3 ways to upgrade democracy for the 21st century | Max Rashbrooke

61,610 views ・ 2021-02-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber:
0
0
7000
Çeviri: Burak Yildiz Gözden geçirme: Ilayda Gokgoz
(Maori dili) Kia ora koutou, herkese. [Selamlar, size de merhaba]
Bugün size demokrasiden, demokrasinin karşılaştığı güçlüklerden
ve bu odada hep birlikte bulunmamızın
00:13
(Māori) Kia ora koutou, everyone.
1
13836
1960
çözüme yardımcı olabileceğinden
00:16
I want to you today about democracy,
2
16356
3800
bahsetmek istiyorum.
00:20
about the struggles that it's experiencing,
3
20196
2960
Ancak bu konuya girmeden önce
geçmişe doğru ufak bir gezinti yapmak istiyorum.
00:23
and the fact that all of us together in this room
4
23156
3280
00:26
might be the solution.
5
26436
1840
Bu Atina’dan çekilmiş bir fotoğraf,
00:28
But before I get onto that,
6
28996
1520
daha doğrusu Pniks adı verilen
00:30
I want to take a little detour into the past.
7
30556
2880
ve yaklaşık 2000 yıl önce antik Yunanlıların,
00:34
This is a picture from Athens,
8
34916
2400
yani antik Atinalıların
00:37
or more specifically, it's a picture of a place called the Pnyx,
9
37356
3960
tüm büyük siyasi kararlarını almak üzere toplandıkları mekanın fotoğrafı.
00:41
which is where, about two and a half thousand years ago,
10
41316
3120
Eski Atinalılar diyorum.
00:44
the ancient Greeks, the ancient Athenians,
11
44436
2280
Aslında sadece erkeklerdi.
00:46
gathered to take all their major political decisions together.
12
46756
3560
Aslında yalnızca özgür, yaşayan, mülk sahibi erkeklerdi.
00:51
I say the ancient Athenians.
13
51276
1680
00:52
In fact, it was only the men.
14
52996
1560
Ancak tüm bu eksikliklerine rağmen
yine de devrim niteliğinde bir fikirdi:
00:55
Actually, it was only the free, resident, property-owning men.
15
55516
4080
Sıradan insanların dönemin
en büyük sorunlarıyla başa çıkabilecekleri
01:00
But with all those failings,
16
60956
1360
ve tek bir sözde yüksek yöneticiye bel bağlamak zorunda olmadıkları.
01:02
it was still a revolutionary idea:
17
62316
1640
01:03
that ordinary people were capable of dealing
18
63996
2520
Bu, bilirsiniz, işleri yapmanın bir yoluydu,
01:06
with the biggest issues of the time
19
66516
2080
siyasi bir sistemdi.
01:08
and didn't need to rely on a single supposedly superior ruler.
20
68636
3920
Zamana göre tasarlanmış demokratik bir teknolojiydi diyebiliriz.
01:13
It was, you know, it was a way of doing things,
21
73596
2320
01:15
it was a political system.
22
75916
2640
Hızlıca 19. yüzyıla geldiğimizde
01:18
It was, you could say, a democratic technology appropriate to the time.
23
78876
3800
demokrasinin yeni bir gelişme dönemine girdiğini
ve o dönemde kullanılan demokratik teknolojinin
01:24
Fast-forward to the 19th century
24
84156
2640
temsili demokrasi olduğunu görüyoruz.
01:26
when democracy was having another flourishing moment
25
86836
2880
Bir grup insanı seçmeniz gerektiği düşüncesi --
01:29
and the democratic technology that they were using then
26
89716
3640
buradaki fotoğrafta yer alan beyler, o dönemde elbette hepsi beydi --
01:33
was representative democracy.
27
93396
2040
01:36
The idea that you have to elect a bunch of people --
28
96036
4560
onları sizin çıkarlarınızı gözetmeleri amacıyla seçmelisiniz.
01:40
gentlemen, in the picture here, all gentlemen, at the time, of course --
29
100636
4640
O zamanki şartları düşünürseniz,
herkesi fiziki ortamda bir araya getirmenin imkansız olması
01:45
you had to elect them to look after your best interests.
