Clover Hogan: What to do when climate change feels unstoppable | TED

95,129 views ・ 2021-07-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber:
0
0
7000
Çeviri: CEM KILAVUZ Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:12
I grew up in Australia's Tropical North Queensland,
1
12876
3800
Ben, Avustralya’nın Tropikal Kuzey Queensland’inde
00:16
fishing frogs from the toilet
2
16716
1760
tuvaletten kurbağa avlayarak
00:18
and dodging snakes that hung from the ceiling.
3
18476
2480
ve tavandan sarkan yılanlardan kaçarak büyüdüm.
00:21
Wetting down old sea turtles stranded at low tide outside our house.
4
21676
4320
Evimizin önünde, gelgitte sahile vurmuş yaşlı kaplumbağaları ıslattım.
00:27
I spent more time outside than in,
5
27196
2880
Doğanın harikalarının zevkine vararak
00:30
delighting in the wonders of nature.
6
30116
2800
içeriden çok dışarıda zaman geçirdim.
00:33
By age 11, I wasn't allowed to watch horror films,
7
33716
3560
11 yaşıma kadar korku filmlerini izlemem yasaktı
00:37
so I turned to documentaries instead.
8
37276
3160
bu yüzden korku filmleri yerine belgesel izledim.
00:40
"The Cove," "Food, Inc," "An Inconvenient Truth."
9
40756
4600
“Koy,” “Gıda, LTD” ve “Uygunsuz Gerçek.”
00:46
The first time I experienced heartbreak
10
46796
3160
Kalbim ilk kez kırıldığında
00:49
was when I sat glued to my computer screen,
11
49956
4200
bilgisayarıma yapışmış şekilde oturup
00:54
staring at mass dolphin hunts that turned the shoreline red.
12
54156
5680
kitlesel yunus avlamalarından dolayı kırmızıya dönen kıyı şeridini izliyordum.
01:00
Staring as million-year-old forests were bulldozed to produce Big Macs,
13
60796
6040
Milyonlarca yıl yaşındaki ormanların Big Mac için yok edildiğini izliyordum.
01:06
staring as Al Gore projected graphs
14
66836
3360
AI Gore’un gösterdiği,
01:10
that showed how quickly we were devouring the Earth.
15
70236
3440
dünyayı ne kadar hızlı bir şekilde yiyip bitirdiğimizi gösteren grafikleri
01:14
And how good we were at pretending otherwise.
16
74316
4160
ve aksini iddia etmekte ne kadar iyi olduğumuzu izliyordum.
01:19
The second time I experienced heartbreak was in November of 2019,
17
79556
6840
Kalbim ikinci kez kırıldığında tarih Kasım 2019′du.
01:27
as I watched my country go up in flames.
18
87196
3600
Ülkemin alevlere teslim olduğunu gördüm.
01:32
As one billion animals were incinerated by the inferno.
19
92636
5560
Bir milyar hayvan, yangından dolayı yanmıştı.
01:39
As friends tried to rescue their homes,
20
99596
3480
Arkadaşlar evini kurtarmaya çalışırken
01:43
poised on tin roofs,
21
103116
2080
teneke çatılarda asılı
01:45
armed with hoses until the smoke and embers clung to their clothes.
22
105236
6200
duman çıkana ve közler kıyafetine yapışana kadar hortumlarla donanmıştı.
01:54
I felt despair.
23
114236
1840
Çaresizliği,
01:56
Grief.
24
116836
1120
acıyı,
01:58
Frustration.
25
118716
1160
hayal kırıklığını
02:00
Fury.
26
120676
1120
ve öfkeyi hissettim.
02:02
And staring at that wall of fire
27
122716
2560
O ateşten duvara bakıyordum.
02:05
higher and more ferocious than any I'd seen before,
28
125316
5560
Daha önce hiç görmediğim kadar yüksek ve acımasızdı.
02:10
I felt helpless,
29
130916
2360
Çaresiz,
02:13
small,
30
133316
2040
küçük,
02:15
powerless to stop the flames,
31
135396
2760
ateşi söndürmek için
02:18
powerless to protect the place I love.
32
138196
2480
ve sevdiğim yeri korumak için güçsüz hissettim.
