How a handful of fishing villages sparked a marine conservation revolution | Alasdair Harris

52,357 views ・ 2019-11-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Fatih Yegin Gözden geçirme: Nevaz Mescioğlu
00:12
I'm a marine biologist
0
12526
2160
Ben bir deniz biyoloğuyum.
00:14
here to talk to you about the crisis in our oceans,
1
14710
3135
Sizinle okyanuslardaki krizleri konuşmak için buradayım
00:17
but this time perhaps not with a message you've heard before,
2
17869
3978
ama bu sefer muhtemelen daha önce duymadığınız bir mesajla.
00:21
because I want to tell you that if the survival of the oceans
3
21871
3294
Sizlere şunu anlatmak istiyorum.
00:25
depended only on people like me,
4
25189
3586
Eğer okyanusların devamlılığı sektörel yayın yapan bilim insanlarına
00:28
scientists trading in publications,
5
28799
3222
yani benim gibilere bağlı olsaydı
bugün çok daha beter bir durum içinde olurduk.
00:32
we'd be in even worse trouble than we are.
6
32045
2746
00:34
Because, as a scientist,
7
34815
1901
Çünkü bir bilim insanı olarak
00:36
the most important things that I've learned
8
36740
2364
okyanusları sağlıklı ve verimli tutmakla ilgili
00:39
about keeping our oceans healthy and productive
9
39128
3480
öğrendiğim en önemli şeyleri
00:42
have come not from academia, but from fishermen and women
10
42632
3809
akademik eğitimden öğrenmedim,
dünyanın en fakir ülkelerinde yaşayan balıkçı adam ve kadınlardan öğrendim.
00:46
living in some of the poorest countries on earth.
11
46465
2529
00:49
I've learned that as a conservationist,
12
49379
1999
Bir çevreci olarak en önemli sorunun
00:51
the most important question is not, "How do we keep people out?"
13
51402
3840
"İnsanları nasıl uzak tutarız?" sorusu değil
00:55
but rather, "How do we make sure that coastal people throughout the world
14
55728
5018
onun yerine
"Kıyısal kesimlerde yaşayan insanların yeterince yiyecekleri olduğundan
01:00
have enough to eat?"
15
60770
1388
nasıl emin oluruz?" olduğunu öğrendim.
Okyanuslar yaşamlarımız için en ufak damlasına kadar
01:03
Our oceans are every bit as critical to our own survival
16
63079
3606
01:06
as our atmosphere, our forests or our soils.
17
66709
3136
atmosferimiz, ormanlarımız ve topraklarımız kadar değerli.
01:09
Their staggering productivity ranks fisheries with farming
18
69869
3588
İnanılmaz verimlilikleri sayesinde balıkçılık, tarımla birlikte
01:13
as a mainstay of food production
19
73481
2102
insanlık için yiyecek üretiminin temel dayanağı olarak sıralanıyor.
01:15
for humanity.
20
75607
1690
01:17
Yet something's gone badly wrong.
21
77321
1849
Yine de bir şeyler çok kötü ters gitti.
01:19
We're accelerating into an extinction emergency,
22
79976
2872
Benim alanımın bile takibine yetişemediği
01:22
one that my field has so far failed abysmally to tackle.
23
82872
5377
bir soy tüketimiyle karşı karşıyayz.
01:28
At its core is a very human and humanitarian crisis.
24
88273
4119
Aslında özünde insani ve insancıl bir kriz.
01:33
The most devastating blow we've so far dealt our oceans
25
93316
2886
Bu zamana kadar okyanuslarımıza karşı en yıkıcı darbeyi
01:36
is through overfishing.
26
96226
1755
aşırı avlanmayla yapıyoruz.
Her geçen yıl daha sert, daha derin, daha fazla avlanıyoruz
01:38
Every year, we fish harder, deeper, further afield.
27
98005
3659
01:41
Every year, we chase ever fewer fish.
28
101688
2897
ve her geçen yıl her zamankinden daha da az balık kovalıyoruz.
01:44
Yet the crisis of overfishing is a great paradox:
29
104912
3678
Yine de aşırı avlanma büyük bir çelişki.
