Hope and justice for women who've survived ISIS | Rabiaa El Garani

52,860 views ・ 2019-12-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Didem Tari Gözden geçirme: Can Boysan
00:12
[This talk contains mature content]
0
12341
2116
[Bu konuşma yetişkin içerik barındırır]
00:16
When I was 14,
1
16975
1614
Ben 14 yaşındayken
00:18
my parents intended to marry me off to a man of their choosing.
2
18613
4168
ebeveynlerim beni kendi seçtikleri bir adamla evlendirmeye kalktı.
00:23
I refused.
3
23433
1227
Reddettim.
00:25
That choice to defy my family shaped everything in my life
4
25171
4195
Aileme karşı gelerek verdiğim bu karar, hayatımdaki her şeyi şekillendirdi
00:29
and set me on the path to become who I am today.
5
29390
2940
ve bugün olduğum kişi olmam için yolumu belirledi.
00:32
But it was very painful at times and continues to be so.
6
32978
3116
Ama bazı zamanlar çok acı vericiydi ve hâlâ da öyle olmaya devam ediyor.
00:36
My parents were raised in traditional, uneducated Moroccan families
7
36988
4301
Ebeveynlerim, bir kızın temel değerinin bekareti ile ölçüldüğü
00:41
where a girl's main value is measured by her virginity.
8
41313
4251
geleneksel ve eğitimsiz Faslı ailelerde yetiştirilmişti.
00:46
They emigrated to Belgium,
9
46095
1756
Belçika'ya göç ettiler
00:47
and I was born, raised and educated there.
10
47875
2997
ve ben orada doğdum, büyüdüm ve eğitim gördüm.
00:51
I did not accept their view of the world.
11
51571
2342
Onların dünya görüşlerini kabul etmedim.
00:54
When I said no to them,
12
54421
2057
Onlara hayır dediğimde
00:56
I paid for it dearly in terms of physical and emotional abuse.
13
56502
3633
bedelini pahalı bir biçimde fiziksel ve duygusal istismar olarak ödedim.
01:00
But eventually, I escaped from their home
14
60717
2755
Ama sonunda evlerinden kaçtım
ve başkalarının haklarının korunmasına yardımcı olabilecek
01:03
and became a federal police detective
15
63496
2082
01:05
who could help protect the rights of others.
16
65602
2312
bir federal polis dedektifi oldum.
01:08
My specialty was investigating cases in counterterrorism,
17
68493
3938
Uzmanlık alanım terörizmle mücadele, çocuk kaçırma
01:12
child abduction and homicide.
18
72455
2307
ve cinayet davalarını araştırmaktı.
01:15
I loved that work,
19
75191
1315
Bu işi çok sevmiştim
01:16
and it was extremely fulfilling.
20
76530
1961
ve oldukça tatmin ediciydi.
01:19
With my Muslim background, Arabic language skills
21
79562
3207
Müslüman arka planım, Arapça dil becerilerim
01:22
and an interest in working internationally,
22
82793
2527
uluslararası çalışmaya duyduğum ilgiyle,
01:25
I decided to seek new challenges.
23
85344
2351
yeni zorlu görevler aramaya karar verdim.
01:28
After decades of being a police officer,
24
88132
2473
On yıllarca polis memuru olduktan sonra
01:30
I was recruited to become an investigator of sexual and gender-based violence
25
90629
4570
Acil Adli Müdahale ve BM Kadın listesi üyesi olarak
01:35
as a member of the Justice Rapid Response and UN Women roster.
26
95223
4185
cinsel ve cinsiyete dayalı şiddete dair soruşturma görevlisi oldum.
01:40
Justice Rapid Response is an organization
27
100169
2402
Acil Adli Müdahale, kitlesel mezalimlerin
01:42
for criminal investigations of mass atrocities.
28
102595
2765
cezai soruşturmalarını gerçekleştiren bir organizasyon.
01:45
They run on both public and private funding
29
105781
3427
Kamusal ve özel fonlarla çalışıyor olup
01:49
and provide evidence and reports to more than 100 participating countries.
30
109232
4559
100'den fazla iştirakçi ülkeye kanıt ve raporlar temin ediyorlar.
01:54
Many countries in conflict are often unable to provide a just process
31
114630
3842
Çatışma hâlindeki ülkelerin çoğu, kitlesel şiddet mağdurlarına
01:58
to those who have been victims of mass violence.
32
118496
2652
adil bir süreç sunmakta sıkıntı çekiyor.