02:22
Australia's black summer was soon followed by the firestorm in California
33
142596
4960
Avustralya’nın kara yazını,
yaz mevsimi gelen California’daki ateş fırtınası izledi,
02:27
as their summer rolled around,
34
147596
2000
02:29
as well as flooding in Jakarta that displaced 100,000 people.
35
149636
4640
sonrasında Jakarta’daki seller 100.000 insanı yerinden etti.
02:35
More violent hurricanes along the east coast of America
36
155276
3520
Amerika’nın doğu sahil hattını daha şiddetli fırtınalar
02:38
and biblical plagues of locusts that threaten the food supply
37
158836
3840
ve İncil’de de geçen çekirge hastalıkları Doğu Afrika’daki milyonlarca insan için
02:42
for millions of people in East Africa.
38
162716
2760
yiyecek arzını tehdit ediyor.
02:47
Young people today have not created this reality.
39
167276
4480
Bugün, genç insanlar bu gerçekliği kendileri yaratmadı.
02:52
We've inherited it.
40
172236
1520
Biz onlara miras bıraktık.
02:55
Yet we're told where the last generation
41
175076
2640
Yine de bize deniyor ki son neslin
02:57
with a chance to save the fate of humanity.
42
177756
3600
insanlığın kaderini kurtarmak için bir şansı var.
03:02
Is it any wonder that there is an epidemic of mental health problems?
43
182916
5600
Merak ediyorum da ruh sağlığı problemleri ile alakalı bir salgın mı var?
03:10
Eco-anxiety is on the rise
44
190236
2600
Eko-kaygı düzeyi yükselişte
03:12
and young people seem to be some of the worst affected.
45
192876
3120
ve genç insanlar en kötü şekilde etkilenmiş gibi görünüyor.
03:17
Research from 2019 showed that in the UK,
46
197076
3320
2019′da yapılan araştırma gösteriyor ki Birleşik Krallık’ta
03:20
70 percent of 18 to 24-year-olds were feeling eco-anxious,
47
200436
6400
18 ile 24 yaş arasındakilerin %70′i eko-kaygı,
03:26
feeling helpless, grief, panic, insomnia,
48
206836
4240
çaresizlik, acı, panik, uykusuzluk
03:31
even guilt around climate change.
49
211076
3040
ve hatta iklim değişikliği nedeniyle suçluluk duymakta.
03:35
Environmental disaster is the biggest mental health issue of our lifetimes
50
215716
6800
Çevre felaketi, yaşamımızdaki en büyük zihinsel sağlık sorunu
03:42
and in our war against nature young minds are the collateral damage.
51
222556
5840
ve doğaya karşı olan savaşımızda genç zihinler ise ikinci zarar.
03:49
At my own organization, Force of Nature,
52
229676
2600
Doğa’nın Gücü adındaki kuruluşumuzda
03:52
we've witnessed the same on a global scale.
53
232276
3160
hepimiz aynısının küresel boyutundakine şahit olduk.
03:55
We've been talking to students in over 50 countries
54
235476
3320
50′den fazla ülkedeki öğrencilerle konuşuyoruz;
03:58
from Tel Aviv through Jakarta,
55
238796
1800
Tel Aviv’den, Jakarta’ya
04:00
New York to Managua.
56
240636
2000
New York’tan, Managua’ya kadar.
04:02
All of them have shared this existential dread
57
242636
3040
Hepsi de kendilerini geceleri uyutmayan
04:05
that keeps them up at night.
58
245716
1920
bu korku ve endişeyi paylaşıyorlardı.
04:08
Dread not only fueled by doom scrolling,
59
248596
4520
Korku sadece korkunç sonu saymakla beslenmiyor;
04:13
but by the belief that adults,
60
253156
3360
aynı zamanda ebeveynlerin inancıyla
04:16
especially adults in power, do not care.
61
256556
4640
özellikle sorumluluğu olan ebeveynlerin bu gerçeği umursamamasından besleniyor.
04:22
When I first discovered documentaries,
62
262756
2520
Belgeselleri ilk keşfettiğim zaman
04:25
I decided the world was run by people who were selfish and greedy,
63
265316
4720
dünyanın bencil ve açgözlü insanlar tarafından yönetildiğini,
04:30
that the rest of society didn't care.
