Practice Speaking English - Read with me (Shadowing Practice)

When you read, do you read out loud or silently?

Okuduğunuzda sesli mi yoksa sessiz mi okursunuz?

Most adults read silently which is surprising when you realise that there

Çoğu yetişkin sessizce okur ; yüksek sesle okumanın pek çok faydası olduğunu

are so many benefits to reading out loud.

fark ettiğinizde bu şaşırtıcı olur

For example, it boosts memory.

. Örneğin hafızayı güçlendirir.

Studies have shown that people remember more of what they read aloud

Yapılan araştırmalar insanların sesli okuduklarını

compared to what they read silently.

sessizce okuduklarından daha fazla hatırladıklarını gösteriyor.

It also helps in understanding complex texts.

Ayrıca karmaşık metinlerin anlaşılmasına da yardımcı olur.

Reading aloud can make it easier to understand and process information.

Yüksek sesle okumak bilgiyi anlamayı ve işlemeyi kolaylaştırabilir.

Let's start a new habit of reading out loud whenever we have the opportunity.

Fırsat buldukça yüksek sesle okuma gibi yeni bir alışkanlık başlatalım.

You can start now, with me, if you like.

İstersen şimdi benimle başlayabilirsin.

If you're new here, my name is Anna, founder of English Like A Native,

Eğer burada yeniyseniz, benim adım Anna, English Like A Native'in kurucusu,

a platform providing online courses and a community to help you to

bu dili benimsemenize ve İngilizce'yi anadiliniz gibi hissetmenize ve konuşmanıza

embrace this language so that you feel and speak English like a native.

yardımcı olacak çevrimiçi kurslar ve bir topluluk sunan bir platform .

Now, I'm going to read an excerpt from one of my podcast stories.

Şimdi podcast hikayelerimden birinden bir alıntı okuyacağım.

I will put the text on screen so you can read out loud with me.

Benimle birlikte yüksek sesle okuyabilmeniz için metni ekrana koyacağım.

I will read at a steady pace.

Düzenli bir tempoda okuyacağım.

It may help for you to listen once and then shadow me, which means

Bir kez dinleyip sonra beni gölgelemeniz, yani

to speak at the same time as me.

benimle aynı anda konuşmanız işinize yarayabilir.

Afterwards, you can download an audio and PDF of the reading

Daha sonra çevrimdışı pratik yapmak için

in order to practice offline.

okumanın sesini ve PDF dosyasını indirebilirsiniz

Just click on the link below, join my free newsletter and I

. Aşağıdaki bağlantıya tıklayın, ücretsiz bültenime katılın ve

will email the files to you.

dosyaları size e-postayla göndereceğim.

Are you ready?

Hazır mısın?

Let's read.

Okuyalım.

The Butterfly and the Octopus.

Kelebek ve Ahtapot.

One day, feeling especially confident, he went out further still to watch the fish.

Bir gün kendine çok güvenerek balıkları izlemek için daha da ileri gitti.

And his marvellous eyesight meant it was very surprising indeed for

Ve muhteşem görme yeteneği,

the butterfly when he turned around to fly back to the archipelago.

kelebeğin takımadalara geri uçmak için geri dönmesinin gerçekten de çok şaşırtıcı olduğu anlamına geliyordu.

But he couldn't see it.

Ama göremiyordu.

Going through first 180 degrees, then 360 degrees, then 540, 720, and round

Önce 180 derece, sonra 360 derece, sonra 540, 720 derece dönerek dönüp duran

and round the butterfly saw nothing but water, and in the water swirling

kelebek, sudan başka bir şey görmedi; suda dönen

and darting fish, but also an octopus.

ve ok gibi fırlayan balıkların yanı sıra bir ahtapot da gördü.

Who the butterfly had noticed before, every day, gliding around the

Kelebeğin daha önce her gün suyun üzerinde

water, on the most graceful of legs.

en zarif bacaklarıyla süzüldüğünü fark ettiği kişi.

Whatever could be happening?

Ne olabilir?

The octopus was very active and sensitive and sometimes got so confused

Ahtapot çok hareketli ve hassastı ve bazen o kadar kafası karışıyor

and overwhelmed that her long legs got quite tangled up and she had to

ve bunalıyordu ki, uzun bacakları birbirine dolanıyordu ve

use them like a great big oar and shoot away from wherever she was.

onları büyük bir kürek gibi kullanmak ve bulunduğu yerden uzağa ateş etmek zorunda kalıyordu.

One day she had shot away and gone to the surface of the water.

Bir gün ateş edip suyun yüzeyine çıkmıştı.

Quite by accident, or guided by some other force, she will not tell.

Tamamen tesadüfen ya da başka bir gücün yönlendirmesiyle bunu söylemeyecek.

But there, she felt the strangeness of the air on her skin, and

Ama orada, havanın tuhaflığını teninde hissetti ve

saw a small creature flying.

küçük bir yaratığın uçtuğunu gördü.

