Richard Wilkinson: The link between inequality and anxiety | TED

61,741 views ・ 2021-11-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber:
0
0
7000
Çeviri: Sara Ozturk Gözden geçirme: Nevaz Mescioğlu
00:12
I'm sure you've noticed the difference between posed photographs
1
12436
4160
Poz verilen fotoğraflar ve kameradan habersiz olan insanların fotoğrafları
00:16
and pictures taken of people who are unaware of the camera.
2
16596
3280
arasındaki farklılığı eminim ki fark etmişsinizdir.
00:20
The pictures where people are unaware --
3
20916
3000
İnsanların habersiz olduğu fotoğraflar
00:23
they often look like this.
4
23956
1480
genellikle böyle gözüküyor.
00:25
This picture was taken in central London.
5
25476
2520
Bu fotoğraf Londra’nın merkezinde çekildi.
00:28
People in the prime of life,
6
28596
2720
İnsanlar hayatlarının en güzel döneminde
00:31
and yet everyone there looks haggard, depressed, anxious.
7
31316
5000
hal böyleyken bitkin, kederli, kaygılı görünüyorlar.
00:36
Some of them look quite angry. Not a smile to be seen.
8
36356
3560
Bazıları oldukça kızgın görünüyor, tek bir gülümseme bile yok.
00:40
And yet, if you look at pictures of people posed,
9
40996
3480
Hal böyleyken insanların poz verdiği fotoğraflara bakarsanız
00:44
they put their arms around each other,
10
44516
2120
bu resimde olduğu gibi kollarını birbirlerine
00:46
as in this picture.
11
46676
1480
sardıklarını görürsünüz.
00:48
They smile.
12
48796
1160
Gülümsüyorlar.
00:49
That's, I think, how we'd like to be seen,
13
49996
2400
Bu, sanırım nasıl görünmek istediğimiz,
00:52
how we think we should be together.
14
52436
2120
nasıl birlikte olmamız gerektiğini düşündüğümüz bir şey.
00:55
Unfortunately, the data tells a different story.
15
55036
2920
Maalesef veriler, farklı bir hikaye anlatıyor.
00:58
In the UK, surveys have shown that 74 percent of adults
16
58356
4720
İngiltere’de anketler, yetişkinlerin %74′ünün
01:03
have felt so stressed or overwhelmed and unable to cope,
17
63116
4280
çok stresli ya da bunalmış olduğunu ve baş edemediğini,
01:07
32 percent have had suicidal thoughts,
18
67396
3160
%32′sinin intihar düşüncesine sahip olduğunu
01:10
16 percent have actually self-harmed.
19
70596
3160
ve %16′sının kendine zarar verdiğini gösterdi.
01:13
In the USA, the picture's very similar:
20
73796
3560
Amerika’da da fotoğraflar oldukça benzer.
01:17
79 percent felt stressed every day,
21
77356
4240
İnsanların %79′u her gün stresli hissediyor
01:21
and almost 60 percent have felt paralyzed by stress.
22
81636
4680
ve neredeyse %60′ı stres yüzünden felçli gibi hissediyor.
01:27
When there are new figures that come out in the media
23
87356
2840
Medyada stres, depresyon, kendi kendine zarar verme,
01:30
showing levels of stress, depression, self-harm,
24
90236
4440
madde suistimali, yeme bozuklukları düzeyini
01:34
drug abuse, eating disorders,
25
94716
3880
gösteren yeni figürler çıktığında
01:38
what's the response?
26
98636
1640
buna verilen tepki ne oluyor?
01:41
It's simply to demand more services,
27
101036
3120
Basit bir şekilde daha çok hizmet,
01:44
more psychotherapists, more psychologists, more psychiatrists.
28
104196
5040
psikoterapist, psikolog ve psikiyatr talebi oluyor.
01:49
It's as if a large majority of the population
29
109276
3200
Bu sanki nüfusun çoğunluğu
01:52
were being seriously injured
30
112476
1640
ciddi bir şekilde yaralanmış
01:54
and instead of finding out what’s going wrong,
31
114116
2760
ve neyin yanlış olduğunu bulmak yerine
01:56
we simply want more surgeons to stitch them up.
32
116916
2840
dikiş atması için daha çok cerrah istiyormuşuz gibi bir şey.
02:00
The crucial question we must ask is: Why is this happening?
33
120436
4840
Sormamız gereken önemli soru şu: Neden bu oluyor?
02:05
Why even in rich countries?
34
125316
2240
Neden zengin ülkelerde bile bu oluyor?
02:07
I'm an epidemiologist,
35
127996
1280
Ben bir epidemiyoloji uzmanıyım.
