Luis H. Zayas: The psychological impact of child separation at the US-Mexico border | TED

42,839 views ・ 2019-11-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Emrullah Ay Gözden geçirme: Can Boysan
00:13
For over 40 years, I've been a clinical social worker
0
13491
2675
40 seneyi aşkın süredir, klinik sosyal hizmet uzmanı
00:16
and a developmental psychologist.
1
16190
1774
ve bir gelişim psikoloğuyum.
00:18
And it seemed almost natural for me to go into the helping professions.
2
18466
3795
Yardım alanında uzmanlaşmam gayet olağan görünüyordu.
00:22
My parents had taught me to do good for others.
3
22285
3460
Ailem bana başkaları için iyilik yapmamı öğretmişti
00:26
And so I devoted my career
4
26551
2497
ve ben de kariyerimi
00:29
to working with families in some of the toughest circumstances:
5
29072
3756
zor koşullarla mücadele eden ailelerle çalışmaya adadım:
00:32
poverty, mental illness,
6
32852
2174
yoksulluk, akıl hastalığı,
00:35
immigration, refugees.
7
35050
2464
göç, mültecilik.
00:38
And for all those years, I've worked with hope and with optimism.
8
38516
3571
Geçen bunca yılda umutla ve iyimserlikle çalıştım.
00:43
In the past five years, though,
9
43857
2037
Ancak son beş senede,
00:45
my hope and my optimism have been put to the test.
10
45918
3468
umudum ve iyimserliğim sınanıyor.
00:50
I've been so deeply disappointed in the way the United States government
11
50414
4281
Amerika Birleşik Devletleri hükûmetinin
00:54
is treating families who are coming to our southern border,
12
54719
4413
güney sınırımıza gelerek sığınma talebinde bulunan
00:59
asking for asylum --
13
59156
2126
ailelere olan tutumu beni çok üzüyor.
01:01
desperate parents with children, from El Salvador, Guatemala and Honduras,
14
61306
6094
Çocuklarına yalnızca
güvenlik ve emniyet sağlamak isteyen
01:07
who only want to bring their kids to safety and security.
15
67424
3000
El Salvador, Guatemala Honduraslı çaresiz veliler.
01:11
They are fleeing some of the worst violence in the world.
16
71683
2694
Onlar dünyanın en kötü şiddetinden kaçıyor.
01:14
They've been attacked by gangs,
17
74401
1606
Çeteler tarafından saldırıya,
01:16
assaulted, raped, extorted, threatened.
18
76983
2665
tacize uğrayıp; gasp ve tehdit edildiler.
01:20
They have faced death.
19
80822
1263
Ölümle yüz yüze geldiler
01:22
And they can't turn to their police because the police are complicit,
20
82976
4162
ve kendi polisleri suç ortağı, rüşvetçi ve etkisiz olduğu için
01:27
corrupt, ineffective.
21
87162
1712
onlardan yardım isteyemediler.
01:29
Then they get to our border,
22
89404
2667
Daha sonra, bizim sınırımıza gelme şansları olunca da
01:32
and we put them in detention centers,
23
92095
2235
onları ıslah evi ve hapishaneye koyduk;
01:34
prisons, as if they were common criminals.
24
94354
2921
sanki sıradan ve gerçek suçlularmış gibi.
01:39
Back in 2014, I met some of the first children in detention centers.
25
99625
5115
2014'te, ilk kez ıslah evindeki çocuklarla tanıştım
01:46
And I wept.
26
106737
1192
ve çok üzüldüm.
01:48
I sat in my car afterwards and I cried.
27
108631
2934
Ardından arabamda oturdum ve ağladım.
01:53
I was seeing some of the worst suffering I'd ever known,
28
113041
3174
En kötü ıstıraplardan birini görüyordum
01:56
and it went against everything I believed in my country,
29
116968
2702
ve bu kendi ülkemde inandığım her şeyin;
01:59
the rule of law
30
119694
1512
hukuk üstünlüğünün
02:02
and everything my parents taught me.
