6 Things to Stop Saying If You Want to Learn English

İngilizce Öğrenmek İstiyorsanız Söylememeniz Geren 6 Şey

221,068 views

2019-09-13 ・ Oxford Online English


New videos

6 Things to Stop Saying If You Want to Learn English

İngilizce Öğrenmek İstiyorsanız Söylememeniz Geren 6 Şey

221,068 views ・ 2019-09-13

Oxford Online English


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Merhaba,ben Oli
00:01
Hi, I’m Oli.
0
1360
1190
00:02
Welcome to Oxford Online English!
1
2550
2450
Oxford Online English'ye hoş geldiniz
Bu dersimizde, İngilizce öğrenenlerden duyduğumuz 6 şeyi göreceksin
00:05
In this lesson, you’ll see six things we often hear from English learners we meet.
2
5000
4849
00:09
We see them in YouTube comments.
3
9849
1641
Onları YouTube yorumları ile görüyoruz
00:11
We hear them in classes.
4
11490
2130
Onları sınıfta da duyuyoruz
00:13
Do you want to learn English and make faster progress?
5
13620
3120
İngilizce öğrenmek ve daha hızlı ilerlemek ister misin?
00:16
Of course you do!
6
16740
1310
Tabii ki istersin!
00:18
You should stop saying these things.
7
18050
3030
Bunları söylemekten vazgeçmelisin:
00:21
Stop saying “It’s difficult.”
8
21080
2450
Zor demeyi bırak,
00:23
Definitely, never say “It’s too difficult.”
9
23530
3970
Kesinlikle bu çok zor demeyin.
00:27
Instead, say “I need more time.”
10
27500
4290
Onun yerine," Daha çok zamana ihtiyacım var ."diyin
00:31
When you say “It’s difficult,” you’re immediately taking a negative approach.
11
31790
5190
Ne zaman ki bu zor dersen hemen olumsuz bir yaklaşım izlemiş olursun.
00:36
It’s like saying “I can’t do it,” “I should give up,” “There’s no point
12
36980
4070
"Yapamam,pes etmeliyim' gibi şeyler sana bir şey kazandırmaz
00:41
trying.”
13
41050
1840
Deniyor (denemelisin de olabilir )
00:42
This way of thinking makes you feel bad about yourself, and it discourages you from trying
14
42890
4920
Bu şekilde düşünmek kendini kötü hissetmeni sağlar ve denemekten vazgeçirir
00:47
further.
15
47810
1510
Daha ileri gitmelisin.
00:49
Everything is difficult when it’s new and unfamiliar.
16
49320
3820
Yeni ve yabancı olan her şey zordur.
00:53
When you learn English—or any language—you have to deal with many new and unfamiliar
17
53149
5500
İngilizce öğrenirken -ya da herhangi bir dil- birçok yeni ve tanıdık olmayan şeyle uğraşmak zorundasın.
00:58
things.
18
58649
1000
-bir şeylerle-
00:59
But, guess what?
19
59649
2171
Ama tahmin et ne olur?
01:01
With time and practice, everything gets easier.
20
61820
2860
Zamanla ve alıştırma yaparak her şey daha kolay hale gelir.
01:04
So, don’t say “This grammar point is too difficult.”
21
64680
3070
Bu yüzden ' Bu grammer bana çok zor geliyor.' deme
01:07
Don’t say “Writing essays is too difficult.”
22
67750
2799
'Kompozisyon yazmak çok zor.' deme
01:10
Don’t say “Speaking fluently is difficult.”
23
70549
3661
'Akıcı konuşmak zor.' deme
01:14
Say “I need more time to understand this grammar point.”
24
74210
3510
'Bu grammer noktalarını anlamak için daha çok zamana ihtiyacım var.' de
01:17
Say “I need more time to learn how to write essays well.”
25
77720
3910
'Nasıl güzel kompozisyon yazacağımı öğrenmek için daha çok zamana ihtiyacım var.' de
01:21
Say “I need more time in order to speak more fluently.”