02:01
To respond to that,
33
121554
1293
Buna karşılık olarak
02:02
Justice Rapid Response was created in partnership with UN Women.
34
122871
4179
BM Kadın ortaklığında, Acil Adli Müdahale oluşturuldu.
02:07
Together,
35
127571
1153
Acil Adli Müdahale ve BM Kadın, birlikte,
02:08
Justice Rapid Response and UN Women recruited, trained and certified
36
128748
5002
cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet konusunda özel uzmanlığa sahip
02:13
more than 250 professionals
37
133774
2557
benim gibi,
250'den fazla profesyonel kişiyi
02:16
with a specific expertise in sexual and gender-based violence,
38
136355
3590
02:19
like me.
39
139969
1157
işe aldı, eğitti ve sertifikalandırdı.
02:21
Our investigations are carried out under international law,
40
141571
3517
Soruşturmalarımız uluslararası hukuk kapsamında yürütülüyor
02:25
and our findings eventually become evidence to prosecute war criminals.
41
145112
4312
ve bulgularımız savaş suçlularının yargılanması için
er geç kanıt teşkil eder.
02:30
This mechanism provides hope to victims
42
150122
3138
Bu mekanizma mağdurlara,
02:33
that justice and accountability may someday be found
43
153284
3500
savaş ve çatışma sonrasında, bir gün adalet ve hesap verme mecburiyetinin
02:36
in the wake of war and conflict.
44
156808
1994
bulunabileceği konusunda umut vermektedir.
02:40
Let me tell you about the most challenging work I have ever done.
45
160205
3618
Size şimdiye kadar yaptığım en zorlu işten bahsedeyim.
02:44
This was in Iraq.
46
164560
2345
Bu iş Irak'taydı.
02:47
Since the rise of the Islamic State of Iraq and Syria, or ISIS,
47
167492
4687
Irak Şam İslam Devleti veya IŞİD başa geldiğinden beri,
02:52
this group has systematically attacked and tortured
48
172203
2853
bu grup, birçok dini azınlığa ve etnik kökene
02:55
many religious minorities and ethnicities,
49
175080
3336
sistematik olarak saldırıp işkence etti
02:58
such as the Christians,
50
178440
1729
mesela Hıristiyanlar,
03:00
the Shia Turkmen, Shia Muslims, Shia Shabaks and the Yazidis.
51
180193
5172
Türkmen Şiileri, Müslüman Şiiler, Şabak Şiileri ve Yezidiler.
03:05
The persecution of the Yazidis has been especially horrific.
52
185788
3902
Yezidilere yapılan zulüm özellikle korkunçtu.
03:10
On the 3rd and 15th of August 2014,
53
190102
3140
3 ve 15 Ağustos 2014'te,
03:13
ISIS attacked approximately 20 villages and towns in Sinjar, Iraq.
54
193266
5124
IŞİD, Irak'ın Sincar şehrinde yaklaşık 20 köy ve kasabaya saldırdı.
03:19
They executed all the males over the age of 14,
55
199046
4622
Yaşlılar ve engelliler dâhil olmak üzere 14 yaşından büyük erkeklerin
03:23
including the elderly and disabled.
56
203692
2027
tamamını infaz ettiler.
03:26
They divided up the women and girls,
57
206096
2641
Kadınları ve kızları bölüştüler,
03:28
raped them
58
208761
1204
onlara tecavüz ettiler,
03:29
and sold them into sexual and domestic slavery.
59
209989
2789
onları seks kölesi ve ev hizmetçisi olmaları için sattılar.
03:32
One month later,
60
212802
1166
Bir ay sonra,
03:33
a UN Human Rights Council resolution led to the fact-finding mission on Iraq
61
213992
4703
BM İnsan Hakları Konseyi'nin bir kararı, IŞİD ve bağlantılı grupların işlediği
03:38
to investigate and document alleged violations and abuses
62
218719
3383
iddia edilen ihlal ve suistimallerin araştırılması ve belgelenmesi için
03:42
committed by ISIS and associated groups.
63
222126
2606
Irak'la ilgili bir araştırma heyeti kurulmasına neden oldu.
03:45
I was sent to investigate the atrocities committed against the Yazidis,
64
225136
3848
Ben, cinsel ve cinsiyete dayalı suçlara odaklı olarak
03:49
with a focus on sexual and gender-based crimes.
65
229008
2935
Yezidilere yapılan zulmü araştırmak için gönderildim.
03:52
The Yazidis are a Kurdish-speaking ethnoreligious community
66
232737
3763
Yezidiler, Kuzey Irak'ta yerleşik ve Kürtçe konuşan
etnik-dini bir topluluktur.
