Shadowing English Conversation Practice (The divorce) Improve English Speaking Skills

all right here we are so did  you bring the the shopping

tamam işte geldik alışveriş listesini getirdin mi

list of course I did John I'm not  that forgetful but you know what I  

tabi ki ben yaptım John o kadar unutkan değilim ama biliyor musun

just realized I didn't add x x how can  you forget X we eat them every morning

az önce farkettim ki xx eklemedim nasıl unutursun X onları her sabah yeriz

well maybe if you helped me make the  list once in a while I wouldn't forget

peki belki eğer arada bir listeyi yapmama yardım ettin bazı şeyleri unutmazdım

things here we go again I'm just saying  you had one job make the list it's not that

işte başlıyoruz sadece tek bir işin olduğunu söylüyorum listeyi yapmak o kadar da

hard oh like your job isn't buying  more stupid t-shirts you don't even

zor değil sanki senin işin daha fazla aptal tişört satın almak değilmiş gibi sen biz bile yok muyuz

we you've got what 20 of them  now so please don't tell me

, sende ne var Şimdi 20 tane var o yüzden lütfen bana hiçbir şey söyleme

anything what they're not  stupid Sarah and I we them

onların aptal olmadığını Sarah ve ben

sometimes right and I suppose that new  jacket you bought last week was also

bazen haklıyız ve sanırım geçen hafta aldığın yeni ceket de gerekliydi,

necessary what can I tell you it was on  sale it had a great discount I had to take

sana ne diyeyim indirimdeydi onun da bir numarası vardı harika bir indirim almak zorundaydım,

it we don't need more clothes  John you're always spending  

daha fazla kıyafete ihtiyacımız yok John, her zaman

money on on things we don't need and then  complain when I buy a new pillow for the

ihtiyacımız olmayan şeylere para harcıyorsun ve sonra kanepeye yeni bir yastık aldığımda şikayet ediyorsun,

couch you're right a new pillow  Sarah you've bought like five in  

haklısın yeni bir yastık Sarah sen Geçen ay beş tane falan aldım

the last month seriously how many  pillows does one couch need tell

cidden, bir tanesi kaç tane yastık alır kanepenin bana ne olduğunu söylemen gerekiyor,

me what well sorry if I actually  care about making the house look

eğer gerçekten evin güzel görünmesini önemsiyorsam özür dilerim

nice but you wouldn't  understand that good J of course

ama sen bunu anlamazsın elbette

not all you care about is your precious  football jerseys Am I Wrong tell me all  

senin umursadığın tek şey değerli futbol formaları değil Yanlış mıyım, söyle bana tamam

right because pillows are so much  more important than I don't know  

mı çünkü yastıklar çok fazla asıl yemeği bilmiyorum, ondan daha önemli,

actual food speaking of which  what else did you forget on the

listede başka ne unuttun başka

list I didn't forget anything else John  but if we are talking about forgetting

hiçbir şeyi unutmadım John ama eğer bir şeyleri unutmaktan bahsediyorsak

things you forgot to check the fridge  this morning didn't you so tell

bu sabah buzdolabını kontrol etmeyi unuttun değil mi? söyle

me how are we supposed to know  what we need I don't know tell me

bana neye ihtiyacımız olduğunu nasıl bileceğiz bilmiyorum söyle bana

John this is going to be a long day  isn't it look I don't want to fight  

John bu uzun bir gün olacak değil mi bak

today please why don't we go grocery  shopping later while we come down a

bugün kavga etmek istemiyorum lütfen neden daha sonra market alışverişine gitmiyoruz biraz aşağı inerken

little we can go to the store on the fifth  floor to see more things for the home okay let's

mağazaya gidebiliriz ev için daha fazla şey görmek için beşinci katta tamam hadi

go hey this one's nice it's comfortable and  it's got those built-in USB ports pretty  

gidelim hey bu güzel rahat ve yerleşik USB bağlantı noktaları var oldukça

cool right cool it's ugly John it looks like it  belongs in a bachelor pad we need something more

havalı doğru havalı çirkin John bekarlar evine ait gibi görünüyor daha

elegant elegant we're buying a couch  not planning a wedding this one is

zarif bir şeye ihtiyacımız var zarif bir kanepe alıyoruz düğün planlamak değil bu

practical I can't believe you you just  want something cheap and convenient

pratik sana inanamıyorum sadece ucuz ve kullanışlı bir şey istediğine inanamıyorum

but I actually want the house to look  I don't know good I like this one over

ama aslında evin görünmesini istiyorum iyi olduğunu bilmiyorum buradakini beğendim buradaki