26
81630
4860
'Akıcı konuşmada iyi olmak için daha çok zamana ihtiyacım var.' de
01:26
This helps you approach your English learning in a positive way, so that you’re focused
27
86490
4230
Bu İngilizce öğrenmenize olumlu bir şekilde yaklaşmanızı sağlar böylece odaklanabilirsiniz.
01:30
on improving and progressing.
28
90720
3719
İyileştirme ve ilerleme üzerinde ol
01:34
Stop saying “I understand.”
29
94439
1981
'Anlıyorum' demeyi bırak.
01:36
Don’t say “I understand this vocabulary.”
30
96420
3700
'Bu kelimeleri anlıyorum.' deme.
01:40
Don’t say “I understand these grammar rules.”
31
100120
3840
'Bu grammer kurallarını anlıyorum.' deme
01:43
Don’t say “I understand what people say, but I can’t respond!”
32
103960
6920
'İnsanların dediklerini anlıyorum ama cevap veremiyorum.' deme
01:50
Many English learners—and language learners generally—fall into the same trap.
33
110880
5960
Çoğu İngilizce öğrenen -ve dil öğrenenlerin geneli- aynı hataya düşüyor.
01:56
They confuse understanding something with knowing it.
34
116840
3779
Bir şeyi anlamayı onu bilmekle karıştırırlar.
02:00
But, really knowing something—for most learners—means that you can use it.
35
120619
6891
Ama gerçekten bir şeyleri bilmek -çoğu öğrenici için- onu kullanabileceği anlamına gelir.
02:07
I understand *how* to play the piano.
36
127510
2609
Nasıl piyano çalacağımı anlıyorum.
02:10
You hit the keys in the right order at the right times.
37
130119
4031
Doğru tuşlara doğru sırayla basarsanız,
02:14
I can’t play the piano.
38
134150
2199
Piyano çalamıyorum
02:16
So, is it useful that I understand how?
39
136349
3411
Anladığımı kullanabildim mi?
02:19
No.
40
139760
1000
Hayır
02:20
Let’s come back to you, and your English.
41
140760
2690
Hadi sana ve İngilizcene geri dönelim.
02:23
You’re reading something in English.
42
143450
2060
İngilizce bir şeyler okuyorsun
02:25
You find a word you don’t know.
43
145510
2610
Bilmediğin kelimeleri buluyorsun.
02:28
You look it up in your dictionary, so you know the translation in your language.
44
148120
4580
Sözlüğüne bakıyorsun böylece kendi dilindeki anlamını -çevirisini- biliyorsun.
02:32
You think to yourself, “I know this word now.”
45
152700
4110
Kendi kendine düşünüyorsun ' Şimdi bu kelimeyi biliyorum.'
02:36
You go to English class.
46
156810
1670
İngilizce dersine -sınıfına- git.
02:38
Your teacher gives you exercises on a grammar point.
47
158480
3080
Öğretmenin grammer noktaları için egzersizler verecek.
02:41
You do the exercise, and you get most of the questions right.
48
161560
3200
Egzersizleri yapacaksın ve soruların çoğunu doğru yaptığını göreceksin.
02:44
You think to yourself, “I know this grammar.”
49
164760
3330
Kendi kendine 'Bu grammerleri biliyorum' diye düşüneceksin.
02:48
Maybe you even complain to your teacher, and say “This grammar is too easy!
50
168090
3730
Belki öğretmenine bile şikayet edebilirsin ve bu dilbilgisinin çok kolay olduğunu söyleyebilirsin.
02:51
I know this already!”
51
171820
2639
'Ben bunu zaten biliyordum.'
02:54
You read a text.
52
174459
1191
Bir metni okudun,
02:55
You understand it, or at least most of it.
53
175650
3490
Anladın ya da en azından çoğunu anladın.
02:59
When you try to write something in English, it’s a mess.
54
179140
2660
İngilizce bir şeyler yazmaya çalıştığınızda bu bir karmaşa olabilir.
03:01
You can’t put your ideas into sentences, and your writing is full of mistakes.
55
181800
5400
Fikirlerini cümlelere dökemeyebilir ve yazın tamamen bir hata olabilir.
03:07
So then, you start saying things like “I understand words but I can’t use them!”