31
122399
1935
ve ailemin öğrettiklerinin tam zıttıydı.
02:06
The way the United States has handled the immigrants
32
126751
4832
Amerika Birleşik Devletleri'nin
son 5 yıldır
sığınak talep eden
02:11
seeking asylum in our country
33
131607
1445
göçmenleri idare etme yöntemi
02:13
over the past five years --
34
133076
1326
02:14
it's wrong, just simply wrong.
35
134426
2838
yanlış, tamamen yanlış.
02:18
Tonight, I want to tell you that children in immigration detention
36
138635
3197
Bu gece, göçmenlik gözaltı cezasına çarptırılmış çocukların
02:21
are being traumatized.
37
141856
1380
travmalarını anlatacağım.
02:24
And we are causing the trauma.
38
144516
1959
Ve bu travmanın sebebi biziz.
02:28
We in America --
39
148166
1453
Biz, Amerika'da
02:29
actually, those of us here tonight --
40
149643
2522
- aslında bu gece burada olanlarımız -
02:32
will not necessarily be on the same page with respect to immigration.
41
152189
3841
göç konusunda mutlaka aynı fikirde olmayacağız.
02:37
We'll disagree on how we're going to handle all those people
42
157182
2966
Ülkemize gelmek isteyenlerle nasıl başa çıkacağımız
02:40
who want to come to our country.
43
160172
1610
konusunda farklı fikirlerde olacağız.
02:43
Frankly, it doesn't matter to me whether you're a Republican or a Democrat,
44
163369
3606
Açıkçası, Cumhuriyetçi veya Demokrat,
02:46
liberal or conservative.
45
166999
1445
tutucu veya liberal olup olmamanız önemli değil.
02:50
I want secure borders.
46
170830
2492
Güvenli sınırlar istiyorum.
02:54
I also want to keep the bad actors out.
47
174552
4617
Kötü oyuncuları uzak tutmak da istiyorum.
02:59
I want national security.
48
179678
2166
Milli güvenlik istiyorum.
03:01
And of course, you'll have your ideas about those topics, too.
49
181868
3344
Tabii ki sizin de bu konuda fikirleriniz var.
03:07
But I think we can agree
50
187180
2236
Ancak düşünüyorum da
03:09
that America should not be doing harm.
51
189440
2833
Amerika'nın zarar vermemesi gerektiği konusunda hemfikir olabiliriz.
03:13
The government, the state, should not be in the business of hurting children.
52
193310
4670
Hükûmet, devlet çocuklara zarar vermemeli.
03:18
It should be protecting them,
53
198855
2007
Kimin çocuğu olduğuna bakmaksızın
03:21
no matter whose children they are:
54
201864
1874
onları korumalı,
03:23
your children, my grandchildren
55
203762
2935
sizin çocuklarınız, benim torunlarım
03:28
and the children of families just looking for asylum.
56
208093
4588
ve sığınacak yer arayan ailelerin çocukları.
03:34
Now, I could tell you story after story
57
214227
2841
Size dünyadaki en kötü şiddete tanık olmuş
03:37
of children who have witnessed some of the worst violence in the world
58
217092
3317
ve şu an ıslah evinde olan çocuklar hakkında
03:40
and are now sitting in detention.
59
220433
1584
birbiri ardına birçok öykü anlatabilirim.
03:42
But two little boys have stayed with me over these past five years.
60
222887
4230
Ama son beş yıldır
iki küçük çocuk benimle kaldı.
03:48
One of them was Danny.
61
228766
1465
Birinin ismi Danny.
03:51
Danny was seven and a half years old when I met him in a detention center
62
231024
3455
Danny ile 2014'te Karnes City Teksas'da
03:54
in Karnes City, Texas, back in 2014.