30
105316
3880
ve elbette herkesi sanal ortamda bir araya getirecek
01:49
And if you think about the conditions of the time,
31
109956
2360
imkanlara sahip olmamaları nedeniyle, yine o döneme
01:52
the fact that it was impossible to gather everybody together physically,
32
112356
3800
uygun bir tür demokratik teknolojiydi.
01:56
and of course they didn’t have the means to gather everyone together virtually,
33
116196
4160
Hızlıca 21. yüzyıla geri dönelim.
02:00
it was again a kind of democratic technology
34
120396
2880
Uluslararası arenada demokrasi krizi denen
02:03
appropriate to the time.
35
123316
1680
süreci yaşıyoruz.
Temsili demokrasinin krizi olarak adlandıracağım şey,
02:06
Fast-forward again to the 21st century.
36
126396
2120
insanların işleri yürütmenin bir aracı olarak
02:09
And we're living through what's internationally known
37
129036
2480
bunu sevmedikleri,
02:11
as the crisis of democracy.
38
131556
1320
özünde işe yaramadığı duygusu.
02:13
What I would call the crisis of representative democracy,
39
133316
3040
Bu krizin pek çok farklı ülkede farklı biçimlerde ortaya çıktığını görüyoruz.
02:16
the sense that people are falling out of love with this
40
136396
2600
02:18
as a way of getting things done,
41
138996
1560
Birleşik Krallık’ta zaman zaman adeta
02:20
that it's not fundamentally working.
42
140596
2200
yönetilemeyen bir ülke görüyorsunuz.
02:24
And we see this crisis take many forms in many different countries.
43
144036
3360
Macaristan ve Türkiye gibi ülkelerde
02:27
So in the UK,
44
147396
2360
korkutucu ölçüde otoriter liderlerin seçildiğini görüyoruz.
02:29
you see a country that now at times looks almost ungovernable.
45
149796
3520
Yeni Zelanda gibi ülkelerde,
son genel seçimlerde oy kullanabilecekken
02:34
In places like Hungary and Turkey,
46
154116
2560
kullanmamayı tercih eden yaklaşık bir milyon insanda
02:36
you see very frighteningly authoritarian leaders being elected.
47
156716
3640
bunu görüyoruz.
02:40
In places like New Zealand,
48
160356
2000
Şimdi bu tür mücadelelerin,
02:42
we see it in the nearly one million people
49
162356
2040
bu tür demokrasi krizlerinin elbette pek çok kökeni mevcut,
02:44
who could have voted at the last general election,
50
164396
2680
ancak kanımca en büyük nedenlerden biri
02:47
but who chose not to.
51
167076
1680
demokrasi teknolojimizi geliştirmemiş olmamız.
02:50
Now these kinds of struggles,
52
170276
1760
02:52
these sort of crises of democracy have many roots, of course,
53
172076
2920
Hala 19. ve 20. yüzyıldan bizlere miras kalan
02:55
but for me, one of the biggest ones
54
175036
2120
sistemlere gereğinden fazla bel bağlamış durumdayız.
02:57
is that we haven't upgraded our democratic technology.
55
177196
3360
Bunu biliyoruz; zira her ankette insanlar bize
03:01
We're still far too reliant on the systems
56
181036
2600
“Karar alma gücünden yeterince
03:03
that we inherited from the 19th and from the 20th century.
57
183676
3040
pay aldığımızı düşünmüyoruz, kararlar
03:07
And we know this because in survey after survey
58
187436
2880
başka yerlerde veriliyor” diyorlar.
03:10
people tell us, they say,
59
190356
2280
“Mevcut sistemlerin ve hükümetimizin kamu yararını,
03:12
“We don’t think that we’re getting a fair share of decision-making power,
60
192676
4320
yurttaşlar arasında
paylaştığımız ortak çıkarları
gerçekten yerine getirdiğini düşünmüyoruz” diyorlar.
03:17
decisions happen somewhere else."
61
197036
1800
03:19
They say, “We don’t think the current systems
62
199356
2480
“Her zamankinden çok daha az saygılı olup
03:21
and our government
63
201876
1200
03:23
genuinely deliver on the common good,
64
203116
1920
her zamankinden daha fazla beklentimiz var
03:25
the interests that we share as citizens."
