ACCEPT vs EXCEPT Meaning, Pronunciation, and Difference | Learn with Example English Sentences

Hi, everyone. I’m Esther.

Herkese selam. Ben Esther'im.

In this video, I’m going to talk about two similar sounding and confusing English words

Bu videoda

kulağa benzer ve

kafa karıştırıcı iki İngilizce kelime olan 'accept' ve 'dışında' hakkında konuşacağım

‘accept’ and ‘except’.

We will work on pronunciation and usage to help you master these words.

. Bu kelimelerde uzmanlaşmanıza yardımcı olmak

için telaffuz ve kullanım üzerinde çalışacağız

Let’s get started.

. Başlayalım.

First, let’s start with ‘accept’.

Öncelikle 'kabul et' ile başlayalım.

Listen carefully to how I say it.

Bunu nasıl söylediğimi dikkatlice dinle.

‘accept’

'kabul et'

‘accept’

'kabul et'

It's a verb.

Bu bir fiildir.

The main meaning of ‘accept’ is to agree or receive something that is offered to you.

'Kabul etmek'in asıl anlamı,

size teklif edilen bir şeyi kabul etmek veya almaktır.

Someone wants to give you something and you accept.

Birisi sana bir şey vermek istiyor ve sen de kabul ediyorsun.

We accept things.

şeyleri kabul ediyoruz.

Let’s look at some examples.

Bazı örneklere bakalım.

The first sentence says,

İlk cümle şöyle diyor: 'Arkadaşımın hediyesini kabul edebilirim.'

‘I can accept a gift from my friend.’

So if a friend offers a gift to you,

Yani bir arkadaşınız size bir hediye teklif ederse

you can take it or accept it.

onu alabilir veya kabul edebilirsiniz.

The second sentence says,

İkinci cümle şöyle diyor:

‘When Tony asked Leslie to marry him,

'Tony Leslie'ye evlenme teklif ettiğinde

she happily accepted.’

Leslie bunu memnuniyetle kabul etti.'

So Tony asked Leslie to marry him and she agreed.

Tony, Leslie'den kendisiyle evlenmesini istedi ve o da kabul etti.

She accepted this offer.

Bu teklifi kabul etti.

Now, I will talk about ‘except’.

Şimdi 'hariç'ten bahsedeceğim.

Listen to how I say it.

Bunu nasıl söylediğimi dinle.

‘except’

'hariç'

‘except’

'hariç'

It is often a preposition.

Genellikle bir edattır.

It means to not include something.

Bir şeyi dahil etmemek anlamına gelir.

Let’s look at some example sentences.

Bazı örnek cümlelere bakalım.

The first sentence says,

İlk cümle şöyle diyor:

‘I like all fruit except grapes.’

'Üzüm hariç tüm meyveleri severim.'

So out of all the fruits,

Yani tüm meyveler arasında

I like them all,

hepsini seviyorum

but I don't like grapes.

ama üzümleri sevmiyorum.

I am showing that I don't want to include grapes in this sentence.

Bu cümleye üzümleri dahil etmek istemediğimi gösteriyorum.

The next sentence says,

Sonraki cümlede

‘Everyone passed the exam except for Robin.’

'Robin dışında herkes sınavı geçti' diyor.

So again, there's a group and everybody is included

Yani yine bir grup var ve Robin dışında herkes dahil.

except for Robin.

Robin is not included in the group that passed the exam.

Robin sınavı geçen grupta yer almıyor.

Now, let's do a checkup.

Şimdi bir kontrol yapalım.

In this conversation, there are two sentences.

Bu konuşmada iki cümle var.

In one of the sentences, we should use the word ‘accept’.

Cümlelerden birinde 'kabul et' kelimesini kullanmalıyız.

In the other, we should use ‘except’.

Diğerinde 'hariç' kullanmalıyız.

Take a moment to think about where we use ‘accept’ and ‘except’.

'Kabul et' ve 'hariç' kelimelerini nerede kullandığımızı düşünmek için bir dakikanızı ayırın.

‘A’ says,

'A' diyor ki,

‘Did you _blank_ the new company position?’

'Yeni şirket pozisyonunu boşalttınız mı?'

A new company position is an offer

Yeni bir şirket pozisyonu bir tekliftir

and someone can choose to take it.

ve birisi bu teklifi kabul etmeyi seçebilir.

In that case, you say ‘accept’.

Bu durumda 'kabul et' diyorsunuz.

‘Did you accept the new company position?’

'Yeni şirket pozisyonunu kabul ettiniz mi?'

‘B’ says, ‘Yes, I now have to work every day _blank_ Sundays.’

'B' diyor ki, 'Evet, artık her gün Pazar günleri boş olarak çalışmak zorundayım.'

This person now has to work almost every day of the week but Sundays.

Bu kişi artık pazar hariç haftanın hemen her günü çalışmak zorunda.

So we're not including one of the days of the week.

Yani haftanın herhangi bir gününü dahil etmiyoruz.

And so we use ‘except’.

Bu yüzden 'hariç' ifadesini kullanıyoruz.

Again ‘B’ says, ‘Yes, I now have to work every day except Sundays.’

Yine 'B' diyor ki, 'Evet, artık pazar hariç her gün çalışmam gerekiyor.'

Now, let's take a look at this as a whole.

Şimdi bu duruma bir bütün olarak bakalım.

‘A’ says,

'A' diyor ki,

‘Did you accept the new company position?’

'Yeni şirket pozisyonunu kabul ettin mi?'

And ‘B’ says, ‘Yes, I now have to work every day except Sundays.’

Ve 'B' diyor ki, 'Evet, artık pazar hariç her gün çalışmam gerekiyor.'

Now you know the difference between ‘accept’ and ‘except’.

Artık 'kabul etmek' ve 'hariç' arasındaki farkı biliyorsunuz.

Be sure to practice these two words.

Bu iki kelimeyi mutlaka uygulayın.

Thank you guys for watching this video and I’ll see you in the next video.

Bu videoyu izlediğiniz için teşekkür ederim arkadaşlar, bir sonraki videoda görüşürüz.