01:48
unnecessary, avoidable and entirely reversible,
30
108614
4199
Gereksiz, kaçınılabilir ve tamamıyla tersine çevrilebilir.
01:52
because fisheries are one of the most productive resources on the planet.
31
112837
4770
Çünkü balıkçılık gezegenimizdeki en verimli kaynaklardan biridir.
01:57
With the right strategies, we can reverse overfishing.
32
117631
3753
Doğru stratejilerle aşırı avlanmanın etkilerini tersine çevirebiliriz.
02:01
That we've not yet done so is, to my mind,
33
121846
3112
Tabii bunu bu zamana kadar yapmamamız
bana göre insanlığın en büyük hatalarından biri.
02:04
one of humanity's greatest failures.
34
124982
2896
02:07
Nowhere is this failure more apparent
35
127902
2697
Bu hata dünyanın hiçbir yerinde
02:10
than in the warm waters on either side of our equator.
36
130623
3532
Ekvator'un her iki tarafında bulunan sıcak sulardaki kadar görünür değil.
02:14
Our tropics are home to most of the species in our ocean,
37
134179
3844
Tropikler, okyanuslardaki birçok türe ev sahipliği yapar.
02:18
most of the people whose existence depends on our seas.
38
138047
3989
Aynı zamanda hayatları okyanuslara bağlı olan insanlara da.
02:22
We call these coastal fishermen and women "small-scale fishers,"
39
142445
3771
Biz bu kıyı balıkçılığına "küçük ölçekli balıkçılık" diyoruz.
02:26
but "small-scale" is a misnomer
40
146240
2230
Ama "küçük ölçekli" tanımı
dünyadaki balıkçıların yüzde 90'ından oluşan bir filo için yanlış bir isim.
02:28
for a fleet comprising over 90 percent of the world's fishermen and women.
41
148494
5680
02:34
Their fishing is generally more selective and sustainable
42
154198
3742
Onların balıkçılığı genellikle büyük endüstriyel balıkçı teknelerinin
02:37
than the indiscriminate destruction
43
157964
2321
sıklıkla fark gözetmeden yaptığı yıkımdan
02:40
too often wrought by bigger industrial boats.
44
160309
3140
daha seçici ve sürdürülebilir.
02:43
These coastal people have the most to gain from conservation
45
163473
3088
Aslında en büyük faydayı işte bu insanlar görecek.
02:46
because, for many of them,
46
166585
1637
Çünkü balıkçılık, niceleri için
02:48
fishing is all that keeps them from poverty, hunger or forced migration,
47
168246
4950
devletlerinin onlara yardım edemediği ülkelerde
onları fakirlikten, açlıktan ya da zorunlu göçten alıkoyan tek şey.
02:53
in countries where the state is often unable to help.
48
173220
3636
02:57
We know that the outlook is grim:
49
177313
2231
Tablonun pek iç açıcı olmadığının farkındayız.
02:59
stocks collapsing on the front lines of climate change,
50
179568
3413
İklim değişikliğinin belirgin olduğu yerlerde kaynaklar tükeniyor,
03:03
warming seas, dying reefs, catastrophic storms,
51
183005
3666
okyanuslar ısınıyor, mercanlar ölüyor ve feci fırtınalar kopuyor.
03:06
trawlers, factory fleets,
52
186695
2588
Trol tekneleri, fabrika gemisi filoları
03:09
rapacious ships from richer countries taking more than their share.
53
189307
4334
ve zengin ülkelerden gelen gemiler açgözlü davranıyor.
03:13
Extreme vulnerability is the new normal.
54
193665
3444
Aşırı kırılganlık artık yeni normalimiz.
03:17
I first landed on the island of Madagascar two decades ago,
55
197692
3841
İlk olarak 20 yıl önce Madagaskar'da bir adaya
03:21
on a mission to document its marine natural history.
56
201557
3291
Madagaskar'ın doğal su altı tarihini kayıt altına almak için gittim.
03:24
I was mesmerized by the coral reefs I explored,
57
204872
3169
Keşfettiğim mercan resifleri karşısında ağzım açık kalmıştı.