65
205076
2600
ve bizi etkileyen büyük siyasi kararlara
her zamankinden daha fazla müdahil olmak istiyoruz” diyorlar.
03:27
They say, “We’re much less deferential than ever before,
66
207716
3840
03:31
and we expect more than ever before,
67
211596
1800
Demokrasi sistemlerimizin
03:33
and we want more than ever before
68
213436
2000
21. yüzyılın beklentilerine
03:35
to be engaged in the big political decisions that affect us.”
69
215476
4200
ya da taşıdığı potansiyele
uyum sağlayamadığını biliyorlar.
03:40
And they know
70
220156
1520
03:41
that our systems of democracy have just not kept pace
71
221716
3640
Kanımca bu, demokrasi sistemlerimizde
03:45
with either the expectations
72
225396
2200
gerçekten kayda değer bir yeniliğe ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.
03:47
or the potential of the 21st century.
73
227596
2560
03:51
And for me, what that suggests
74
231796
1800
Bu, mevcut sistemde işe yarayan her hususu bir kenara bırakmamız
03:53
is that we need a really significant upgrade of our systems of democracy.
75
233636
4840
anlamına gelmiyor; zira modern dünyayı yönetmek gibi karmaşık bir işi
yürütmek bakımından her zaman temsilcilere ihtiyaç duyacağız.
03:59
That doesn't mean we throw out everything that's working about the current system,
76
239556
3920
Fakat bu biraz daha fazla Atina ve biraz daha az Viktorya dönemi
04:03
because we will always need representatives
77
243476
3080
İngiltere’si anlamına geliyor.
04:06
to carry out some of the complex work of running the modern world.
78
246596
3240
Bu aynı zamanda genellikle günübirlik demokrasi şeklinde adlandırılan
04:10
But it does mean a bit more Athens
79
250716
3400
sisteme doğru büyük bir geçiş anlamına da geliyor.
04:14
and a bit less Victorian England.
80
254116
1880
Bu ismi almasının sebebi,
04:16
And it also means a big shift towards what's generally called
81
256476
5200
demokrasiyi insanlara daha yakın hale getirmenin yollarını aramak,
demokrasiye dahil olmamız konusunda bize daha anlamlı fırsatlar sunmak,
04:21
everyday democracy.
82
261716
1520
04:24
And it gets this name
83
264116
1200
yalnızca birkaç yılda bir oy verdiğimiz tek bir günde değil,
04:25
because it's about finding ways of bringing democracy closer to people,
84
265316
4080
yılın geri kalan her gününde hükümetin
04:29
giving us more meaningful opportunities to be involved in it,
85
269396
3480
bir parçası olduğumuzu bize hissettirmek ile ilgili olması.
04:32
giving us a sense that we're not just part of government
86
272876
2960
Şimdi bu günübirlik demokrasinin, yaptığım araştırmalarda
04:35
on one day, every few years when we vote,
87
275836
2440
04:38
but we're part of it every other day of the year.
88
278316
2880
değerini defalarca kanıtladığına tanık olduğum
başlıca iki niteliği bulunuyor.
04:42
Now that everyday democracy has two key qualities
89
282876
3880
Bunlardan ilk olarak katılım geliyor;
zira ancak biz yurttaşlar olarak
04:46
that I've seen prove their worth time and again,
90
286796
2280
bizi etkileyen kararlara
04:49
in the research that I've done.
91
289076
1840
mümkün mertebe dahil olduğumuz takdirde gerçekten ihtiyacımız olan
04:51
The first is participation
92
291316
2480
04:53
because it's only if we as citizens,
93
293836
2240
tarzda bir siyasete kavuşabilir, ortak yararımıza
04:56
as much as possible,
94
296076
2200
fiilen hizmet edilmesini sağlayabiliriz.
04:58
get involved in the decisions that affect us,
95
298316
3840
İkinci önemli özellik ise müzakere.
05:02
that we'll actually get the kind of politics that we need,
96
302156
2960
Bu yalnızca kamuya açık yüksek düzeyde tartışma söyleminin havalı bir yolu,
05:05
that we'll actually get our common good served.
97
305156
2600
çünkü insanların katılımı gayet yerinde,
05:09
The second important quality is deliberation.