56
187200
4110
Bu yüzden,bunu söylemeye başla ' Kelimeleri anlıyorum ama onları kullanamıyorum'
03:11
“I understand when I listen, but I can’t speak!”
57
191310
2610
' Dinlediğimi anlıyorum ama konuşamıyorum.'
03:13
“I understand grammar, but I make mistakes when I speak or write!”
58
193920
5600
'Grammerleri anlıyorum ama konuşurken ya da yazarken hata yapıyorum.
03:19
First of all, it’s natural for your passive skills to be better than your active skills.
59
199520
4700
Hepsinden önce pasif becerilerinizin aktif becerilerinizden daha iyi olması doğal.
03:24
It’s natural that your listening and reading are better than your speaking and writing.
60
204220
4730
Okuma ve dinleme becerinin konuşma ve yazma becerinden daha iyi olması doğal.
03:28
To some extent, this is normal and it isn’t a problem.
61
208950
3560
Bir dereceye kadar, bunlar normal ve bunlar bir problem değil.
03:32
It’s true for native speakers, too.
62
212510
2940
Yerli konuşanlar için de doğru.
03:35
But, many English learners *do* have a problem here.
63
215450
3490
Ama çoğu İngilizce öğrenen bunu bir hata olarak buşur
03:38
They focus on understanding, and then they complain that they can’t use what they “know”.
64
218940
5990
Onlar anlamaya odaklanıyorlar ve sonra bildiklerini kullanamamaktan şikayet ediyorlar.
03:44
If you can’t use it, then you don’t know it.
65
224930
2729
Eğer kullanamıyorsan, o zaman bilmiyorsun
03:47
If you make mistakes with a grammar point, then you don’t know it.
66
227659
3431
Eğer grammer noktalarında hata yapıyorsan,o zaman bilmiyorsun
03:51
If you can’t use a word when you’re speaking, then you don’t know the word.
67
231090
4710
Eğer konuşurken kelimeleri kullanamıyorsan, o zaman kelimeleri bilmiyorsun.
03:55
It doesn’t matter if you’ve studied something a hundred times.
68
235800
3430
Yüzlerce şey çalışıp çalışmadığın önemli değil.
03:59
Can you use it?
69
239230
1340
Kullanabiliyor musun?
04:00
No?
70
240570
1000
Hayır
04:01
Then you don’t know it.
71
241570
1870
O zaman bunu bilmiyorsun.
04:03
So, don’t say “I understand…”
72
243440
2299
Bu yüzden 'Anladım...' deme.
04:05
Instead, say “I can use this,” or “I can’t use this.”
73
245739
4360
Onun yerine 'Bunu kullanabilirim.' ya da 'Bunu kullanamam.' de
04:10
That’s what counts.
74
250099
1591
Önemli olan bu.
04:11
That’s what you care about, right?
75
251690
4299
Umrunda olan budur,değil mi?
04:15
Stop saying “How do I…?
76
255989
2201
'Nasıl yapıcam?' demeyi bırak.
'Yeni öğrendiğim kelimeleri nasıl hatırlayacağım?' demeyi bırak.
04:18
Don’t say “How do I remember new words?”
77
258190
3680
04:21
Don’t say “How do I get 7.5 in IELTS?”
78
261870
3969
'IELTS'de -bir tür sınav- naaıl 7.5 puan alacağım?' deme.
04:25
Don’t say “How do I improve my listening?”
79
265839
3841
'Dinleme becerimi nasıl iyileştireceğim?' deme.
04:29
Instead, ask yourself “What can I do today?”
80
269680
4979
Onun yerine kendine şunu sor ' Bugün ne yapabilirim?'
04:34
Say “What can I do today to learn some new vocabulary?”
81
274659
4850
'Bugün yeni kelimeler öğrenmek için ne yapabilirim?' de
04:39
Say “What can I do today to prepare for my IELTS exam?”
82
279509
4160
'Bugün IELTS sınavına hazırlanmak için ne yapabilirim?' de
04:43
Say “What can I do today to practise my listening skills?”
