3 Ways to Become MORE FLUENT in English ⚡️

Well hello! I'm Emma from mmmEnglish!

Merhaba! Ben mmmEnglish'den Emma!

I'm super excited to share this video with you today.

Bugün bu videoyu sizinle paylaşacağım için çok heyecanlıyım.

I want to challenge your thinking about fluency.

Akıcılık hakkındaki düşüncelerinizi sorgulamak istiyorum.

What does it mean to be fluent in English?

İngilizce'de akıcı olmak ne anlama geliyor?

And are you actually more fluent than you think?

Ve aslında düşündüğünden daha mı akıcısın?

Before we get started I just want to thank

Başlamadan önce

the sponsor of today's lesson, Skillshare.

bugünkü dersin sponsoru Skillshare'e teşekkür etmek istiyorum.

Now I mentioned Skillshare a few weeks ago,

Skillshare'den birkaç hafta önce

in this lesson here.

buradaki derste bahsetmiştim.

They're an online learning platform

with lots of free classes but through their

Pek çok ücretsiz ders içeren çevrimiçi bir öğrenme platformudur

Premium Membership, you can access

, ancak Premium Üyelikleri aracılığıyla

thousands of amazing classes

taught by expert teachers across

so many different areas.

pek çok farklı alanda uzman öğretmenler tarafından verilen binlerce harika derse erişebilirsiniz.

It's mind-blowing really,

Gerçekten akıllara durgunluk veren,

just how many different courses there are.

sadece kaç tane farklı kurs var.

I've taken three classes already.

Şimdiden üç ders aldım.

I took one in productivity because

Verimlilik konusunda bir tane aldım çünkü

I need as much help as I can get in that area.

o alanda alabildiğim kadar yardıma ihtiyacım var.

But I'm completely hooked on baking.

Ama tamamen pişirme bağımlısıyım.

I've never baked my own bread before but I've taken

Daha önce hiç kendi ekmeğimi pişirmedim ama

two classes about bread-making on Skillshare

Skillshare'de ekmek yapımıyla ilgili iki ders aldım

and I'm getting pretty good at it now.

ve şimdi bunda oldukça iyi olmaya başladım.

I learned so much about the baking process

Pişirme işlemi hakkında çok şey öğrendim

and it's actually easier than you think.

ve aslında düşündüğünüzden daha kolay.

Now, taking a course relating to your interest in English

Şimdi, İngilizceye olan ilginizle ilgili bir kursa katılmak, sevdiğiniz

is an awesome way to build your fluency around topics

konularda akıcılığınızı geliştirmenin harika bir yoludur

that you love

and Skillshare is the perfect place to do that.

ve Skillshare bunu yapmak için mükemmel bir yerdir.

It's super affordable, a premium membership

Süper uygun fiyatlı, premium üyelik yıllık planlarında size

will cost you as little as ten dollars a month

ayda on dolara mal olacak

on their annual plan.

.

But Skillshare have given us a special deal today.

Ancak Skillshare bugün bize özel bir anlaşma sağladı.

The first five hundred mmmEnglish viewers

who sign up with a credit card using

the link in the description

Açıklamadaki bağlantıyı kullanarak kredi kartıyla kaydolan ilk beş yüz mmmEnglish izleyicisi, tüm kurslarına

will get two whole months of premium access

tam iki aylık premium erişim elde edecek

to all their courses. It's unlimited!

. sınırsız!

You can take as many classes as you want!

İstediğiniz kadar ders alabilirsiniz!

We're so grateful to Skillshare for offering this deal

Skillshare'e bu fırsatı sunduğu

and giving you yet another way

ve

to practise your English skills. So quickly!

İngilizce becerilerinizi geliştirmeniz için başka bir yol sunduğu için çok minnettarız. Çok hızlı bir şekilde!

Get down there and grab that link

Aşağıya in ve başkası kapmadan o bağlantıyı kap

before someone else does!

!

All right. Back to the lesson.

Elbette. Derse geri dön.

Today I've got three ways to increase

Bugün İngilizce akıcılığınızı artırmak için üç yolum var

your English fluency, but first

ama önce

and this is a very important question.

ve bu çok önemli bir soru.