Onları nasıl koruyacağım konusunda da kesindim.
03:28
and certain I knew how to protect them,
58
208065
2256
03:30
because science provided all the answers:
59
210345
2622
Çünkü bilim bütün cevapları sağlıyordu:
03:32
close areas of the reef permanently.
60
212991
2825
Resif bölgelerini daimi olarak kapat.
03:35
Coastal fishers simply needed to fish less.
61
215840
2982
Kıyı balıkçılarının daha az avlanmaları gerekecekti.
03:38
I approached elders here in the village of Andavadoaka
62
218846
3469
Andavadoaka'daki yaşlılara gittim.
03:42
and recommended that they close off
63
222339
1755
Onlara dünyanın en sağlıklı ve en çeşitli resiflerinin
03:44
the healthiest and most diverse coral reefs to all forms of fishing
64
224118
3540
kaynaklarını yenilemesi ve bir sığınağa dönüşmesi için
03:47
to form a refuge to help stocks recover
65
227682
2706
balıkçılığa kapatmaları gerektiğini önerdim.
03:50
because, as the science tells us, after five or so years,
66
230412
4636
Çünkü bilime göre yaklaşık beş yıl sonra
bu sığınaklardaki balık nüfusu,
03:55
fish populations inside those refuges would be much bigger,
67
235072
3833
dışarıdaki balık avlanan bölgeleri bile yenileyebilecek kadar çok çoğalarak
03:58
replenishing the fished areas outside,
68
238929
2416
04:01
making everybody better off.
69
241369
2534
herkesi daha da zenginleştirebilirdi.
04:03
That conversation didn't go so well.
70
243927
2807
O konuşmanın sonu pek de hayra alamet olmadı.
04:06
(Laughter)
71
246758
1182
(Gülüşmeler)
04:07
Three-quarters of Madagascar's 27 million people
72
247964
3326
Madagaskar'ın 27 milyon nüfusunun dörtte üçü
04:11
live on less than two dollars a day.
73
251314
2181
günde iki dolardan daha azıyla geçiniyor.
04:13
My earnest appeal to fish less took no account
74
253519
2816
Bu hevesli, daha az balıkçılık yapma girişimimin
04:16
of what that might actually mean
75
256359
1997
hayatta kalmak için balıkçılık yapan bu insanlara
04:18
for people who depend on fishing for survival.
76
258380
2366
ne anlam ifade ettiğini hiç dikkate almamıştım.
04:20
It was just another squeeze from outside,
77
260770
2571
Sadece dışarıdan gelen başka bir baskı, çözümden öte bir kısıtlamaydı.
04:23
a restriction rather than a solution.
78
263365
2526
04:26
What does protecting a long list of Latin species names mean to Resaxx,
79
266338
4253
Üstünde bir sürü Latince türün olduğu bir listeyi korumak
Resaxx için ne ifade ediyordu?
04:30
a woman from Andavadoaka who fishes every day
80
270615
2271
Torununu okula gönderip masaya yemek koyabilmek için
04:32
to put food on the table
81
272910
1825
04:34
and send her grandchildren to school?
82
274759
1762
her gün balık tutan Andavadoakalı bir kadın için?
04:37
That initial rejection taught me that conservation is, at its core,
83
277941
4457
O ilk ret bana korumacılığın, özünde toplulukların
04:43
a journey in listening deeply,
84
283219
3536
doğaya olan bağlılıklarından dolayı
04:46
to understand the pressures and realities that communities face
85
286779
3499
yüzleştikleri baskıları ve gerçekleri anlamak için
04:50
through their dependence on nature.
86
290302
1820
bir yolculuk olduğunu öğretti.
04:52
This idea became the founding principle for my work
87
292146
3731
Bu fikir daha sonra işim için kurucu ilke oldu
04:55
and grew into an organization that brought a new approach
88
295901
3032
ve balıkçılığı, kıyısal kesimlerdeki topluluklarla birlikte yeniden inşa ederek
04:58
to ocean conservation
89
298957
1357
05:00
by working to rebuild fisheries with coastal communities.