03:56
based in Northern Iraq.
67
236524
1598
03:58
Their belief system incorporates aspects of Judaism, Christianity,
68
238655
4905
İnanç sistemleri, Yahudilik, Hıristiyanlık
İslam ve Zerdüştlük'ün özelliklerini barındırmaktadır.
04:03
Islam and Zoroastrianism.
69
243584
2582
04:06
For hundreds of years,
70
246669
1268
Yüzyıllar boyunca
04:07
Muslims and Christians who do not understand their beliefs
71
247961
3344
Yezidilerin inançlarını anlamayan Müslümanlar ve Hıristiyanlar,
04:11
have condemned the Yazidis as devil worshippers.
72
251329
3357
onları şeytana tapanlar olarak kınadılar.
04:15
ISIS thought of them in this way and vowed to destroy them.
73
255171
4508
IŞİD de bu şekilde düşündü ve onları imha etmeye and içti.
04:20
OK, let's do an experimental thought here.
74
260703
3058
Peki o zaman burada deneysel bir fikir oluşturalım.
04:24
I want you to think about your worst sexual experience
75
264369
4333
En kötü cinsel deneyiminizi düşünmenizi
04:28
and recall it in detail.
76
268726
1845
ve onu detaylarıyla hatırlamanızı istiyorum.
04:32
Now turn to the person to your right
77
272341
2635
Şimdi sağınızdaki kişiye dönün
04:35
and describe that experience.
78
275000
1842
ve bunu ona tarif edin.
04:37
(Laughter)
79
277283
2671
(Gülüşmeler)
04:41
I know it's difficult, eh?
80
281520
1740
Biliyorum, bu zor bir şey, değil mi?
04:43
(Laughter)
81
283284
1907
(Gülüşmeler)
04:45
But, of course, I don't expect you to do that.
82
285215
2195
Tabii ki bunu yapmanızı beklemiyorum.
04:47
You would all be uncomfortable and embarrassed.
83
287434
3129
Hepiniz rahatsız olur ve utanırdınız.
04:50
And so imagine an 11-year-old girl in the Middle East
84
290587
3812
Peki o zaman Orta Doğu'da,
11 yaşında olan ve cinsellik eğitimi görmemiş,
04:54
who was not educated about sexuality,
85
294423
2764
04:57
who was taken from her comfort zone,
86
297211
2184
konfor alanından,
04:59
her family,
87
299419
1213
ailesinden çekip alınmış,
05:00
who witnessed the execution of her father and brothers,
88
300656
4024
babasının ve erkek kardeşlerinin infazına tanık olmuş bir kızın,
05:04
having to describe in detail
89
304704
1845
cinselliğin tabu olduğu bir kültürde,
05:06
the rape that she faced in a culture where talking about sexuality is taboo.
90
306573
5753
başına gelen tecavüzü detaylı bir şekilde tanımlamak zorunda olduğunu hayal edin.
05:12
Her only way of recovering her honor is to hide the crime,
91
312884
4397
Şerefini kurtarmanın tek yolu, suçu gizlemek,
05:17
believe she was married against her will,
92
317305
2497
isteği dışında evlendirildiğine inanmak
05:19
or deny the events out of shame and fear of being rejected.
93
319826
4154
ya da utanç ve reddedilme korkusundan dolayı olayları reddetmek.
05:24
I interviewed a girl who I will call "Ayda."
94
324004
2459
"Ayda" olarak bahsedeceğim bir kızla röportaj yaptım.
05:26
She was purchased by an ISIS leader, or emir,
95
326487
3166
Bir IŞİD lideri veya reisi tarafından
05:29
together with 13 other girls aged between 11 and 18 years old.
96
329677
4441
11-18 yaş aralığındaki diğer 13 kızla birlikte satın alınmıştı.
05:34
Amongst the group were her three nieces and two cousins.
97
334142
3197
Grupta üç yeğeni ve iki kuzeni de vardı.
05:37
The 14 girls were taken to a house full of ISIS fighters.
98
337815
3976
Söz konusu 14 kız, IŞİD militanlarıyla dolu bir eve götürülmüştü.
05:41
An imam was present who made it clear that their religion was wrong,
99
341815
4135
Dinlerinin yanlış olduğunu, en iyi yolun İslam'ı seçmek ve müslüman bir adamla
05:45
and the only good path was to accept Islam and marry a Muslim man.
100
345974
4326
evlenmek olduğunu açıklığa kavuşturan bir imam da orada mevcuttu.