02:09
which means I've spent my career doing research
36
129276
2600
Bu da kariyerimi nufüsların sağlığı ve hastalık sebepleri üzerine
02:11
on the causes of health and illness in populations.
37
131876
3160
araştırma yaparak geçirdiğim anlamına geliyor.
02:15
And I want to show you that inequality is a really powerful cause
38
135596
4560
Size eşitsizliğin yüksek düzeyde kaygı,
02:20
of higher levels of anxiety and mental distress,
39
140196
3240
stres, mutsuzluk ve depresyon için
02:23
unhappiness, depression.
40
143436
2040
çok güçlü bir sebep olduğunu göstermek istiyorum.
02:26
I'd like you to cast your minds back
41
146116
1840
Sizi geçmişe götürmek istiyorum,
02:27
to when you've felt anxious, embarrassed, nervous in front of other people,
42
147996
6280
başka insanların önünde kaygılı, utangaç ve gergin hissettiğiniz,
02:34
the social exposure,
43
154316
1760
sosyal mazuriyette olduğunuz,
02:37
maybe when you're making a speech
44
157076
1960
belki bir konuşma yaptığınız
02:39
or going to a party where you don't know anyone.
45
159076
2960
ya da kimseyi tanımadığınız bir partiye gittiğiniz zamana götürmek istiyorum.
02:42
But all sorts of situations where we face the threat of being seen negatively
46
162076
7000
Ancak olumsuz yönde görülme tehdidiyle karşılaştığımız bütün durumlar
02:49
cause these sorts of emotions.
47
169076
2120
tüm bu saydığım duygulara sebep oluyor.
02:51
This graph is a summary of hundreds of studies
48
171916
3640
Bu grafik, stres hormonlarına ne olduğunu ölçerek
02:55
of exposing people to different kinds of stress
49
175556
3520
insanları birçok farklı stres türüne
02:59
while measuring what happens to their stress hormones,
50
179076
2880
özellikle de ana stres hormonu olan kortizole maruz bırakan
03:01
principally cortisol, a central stress hormone.
51
181996
3360
yüzlerce çalışmanın bir özeti.
03:05
And what it shows is that what most pushes up our levels of stress hormones
52
185396
5120
Stres hormonlarımızın düzeyini arttıran şey,
03:10
are what is called "social evaluative threat" --
53
190556
2720
sosyal değerlendirici tehdit olarak adlandırılan,
03:13
threats to self-esteem or social status,
54
193276
3000
başkalarının performansınızı olumsuz yönde yargılayabileceği
03:16
where others can negatively judge your performance.
55
196276
3040
ve öz saygıyı ya da sosyal statüyü tehdit eden bir durum.
03:19
So although these social stresses are widely recognized
56
199796
4040
Bu sosyal stresler büyük ölçüde fark edilmesine
03:23
and we're all familiar with them,
57
203876
1640
ve hepimiz onlara aşina olmamıza rağmen
03:26
people fail to see how inequality makes them worse for all of us.
58
206356
4600
insanlar eşitsizliğin bunları nasıl daha kötü hale getirdiğini göremiyor.
03:31
In this slide,
59
211596
1560
Bu slaytta
03:33
along the bottom, you've got different income groups,
60
213156
3400
aşağı kısım boyunca sol tarafta
nüfusun en yoksul ondalığı ve sağ kısımda en zengin ondalığı olan
03:36
from the poorest tenth of the population on the left
61
216596
2560
farklı gelir düzeyine sahip gruplar var.
03:39
to the richest on the right.
62
219156
1640
03:40
And up the side,
63
220836
1640
Yukarıdan aşağıya doğru da
03:42
you've got a measure of status anxiety,
64
222476
2800
statü endişesi ölçümü var.
03:45
how worried people are about how they're seen and judged by others.
65
225276
4320
İnsanların nasıl göründükleri ve yargılandıkları hakkında
ne kadar endişeli oldukları.
03:50
The top line shows levels of status anxiety across all income groups
66
230196
4960
Üst çizgi, eşit olmayan toplumlardaki
03:55
in the more unequal societies.
67
235156
2280
bütün gelir gruplarındaki statü endişesi düzeyini,
03:57
And the bottom line shows the much lower levels of status anxiety
68
237956
4320
alt çizgi, daha eşit toplumlardaki daha düşük düzeyde olan
04:02
in the more equal societies.
69
242316
2040
statü endişesini gösteriyor.
04:04
I think what we're dealing with is whether we live in societies
70
244996
3400
Bence baş ettiğimiz şey bunun gibi
04:08
with a very steep social hierarchy like that,
71
248396
3240
çok dik bir sosyal hiyerarşi olan bir toplumda mı
yoksa şunun gibi daha sığ bir sosyal hiyerarşi olan
04:11
or a much shallower one like that.