83
283669
6150
'Dinleme becerimi geliştirmek için bugün nasıl alıştırma yapmalıyım?' de
04:49
We meet many students who ask huge, general questions like this.
84
289819
3600
Bunun gibi genel sorular soran birçok öğrenciyle tanışıyoruz.
04:53
“How do I speak fluently?”
85
293419
1481
'Nasıl akıcı konuşurum?'
04:54
“How do I write a high-scoring IELTS essay?”
86
294900
2220
'IELTS sınavında makale yazarken nasıl en yüksek puanı alırım?'
04:57
“How do I speak with a British accent?”
87
297120
3500
'Nasıl İngiliz aksanıyla konuşurum?'
05:00
These questions are too big.
88
300620
2169
Bu sorular çok fazla geliyor.
05:02
You don’t do one thing to speak fluently, you do many, many things over a long time.
89
302789
6240
Akıcı konuşmak için bir şey yapmazsın,uzun bir süre boyunca birçok şey yaparsın.
05:09
When you ask big, general questions like these, you get trapped in abstract generalities.
90
309029
5341
Bu gibi büyük,genel bir soru sorduğunuzda: soyut geneller içinde sıkışıp kalırsınız.
05:14
You’re living in a future dream, where you somehow speak perfect English.
91
314370
5189
Gelecekteki bir hayalde yaşıyorsun ve orada bir şekilde mükemmel İngilizce konuşabiliyorsun.
05:19
But, you can’t control the future.
92
319559
2741
Ama geleceği kontrol edemezsin.
05:22
All that time you spend thinking about the abstract future, you’re wasting time right
93
322300
5169
Soyut geleceği düşünerek geçirdiğin bütün zamanları boşa harcıyorsun
05:27
now.
94
327469
1040
Şu an
05:28
Focus on what you can do today.
95
328509
2831
Bugün ne yapabileceğine odaklan
05:31
There’s a saying in English.
96
331340
2159
İngilizcede bir söz var:
05:33
Actually, it’s in the form of a question: how do you eat an elephant?
97
333499
5940
Aslında bu bir soru: Bir fili nasıl yersin?
05:39
Have you heard this?
98
339439
1241
Bunu duydun mu?
05:40
Do you know the answer?
99
340680
2489
Bu soruyu biliyor musun?
05:43
You eat an elephant one bite at a time.
100
343169
2860
Bir kerede bir ısırık fil yersin
05:46
That’s what learning English is like.
101
346029
2950
İngilizce öğrenmekte buna benzer
05:48
If you look at the whole task, it seems impossible.
102
348979
2611
Eğer görevin bütününw bakarsan,bu imkansız görünür.
05:51
It’s like eating an elephant.
103
351590
1889
Aynı fili yemek gibi
05:53
It’s too big.
104
353479
2190
Çok büyük görürsün
05:55
But, you can do it.
105
355669
2000
Ama bunu yapabilirsin
05:57
People do it!
106
357669
1000
Yapın bunu!
05:58
It’s not even rare.
107
358669
1530
Bu nadir olan bir şey değil
06:00
You can do it, too.
108
360199
1250
Sen de bunu yapabilirsin
06:01
You just have to do it one bite at a time.
109
361449
3051
Yalnızca,her seferinde bir ısırık alman gerekiyor.
06:04
Focus on what you can do today.
110
364500
1780
Bugün ne yapacağına odaklan.
06:06
That’s the only thing you can control.
111
366280
4819
Yalnızca bunu kontrol edebilirsin.
06:11
Stop asking questions like “How long will it take me to…?”
112
371099
3650
'Bu ne kadar zamanımı alacak?' demeyi bırak.
06:14
Don’t say “How long does it take to become fluent in English?”
113
374749
4470
'Akıcı İngilizce konuşmaya başlamam ne kadar zaman alacak?' demeyi bırak
06:19
Don’t say “How long will it take me to get band seven in IELTS?”
114
379219
4160
'IELTS'de 7 puanı toplamak ne kadar sürecek?' deme.
06:23
Don’t say “How long will it take me to learn to negotiate in English for my work?”
115
383379
5780
Bunu çeviremedim valla napayim
06:29
First, no one knows.