64
270076
2600
toplumun geri kalanının ise umursamadığına karar verdim.
04:33
That we humans were a plague on our own planet.
65
273316
3800
Biz insanlar, kendi dünyamıza bir hastalığız.
04:38
I've since spent the past 10 years lobbying decision makers across business,
66
278396
5160
O zamandan beri son 10 yılımı işler arası karar vericilerle lobi faaliyetinde,
04:43
policy and civil society,
67
283596
2680
politika ve sivil toplumda,
04:46
working with students in the classroom
68
286316
2120
derslerde öğrencilerle
04:48
and chief executives in the boardroom,
69
288476
2720
ve genel müdürlerle toplantı odalarında harcadım
04:51
and I can tell you that my bleak outlook,
70
291236
3680
ve size şunu söyleyebilirim ki bu kasvetli düşüncem
04:54
while in some ways right,
71
294956
2000
bazı yönlerden doğru
04:56
was in more ways very, very wrong.
72
296996
3400
ama çoğu yönden de çok ama çok yanlıştı.
05:01
Picture yourself as a senior executive at a big multinational.
73
301556
5240
Büyük ve çok uluslu bir şirkette üst düzey bir yönetici olduğunuzu resmedin.
05:06
In the 25 years you've been climbing that corporate ladder,
74
306836
3600
Son 25 yılda kuruma ait basamakları çıkıyorsunuz,
05:10
you've been told your job is to make money
75
310476
2920
size de işinizin para kazanmak
05:13
and maintain the status quo,
76
313396
2360
ve statükoyu korumak,
05:15
to deliver value to shareholders,
77
315796
2840
hissedarlara değer sağlamak,
05:18
to avoid the kind of risks that could cost you your job.
78
318676
3440
sizi işinizden edecek bütün risklerden kaçınmanız gerektiği söyleniyor.
05:23
You recycle.
79
323796
1120
Geri dönüşüyorsunuz.
05:25
You share climate change articles on LinkedIn.
80
325556
2640
LinkedIn’de iklim değişikliği makalelerini paylaşıyorsunuz.
Hatta 2 yıl önce toplu tarımla alakalı bir belgeseli izledikten sonra
05:29
You even went vegetarian two years ago,
81
329036
2680
05:31
after watching a documentary on mass farming.
82
331756
3080
vejetaryen bile olmuşsunuzdur.
05:36
Yet when you come home at the end of the day,
83
336116
3920
Yine de günün sonunda eve döndüğünüzde,
05:40
you get the sense that your kids see you as the problem.
84
340076
3680
çocuklarınızın sizi, problemin kaynağı olarak gördüğü hissiyatına varıyorsunuz.
05:44
They wish you were the climate change protester
85
344916
2680
Onlar sizi iklim değişikliği ilgili protesto yapan
05:47
gluing themselves to the glass tower,
86
347636
2920
kendinizi camdan kuleye yapıştıran biri olmanızı dilerler,
05:50
not the person sat inside the building.
87
350556
2800
binanın içinde oturan şahıs olarak sizi görmek istemezler.
05:55
When I first started working with people in power,
88
355156
2960
Güce sahip insanlarla ilk çalıştığım zamanlar
05:58
I was surprised to realize
89
358156
1360
şunu fark ettim ve çok şaşırdım:
05:59
that they often felt the least powerful of all,
90
359556
3880
genellikle kendilerini herkesten daha güçsüz hissederler
06:03
and most of these leaders perform mental gymnastics
91
363476
3280
ve çoğu lider buna benzer rahatsız edici düşüncelerden uzaklaşmak için
06:06
to get away from those uncomfortable feelings.
92
366796
3160
zihinsel jimnastik yaparlar.
06:11
Young people today are falling into despair
93
371236
4440
Bugün genç insanlar umutsuzluğa kapılıyor,
06:15
while the adults in our lives are making sense of the situation
94
375716
4120
diğer yandan hayatımızdaki yetişkinler, olan durumu reddederek
06:19
through denial.
95
379836
1200
mantığına uygun hale getiriyor.