What does fluency mean to you?

Akıcılık sizin için ne ifade ediyor?

Now it's tricky because if I asked five of you,

Şimdi zor çünkü beşinize sorsam,

I'm sure I'd hear five completely different answers.

eminim beş tane tamamen farklı cevap duyardım.

What does it mean to be fluent in English?

İngilizce'de akıcı olmak ne anlama geliyor?

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

I want you to write me a comment below. Tell me your

Aşağıda bana bir yorum yazmanızı istiyorum. Bana

opinion about this question.

bu soru hakkındaki düşünceni söyle.

For some people, fluency is being able to have a normal

Bazı insanlar için akıcılık,

conversation with a native speaker.

anadili İngilizce olan biriyle normal bir konuşma yapabilmektir. Havadan

Small talk, general topics like work, where you're from,

sudan sohbetler, iş, nereli olduğun, ailen gibi genel konular

your family - that kind of thing.

- bu tür şeyler.

But for others, fluency relates to tests and exams.

Ancak diğerleri için akıcılık testler ve sınavlarla ilgilidir.

A certain level that you need to achieve before

you can enter a university or apply for a visa.

Bir üniversiteye girmeden veya vize başvurusunda bulunmadan önce ulaşmanız gereken belirli bir seviye.

And that's okay too!

Ve bu da sorun değil!

But it's really important that you answer this question.

Ama bu soruyu cevaplamanız gerçekten çok önemli.

When you say "I want to be fluent in English"

"İngilizcede akıcı olmak istiyorum" dediğinizde

what do you actually want to be able to do?

aslında ne yapabilmek istiyorsunuz?

Really think about your answer.

Cevabınızı gerçekten düşünün.

I'm pushing you to do this.

Seni bunu yapmaya zorluyorum.

I want you to join in on this discussion,

Bu tartışmaya katılmanı istiyorum,

be part of the conversation today here my friend.

bugün buradaki sohbetin bir parçası ol dostum.

Don't just watch, I want you to participate.

Sadece izlemeyin, katılmanızı istiyorum.

So for me, fluency is a mix of ability: reading, writing,

Bu yüzden benim için akıcılık bir yetenek karışımıdır: okuma, yazma,

listening, speaking skills

dinleme, konuşma becerileri

and confidence. Confidence to stay in

ve özgüven.

an English conversation. To me, fluency doesn't mean

İngilizce bir sohbette kalma güveni. Bana göre akıcılık,

that you're an advanced English user. It could

ileri düzeyde İngilizce kullanıcısı olduğunuz anlamına gelmez. Olabilir

but it doesn't necessarily mean that.

ama mutlaka bu anlama gelmez.

In my opinion, someone who's fluent in English can

Kanımca, akıcı bir şekilde İngilizce bilen biri

maintain a conversation and feel reasonably relaxed

bir sohbeti sürdürebilir ve bunu yaparken oldukça rahatlamış hissedebilir

while they're doing it.

.

Their tone and their pace is comfortable.

Tonları ve hızları rahat.

They don't hesitate too often.

Çok sık tereddüt etmezler.

They should be able to speak words and also express

Kelimeleri konuşabilmeli ve aynı zamanda

their feelings through their facial expression.

yüz ifadeleriyle duygularını ifade edebilmelidirler.

And importantly, they should be able to talk themselves

Ve daha da önemlisi, hataları hakkında kendi kendilerine konuşabilmeli

around their mistakes,

,

correct themselves if they need to.

gerekirse kendilerini düzeltebilmelidirler.

The more confident that someone is speaking English,

Birisi İngilizce konuştuğundan ne kadar eminse,

the more relaxed they are, right?

o kadar rahattır, değil mi?

They're comfortable in the language even if

it's not a hundred per cent perfect. So

Yüzde yüz mükemmel olmasa da dilde rahatlar. Yani

with my definition of fluency, someone who is

benim akıcılık tanımıma göre,

an intermediate level student, could be fluent in English

orta düzeyde bir öğrenci olan biri İngilizce'de akıcı olabilir

because fluency is about having the skills

çünkü akıcılık, rahat ve etkili bir şekilde iletişim kurmak için ihtiyaç duyduğunuz becerilere sahip olmakla ilgilidir,

that you need to communicate comfortably

and effectively but not perfectly.

ancak mükemmel değildir.

