Dan Goods: How NASA invented a ventilator for COVID-19 ... in 37 days | TED

41,022 views ・ 2021-06-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber:
0
0
7000
Çeviri: baris ustbas Gözden geçirme: Saliha Karatepeli
00:12
From NASA's Jet Propulsion Lab in Pasadena, California,
1
12597
3404
Kaliforniya Pasadena’da NASA’nın Jet İtki Laboratuvarından
tam arkamdaki görev kontrolü.
00:16
right behind me is mission control.
2
16034
2436
00:18
I'm going to let you take a look, because on February 18th,
3
18503
3937
Bakmanızı sağlayacağım çünkü 18 Şubatta
00:22
we're going to attempt to land NASA's next rover to Mars.
4
22474
3870
NASA’nın sıradaki takip aracını Mars’a gönderme girişiminde bulunacağız.
00:26
It's going to be the most sophisticated rover ever sent to the Red Planet.
5
26378
3503
Şu ana kadar Kızıl Gezegen’e gönderilmiş en komplike takip aracı olacak.
00:29
It's even going to have a helicopter on it.
6
29881
2503
Üzerinde helikopter bile olacak.
00:34
So JPL is an amazing place,
7
34452
1902
Jet İtki Laboratuvarı harika bir yer.
00:36
where people are creating robotic missions to explore the universe.
8
36388
3436
İnsanların evreni keşfetmek için robotik görevleri yaptığı bir yer.
00:39
They also create satellites that orbit the Earth
9
39858
2569
Ayrıca Dünyanın yörüngesinde dönen uydular yapıyor
ve yaşadığımız gezegeni anlamamıza yardım ediyorlar.
00:42
and help us understand this planet that we live on.
10
42460
2670
Bugün ülkeyle daha alakalı bir konu hakkında konuşacağım.
00:45
But today, I'm going to talk about something a little bit closer to home.
11
45163
3570
00:48
It’s going to be about a team of space engineers
12
48733
2603
Sadece 37 günde, COVID-19 suni solunum cihazı icat eden
00:51
that invented a COVID-19 ventilator in just 37 days.
13
51369
5039
uzay mühendisleriyle ilgili olacak.
00:56
And it all started when these two people
14
56441
2269
Her şey bu iki kişinin JİL kafeteryasında karşılaşmalarıyla başladı.
00:58
bumped into each other at the JPL cafeteria.
15
58710
2603
01:01
It was right before the very first shutdown
16
61346
2302
Pandemi başladığında, ilk kapanmadan hemen önceydi.
01:03
when the pandemic started.
17
63682
1501
01:05
They started to talk about work,
18
65183
1535
İşle ilgili konuşmaya başladılar.
01:06
but then they started to talk about what COVID might do in the United States,
19
66751
3637
Sonrasında COVID’in Amerika’ya ne yapabileceğini
ve suni solunum cihazlarında kıtlık olabileceğini konuşmaya başladılar.
01:10
and that there might be a shortage of ventilators.
20
70422
2369
01:12
And they started to ask the question, a really powerful, important question:
21
72791
3603
Ardından gerçekten çok önemli şu soruyu sormaya başladılar:
Yapabildiğim en önemli şey, tam şu anda yaptığım şey mi?
01:16
Is what I'm doing right this moment
22
76428
1935
01:18
the most important thing that I could be doing?
23
78396
2603
Eve gittiler ve her şey kapandı.
01:21
Well, they went home, everything got shut down,
24
81032
2336
01:23
but Dave couldn't get that question out of his head.
25
83401
2870
Ancak Dave bu soruyu kafasından atamıyordu.
01:26
In fact, that weekend, he assembled a team,
26
86304
2736
Hemen o hafta sonu bir ekip topladı.
01:29
he found some funding,
27
89074
1401
Bir miktar kaynak buldu.
01:30
and on Monday afternoon,
28
90475
1468
Pazartesi öğleden sonra,
01:31
they ended up having a doctor come to JPL
29
91977
2535
uzun yıllar suni solunum cihazları üzerine çalışmış bir doktorun JİL’e gelip
01:34
who had been working on ventilators for decades,
30
94512
2670
suni solunum cihazlarında neyin işe yarayıp yaramadığını tüm ayrıntısıyla
01:37
told them all about ventilators -- what worked, what didn't work,
31
97215
3237
01:40
and what was really specific to COVID-19.
32
100485
3337
ve COVID-19′a özel olan şeyi anlatmasıyla bitirdiler.
01:43
Now, you can imagine that this group of engineers are asking themselves,
33
103855
3771
Bir grup mühendisin kendilerine “Suni solunum cihazı yapmak için
01:47
"Are we the right people to be making ventilators?"