116
389159
2151
Öncelikle kimse bunu bilmiyor.
06:31
You don’t know, and I don’t know.
117
391310
1789
Sen de ben de bilmiyoruz
06:33
No one knows.
118
393099
1530
Kimse bilmiyor.
06:34
Maybe you’re a genius and you’ll do it in four weeks.
119
394629
2651
Belki sen cins birisin ve dört hafta içinde yapacaksın
06:37
Maybe it’ll take you four years.
120
397280
2319
Belki bunu yapmak dört yılını alır.
06:39
Maybe you’ll never do it.
121
399599
1701
Belki de bunu asla yapamayacaksın.
06:41
How am I supposed to know?
122
401300
1269
Nasıl bilebilirim?
06:42
How’s anyone supposed to know?
123
402569
2750
Kim bunu nasıl bilebilir Allah aşkına ya?
06:45
Every learner is a little bit different.
124
405319
2331
Her öğrenici birbirinden farklıdır.
06:47
No one has the same experience.
125
407650
2260
Kimse aynı deneyimlere sahip değildir.
06:49
Secondly, often, this question hides something underneath.
126
409910
5080
İkinci olarak,sıklıkla bu soru altındaki bir şeyi gizliyor.
06:54
This question often says “I don’t want to study English; I don’t want to spend
127
414990
4310
Bu soru sıklıkla der ki ' İngilizce çalışmak istemiyorum,buna zaman harcamak istemiyorum.'
06:59
my time and money studying English, but I have to.
128
419300
3339
Zamanımı ve paramı İmgilizce çalışmaya harcıyorum ama buna mecburum.
07:02
So, how can I get what I want while spending as little time and money as possible?”
129
422639
5441
Peki olabildiğince az zaman ve para harcayarak istediğimi nasıl elde edebilirim?
07:08
Look: being efficient with your time and money is a worthwhile goal, but if you’re trying
130
428080
5680
Bak,büyük efor harcaman,zamanını ve paranı harcaman değerli bir hedefin olduğunu gösterir,ama eğer deniyorsan
07:13
to learn English and your starting point is: “How do I do this cheaply and without spending
131
433760
4799
İngilizce öğrenmen ve başlangıç noktan ' Bunu ucuz ve çok para harcamayacağım bir yoldan nasıl yaparım?'
07:18
much time?” then your chances of success are slim.
132
438559
4091
O zaman şansın düşük.
07:22
Here’s the answer: if you don’t want to study English, then don’t.
133
442650
4599
Cevap burada: Eğer İngilizce çalışmak istemiyorsan o zaman yapma
07:27
You don’t have to.
134
447249
1410
Yapmasanda olur
07:28
If you really don’t want to, then you probably won’t learn much anyway.
135
448659
4141
Eğer bunu gerçekten istemiyorsan o zaman muhtemelen zaten çok bir şey öğrenemezsin.
07:32
So, what should you say instead?
136
452800
3479
Peki bunun yerine ne demelisin?
07:36
Instead, ask “What’s the next step if I want to…?”
137
456280
5240
Şunu sor ' Her ne yapmam gerekiyorsa bir sonraki adım ne?'
07:41
“What’s the next step if I want to get band seven in IELTS?”
138
461520
3900
'IELTS'de 7 puanı toplamak için bir sonraki adımım ne?'
'Konuşmamı geliştirmek için bir sonraki adımım ne?'
07:45
“What’s the next step if I want to improve my speaking?”
139
465420
3940
07:49
“What’s the next step if I want to stop making so many grammar mistakes?”
140
469360
5379
'Daha fazla grammer yanlışım olmaması için bir sonraki adımım ne?'
07:54
Again, these questions focus you on the present and encourage you to take action now.
141
474739
6740
Yine bu sorular sizi şimdiki zamana odaklar ve şimdi harekete geçmenize teşvik eder.
08:01
This increases your chances of making progress.
142
481479
5120
Bu ilerleme kaydetme şansınızı arttırır.
08:06
Stop saying “I can’t.”
143
486599
1921
'Yapamam' deme
08:08
Don’t say “I can’t speak fluently.”