So I wonder if our ideas of fluency are slightly different.

Bu yüzden akıcılık konusundaki fikirlerimizin biraz farklı olup olmadığını merak ediyorum.

You might completely disagree with me and that's okay

Benimle tamamen aynı fikirde olmayabilirsin ve

as long as you know what English fluency means to you.

İngilizce akıcılığının senin için ne anlama geldiğini bildiğin sürece sorun değil.

Okay we've all agreed that your own definition of fluency

Tamam, hepimiz kendi akıcılık tanımınızın

is completely acceptable here.

burada tamamen kabul edilebilir olduğu konusunda hemfikiriz.

And now that you know that definition,

Ve artık bu tanımı bildiğinize göre, akıcılığınızı

it's time for us to talk about some ways that you can

artırabileceğiniz bazı yollardan bahsetmemizin zamanı geldi

increase your fluency.

.

Firstly, I want you to worry less about accuracy.

İlk olarak, doğruluk konusunda daha az endişelenmenizi istiyorum.

Now for some of you, this might not be such a new idea.

Şimdi, bazılarınız için bu çok yeni bir fikir olmayabilir.

Maybe you don't worry too much about your mistakes

Belki de hataların hakkında çok fazla endişelenmiyorsun

and that's perfect.

ve bu mükemmel.

But stay with me because I've got some other strategies

Ama benimle kalın çünkü

coming up later in the lesson.

dersin ilerleyen bölümlerinde başka stratejiler de sunacağım.

But for most of you, this idea might seem a little crazy

Ancak çoğunuz için, özellikle okulda veya üniversitede İngilizce eğitimi aldıysanız, bu fikir biraz çılgınca gelebilir

especially if you've studied English at

school or at a university.

.

Everything that we are taught there is about

Orada bize öğretilen her şey

getting it right and if it's not right, it's wrong.

onu doğru yapmakla ilgili ve eğer doğru değilse yanlıştır.

You have to prove your ability by passing an exam.

Bir sınavı geçerek yeteneğinizi kanıtlamalısınız.

Well, life is nothing like an exam so I want you to

Pekala, hayat bir sınav gibi değil, bu yüzden

forget all of that when you're thinking about fluency.

akıcılık hakkında düşünürken tüm bunları unutmanı istiyorum. İngilizce konuşan biri olarak

As your teacher, helping you to become more confident

kendinize daha fazla güvenmenize yardımcı olan öğretmeniniz olarak, İngilizce

as an English speaker, you need to change

the way that you think about accuracy when you're

konuşurken doğrulukla ilgili düşüncelerinizi değiştirmeniz gerekiyor

speaking in English.

.

Now I'm not talking about writing in English here,

Şimdi burada İngilizce yazmaktan bahsetmiyorum,

I'm talking about speaking.

konuşmaktan bahsediyorum. Aynı şeyi söylemenin

You know that there are many different ways

birçok farklı yolu olduğunu biliyorsun

to say the same thing, right?

, değil mi?

And if you make a mistake when you're speaking,

Ve konuşurken bir hata yaparsanız,

you just need to learn how to loop yourself around

in that conversation and fix it.

o konuşmada nasıl dolaşacağınızı ve onu nasıl düzelteceğinizi öğrenmeniz yeterlidir.

You don't need to feel worried or ashamed,

Endişelenmene veya utanmana gerek yok,

it happens to me, to native speakers all the time too.

bu bana da oluyor, anadili İngilizce olanlara da her zaman oluyor.

All you need to do is feel confident that you can fix

Yapmanız gereken tek şey, yaptığınız hataları düzeltebileceğiniz konusunda kendinize güvenmek

the mistakes that you make.

.

