Hamilton vs. Madison and the birth of American partisanship | Noah Feldman

88,311 views ・ 2017-08-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Begüm Kaya Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
If you've been thinking about US politics
0
13015
3281
Eğer ABD politikası hakkında düşündüyseniz
00:16
and trying to make sense of it for the last year or so,
1
16320
3431
ve geçen yıllar hakkında herhangi bir anlam çıkarmaya çalıştıysanız,
00:20
you might have hit on something like the following three propositions:
2
20807
3659
şuna benzer üç öneriye denk gelebilirsiniz:
00:25
one, US partisanship has never been so bad before;
3
25046
4690
Bir, ABD'deki particilik bu kadar kötü olmamıştı;
00:31
two,
4
31212
1556
iki,
00:32
for the first time, it's geographically spatialized --
5
32792
3774
ilk defa, coğrafi açıdan ayrılmış;
00:36
we're divided between the coasts, which want to look outwards,
6
36590
3947
dışa dönük olmak isteyen kıyılar
00:40
and the center of the country, which wants to look inwards;
7
40561
3117
ve içe dönük olmak isteyen merkez olarak ayrıldık
00:43
and third,
8
43702
1279
ve üç,
00:45
there's nothing we can do about it.
9
45005
2516
bunun üzerine yapabileceğimiz bir şey yok.
00:49
I'm here to today to say that all three of these propositions,
10
49230
3681
Ben bugün, bu üç önerinin - oldukça mantıklı gözüken
00:52
all of which sound reasonable,
11
52935
2004
tüm bu önerilerin - doğru olmadığını
00:54
are not true.
12
54963
1214
söylemeye geldim.
00:57
In fact,
13
57075
1201
Aslında,
00:58
our US partisanship goes all the way back
14
58300
3321
ABD'deki particilik cumhuriyetimizin en başına
01:01
to the very beginning of the republic.
15
61645
2532
kadar uzanıyor.
01:05
It was geographically spatialized in almost eerily the same way
16
65427
5083
O zaman da aynı şekilde coğrafi açıdan ayrışmıştı
01:10
that it is today,
17
70534
1293
- tıpkı bugünkü gibi -
01:11
and it often has been throughout US history.
18
71851
2809
ve ABD tarihinde çoğunlukla bu şekildeydi.
01:15
And last,
19
75822
1150
Son olarak
01:16
and by far most importantly,
20
76996
2374
ve en önemlisi olarak,
01:19
we actually have an extraordinary mechanism
21
79394
4302
aslında olağanüstü bir sistemimiz var, bu sistem partiler arası anlaşmazlığı
01:23
that's designed to help us manage factional disagreement and partisanship.
22
83720
5138
ve particiliği kontrol etmemize yardım edecek şekilde düzenlenmiş.
01:29
That technology is the Constitution.
23
89613
2809
Bu teknoloji Anayasa.
01:33
And this is an evolving, subtly, supplely designed entity
24
93261
5894
Anayasa gelişen, sinsice ve zarifçe tasarlanmış bir kurum;
01:39
that has the specific purpose
25
99179
1540
imkan olduğunda,
01:40
of teaching us how to manage factional disagreement
26
100743
3485
partiler arası anlaşmazlığı nasıl kontrol edeceğimizi öğretme gibi
01:44
where it's possible to do that,
27
104252
1894
özel bir amacı olan
01:46
and giving us techniques for overcoming that disagreement
28
106170
3681
ve mümkünse anlaşmazlığı çözmek için
01:49
when that's possible.
29
109875
1311
yöntemler gösteren bir kurum.
01:51
Now, in order to tell you the story,
30
111951
2511
Şimdi, hikayeyi anlatabilmek için,
01:54
I want to go back to a pivotal moment in US history,
31
114486
4264
ABD tarihinde çok önemli bir ana geri dönmek istiyorum,
01:58
and that is the moment
32
118774
1155
bu an
01:59
when factional disagreement and partisanship was born.
