Climate Change Isn't a Distant Threat -- It's Our Reality | Selina Neirok Leem | TED Countdown

76,665 views ・ 2022-04-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yağız Yanardağ Gözden geçirme: Ozay Ozaydin
00:04
(Marshallese) Ukot boka eo.
0
4900
1680
(Marshallca) Ukot boka eo.
00:08
“Turn the tides.
1
8220
1360
“Akıntıyı ters çevir.
00:10
We must give back,”
2
10180
1560
Geri vermeliyiz.”
00:11
chant my ancestors.
3
11740
1960
diye söylerdi atalarım.
00:16
The thunder strikes --
4
16340
1400
Gök gürler --
00:17
(Hands clap)
5
17740
1000
(Ellerini çırpar)
00:19
as the sea demoness swept through the lands
6
19500
2320
şeytani deniz yeryüzünü kaplar
00:21
with a fiery likeness of Letao’s fire.
7
21820
2560
Letao’nun parlayan ateşiyle.
00:25
Tearing apart livelihood,
8
25180
2680
Geçim kaynaklarını yok ederek,
00:27
the mounting waves and erosions leave my island gaping
9
27860
3520
yükselen dalgalar ve erozyon karşısında, benim adam parçalanıyor,
00:31
like the mouth of a dead fish.
10
31380
2920
ölü bir balığın ağzı gibi.
00:37
Tense muscles of uncles and aunties
11
37380
3720
Deniz surları için çimento taşıyan,
00:41
that hauled cement for the seawall,
12
41100
1800
aç karınlar için yemek pişiren
00:42
cooked meals for the hungry bellies.
13
42900
2160
amcaların ve teyzelerin gergin vücut kasları.
00:45
Release in relief.
14
45700
2400
Rahatla biraz.
00:49
The tides have gone out.
15
49420
2280
Sular çekildi.
00:54
I look to my grandparents’ graves,
16
54260
4200
Büyükannemle büyükbabamın mezarlarına bakıyorum,
00:58
intimate with limp seaweeds.
17
58460
2840
cılız deniz yosunlarıyla içli dışlı.
01:02
The disrespect.
18
62580
1680
Yapılan saygısızlık.
01:16
(Marshallese) Iakwe nan aolep.
19
76740
1440
(Marshallca) lawke nan aolep.
01:20
My name is Selina Leem.
20
80860
1480
Benim adım Selina Leem.
01:24
At 18 at the COP 21,
21
84100
2720
COP 21′de henüz 18 yaşındayken,
01:26
alongside late ambassador for climate change Tony de Brum,
22
86820
3840
merhum iklim değişikliği elçisi Tony de Brum’un yanında
01:30
I introduced myself as a small island girl with big dreams.
23
90660
4280
kendimi büyük hayalleri olan küçük bir adalı kız olarak tanıttım.
01:36
Five years later, I reintroduced myself
24
96140
3840
Beş yıl sonra kendimi Aelon Kein Ad,
01:39
as a climate warrior from Aelon Kein Ad,
25
99980
2520
Marshall Adaları’ndan bir iklim savunucusu
01:42
the Marshall Islands.
26
102500
1200
olarak yeniden tanıttım.
01:45
Situated between Hawaii and Australia,
27
105260
3200
Hawaii ve Avustralya arasında yer alan adalar zincirimiz,
01:48
our chain of islands decorate the Pacific Ocean like seashells,
28
108460
4280
Pasifik Okyanusu’nu adeta deniz kabukları gibi süslemekte
01:52
and they are home to about 60,000 people.
29
112740
2760
ve yaklaşık 60.000 kişiye ev sahipliği yapmaktadır.
01:57
Our islands average about two meters above sea level,
30
117180
4000
Adalarımız deniz seviyesinden ortalama iki metre yüksektedir
02:01
and it is not uncommon to see both the ocean and lagoon side
31
121180
4480
ve bulunduğunuz yerden hem okyanus hem de lagün tarafını görmeniz
02:05
from wherever you stand.
32
125660
1600
alışılmadık bir durum değildir.