If you're too focused on the mistakes that you're making

Yaptığınız hatalara çok fazla odaklanırsanız

and you're constantly questioning yourself in your head

ve konuşmanız sırasında kafanızın içinde sürekli kendinizi sorgularsanız

during your conversation, this is going to hold you back

, bu sizi geri tutacaktır

because if you're too afraid or you're too worried

çünkü çok korkuyorsanız veya çok endişeleniyorsanız.

to even start speaking,

konuşmaya başla,

how are you supposed to get any practice, right?

nasıl pratik yapacaksın, değil mi?

So try to focus less on the mistakes that you're making

Bu nedenle, yaptığınız hatalara daha az odaklanmaya çalışın

and focus more

ve

on communicating your message clearly.

mesajınızı net bir şekilde iletmeye daha çok odaklanın.

This is going to help you to relax and focus

Bu, rahatlamanıza ve konuşmanızın olumlu yönlerine odaklanmanıza yardımcı olacaktır

on the positives of your conversation.

.

Yes I am talking about your mindset here.

Evet, burada zihniyetinizden bahsediyorum.

I'm talking about changing the way

that you think about yourself.

Kendin hakkında düşünme biçimini değiştirmekten bahsediyorum.

Now that is easier to say than it is to do, I know

Şimdi bunu söylemek yapmaktan daha kolay, biliyorum

but the reason why I want you to

ama

shift your mindset on accuracy

doğruluğa dair zihniyetinizi değiştirmenizi istememin nedeni,

is because you need to start exposing yourself

kendinizi gerçek durumlarda İngilizceye maruz bırakmaya başlamanız gerektiğidir

to English in real situations, right?

, değil mi?

So that you can get comfortable

Böylece

being flexible with the language.

dil konusunda esnek olmanın rahatlığını yaşayabilirsiniz.

It's what native speakers do all the time, right?

Ana dilini konuşanların her zaman yaptığı şey bu, değil mi? Bitirdiğimiz

We make up words to express our ideas

fikirlerimizi ifade etmek için kelimeler uydururuz

we end and we twist the tenses a little

ve yanlış yaparsak zamanları biraz bükeriz

if we make a mistake

but it doesn't really affect the meaning of our sentence.

ama bu cümlemizin anlamını pek etkilemez.

Well we might not bother to fix it,

Düzeltme zahmetine girmeyebiliriz,

who cares when you're speaking to, you know,

friends and family in particular

özellikle arkadaşlarınız ve ailenizle konuşurken kimin umurunda, bu

so don't get too caught up on accuracy.

yüzden doğruluk konusunda fazla kapılmayın.

Now the next thing I want you to think about is

Şimdi düşünmeni istediğim bir sonraki şey,

focus on the English that you need to use.

kullanman gereken İngilizceye odaklanman.

Now there's two different ways to think about this.

Şimdi bunu düşünmenin iki farklı yolu var.

The first way is to think really broadly about English

İlk yol, bir dil olarak İngilizce hakkında gerçekten geniş düşünmektir

as a language. The reality of English

. İngilizcenin

or any language is that there are

veya herhangi bir dilin gerçeği şu ki,

thousands and thousands of words yet,

henüz binlerce ve binlerce kelime var,

only a percentage of those are used frequently

bunların sadece bir yüzdesi

in daily conversation and I'm talking about

günlük konuşmada sıklıkla kullanılıyor ve

native English speakers here, not English learners.

burada anadili İngilizce olanlardan bahsediyorum, İngilizce öğrenenlerden değil.

An average native English speaker actively uses around

Ortalama bir anadili İngilizce olan biri,

ten to twelve per cent of English words.

İngilizce kelimelerin yaklaşık yüzde on ila on ikisini aktif olarak kullanır.

That's their active vocabulary, words that they use

Bu onların aktif kelime dağarcığı,

to express themselves when they write and they speak.

yazarken ve konuşurken kendilerini ifade etmek için kullandıkları kelimeler.

Now this is the full vocabulary that they use

Şimdi bu,

out in the world but satisfies their need to communicate

dünyada kullandıkları ancak

in every part of their life.

hayatlarının her alanında iletişim kurma ihtiyaçlarını karşılayan tam kelime dağarcığıdır.