144
488520
2989
'Akıcı konuşamam' deme
08:11
Don’t say “I can’t understand films and TV in English.”
145
491509
4330
'Televizyondaki İngilizce filmleri anlamıyorum' deme
08:15
Don’t say “I can’t write without making mistakes.”
146
495839
4530
'Birkaç hatam olmadan yazı yazamıyorum' deme
08:20
Instead, ask yourself “Why?”
147
500369
3011
Onun yerine kendine nedenini sor.
08:23
“Why can’t I speak fluently?”
148
503380
1999
'Neden akıcı konuşamam?'
08:25
“Why can’t I understand films and TV in English?”
149
505379
3030
'Neden televizyondaki İngilizc filmleri anlamıyorum?'
08:28
“Why do I make so many mistakes when I write?”
150
508409
4111
'Neden hatam olmadan yazı yazamam?'
08:32
There’s a reason.
151
512520
1320
Bir sebebi var
08:33
There’s an answer to all these questions.
152
513840
2580
Bütün bu soruların bir cevabı var
08:36
If you want to learn, you need to find the answer.
153
516430
4169
Eğer öğrenmek istersen,cevaplara bulmaya ihtiyacın var
08:40
There might not just be *one* answer, there could be many.
154
520599
4051
Sadece bir cevap olmayabilir,birçok cevap olabilir.
08:44
The answer might not be simple.
155
524650
2040
Cevao basit olmayabilir.
08:46
In fact, it almost certainly won’t be.
156
526690
3269
Aslında neredeyse kesinlikle olmayacak
08:49
But, finding an answer is the first step.
157
529959
2791
Ama bir cevap bulmak ilk adımdır.
08:52
Why can’t you speak fluently?
158
532750
2410
'Neden akıcı konuşamazsın?'
08:55
Maybe you don’t get enough opportunities to speak English.
159
535160
3810
Belkide İngilizce konuşmak için yeterli imkanları elde edemedin.
08:58
Maybe you live 99% of your life speaking and thinking in your native language.
160
538970
5429
Belki hayatının %99'unu ana dilinden konuşarak ve düşünerek yaşıyorsun.
09:04
Maybe you lack vocabulary.
161
544399
2131
Belki kelime bilgin eksik
09:06
Maybe your pronunciation needs work.
162
546530
2450
Belki telaffuzlarda daha çok çalışmaya ihtiyacın var
09:08
Maybe something else.
163
548980
2190
Belki de başka bir şey
09:11
I don’t know.
164
551170
1300
Bilmiyorum
09:12
Remember: every learner is a little bit different!
165
552470
2809
Hatırla: Her öğrenici birbirinden farklıdır!
09:15
You need to find the answer for you.
166
555279
3500
Kendi cevabını bulmaya ihtiyacın var.
09:18
Thinking this way will encourage you to take action and do something now.
167
558779
4531
Bu şekilde düşünmek harekete geçmenize ve şimdi bir şeyler yapmanıza yardım edecektir.
09:23
Saying “I can’t…” all the time just makes you feel bad.
168
563310
3519
'Yapamam' demek her zaman yalnızca kötü hissetmene neden olacak
09:26
Find out why, then do something about it.
169
566829
4891
Kendi nedenini bul, o zaman bunun için bir şeyler yapabilirsin
09:31
Stop saying “I want...”
170
571720
2179
'İstiyorum' demeyi bırak.
09:33
Stop saying “I need…”
171
573899
2031
'İhtiyacım var' demeyi bırak
09:35
Don’t say “I want to improve my speaking.”
172
575930
3910
'Konuşmamı geliştirmek istiyorum' deme
09:39
Don’t say “I want to have a bigger vocabulary.”
173
579840
4200
'Daha çok kelimeyi bilmek istiyorum' deme
09:44
Don’t say “I need to get band six point five in IELTS.”
174
584040
4600
'IELTS sınavında 6,5 puana sahip olmak istiyorum' deme
09:48
Often, when English learners say, “I want…” or “I need…”, there’s a second meaning.
