15 Useful English Phrases for Travel

Travelling is so exhilarating, isn’t it? 

Seyahat etmek çok heyecan verici, değil mi?

From the energetic excitement of the airport or train station

Havaalanının veya tren istasyonunun enerjik heyecanından

to the colourful cultural experience of a new City,

yeni bir Şehrin renkli kültürel deneyimine,

or even the serene sanctuary of a quiet escape; travelling

hatta sessiz bir kaçışın dingin sığınağına; seyahat etmek

and exploring allows us to learn and grow in ways we didn’t know we could.

ve keşfetmek, yapabileceğimizi bilmediğimiz şekillerde öğrenmemizi ve büyümemizi sağlar.

And it helps to know the local language, right? 

Ve yerel dili bilmek yardımcı olur, değil mi?

As you are a lover of travel, I’m sure you have mastered the basics of making bookings

Bir seyahat aşığı olduğunuza göre, rezervasyon yaptırmanın ve yol tarifi sormanın temellerinde ustalaştığınıza eminim

and asking for directions, so now let’s put the cherry on the top of your travel vocabulary

, o halde şimdi FARKLI ama gerçekten YARARLI ifadelerle

with some DIFFERENT but really USEFUL phrases?  

seyahat kelime dağarcığınızın en üstüne kiraz koyalım.

Have your notebook to hand, or simply download the free PDF worksheet that I have created

Defterinizi elinizin altında bulundurun veya sizin için oluşturduğum ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirin

for you.

.

Simply click on the link below. 

Aşağıdaki linke tıklamanız yeterli.

A: What made you visit our Country...

A: Ülkemizi ziyaret etmenizi sağlayan nedir...

    B: In the Alps?

B: Alplerde mi?

Ha, no…I just needed to get away from it all.

Ha, hayır… Sadece her şeyden uzaklaşmaya ihtiyacım vardı.

                   A: I can understand that, well I hope you enjoy

C: Bunu anlayabiliyorum, umarım

your trip.

gezinizden keyif alırsınız.

“To get away from it all”  All is ‘the usual’, ‘the routine’,

“Her şeyden uzaklaşmak” Her şey 'olağan', 'rutin',

your day to day life.

günlük yaşamınızdır.

Sometimes you just want to get away from it. 

Bazen sadece ondan uzaklaşmak istersin.

Have a break from the familiar, a change of scenery.   

Tanıdık olandan bir mola, manzara değişikliği.

A: Are you off anywhere nice

A: Tatillerinde güzel bir yere mi gidiyorsun

on your holidays?

?

B: Didn’t I tell you?

B: Ben sana demedim mi?

I’ve booked two weeks in Majorca.

Mayorka'da iki haftalık yer ayırttım.

A: Oh lovely, I love Majorca!

A: Ah güzelim, Mayorka'yı seviyorum!

B: All inclusive, for 4 of us, for two weeks; £1200. 

B: Her şey dahil, 4 kişi, iki hafta boyunca; 1200 sterlin.

                   A: You’re joking?

C: Şaka mı yapıyorsun?

                   B: No, my Daniel has a friend who’s a travel agent

B: Hayır, Daniel'imin seyahat acentesi olan bir arkadaşı

and he got us a special discount. 

var ve bize özel bir indirim yaptı.

A: £1200 though… that’s such great value for money.

C: 1200 sterlin ama… bu para için çok büyük bir değer.

B: I know.

B: Biliyorum.

And I can’t wait.

Ve bekleyemem.

We leave on Monday and the weather is set to be hot hot hot.

Pazartesi yola çıkıyoruz ve hava sıcak sıcak sıcak.

I am going to get the best tan ever. 

Şimdiye kadarki en iyi bronzluğu alacağım.

“Value for Money” This means the best combination of cost and quality that meet

“Paranın Değeri” Bu

your travel needs.

, seyahat ihtiyaçlarınızı karşılayan en iyi maliyet ve kalite kombinasyonu anlamına gelir.