98
309476
2960
fakat yalnızca bir araya geldiğimizde, birbirimizi dinlediğimizde,
05:13
And that's just a fancy way of saying high-quality public discussion,
99
313116
3640
05:16
because its all very well people participating,
100
316756
3560
kanıtlarla ilişki kurduğumuzda ve kendi görüşlerimizi düşündüğümüzde,
05:20
but it's only when we come together and we listen to each other,
101
320316
4200
aksi halde bir grup halinde aramızda bölük pörçük
05:24
we engage with the evidence, and reflect on our own views,
102
324556
4320
ve birbirinden kopuk halde kalacak olan bilgeliği ile düşünceleri
hakikaten gün yüzüne çıkarabiliriz.
05:28
that we genuinely bring to the surface the wisdom and the ideas
103
328916
3920
İşte ancak o zaman topluluk gerçekten bireyden daha akıllı hale geliyor.
05:32
that would otherwise remain scattered and isolated
104
332876
3280
Peki bu soyut fikir, bu günübirlik demokrasi
05:36
amongst us as a group.
105
336196
1720
uygulamada neye benzeyebilir diye soracak olursak,
05:38
It's only then that the crowd really becomes smarter than the individual.
106
338356
3760
işin harika yanı hayal gücümüzü kullanmamıza bile gerek yok
05:43
So if we ask what could this abstract idea,
107
343436
2440
çünkü bu tür şeyler dünyanın her yerindeki bölgelerde zaten gerçekleşiyor.
05:45
this everyday democracy actually look like in practice,
108
345916
3360
En sevdiğim alıntılardan biri bilim kurgu yazarı William Gibson’dan geliyor;
05:49
the great thing is we don't even have to use our imaginations
109
349316
3000
05:52
because these things are already happening in pockets around the world.
110
352356
4000
Gibson bir keresinde şöyle demişti:
“Gelecek zaten burada,
yalnızca dengesiz bir yayılım gösteriyor.”
05:57
One of my favorite quotes comes from the science fiction writer,
111
357276
3000
İşte ben de bu dengesiz yayılım gösteren gelecekten,
06:00
William Gibson, who once said,
112
360316
1560
06:01
"The future's already here,
113
361916
1720
çalıştığımız demokrasi sisteminin iyileştirilmesi bakımından
06:03
it's just unevenly spread."
114
363636
1800
06:06
So what I want to do is share with you three things
115
366796
4360
beni fazlasıyla heyecanlandıran üç unsuru sizlerle paylaşmak istiyorum.
06:11
from this unevenly spread future that I'm really excited about
116
371196
3880
Bu potansiyel demokratik geliştirmenin üç unsuru.
06:15
in terms of upgrading the system of democracy that we work with.
117
375116
4240
Bunlardan ilki yurttaşlar derneği.
06:20
Three components of that potential democratic upgrade.
118
380196
4080
Buradaki düşünce, bir anket şirketinin hükümet nezdinde,
06:25
And the first of them is the citizens assembly.
119
385036
3440
diyelim ki ülke genelini kusursuz bir surette temsil eden
06:29
And the idea here is that a polling company is contracted by government
120
389476
4680
100 yurttaşı belirlemesi konusunda anlaşmaya varması.
Dolayısıyla yaş, cinsiyet, etnik köken, gelir düzeyi
06:34
to draw up, say, a hundred citizens
121
394196
4360
ve benzeri konularda kusursuz bir temsiliyet söz konusu.
06:38
who are perfectly representative of the country as a whole.
122
398596
2800
Bu insanlar hafta sonları ya da bir hafta boyunca toplanarak,
06:41
So perfectly representative in terms of age, gender,
123
401396
2640
harcadıkları zaman karşılığında
06:44
ethnicity, income level and so on.
124
404036
2440
kendilerine ödeme yapılır ve kendilerinden kamusal açıdan
06:47
And these people are brought together over a period of weekends or a week,
125
407356
4560
hayati önem taşıyan bir konuyu tartışmaları talep edilir.
Bu kişilere meseleleri birbirleriyle
06:51
paid for their time
126
411956
1320
nasıl düzgün bir biçimde tartışabilecekleri konusunda
06:53
and asked to discuss an issue of crucial public importance.