72
251676
2160
bir toplumda mı yaşadığımız.
04:14
If you like: bigger material differences between us
73
254676
3760
Aramızdaki büyük materyal farklılıkları,
04:18
increase the social distances
74
258476
2920
sosyal mesafeleri ve üstünlük ve aşağılık gibi
04:21
and those feelings of superiority and inferiority,
75
261436
4040
hisleri arttırıyor
04:25
and that makes a big difference to social relationships within society.
76
265476
4880
ve bu da toplumdaki sosyal ilişkilerde büyük farklılıklar yaratıyor.
04:31
Status and class become more important.
77
271036
2760
Statü ve sınıf daha önemli hale geldi.
04:34
We're less likely to marry people with a different class background.
78
274596
3960
Farklı bir sınıf geçmişine sahip insanlarla evlenmeye daha az meyilliyiz.
04:39
Community life, as I've said, drops away, and violence also goes up,
79
279756
5000
Dediğim gibi toplum hayatı azalıyor ve şiddet artıyor
04:44
because violence is triggered by people feeling looked down on.
80
284796
4600
çünkü şiddet, küçük görülmüş insanlar tarafından tetikleniyor.
04:49
Loss of face, disrespected, humiliated --
81
289436
3960
Saygınlığı kaybetme, saygı duyulmama ve aşağılanma gibi şeyler
04:53
those are the triggers of violence.
82
293436
1840
şiddetin tetikleyicileri.
04:55
And of course, for people who are more sensitive to status issues,
83
295316
3640
Tabii ki statü konusunda daha hassas olan insanlar için
05:00
violence is triggered more often.
84
300516
2760
şiddet daha sık tetikleniyor.
05:03
Consumerism also goes up,
85
303276
2680
Tüketimcilik de artıyor
05:05
because we're all trying to enhance our self-presentation.
86
305956
4120
çünkü hepimiz öz sunumumuzu geliştirmeye çalışıyoruz.
05:10
All sorts of measures of social interaction
87
310116
3000
Sosyal etkileşimin her çeşit ölçüsü
05:13
show the whole social structure becoming more ossified with inequality.
88
313156
4560
bütün sosyal yapının eşitsizlikle daha katılaştığını gösteriyor.
05:17
Social mobility goes down,
89
317756
2200
Sosyal hareketlilik azalıyor
05:19
and with that, we're even further away from the equal opportunities
90
319996
4360
ve bununla birlikte çocuklara sağlamaya çalıştığımızı
05:24
which we claim to be trying to provide for children.
91
324396
3000
iddia ettiğimiz eşit fırsatlardan daha da uzaklaşıyoruz.
05:27
So inequality isn't just about unfairness or poverty.
92
327836
4200
Yani eşitsizlik sadece adaletsizlik ya da yoksullukla alakalı değil.
05:32
It puts us in social relationships,
93
332476
2840
Bizi sosyal ilişkilere,
05:35
relationships of superiority and inferiority.
94
335356
3720
üstünlük ve aşağılığın olduğu sosyal ilişkilere başlatıyor.
05:39
It ranks us from better to worse.
95
339116
2720
Bizi en iyi ve en kötü şeklinde sıralıyor.
05:42
It's a really invidious process,
96
342516
2520
Bu gerçekten haksız bir süreç
05:45
and it creates those feelings of inferiority at the bottom.
97
345036
3600
ve en temelinde o aşağılık hissini yaratıyor.
05:48
It makes us judge each other more by social status, and with that,
98
348676
4600
Birbirimizi sosyal statü gibi şeylerle daha çok yargılamamızı sağlıyor
ve başkalarının bizi nasıl gördüğü ve yargıladığı hakkında
05:53
we become more worried about how we are seen and judged by others.
99
353316
4080
daha çok endişeleniyoruz.
05:57
There are two common responses
100
357956
2520
Nasıl göründüğümüz ve yargılandığımız hakkında endişelenme hissine
06:00
to feeling so worried about how we're seen and judged.
101
360516
3200
verilen iki tane yaygın yanıt var.
06:04
One is that you almost accept your inferiority,
102
364076
3840
Birincisi, neredeyse aşağılığınızı,
06:07
low self-esteem, lack of confidence.
103
367956
2640
düşük öz saygınızı ve öz güven yoksunluğunuzu kabul ettiğiniz.
06:10
You withdraw from social life because you find it all too difficult,
104
370596
4280
Sosyal hayattan çekiliyorsunuz çünkü bunları çok zor buluyorsunuz
06:14
and you become more vulnerable to depression.
105
374876
2680
ve giderek depresyona karşı daha savunmasız oluyorsunuz.
06:17
And indeed, rates of depression are higher in more unequal societies.