05:51
The emir wrote the names of the girls on 14 small pieces of paper.
101
351126
4325
Reis, kızların isimlerini 14 küçük kağıda yazdı.
05:56
Two ISIS fighters would pick a piece of paper each.
102
356030
3638
İki IŞİD militanından her biri, bir parça kağıt seçiyordu.
06:00
They would call out the name written on the paper,
103
360290
3054
Kağıtta yazılı olan ismi çağırıyorlardı
06:03
and those girls were forcibly taken into another room.
104
363368
3504
ve o kızlar zorla başka odaya götürülüyordu.
06:07
While the emir and the imam heard the two girls screaming
105
367739
3147
Reis ve imam,
iki kızın tecavüze uğrarken attıkları çığlıkları duyarlarken
06:10
as they were being raped,
106
370910
1872
06:12
they began laughing.
107
372806
1576
gülmeye başladılar.
İkisi, diğer kızlara içerideki iki kızın çığlık atmak yerine,
06:15
Both were telling the other girls
108
375118
1629
06:16
that the two girls should enjoy the experience instead of screaming.
109
376771
3593
deneyimin tadını çıkarmaları gerektiğini söylüyordu.
06:20
After a while, the girls were brought back into the room.
110
380996
3172
Bir süre sonra, o iki kız odaya geri getirildi.
06:24
They were in shock and were bleeding.
111
384636
2428
İkisi de şoktaydı ve kanıyordu.
06:27
They confirmed that they had been married and suffered a lot of pain.
112
387537
3670
Evli olduklarını ve çok acı çektiklerini doğruladılar.
06:31
It is important to consider the fact that they had been raised
113
391960
3140
Şu gerçeği anlamak önemli: yaşamları boyunca tek bir erkekle
06:35
to believe in sexual intercourse with one man in their lifetime:
114
395124
3838
cinsel ilişkiye inanmak üzere yetiştiriliyorlar:
06:38
their husband.
115
398986
1203
o da kocaları.
06:40
The only connection that they could make in their shocked state
116
400554
3693
Şoka uğramış hâllerinde kurabildikleri tek bağlantı
06:44
is to define their rape as marriage.
117
404271
3082
tecavüzlerini evlilik olarak tanımlamaktı.
06:48
Before the next two girls were taken to be raped,
118
408694
2818
Sıradaki iki kız tecavüz edilmek üzere içeri alınmadan önce
06:51
Ayda made a terrifying decision.
119
411536
2129
Ayda korkunç bir karara varmıştı.
06:54
As the oldest of the group, she convinced the emir
120
414169
2652
Grubun en yaşlısı olarak
06:56
to let them use the bathroom in order to wash themselves before marriage.
121
416845
3875
evlenmeden önce yıkanmaları için banyoyu kullanmak üzere reisi ikna etti.
07:01
Ayda had been told by one of the girls
122
421103
2378
Ayda'ya, kızlardan biri,
07:03
that she noticed rat poison in the bathroom.
123
423505
2507
banyoda fare zehri gördüğünü söylemişti.
07:06
The 14 girls decided to end their suffering
124
426596
3241
14 kız, zehri içerek
07:09
by drinking the poison.
125
429861
1641
acılarını sonlandırmaya karar verdi.
07:12
Before the poison took full effect,
126
432293
2266
Zehir tam etki etmeden önce,
07:14
they were discovered by ISIS and taken to the hospital,
127
434583
2578
IŞİDliler tarafından fark edilip
kurtarıldıkları hastaneye götürüldüler.
07:17
where they survived.
128
437185
1364
07:19
ISIS decided to separate the girls
129
439038
2719
IŞİD, kızları ayırıp
07:21
and sell them individually.
130
441781
2229
ayrı ayrı satmaya karar verdi.
07:24
Ayda was taken to another house and brutally raped
131
444770
3909
Ayda başka bir eve götürüldü ve kendisini başörtüsüyle öldürmeye çalıştıktan sonra
07:28
after she attempted again to kill herself with her headscarf.
132
448703
3476
vahşice tecavüze uğradı.
07:32
She was beaten and raped every two days.
133
452607
2842
Her iki günde bir dövülüp tecavüze uğruyordu.
07:35
After four months in captivity,
134
455976
2727
Dört aylık esaretten sonra,
07:38
Ayda found the courage to escape.
135
458727
2015
Ayda kaçma cesaretini kendinde buldu.
07:41
She never saw the other 13 girls again.
136
461147
2639
Diğer 13 kızı bir daha hiç görmedi.