here that one it's way too  fancy for us s and look at the

bizim için fazla süslü ve fiyata bakın

price no absolutely not we  can't spend that much on a

hayır kesinlikle hayır bir kanepeye o kadar çok para harcayamayız

couch oh so now you care about spending too  much but buying $30 t-shirts every week is

ah yani şimdi çok fazla harcamayı önemsiyorsun ama her hafta 30 dolarlık tişört almak

fine I can't believe it here we go again  you know what I don't want to fight

sorun değil buna inanamıyorum işte yine başlıyoruz biliyor musun Kavga etmek istemiyorum

please let's take whatever you want  okay take the expensive one that's

lütfen ne istersen al tamam pahalı olanı al sorun değil

okay yeah we can eat fried egg with  some potatoes for some months right why

evet birkaç ay boyunca biraz patatesle kızarmış yumurta yiyebiliriz değil mi neden

not I don't want anything I don't  like this couch or any other forget it  

olmasın hiçbir şey istemiyorum bu kanepeyi ya da başkasını sevmiyorum unut gitsin

it also now you don't want anything  who can understand you I can't believe

artık sen de istemiyorsun' seni anlayabilecek hiçbir şey istemiyorum buna inanamıyorum

it Sarah I don't want to fight with  you please why don't we better I don't

Sarah seninle kavga etmek istemiyorum lütfen neden daha iyi olmuyoruz bilmiyorum

know let's better eat something okay  I am hungry I suppose you are too

haydi bir şeyler yiyelim tamam mı açım sanırım sen de

I have seen that the foot court is on  the fourth floor we better go there to

açsın ayak sahasının dördüncü katta olduğuna göre oraya gitsek iyi olur yemek

eat all right here we are we  can order some food is that

tamam buradayız biraz yemek sipariş edebiliriz tamam

okay yeah let's sit here I'm trying to be  healthy and we've been eating junk all week

tamam evet haydi burada oturalım sağlıklı olmaya çalışıyorum ve bütün hafta abur cubur yedik

you can't be serious on a  Sunday come on Sarah it's the

pazar günü ciddi olamazsın haydi Sarah bugün

weekend let's get a burger or  pizza something we can actually

hafta sonu haydi bir burger ya da pizza yiyelim gerçekten

enjoy enjoy you're going to enjoy  sickness that's what you're going to enjoy

keyif alabileceğimiz bir şey tadını çıkar hastalıktan keyif alacaksın zevk alacağın şey bu

oh please you're kidding right  one Burger isn't going to kill

ah lütfen şaka yapıyorsun değil mi burger beni öldürmeyecek

me besides you had that chocolate cake last  night so don't talk to me about healthy

ayrıca en son o çikolatalı keki yemiştin gece bu yüzden benimle konuşma sağlıklı

eating that cake was a special occasion and  you didn't seem to mind having two slices

beslenme konusunda o pasta özel bir durumdu ve sen iki dilim yemeyi umursamıyormuşsun gibi görünüyordu

of course well I wasn't  going to let it go to waste

tabii ki ben de çöpe gitmesine izin vermeyecektim

right fine eat your burger but don't  complain when your jeans don't fit next

tamam tamam burgerini ye ama kot pantolonun ıslanmadığında şikayet etme gelecek

week you know sometimes I wonder  if we ever agree on anything

hafta uygun olur bilirsin bazen

anymore me too honestly but hey at  least we are good at arguing that's

artık herhangi bir konuda aynı fikirde olup olmayacağımızı merak ediyorum ben de dürüstüm ama hey en azından tartışmada iyiyiz bu

something that's probably not  something to be proud of you

muhtemelen gurur duyulacak bir şey değil biliyorsun

know maybe not but look at us we've  been married for years and we are still

belki de değil ama bize bak biz evlendik yıllardır ve hala ayaktayız

standing yes of course but why do we fight  so much this is not good and you know

evet elbette ama neden bu kadar çok mu kavga ediyoruz bu iyi değil ve biliyorsun

it lately our fights have been more  constant and very exhausting I feel that

son zamanlarda kavgalarımız daha sürekli ve çok yorucu oldu Ben de öyle hissediyorum

way I feel that way too I'm tired of  fighting with you all the time John very

Ben de öyle hissediyorum Seninle her zaman kavga etmekten yoruldum John çok

tired we almost never agree on what we're  going to eat one day that's not good at

yorgunuz Bir gün ne yiyeceğimiz konusunda neredeyse hiç anlaşamıyoruz bu değil güzel

all maybe we've just outgrown each  other I mean we used to have so much fun

, belki de birbirimizi aşmışızdır yani eskiden birlikte çok eğlenirdik

together now it feels like we're just I  don't know what is the word probably stuck

