3 things I wish I knew before studying abroad

Wow. This is my first day of school. Hi.

Vay. Bu benim okuldaki ilk günüm. MERHABA.

Hello. Where are you from? I'm from Vietnam. Oh, Vietnam?

Merhaba. Nerelisin Ben vietnam'lıyım. Ah, Vietnam mı?

Is it a country? Where is it exactly? Oh hi.

Bir ülke mi? Tam olarak nerede? A merhaba.

Where are you from? I'm from Vietnam. Oh, Vietnam. I know Vietnam.

Nerelisin Ben vietnam'lıyım. Ah, Vietnam. Vietnam'ı biliyorum.

Really? Do you know? Yes. I even know Vietnamese. Ni hao.

Gerçekten mi? Biliyor musunuz? Evet. Vietnamca bile biliyorum. Ni hao.

Hello, everyone. I'm Hong from Vietnam.

Herkese merhaba. Ben Vietnam'dan Hong.

Yes, Vietnam is a country, and, yes, we are in Asia.

Evet, Vietnam bir ülke ve evet, Asya'dayız.

In fact, Vietnam is in the southwest of Asia.

Aslında Vietnam, Asya'nın güneybatısındadır.

And, no, we don’t speak Chinese. We speak Vietnamese.

Ve hayır, biz Çince konuşmayız. Vietnamca konuşuyoruz.

Now, this is something that truly happened when I first went abroad

Şimdi, bu gerçekten Finlandiya'da lisans derecem için yurt dışına ilk gittiğimde olan bir şey

for my bachelor's degree in Finland.

.

In the last video, I shared with you tips

Geçen videoda,

on how I improved my English.

İngilizcemi nasıl geliştirebileceğime dair ipuçlarını sizlerle paylaşmıştım.

And today, I will talk about three things I

Ve bugün, keşke

wish I had known before going abroad.

yurtdışına çıkmadan önce bilseydim dediğim üç şeyden bahsedeceğim.

And of course, if you like my video, don't forget to hit

Ve tabii ki videomu beğendiyseniz,

the Subscribe button, and visit our website

Abone Ol düğmesine basmayı ve

weloveielts.org for more advice and resources from many IELTS experts.

birçok IELTS uzmanından daha fazla tavsiye ve kaynak almak için weloveielts.org web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın.

So, let's start with a bit of my background.

Öyleyse, biraz geçmişimden başlayalım.

So, when I was 19, I got seven in IELTS, and I went to study abroad in Finland.

Böylece, 19 yaşımdayken IELTS'den yedi tane aldım ve yurtdışında okumak için Finlandiya'ya gittim.

It was like a dream come true because I worked so

Gerçekleşen bir rüya gibiydi çünkü

hard to qualify for the program.

programa hak kazanmak için çok çalıştım.

But soon I realized that there was more

Ama çok geçmeden bu deneyimde umduğumdan daha fazlası olduğunu fark ettim

to that experience than I bargained for.

.

Come on. I thought I got seven in IELTS.

Hadi. IELTS'de yedi tane aldığımı sanıyordum. Çoğu arkadaşıma kıyasla

It's a pretty good score compared to most of my friends.

oldukça iyi bir puan .

What could go wrong? Except for everything.

Ne ters gidebilir? Her şey hariç.

To start with, when everyone seemed to have no problem understanding

Başlangıç ​​olarak, herkesin profesörleri anlamakta bir sorunu yokmuş gibi görünürken

the professors, I didn’t.

, benim sorunum yoktu.

It was like IELTS Listening Part 4 come to life.

IELTS Dinleme Bölüm 4'ün canlanması gibiydi.

What I mean is, well, I mean, it's long, it's complicated,

Demek istediğim, yani, uzun, karmaşık

and it's so hard to keep up with.

ve yetişmesi çok zor.

Well, to make it worse, I couldn't understand my friends either.

Daha da kötüsü, arkadaşlarımı da anlayamıyordum.

They used very strange words.

Çok garip kelimeler kullandılar.

They use local words, they use slangs and cultural references.

Yerel kelimeler kullanıyorlar, argo ve kültürel referanslar kullanıyorlar.

Come on, IELTS didn't teach me that.

Hadi, IELTS bana bunu öğretmedi.

Finally, now, this may sound strange, but good pronunciation is not everything.

Son olarak, şimdi, bu kulağa garip gelebilir ama iyi telaffuz her şey demek değildir. Ne söyleyeceğinizi bilmiyorsanız,

What's the point of good English, when you don't know what to say?

iyi İngilizcenin ne anlamı var ?

Hi, I'm Hong from Vietnam. Moy. I’m from Finland. Nice to meet you.

Merhaba, ben Vietnam'dan Hong. Moy. Ben Finlandiya'lıyım. Tanıştığıma memnun oldum.

Ah, nice to meet you too.

Ben de tanıştığıma memnun oldum.

Well, I learned that to have better conversations,

Daha iyi sohbet edebilmek için

you need to listen, make good questions

dinlemek, iyi sorular sormak

and establish common grounds.

ve ortak paydalar oluşturmak gerektiğini öğrendim.

