Let’s Read and Understand a Poem: “In An Artist’s Studio” by Christina Rossetti

Hello. I'm Gill at engVid, and today we're going to look at a poem. I've had a lot of

Merhaba. Ben engVid'den Gill ve bugün bir şiire bakacağız.

requests for more poems, so here we are. And this one is called "In an Artist's Studio",

Daha fazla şiir için çok istek aldım, işte buradayız. Bunun adı "In an Artist's Studio",

and it's by a woman poet called Christina Rossetti, and these are her dates, 1830 to

ve Christina Rossetti adında bir kadın şair tarafından yazılmış ve bunlar onun tarihleri, 1830-1894.

1894. And she was based in London, she lived in London, and so you would call her a Victorian

Viktorya dönemine ait bir

poet because she lived in the reign of Queen Victoria in this country, so that's Victorian.

şair çünkü bu ülkede Kraliçe Victoria döneminde yaşadı, yani bu Viktorya dönemine ait.

And she also was part of a group of people - well, not her specifically, but her two

Ve o aynı zamanda bir grup insanın parçasıydı - özellikle onun değil, ama iki erkek

brothers were part of a group of artists called the Pre-Raphaelites, the Pre-Raphaelite Brotherhood,

kardeşi Pre-Raphaelciler, Pre-Raphaelite Kardeşliği denen bir grup sanatçının parçasıydı,

so brotherhood tells you they were all men. But she was connected through her family,

bu yüzden kardeşlik size onların hepsinin erkek olduğunu söyler. Ama ailesi aracılığıyla bağlantılıydı,

so she is sort of thought of as part of the Pre-Raphaelite movement in a sense. So they

bu yüzden bir anlamda Pre-Raphaelite hareketinin bir parçası olarak düşünülüyor. Yani

were painters mainly, but some of them were also poets. And her brother Dante Gabriele

esas olarak ressamlardı, ama bazıları aynı zamanda şairdi. Erkek kardeşi Dante Gabriele

Rossetti was a poet and a painter. So it's interesting that here she's writing about

Rossetti ise şair ve ressamdı. Burada bir sanatçı hakkında yazıyor olması ilginç

an artist, and you might wonder is she referring to her own brother? We don't really know for

ve kendi kardeşinden mi bahsediyor diye merak edebilirsiniz. Tam olarak emin değiliz

sure, but it's an interesting thought. So, well, let's have a look at it as a poem and

ama ilginç bir düşünce. Pekala , hadi ona bir şiir olarak bakalım ve

just to see what it's all about. Also, to look at some of the poetic features, like

neyle ilgili olduğunu görelim. Ayrıca,

the rhyming, okay, and the choice of words, things like that.

kafiye, tamam ve kelime seçimi gibi bazı şiirsel özelliklere bakmak, bunun gibi şeyler.

So, I've just written up the first four lines. It's 14 lines in total, which means that it's

Yani, sadece ilk dört satırı yazdım. Toplam 14 mısradır, yani

a sonnet. You've probably seen me mention this word before. If you've seen some of my

bir sonedir. Muhtemelen daha önce bu kelimeden bahsettiğimi görmüşsünüzdür.

other poetry videos, I've looked at some sonnets before. So, a sonnet is usually 14 lines long.

Diğer şiir videolarımdan bazılarını gördüyseniz, daha önce bazı sonelere baktım . Yani, bir sone genellikle 14 satır uzunluğundadır.