When looking for hotels or package deals,

Oteller veya paket fırsatlar ararken,

we always try to find the best “value for money” option.  

her zaman en iyi "paranın karşılığı" seçeneğini bulmaya çalışırız. C: O uçağa binip

A: I can’t wait to get on that plane and

macerama atılmak için sabırsızlanıyorum

set off on my adventure!

!

B: Just focus on packing please.

B: Sadece paketlemeye odaklan lütfen.

Backpacking isn’t easy, you have to pack for all eventualities and yet, you have to

Sırt çantasıyla seyahat etmek kolay değildir, her ihtimale karşı bavulunuzu hazırlamalısınız ve yine de

travel light. 

hafif seyahat etmelisiniz.

A: Don’t worry mum, I will have everything I need, and if not, I have my credit card. 

A: Merak etme anne, ihtiyacım olan her şeye sahibim, yoksa kredi kartım var.

B: Have you planned out where you are going for the first leg of this adventure?

B: Bu maceranın ilk ayağı için nereye gideceğinizi planladınız mı?

You need to make sure you fully research each area and avoid the tourist traps. 

Her alanı tam olarak araştırdığınızdan ve turist tuzaklarından kaçındığınızdan emin olmalısınız.

A: Of course mum, stop stressing. 

A: Tabii ki anne, stres yapmayı bırak.

Though I will be visiting the iconic places, like Ayers Rock and the Sydney Opera House,

Ayers Rock ve Sidney Opera Binası gibi ikonik yerleri ziyaret edecek olsam da,

they’re on my bucket list, so I may as well while I’m in the area. 

onlar benim yapılacaklar listemde, bu yüzden bölgedeyken olabilirim.

We just covered four phrases there, let’s break them down. 

Orada sadece dört cümleyi ele aldık, hadi onları parçalayalım.

“Set off” – This is a commonly used phrasal verb.

"Yoldan çıkmak" - Bu, yaygın olarak kullanılan bir deyimsel fiildir.

It means to begin your journey. 

Yolculuğunuza başlamak demektir.

So once you’ve decided where you want to go to get away from it all. 

Yani nereye gitmek istediğinize karar verdiğinizde, her şeyden uzaklaşmak için.

You book your trip, pack your bags and set off.

Seyahatinizi ayırtın, çantalarınızı toplayın ve yola çıkın.

Bon Voyage! 

İyi yolculuklar!

B: Just focus on packing please.

B: Sadece paketlemeye odaklan lütfen.

Backpacking isn’t easy, you have to pack for all eventualities and yet, you have to

Sırt çantasıyla seyahat etmek kolay değildir, her ihtimale karşı bavulunuzu hazırlamalısınız ve yine de

travel light.

hafif seyahat etmelisiniz.

“Travel Light”-  This means to pack only what you really need and leave behind any

"Seyahat Hafifliği" - Bu, yalnızca gerçekten ihtiyacınız olanı yanınıza almanız ve

unnecessary extras. 

gereksiz ekstraları geride bırakmanız anlamına gelir.

Depending on where you are going, it might be a good idea to travel light! 

Nereye gittiğinize bağlı olarak, hafif seyahat etmek iyi bir fikir olabilir!

This also allows space in your luggage to bring back souvenirs.

Bu aynı zamanda hediyelik eşyalarınızı geri getirmek için bagajınızda yer sağlar.

B: You need to make sure you fully research each area and avoid the tourist traps.)

B: Her bölgeyi tam olarak araştırdığınızdan ve turist tuzaklarından kaçındığınızdan emin olmalısınız.)

“Tourist Trap”- A tourist trap refers to areas or establishments that provide goods

“Turist Tuzağı”- Turist tuzağı , turistler için genellikle daha yüksek fiyatlara mal ve eğlence

and entertainment for tourists, often at higher prices. 

sağlayan alan veya kuruluşları ifade eder .

While you tick-off the items on your bucket list, be careful

Yapılacaklar listenizdeki öğeleri işaretlerken

of the tourist traps. 

turist tuzaklarına dikkat edin.