Now this same average native speaker keeps about

Şimdi bu aynı ortalama anadili

twenty-three to twenty-four per cent of English words

İngilizce kelimelerin yaklaşık yüzde yirmi üç ila yirmi dördünü

in their passive vocabulary

pasif kelime dağarcığında tutuyor,

which means that, you know, their words that they

bu da demek oluyor ki, onların kelimeleri

read and they listen to and they understand

okudular, dinlediler ve anladılar

but they don't really use them themselves.

ama gerçekten kullanmıyorlar. kendileri. Bilmeniz ve anlamanız gereken

There is a percentage of English words

bazı İngilizce kelimeler var

that you need to know and understand

and I invite you to focus on

ve sizi

more specific and useful parts of English rather than

feeling completely overwhelmed by this

bu

really huge and complicated language.

gerçekten devasa ve karmaşık dilden tamamen bunalmış hissetmektense İngilizcenin daha spesifik ve kullanışlı kısımlarına odaklanmaya davet ediyorum.

To put it simply,

Basitçe söylemek gerekirse,

if you know ten per cent of English words, you'll be

İngilizce kelimelerin yüzde onunu biliyorsanız,

as good as a native English speaker.

ana dili İngilizce olan biri kadar iyi olursunuz.

So break that down for yourself, you know.

Öyleyse bunu kendin için parçala, biliyorsun.

Focus on the first one thousand words

İlk bin kelimeye odaklanın,

then move on to the next three thousand, five thousand.

ardından sonraki üç bin, beş bin kelimeye geçin. Aşağıdaki açıklama kutusunda

I've shared some really useful links about this

bununla ilgili gerçekten faydalı bazı bağlantılar paylaştım,

in the description box below so if you're interested

bu nedenle

in getting word lists and the most

kelime listeleri ve

common uses of words,

kelimelerin en yaygın kullanımları ile ilgileniyorsanız,

grab the links in the description.

açıklamadaki bağlantıları alın.

Now the second way to think about this

Şimdi bunu düşünmenin ikinci yolu,

is to think more specifically about how you use English.

İngilizceyi nasıl kullandığınız hakkında daha spesifik olarak düşünmektir.

So become fluent in that particular area of English.

Bu yüzden İngilizcenin o alanında akıcı olun. Kullanmanız gereken

Be an English expert in the

alanda bir İngiliz uzmanı olun

space that you need to use it.

.

So if you're a freelance graphic designer

Dolayısıyla, serbest çalışan bir grafik tasarımcı

or a web developer and you want to work with

veya web geliştiricisiyseniz ve

international clients,

uluslararası müşterilerle çalışmak istiyorsanız,

you need to become fluent in that area,

o alanda, uzmanlık alanınızda akıcı olmanız gerekir

in your area of expertise.

. Bu müşterilerle

What are the conversations that you're going to have

yapacağınız konuşmalar nelerdir

with those clients? What topics do you need to discuss?

? Hangi konuları tartışmanız gerekiyor?

What words do you need to express your ideas?

Fikirlerinizi ifade etmek için hangi kelimelere ihtiyacınız var?

Now this is exactly the English that you need

Şimdi bu tam olarak odaklanmanız gereken İngilizcedir

to focus on and this translates directly into your

ve bu doğrudan

interests and your hobbies as well.

ilgi alanlarınıza ve hobilerinize de yansır.

If you're passionate about photography or

Fotoğrafçılığa,

growing vegetables or flying drones,

sebze yetiştirmeye ya da insansız hava aracı uçurmaya tutkuluysanız,

you want to be able to talk about those things in English

bunlar hakkında da İngilizce konuşabilmek istersiniz

too, right?

, değil mi? Bu şeylerle ilgilenen

You'll want to meet other English speakers who are

diğer İngilizce konuşanlarla tanışmak isteyeceksiniz

also interested in those things.

.

So focus on the vocabulary and the expressions

Bu nedenle, bunu yapmak için ihtiyacınız olan kelime dağarcığına ve ifadelere odaklanın

that you need to do this.

.