06:22
When I ask leaders to describe the future they envision,
96
382356
3720
Liderlere gelecekle alakalı öngörülerini tarif etmelerini istediğimde
06:26
it's something of a techno utopia.
97
386076
2560
bu tekno-ütopik bir şey oluyor.
06:29
Flying cars in a world where deadly diseases are eradicated.
98
389396
4280
Uçan arabaların olduğu, ölümcül hastalıkların yok edildiği bir dünya.
06:34
Yet when I asked eight and nine-year-olds in the classroom the same question,
99
394716
5400
Fakat aynı soruyu 8-9 yaşlarındaki öğrencilerin sınıfına sorduğumda,
06:40
the future they describe is a dystopian blockbuster.
100
400156
4720
betimledikleri gelecek, distopik bir gişe rekortmeni film gibi.
06:45
Empty supermarket shelves.
101
405596
2160
Rafları boşalmış süpermarketler,
06:48
Cities underwater.
102
408556
3080
su altında kalmış şehirler.
06:52
The kind of place no one wants to find waiting for them
103
412596
3760
Öyle bir yer ki büyüdüklerinde kimsenin bekleyip de bulamayacağı bir mekan.
06:56
when they grow up.
104
416356
1560
07:00
You might find comfort in denial.
105
420436
2920
İnkar ederek teselli olabilirsiniz.
07:04
Numbing yourself to our hyper-consumptive culture, sleepwalking,
106
424116
4360
Kendimizi hiper-tüketim kültüründe uyurgezer gibi uyuşturuyoruz,
07:08
even though the science tells us that we're hurtling toward the cliff.
107
428516
4440
bilim bize uçuruma doğru savrulduğumuzu söylese bile.
07:14
You might feel despair, like so many of my generation.
108
434356
4520
Benim neslimdeki pek çok kimse gibi umutsuzluğa kapılabilirsiniz.
07:19
Because while feelings of anxiety, frustration, anger,
109
439836
4520
Çünkü endişe, hayal kırıklığı, öfke gibi duygular
07:24
can wake us up to the issues,
110
444396
3560
bizi bu gibi meselelerde uyanmamızı sağlayabilir
07:27
they can crush us if we carry the weight of the world on our shoulders.
111
447996
5920
ve bizi dünyanın yükü omuzlarımızın üzerindeymiş gibi ezebilir.
07:35
Neither despair nor denial help anyone.
112
455756
4520
Ne umutsuzluk ne de inkar birine yardım eder.
07:41
They cause us to shut down,
113
461356
2080
Bunlar ancak kapanmamıza
07:43
to remove ourselves from the picture.
114
463476
2440
ve resimden kendimizi çıkarmamıza neden olur.
07:46
Denial erases our responsibility.
115
466796
3680
İnkar, sorumluluğumuzu yok eder.
07:50
Despair lumps us with all of it.
116
470836
2640
Umutsuzluk, tümüyle bizi hantallaştırır.
07:54
The story of denial sounds something like,
117
474556
2680
İnkarın hikayesi şuna benzer:
07:57
"It's not up to me, because someone else will fix it."
118
477236
3400
“Bu, benim sorumluluğumda değil çünkü başkası bunu düzeltecektir.”
08:01
The story of despair sounds like,
119
481036
2640
Umutsuzluğun hikayesi ise şuna benzer:
08:03
"It's not up to me because it's too big to fix."
120
483716
3280
“Bu, benim sorumluluğumda değil çünkü düzeltemeyeceğim kadar büyük.”
08:08
Do you hear the similarity?
121
488036
1680
Benzerliği görüyor musunuz?
08:10
Despair and denial might appear to exist on polar ends
122
490716
3920
Umutsuzluk ve İnkar, jenerasyona ait görüntünün
08:14
of the generational spectrum,
123
494676
2160
farklı kutup uçlarındaymış gibi gözükebilir.
08:16
yet they stem from the same place.
124
496876
3480
Ama yine de aynı yerden doğarlar.
08:20
How powerless we feel.
125
500396
2360
Ne kadar da güçsüz hissediyoruz.
08:23
All of us.
126
503276
1160
Hepimiz.