Research your destinations carefully to avoid overpaying.

Fazla ödeme yapmaktan kaçınmak için gideceğiniz yerleri dikkatlice araştırın.

“Bucket list” - A bucket list is a list of things you would really like to do. 

"Yapılacaklar listesi" - Bir yapılacaklar listesi, gerçekten yapmak istediğiniz şeylerin bir listesidir.

A holiday bucket list might include all the places you’d like to see and things you’d

Bir tatil yapılacaklar listesi, görmek istediğiniz tüm yerleri ve

like to do while on holiday. 

tatildeyken yapmak istediğiniz şeyleri içerebilir.

Having a bucket list can help you to plan your trip

Bir yapılacaklar listesine sahip olmak, seyahatinizi planlamanıza yardımcı olabilir,

so that you are able to get the most out of it. 

böylece ondan en iyi şekilde yararlanabilirsiniz.

A: So, what is on your bucket list for your trip to the UK?

C: Peki, Birleşik Krallık geziniz için yapılacaklar listenizde neler var?

B: There are so many things I want to see but number one on my list is Stonehenge!

B: Görmek istediğim çok şey var ama listemde bir numara Stonehenge!

“Hit the Road”- if you are a confident traveler you may want to “hit the road”

"Yola Çıkın" - Kendine güvenen bir gezginseniz

on your own. 

, kendi başınıza "yola çıkmak" isteyebilirsiniz

To “hit the road” means to set off on a journey, often, but not always by road. 

. "Yola çıkmak", her zaman olmasa da sık sık bir yolculuğa çıkmak anlamına gelir.

Going out and about on your own can be fun, and a great way to see the sights and meet

Kendi başınıza dışarı çıkıp dolaşmak eğlenceli olabilir ve manzaraları görmenin ve

the locals.

yerel halkla tanışmanın harika bir yolu.

“I think I’m going to hit the road and do a bit of sight-seeing along the coast today!”

"Sanırım bugün yola çıkıp sahil boyunca biraz gezi yapacağım!"

“Grotty Area”- Every town and city in the world has one!

"Grotty Area" - Dünyadaki her kasaba ve şehirde bir tane var!

An area that is not very pleasant and is possibly not safe. 

Pek hoş olmayan ve muhtemelen güvenli olmayan bir alan.

Grotty is a slang word that can refer to dirty, cheap or unpleasant. 

Grotty, kirli, ucuz veya nahoş anlamına gelebilen argo bir kelimedir.

Depending on what you want from your trip, you may want to stay away from the grotty

Gezinizden ne istediğinize bağlı olarak, ıssız

areas. 

alanlardan uzak durmak isteyebilirsiniz.

“My Hotel was very cheap but it was in such a grotty area!”

“Otelim çok ucuzdu ama çok pis bir bölgedeydi!”

“Off the beaten track”- While out on the road, exploring the sights, you might feel

"Alışılmışın dışında" - Yoldayken, manzaraları keşfederken,

the urge to go “off the beaten track”. 

"alışılmışın dışında" gitme dürtüsü hissedebilirsiniz.

This means to explore places that may be slightly secluded and less travelled.

Bu, biraz tenha ve daha az seyahat edilebilecek yerleri keşfetmek anlamına gelir.

You might need to connect with nature or explore old towns. 

Doğayla bağlantı kurmanız veya eski şehirleri keşfetmeniz gerekebilir.

Ask the locals to recommend sights that are “off the beaten track”.

Yerel halktan "alışılmışın dışında" manzaralar önermelerini isteyin.

“Out of Season”- this refers to a time of year when a place may be less popular to

"Sezon Dışı" - bu, bir yerin hava durumu veya diğer faktörler nedeniyle ziyaret

visit due to weather or other factors. 

edilmesinin daha az popüler olabileceği yılın bir zamanını ifade eder

Sometimes visiting a destination “out of season” can be very rewarding. 