34
107659
3003
doğru kişiler biz miyiz?” diye sormalarını hayal edebilirsiniz.
01:50
Well, after talking with the doctor more, they started to realize that yes,
35
110662
4204
Doktorla biraz daha konuştuktan sonra cevabın evet olduğunu fark ettiler.
01:54
ventilators are things that are sensing and responding to bodies, human bodies.
36
114866
6807
Suni solunum cihazları insanların bedenine tepki veren ve algılayan şeyler.
02:01
In our case, we create instruments that sense and respond to other bodies,
37
121673
4438
Bizim durumumuzda, diğer bedenlere tepki veren ve algılayan araçlar oluşturuyoruz.
02:06
like Mars or Jupiter.
38
126144
2603
Jüpiter veya Mars gibi.
02:08
Ventilators need to be able to work in really harsh environments.
39
128780
3604
Suni solunum cihazlarının zorlu ortamlarda çalışabiliyor olması gerek.
02:12
Well, we create things that go to outer space.
40
132417
2636
Biz de uzay boşluğuna giden şeyler oluşturuyoruz.
Suni solunum cihazları çalışmak zorunda.
02:15
Ventilators also -- they just have to work,
41
135086
2536
02:17
because if they don't work, someone might die.
42
137622
2436
Çalışmazlarsa biri ölebilir.
02:20
In our case, we send things to other planets,
43
140492
2502
Bizim durumumuzda, diğer gezegenlere ekipman göndeririz.
02:22
and when they get there, we can't go there and fix them,
44
142994
2670
Oraya ulaştıklarında gidip düzeltemeyiz.
02:25
so we have a culture of testing and testing to prove to ourselves
45
145697
3770
Göndermeden önce her şeyin çalıştığını kendimize kanıtlamak için
02:29
that everything can work before we send them.
46
149467
2603
test etme kültürümüz var.
02:32
Now, ventilators -- they're really complicated,
47
152771
3436
Suni solunum cihazları çok komplike
02:36
and they are really expensive.
48
156241
2135
ve çok pahalı araçlar.
02:38
There's lots of different parts,
49
158410
1534
Birçok farklı parça var ve birçok farklı türden şeyler yapabilirler.
02:39
and they can do a lot of different types of things.
50
159978
2469
Bu nedenle takım komplike suni solunum cihazı yerine
02:42
So the team decided that instead of doing a complicated ventilator,
51
162480
3837
02:46
they were going to do something that was specific just to COVID-19
52
166351
3704
COVID-19′a özel
daha ucuz ve daha az parça kullanarak bir şey yapmaya karar vermişlerdi.
02:50
and that would make it less expensive, use less parts.
53
170088
3804
02:53
And if a bunch of these were in the hospital,
54
173925
2169
Bunlardan hastanede olsaydı
COVID’li kişiler kullanabilirdi.
02:56
the people that have COVID could be using them,
55
176094
3837
02:59
and we could save the really expensive, sophisticated ventilators
56
179964
4305
Çok pahalı ve komplike suni solunum cihazlarını
03:04
for those people who really, really needed them.
57
184302
2436
çok ihtiyacı onlar için ayırabilirdik.
03:06
And so what they ended up doing is that they made subcriteria.
58
186771
4038
Bitirdikleri şey alt kriterleri hazırlamak oldu.
03:10
And the criteria was: do no harm --
59
190842
2469
Kriter şuydu: Zarar vermemek.
03:13
don't use any ventilator pieces
60
193344
2303
Güncel suni solunum cihazlarının tedarik zincirinde olan
03:15
that are in the supply chain of current ventilators;
61
195680
3437
hiçbir solunum cihazı parçası kullanma.
Gerçekten gereken kadar az parça kullandığımıza emin ol.
03:19
make sure that we use as few parts as really necessary;
62
199150
4071
Dünyanın herhangi bir yerinde o parçaları bulabileceğimize emin ol
03:23
make sure that we can get those parts anywhere in the world,
63
203254
2937
03:26
because we want people in lots of different countries
64
206224
2503
çünkü birçok farklı ülkedeki insanların
03:28
to be able to make these same things;
65
208760
1768
aynı şeyleri yapabilmesini istiyoruz.
Sonrasında da kullanımı kolaylaştır
03:30
and then make it easy to use,
66
210562
1401
03:31
because if it's not easy to use, people just aren't going to use it.
67
211996
3204
çünkü kullanmak kolay olmazsa insanlar kullanmayacak.
Bu projenin bir parçası olmadığım için evde oturuyordum.
03:35
Well, I was sitting at home because I wasn't part of this project,
68
215233
3170
Evden çalışıyorum
03:38
and I'm just kind of working from home,
69
218436
1869
ve sonra Dave Van Buren’den olağandışı bir mail geldi.