33
119953
3547
partiler arası anlaşmazlığın ve particiliğin doğduğu an.
02:03
There actually was a birth moment --
34
123977
1819
Gerçekten bir doğum anı vardı--
02:05
a moment in US history when partisanship snapped into place.
35
125820
3211
ABD tarihinde, particiliğin yerine yerleştiği bir an.
02:10
The person who's at the core of that story is James Madison.
36
130781
5018
Bu hikayenin merkezindeki kişi James Madison idi.
02:16
And at the moment that this began,
37
136192
2729
Bu an, James Madison'un başarılı
02:18
James Madison was riding high.
38
138945
2485
olmasıyla başladı.
02:22
He himself was the Einstein of not only the US Constitution,
39
142180
4471
Kendisi, sadece ABD Anayasası'nın değil, daha çok küresel olarak,
02:26
but of constitutional thought more globally,
40
146675
2465
anayasal düşüncenin Einstein'i idi,
02:29
and, to give him his due,
41
149164
2029
hakkını vermek gerekirse,
02:31
he knew it.
42
151217
1205
bunu biliyordu.
02:33
In a period of time of just three years,
43
153325
3094
Sadece üç yıllık bir süre içinde
02:36
from 1785 to 1788,
44
156443
2358
1785'ten 1788'e kadar,
02:38
he had conceived, theorized, designed, passed and gotten ratified
45
158825
6399
ABD Anayasası'nı düşündü, teorileştirdi, tasarladı, geçirdi
ve yürürlüğe soktu.
02:45
the US Constitution.
46
165248
1541
02:46
And just to give you some sense of the enormity
47
166813
2237
Bu başarının aslında ne olduğunun
devasalığını hissettirmek için şunu belirtmeliyim
02:49
of what that accomplishment actually was,
48
169074
2072
02:51
although Madison couldn't have known it at the time,
49
171170
2895
-aslında Madison o zaman bunu bilemezdi-
02:54
today that same constitutional technology that he invented is still in use
50
174089
5311
o zaman icat ettiği aynı anayasal teknoloji hala kullanılmakta
02:59
not only in the US,
51
179424
1681
sadece ABD'de değil,
03:01
but, 230 years later,
52
181129
1484
230 yıl sonra
03:02
in places like Canada,
53
182637
2343
Kanada,
03:05
India,
54
185004
1820
Hindistan,
03:06
South Africa,
55
186848
1523
Güney Afrika,
03:08
Brazil.
56
188395
1598
Brezilya gibi yerlerde de.
03:10
So in an extraordinary range of contexts all over the world,
57
190017
2880
Yani, dünya çapındaki olağanüstü kaynak çeşitliliğinde
03:12
this technology is still the dominant,
58
192921
2080
bu teknoloji hala baskın,
03:15
most used, most effective technology to manage governance.
59
195025
3259
sıklıkla kullanılan ve en etkili teknoloji.
03:19
In that moment,
60
199996
1941
O zamanda,
03:21
Madison believed that, having solved this problem,
61
201961
3572
Madison bu problemin çözülmesiyle
03:25
the country would run smoothly,
62
205557
1615
ülkenin sorunsuzca yönetileceğine inandı
03:27
and that he had designed a technology
63
207196
1808
ve bir teknoloji tasarladı,
03:29
that would minimize the results of factions
64
209028
3046
grupların sonuçlarını azaltacak
03:32
so there would be no political parties.
65
212098
2172
böylece, hiçbir siyasi parti olmayacaktı.
03:34
Remarkably, he thought he had designed a constitution
66
214294
2509
Önemli bir şekilde, siyasi partilere karşı
03:36
that was against political parties
67
216827
1699
bir anayasa düzenlediğini ve siyasi
03:38
and would make them unnecessary.
68
218550
1926
partileri önemsizleştirdiğini düşündü.
03:40
He had gotten an enormous degree of help
69
220500
1906
Bu anayasal projesinin son pazarlama
03:42
in the final marketing phase of his constitutional project
70
222430
3843
aşamasında çok büyük bir yardım aldı,
03:46
from a man you may have heard of, called Alexander Hamilton.