. Bazen bir destinasyonu "sezon dışı" ziyaret etmek çok faydalı olabilir.

There are usually less tourists around at this time which means it is generally less

Bu saatlerde genellikle daha az turist olur, bu da genellikle daha az

busy. 

meşgul olduğu anlamına gelir.

Less queuing and less waiting.

Daha az kuyruk ve daha az bekleme.

It might be cheaper to travel at this time too, so

Bu zamanda seyahat etmek de daha ucuz olabilir, bu yüzden

more value for money.

para için daha fazla değer.

“Hop on/Hop Off” –  Perhaps you are not quite confident enough to be driving yourself

“Atla/Atla” – Belki de kendi başınıza

around. 

dolaşacak

Well then, you can buy yourself a ticket and “hop on” a nearby bus until you reach

kadar kendinize güvenmiyorsunuzdur. Öyleyse, kendinize bir bilet alabilir ve

your destination where you can then “hop off” and explore! 

hedefinize ulaşana kadar yakındaki bir otobüse "atlayabilir" ve ardından "atlayabilir" ve keşfedebilirsiniz!

“Within Walking Distance”-  When doing your own walking tours, it is advisable to

“Yürüme Mesafesinde”- Kendi yürüyüş turlarınızı yaparken

keep a map with you so that you don’t get lost. 

kaybolmamak için yanınızda bir harita bulundurmanız tavsiye edilir.

Sometimes though, if you have a destination in mind while you are walking around, you

Yine de bazen, etrafta dolaşırken aklınızda bir varış noktası varsa,

could ask a local if it is “within walking distance?”.

bir yerele “yürüme mesafesinde olup olmadığını” sorabilirsiniz.

“Excuse me Sir, is Minack Theatre within walking distance from here?”

"Affedersiniz efendim, Minack Tiyatrosu buradan yürüme mesafesinde mi?"

“Do as the locals do”  - this means to embrace the customs of the area you are visiting.  

"Yöre halkının yaptığı gibi yapın" - bu, ziyaret ettiğiniz bölgenin geleneklerini benimsemek anlamına gelir.

Participating in some of the local customs is a really fun way to meet people and learn 

Bazı yerel geleneklere katılmak, insanlarla tanışmak ve

  more about their cultures. 

onların kültürleri hakkında daha fazla şey öğrenmek için gerçekten eğlenceli bir yoldur.

So, when you are planning to go out, ask your host where to go so that you might “do as

Bu nedenle, dışarı çıkmayı planladığınızda, ev sahibinize nereye gideceğinizi sorun, böylece "

the locals do”.

yerel halkın yaptığını yapabilirsiniz".

 “Put somebody up”- this means to provide somebody with a place to stay for a short time.

"Birini yerleştir" - bu, birine kısa bir süre kalacak bir yer sağlamak anlamına gelir.

While it is not very likely that you will be “putting somebody up”, who knows, perhaps

“Birini yerleştirmeniz” pek olası olmasa da, kim bilir belki

you’ll find someone who would “put you up” for a few days.

birkaç günlüğüne “size yer açacak” birini bulursunuz.

“See you Off”- to see someone off means to accompany them to their point of departure. 

"Görüşürüz"- birini uğurlamak, onlara hareket noktalarına kadar eşlik etmek anlamına gelir.

If you have befriended someone on your trip, they may offer to “see you off”. 

Seyahatinizde biriyle arkadaş olduysanız, "seni uğurlamayı" teklif edebilirler.

This may be to your taxi or even to your plane!

Bu taksinize hatta uçağınıza olabilir!

And there you have it! 

İşte buyur!

These phrases should have you living it up like a local and nattering like a native.  

Bu ifadeler, onu bir yerel gibi yaşamanızı ve bir yerli gibi gevezelik etmenizi sağlamalıdır.

Thank you for watching, until next time, take care and goodbye!

İzlediğiniz için teşekkürler, bir dahaki sefere kadar kendinize iyi bakın ve hoşçakalın!