07:44
I interviewed Ayda multiple times.
137
464881
2542
Ayda ile birçok kere görüştüm.
07:47
She was willing to speak to me because she had heard from other victims
138
467447
3393
Benimle konuşmaya istekliydi çünkü diğer mağdurlardan,
07:50
that there was a woman from the UN who understood her complicated culture.
139
470864
4569
BM'den, onun karışık kültürünü anlayan bir kadının geldiğini duymuştu.
07:55
I looked into her eyes
140
475457
1429
Gözlerinin içine baktım
07:56
and listened deeply to the stories of her darkest hours.
141
476910
3213
ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim.
08:00
We established a personal connection that continues to this day.
142
480735
3757
Bugüne kadar devam eden kişisel bir bağ kurduk.
08:04
My upbringing made it easy for me to understand her extreme sense of shame
143
484970
4701
Yetiştirilme tarzım, onun son raddedeki utanma duygusunu
08:09
and her fear of being rejected.
144
489695
2089
ve reddedilme korkusunu anlamamda kolaylık sağladı.
08:12
These types of investigations are not only about gathering information and evidence,
145
492291
4175
Bu tarz araştırmalar sadece bilgi ve kanıt toplamaktan ibaret olmayıp
08:16
but they're also about victim support.
146
496490
2310
ayrıca mağdurlara destek olmakla da ilgilidir.
08:19
The bonds I established with the victims
147
499220
2252
Mağdurlarla kurduğum bağlar,
08:21
strengthens their confidence and willingness to seek justice.
148
501496
3426
onların kendilerine güvenlerini ve adalet arama isteklerini güçlendiriyor.
08:26
As she considered her escape,
149
506128
1410
Ayda kaçışını düşünürken
08:27
Ayda, like all Yazidi survivors,
150
507562
2506
hayatta kalan diğer tüm Yezidiler gibi,
08:30
faced a dilemma:
151
510092
1364
bir ikilemle karşı karşıya kaldı:
08:32
Should she continue to suffer the abuse of her captors,
152
512234
3944
Kendisini esir alan kişilerin istismarı yüzünden acı çekmeye devam mı etmeliydi
08:36
or would it be better to return home,
153
516202
2792
yoksa evine dönüp
08:39
where she would face shame, rejection
154
519018
3289
utançla ve reddedilmeyle
ve muhtemelen töre cinayetiyle karşı karşıya kalması daha mı iyi olurdu?
08:42
and possibly honor killing?
155
522331
3013
08:46
I know all too well the pain of being rejected
156
526009
2515
Belçika'daki Fas topluluğum tarafından reddedilmenin verdiği
08:48
by my Moroccan community in Belgium,
157
528548
2016
o büyük acıyı çok iyi biliyorum
08:50
and I did not want this to happen to the Yazidi community.
158
530588
3460
ve bunun Yezidi topluluğuna olmasını hiç istemedim.
08:54
So a group of concerned entities,
159
534072
1771
Böylece, BM, STK'ler, politikacılar
08:55
including the UN, NGOs, politicians and members of the Yazidi community
160
535867
5477
ve Yezidi topluluğunun üyeleri de dâhil olmak üzere bir grup ilgili kurum,
09:01
approached a religious leader,
161
541368
1816
dini bir lider olan
Baba Şeyh'e ulaştılar.
09:03
Baba Sheikh.
162
543208
1171
09:04
After many meetings,
163
544403
1264
Birçok toplantıdan sonra,
09:05
he realized that these girls had not disrespected their religion
164
545691
3532
Baba Şeyh, bu kızların İslam'ı ya da IŞİD militanlarıyla evlenmeyi
09:09
by being forcibly converted to Islam
165
549247
2372
zorla kabul etmeleri bahsiyle,
09:11
and married to ISIS fighters.
166
551643
1965
dinlerine saygısızlık etmediğini fark etti.
09:13
Instead, they have been abducted, raped and sexually enslaved.
167
553632
5027
Bunun yerine, kaçırılmış, tecavüz edilmiş ve seks kölesi yapılmışlardı.
09:19
I am happy to report that, after our meetings,
168
559279
2473
Bu haberi vermekten mutluyum ki toplantılarımız sonrasında
09:21
Baba Sheikh announced publicly
169
561776
2098
Baba Sheikh, hayatta kalanların
09:23
that the survivors should be treated as victims
170
563898
2616
mağdur olarak muamele görmesi
09:26
and embraced by the community.
171
566538
2050
ve toplum tarafından kucaklanması gerektiğini alenen duyurdu.