90
300338
4102
okyanusların korunmasına yeni bir yaklaşım getiren bir organizasyona dönüştü.
05:05
Then, as now, the work started by listening,
91
305150
3661
İşimiz insanlara kulak vermeyle başladı
05:08
and what we learned astonished us.
92
308835
2447
ve öğrendiklerimiz karşısında büyülendik.
05:11
Back in the dry south of Madagascar,
93
311644
1739
Madagaskar'ın kuru güneyinde
05:13
we learned that one species was immensely important for villagers:
94
313407
3372
öğrendik ki bir ahtapot türü köylüler için inanılmaz önemliymiş.
05:16
this remarkable octopus.
95
316803
2101
İşte bu olağanüstü ahtapot.
05:18
We learned that soaring demand was depleting an economic lifeline.
96
318928
4378
Öğrendik ki artan talep yüzünden ortalama ömrü azalıyormuş.
05:23
But we also learned that this animal grows astonishingly fast,
97
323330
3658
Ama aynı zamanda bu hayvanın inanılmaz kısa bir sürede büyüdüğünü
ve ağırlığını her bir ya da iki ayda bir ikiye katladığını öğrendik.
05:27
doubling in weight every one or two months.
98
327012
3184
05:30
We reasoned that protecting just a small area of fishing ground
99
330220
3679
Bu bize küçük bir av alanını
05:33
for just a few months
100
333923
1525
sadece birkaç aylığına
05:35
might lead to dramatic increases in catches,
101
335472
3153
neredeyse kabul edilebilir bir süre balıkçılığa kapatarak
05:38
enough to make a difference to this community's bottom line
102
338649
3343
bu topluluğun avlarında çarpıcı bir artışa yol açacak
05:42
in a time frame that might just be acceptable.
103
342016
2934
bu fikri verdi.
05:45
The community thought so too,
104
345895
1438
Onlar da böyle düşünmüş olmalı ki
05:47
opting to close a small area of reef to octopus fishing temporarily,
105
347357
4629
resiflerin küçük bir kısmını geçici bir süreliğine
ahtapot avına kapatmayı kabul ettiler.
05:52
using a customary social code,
106
352010
2206
İzinsiz avlanmayı önlemek için
05:54
invoking blessings from the ancestors to prevent poaching.
107
354240
3635
geleneksel bir şifre kullandılar ve atalarına dua ettiler.
05:58
When that reef reopened to fishing six months later,
108
358930
3312
Altı ay sonra o resif ahtapot avına yeniden açıldığında
06:02
none of us were prepared for what happened next.
109
362266
3166
hiçbirimiz daha sonra yaşananlara hazırlıklı değildik.
06:05
Catches soared,
110
365945
1877
Avlar tavan yapmıştı.
06:07
with men and women landing more and bigger octopus
111
367846
3167
Adam ve kadınlar hiç kimsenin yıllardır görmediği kadar fazla
ve büyük ahtapotlarla gelmişlerdi.
06:11
than anyone had seen for years.
112
371037
2190
06:13
Neighboring villages saw the fishing boom
113
373251
2540
Yakındaki kabileler de bu av patlamasını görünce
06:15
and drew up their own closures,
114
375815
1516
seçtikleri bölgeleri kapattılar
06:17
spreading the model virally along hundreds of miles of coastline.
115
377355
3556
ve bu akım yüzlerce millik kıyı kesimi boyunca saman alevi gibi yayıldı.
06:20
When we ran the numbers,
116
380935
1588
Sayılara baktığımızda
06:22
we saw that these communities, among the poorest on earth,
117
382547
3277
ki hatta bazıları dünyadaki en fakir topluluklardandı,
06:25
had found a way to double their money in a matter of months, by fishing less.
118
385848
4658
daha az avlanarak aylar içerisinde gelirlerini ikiye katladıklarını gördük.
06:31
Imagine a savings account
119
391584
1532
Bir banka hesabı düşünün,
her yıl bakiyenizin yarısını çekiyorsunuz ve birikimleriniz artmaya devam ediyor.
06:33
from which you withdraw half your balance every year
120
393140
2463
06:35
and your savings keep growing.