63
234503
2417
bir ıslah evinde tanıştığımda 7,5 yaşındaydı.
03:56
He was there with his mother and his brother,
64
236944
2122
Orada annesi ve abisiyle kalıyordu
03:59
and they had fled Honduras.
65
239090
1484
ve Honduras'tan kaçmışlardı.
04:01
You know, Danny is one of these kids that you get to love instantly.
66
241900
3232
Danny hemen sevilen çocuklardan biri.
04:05
He's funny, he's innocent,
67
245605
2623
Eğlenceli, masum,
04:08
he's charming and very expressive.
68
248252
2063
cana yakın ve çok etkileyici.
04:11
And he's drawing pictures for me,
69
251931
2587
Benim için resimler çiziyor
04:14
and one of the pictures he drew for me was of the Revos Locos.
70
254542
3913
ve çizdiği resimlerden biri de Revos Lecos idi.
04:18
The Revos Locos: this is the name
71
258479
2933
Revos Lecos: bu onun geldiği şehirde çetelere verilen isimdi.
04:21
that they gave to gangs in the town that he was in.
72
261436
2842
04:25
I said to Danny,
73
265329
1601
Ona dedim ki;
04:26
"Danny, what makes them bad guys?"
74
266954
2419
"Danny, onları kötü adam yapan şey ne?"
04:30
Danny looked at me with puzzlement.
75
270440
2174
Danny bana şaşkınlıkla baktı.
04:33
I mean, the look was more like,
76
273710
1715
Aslında, şöyle bir bakıştı:
04:36
"Are you clueless or just stupid?"
77
276239
2352
"Cahil misin yoksa sadece aptal mı?"
04:38
(Laughter)
78
278615
1296
(Kahkahalar)
04:40
He leaned in and he whispered,
79
280509
1619
Eğildi ve fısıldadı:
04:42
"Don't you see?
80
282152
1925
"Görmüyor musun?
04:44
They smoke cigarettes."
81
284101
1662
Onlar sigara içiyorlar."
04:45
(Laughter)
82
285787
1302
(Kahkahalar)
04:47
"And they drink beer."
83
287806
1638
"Ve bira içiyorlar."
04:50
Danny had learned, of course, about the evils of drinking and smoking.
84
290669
3492
Danny içkiyle sigaranın kötülüğünü öğrenmişti,
04:55
Then he said, "And they carry guns."
85
295383
1853
sonra dedi ki; "Ve onlar silah taşıyor."
04:58
In one of the pictures,
86
298342
2431
Resimlerden birinde
05:00
the stick figures of the Revos Locos are shooting at birds and at people.
87
300797
5014
Revos Locos'un çöp adam çete üyeleri
kuşlara ve insanlara ateş ediyorlardı.
05:05
Danny told me about the day his uncle was killed by those Revos Locos
88
305835
4889
Danny bana,
Revos Locos çete üyelerinin amcasını öldürdüğü günü
05:10
and how he ran from his house to his uncle's farmhouse,
89
310748
2927
ve sadece amcasının
05:13
only to see his uncle's dead body,
90
313699
2445
kurşunlarla tanınmaz hale gelmiş ölü bedenini görmek için
05:16
his face disfigured by bullets.
91
316168
3805
kendi evinden onunkine nasıl koştuğunu anlattı.
05:20
And Danny told me he saw his uncle's teeth coming out the back of his head.
92
320507
3803
Ve amcasının dişlerini kafasının arkasında gördüğünü de anlattı.
05:25
He was only six at the time.
93
325548
1510
O zaman sadece altı yaşındaydı.
05:27
Sometime after that,
94
327893
1471
Bundan bir süre sonra,
05:29
one of those Revos Locos beat little Danny badly, severely,
95
329388
4500
Revos Locos üyelerinden biri, Danny'i şiddetle dövmüş
05:33
and that's when his parents said,
96
333912
1858
ve ailesi o zaman demiş ki,
05:35
"We have got to leave or they will kill us."
