaging,

Küme halindeki tek yönlü mesajlaşma yoluyla,

I'm able to resend them the question

onlara o günkü soruyu

or the topic from that day.

veya konuyu yeniden gönderebiliyorum.

To get them to re-engage

Bunu, yeniden katılmaları

and touch the content one more time.

ve içeriğe bir kez daha dokunmaları için yapıyorum.

And, hopefully, get that seed planted in their brain

Umarım ki beyinlerine ekilmiş o tohumu alabilirim,

so that they want to think about it more,

böylece onun hakkında bir kez daha düşünmek isterler

so that their brains come up with

ve beyinleri, "Aha!" anlarıyla

those "Ah-ha!" moments at obscure times.

belirsiz zamanlarda çözüm yolları bulur.

My goal is for students to generate the story,

Benim amacım öğrettiğim konulardan

öğrenciler için hikâyeler üretmek,

their story,

of the content that I teach.

onların hikâyelerini üretmek.

I would love for them

Benim hikâyemi tam anlamıyla ve derinlemesine anlarlarsa çok sevinirim

to completely understand my story

and understand it deeply,

but I know if I just get them to understand it

fakat şunu biliyorum ki sadece benim anladığım gibi

as I understand it,

anlamalarını sağlarsam

that will simply ooze out of their brains,

bu beyinlerinde "kaçağa" sebep olur

and they will not have information and the knowledge

ve diğer durumlarda uygulanabilir deneyimleri

that is applicable in other situations.

ve bilgileri edinemezler.

They will not have knowledge

Daha fazla soru sorabilecekleri

that they can ask more questions about.

birikime sahip olmazlar.

They are simply understanding to please me,

Yalnızca beni memnun etmek için

and then it's gone.

anlattıklarımı anlarlar, ötesi değil.

"It's not that I'm so smart,

"Mesele, benim çok zeki olmam değil,

it's just that I stay with problems longer."

sadece sorunlarla daha uzun süre baş edebiliyorum."

We, as teachers, need to encourage and facilitate

Bizim, öğretmenler olarak

öğrencileri cesaretlendirip

students staying with problems longer.

sorunlarla daha uzun süre baş etmelerini kolaylaştırmamız gerek.

Thanks.

Teşekkür ederim.