08:25
I believe that the threat, even greater than climate change,
127
505876
3200
Şuna inanıyorum ki iklim değişikliğinden daha da tehlikeli olan şey,
08:29
is how powerless we feel in the face of it,
128
509116
3360
bizim bunun karşısında kendimizi ne kadar güçsüz hissettiğimizdir;
08:32
concerned moms and dads,
129
512516
2080
endişeli anneler ve babalar,
08:34
cautious corporate leaders,
130
514636
2440
tedbirli kurumsal liderler,
08:37
anxious 11-year-olds.
131
517076
2000
endişeli 11 yaşındaki çocuklar.
08:39
And I don't believe we will solve this crisis
132
519956
3400
Zihniyetlerimizi seferber edene kadar bu krizi çözebileceğimizi
08:43
or act on the many opportunities it presents us with
133
523356
5680
veya karşımıza pek çok fısat çıktığında harekete geçeceğimize
08:49
until we've mobilized mindsets.
134
529076
2440
ben inanmıyorum.
08:53
So how do we shift out of despair,
135
533036
3600
Peki, bu umutsuzluğu ve inkarı
08:56
out of denial, towards something radically different?
136
536676
4240
nasıl radikal bir şekilde farklı bir şeye doğru dönüştürebiliriz?
09:02
There's a quote in "Spider-Man":
137
542556
2360
Örümcek Adam’dan bir alıntı yapayım:
09:04
"With great power comes great responsibility."
138
544956
3520
“Büyük güçler, büyük sorumlulukları da beraberinde getirir”
09:09
Yet what if the opposite is true?
139
549676
1960
Peki ya tam tersi doğru ise?
09:12
What if it's really "with great responsibility comes great power?"
140
552596
5400
Ya gerçekten “büyük sorumluluklar beraberinde büyük bir gücü getiriyorsa?”
09:19
This is something that all of the world's movers and shakers
141
559076
3760
Bu dünyadaki bütün etkili ve nüfuzlu kişilerin bildiği bir gerçektir.
09:22
have known to be true.
142
562876
2160
09:25
They weren't born leaders.
143
565436
1720
Bu kişiler lider doğmamıştır.
09:27
They simply decided to make themselves personally responsible.
144
567716
4720
Sadece kendilerini şahsi olarak sorumlu hale getirmişlerdir.
09:33
Now, solving climate change is not your responsibility
145
573436
4720
İklim değişikliğini çözmek, senin sorumluluğundaki bir şey değil
09:38
because it's outside of your control.
146
578196
2080
çünkü bu, senin kontrolün dışındaki bir şeydir.
09:41
What you are responsible for
147
581156
2600
Senin sorumluluğun
09:43
is the thing inside your control,
148
583756
1960
kontrolün altındaki olan şeydir,
09:45
indeed, the only thing that has ever been inside your control.
149
585716
4280
aslında hep içinizde olan ve kontrolünüzdeki olan şeydir.
09:50
Your mindset.
150
590476
1120
Yani zihniyetiniz.
09:53
We all have stories running on repeat,
151
593116
3080
Hepimizin tekrar ettiği bir hikaye vardır,
09:56
stories that immobilize us,
152
596236
1680
bizi hareketsiz hale getiren,
09:57
stories the world impresses upon us in boardrooms and classrooms alike.
153
597956
5600
bizi toplantı odalarında ve sınıflarda dünyanın üzerimizde zorladığı bir hikaye.
10:04
"I'm just one in 7.8 billion people,
154
604796
2520
“Ben sadece 7.8 milyar insandan biriyim.”
10:07
I'm too small to make a difference."
155
607356
2520
“Bir farklılık yapamayacak kadar küçüğüm.”
10:09
"I'm not smart enough."
156
609876
1160
“Yeterince zeki değilim.” “Deneyimim yok.”
10:11
"I don't have the experience."
157
611076
1480
10:12
"I'm not the expert."
158
612556
1880
“Uzmanı değilim.”
10:14
"The system is too broken,
159
614436
1800
“Sistem yeterince bozulmuş,
10:16
our leaders too shortsighted,
160
616236
2200
liderlerimiz çok dar görüşlüler,
10:18
our society too shackled to the status quo."