127
413316
3720
eğitim verilir, ki hepimiz çevrimiçi tartışma konusundaki
06:57
They're given training
128
417996
1640
deneyimlerimizden
bunun doğuştan gelen bir özellik olmadığını biliyoruz,
06:59
on how to discuss issues well with each other,
129
419636
2200
07:01
which we'll all know of course, from our experiences of arguing online,
130
421876
3920
ne yazık ki.
Yurttaşlar derneğinde de
07:05
if nowhere else,
131
425836
1160
insanlar kanıtların ve konunun uzmanlarının
07:07
is not an ability that we're all born with innately,
132
427036
2760
huzuruna çıkarılır ve onlara meseleyi yurttaşlarıyla derinlemesine
07:09
more’s the pity.
133
429796
1400
tartışarak bir mutabakat önerisi
07:12
In the citizens assembly,
134
432556
1200
07:13
people are also put in front of evidence and the experts,
135
433756
2880
haline getirmeleri yönünde zaman verilir.
07:16
and they're given time to discuss the issue deeply
136
436676
3280
Bu tür dernekler Kanada gibi ülkelerde tüm ülke genelinde
07:19
with their fellow citizens
137
439956
1640
07:21
and come to a state of consensus recommendations.
138
441636
2800
ruh sağlığı konusunda
yeni bir ulusal eylem planı hazırlamak üzere
07:26
So these kinds of assemblies have been used in places like Canada,
139
446276
3560
kullanılmıştır.
07:29
where they were used to draw up
140
449876
1960
Geçtiğimiz dönemde Melbourne’de bir yurttaş derneği,
07:31
a new national action plan on mental health
141
451876
2840
tüm şehir çapında 10 yıllık
07:34
for the whole country.
142
454756
1240
yeni bir mali planın temelini atmak amacıyla faaliyet gösterdi.
07:37
A citizens assembly was used recently in Melbourne
143
457516
3160
Yani bu derneklerin gerçek manada gücü ve ağırlığı olabilir.
07:40
to basically lay the foundation
144
460676
1880
07:42
of a new 10-year financial plan for the whole city.
145
462556
3680
Demokratik iyileştirmenin diğer önemli unsuru:
katılımcı bütçeleme.
07:46
So these assemblies can have real teeth, real weight.
146
466756
3200
Bu konudaki fikir, bir yerel meclisin ya da belediye meclisinin
07:51
The second key element of the democratic upgrade:
147
471156
3200
bütçesinden yeni binalar, yeni hizmetler için harcama yapması
07:54
participatory budgeting.
148
474356
1680
ve bunun bir kısmını
07:57
The idea here is that a local council or a city council
149
477036
4480
halkın karar vermesine sunması, ancak bunu yaparken
08:01
takes its budget for spending on new buildings, new services,
150
481516
3720
meseleleri birbirinizle dikkatlice tartıştıktan sonrasına bırakması.
08:05
and says,
151
485276
1160
08:06
we're going to put a chunk of this up for the public to decide,
152
486436
3440
Yani süreç komşuluk düzeyinde başlıyor.
08:09
but only after you've argued the issues over carefully with each other.
153
489876
5840
Halk evlerinde, basketbol sahalarında bir araya gelen insanlar, “Bu parayı
08:16
And so the process starts at the neighborhood level.
154
496956
2440
yeni bir sağlık merkezine mi harcayacağız,
yoksa bölgedeki bir yolun güvenliğinin iyileştirilmesine mi
08:19
You have people meeting together in community halls, in basketball courts,
155
499396
5240
harcayacağız?” diyerek aralarında denge kuruyorlar.
08:24
making the trade-offs,
156
504676
2400
İnsanlar uzmanlıklarını kendi hayatlarında kullanıyorlar.
08:27
saying, "Well, are we going to spend that money on a new health center,
157
507116
3800
Bu tartışmalar daha sonra banliyö ya da bölge düzeyine,
08:30
or are we going to spend it on safety improvements to a local road?"
158
510956
3520
ardından da yine şehir düzeyine çıkar
08:34
People using their expertise in their own lives.
159
514476
2640
08:37
Those discussions are then pushed up to the suburb or ward level,
160
517876
4440
ve halkın gözü önünde
bütçenin son dağılımını bizzat halk kendisi gerçekleştirir.