97
335794
3046
"Buradan gitmeliyiz yoksa bizi öldürecekler."
05:41
So they set out.
98
341087
1247
Ve yola çıkmışlar.
05:42
But Danny's father was a single-leg amputee with a crutch,
99
342959
2808
Fakat Danny'nin babası,
koltuk değneği kullanan bir engelliymiş ve sarp araziyi aşamamış.
05:45
and he couldn't manage the rugged terrain.
100
345791
2158
05:48
So he said to his wife,
101
348585
1589
Ve eşine demiş ki:
05:51
"Go without me. Take our boys.
102
351578
2579
"Bensiz gidin.
Oğullarımızı al.
05:55
Save our boys."
103
355111
1259
Oğullarımızı kurtar."
05:57
So Mom and the boys set off.
104
357155
1815
Ve çocuklar anneleriyle yola çıkmış.
05:58
Danny told me he looked back, said goodbye to his father,
105
358994
2749
Danny arkasına bakıp babasına veda ettiğini
06:01
looked back a couple of times until he lost sight of his father.
106
361767
3207
ve uzaklaşana dek ona baktığını söyledi.
06:04
In detention, he had not heard from his father.
107
364998
3112
Islah evindeyken babasından haber alamadı.
06:08
And it's very likely that his father was killed by the Revos Locos,
108
368134
3537
Ve büyük olasılıkla da çete,
kaçmaya çalıştığı için babasını öldürmüştü.
06:11
because he had tried to flee.
109
371695
1657
06:14
I can't forget Danny.
110
374128
3226
Ben Danny'i unutamıyorum.
06:19
The other boy was Fernando.
111
379664
1714
Diğer çocuğun ismi Fernando'ydu.
06:22
Now, Fernando was in the same detention center,
112
382187
3236
Fernando da aynı ıslah evinde kalıyordu,
06:25
roughly the same age as Danny.
113
385447
1889
neredeyse Danny ile aynı yaşlardaydı.
06:27
Fernando was telling me about the 24 hours he spent in isolation with his mother
114
387899
4433
Fernando bana annesiyle ıslah evinde geçirdikleri
24 saatlik izolasyonu anlattı,
06:32
in the detention center,
115
392356
1179
06:33
placed there because his mother had led a hunger strike
116
393559
3173
sebebi ise annesinin
ıslah evinde
06:36
among the mothers in the detention center,
117
396756
2052
diğer annelerle açlık grevi başlatmasıydı;
06:38
and now she was cracking under the pressure of the guards,
118
398832
2775
ve kendisi ile oğlunu tehdit eden ve küfreden
06:41
who were threatening and being very abusive towards her and Fernando.
119
401631
3356
gardiyanların baskısına dayanamıyordu.
06:45
As Fernando and I are talking in the small office,
120
405869
3236
Ben Fernando'yla küçük ofiste konuşurken,
06:49
his mother burst in,
121
409129
1877
annesi haykırıverdi
ve dedi ki,
06:51
and she says, "They hear you! They're listening to you."
122
411030
3546
"Sizi duyuyorlar ve dinliyorlar!"
06:55
And she dropped to her hands and knees,
123
415274
1962
Ve emeklemeye başlayarak
06:59
and she began to look under the table, groping under all the chairs.
124
419315
3488
masaların altına baktı, sandalyelerin altını yokladı.
07:02
She looked at the electric sockets,
125
422827
2839
Elektrik prizlerine,
07:05
at the corner of the room,
126
425690
2214
odanın köşelerine, yere,
07:07
the floor, the corner of the ceiling,
127
427928
1882
tavanın köşelerine,
07:09
at the lamp, at the air vent, looking for hidden microphones and cameras.
128
429834
4090
lambaya, hava deliğine baktı;
gizli mikrofon ve kamera arıyordu.