71
226297
3068
adını duyduğunuz bir adamdan, Alexander Hamilton.
03:50
Now, Hamilton was everything Madison was not.
72
230493
3258
Hamilton, Madison'un olmadığı her şeydi.
03:54
He was passionate, where Madison was restrained.
73
234314
4391
Hamilton tutkuluydu, Madison ihtiyatlıydı.
03:58
He was pansexual,
74
238729
1848
Hamilton panseksüeldi,
04:00
where Madison didn't speak to a woman except for once
75
240601
2840
Madison ise bir kere bile 42 yaşına kadar
04:03
until he was 42 years old,
76
243465
1590
bir kadınla konuşmamıştı,
04:05
and then married Dolley and lived happily ever after for 40 years.
77
245079
3359
sonra Dolley ile evlendi ve sonraki 40 yıl boyunca mutlu yaşadılar.
04:08
(Laughter)
78
248756
1603
(Gülüşmeler)
04:10
To put it bluntly,
79
250383
1160
Açıkça söylemek gerekirse,
04:11
Hamilton's the kind of person
80
251567
1407
Hamilton, hakkında
04:12
about whom you would write a hip-hop musical --
81
252998
2229
hip hop müzikali yazılabilecek bir kişilikti.
04:15
(Laughter)
82
255251
1027
(Gülüşmeler)
04:16
and Madison is the kind of person
83
256302
1588
Madison ise, hakkında
04:17
about whom you would not write a hip-hop musical.
84
257914
2405
hip hop müzikali yazılamayacak bir insandı.
04:20
(Laughter)
85
260343
1020
(Gülüşmeler)
04:21
Or indeed, a musical of any kind at all.
86
261387
2000
Aslında, herhangi bir müzikal yazılamazdı.
04:24
But together,
87
264372
1169
Fakat birlikte,
04:25
they had become a rather unlikely pairing,
88
265565
2072
oldukça alışılmadık bir çift oldular,
04:27
and they had produced the Federalist Papers,
89
267661
2049
ve birçok federalist makaleler ürettiler,
04:29
which offered a justification
90
269734
2072
bunlar bir gerekçe sunuyorlardı
04:31
and, as I mentioned,
91
271830
1165
ve, belirttiğim gibi,
04:33
a marketing plan for the Constitution,
92
273019
2236
aşırı etkili ve aşırı başarılı olan Anayasa için
04:35
which had been wildly effective and wildly successful.
93
275279
3729
bir pazarlama planı sunuyordu.
04:40
Once the new government was in place,
94
280529
1770
Yeni hükümet, göreve başladığında
04:42
Hamilton became Secretary of the Treasury,
95
282323
2147
Hamilton, Hazine Bakanı oldu
04:44
and he had a very specific idea in mind.
96
284494
2690
ve aklında oldukça belirli bir fikir vardı.
04:47
And that was
97
287208
1153
Bu fikir,
04:48
to do for financial institutions and infrastructure
98
288385
2971
Madison'un Anayasa'ya yaptığını
04:51
exactly what Madison had done for constitutions.
99
291380
3465
finans kurumlarına ve altyapıya yapmaktı.
04:55
Again, his contemporaries all knew it.
100
295665
2179
Yine, tüm çağdaşları her şeyi biliyordu.
04:57
One of them told Madison,
101
297868
1834
Bir tanesi Madison'a
04:59
who can't have liked it very much,
102
299726
1753
-Madison bunu çok sevemeyecekti-
05:01
that Hamilton was the Newton of infrastructure.
103
301503
3144
Hamilton'un altyapının Newton'u olduğunu söyledi.
05:05
The idea was pretty straightforward.
104
305394
2157
Fikir oldukça açıktı.