106
377596
4920
Gerçekten de depresyon oranı, eşit olmayan toplumlarda daha yüksek.
06:23
The other common response is almost exactly the opposite.
107
383076
4000
Diğer yaygın olan yanıt ise neredeyse bunun tam tersi.
Eğer insanların sizin hakkınızda ne düşündüğünden endişeliyseniz
06:27
If you're worried about what people think of you, you talk yourself up.
108
387636
3640
kendi kendinize konuşursunuz.
06:31
You big yourself up. You flaunt your abilities and achievements.
109
391316
3560
Kendi kendinizi büyük görürsünüz,
yeteneklerinizi ve başarılarınızı gözler önüne serersiniz.
06:34
You become narcissistic instead of modest.
110
394916
2920
Mütevazı olmak yerine narsist olursunuz.
06:37
We see that, too, in more unequal societies.
111
397876
2680
Eşit olmayan toplumlarda bunun da örneklerini görüyoruz.
06:40
This next graph is from a study of what psychologists call self-enhancement.
112
400996
4520
Bu grafik, psikologların kendini geliştirme olarak
adlandırdığı bir çalışmadan.
06:46
People in different countries are asked
113
406156
2320
Farklı ülkelerden insanlara,
06:48
how they think they compare to the average on different characteristics.
114
408516
5000
farklı özelliklerde ortalamaya nasıl benzedikleri hakkında
ne düşündükleri soruldu.
06:54
And what it shows is, in more unequal societies, people big themselves up,
115
414596
5160
Gördüğümüz şey eşit olmayan toplumlarda insanların kendilerini büyük gördüğü.
07:00
They think they're better at things;
116
420396
1760
Birçok şeyde en iyisi olduklarını düşünüyorlar,
07:02
they present themselves in an exaggerated way.
117
422156
3200
kendilerini abartılı bir şekilde sunuyorlar.
07:05
They become narcissistic.
118
425756
1880
Narsist oluyorlar.
07:07
It's like everyone thinking they're better drivers than average.
119
427636
3680
Herkesin ortalamadan daha iyi bir sürücü olduğunu düşünmesi gibi bir şey.
07:11
That tendency is greater in more unequal societies.
120
431356
3920
Bu eğilim eşit olmayan toplumlarda çok daha fazla.
07:16
Mental illness is also worse in more unequal countries,
121
436316
3920
Zihinsel hastalıklar da eşit olmayan ülkelerde çok daha kötü
07:20
because mental illness is often triggered or exacerbated
122
440996
4520
çünkü zihinsel hastalıklar sıklıkla hakimiyet, itaat,
07:25
by issues to do with dominance and subordination,
123
445556
2920
üstünlük ve aşağılık gibi konular tarafından
07:28
superiority and inferiority.
124
448476
2560
tetikleniyor ya da şiddetlendiriliyor.
07:31
There was a recent study of the 36 OECD countries
125
451756
5400
Bu toplumlardaki eşitsizlik düzeyi ve on tane en yaygın zihinsel hastalık
07:37
showing a tight correlation between levels of inequality in those societies
126
457156
4480
arasındaki sıkı ilişkiyi gösteren
07:41
and the 10 most common mental disorders.
127
461676
2680
36 OECD ülkesinde yapılan bir çalışma var.
07:45
I think the saddest part of this is that studies of happiness and well-being,
128
465436
5560
Bence bunun en üzücü yanı mutluluk, refah
07:51
studies of health, too,
129
471036
1960
ve tabii ki sağlık çalışmalarının,
07:52
show that one of the most important determinants
130
472996
3600
en önemli belirleyici etkenlerden birisinin
07:57
is the quality of our social relationships,
131
477516
3360
sosyal ilişkilerimizin, sosyal çevremizin
08:00
our social environment,
132
480876
1680
ve arkadaşlıklarımızın kalitesinin olduğunu göstermesi.
08:02
our friendships.
133
482556
1440
08:04
And that is where inequality does its greatest damage.
134
484996
3720
Tam da burada eşitsizlik en büyük zararını veriyor.
08:09
To address this heavy burden of depression, anxiety,
135
489636
4200
Bu depresyon, kaygı,
zihinsel hastalık, kendine zarar verme gibi ağır yükü ele almak için
08:13
mental illness, self-harm,
136
493876
2720
08:16
what we have to do is reduce the levels of inequality in society
137
496636
5120
yapmamız gereken şey bizi birbirimizden ayıran
08:21
that divide us from each other.
138
501796
2360
toplumdaki eşitsizlik seviyesini azaltmak.
08:24
Inequality is, in a sense, the enemy between us.
139
504196
3400
Bir anlamda eşitsizlik aramızdaki düşman.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7