Beach Bodies (in spoken word) - David Fasanya and Gabriel Barralaga

Transcriber: Andrea McDonough Reviewer: Bedirhan Cinar

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Can Boysan

I don't know about you, but

Sizi bilmiyorum ama ben

I'm trying to get this beach body,

şu plaj vücudunu edinmeye çalışıyorum,

that P90X,

P90X, Brad Pitt,

Brad Pitt,

Bradley Cooper,

Bradley Cooper, Tyrese,

Tyrese,

Trey Songz,

Trey Songz,

Matthew McConaughey

Matthew McConaughey

beach body!

gibi plaj vücudu!

Herkesin yanında terlemeye çalışıyorum.

I'm trying to sweat in front of everybody.

Sözüm söz.

Word.

And get that shorty with them Angelina Jolie lips

Angelina Jolie dudaklarla şu ufaklığı getir,

to lick my torso,

gövdemi yalamak için,

get me looking like a wet chocolate.

beni ıslak bir çikolata gibi yapacak.

Look at my biceps.

Pazularıma bakın.

They're kind of puny.

Biraz cılızlar.

They're kind of chunky.

Biraz tıknazlar.

But I've been working on them.

Onları çalıştırıyorum.

We can be models.

Biz model olabiliriz.

I could take off my shirt mad sexy.

Delice seksi gömleğimi çıkarabilirim.

I could stare at a camera intensely

Kamera 37 saniye dümdüz bakabilir

for 37 seconds straight and not blink.

ve göz kırpmam.

I could bathe in baby oil.

Bebe yağında banyo yapabilirim.

I could run on the beach in slow motion.

Plajda yavaş modda koşabilirim.

I could cat walk down a runway in zebra panties.

Zebra pantolonla podyumda yürüyebilirim.

I can't do that.

Bunu yapamam.

Having a slow metabolism ruins everything.

Yavaş metabolizmam her şeyi berbat ediyor.

All my friends will be in tank tops,

Tüm arkadaşlarım kısa üstlerle bense kapüşonlu ile olacağım.

and I'll be in a hoodie.

I'm good at zipping up my insecurities,

Güvensizliklerimi kapatmakta iyiyim,

thinking I could sweat them out.

onları dışarı atabileceğimi düşünüyorum.

I'm trying to get this beach body!

Şu plaj vücudunu yapmaya çalışıyorum!

I'm too skinny.

Çok zayıfım.

I guzzle junk food like my mouth's a garbage chute,

Ağzım çöpmüş gibi abur cuburları yiyip bitiririm

but my intestines are allergic to trans fat.

ama bağırsaklarım trans yağa karşı alerjik.

I want to be a flexing horse leg,

Esnek at bacağı olmak istiyorum

galloping beach sand into a red carpet,

plaj kumlarından kırmızı halıya dörtnala koşan,

customized for me

benim için yapılmış,

to strut the shore side

kıyıda kasılarak yürümek için

like a centaur on a conveyor belt.

konveyör bandında at başlı insan gibi.

I'm trying to get this beach body,

Şu plaj vücudunu edinmeye çalışıyorum

but there is salvation in snack closets,

ama abur cubur dolabında kurtuluş var,

on licked plates of seconds,

saniyeler içinde yalanan tabakta,

at the bottom of a pint of ice cream.

yarım litrelik dondurmanın dibinde.

I use Haagen Dazs as a morphine cylinder

Haagen Dazs'ı morfin silindiri olarak kullanıyorum

because she said my arms weren't strong enough to carry her.

çünkü kollarımın onu taşımak için yeteri kadar güçlü olmadığını söyledi.

I think I'm weak.

Bence zayıfım.

I think I'm fat.

Bence şişmanım.

I think I'm ugly.

Bence çirkinim.

The beach is no place for a whale like me,

Tankı boş olan mini kamyonet için

for a mini van with its tank on E.

plaj benim gibi bir balinanın yeri değil.

I want to be Baywatch bareable,

Sahil Güvenlik çıplaklığında olmak istiyorum,

broken, bottle-cut, have you seen my muscles

kırık, şişe kesikleri, kaslarımı gördün mü ve yaralarımı?

and my scars?

You smell that?

Bunu kokladınız mı?

That's macho moisture.

Bu maço nemi.

My hour-long work out routine consists of

Bir saatlik egzersiz rutinim,

5 minutes of push-ups on my bedroom floor,

5 dakika yatak odamın yerinde şınav çekmek,

a denial mirror repelling my lanky limbs;

uzun uzuvlarımı göstermeyen inkâr aynasıyla;

5 minutes of keeping my chin high over the bar of self doubt;

çenemi 5 dakika kendinden şüphe çubuğundan yukarıda tutmak;

10 minutes placing 100 pounds of failure on my chest

10 dakika 50 kilo yenilgiyi göğsüme yerleştirmek,

so it becomes the elephant in the room;

böylelikle odadaki fil hâline gelirim;

10 minutes jogging with ghosts

10 dakika hayaletlerle

chuckling at my chunky thighs,

bodur uyluklarıma gülerek bir koşu yaparım

and I'll smile,

ve yakında

knowing I'll soon be able to fit in my old butt pants;

eski pantolonlarıma gireceğimi bilerek gülümserim;

30 minutes thinking sweat is a masculinity cloak.

30 dakika terin erkeklik örtüsü olduğunu düşünmeyi içerir.

And I'm weary from trying to work out my irrational fears,

Mantıksız korkularımı gidermeye çalışmaktan yorgunum,

drown them in a puddle of perspiration,

onları ter gölüne attım,

shove the imperfections I should be proud of under water:

gurur duymam gereken eksiklikleri suyun altına ittirdim:

my gap-tooth smile,

Aralıklı dişle gülümsemem,

my frizzy hair,

kıvırcık saçlar,

my funny shaped head,

komik görünümlü kafa,

the extra weight that kept me grounded,

yere basmamı sağlayan ekstra kilolar,

the missing pounds that make me

beni rüzgârda sallanan bir uçurtma

a kite flailing free through the wind,

hâline getiren eksik kilolar,

not bound by muscle.

kasla bağlı olmamak.

So, yes,

Bu yüzden, evet,

I'm trying to get this beach body,

şu plaj vücudunu edinmeye çalışıyorum,

that Channing Tatum,

Channing Tatum,

David Beckham,

David Beckham,

LL Cool J

LL Cool J plaj vücudu!

beach body!

But we're tired

Ama olmadığımız bir şey olmaya çalışmaktan

and exhausted

yorgunuz ve bitkiniz.

from trying to be something we're not.