121
395627
1523
06:37
There is no investment opportunity on earth
122
397174
3404
Dünyada balıkçılıktan daha güvenilir
06:40
that can reliably deliver what fisheries can.
123
400602
2976
bir yatırım fırsatı yoktur.
06:44
But the real magic went beyond profit,
124
404244
3357
Ama asıl sihir, kârın da ötesine geçmişti.
06:47
because a far deeper transformation was happening in these communities.
125
407625
4031
Çünkü bu topluluklarda çok daha derin bir değişim yaşanıyordu.
06:52
Spurred on by rising catches,
126
412442
1942
Avların artmasıyla birlikte
06:54
leaders from Andavadoaka joined force with two dozen neighboring communities
127
414408
4581
Andavadoaka'dan liderler komşu iki düzine toplulukla
düzinelerce millik devasa bir koruma bölgesi için iş birliği yaptı.
06:59
to establish a vast conservation area along dozens of miles of coastline.
128
419013
5333
07:04
They outlawed fishing with poison and mosquito nets
129
424735
3056
Zehir balıkçılığını ve sineklikle balık avlamayı yasakladılar
07:07
and set aside permanent refuges
130
427815
2062
ve tehdit altındaki mercan resiflerine
07:09
around threatened coral reefs and mangroves,
131
429901
2593
ve mangrovların etrafına daimi barınaklar kurdular.
07:12
including, to my astonishment,
132
432518
2717
Hatta aralarında bulunmalarına benim de şaşırdığım
07:15
those same sights that I'd flagged just two years earlier
133
435259
3739
iki yıl önce bildirdiğim
ama bu koruma girişimimin şiddetle reddedildiği bölgeler de vardı.
07:19
when my evangelism for marine protection was so roundly rejected.
134
439022
4403
07:23
They created a community-led protected area,
135
443449
2645
Halkın önderliğinde bir koruma alanı kurdular.
07:26
a democratic system for local marine governance
136
446118
3618
Sadece birkaç yıl önce hayal bile edilemeyecek
07:29
that was totally unimaginable just a few years earlier.
137
449760
3595
yerel okyanus idaresi için demokratik bir sistem.
07:33
And they didn't stop there:
138
453950
1532
Bununla da kalmadılar.
07:35
within five years, they'd secured legal rights from the state
139
455506
3322
Beş yıl içinde devletten 200 milkare bölgeyi yönetmek için
07:38
to manage over 200 square miles of ocean,
140
458852
3015
yasal hakları koruma altına aldılar.
07:41
eliminating destructive industrial trawlers from the waters.
141
461891
5096
Her yere zarar veren trol tekneleri sulardan tamamen çekildi.
10 yıl sonra hâlâ o sığınakların içindeki kritik resiflerde iyileşme görüyoruz.
07:47
Ten years on, we're seeing recovery of those critical reefs
142
467011
3056
07:50
within those refuges.
143
470091
1611
07:51
Communities are petitioning for greater recognition
144
471726
2937
Topluluklar balıkçılık haklarının daha iyi tanınması
07:54
of the right to fish
145
474687
1666
ve sürdürebilirliğin daha adil ödüllendirilmesi için dilekçeler yazıyor.
07:56
and fairer prices that reward sustainability.
146
476377
2579
07:59
But all that is just the beginning of the story,
147
479502
3714
Ama bütün bunlar hikâyenin sadece başlangıcı.
08:03
because this handful of fishing villages taking action
148
483240
3564
Çünkü bu bir avuç balıkçı köyün resifleri korumada aktif rol alması
08:06
has sparked a marine conservation revolution
149
486828
2759
denizlerin korunmasında binlerce mile yayılan,
08:09
that has spread over thousands of miles,
150
489611
2381
yüzlerce hatta binlerce insanı etkileyen
bir devrimin fitilini ateşledi.
08:12
impacting hundreds of thousands of people.
151
492016
2698
08:14
Today in Madagascar, hundreds of sites are managed by communities
152
494738
3834
Bugün Madagaskar'da yüzlerce bölge topluluklar tarafından idare ediliyor.