07:15
I watched Fernando as he watched his mother spiral
129
435403
4351
Fernando, annesinin paranoyak durumunu izlerken
07:19
into this paranoid state.
130
439778
1475
ben de onu izledim.
07:22
I looked in his eyes and I saw utter terror.
131
442161
2780
Gözlerine baktım ve mutlak dehşeti gördüm.
07:25
After all, who would take care of him if she couldn't?
132
445826
3474
Her şeye rağmen
annesi onu korumayacaksa kim koruyacaktı?
07:29
It was just the two of them. They only had each other.
133
449324
2838
Sadece ikisi vardı.
Birbirlerinden başka kimseleri yoktu
07:32
I could tell you story after story,
134
452912
3059
Size hikâye üstüne hikâye anlatabilirim
07:37
but I haven't forgotten Fernando.
135
457782
1928
fakat Fernando'yu unutmadım.
07:41
And I know something about what that kind of trauma,
136
461901
3431
Ve o tarz bir travma, stres ve güçlüğün
07:45
stress and adversity does to children.
137
465356
2090
bir çocuğa ne yaptığını biliyorum.
07:48
So I'm going to get clinical with you for a moment,
138
468913
2624
Şimdi bir dakikalığına klinik hale bürünüp
07:51
and I'm going to be the professor that I am.
139
471561
2209
olduğum profesör olacağım.
07:54
Under prolonged and intense stress,
140
474772
4272
Uzun ve yoğun
stres, travma,
zorluk, aksilik
07:59
trauma, hardship, adversity, harsh conditions,
141
479068
3750
ve ağır şartlarda
08:04
the developing brain is harmed,
142
484420
3547
gelişen beyin zarar görür;
08:07
plain and simple.
143
487991
1333
açık ve net.
08:09
Its wiring and its architecture
144
489998
1756
Bağlantıları ve mimarisi
08:11
are damaged.
145
491778
1547
hasar görür.
08:13
The child's natural stress response system is affected.
146
493349
3919
Çocuğun doğal stres tepki sistemi etkilenir.
08:17
It's weakened of its protective factors.
147
497917
1937
Koruyucu etkenleri güçsüzleşir.
08:20
Regions of the brain that are associated with cognition,
148
500467
4937
Bilişsel, düşünsel yetenekler,
muhakeme, güven,
08:25
intellectual abilities,
149
505428
1939
otokontrol ve sosyal etkileşimle ilgilenen
08:27
judgment, trust, self-regulation, social interaction,
150
507391
4050
beyin kısımları güçsüzleşir;
08:31
are weakened, sometimes permanently.
151
511465
2409
bu bazen kalıcıdır.
08:34
That impairs children's future.
152
514538
1788
Bu, çocukların geleceğini kötü etkiler.
08:37
We also know that under stress, the child's immune system is suppressed,
153
517374
4071
Stres altındayken
çocukların bağışıklık sisteminin de baskılandığını
08:41
making them susceptible to infections.
154
521469
3066
ve enfeksiyon riskine açık hale geldiğini de biliyoruz.
08:45
Chronic illnesses, like diabetes, asthma, cardiovascular disease,
155
525331
5985
Diyabet, astım, kalp damar hastalığı gibi
kronik hastalıklar,
çocukların yakasını yetişkinlikte de bırakmayacak
08:51
will follow those children into adulthood and likely shorten their lives.
156
531340
5406
ve muhtemelen ömürlerini de kısaltacak.
08:57
Mental health problems are linked to the breakdown of the body.
157
537430
4235
Ruh sağlığı sorunları, vücudun çöküşüyle bağlantılıdır.