02:08
We say our highest point
33
128780
1680
En yüksek noktamızın
02:10
is the bridge which curves about seven meters above the sea.
34
130460
3640
denizden yaklaşık yedi metre yükseklikte kıvrılan köprü olduğunu söylüyoruz.
02:16
The massive body of water is our reality and our livelihood.
35
136140
3920
Devasa su kütlesi bizim gerçekliğimiz ve aynı zamanda geçim kaynağımızdır.
02:21
With a history of seafaring,
36
141020
2280
Denizcilik geçmişiyle okyanus,
02:23
the ocean connected our islands together
37
143300
2600
adalarımızı birbirine bağlamanın yanı sıra
02:25
as well as providing many resources to fish,
38
145900
3720
balık tutmak, beslenmek
02:29
to feed,
39
149620
1200
ve geçimimizi sağladığımız
02:30
and to adorn our handicrafts with seashells that we make a living from.
40
150820
5280
deniz kabuklarıyla el sanatlarımızı bezemek için birçok kaynak sağlıyor.
02:37
But the climate crisis has brought calamities to my people,
41
157260
4120
Ancak iklim krizi halkıma felaketler getirdi
02:41
threatening our very livelihoods.
42
161380
2040
ve geçim kaynaklarımızı tehdit etti.
02:44
In the Pacific, king tide season is from November to April.
43
164460
4560
Pasifik’te, büyük gelgit sezonu Kasım’dan Nisan’a kadardır.
02:49
This is when the tides are at their highest,
44
169940
2800
Bu, gelgitlerin en yüksek olduğu zamandır
02:52
and each year the sea level rises.
45
172740
2720
ve her yıl deniz seviyesi yükselir.
02:57
In these months, especially houses by the seashore end up flooded
46
177220
3760
Bu aylarda özellikle deniz kıyısındaki evler sular altında kalmakta
03:00
or damaged completely.
47
180980
1560
ya da tamamen hasar görmektedir.
03:03
Schools and churches have had to open their doors for community members
48
183220
3680
Okullar ve kiliseler, gelen gelgitler nedeniyle sığınak bulunmasını öneren
03:06
to come sleep at
49
186900
2000
radyo anonsları yapıldığında,
03:08
when announcements come in the radio advising to find shelter
50
188900
4200
topluluk üyeleri gelip uyuyabilsinler diye
03:13
because of incoming tides.
51
193100
1600
kapılarını açmak zorunda kalmıştı.
03:15
And we huddled together with our blankets and pillows,
52
195540
3920
Battaniyelerimiz ve yastıklarımızla birbirimize sokulduk,
03:19
no matter that we are strangers as we sleep next to one another.
53
199460
3440
her ne kadar dip dibe uyurken birbirimize yabancı olsak da.
03:24
Seawalls are rebuilt as soon as it’s low tide,
54
204300
3000
Deniz surları gelgit olur olmaz yeniden inşa edilir,
03:27
only to be broken down again
55
207300
2920
ancak her yıl daha da yükselen
03:30
by the waves that grow higher each year.
56
210220
2720
dalgalar tarafından tekrar yıkılır.
03:34
And these waves,
57
214220
1720
Ve bu dalgaların rotası,
03:35
their path continues on into the islands,
58
215940
3080
içine attığımız çöpleri de beraberinde getirerek
03:39
bringing with it garbage we’ve thrown into it.
59
219020
3080
adalara doğru uzanmaya devam ediyor.
03:43
You see the graves of your loved ones submerged in water,
60
223700
4320
Sevdiklerinizin mezarlarının sular altında kaldığını,
03:48
littered.
61
228020
1000
darmadağın olduğunu görürsünüz.
03:49
Then the vegetation starts to brown;
62
229900
2400
Sonra bitki örtüsü kahverengileşmeye başlar;
03:52
it is dying.
63
232300
1120
can çekişmektedir.
03:54
The soil becomes salinated.
64
234980
1840
Toprak tuzlu hale gelir.
03:57
You pray the bigger trees hold on
65
237780
2240
Daha fazla erozyonu önlemek için
04:00
for their roots are needed to prevent further erosion.