Okay. Right, so let's have a look. So, "One face looks out from all his canvases. One self

Tamam aşkım. Doğru, öyleyse bir bakalım. Yani, " Tüm tuvallerinden bir yüz görünüyor.

same figure sits or walks or leans. We found her hidden just behind those screens. That

Aynı figür oturuyor, yürüyor ya da eğiliyor. Onu paravanların hemen arkasına gizlenmiş bulduk. O

mirror gave back all her loveliness." Okay. So, this is the first four lines, and sonnets

ayna onun tüm güzelliğini geri verdi." Tamam aşkım. Yani, bu ilk dört satır ve soneler

often do get divided up into sections like this, so it's quite usual for the first four

genellikle bunun gibi bölümlere ayrılır , bu nedenle ilk dört

lines to be one section that belongs together, and you can see it's all one long sentence

satırın birbirine ait tek bir bölüm olması oldukça olağandır ve noktalama işaretlerinden tümünün tek bir uzun cümle olduğunu görebilirsiniz.

from the punctuation. There's a full stop here. There's a comma and another comma and

. Burada tam bir durak var . Orada bir virgül ve başka bir virgül ve

a colon there, so this is all one sentence. And also, we can look at the rhyme scheme

iki nokta üst üste var, yani bunların hepsi tek bir cümle. Ayrıca buradayken kafiye düzenine de bakabiliriz

while we're here. So, we've got "canvases", "leans", "screens", "loveliness". So, "canvases",

. Yani "tuvallerimiz", "eğilimlerimiz", "perdelerimiz", "sevimliliğimiz" var. Yani, "tuvaller",

"loveliness" are just about a rhyme, so "a" and "a", and then "leans" and "screens" are

"güzellik" hemen hemen bir kafiyedir, yani "a" ve "a" ve ardından "eğilimler" ve "perdeler"

a different rhyme, so we have "b" and "b" there, so you would say it's "abba" is the

farklı bir kafiyedir, yani burada "b" ve "b" var , yani "abba"nın

first group of rhymes, and that rhyming helps to hold those four lines together. Okay. So,

ilk kafiye grubu olduğunu ve kafiyenin bu dört mısrayı bir arada tutmaya yardımcı olduğunu söyleyebilirsiniz. Tamam aşkım. Öyleyse,

but let's have a look at what she's actually saying. So, there's a face in all of the artist's

gerçekte ne söylediğine bir bakalım . Yani, sanatçının tüm tuvallerinde bir yüz var

canvases, so the canvas is the surface that the artist paints on, usually with oil paints

, yani tuval, sanatçının tuvalse genellikle yağlı boya ile boyadığı yüzeydir

if it's a canvas. Okay. So, one face, you see the same face, one self-same figure, a

. Tamam aşkım. Yani, bir yüz, aynı yüzü görürsünüz, aynı bir figür, bir

face and a figure, the full body sometimes, sits or walks or leans, sort of leaning like

yüz ve bir figür, bazen tüm vücut, oturur, yürür veya eğilir, bunun gibi bir tür eğilme

this. And it's... She's female. We found her hidden just behind those screens. So, in the

. Ve bu... O bir kadın. Onu paravanların hemen arkasına saklanmış halde bulduk. Yani,

artist's studio, there are probably some screens, and behind the screens, we, whoever we are,

sanatçının stüdyosunda muhtemelen bazı ekranlar var ve ekranların arkasında, biz, her kimsek, ekranların

we found these paintings hidden behind the screens, and this figure, the same model,

arkasına gizlenmiş bu resimleri bulduk ve bu figür, aynı model,

this is a model that the artist has been painting over and over again, we found her hidden.

bu sanatçının kullandığı bir model. tekrar tekrar resim yaparken , onu gizli bulduk.

And that mirror gave back. She was reflected in a mirror. It's either a mirror inside the

Ve o ayna geri verdi. Bir aynaya yansıdı. Ya tablonun kendi içinde bir aynadır

painting itself, or there could have been a mirror in the studio, and they saw one of

ya da stüdyoda bir ayna olabilirdi ve

the paintings reflected in the mirror. It's difficult to know where the mirror is. Is

aynaya yansıyan tablolardan birini görmüşlerdir. Aynanın nerede olduğunu bilmek zor.

it painted in a picture, or was it an actual mirror physically in the studio? That mirror

Bir resimde mi çizildi yoksa stüdyoda fiziksel olarak gerçek bir ayna mıydı? O ayna

gave back, reflected all her loveliness. So, there's this lovely female model who is appearing

geri verdi, tüm güzelliğini yansıtıyordu. Yani, bu sanatçının tuvallerindeki pek çok resminde yer alan bu sevimli kadın model var

in so many of this artist's paintings on his canvases. Okay. So, it's rather intriguing.