09:01
I have seen children in detention
158
541689
1974
Islah evinde,
09:04
who have recurrent and disturbing nightmares,
159
544559
3402
tekrar eden ve rahatsız edici rüyalar gören, korkuyla uyanan,
09:07
night terrors,
160
547985
2101
depresyon ve anksiyeteye,
09:10
depression and anxiety,
161
550110
2842
amneziye, uyurgezerliğe,
09:12
dissociative reactions,
162
552976
2483
umutsuzluğa, intihara meyilliliğe,
09:15
hopelessness, suicidal thinking
163
555483
2934
travma sonrası stres bozukluklarına sahip
09:18
and post-traumatic stress disorders.
164
558441
1964
çocuklar gördüm.
09:21
And they regress in their behavior,
165
561315
2014
Ve davranışlarında gerilime yaşanıyor;
09:23
like the 11-year-old boy
166
563353
2294
tıpkı yıllardır kendini tutabilen
09:27
who began to wet his bed again after years of continence.
167
567076
2822
ama tekrar altını ıslatmaya başlayan 11 yaşındaki çocuk gibi
09:31
And the eight-year-old girl who was buckling under the pressure
168
571073
3107
ve baskıya teslim olup annesinin onu emzirmesini isteyen 8 yaşındaki kız gibi.
09:34
and was insisting that her mother breastfeed her.
169
574204
2645
09:36
That is what detention does to children.
170
576873
2812
İşte ıslah evi çocuklara bunu yapıyor.
09:41
Now, you may ask:
171
581923
2457
Şunu sorabilirsiniz:
09:46
What do we do?
172
586341
1461
"Ne yapabiliriz?
09:47
What should our government do?
173
587826
1602
Hükûmetimiz ne yapmalı?"
09:50
Well, I'm just a mental health professional,
174
590049
3146
Ben sadece ruh sağlığı uzmanıyım,
09:53
so all I really know is about children's health and development.
175
593219
3392
yani tek bildiğim çocuk sağlığı ve gelişimi.
09:56
But I have some ideas.
176
596635
1860
Ancak bazı fikirlerim var.
09:58
First, we need to reframe our practices.
177
598519
3390
Öncelikle bazı yöntemleri değiştirmeliyiz.
10:02
We need to replace fear and hostility
178
602748
3644
Korku ve düşmanlığı,
10:06
with safety and compassion.
179
606416
1798
güvenlik ve şefkatle değiştirmeliyiz.
10:10
We need to tear down the prison walls,
180
610182
2685
Hapishane duvarlarını ve tel örgüleri yıkmalı,
10:12
the barbed wire, take away the cages.
181
612891
2472
kafesleri ortadan kaldırmalıyız.
10:15
Instead of prison, or prisons,
182
615989
2999
Hapishaneler veya cezaevleri yerine,
10:20
we should create orderly asylum processing centers,
183
620099
5154
düzgün iltica işlem merkezleri geliştirmeliyiz;
10:25
campus-like communities
184
625277
2343
mesela çocuk ve ailelerin yaşayabileceği kampüs benzeri alanlar yapılabilir.
10:27
where children and families can live together.
185
627644
2440
10:30
We could take old motels, old army barracks,
186
630834
3191
Eski otelleri ve kışlaları alıp
10:34
refit them so that children and parents can live as family units
187
634049
3813
çocukların ve ailelerin bir arada yaşayabilecekleri,
10:37
in some safety and normality,
188
637886
2079
çocukların rahatça koşabilecekleri
10:39
where kids can run around.
189
639989
1281
güvenli alanlar yaratabiliriz.
10:42
In these processing centers,
190
642172
2098
Bu merkezlerde;
10:44
pediatricians, family doctors,
191
644294
3122
pediatristler, aile doktorları,
10:47
dentists and nurses,
192
647440
1716
diş hekimleri ve hemşireler
10:49
would be screening, examining,
193
649180
2509
çocukları tarayıp, muayene edip
10:51
treating and immunizing children,
194
651713
1660
iyileştirip, bağışıklık kazandırıp
10:53
creating records that will follow them to their next medical provider.