09:28
This message was heard throughout the community
172
568971
2519
Bu mesaj topluluk genelinde duyuldu ve en nihayetinde,
09:31
and eventually reached the survivors being held captive by ISIS.
173
571514
3631
IŞİD tarafından esir alınmasına rağmen hayatta kalanlara ulaştı.
09:35
After his declaration of support,
174
575550
1994
Bu destek beyanından sonra,
09:37
the survivors were motivated to escape from ISIS
175
577568
2966
hayatta kalanlar, IŞİD'den kaçmak için motive oldu,
09:40
as Ayda has done,
176
580558
1555
tıpkı Ayda'nın da yaptığı gibi
09:42
and many young Yazidi women took the bold step
177
582137
3011
ve birçok genç Yezidi kadın, o cesur adımı atarak
09:45
and returned home to their communities.
178
585172
2225
evleri olan topluluklarına geri döndü.
09:47
Baba Sheikh's public pronouncement
179
587979
2245
Baba Şeyh'in kamuoyu açıklaması,
09:50
saved the lives of many young Yazidi women,
180
590248
2596
hem esaret altındaki hem de kaçtıktan sonraki
09:52
both in captivity and after their escape.
181
592868
3204
birçok genç Yezidi kadının hayatını kurtardı.
09:56
Sadly, not all religious leaders agreed to talk with us.
182
596824
3872
Ne yazık ki, tüm dini liderler bizimle konuşmayı kabul etmedi.
10:00
Some victims had far worse outcomes than the Yazidis.
183
600720
3480
Bazı mağdurlar, Yezidilerden çok daha kötü sonuçlar yaşadı.
10:04
For example, only 43 of the 500-600 victims
184
604224
4456
Örneğin, Şii Türkmen topluluğundaki
500-600 mağdurdan sadece 43'ü
10:08
from the Shia Turkmen community
185
608704
2019
10:10
were able to return home after escaping ISIS.
186
610747
3600
IŞİD'den kaçtıktan sonra eve dönebildi.
10:14
Some of them were advised by their family
187
614371
2300
Ailelerinin onurunu korumak için, bazılarına aileleri tarafından
10:16
to stay with ISIS
188
616695
1627
IŞİD ile kalmaları
10:18
or commit suicide in order to save the honor of the family.
189
618346
4346
veya intihar etmeleri önerildi.
10:22
Germany established a project to support survivors of ISIS
190
622716
3457
Almanya, Ayda dâhil olmak üzere 1100 kadın ve çocuğa
10:26
by providing psychosocial support and housing for 1,100 women and children,
191
626197
4862
psikososyal destek ve barınma sağlayarak
IŞİD mağdurlarını desteklemek için bir proje geliştirdi.
10:31
including Ayda.
192
631083
1232
10:32
I visited Ayda several times during my work.
193
632339
2748
İşim sırasında Ayda'yı birkaç kez ziyaret ettim.
10:35
I am so proud of her and the other victims.
194
635111
3253
Onunla ve diğer mağdurlarla gurur duyuyorum.
10:38
The progress they have made is remarkable.
195
638388
2731
Kaydettikleri ilerleme dikkat çekici.
10:41
It is really moving to see how many of them,
196
641586
2573
Tüm mücadelelerine rağmen,
kaç tanesinin bu programdan faydalandığını görmek
10:44
despite their struggles,
197
644183
1516
10:45
have benefited from this program.
198
645723
2043
gerçekten çok dokunaklı.
10:48
The program includes individual and group counseling,
199
648208
2921
Program, bireysel ve grupla psikolojik danışma,
10:51
art therapy, music therapy,
200
651153
2339
sanat terapisi, müzik terapisi,
10:53
sport activities,
201
653516
1277
spor aktiviteleri,
10:54
language courses,
202
654817
1221
dil kursları,
okul ve diğer entegrasyon faaliyetlerini içermektedir.
10:56
school and other integration efforts.
203
656062
2274
10:58
What I observed was that removing the victims
204
658833
2395
Gözlemlediğim şey şuydu:
mağdurları bir çatışma bölgesinden barış içindeki bir ülkeye götürmenin
11:01
from an area of conflict to a country at peace
205
661252
2891
11:04
had a positive impact on all of them.
206
664167
2878
hepsi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olması.
11:07
This project caught the attention of other countries,
207
667727
2691
Bu proje diğer ülkelerin dikkatini çekti
11:10
and they were interested to help more Yazidis.
208
670442
2557
ve daha fazla Yezidiye yardım etmek istediler.