. Tamam aşkım. Yani, oldukça merak uyandırıcı.

So, we'll now move on to the next four lines.

Yani, şimdi sonraki dört satıra geçeceğiz.

Okay, so now we have the next few lines, and also just to mention that when you have a

Tamam, şimdi sıradaki birkaç satıra sahibiz ve ayrıca

section of four lines like this, it's called a quatrain. Okay. A quatrain, which just means

bunun gibi dört satırlık bir bölümünüz olduğunda buna dörtlük denir. Tamam aşkım.

four lines, really. "Quatre" in French means four, so that's what it is. Quatrain. So,

Gerçekten dört satır anlamına gelen bir dörtlük. "Quatre" Fransızca'da dört anlamına gelir , yani öyledir. Dörtlük.

here's the second quatrain. Okay? So, I'll just read it. So, continuing on about the

İşte ikinci dörtlük. Tamam aşkım? Yani, sadece okuyacağım.

model who appears in the paintings, this is how she appears. "A queen in opal or in ruby

Resimlerde görünen modelden devam edersek, o böyle görünüyor. "Opal ya da yakut elbiseli bir kraliçe

dress. A nameless girl in freshest summer greens. A saint, an angel. Every canvas means

. En taze yaz yeşillikleri içinde isimsiz bir kız . Bir aziz, bir melek. Her tuval

the same one meaning, neither more or less." So, this female figure appears, same face

aynı anlama gelir, ne eksik ne de fazla." Böylece bu kadın figürü her seferinde aynı yüzle karşımıza çıkıyor

every time. Sometimes she's dressed like a queen in different coloured dresses. Sometimes

. Bazen farklı renklerde elbiseler içinde bir kraliçe gibi giyinir. Bazen yazın

just as a girl in a green dress in the summer, or she could be a saint or an angel, but it's

yeşil elbiseli bir kız gibi ya da bir aziz ya da melek olabilir ama

her every time, same person every time. "Every canvas means the same one meaning, neither

her seferinde o, her seferinde aynı kişi. "Her tuval aynı anlama gelir, ne

more or less. It's her each time." Okay. So, it feels sort of mysterious that these people,

eksik ne de fazla. Her seferinde o." Tamam aşkım. Yani, bu insanların

we found her hidden. It seems a bit of a mystery. Who is this girl?

onu gizli bulmuş olması biraz gizemli hissettiriyor. Biraz gizemli görünüyor. Kim bu kız?

So, and let's have a look at the rhyme scheme again. So, dress greens means less. So, canvases,

Öyleyse kafiye şemasına tekrar bir göz atalım . Yani yeşil elbise daha az demektir. Yani tuvaller,

loveliness, dress. So, that's really the A rhyme again. Dress and less. Okay. And then

güzellik, elbise. Demek yine A kafiyesi bu. Giyin ve daha az. Tamam aşkım. Ve sonra

we have greens and means, leans and screens. So, that's the B rhyme again. Okay? So, as

yeşillikler ve araçlar, eğilmeler ve ekranlar var. Demek yine B kafiyesi bu. Tamam aşkım? Yani,