66
240020
3920
köklerine ihtiyaç duyulan büyük ağaçların dayanması için dua edersiniz.
04:05
In the most effected parts of the lands,
67
245180
2520
Arazilerin en çok etkilenen kısımlarında
04:07
the land has regressed,
68
247700
1800
toprak gerilemiş,
04:09
coming closer and closer to the road each year.
69
249500
3240
her geçen yıl karaya daha da yaklaşmıştır.
04:13
Our driest part of the year happens within this time period, too.
70
253660
4120
Yılın en kurak dönemi de bu zaman diliminde yaşanır.
04:18
We are unable to use groundwater well because it becomes saltier as well.
71
258620
5000
Yeraltı suyu kuyusunu kullanamayız zira kullanırsak daha da tuzlu hale gelir.
04:24
In the capital, Majuro, once per week,
72
264380
3000
Başkent Majuro’da haftada bir kez su dağıtımı yapılır
04:27
water is dispensed
73
267380
1680
ve ben ve komşularım
04:29
and my neighbors and I fill up our tanks,
74
269060
2600
depolarımızı, su kaplarımızı, şişelerimizi
04:31
our water catchments,
75
271660
1960
ve kovalarımızı
04:33
our bottles and our buckets.
76
273620
1840
doldururuz.
04:36
Our government has had to declare a state of national emergency,
77
276660
6000
Hükümetimiz ulusal acil durum ilan etmek zorunda kalmıştı
04:42
calling for help from our friends.
78
282660
1960
ve dostlarımızdan yardım istemişti.
04:46
Sea-level rising,
79
286620
1400
Deniz seviyesinin yükselmesi,
04:48
flooding,
80
288020
1000
seller,
04:49
droughts,
81
289020
1000
kuraklıklar,
04:50
erosion have been the reality of my people for many, many, many years.
82
290020
6360
erozyon uzun, çok uzun zamandır halkımın gerçekliği olmuştur.
04:59
We’ve been told to move.
83
299020
1680
Taşınıp gitmemiz söylenmişti.
05:01
To become climate change refugees.
84
301820
2720
İklim değişikliği mültecileri olmamız.
05:06
I’m not even sure who would even take us in.
85
306940
2320
Bizi kimin kabul edeceğinden bile emin değilim.
05:10
But to those who think that we can just accept our fate,
86
310140
4080
Ancak kaderimize razı olabileceğimizi düşünenlere
05:14
I want to say:
87
314220
2360
şunu söylemek istiyorum:
Adaptasyon ve Yerel bilgi çözümdür.
05:17
Adaptation and Indigenous knowledge are the solutions.
88
317820
3560
05:23
These islands are our ancestors,
89
323820
2400
Bu adalar bizim atalarımız,
05:26
our predecessors,
90
326220
1720
seleflerimiz,
05:27
our homes.
91
327940
1280
evlerimizdir.
05:31
We are at the risk of losing all of that
92
331300
2600
Çok ama çok az sebep olduğumuz bir şey için
05:33
for something we contributed very, very little to.
93
333900
3560
tüm bunları kaybetme riskiyle karşı karşıyayız.
05:38
Raising and expanding the islands is something my country is thinking of.
94
338620
5040
Adaların yükseltilmesi ve genişletilmesi ülkemin düşündüğü bir şey.
05:44
However, we don’t have the resources nor the infrastructure.
95
344460
3760
Ancak, ne kaynaklarımız ne de altyapımız var.
05:49
Regardless,
96
349700
1880
Her şeye rağmen,
05:51
we remain adamant.
97
351580
1200
kararlılığımızı sürdürüyoruz.
05:54
We continue to fight for our livelihoods
98
354060
2760
Geçim kaynaklarımız için mücadele etmeye
05:56
and not abandon our home.
99
356820
2640
ve yuvalarımızı terk etmemekte direnmeye devam ediyoruz.
06:00
Thank you.
100
360860
1040
Teşekkür ederim.
06:02
(Marshallese) Komool tata.
101
362700
1640
(Marshallca) Komool tata.
06:04
(Applause)
102
364500
5760
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7