08:42
and then again, to the city level
161
522356
3240
Tüm bunların ortaya çıktığı şehir olan
08:45
and in full view of the public,
162
525636
1760
Brezilya’daki Porto Alegre’de,
08:47
the public themselves makes the final allocation of that budget.
163
527436
3440
yaklaşık 1 milyon nüfuslu bir yerde,
her yıl 50.000 kadar insan bu sürece dahil oluyor.
08:51
And in the city where this all originated,
164
531916
2000
08:53
Porto Alegre in Brazil,
165
533956
2120
İyileştirmenin üçüncü unsuru:
08:56
a place with about a million inhabitants,
166
536076
2520
08:58
as many as 50,000 people get engaged in that process every year.
167
538636
3520
çevrimiçi görüş birliği oluşturma.
Birkaç yıl önce Tayvan’da, Uber, ülke kıyılarına girdiğinde,
09:03
The third element of the upgrade:
168
543956
3000
09:06
online consensus forming.
169
546996
1680
hükümet derhal Polis adında bir yazılım kullanarak
09:10
In Taiwan a few years ago, when Uber arrived on their shores,
170
550196
4920
çevrimiçi bir tartışma süreci başlattı;
bu yazılım aynı zamanda tesadüfen ya da tesadüfi olmayan
09:15
the government immediately launched an online discussion process
171
555156
4120
bir biçimde eski Atinalıların ortak
kararlarını verirken kendilerine taktıkları isim.
09:19
using a piece of software called Polis,
172
559316
2600
09:21
which is also coincidentally, or not coincidentally,
173
561916
3360
Polis yazılımın işlevi insanları bir araya toplayıp
09:25
what the ancient Athenians call themselves
174
565276
2160
daha sonra makine öğrenimi ve bir dizi başka teknik uygulayarak
09:27
when they were making their collective decisions.
175
567476
2440
katılımcılar arasında verimli tartışmalar yapılmasını teşvik etmek.
09:29
And the way Polis works is it groups people together,
176
569956
4280
Bu sayede, yüzde 80 gibi bir görüş birliğine ulaşana kadar
09:34
and then using machine learning and a bunch of other techniques,
177
574276
3000
üzerinde tartışılan,
09:37
it encourages good discussion amongst those participating.
178
577316
3120
reddedilen ve geliştirilen teklifler sunabiliyorlar.
09:40
It allows them to put up proposals, which are then discussed,
179
580476
4360
Bu durumda, yaklaşık dört hafta içinde,
09:44
knocked back, refined,
180
584876
2200
bu süreç insanların Uber’in nasıl düzenlenmesini
09:47
until they reach something like 80 percent consensus.
181
587116
2960
istediklerine ilişkin altı tavsiyeyi beraberinde getirdi.
09:50
And in the time, in this case, within about four weeks,
182
590916
2920
Bunların neredeyse tamamı
09:53
this process had yielded six recommendations
183
593876
2840
hükümet nezdinde hemen kabul gördü
ve Uber tarafından da benimsendi.
09:56
for how people wanted to see Uber regulated.
184
596756
2600
09:59
And those, almost all of them,
185
599876
1840
Bu örnekleri gerçekten ilham verici buluyorum.
10:01
were immediately picked up by the government
186
601716
2440
İnsanlar bazen bana neden iyimser olduğumu sorduğunda
10:04
and accepted by Uber.
187
604156
1680
cevabımın büyük bir kısmını bu tür yenilikler
10:08
Now I find these examples really inspiring.
188
608036
3360
teşkil ediyor, zira bence bunlar
bize yurttaşlar olarak
10:12
People sometimes ask me why I'm an optimist
189
612236
2480
ihtiyaçlarımıza son derece duyarlı, ancak otoriter popülizmin
10:14
and a large part of the answer
190
614756
2600
insan özgürlüklerine, sivil özgürlüklere yönelik
10:17
is these kinds of innovations,
191
617396
2360
10:19
because I think they,
192
619796
1600
tehditlerinin yarattığı tehlikeden kaçınan
10:21
you know, they're really show us that we can have a kind of politics
193
621396
3680
10:25
which is deeply responsive to our needs as citizens,
194
625076
4360
bir siyaset türüne
kavuşabileceğimizi gösteriyor.