I said, these... This rhyme scheme holds those sections together like that. And then, so

dediğim gibi, bunlar... Bu kafiye düzeni, o bölümleri böyle bir arada tutuyor. Ve sonra, yani

you've got two quatrains, and then that adds up to eight, of course, and that's called

iki dörtlük var ve sonra bu toplam sekiz oluyor tabii ki ve buna

an octave. So, octave. So, that's eight. That's... In a... In a sonnet, you get really often

oktav denir. Yani, oktav. Yani, bu sekiz. Bu... Bir... Bir sonede, genellikle

eight plus six, so there are six more lines to come. This is a Petrarchan sonnet when

sekiz artı altı olur, yani gelecek altı mısra daha var . Bu bir Petrarchan sonesi,

it's eight and six, because the poet Petrarch, Italian poet, wrote sonnets with this kind

sekiz ve altı olduğunda, çünkü şair Petrarch, İtalyan şair, bu tür bir yapıya sahip soneler yazdı

of structure. Shakespeare, when he wrote sonnets, he used a slightly different structure, so

. Shakespeare, soneler yazarken biraz farklı bir yapı kullandı, bu yüzden

they're called Shakespearean sonnets, but this is the Petrarchan structure here.

onlara Shakespeare soneleri deniyor, ama buradaki Petrarchan yapısı.

Okay, so we have this mysterious model appearing in lots of different paintings, in different

Pekala, pek çok farklı resimde,

costumes each time, in different colours. A queen, a girl, a saint, an angel, so mysterious.

her seferinde farklı kostümlerde, farklı renklerde görünen bu gizemli modelimiz var. Bir kraliçe, bir kız, bir aziz, bir melek, çok gizemli. O

Who is she? So, let's see if the next part of the poem answers that question.

kim? Öyleyse, şiirin bir sonraki bölümünün bu soruyu yanıtlayıp yanıtlamadığını görelim.

Okay, so here we have the final six lines, and this is called the sestet. Okay? Sestet.

Tamam, işte burada son altı mısramız var ve buna sestet denir. Tamam aşkım? Sestet.

So, we have quatrain, quatrain, and sestet, also octave. So, eight plus six gives the

Yani, dörtlük, dörtlük ve sestet, ayrıca oktavımız var. Yani, sekiz artı altı,

full 14 lines of the sonnet. Okay. So, let's have a look and see what happens in this final

sonenin 14 dizesini verir. Tamam aşkım. Öyleyse bir göz atalım ve şiirin bu son bölümünde neler olduğunu görelim

section of the poem.

.

So, he, meaning the artist, he feeds upon her face by day and night. So, that sounds

Yani o, yani sanatçı, gece gündüz onun yüzünden besleniyor. Bu kulağa

a little bit... A bit strange. He feeds upon her face. It sounds a bit unnatural, a bit

biraz... Biraz tuhaf geliyor. Yüzünden besleniyor . Kulağa biraz doğal gelmiyor,

obsessive perhaps, if he... If he, the artist, is sort of gazing at her face, looking day

belki biraz saplantılı geliyor, eğer o... Eğer o, yani sanatçı, onun yüzüne bakıyorsa, gece

and night, obsessed with how she looks, perhaps. And she, with true, kind eyes, looks back

gündüz bakıyorsa, nasıl göründüğüne takıntılıysa, belki. Ve gerçek, nazik gözlerle

on him. So, that sounds a bit more natural. "True, kind eyes", that looks as if she, as

ona bakıyor. Yani, bu biraz daha doğal geliyor. "Doğru, nazik gözler", sanki model olarak ona modellik yaparken ona bakıyormuş gibi görünüyor

the model, looks back at him as she's modelling for him. "True, kind eyes", she sounds quite