161
618476
3240
toplumumuz statüko karşısında prangaya vurulmuş.”
10:22
These stories paralyze us.
162
622996
3120
Bu düşünceler bize engel oluyor.
10:27
Rewriting them is the single most powerful thing anyone of us can do
163
627556
6520
Bunları her birimizin tekrardan yazması yapabileceği en güçlü şeydir,
10:34
for the planet and for ourselves.
164
634116
3440
hem gezegen hem de kendimiz için.
10:39
Now ask yourself.
165
639076
2440
Şimdi kendinize sorun.
10:42
Which story gets in the way of you taking action?
166
642556
4360
Harekete geçmekte hangi hikaye sizin yolunuza çıkıyor?
10:48
Then think of the one thing you could do to challenge that story.
167
648236
6880
Şimdi ise bu hikayeyle başa çıkabilmek için yapabileceğiniz bir şeyi düşünün.
10:56
If your story is that you're not smart enough,
168
656756
3600
Eğer hikayeniz yeterince zeki olmamanızsa
11:00
you could challenge it by focusing on the skills and talents
169
660396
4120
bununla masaya getirebileceğiniz
beceri ve yetenek ve hediyelerinize odaklanarak başa çıkabilirsiniz.
11:04
and gifts that you bring to the table.
170
664556
2600
11:07
If fashion is your passion,
171
667516
2080
Eğer moda sizin tutkunuz ise
11:09
how do we reimagine our relationship with clothes to be fully circular?
172
669636
5000
tam sürdürülebilir olarak kıyafetlerle olan ilişkimizi nasıl düşünebiliriz?
11:15
If you love making food,
173
675196
2720
Eğer yemek yapmayı seviyorsanız
11:17
how do we stop a third of it from being wasted every single day?
174
677956
4240
her bir gün yemeğin üçte birinin ziyan olmasını nasıl durdurabiliriz?
11:23
If you're a talented musician,
175
683036
2800
Eğer yetenekli bir müzisyen iseniz
11:25
how do we communicate the urgency of climate action
176
685876
4280
İklim değişikliğinin aciliyeti için evrensel bir dil vasıtasıyla
11:30
through a universal language?
177
690196
2800
nasıl iletişim kurabiliriz?
11:34
If your story is that the system is too broken,
178
694116
3160
Eğer hikayeniz sistemin çok bozuk olduğu ise
11:37
the problem is too big to fix,
179
697316
3120
ve problem çözülemeyecek kadar büyükse
11:40
visualize what it would look like for you to focus on a single problem.
180
700476
5400
gözünüzde canlandırın,
sadece bir probleme odaklanmak nasıl gözükürdü?
11:46
The climate crisis is the symptom of many interconnected problems,
181
706916
4760
İklim krizi, pek çok birbirine bağlanmış problemin bir semptomudur;
11:51
from food waste to fast fashion,
182
711716
2000
yemekleri israf etmekten hızlı modaya,
11:53
social inequality to how we've divorced ourselves from nature.
183
713756
4040
sosyal adaletsizlikten kendimizi doğadan nasıl böyle kopardığımıza kadar olan.
11:59
Every problem requires a solution.
184
719196
3640
Her sorun, bir çözüm gerektirir.
12:03
A solution delivered by a someone,
185
723236
3560
Çözüm birisi tarafından getirilir,
12:06
like you.
186
726836
1520
mesela sizin gibi.
12:08
When you look back on your own life,
187
728396
3040
Geçmişinize kendi hayatınıza baktığınızda
12:11
what do you want to see?
188
731476
1680
ne görmek istiyorsunuz?
12:14
Will you have chosen despair, denial,
189
734076
4240
Umutsuzluk, inkar veya farklı bir şeyi seçtiğinizi mi görmek istiyorsunuz?
12:18
or something different?
190
738316
1680
12:20
Will you have been a spectator to our planet's problems
191
740916
4320
Gezegenimizin sorunlarına seyirci kalmış olmayı mı
12:25
or the person who did something to fix them?
192
745236
3400
yoksa sorunları çözmek için bir şeyler yapmış biri mi olmak istiyorsunuz?
12:29
What will your story be?
193
749916
1680
Sizin hikayeniz ne olacak?
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7