175
588649
6651
Sıklıkla İngilzice öğrenenler 'İstiyorum' ya da 'İhtiyacım var' derler. Bunun ikinci bir anlamı var.
09:55
It’s not bad to have goals or to want things.
176
595300
3599
Amaçlara sahip olmak ya da bir şey istemek fena değil,
09:58
But, if you say this, is this all you mean?
177
598899
3841
Ama eğer bunu söylersen, bütün demek istediklerin bunlardan ibaret olur belki de
10:02
Many people who say these things really mean “I want *someone else* to give this to me.”
178
602740
5440
Bu kelimeleri söyleyen birçok insan başkalarının bunu ona vermesini istiyormuş gibi anlaşılır.
10:08
I want *someone else* to solve this problem.
179
608180
2550
'Bir başkasının bu sorunu çözmesini istiyorum'
10:10
I want *someone else* to wave a magic wand and get me my IELTS result.
180
610730
4299
'Bir başkasının sihirli değneği sallamasını ve istediğim sonucu vermesini istiyorum'
10:15
I want *someone else* to take away all the bad feelings and the hard work and the difficulties.
181
615029
6191
'Bir başkasının bütün kötü hisleri,zorlukları ve zor işleri almasını istiyorum'
10:21
It doesn’t work like that, and it’s never going to.
182
621220
3550
İşler böyle çalışmıyor ve asla böyle gitmeyecek.
10:24
You heard this before, but I’ll say it again: you don’t have to learn English!
183
624770
5290
Bunu daha önce duydun ama tekrar edeceğim: İngilizce öğrenmesende olur!
10:30
But, but, but…
184
630060
1100
Ama ama ama
10:31
I need it for my job.
185
631160
1169
İşim için ona ihtiyacım var
10:32
I have to learn English to emigrate to Australia.
186
632329
2611
Avusturalya'ya göç etmek için İngilizce öğrenmeliyim.
10:34
I have to learn English for my exams at university.
187
634940
4100
Üniversite sınavlarım için İngilizce öğremmeliyim.
10:39
No, you don’t.
188
639040
1320
Hayır,yapma
10:40
No one’s forcing you to learn English.
189
640370
2060
Kimse seni İngilizce öğrenmeye zorlamaz
10:42
You want to, or you don’t.
190
642430
1959
İstersin ya da istemezsin
10:44
If you want to, then do it.
191
644389
1750
Eğer istiyorsan o zaman yap.
10:46
If you don’t, then save your time, your money and your energy.
192
646139
3671
Eğer istemiyprsan zamanını paranı ve enerjini kaybetme
10:49
And, for sure, no one else will make it happen for you.
193
649810
4270
Ve kesinlikle başka kimse bunu senin için gerçekleştirmeyecek
10:54
Other people can help.
194
654080
1780
Diğer insanlar yardım edebilir
10:55
Good teachers can help.
195
655860
1950
İyi öğretmenler yardım edebilir
10:57
English-speaking friends and colleagues can help.
196
657810
2509
İngilizce konuşan arkadaşların veya kollej yardım edebilir
11:00
But, in the end, it depends on you.
197
660319
2710
Ama en sonunda bu sana bağlıdır
11:03
So, don’t say “I want…” or “I need…” if what you really mean is “I want someone
198
663029
6281
Bu yüzden 'İstiyorum' ya da 'İhtiyacım var' deme eğer bunu dersen bu gerçekten 'Birine ihtiyacım var' demek olur.
11:09
else to give me the solution.”
199
669310
2610
Bana çözüm ver demek olur
11:11
Don’t wait for someone else to solve your problems.
200
671920
3260
Birinin problemlerine çözüm vermesini bekleme
11:15
Take responsibility for your own progress.
201
675199
2380
Kendini ilerletmek için sorumluluğunu al
11:17
I’m not saying that to be unkind.
202
677579
2291
Bunu açık sözlülükle söyleyemem
11:19
I’m saying it because you’re the only person who can.
203
679870
4370
Söylüyorum çünkü sen bunu yapabilecek tek kişisin.
11:24
That’s it.
204
684240
760
İşte bu
11:25
Thanks for watching!
205
685000
940
İzlediğin için teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7