03:40
and then I got this really unusual email by way of Dave Van Buren,
70
220305
4738
03:45
asking me if I'd like to be a team culturalist.
71
225076
4405
Kültür bilimci ekibinde olmayı isteyip istemeyeceğimi sordu.
Daha önce hiç kültür bilimci ekibi diye bir şey duymamıştım.
03:49
I had never heard of a team culturalist before.
72
229514
2202
03:51
I actually lead a team of artists and designers,
73
231750
2268
Bir artist ve tasarımcı takımının lideriyim.
03:54
and we help people think through their thinking.
74
234018
2603
İnsanların fikirleri aracılığıyla düşünmesini sağlıyoruz.
03:56
But I thought, "You know what? I'm going to do anything to help.
75
236654
3037
“Yardım etmek için her şeyi yapacağım.
Bir faydam dokunsun.” diye düşündüm.
03:59
Let me go in and be of help."
76
239724
1402
Burası JİL.
04:01
And so this is JPL, it's a really big place,
77
241126
2736
Çok büyük bir yer.
04:03
but they only let around 200 people on lab,
78
243895
2836
Laboratuvarda sadece 200 civarı kişiye izin veriyorlar.
04:06
and only a few of those were people working on the ventilator.
79
246765
3036
Çok az bir kısmı suni solunum cihazı üzerine çalışıyordu.
04:09
But this -- this is what I came to when I first got there.
80
249801
3303
Oraya ilk gittiğimde karşılaştığım şey buydu.
04:13
There's flashing lights, handwritten signs all over the place,
81
253104
2936
Yanıp sönen lambalar, etrafta elle yazılmış işaretler,
04:16
a line on the ground and a sign-up sheet ...
82
256074
3170
yerde bir şerit ve kayıt kağıdı var.
04:19
It was really strange.
83
259277
1168
Çok garipti.
04:20
And I realized the people on the project were in different rooms,
84
260445
3103
Projedeki kişilerin farklı odalarda olduğunu fark ettim.
04:23
and they couldn't see each other.
85
263581
1602
Birbirlerini göremiyorlardı.
04:25
So I scavenged cameras and computers and cables
86
265183
3270
Herkesin birbirini görebileceği bir sistem kurabilmek için
04:28
from all the computers of people that are working at home
87
268453
2703
evden çalışan kişilerden bilgisayar,
04:31
to be able to set up a system so everyone could see each other.
88
271189
2970
kablo ve kamera topladım.
04:34
And in the process, I realized that this is a really important moment.
89
274192
3737
Bu süreçte bunun çok önemli bir an olduğunu fark ettim.
04:37
This is really a historically important moment,
90
277929
2269
Gerçekten tarihsel açıdan önemli bir an.
04:40
and so I need to be taking pictures of all these different moments.
91
280198
3170
Tüm bu farklı anların fotoğraflarını çekiyor olmam gerek.
04:43
And so I was able to get pictures of all these special moments
92
283401
2903
İşler ilk yolunda gitmeye başladığında ve hatta yolunda gitmiyorken bile
04:46
when things first started to work, but also when things didn't work,
93
286337
3204
tüm bu özel anların fotoğraflarını çekebilir
04:49
and I was able to send them to the rest of the team,
94
289574
2436
ve ekibin geri kalanına gönderebilirdim.
Çünkü takımın sadece %20′si JİL’deydi.
04:52
because, really, only about 20 percent of the team was at JPL.
95
292043
2936
04:54
The rest were at home working
96
294979
1468
Geri kalan evden çalışıyordu
04:56
and not really feeling connected to what was going on.
97
296481
2969
ve neler olduğuna dair ilgili hissetmiyorlardı.
04:59
So this was a really great way for them to feel like they were part of the team.
98
299484
3804
Ekibin bir parçası gibi hissetmeleri için muhteşem bir yöntemdi.
05:03
Now, everything was going super fast.
99
303288
2102
Her şey çok hızlı ilerliyordu.
05:05
And, just an example, the chief engineer said, "Hey,
100
305423
3036
Sadece bir örnek olarak, baş mühendis dedi ki:
05:08
we need an interface for this ventilator
101
308493
2069
“Selam. Suni solunum cihazı için bir arayüze ihtiyacımız var.
05:10
that's going to be super easy for doctors to use.
102
310595
2302
Doktorların kullanması çok kolay olacak.
05:12
And could you get it done by 6am tomorrow?" (Laughs)
103
312931
4404
Yarın sabah altıya kadar yaptırabilir misin?”
(Kahkaha atar)
05:17
And so our team called up a whole bunch of doctors all over the country at 8pm.