You need to find your people, others who are as

İnsanlarınızı, sizin kadar tutkulu olan diğerlerini bulmalısınız

passionate as you are. You need to join online groups

. Çevrimiçi gruplara

and communities or even meet up in person if you can.

ve topluluklara katılmanız, hatta mümkünse yüz yüze görüşmeniz gerekir. Bu dersin

Grab the Skillshare trial that I mentioned at the

başında bahsettiğim Skillshare deneme sürümünü edinin

start of this lesson. Just take all of the courses

. Sadece fotoğrafçılıkla ilgili tüm kursları alın

in photography, learn as much as you can

,

about the things that you love.

sevdiğiniz şeyler hakkında öğrenebildiğiniz kadar çok şey öğrenin.

You'll be able to listen to native speakers

talking about the topic.

Konu hakkında konuşan ana dili İngilizce olan kişileri dinleyebileceksiniz.

You'll learn new words and expressions and ways of

Yeni kelimeler ve ifadeler ve

talking about your interests, right?

ilgi alanlarınız hakkında konuşmanın yollarını öğreneceksiniz, değil mi?

You need to expose yourself to that particular type

Kendinizi o belirli İngilizce türüne maruz bırakmanız gerekir

of English. Now the fastest way to increase your fluency

. Şimdi, akıcılığınızı artırmanın en hızlı yolu

is undoubtedly, to live in an English-speaking country

şüphesiz, etrafınızın İngilizce konuşulan, kendinizi kaptırabileceğiniz bir ülkede yaşamaktır

where you're surrounded by it, where you can

,

immerse yourself but if you haven't got

ancak

that opportunity to do that,

bunu yapmak için bu fırsatınız yoksa, bir

well the next best thing is to surround yourself

sonraki en iyi şey budur.

with English through courses, through programs,

kurslar, programlar ve topluluklar aracılığıyla kendinizi İngilizce ile kuşatmaktır

through communities.

.

Now if you really want to improve your fluency

Şimdi, belirli bir alanda akıcılığınızı gerçekten geliştirmek istiyorsanız

in a particular area, then find a tutor to work with you

, o zaman sizinle çalışacak bir öğretmen bulun

and specifically ask them to practise roleplays.

ve ondan özellikle rol oyunları uygulamasını isteyin.

Now a roleplay is when you pretend

Rol oyunu,

that you're in a particular situation.

belirli bir durumdaymışsınız gibi davrandığınız zamandır.

It's like you're acting, you pretend that you're

Sanki rol yapıyorsun,

doing something, you're speaking the English

bir şey yapıyormuş gibi yapıyorsun,

that you would need to use in that situation.

o durumda kullanman gereken İngilizceyi konuşuyorsun.

Now my fiance Shah, did this brilliantly

Şimdi nişanlım Shah, İspanya'da okurken bunu zekice yaptı

when we were studying in Spain.

.

All he really wanted to be able to do in Spanish

Gerçekten ispanyolca yapabilmek istediği tek şey,

was speak to the butchers at the markets

pazarlardaki kasaplarla

about the jamón,

jamón,

the regions, the pigs, what they were fed,

bölgeler, domuzlar, neyle beslendikleri,

what problems the farmers faced - that kind of thing.

çiftçilerin ne gibi sorunlarla karşılaştığı - bu tür şeyler hakkında konuşmaktı.

He needed to know how to talk about very

Çok özel konular hakkında nasıl konuşulacağını bilmesi gerekiyordu,

specific topics

so he asked his tutor to roleplay with him.

bu yüzden öğretmeninden onunla rol oynamasını istedi.

She had to pretend that she was the butcher

Kasapmış gibi davranması

and have conversations with him about pigs

ve onunla domuzlar hakkında konuşması gerekiyordu

and they practised again and again and again.

ve tekrar tekrar pratik yaptılar.

His tutor was wonderful but I'm sure

Öğretmeni harikaydı ama eminim

she thought he was crazy.

onun deli olduğunu düşünüyordu.