. "Doğru, nazik gözler", kulağa oldukça

a straightforward person, but whereas he sounds a bit obsessive perhaps. So, she looks back

açık sözlü biri gibi geliyor, ama o kulağa biraz takıntılı geliyor. Yani,

at him, back on him. "Fair as the moon and joyful as the light". So, she's fair, meaning

ona bakıyor, tekrar ona bakıyor. "Ay kadar güzel ve ışık kadar neşeli". Yani, o adil, yani

beautiful as the moon. Well, the moon is often associated with women. The moon is regarded

ay kadar güzel. Ay genellikle kadınlarla ilişkilendirilir. Birçok şiirde ay

as female, and the sun is regarded as male in a lot of poetry. So, it's appropriate for

dişi, güneş erkek olarak kabul edilir . Bu yüzden

her to be compared to the moon because the moon is often thought of as female and related

onun aya benzetilmesi uygundur çünkü ay genellikle dişi olarak düşünülür ve

to women. Okay. So, she's fair as the moon and joyful as the light. So, she looks happy

kadınlarla ilişkilendirilir. Tamam aşkım. Yani ay kadar güzel ve ışık kadar neşeli. Yani resimlerde mutlu görünüyor

in the pictures. "Not wan with waiting, not with sorrow dim." So, she's... The poet is

. "Beklemekten, kederden sönük değil." Yani o... Şair

saying what she doesn't look like, which is a bit strange. Why would she mention this

onun nasıl görünmediğini söylüyor ki bu biraz garip. Neden bundan

at all? To be... "wan" meaning "pale". So, again, you'd think the moon is pale compared

hiç bahsetsin ki? Olmak... "wan", "soluk" anlamına gelir. Yani, yine, ayın güneşe kıyasla soluk olduğunu düşünürsünüz

to the sun. The moon is a lesser light compared to the brightness of the sun. But we've got

. Ay, güneşin parlaklığına kıyasla daha az ışıklıdır . Ama

the moon and the light, but now "wan" meaning "pale with waiting". So, what would she be

ay ve ışığımız var, ama şimdi "wang", "beklemekten solgun" anlamına geliyor. Peki, neyi

waiting for? "Not with sorrow dim". Again, dim meaning not a lot of light. So, why would

bekliyor olacaktı? "Keder loş ile değil". Yine loş, fazla ışık olmaması anlamına gelir. Öyleyse,

the poet mention this if the model doesn't look like that? It makes you wonder. Did she...

model böyle görünmüyorsa şair neden bundan bahsetsin ? Merak etmeni sağlar. O...

Does the poet know the real woman who did the modelling? Does she know more than, you

Şair, modelliği yapan gerçek kadını tanıyor mu ? Bizim

know, more than we can see in the paintings? Does she know the reality of that model and

resimlerde görebildiğimizden daha fazlasını mı biliyor? O modelin ve hayatının gerçekliğini biliyor mu

her life? Has she been pale and one with waiting? And has she been dim with sorrow? Has she

? Solgun ve beklemekten biri mi oldu? Ve kederden solgunlaştı mı?

been unhappy? This is part of the mystery still. And who... Would it be the artist that

Mutsuz mu oldu? Bu hala gizemin bir parçası . Ve kim... Beklediği sanatçı mı olacaktı

she's waiting for? What was the relationship between the model and the artist? Interesting.

? Model ve sanatçı arasındaki ilişki nasıldı? İlginç.

Was she unhappy about something? Okay. "Not as she is, but was when hope shone bright."

Bir şeyden mi mutsuzdu? Tamam aşkım. " Olduğu gibi değil, ama umudun parladığı zamandı."

So it's almost as if the poet knows this woman as she is now, and she may be pale with waiting

Yani şair sanki bu kadını şimdi olduğu gibi tanıyor ve beklemekten solgun,

and dim with sorrow now, but at this time, maybe years ago in the paintings, she looks

kederden solgunlaşmış olabilir ama bu zamanda, belki yıllar önce resimlerde

much happier. So, what's happened? Something's happened to that woman, that mysterious woman.

çok daha mutlu görünüyor. Peki ne oldu? O kadına, o gizemli kadına bir şey oldu.