05:07
Hamilton would give the United States a national bank,
105
307575
2701
Hamilton ABD'ye ulusal banka verecekti,
05:10
a permanent national debt --
106
310970
3406
kalıcı ulusal borç,
05:14
he said it would be "immortal," his phrase --
107
314400
2208
-kendi lafıyla "ölümsüz" olacağını söylemişti-
05:17
and a manufacturing policy that would enable trade and manufacturing
108
317667
5579
tarım yerine, ticareti ve üretimi sağlayabilecek
05:23
rather than agriculture,
109
323270
1558
bir üretim politikası verecekti,
05:24
which was where the country's primary wealth had historically been.
110
324852
3836
ki tarım tarih boyunca ülkenin birincil zenginlik kaynağıydı.
05:29
Madison went utterly ballistic.
111
329458
2324
Madison tamamen çılgına döndü.
05:32
And in this pivotal, critical decision,
112
332604
3031
Bu çok önemli ve kritik kararda,
05:35
instead of just telling the world that his old friend Hamilton was wrong
113
335659
4247
eski dostu Hamilton'un yanlış olduğunu ve yanlış politikalar sürdürdüğünü
05:39
and was adopting the wrong policies,
114
339930
2699
söylemek yerine
05:42
he actually began to argue
115
342653
1762
gerçekten Hamilton'un fikirlerinin
05:44
that Hamilton's ideas were unconstitutional --
116
344439
3101
anayasaya aykırı olduğunu söylemeye başladı,
05:47
that they violated the very nature of the Constitution
117
347564
2970
birlikte yazdıkları Anayasa'nın
05:50
that the two of them had drafted together.
118
350558
2225
özüne zarar verdiklerini söylemeye...
05:54
Hamilton responded the way you would expect.
119
354317
3043
Hamilton beklediğiniz şekilde cevap verdi.
05:58
He declared Madison to be his "personal and political enemy" --
120
358194
5061
Madison'u, şahsının "kişisel ve politik düşmanı" ilan etti,
06:03
these are his words.
121
363279
1545
bunlar kendi kelimeleriydi.
06:04
So these two founders who had been such close friends and such close allies
122
364848
3959
Böylece, bu kadar yakın arkadaş, müttefik ve ortak
06:08
and such partners,
123
368831
1242
olan iki kurucu,
06:10
then began to produce enmity.
124
370097
2946
düşmanlık kurmaya başladı.
06:13
And they did it in the good, old-fashioned way.
125
373782
2248
Bunu güzel eski yöntemle yaptılar.
06:16
First, they founded political parties.
126
376054
1846
Öncelikle, siyasi parti kurdular.
06:17
Madison created a party originally called the Democratic Republican Party --
127
377924
3584
Madison, asıl adı olan Demokratik Cumhuriyet Partisi'ni kurdu,
-kısaca Cumhuriyetçi Parti-
06:21
"Republican" for short --
128
381532
1210
06:22
and Hamilton created a party called the Federalist Party.
129
382766
2835
Hamilton ise Federalist Parti'yi kurdu.
06:26
Those two parties adopted positions on national politics
130
386493
3647
Bu iki parti de ulusal politikada mevzi edindiler,
06:30
that were extreme and exaggerated.
131
390164
2717
bunlar aşırı ve abartılmıştı.
06:32
To give you a clear example:
132
392905
1734
Açık bir örnek vermek için:
06:34
Madison, who had always believed
133
394663
1548
Madison, ki kendisi ülkenin
06:36
that the country would have some manufacturing and some trade
134
396235
3089
biraz üretim, biraz ticaret ve biraz tarım
06:39
and some agriculture,
135
399348
1570
kullanacağına inanıyordu,
06:40
began attacking Hamilton
136
400942
2208
Hamiton'un şahsına saldırmaya başladı,
06:43
as a kind of tool of the financial markets
137
403174
3374
Hamilton'nun ülkenin temeli yapmaya çalıştığı
06:47
whom Hamilton himself intended to put in charge of the country.
138
407372
4863
finansal marketleri ise ona karşı maşa olarak kullandı.
06:52
That was an overstatement,
139
412710
1290
Bu mübalağaydı,
06:54
but it was something Madison came to believe.