195
653397
3877
sonraki tıbbi hizmetlerinde kullanacakları bir tıbbi kimlik oluşturabilirler.
10:57
Social workers would be conducting mental health evaluations
196
657983
3521
Sosyal hizmet uzmanları, ihtiyacı olanlara
11:03
and providing treatment for those who need it.
197
663266
2561
ruh sağlığı değerlendirmesi ve tedavi sağlayabilir.
11:05
Those social workers would be connecting families
198
665851
2672
Sosyal hizmet uzmanları nereye giderse gitsinler
11:08
to services that they're going to need, wherever they're headed.
199
668547
3280
ailelerin ihtiyacı olan servislerle iletişimini sağlayabilir.
11:11
And teachers would be teaching and testing children
200
671851
4549
Ve öğretmenler çocukları eğitip onları test ederek
11:16
and documenting their learning
201
676424
2640
seviyelerini kaydedecekler ki
11:19
so that the teachers at the next school
202
679088
1939
bir sonraki okullarındaki öğretmenler
11:21
can continue those children's education.
203
681051
2136
o çocukların eğitimine devam edebilsin.
11:23
There's a lot more that we could do in these processing centers.
204
683868
3379
Bu merkezlerde yapılabilecek daha çok şey var,
11:29
A lot more.
205
689319
1262
çok daha fazlası var.
11:31
And you probably are thinking,
206
691146
1903
Ve muhtemelen düşünüyorsunuz,
11:33
this is pie-in-the-sky stuff.
207
693073
2404
bunlar boş vaatler,
11:37
Can't blame you.
208
697458
1198
sizi suçlayamam.
11:39
Well, let me tell you that refugee camps all over the world are holding families
209
699262
4908
Size şunu söylemeliyim ki
tüm dünyada tıpkı bizim ıslah evleri gibi ailelerin yaşadığı göçmen kampları var
11:44
like those in our detention centers,
210
704194
2559
11:46
and some of those refugee camps are getting it right
211
706777
2853
ve bazıları bunu doğru bir şekilde yapmakta,
11:51
far better than we are.
212
711178
1325
bizden çok daha iyi yapıyorlar.
11:53
The United Nations has issued reports describing refugee camps
213
713332
4685
Birleşmiş Milletler, çocukların sağlık ve gelişimini koruyan
11:58
that protect children's health and development.
214
718041
2346
ve kampları anlatan raporlar yayınladı.
12:01
Children and parents live in family units
215
721076
3856
Çocuklar ve ebeveynler aile olarak yaşıyor
12:04
and clusters of families are housed together.
216
724956
3347
ve aileler aynı bölgede barınıyorlar.
12:08
Parents are given work permits so they can earn some money,
217
728327
3174
Ailelere para kazanmaları için çalışma izni,
12:11
they're given food vouchers so they can go to the local stores and shop.
218
731525
4730
yerel marketlerden alışveriş yapabilmeleri için
yiyecek kuponları verilmektedir.
12:16
Mothers are brought together to cook healthy meals for the children,
219
736916
3569
Anneler çocuklar için sağlıklı yemekler pişirmek için toplanıyorlar
12:20
and children go to school every day and are taught.
220
740509
3103
ve çocuklar da her gün okula gidip ders alıyorlar.
12:24
Afterwards, after school, they go home and they ride bikes,
221
744802
2894
Okuldan sonra eve gidiyor, bisiklet sürüyor,
12:27
hang out with friends, do homework and explore the world --
222
747720
3692
arkadaşlarıyla vakit geçirip ödev yapıyor ve dünyayı keşfediyorlar.
12:31
all the essentials for child development.
223
751436
2768
Bunların hepsi de çocuk gelişiminde temel şeyler.
12:36
We can get it right. We have the resources to get it right.
224
756300
2943
Düzeltebiliriz, düzeltmek için yeterli kaynağımız var.