08:18
applying this human rights-based approach to conservation
153
498596
2968
Bu insan haklarının baz alındığı yaklaşımı
08:21
to all kinds of fisheries, from mud crabs to mackerel.
154
501588
3558
küçükten büyüğe bütün balıkçılığa uyguluyorlar.
08:25
The model has crossed borders through East Africa and the Indian Ocean
155
505170
4600
Bu akım Doğu Afrika'nın ve Hint Okyanusu'nun sınırlarını aşarak
08:29
and is now island-hopping into Southeast Asia.
156
509794
2508
adalardan Güneydoğu Asya'ya doğru gidiyor.
08:32
From Tanzania to Timor-Leste, from India to Indonesia,
157
512326
4744
Tanzanya'dan Timor-Leste'ye,
Hindistan'dan Endonezya'ya yine aynı hikâyeyi görüyoruz.
08:37
we're seeing the same story unfold:
158
517094
2269
08:40
that when we design it right,
159
520502
2032
Doğru tasarladığımızda
08:42
marine conservation reaps dividends that go far beyond protecting nature,
160
522558
4691
denizlerin korunması, doğayı korumanın faydalarının da ötesine geçip
08:47
improving catches
161
527273
1517
avları arttıran,
08:48
and driving waves of social change along entire coastlines,
162
528814
3874
bütün bir kıyı kesimi boyunca sosyal bir değişim sağlayan,
08:52
strengthening confidence, cooperation
163
532712
3085
topluluklara öz güven, iş birliği
08:55
and the resilience of communities to face the injustice of poverty
164
535821
4222
ve fakirlikle iklim değişikliğinin yol açtığı haksızlıklarla yüzleşmekte
kararlılık sağlayan bir şeye dönüştü.
09:00
and climate change.
165
540067
1618
09:02
I've been privileged to spend my career
166
542543
3058
Bu akımları tropikler boyunca harekete geçiren
09:05
catalyzing and connecting these movements throughout the tropics,
167
545625
4899
ve birbirine bağlayan biri olmaktan gurur duyuyorum.
09:10
and I've learned that as conservationists,
168
550548
2056
Bir çevreci olarak öğrendim ki
09:12
our goal must be to win at scale,
169
552628
2713
amacımız sorunu çözecek derecede kazanmak olmalı,
09:15
not just to lose more slowly.
170
555365
2000
daha yavaş kaybetmek değil.
09:18
We need to step up to this global opportunity
171
558143
3157
Bu küresel fırsatı, balıkçıları yeniden inşa etmek için değerlendirmeliyiz.
09:21
to rebuild fisheries:
172
561324
1946
09:23
with field workers to stand with communities
173
563294
2985
Saha çalışanları topluluklarla bir olmalı, onları birleştirmeleri
09:26
and connect them, to support them to act and learn from one another;
174
566303
4312
ve harekete geçip birbirlerinden öğrenmeleri için desteklemeli.
09:30
with governments and lawyers standing with communities
175
570639
3128
Devletler ve avukatlar, toplulukların balıkçılığı sürdürmek için
09:33
to secure their rights to manage their fisheries;
176
573791
2911
ihtiyacı olan haklarını korumak adına onların yanında durmalı.
09:36
prioritizing local food and job security
177
576726
3492
Okyanuslarla ilgili çatışan bütün fikirlerden ziyade
09:40
above all competing interests in the ocean economy;
178
580242
3626
yerel yiyeceklere ve iş güvenliğine öncelik vermeliyiz.
09:43
ending subsidies for grotesquely overcapitalized industrial fleets
179
583892
4620
Aşırı sermayeye bağlanan endüstriyel filolara verilen destekler kaldırmalı,
09:48
and keeping those industrial and foreign vessels
180
588536
2881
o endüstriyel ve yabancı gemileri
09:51
out of coastal waters.
181
591441
2191
kıyısal sulardan uzak tutmalıyız.
09:53
We need agile data systems
182
593656
1762
Hedef habitata ya da türe göre korumayı en uygun hâle getirmek için
09:55
that put science in the hands of communities
183
595442
2856
09:58
to optimize conservation to the target species or habitat.