Can you tell me something interesting about Finland?

Bana Finlandiya hakkında ilginç bir şey söyleyebilir misin ?

I don't know, maybe booze. Oh, you mean the Finnish vodka?

Bilmiyorum, belki içki. Oh, Fin votkasını mı kastediyorsun?

You know what, in Vietnam, we also have homemade alcohol,

Biliyor musun, Vietnam'da ev yapımı alkolümüz de var,

pretty strong stuff.

oldukça güçlü şeyler.

Oh, really? Tell me more about it.

Gerçekten mi? Bana bunun hakkında biraz daha bahset.

Well, because good English doesn't make you a good communicator.

Çünkü iyi İngilizce seni iyi bir iletişimci yapmaz.

So, by definition, a stereotype is a set

Dolayısıyla, tanımı gereği, bir klişe,

of ideas that people have about what someone or something is like,

insanların birinin veya bir şeyin neye benzediği hakkında sahip olduğu bir dizi fikirdir,

especially an idea that is wrong.

özellikle de yanlış olan bir fikir.

Well, some examples can be English people

Bazı örnekler, İngilizlerin

like to talk about the weather, or Spanish people are passionate,

hava durumu hakkında konuşmayı sevmesi veya İspanyolların tutkulu olması,

Finnish people are cold, or Asians are good at Math.

Finlilerin soğuk olması veya Asyalıların Matematikte iyi olması olabilir.

Hey, are we really that good at Math?

Hey, Matematikte gerçekten o kadar iyi miyiz?

That's ridiculous. Of course, we are.

Saçma. Tabii ki öyleyiz.

Well, another example, I always thought that

Başka bir örnek, her zaman

Finnish people are very cold, aloof and distant, but with a couple of

Fin halkının çok soğuk, mesafeli ve mesafeli olduğunu düşünmüşümdür, ancak birkaç

beers they can surely start to loosen up and be more open.

bira ile kesinlikle gevşemeye ve daha açık olmaya başlayabilirler.

How about you? Where are you from?

Peki ya sen? Nerelisin

Are you from China, India, the UK, the US,

Çin, Hindistan, Birleşik Krallık, ABD,

France or Germany?

Fransa veya Almanya'dan mısınız? Ülkenizdeki

Do you agree that everyone in your country is the same?

herkesin aynı olduğuna katılıyor musunuz ?

No, of course they aren't. Everyone is unique.

Hayır, elbette değiller. Herkes benzersizdir. Bu

So, don't be blinded by stereotypes.

nedenle, klişeler tarafından kör olmayın.

Allow yourself to see a person for who he or she

really is regardless of genders, nationalities, races or cultures.

Cinsiyeti, milliyeti, ırkı veya kültürü ne olursa olsun bir insanı gerçekte olduğu gibi görmenize izin verin.

Oh, and the last point, studying abroad should not be

Oh, ve son nokta, yurtdışında okumak kulağa komik gelse de

just about studying, as funny as it sounds.

sadece okumakla ilgili olmamalı .

But when you go abroad, it's a once-in-a-lifetime

Ama yurt dışına gittiğinizde,

opportunity for us to explore a new culture,

yeni bir kültürü,

a new country.

yeni bir ülkeyi keşfetmemiz için hayatta bir kez karşılaşabileceğiniz bir fırsat.

So, why don't we make the most of it?

Öyleyse neden bundan en iyi şekilde yararlanmıyoruz?

Of course, I wouldn't recommend you guys to be lazy with your study,

Tabii ki, çalışmanızla tembel olmanızı tavsiye etmem

of course.

elbette.

I just recommend a balance.

Sadece bir denge öneriyorum.

After all, we don't go there just to bury our head in a pile of books and isolate

Ne de olsa oraya kafamızı bir yığın kitaba gömüp

ourself from socialising, right?

sosyalleşmekten kendimizi soyutlamak için gitmiyoruz değil mi?

So, get outside, explore, get to know

Öyleyse dışarı çıkın, keşfedin,

new people and take full advantage of the experience of being in a new place.

yeni insanlar tanıyın ve yeni bir yerde olmanın tüm avantajlarından yararlanın.

Oh, I wish I could have more time to share with you about my experience.

Ah, keşke deneyimlerimi sizinle paylaşmak için daha fazla zamanım olsaydı .

But I guess that's it for this video.

Ama sanırım bu video bu kadar. Bir

I can save other information for the next video.

sonraki video için diğer bilgileri kaydedebilirim.

So, how about you?

Peki ya sen?

Do you have any plan of studying or going abroad?

Yurtdışına gitme veya eğitim alma planınız var mı? Olacaklardan

Do you have any expectations about what's going to happen?

bir beklentin var mı ?

Share with me, will you?

Benimle paylaşır mısın?

And don't forget to leave a comment below.

Ve aşağıya bir yorum bırakmayı unutmayın.

I can't wait to read all of them.

Hepsini okumak için sabırsızlanıyorum.

Thank you so much, and I'll see you in the next video.

Çok teşekkür ederim, bir sonraki videoda görüşmek üzere.

Bye bye.

Güle güle.