11:14
The Yazidi women and girls still call and text me
209
674194
2800
Yezidi kadınları ve genç kızları hâlâ beni arayıp ya da bana mesaj atıp
11:17
to tell me about their grades at school,
210
677018
2205
okuldaki notları,
11:19
fun trips they've taken,
211
679247
1724
yaptıkları eğlenceli geziler
11:20
or to inform me about their future dreams,
212
680995
2848
ya da IŞİD'le yaşadıklarına dair kitap yazmak gibi
11:23
like writing a book about what they have faced with ISIS.
213
683867
3300
gelecekte hayalleri hakkında bilgi veriyorlar.
11:27
Sometimes they are sad
214
687191
1275
Bazen kötü hissediyorlar
11:28
and feel the need to talk again about the events.
215
688490
2775
ve olaylar hakkında tekrar konuşma ihtiyacı duyuyorlar.
11:31
I'm not a psychologist,
216
691756
1409
Ben bir psikolog değilim
11:33
and I have faced secondary PTSD from their horrific stories.
217
693189
3483
ve korkunç hikâyeleri kaynaklı
ikincil travma sonrası stres bozukluğu yaşadım.
11:37
But I keep encouraging them to talk,
218
697085
2177
Ama onları konuşmaya teşvik ediyorum
11:39
and I keep listening,
219
699286
1457
ve dinlemeye devam ediyorum
11:40
because I do not want them to feel alone in their suffering.
220
700767
3156
çünkü onların acı çekerken yalnız hissetmelerini istemiyorum.
11:44
Through these anecdotes,
221
704460
1379
Bu anekdotlar vasıtasıyla,
11:45
I see a bigger picture emerging.
222
705863
2452
daha büyük bir resmin ortaya çıktığını görüyorum.
11:48
These women and girls are healing.
223
708339
2323
Bu kadınlar ve kızlar iyileşiyor.
11:50
They are no longer afraid to seek justice.
224
710686
2939
Artık adalet aramaktan korkmuyorlar.
11:54
Without hope there can be no justice,
225
714124
3353
Umut olmadan adalet olamaz
11:57
and without justice there can be no hope.
226
717501
3093
ve adalet olmadan umut olamaz.
12:01
Every 3rd and 15th of August, it's my remembrance day,
227
721737
2999
Her 3 ve 15 Ağustos, anma günüm,
12:04
and I reach out to the Yazidis to let them know that I'm thinking about them.
228
724760
4507
onları düşündüğümü bilmeleri için Yezidilere ulaşıyorum.
12:09
They're always happy when I do that.
229
729291
1819
Bunu yaptığımda hep mutlu oluyorlar.
12:11
It's an emotional day for them.
230
731134
1754
Bu onlar için duygusal bir gün.
12:13
This past August, I spoke with Ayda.
231
733383
2900
Geçtiğimiz Ağustos ayında Ayda ile konuştum.
12:16
She was so happy to announce
232
736307
1926
Kendisiyle birlikte kaçırılan
12:18
that one of her nieces who was abducted with her
233
738257
3195
yeğenlerinden birinin
nihayet, Suriye'deki IŞİD'in elinden kurtulduğunu
12:21
was finally released out of ISIS hands in Syria
234
741476
3000
ve Irak'a döndüğünü haber verdiği için çok mutluydu.
12:24
and returned to Iraq.
235
744500
1684
12:26
Can you believe that?
236
746208
1413
Buna inanabiliyor musunuz?
12:27
After four years?
237
747645
1564
Dört yıl sonra?
12:29
Today, her biggest wish is for her whole family,
238
749782
3061
Bugün en büyük dileği,
12:32
now located across three continents,
239
752867
2154
şu an üç kıtada bulunan tüm ailesinin
yeniden bir araya gelmesi.
12:35
to be reunited.
240
755045
1473
12:36
And I hope they will.
241
756542
1316
Umarım ki gelecekler.
12:38
When I think about the survivors I work with,
242
758747
2458
Birlikte çalıştığım mağdurları düşündüğümde,
Mısırlı bir doktor, yazar
12:41
I remember the words of an Egyptian doctor, writer
243
761229
3460
ve insan hakları aktivisti olan
12:44
and human rights activist,
244
764713
1686
12:46
Nawal El Saadawi.
245
766423
1518
Nawal El Saadawi'nin sözlerini hatırlıyorum.