140
414024
2120
fakat bu Madison'un inandığı şeydi.
06:56
He also attacked city life,
141
416168
1869
Şehir hayatına saldırmaya başladı,
06:58
and he said that the coasts were corrupt,
142
418061
2805
kıyıların yozlaştığını söyledi,
07:00
and what people needed to do was to look inwards
143
420890
2631
insanların yapması gerektiği şeyin ülkenin merkezine,
07:03
to the center of the country,
144
423545
1713
içe doğru yani Cumhuriyetçi erdeminin
07:05
to farmers, who were the essence of Republican virtue,
145
425282
3813
özü olan çiftçilere bakması olduğunu
07:09
and they should go back to the values that had made American great,
146
429119
3332
ve Amerika'yı yüce yapan değerlere, özellikle devrimin değerlerine,
07:12
specifically the values of the Revolution,
147
432995
2818
dönülmesi gerektiğini söyledi.
07:15
and those were the values of low taxes,
148
435837
2501
Bu değerler düşük vergiler,
07:18
agriculture
149
438362
1161
tarım
07:19
and less trade.
150
439547
1260
ve daha az ticaretti.
07:21
Hamilton responded to this by saying that Madison was naïve,
151
441411
4677
Hamilton bunlara Madison'un saf, çocuksu
07:26
that he was childish,
152
446112
2144
olduğunu söyleyerek cevap verdi,
07:28
and that his goal was to turn the United States
153
448280
2441
onun hedeflerinin, ABD'yi ilkel özerkliğe
07:30
into a primitive autarchy,
154
450745
1795
çevirmek olduğunu söyledi,
07:32
self-reliant and completely ineffectual on the global scale.
155
452564
3835
kendine yeten ve küresel düzeyde tamamen yetersiz.
07:36
(Laughter)
156
456423
1511
(Gülüşmeler)
07:37
They both meant it,
157
457958
1705
İki taraf da dediklerinde ciddiydi,
07:39
and there was some truth to each of their claims,
158
459687
2355
her iki tarafın iddialarında bazı gerçekler vardı,
07:42
because each side was grossly exaggerating the views of the other
159
462066
4342
çünkü savaşlarına devam etmek için, iki taraf da diğerinin görüşlerini
07:46
in order to fight their war.
160
466432
1846
ağır şekilde abartıyordu.
07:48
They founded newspapers,
161
468902
2133
Gazeteler kurdular,
07:51
and so for the first time in US history,
162
471059
1945
ayrıca ABD tarihinde ilk defa,
07:53
the news that people received came entirely through the lens
163
473028
4960
insanların okuduğu haberler tamamen ya Cumhuriyetçi Parti
07:58
of either the Republican or the Federalist party.
164
478012
2630
ya da Federalist Parti'nin bakış açısından geliyordu.
08:03
How does this end?
165
483059
1404
Bu nasıl sonuçlandı peki ?
08:05
Well, as it turned out, the Constitution did its work.
166
485251
4234
Görünüşe göre, Anayasa görevini yerine getirdi.
08:09
But it did its work in surprising ways
167
489939
3060
Fakat görevini şaşırtıcı bir şekilde yaptı.
08:13
that Madison himself had not fully anticipated.
168
493023
4103
Madison bunu kesinlikle beklemiyordu.
08:18
First, there was a series of elections.
169
498827
1911
Öncelikle, birçok seçim yapıldı.
08:21
And the first two times out of the box,
170
501238
2591
İlk iki seferki sonuçlara göre,
08:23
the Federalists destroyed the Republicans.
171
503853
3841
Federalistler Cumhuriyetçileri ezdi.
08:28
Madison was astonished.
172
508860
2230
Madison hayrete düşmüştü.
08:31
Of course, he blamed the press.
173
511978
1680
Tabii ki, basını suçladı.