104
317368
4505
Ekibimiz tüm ülkedeki pek çok doktora akşam sekizde telefon etti.
05:21
We got together with them, got done at 10pm,
105
321906
2670
Onlarla bir araya geldik. Akşam 10′da yapıldı.
05:24
asking them a bunch of questions.
106
324609
1602
Onlara bir çok soru sorduk.
05:26
And literally, a designer ended up spending all night working on this,
107
326211
3436
Bir tasarımcı tüm geceyi bunun üzerine çalışarak geçirdi.
05:29
and by 6am, he had an interface done.
108
329681
3436
Sabah 6′ya kadar arayüzü tamamlamıştı.
05:33
Now, this was just par for the course
109
333151
2069
Bu beklenen bir şeydi.
05:35
for what the engineers were going through,
110
335220
2002
Mühendislerin yaşadığı şeyler de öyle
05:37
because they were trying to create something they'd never thought of before.
111
337255
3604
çünkü daha önce hiç düşünmedikleri bir şey yaratmayı deniyorlardı.
05:40
They were trying to get all the parts to work,
112
340892
2169
Tüm parçaları çalıştırmayı ve yazılımın parçaları çalıştırmasını deniyorlardı.
05:43
get the software to work with parts ...
113
343094
1869
05:44
But the entire time, we were working with various doctors.
114
344963
2736
Kalan zamanda da çeşitli doktorlarla çalışıyorduk.
05:47
The person in the middle is Dr. Gurevitch.
115
347732
2102
Ortadaki kişi Dr. Gurevitch.
05:49
He's the person who first told the team about what a ventilator was.
116
349868
4270
Takıma suni solunum cihazının ne olduğunu söyleyen ilk kişi.
05:54
The person in the computer next to him, his name is Dr. Levin.
117
354172
3270
Onun yanında bilgisayardaki kişinin adı Dr. Levin.
05:57
He's at Mount Sinai Hospital in New York,
118
357475
2703
New York Mount Sinai Hastanesi’nde çalışıyor
06:00
and that was the epicenter of COVID at the very beginning.
119
360211
3804
ve o hastane COVID’in en başında merkez üssüydü.
Abartısız, cerrahi önlüğü üstünde yoğun bakım ünitesinden çıkar,
06:04
And he would literally come out of the ICU in his [scrubs]
120
364048
3437
06:07
and get on the webcam and start to critique what we're creating.
121
367518
3637
video kamerayı açar ve yarattığımız şeyin eleştirisini yapmaya başlardı.
06:11
So, 37 days after they first learned what a ventilator was,
122
371189
5572
Suni solunum cihazının ne olduğunu öğrendiklerinden 37 gün sonra
06:16
they stayed up the entire night,
123
376794
2436
tüm gece uyumadılar.
06:19
and in the morning, they had finally finished
124
379230
2603
Sabah olduğunda, suni solunum cihazının
06:21
their first working prototype of a ventilator.
125
381866
2569
ilk çalışan örneğini sonunda bitirmişlerdi.
06:24
They had to hurry up and package it up,
126
384435
2036
Acele etmeleri ve paketlemeleri gerekiyordu.
06:26
because then they were going to send it to New York,
127
386504
2436
Çünkü sonrasında New York Mount Sinai Hastanesi’ndeki
06:28
to Dr. Levin at Mount Sinai Hospital,
128
388973
2236
Dr. Levin’e göndereceklerdi.
Orada insan deneme modelinde test ederek
06:31
where they tested it on this human testing case
129
391209
3103
cihazının çalışıp çalışmadığını görebileceklerdi.
06:34
where they were able to see whether or not the ventilator worked,
130
394345
3070
Cihaz çalıştı.
06:37
and it worked.
131
397448
1135
Herkes çok heyecanlıydı
06:38
Everyone was super excited,
132
398616
1302
06:39
but they're even more excited today,
133
399918
1801
ama bugün daha da heyecanlılar
06:41
because there are 27 organizations all around the world
134
401719
3637
çünkü dünya çapında bu cihazları üreten 27 şirket var.
06:45
that are creating these things.
135
405390
1668
Nijerya, Brezilya, Hindistan ve diğer ülkelerde düzinelerce şirket.
06:47
They're in Nigeria, in Brazil, in India, in dozens of other countries.
136
407058
4905
06:51
And it all started with that simple, powerful question:
137
411996
4805
Hepsi şu basit ve güçlü soruyla başladı:
06:56
Is what I'm doing right now
138
416834
1769
Şu an yaptığım şey yapabiliyor olduğum en önemli şey mi?
06:58
the most important thing I should be doing?
139
418636
3203
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7