Because as she is now, she may be pale and sorrowful. "Not as she is now, but was as

Çünkü şu an olduğu gibi solgun ve kederli olabilir. "Şimdi olduğu gibi değil, ama

she was when hope shone bright." So in the paintings, maybe a few years back, that's

umudun parladığı zamanki gibiydi." Yani resimlerde, belki birkaç yıl önce,

when hope shone bright, when she was happy and hopeful and had a good feeling about the

umudun parladığı, mutlu ve umutlu olduğu ve gelecek hakkında iyi hislere sahip olduğu zamanlardı

future. "Not as she is", that's repeated again. "Not as she is now, but as she fills his dream."

. "Olduğu gibi değil", yine tekrarlandı. "Şimdi olduğu gibi değil, onun rüyasını doldurduğu gibi."

Ooh. So, this is the final line of the poem. So, his dream, that's the artist again. He

Ah. Yani, bu şiirin son dizesidir. Demek onun hayali, işte yine sanatçı.

dreams about her, but is that sort of some imaginative... Imagina... Imaginary? Is that

Onun hakkında rüya görüyor, ama bu biraz hayali mi... Hayali mi... Hayali mi? Bu

some imaginary woman and she's not really like that? Is he imagining her in a way that

hayali bir kadın mı ve gerçekten öyle değil mi? Onu

it's not really her? He's sort of projecting something onto her. He has a dream and he

gerçekte o olmayacak şekilde mi hayal ediyor? Bir nevi ona bir şeyler yansıtıyor. Bir rüya görüyor ve

interprets her in a certain way, perhaps, but not as she is. What's the reality of this

onu belli bir şekilde yorumluyor belki ama olduğu gibi değil.

woman's life compared with the dream that the artist has about her? It's as if something

Sanatçının onunla ilgili gördüğü rüyayla karşılaştırıldığında, bu kadının hayatının gerçekliği nedir ?

has gone wrong somewhere if she's now sorrowful and pale with waiting. So interesting. So,

Şimdi kederli ve beklemekten solgunsa, sanki bir yerlerde bir şeyler ters gitmiş gibi . Çok ilginç. Yani,

it's all very mysterious, but anyway, let's just do the rhyme scheme to see what the structure

hepsi çok gizemli, ama her neyse, bunun yapısının ne olduğunu görmek için kafiye şemasını yapalım

of this is. So, we've got "night", "him", "light", "dim", "bright", "dream". So, "night", that

. Yani elimizde "gece", "o", "ışık", " loş", "parlak", "rüya" var. Yani, "gece", daha önce geçen

doesn't rhyme with any lines that have gone before, so we'll have to give that a "c".

hiçbir dizeyle kafiyeli değil , bu yüzden ona bir "c" vermemiz gerekecek.

Okay. "Night", "light", there's another "c". "Bright", there's another "c". And then "him",

Tamam aşkım. "Gece", "ışık", bir "c" daha var. "Parlak", bir "c" daha var. Ve sonra "o", "

"him" doesn't rhyme with anything that's gone before, so we'll call that "d". "Him" and

o" daha önce olan hiçbir şeyle kafiyeli değil , bu yüzden ona "d" diyeceğiz. "O" ve

"dim", and then "dream", it's almost the same. It's not "drim", it's "dream", but we have

"loş" ve sonra "rüya", neredeyse aynı. "Drim" değil, "rüya" ama bizde

"em", "him", "dim", "dream". So, we've got the "em", but the vowel sound is slightly

"em", "o", "dim", "rüya" var. Yani, elimizde "em" var ama sesli harf biraz

different. So, it is "d", but it's what you would call a half rhyme because the consonant

farklı. Yani, "d" ama yarım kafiye diyeceğiniz şey bu çünkü ünsüz

sound is the same, but the vowel sound is different. "Him" and "dim", that's a full

ses aynı ama sesli harf farklı. "O" ve "dim", bu tam bir

rhyme, but "dream" isn't a full rhyme because the vowel sound is slightly different. "Dream"

kafiye ama "rüya" tam bir kafiye değil çünkü ünlü sesi biraz farklı. "Drim"

rather than "drim", "dream". Which is interesting that, you know, if there is a half rhyme,