08:33
(Laughter)
174
513682
2338
(Gülüşmeler)
08:36
And in a rather innovative view --
175
516044
2299
Oldukça yenilikçi bir görüşle
08:38
Madison never failed to innovate when he thought about anything --
176
518367
3186
- Madison bir şey düşündüğünde yenilik yapmakta asla başarısız olmazdı -
08:41
he said the reason that the press was so pro-Federalist
177
521577
2665
basının fazlasıyla Federalistçi olmasının sebebini
08:44
is that the advertisers were all Federalists,
178
524266
3375
reklamcıların hepsinin Federalist olması olarak açıkladı,
08:47
because they were traders on the coasts who got their capital from Britain,
179
527665
4727
çünkü sermayesini İngiltere'den alan kıyılardaki tüm tacirler
08:52
which Federalism was in bed with.
180
532416
1963
Federalistler ile aynı yataktaydı.
08:55
That was his initial explanation.
181
535796
1658
Bu onun ilk açıklamasıydı.
08:58
But despite the fact that the Federalists,
182
538232
2048
Federalistlerin gücü kazandığında,
09:00
once in power,
183
540304
1151
hükümeti eleştirmenin
09:01
actually enacted laws that criminalized criticism of the government --
184
541479
5225
suç olarak kabul edilmesine ilişkin kanun çıkarmasına rağmen
09:06
that happened in the United States --
185
546728
1873
- evet ABD'de bu oldu -,
09:09
nevertheless,
186
549746
1765
bununla birlikte
09:11
the Republicans fought back,
187
551535
1687
Cumhuriyetçiler savaştılar,
09:13
and Madison began to emphasize the freedom of speech,
188
553246
3303
Madison ifade özgürlüğünü vurgulamaya başladı,
09:16
which he had built into the Bill of Rights,
189
556573
2488
- bunu Haklar Bildirisi'nde yaratmıştı -
09:19
and the capacity of civil society
190
559085
2135
ve sivil toplumun örgütlenme yetkisini
09:21
to organize.
191
561244
1366
vurguladı.
09:22
And sure enough, nationally,
192
562634
2622
Beklenildiği gibi, ulusal çapta,
09:25
small local groups -- they were called Democratic-Republican Societies --
193
565280
4363
küçük lokal gruplar -kendilerine Demokratik Cumhuriyetçi Toplum diyorlardı-
09:29
began to form and protest against Federalist-dominated hegemony.
194
569667
4645
oluşmaya ve Federalistlerin baskın olduğu hegemonyaya karşı protestolara başladı.
09:35
Eventually, the Republicans managed to win a national election --
195
575136
5237
Sonunda, Cumhuriyetçiler ulusal seçimi kazanmayı başardı,
09:40
that was in 1800.
196
580397
1459
bu 1800 yılında oldu.
09:42
Madison became the Secretary of State,
197
582585
2220
Madison devlet bakanı oldu,
09:44
his friend and mentor Jefferson became president,
198
584829
2690
arkadaşı ve akıl danışmanı Jefferson ise başkan oldu
09:47
and they actually, over time,
199
587543
2222
ve zaman içerisinde, gerçekten de,
09:49
managed to put the Federalists completely out of business.
200
589789
4455
Federalistleri yok etmeyi başardılar.
09:54
That was their goal.
201
594665
1286
Bu onların amacıydı.
09:57
Now, why did that happen?
202
597826
1953
Peki, bu niye oldu ?
10:00
It happened because in the structure of the Constitution
203
600668
3821
Bu Anayasa'nın içindeki yapı nedeniyle oldu,
10:04
were several features that actually managed faction
204
604513
3760
Anayasa'nın bazı özelliklerinin, grupların ilk başta yapması gerekenleri
10:08
the way there were supposed to do in the first place.
205
608297
2530
gerçekten yapmasını sağlamasıyla oldu.
10:10
What were those?
206
610851
1255
Bunlar neydi ?
10:12
One -- most important of all --
207
612515
2276
Bir -en önemlisi budur-
10:14
the freedom of speech.
208
614815
1814
ifade özgürlüğü.
10:16
This was an innovative idea at the time.