12:40
What we need is the will and the insistence of Americans
225
760681
5488
Tek ihtiyacımız olan şey
Amerikalıların çocuklara
12:48
that we treat children humanely.
226
768240
2196
insanca davranma konusundaki iradesi ve ısrarı.
12:52
You know, I can't forget Danny or Fernando.
227
772663
5009
Danny ve Fernando'yu unutamıyorum.
12:58
I wonder where they are today,
228
778339
1812
Bugün nerede olduklarını merak ediyorum,
13:00
and I pray that they are healthy and happy.
229
780175
2353
sağlıklı, mutlu olmaları için dua ediyorum.
13:03
They are only two of the many children I met
230
783594
2119
Onlar tanıştığım pek çok çocuktan
13:05
and of the thousands we know about who have been in detention.
231
785737
3037
ve ıslah evlerinde bulunan binlercesinden sadece ikisi.
13:10
I may be saddened
232
790528
2633
Çocuklara olanlardan dolayı
13:13
by what's happened to the children,
233
793185
2414
üzgün olabilirim
13:15
but I'm inspired by them.
234
795623
1683
ancak onlardan ilham aldım.
13:18
I may cry, as I did,
235
798205
2718
Ağlayabilirim, daha önce yaptığım gibi
13:22
but I admire those children's strength.
236
802550
2336
ama onların gücüne hayranım.
13:25
They keep alive my hope and my optimism in the work I do.
237
805818
3530
Umudumu ve iyimserliğimi canlı tutuyorlar.
13:30
So while we may differ on our approach to immigration,
238
810686
4399
Göçmenlik konusunda ters düşsek de
13:35
we should be treating children with dignity and respect.
239
815109
3002
çocuklara ciddiyetle ve saygıyla yaklaşmalıyız
13:39
We should do right by them.
240
819325
1621
Onlar için doğru olanı yapmalıyız.
13:41
If we do,
241
821998
1273
Eğer yaparsak
13:44
we can prepare those children who remain in the United States,
242
824120
3691
ABD'de kalan çocukları
13:47
prepare them to become productive, engaged members of our society.
243
827835
4859
üretken, toplummuza bağlı üyeler olmaya hazırlayabiliriz.
13:53
And those who will return to their countries whether voluntarily or not
244
833543
4241
Ve isteyerek veya istemeyerek ülkelerine dönenler,
13:57
will be prepared to become the teachers, the merchants, the leaders
245
837808
3661
ülkelerinde öğretmen, tüccar, lider olmaya
14:01
in their country.
246
841493
1271
hazır olacaklar.
14:03
And I hope together all of those children and parents
247
843149
3458
Ve umuyorum ki tüm o çocuk ve aileler,
14:06
could give testimony to the world about the goodness of our country
248
846631
4316
tüm dünyaya ülkemizin iyiliği ve değerlerimiz konusunda
14:10
and our values.
249
850971
1239
şahitlik edecek.
14:12
But we have to get it right.
250
852907
1523
Ama düzeltmeliyiz.
14:15
So we can agree to disagree on immigration,
251
855988
4149
Peki, göçmenlik hakkında hemfikir olmayabiliriz
14:20
but I hope we can agree on one thing:
252
860161
2192
ama umarım ki bir şeyde anlaşabiliriz:
14:22
that none of us wants to look back at this moment in our history,
253
862377
5489
hiçbirimiz tarihimizdeki bu zamanlara bakıp
14:27
when we knew we were inflicting lifelong trauma on children,
254
867890
4853
çocuklar üzerinde ömür boyu sürecek travmalar yaratılırken
14:32
and that we sat back and did nothing.
255
872767
2038
bir şey yapmadığımızı görmek istemeyiz.
14:37
That would be the greatest tragedy of all.
256
877495
3868
Bu, tüm zamanların en büyük trajedisi olurdu.
14:42
Thank you.
257
882827
1174
Teşekkür ederim.
14:44
(Applause)
258
884025
3549
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7