, "rüya" yerine "hayal". İlginçtir ki, bilirsiniz, yarım kafiye varsa,

it usually has a certain effect, and if the whole poem ends on a half rhyme, it might

genellikle belirli bir etkisi vardır ve eğer tüm şiir yarım kafiyeyle biterse,

leave you with a sense of imperfection or a sense of questioning because it's not a

sizde bir kusurluluk hissi veya sorgulama duygusu bırakabilir çünkü öyle değil.

really definite full rhyme. It leaves you feeling, "Oh, dear. Oh. Ah. Okay." As if the

gerçekten kesin bir tam kafiye. "Ah, canım. Ah. Ah. Tamam." Sanki

poem hasn't been completed fully, there's something still not right, and that's the

şiir tam olarak bitmemiş, hala yolunda gitmeyen bir şeyler var ve bu da

effect of the poem on, you know, the subject of the poem, too. You're wondering, you know,

şiirin etkisi, hani şiirin konusuna da. Merak ediyorsunuz, bilirsiniz,

"Who is this woman?" And as she is, as she is now, how is she now? Is she pale and unhappy

"Bu kadın kim?" Ve şimdi olduğu gibi, şimdi nasıl? Solgun, mutsuz

and without hope? When she used to have hope, has she lost hope now? And she's in his dream,

ve umutsuz mu? Eskiden umudu vardı, şimdi umudunu mu yitirdi? Ve rüyasında

but what's going on with her actual life, you know? It's very strange.

ama gerçek hayatında neler oluyor, biliyor musun? Çok garip.

So, I think a little bit of background biographical information just to end with and for you to

Bu yüzden, bitirmek için biraz arka plan biyografik bilgi vermeyi düşünüyorum ve biraz daha fazlasını öğrenmek

perhaps do a bit of research yourself if you want to find out a bit more. But I can tell

istiyorsanız belki kendiniz biraz araştırma yapmanız için . Ama

you, as I said earlier, Christina Rossetti's brother, Dante Gabriel Rossetti, was a poet

size söyleyebilirim ki, daha önce de söylediğim gibi, Christina Rossetti'nin erkek kardeşi Dante Gabriel Rossetti bir şair

and an artist. It's possible to see a lot of his pictures reproduced on the internet.

ve ressamdı. İnternette çoğaltılmış birçok resmini görmek mümkün. Onun

We have a link for you where you can see a lot of his paintings. And obviously artists,

birçok resmini görebileceğiniz bir linkimiz var . Ve belli ki sanatçılar,

they need models to be able to paint, so you'll be able to see on that link some of his paintings

resim yapabilmek için modellere ihtiyaç duyuyorlar, bu yüzden bu bağlantıda onun

with female figures in them, and you'll see that there's one particular female model who

içinde kadın figürleri olan resimlerinden bazılarını görebileceksiniz ve tekrar tekrar ortaya çıkan belirli bir kadın model olduğunu göreceksiniz.

appears over and over again. And she was called Elizabeth Siddle, and she began as his student.

Tekrar. Elizabeth Siddle olarak adlandırıldı ve onun öğrencisi olarak başladı. Ressam olarak oldukça yetenekli

He was teaching her painting because she was quite talented as a painter, and she was having

olduğu için ona resim öğretiyordu ve

lessons from him, and she did write poetry as well. So, she was having lessons in painting

ondan dersler alıyordu ve şiir de yazıyordu .

from Dante Gabriel Rossetti, and she was painting herself. But then they... And then she was

Dante Gabriel Rossetti'den resim dersleri alıyordu ve kendisi de resim yapıyordu . Ama sonra onlar... Ve sonra

his model too, so she modeled for him. Then they started to have a romantic relationship

onun da modeliydi, bu yüzden onun için modellik yaptı. Sonra birlikte romantik bir ilişki yaşamaya başladılar

together, and eventually they got married. Okay?

ve sonunda evlendiler. Tamam aşkım?