10:29
but which avoids the peril of the threats to human liberties,
195
629476
6200
Bize gösteriyor ki, oldukça karanlık görünen bir zamanda yaşıyor
10:35
the threats to civil liberties
196
635716
1600
10:37
that authoritarian populism descends into.
197
637356
3080
olmamıza rağmen, bizi daha iyi bir duruma doğru götüren,
acil durum aydınlatması gibi işlev gören unsurlar mevcut.
10:41
They show us that even though we live in what looks like quite a dark time,
198
641556
4440
Bunların hepsi Batı geleneğinden gelen düşünceler olmakla birlikte,
10:46
there are things that act a bit like emergency lighting,
199
646036
3440
konuşmada sırayla söz almaya ve görüş birliğiyle karar vermeye
10:49
guiding us towards something better.
200
649516
2440
10:53
And although these are all ideas from the Western tradition,
201
653116
3640
kıymet veren Yerel geleneklerle de birleştirilip uyarlanabilirler.
10:56
they can also be combined with, adapted by Indigenous traditions
202
656756
5000
Tüm bu gelenekleri birbirlerine birleştiren unsur,
11:01
that also value turn-taking in speech and consensus decision-making.
203
661796
4320
temelde diğer insanlara yönelik bir inanç olması.
İnsanların zor kararların üstesinden gelebileceğine olan inanç,
11:07
And the thread that binds all these traditions together
204
667516
3520
insanların bir araya gelip
11:11
is essentially a faith in other people.
205
671076
2960
akıllıca siyasi kararlar verebileceğine olan inanç.
11:14
A faith in people's ability to handle difficult decisions,
206
674076
4600
Polis yazılımı örneğinde,
hükümetin teknolojinin yarattığı bozulma karşısında
11:18
a faith in people's ability to come together
207
678716
2200
11:20
and make political decisions intelligently.
208
680956
2640
kıvrak ve atik olabileceğini görüyoruz.
Katılımcı bütçelemede,
11:24
In the Polis example,
209
684476
1520
yoksul insanların orantısız bir şekilde kullandığı
11:26
we see that government can be agile and nimble
210
686036
2880
ve geleneksel sistemlerden
11:28
in the face of tech disruption.
211
688956
1880
daha kaliteli altyapı sağlayan
11:31
In the participatory budgeting,
212
691676
1880
sistemler kurabileceğimizi görüyoruz.
11:33
we see that we can build systems
213
693556
1640
Yurttaş meclislerini
11:35
that are disproportionately used by poor people
214
695196
2920
defalarca gözlemleyen uzmanlar, bu iyi koşullarda insanların
11:38
and which deliver infrastructure
215
698156
1560
11:39
that is better quality than the traditional systems.
216
699756
2600
diğerlerini dinleme, kanıtlarla etkileşim kurma ve sabit görüşlerini
11:42
In citizens assemblies,
217
702996
1960
11:44
the experts who observed them time and again,
218
704996
2960
değiştirme konusundaki
becerilerinin sürekli olarak şaşırtıcı olduğunu ifade ediyor.
11:47
say that in those good conditions people's ability to listen to others,
219
707956
5160
Bu gerçekten umut verici bir bulgu,
11:53
to engage with the evidence,
220
713156
1920
11:55
and to shift from their entrenched views is consistently astounding.
221
715116
4640
çünkü dünyanın dört bir tarafında diğer insanlara,
diğer yurttaşlara yönelik ciddi şüphelerin olduğu,
12:00
And that's a really, really hopeful finding,
222
720756
3040
insanların demokrasinin kendilerine yüklediği
12:03
because, you know, I think we live at a time
223
723836
3440
karar verme sorumluluğunu gerçekten taşıyıp taşıyamayacaklarına dair
12:07
where you see right around the world,
224
727316
1760
büyük şüphelerin olduğu bir zamanda yaşadığımızı düşünüyorum.
12:09
huge suspicion of other people, of other citizens,
225
729116
2960
12:12
huge doubts about whether people are really able to bear the burden
226
732116
4440
Ancak, örneğin, dışarıdaki pek çok insanın
yanlış bilgilendirildiğinden ya da çevrimiçi propagandanın
12:16
of decision-making that democracy places on them.