But after six weeks of practising,

Ancak altı haftalık pratikten sonra

Shah went from being basically a beginner to being

Shah, temelde bir acemiden kasap İspanyolcasında akıcı olmaya başladı ki

fluent in butcher Spanish which is completely hilarious

bu tamamen komik

but seriously, thinking about how this strategy

ama cidden, bu stratejinin

could supercharge your English in a particular area,

belirli bir alanda İngilizcenizi nasıl güçlendirebileceğini düşünerek

could be a really useful tool for you.

sizin için gerçekten yararlı bir araç olabilir.

I mean you can apply this to any area.

Yani bunu her alana uygulayabilirsiniz.

If you work at a hotel,

Bir otelde çalışıyorsanız

and you need to be able to speak to customers

ve otelde kalan müşterilerle İngilizce konuşabilmeniz gerekiyorsa

who are staying at the hotel in English,

,

you really need to be fluent in a few very specific things.

gerçekten çok özel birkaç konuda akıcı olmanız gerekir.

You need to be fluent in giving good directions.

İyi yönergeler verirken akıcı olmanız gerekir.

You need to be fluent in offering assistance,

Yardım sunarken akıcı olmalısın,

you need to be fluent in helping them to pay their bill,

faturalarını ödemelerine yardım etmede akıcı olmalısın,

that kind of thing.

bu tür şeyler. Ekonomi, finans ve çiftçilik hakkında

You don't need to know a whole lot of vocabulary

çok fazla kelime dağarcığı bilmenize gerek yok

about economics and finance and farming.

. İhtiyacınız olan

It's absolutely possible to be fluent in the English

İngilizce'de akıcı olmak kesinlikle mümkün

that you need.

.

And reasonably quickly too. If you

Ve oldukça hızlı.

can focus on the English that you need to be fluent in

Akıcı olmanız gereken İngilizceye odaklanabilirseniz

and that is what you should be working towards, right?

ve bunun için çalışmanız gerekir, değil mi?

So I guess what I'm trying to say is that

Sanırım söylemeye çalıştığım şey,

shifting the way that you think about fluency

akıcılık hakkında düşünme şeklinizi değiştirmek

can make it seem more achievable, right?

onu daha ulaşılabilir gösterebilir, değil mi?

Now I want you to tell me in the comments

Şimdi bana yorumlarda

what do you want to be English fluent in?

akıcı İngilizce olmak için ne istediğini söylemeni istiyorum.

What specific areas?

Hangi özel alanlar? Yardımcı olmak için

I might be able to make some extra vocabulary lessons

bazı ekstra kelime dersleri verebilirim

to help, particularly if lots of people are asking

, özellikle de bu konuları soran çok sayıda insan varsa

around those topics.

.

I really hope that this lesson was helpful for you.

Umarım bu ders sizin için yararlı olmuştur.

I hope that you kept your mind open

Umarım zihninizi açık tutmuşsunuzdur

and we stayed curious through the lesson,

ve biz de ders boyunca merakımızı koruyarak kulağa biraz farklı gelseler bile

allowing yourself to think of some of these different

bu farklı fikirlerden bazılarını düşünmenize izin vermişsinizdir

ideas, even if they sound a little different

and I really encourage you to keep these different ideas

ve eğer isterseniz bu farklı fikirleri aklınızda tutmanızı gerçekten tavsiye ederim.

in mind if you want to increase your fluency in English

İngilizce

or in any language, then you need to think specifically

veya herhangi bir dilde akıcılığınızı artırın, o zaman özellikle

about what you need and take action.

neye ihtiyacınız olduğunu düşünmeli ve harekete geçmelisiniz.

Start doing it.

Yapmaya başlayın.

I mean you could start with some of my lessons, right?

Demek istediğim, bazı derslerimden başlayabilirsin, değil mi?

If you want to be

fluent talking about relationships in English,

İlişkiler hakkında akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak istiyorsanız

watch this lesson.

bu dersi izleyin.

If you want to be able to talk about money, go there.

Para hakkında konuşabilmek istiyorsanız, oraya gidin.

What you do next is up to you, right?

Bundan sonra ne yapacağın sana bağlı, değil mi?

But I hope to see you in one of those lessons!

Ama seni o derslerden birinde görmeyi umuyorum!