209
616653
2157
Bu zamanında yenilikçi bir fikirdi.
10:18
Namely, that if you were out of power,
210
618834
2259
Yani, gücünüz olmasa bile
10:21
you could still say that the government was terrible.
211
621117
2758
hükümetin korkunç olduğunu söyleyebilirsiniz.
10:24
Two,
212
624960
1160
İki,
10:26
civil society organization.
213
626890
1762
sivil toplum kuruluşları:
10:29
The capacity to put together private groups, individuals,
214
629051
4114
Önemli değişiklikler yapmak için çabalayanları
10:33
political parties and others
215
633189
1607
grupları, bireyleri
10:34
who would organize to try to bring about fundamental change.
216
634820
3133
siyasi partileri ve diğerlerini bir araya getirme yetkisi.
10:39
Perhaps most significantly was the separation of powers --
217
639933
4197
Belki de en önemlisi güçler ayrılığı idi,
10:44
an extraordinary component of the Constitution.
218
644154
2479
Anayasa'nın olağanüstü bir ögesi.
10:47
The thing about the separation of powers
219
647139
1948
Güçler ayrılığının hakkındaki şey şu:
10:49
is that it did then and it does now,
220
649111
2474
O zaman da günümüzde de
10:51
drive governance to the center.
221
651609
3509
yönetimi merkezde tutuyor.
10:56
You can get elected to office in the United States
222
656126
3312
Taşranın yardımıyla
10:59
with help from the periphery,
223
659462
1968
sağdan veya soldan Başkan olarak
11:01
right or left.
224
661454
1280
seçilebilirsiniz.
11:03
It turns out,
225
663476
1260
Anlaşılan,
11:04
you actually can't govern unless you bring on board the center.
226
664760
5339
ortayı bulmadıkça aslında yönetemezsiniz.
11:10
There are midterm elections that come incredibly fast
227
670980
3718
Başkanlık süreci başladıktan sonra,
11:14
after a presidency begins.
228
674722
1929
inanılmaz hızla gelen ara seçimler var.
11:17
Those drive presidents towards the center.
229
677777
2483
Bunlar, başkanları ortayı bulmaya yöneltiyor.
11:21
There's a structure in which the president, in fact, does not rule
230
681168
4305
Başkanın kural koyamayacağı, hatta yönetemeyeceği
11:25
or even govern,
231
685497
1411
bir yapı var,
11:26
but can only propose laws which other people have to agree with --
232
686932
4045
başkan sadece, diğer insanların da onaylaması gereken kanun teklif edebilir,
11:31
another feature that tends to drive presidents
233
691572
2582
bu da bir şey yapmak isteyen başkanları
11:34
who actually want to get things done
234
694178
1758
ortaya bulmaya iten
11:35
to the center.
235
695960
1190
başka bir özellik.
11:37
And a glance at the newspapers today will reveal to you
236
697553
4232
Bugün gazetelere bir göz atmanız ile bu ilkelerin hala tamamıyla
11:41
that these principles are still completely in operation.
237
701809
3792
çalıştığını görebilirsiniz.
11:46
No matter how a president gets elected,
238
706351
2130
Başkanlar nasıl seçilirse seçilsin
11:48
the president cannot get anything done
239
708505
2778
ilk olarak Anayasa'nın kurallarına uymadıkça,
11:52
unless the president first of all follows the rules of the Constitution,
240
712005
3686
başkan hiçbir şey yapamaz,
11:55
because if not,
241
715715
1156
çünkü eğer uymazsa,
11:56
the courts will stand up, as indeed has sometimes occurred,
242
716895
3297
mahkemeler karşı çıkar, bazen gerçek hayatta olduğu gibi,
12:00
not only recently, but in the past, in US history.
243
720216
2860
sadece yakın zamanda değil, ABD tarihi boyunca olduğu gibi.