In addition to that, Christina, Dante Gabriel Rossetti's sister, also modeled for him in

Buna ek olarak, Dante Gabriel Rossetti'nin kız kardeşi Christina da en az bir resimde onun için modellik yaptı

at least one painting, so you'll be able to see that painting as well on the link. So

, bu yüzden linkte o resmi de görebileceksiniz. Bu yüzden,

she herself knows what it's like to model for an artist and to see the end result. So

bir sanatçı için modellik yapmanın ve nihai sonucu görmenin nasıl bir şey olduğunu kendisi biliyor. Demek kardeşi için

that's two people that we know of who modeled for her brother. The question is, you know,

modellik yapan tanıdığımız iki kişi var . Soru şu ki,

whether this poem is directly about Dante Gabriel Rossetti or whether maybe he just

bu şiir doğrudan Dante Gabriel Rossetti hakkında mı, yoksa

inspired her, the whole situation with him and Christina and Elizabeth Siddle, artist

ona sadece ilham mı verdi, onunla ve sanatçı ve iki model olan Christina ve Elizabeth Siddle ile ilgili tüm durum

and two models, just gave her an idea for a poem, and she may have used her imagination

ona bir şiir için bir fikir verdi ve ve bir kısmı için hayal gücünü kullanmış olabilir

for part of it. But it is true that Elizabeth Siddle was unhappy at certain times. The relationship

. Ancak Elizabeth Siddle'ın belirli zamanlarda mutsuz olduğu da doğru.

with Dante Gabriel wasn't perfect, and so you can find out more about that if you want

Dante Gabriel ile olan ilişki mükemmel değildi ve bu yüzden Google'da ararsanız bu konuda daha fazla bilgi edinebilirsiniz

to Google it. It's quite complicated, but I'll let you do your own research on that

. Oldukça karmaşık, ancak

to see what you can find out.

ne bulabileceğinizi görmek için kendi araştırmanızı yapmanıza izin vereceğim.

Okay, so I think I'll just finish by reading the whole poem through so that you can get

Pekala, sanırım genel bir bakış elde edebilmeniz için tüm şiiri baştan sona okuyarak bitireceğim

an overview of it. Okay, so here we go in an artist's studio. "One face looks out from

. Tamam, işte burada bir sanatçının stüdyosuna giriyoruz. "Bütün tuvallerinden bir yüz görünüyor

all his canvases. One selfsame figure sits or walks or leans. We found her hidden just

. Aynı figür oturuyor , yürüyor ya da eğiliyor. Onu paravanların hemen arkasına gizlenmiş halde bulduk

behind those screens. That mirror gave back all her loveliness. A queen in opal or in

. O ayna onun tüm güzelliğini geri verdi. Opal ya da yakut elbiseli bir kraliçe

ruby dress. A nameless girl in freshest summer greens. A saint, an angel. Every canvas means

. En taze kıyafetleriyle isimsiz bir kız." yaz yeşillikleri bir aziz bir melek her tuval

the same one meaning, neither more or less. He feeds upon her face by day and night, and

aynı anlamı ifade eder ne eksik ne fazla

she with true kind eyes looks back on him. Fair as the moon and joyful as the light.

ışık.

Not wan with waiting, not with sorrow dim. Not as she is, but was when hope shone bright.

Beklemekle solmadı, kederle soluk olmadı. Onun gibi değil, ama umut parladığında öyleydi.

Not as she is, but as she fills his dream."

Onun olduğu gibi değil, onun rüyasını doldurduğu gibi."

Okay, so I hope you've enjoyed the poem, and thank you for watching, and see you again

Tamam, umarım şiiri beğenmişsinizdir ve izlediğiniz için teşekkür ederim ve yakında tekrar görüşmek üzere

soon. Bye for now.

. Şimdilik hoşça kal.