şimdi sanki sanki sadece bilmiyorum kelime ne bilmiyorum muhtemelen sıkışıp kaldık

are you saying you think we  should end it is that what you

bunu bitirmemiz gerektiğini mi düşünüyorsun diyorsun istediğin bu,

want I don't know Sarah I don't want  to keep fighting like this day after

bilmiyorum Sarah Her gün böyle kavga etmeye devam etmek istemiyorum,

day it's draining and I don't  think either of us is happy

bu yorucu oluyor ve ikimizin de mutlu olduğunu düşünmüyorum,

right you're right we've both been  miserable and we keep blaming each other for

haklısın, ikimiz de perişan durumdayız ve

everything but do you really think it's  worth giving up on everything we've

her şey için birbirimizi suçlayıp duruyoruz ama gerçekten bunu mu düşünüyorsun? inşa ettiğimiz her şeyden vazgeçmeye değer,

built I don't want to but maybe we've changed  

istemiyorum ama belki de değiştik,

maybe we're not the same people  who fell in love all those years

belki de bunca yıl önce aşık olan aynı insanlar değiliz,

ago do you remember why we got married  why we fell in love in the first

neden evlendik, neden aşık olduğumuzu hatırlıyor musun? ilk

place yeah I do we used to laugh at the  dumbest things we were always on the same

etapta evet kullanıyorum kullandık en aptalca şeylere gülmek hep aynı fikirdeydik

page I loved how you could make even the  worst days feel brighter it was awesome

En kötü günleri bile daha parlak hissettirmeni sevdim bu harikaydı

yeah and I love how you always  made me feel safe no matter

evet ve benim rock'ım ne olursa olsun beni her zaman güvende hissettirmeni seviyorum

what you were my rock John we promised to be  there for each other through the good and the

John söz verdik iyi günde ve kötü günde birbirimizin yanında olun

bad and now it feels like we're barely hanging on  but I don't want to lose that I don't want to lose  

ve şimdi sanki zar zor dayanıyormuşuz gibi geliyor ama kaybetmek istemiyorum,

you we've been focusing on all the wrong  things instead of tearing each other

seni kaybetmek istemiyorum onun yerine tüm yanlış şeylere odaklanıyoruz birbirimizi yıkıp

down we need to start building each  other up again we need to find that  

birbirimizi yeniden inşa etmeye başlamalıyız sahip olduğumuz bağlantıyı bulmamız lazım

connection we had we can do that we've made  it this far right we just need to try harder

bunu yapabiliriz bunu bu kadar doğru yaptık sadece

to listen more to understand each other  better we can fix this John I know we

birbirimizi daha iyi anlamak için daha çok dinlemek için daha çok çalışmalıyız bunu düzeltebiliriz John biliyorum

can I know we can too I don't want to  throw away everything we've been through

yapabileceğimizi biliyorum biz de yapabiliriz biliyorum' Birlikte yaşadığımız her şeyi çöpe atmak istemiyorum,

together we've had so many good times  and there is no reason we can't have more

çok güzel zamanlar geçirdik ve daha fazlasına sahip olamamamız için hiçbir neden yok

so what do you say no more silly  fights other couches or pillows or

, ne diyorsunuz artık başka koltuklarda, yastıklarda veya

t-shirts yeah we'll do it together we'll  figure it out one step at a time I promise  

tişörtlerde aptalca kavgalara son, evet biz bunu birlikte yapacağız, bir çözüm bulacağız adım adım söz veriyorum

I love you JN I have always loved you and  I will love you for the rest of my life  

seni seviyorum JN Seni her zaman sevdim ve seni hayatımın geri kalanında da seveceğim

I love you too babe you are my life I promise  you we will figure this out I hope you liked  

Ben de seni seviyorum bebeğim sen benim hayatımsın söz sana söz veriyorum bunu çözeceğiz umarım

this conversation if you could improve your  English a little more please subscribe to the  

bu sohbeti beğenmişsindir İngilizcenizi biraz daha geliştirebilirsiniz lütfen kanala abone olun

channel and share this video with a friend  and if you want to support this channel you  

ve bu videoyu bir arkadaşınızla paylaşın ve bu kanala destek olmak istiyorsanız

can join us or click on the super thanks button  thank you very much for your support take care

bize katılabilir veya süper teşekkürler butonuna tıklayabilirsiniz desteğiniz için çok teşekkür ederim kendinize iyi bakın