12:48
In her book, "Woman at Point Zero,"
246
768332
2659
"Woman at Point Zero" adlı kitabında diyor ki:
12:51
she wrote, "Life is very hard,
247
771015
2914
"Hayat çok sert
12:53
and the only people who really live
248
773953
2510
ve onu gerçekten yaşayan insanlarsa
12:56
are those who are harder than life itself."
249
776487
2605
hayatın kendisinden daha sert olanlar."
12:59
These victims have been through unimaginable pain.
250
779820
4070
Bu mağdurlar tahayyül edilemez bir acıyı deneyimlediler.
13:04
But with a little help,
251
784312
1317
Ama küçük bir yardımla,
13:05
they show how resilient they are.
252
785653
2106
ne kadar metanetli olduklarını gösteriyorlar.
13:08
Each has their own perspective on what kind of justice she seeks,
253
788339
4092
Her biri, ne tür bir adalet aradığına dair kendi bakış açısına sahip
13:12
and I believe deeply
254
792455
1425
ve derinden inanıyorum ki
13:13
that a credible justice process is key
255
793904
2643
güvenilir bir adalet süreci,
13:16
to how she reclaims her dignity
256
796571
1906
şerefini geri kazanmasının
13:18
and finds closure with her trauma.
257
798501
2141
ve travmasını bitirmesinin anahtarı.
13:21
Justice is not only about punishing the perpetrator.
258
801257
3481
Adalet sadece failin cezalandırılması ile ilgili değildir.
13:24
It's about victims feeling that crimes committed against them
259
804762
3491
Bu, mağdurların, kendilerine karşı işlenen suçların
13:28
have been recorded and recognized by the rule of law.
260
808277
3256
hukukun üstünlüğü tarafından kaydedildiği ve tanındığını hissetmeleriyle ilgilidir.
13:32
For me, it has been the experience of a lifetime
261
812142
2937
Benim için, bu hayatta kalanlarla çalışmak
13:35
to work with these survivors.
262
815103
1742
hayatımın tecrübesi oldu.
13:37
Because I share their sorrow,
263
817339
2007
Acılarını, dillerini
13:39
their language and their culture,
264
819370
2445
ve kültürlerini paylaştığım için
13:41
we connect on the deepest human level.
265
821839
2501
en derin insan seviyesinde bağlantı kuruyoruz.
13:44
This itself is an act of healing:
266
824838
3546
Bunun kendisi bir şifalanma eylemidir:
13:48
to be heard, to be seen,
267
828408
2607
duyulmak, görülmek,
13:51
to be given compassion instead of condemnation.
268
831039
3066
kınanmak yerine merhamet verilmesi.
13:54
When we get so close to people in pain,
269
834724
2910
Acı çeken insanlara bu kadar yaklaştığımızda,
13:57
it creates pain for the investigators, too.
270
837658
2987
bu, araştırmacılar için de acı yaratır.
14:01
My work is challenging, heartbreaking and trauma-inducing.
271
841288
4440
Benim işim meydan okuyucu, yürek parçalayıcı
ve travmaya neden oluyor.
14:06
But let me tell you why I do it.
272
846282
1850
Ama bunu neden yaptığımı size söyleyeyim.
14:08
When I meet the survivors of these mass atrocities,
273
848709
3683
Bu kitlesel zulümlerden kurtulup hayatta kalanlarla karşılaştığımda,
14:12
when I hold their hands and look in their eyes,
274
852416
3778
ellerini tutup gözlerine baktığımda
14:16
it does not erase my own pain,
275
856218
3008
kendi acım silinmiyor
14:19
but it does make it almost worthwhile.
276
859250
2381
ama neredeyse bunu yapmaya değer kılıyor.
14:22
And there's nothing I would rather be doing.
277
862038
2431
Ve bunun dışında yapmak istediğim hiçbir şey yok.
14:25
When I see these brave survivors
278
865358
2511
Hayatta kalan bu cesur insanların
14:27
struggling to connect again to their own self-worth,
279
867893
3479
tekrar kendi öz değerlerine, ailelerine,
14:31
to their families, to their place in a society that values them,
280
871396
4179
onlara değer veren toplumdaki yerlerine yeniden bağlanmaya çalıştıklarını görmek,
14:36
it is an honor to bear witness;
281
876552
2781
tanıklık etmek bir onur,
14:39
it is a privilege to seek justice.
282
879357
2586
adalet aramak bir ayrıcalıktır.
14:42
And that is healing, too --
283
882704
2097
Bu da iyileştirici,
14:45
for all of us.
284
885389
1460
hem de hepimiz için.
14:47
Thank you.
285
887487
1151
Teşekkürler.
14:48
(Applause)
286
888662
6047
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7