227
736596
3120
tuzağına düştüğünden endişeniz varsa, bu duruma
12:21
But if you're worried, for instance,
228
741716
1840
12:23
about whether a lot of people out there,
229
743596
3840
itiraz etmenin forumlarda bulunmalarını sağlamanın
12:27
you know, are misinformed or fallen prey to online propaganda,
230
747436
5240
daha iyi bir yolu olabilir mi?
Burada gösterilen New England belediye binası toplantılarına gibi forumlar.
12:32
what better way to push back against that
231
752676
3440
Diğer insanlarla doğrudan yüz yüze geldikleri ya da en azından sanal ortamda
12:36
than by ensuring that they're placed in forums.
232
756116
3800
12:39
Forums like the New England town hall meetings shown here.
233
759956
3320
yakından iletişim kurdukları,
görüşlerini gerekçelendirmek zorunda kaldıkları,
kanıtlarla uğraşmak zorunda oldukları
12:43
Forums where they have to come face-to-face with other people,
234
763916
3000
ve önyargılarından uzak durmaya teşvik edildikleri forumlar.
12:46
or at least be in close virtual contact,
235
766916
2000
12:48
where they have to justify their opinions,
236
768956
2280
12:51
have to deal with the evidence,
237
771236
2560
Kanadalı filozof Joseph Heath,
12:53
and are encouraged to step away from their prejudices.
238
773836
4120
rasyonelliğin,
yani düzgün kararlar verebilme
becerimizin, bireysel anlamda ulaştığımız
12:59
The Canadian philosopher Joseph Heath
239
779556
2800
bir durum olmadığını söylüyor.
13:02
says that rationality,
240
782396
2280
Bu, gruplar halinde ulaştığımız bir durum.
13:04
our ability to make good decisions,
241
784676
1960
En iyi rasyonellik beklentimiz birbirimizle olan bağımız.
13:06
isn't something that we achieve as individuals,
242
786676
2760
13:09
if we achieve it at all.
243
789476
1440
Ya da başka bir deyişle,
13:10
It's something we achieve in groups.
244
790956
2240
demokrasinin sorunu başka insanlar,
13:13
Our best hope of rationality is each other.
245
793236
3280
başka yurttaşlar falan değil.
13:17
Or to put the thing a different way,
246
797676
3440
Sorun içinde bulundukları -- hepimizin içinde bulunduğu --
13:21
the problem with democracy is not other people,
247
801116
3520
demokratik çalışmalarımızı yapmamızın istendiği durumlar.
13:24
it's not other citizens.
248
804636
1600
13:26
The problem is the situations in which they -- in which we all --
249
806916
5080
Sorun, hepimizin kullanmak mecburiyetinde bırakıldığı
modası geçmiş demokratik teknoloji.
Yani bu örneklerin bana gösterdiği şudur ki,
13:32
have been asked to do our democratic work.
250
812036
2640
13:34
The problem is the outdated democratic technology
251
814676
3040
bunları ilham verici bulmamdaki neden,
13:37
that we've all been forced to use.
252
817756
1720
durumları düzgün bir biçimde idare ederseniz, teknolojiyi iyileştirirseniz,
13:40
And so what these examples show to me,
253
820236
3200
yurttaşlar olarak birbirimize kenetlenerek
13:43
the reason I find them inspiring,
254
823476
2400
yapabileceğimiz şeylerin gerçekten de şaşırtıcı olabileceğini
13:45
is that I think they demonstrate that if you get the situations right,
255
825876
3720
ve beraberce 21. yüzyıla
13:49
if you get the technology upgraded,
256
829636
2240
yakışan bir demokrasi biçimi
13:51
then actually the things that we do when we come together as citizens
257
831916
3840
inşa edebileceğimizi gösteriyor oluşu.
13:55
can be astounding,
258
835756
1840
Çok teşekkür ederim.
(Alkış)
13:57
and together, we really can build a form of democracy
259
837596
3240
14:00
that's genuinely fit for the 21st century.
260
840836
2920
14:03
Thank you very much.
261
843796
1440
14:05
(Applause)
262
845236
1800
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7