184
598322
4411
topluluklara bilimi getiren hızlı veri sistemlerine ihtiyacımız var.
10:03
We need development agencies, donors and the conservation establishment
185
603204
4532
Kalkınma ajansları, bağışçılar ve himaye kuruluşlarının
bu vizyonu gerçekleştirmenin gerektirdiği acil yatırım için
10:07
to raise their ambition to the scale of investment
186
607760
3404
10:11
urgently required to deliver this vision.
187
611188
3047
azimlerini arttırmalarına ihtiyacımız var.
10:14
And to get there,
188
614991
1334
Oraya varmak için de
10:16
we all need to reimagine marine conservation
189
616349
3133
resiflerin korunmasını,
10:19
as a narrative of abundance and empowerment,
190
619506
3723
fakirliğin ve yabancılaştırmanın sesi olarak değil,
bolluğun ve yetkilendirmenin sesi olarak yeniden tasarlamalıyız.
10:23
not of austerity and alienation;
191
623253
2001
10:25
a movement guided by the people who depend on healthy seas for their survival,
192
625278
4919
Resiflerin korunması hareketi,
yaşamak için sağlıklı sulara ihtiyacı olan insanlar tarafından yönetilmeli,
10:30
not by abstract scientific values.
193
630221
3627
gerçekle bağdaşmayan bilimsel değerler tarafından değil.
10:34
Of course, fixing overfishing is just one step to fixing our oceans.
194
634719
4182
Elbette ki aşırı avlanmayı düzeltmek, okyanusları düzeltmede sadece bir adım.
10:38
The horrors of warming, acidification and pollution grow each day.
195
638925
5595
Küresel ısınmanın,
asitleşmenin ve kirliliğin etkileri giderek büyüyor.
10:44
But it's a big step.
196
644544
1913
Ama yine de bu dev bir adım.
10:46
It's one we can take today,
197
646481
2229
Bu hem bizim bugün atabileceğimiz
10:48
and it's one that will give a much-needed boost
198
648734
2675
hem de okyanuslardaki bu felaketlere etkili bir çözüm arayan diğerlerini de
10:51
to those exploring scalable solutions
199
651433
1990
10:53
to other dimensions of our ocean emergency.
200
653447
2770
hırslandıracak bir adım.
10:56
Our success propels theirs.
201
656241
2381
Bizim başarımız onların başarısını sağlar.
10:59
If we throw up our hands in despair,
202
659287
2254
Eğer hiçbir şey yapmadan öylece oturursak
11:01
it's game over.
203
661565
1521
bu iş yatar.
11:03
We solve these challenges by taking them on one by one.
204
663110
4319
Bütün bu mücadeleleri teker teker çözeceğiz.
11:08
Our overwhelming dependence on our ocean is the solution
205
668348
4047
Çözüm aslında apaçık ortada duran
11:12
that has been hiding in plain sight,
206
672419
3222
okyanuslara olan yoğun bağımlılığımızda.
11:15
because there's nothing small about small-scale fishers.
207
675665
3650
Çünkü küçük ölçekli balıkçılıkta hiçbir şey küçük değil.
11:19
They're a hundred million strong and provide nutrition to billions.
208
679339
3699
O topluluklar milyonlarca kat güçlü ve milyarlarca kişiye yiyecek üretiyorlar.
11:23
It's this army of everyday conservationists
209
683062
3572
İşte sadece, pastada en çok payı olan
11:26
who have the most at stake.
210
686658
1662
bu çevreci ordu
11:28
Only they have the knowledge and global reach needed
211
688344
3623
okyanuslarla aramızı düzeltmek için
11:31
to reshape our relationship with our oceans.
212
691991
3183
küresel çapta bilgi ve erişime sahip.
11:35
Helping them achieve this is the most powerful thing we can do
213
695980
4780
Onların bunu başarmasına yardım etmemiz okyanusları hayatta tutmak için
11:40
to keep our oceans alive.
214
700784
2042
yapabileceğimiz en etkili şey.
11:42
Thank you.
215
702850
1151
Teşekkürler.
(Alkışlar)
11:44
(Applause)
216
704025
4403
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7