12:03
And furthermore,
244
723100
1153
Ayrıca,
12:04
the president needs people,
245
724277
1570
başkanın insanlara,
12:05
elected officials who know they need to win election
246
725871
3072
merkezdeki seçmenin oylarına ihtiyaç olduğunu bilen seçilmişlere,
12:08
from centrist voters,
247
728967
1445
ayrıca kanun çıkarmak amacıyla,
12:10
also to back his or her policies in order to pass laws.
248
730436
4225
politikalarının desteklenmesi için insanlara ihtiyacı olur.
12:15
Without it, nothing much happens.
249
735562
2575
Bunlar olmadan, çok fazla bir şey olmaz.
12:19
The takeaway of this brief excursus
250
739865
3572
Particiliğin tarihinde eklediğimiz
12:23
into the history of partisanship, then, is the following:
251
743461
4150
kısa ilave bölümün sonucu şu:
12:29
partisanship is real;
252
749498
1645
Particilik gerçek,
12:32
it's profound;
253
752048
1414
particilik derin,
12:34
it's extraordinarily powerful,
254
754009
2432
olağanüstü şekilde güçlü
12:36
and it's terribly upsetting.
255
756465
1790
ve korkunç derecede üzücü.
12:39
But the design of the Constitution is greater than partisanship.
256
759495
5687
Fakat, Anayasanın tasarımı particilikten çok büyük,
12:46
It enables us to manage partisanship when that's possible,
257
766278
4433
mümkün olduğu anlarda particiliği kontrol etmemizi
12:50
and it enables us actually to overcome partisan division
258
770735
5976
ve partici ayrımın üstesinden gelmemizi sağlıyor
12:56
and produce compromise,
259
776735
1648
ve sadece mümkün olduğu zamanlarda
12:58
when and only when that is possible.
260
778407
2245
uzlaşmamızı sağlıyor.
13:03
A technology like that is a technology that worked
261
783083
3502
Bunun gibi işe yaramış bir teknoloji,
13:06
for the founders,
262
786609
1717
kurucular için
13:08
it worked for their grandchildren,
263
788350
2441
onların torunları için işe yaramış teknoloji
13:12
it didn't work at the moment of the Civil War,
264
792084
2208
İç Savaş sırasında işe yaramadı,
13:14
but then it started working again.
265
794316
1914
fakat sonrasında yeniden başladı.
13:16
And it worked for our grandparents,
266
796665
2301
Yeniden dedelerimiz ninelerimiz için işe yaradı,
13:18
our parents,
267
798990
1554
ebeveynlerimiz için
13:20
and it's going to work for us.
268
800568
3418
ve bizim için de işe yarayacak.
13:25
(Applause)
269
805468
4456
(Alkışlar)
13:30
So what you should do is really simple.
270
810725
2102
Yani yapmanız gereken oldukça basit.
13:33
Stand up for what you believe in,
271
813769
1733
İnandığınız şeyi savunun,
13:36
support the organizations that you care about,
272
816387
3206
önemsediğiniz örgütleri destekleyin,
13:39
speak out on the issues that matter to you,
273
819617
2837
sizin için önemli olan şeyler hakkında konuşun,
13:43
get involved,
274
823425
1831
dahil olun,
13:45
make change,
275
825280
1515
değişim yapın,
13:46
express you opinion,
276
826819
1895
görüşünüzü belirtin,
13:48
and do it with respect and knowledge and confidence
277
828738
3851
bunları saygı, bilgi ve güven çerçevesinde yapın
13:52
that it's only by working together
278
832613
2854
bunlar ancak beraber çalışır
13:55
that the constitutional technology can do the job that it is designed to do.
279
835491
4571
böylece anayasal teknoloji, yapması için tasarlandığı şeyleri yapabilir.
14:00
Stand up for what you believe,
280
840997
1693
İnandığınız şeyi savunun
14:02
but take a deep breath while you do it.
281
842714
2099
ama bunu yaparken derin bir nefes alın.
14:05
It's going to be OK.
282
845358
3055
Her şey yoluna girecek.
14:09
Thanks.
283
849067
1359
Teşekkür ederim.
14:10
(Applause)
284
850450
4654
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7