A creature throwing patterns in the air and making beautiful sounds

Havaya desenler fırlatan ve

with his wings, the like of which the octopus long, long used to the

kanatlarıyla güzel sesler çıkaran, uzun süredir

muted depths, had never heard before.

sessiz derinliklere alışkın olan ahtapotun daha önce hiç duymadığı bir yaratık.

The octopus was short of breath up there at the surface, but was so captivated

Ahtapot yüzeyde nefes nefeseydi ama gördükleri karşısında o kadar büyülenmişti

by what she saw that she waited until she was quite blue before sinking

ki, bildiği güvenliğe geri dönmeden

back down into the security she knew.

önce tamamen mavileşene kadar bekledi

But every day she wanted to return, and every day she rose to the

. Ama her gün geri dönmek istedi ve her gün, hareketleri ve sesleriyle

surface to watch and be with the butterfly, as he fascinated her

onu büyüleyen kelebeği izlemek ve onunla birlikte olmak için yüzeye

with his actions and his sounds.

çıktı.

On this particular day, the octopus got quite a pain in her

Bu özel günde ahtapot,

stomach from hearing the panicked sounds of the butterfly's wings.

kelebeğin panikle çıkardığı kanat seslerini duyunca karnına büyük bir ağrı girdi.

The octopus became afraid and started to shoot over to the butterfly.

Ahtapot korktu ve kelebeğe doğru ateş etmeye başladı.

She had to pass through the darting and swirling fish, and as she shot across

Ok gibi fırlayan ve dönen balıkların arasından geçmek zorundaydı ve kelebeğe doğru atılırken

towards the butterfly, they moved aside respectfully, because they all had,

saygıyla kenara çekildiler, çünkü hepsi

for a long time, loved and admired her.

onu uzun süredir seviyor ve takdir ediyordu.

At this, the butterfly, rather distracted by now spinning round and round, and

Bunun üzerine, dönüp durarak dikkati dağılan ve

almost giving up the idea that he would ever see land again, saw land.

bir daha karayı görebileceği fikrinden neredeyse vazgeçen kelebek, karayı gördü.

Where was it?

Neredeydi?

Round and round, but trying to slow down, the butterfly saw sometimes land

Dönüp dolaşan ama yavaşlamaya çalışan kelebek bazen yere indiğini

and sometimes approaching octopus.

, bazen de ahtapotun yaklaştığını gördü.

Sometimes land, sometimes octopus.

Bazen kara, bazen ahtapot.

Until the butterfly saw no more and simply passed out.

Ta ki kelebek daha fazlasını göremeyene ve bayılana kadar.

Landing on the most outstretched tentacle of the octopus, who

Oraya tam zamanında ulaşmış olan

had just made it there in time.

ahtapotun en uzanmış dokunaçına iniş

The butterfly came to quickly, and saw the fish once again swirling and darting.

. Kelebek hemen kendine geldi ve balığın bir kez daha döndüğünü ve fırladığını gördü.

The octopus understood the question in the butterfly's eyes.

Ahtapot kelebeğin gözlerindeki soruyu anladı.

She eased herself off on seven of her legs, with not quite the grace of before

Bir ahtapotun tek sayı kullanmasının şanssızlık olduğunu bilerek kelebeği havada tutmaya çalışırken,

as one was taken up holding the butterfly aloft, knowing that it was unlucky

daha önce pek de zarafetle olmasa da yedi bacağının üzerinde rahatladı

for an octopus to use an odd number.

.

The fish again stopped and moved aside for the beautiful octopus, and the

Balık yine durup güzel ahtapotun yanına çekildi.

octopus held up the holding tentacle and turned the butterfly to face the land.

Ahtapot tutma dokunaçını kaldırdı ve kelebeği karaya bakacak şekilde çevirdi.

There it was, as it should be.

Olması gerektiği gibi oradaydı.

The butterfly looked at the octopus and saw her as the keeper

Kelebek ahtapota baktı ve onu

of the secrets of the ocean.

okyanusun sırlarının koruyucusu olarak gördü.

As something he could never misunderstand, and immediately loved her as much,

Asla yanlış anlayamayacağı bir şeymiş gibi ve onu,

if not more than one could love the beauty of another living day.

başka bir canlı günün güzelliğini sevebileceklerden daha fazla olmasa bile, hemen o kadar çok sevdi.

They were together all days.

Bütün gün birlikteydiler.

The butterfly somehow soothed the octopus, ridding the busy,

Kelebek bir şekilde ahtapotu sakinleştirdi ve meşgul,

passionate creature of her anxieties.

tutkulu yaratığı endişelerinden kurtardı.

He soothed the octopus with the music of his wings through the air.

Ahtapotu havadaki kanatlarının müziğiyle sakinleştirdi.

He drew the octopus closer and nearer with the inspiration of his markings.

İşaretlerinden aldığı ilhamla ahtapotu daha da yakına çekti.

The octopus responded lovingly to the butterfly, and with her eight

Ahtapot kelebeğe sevgiyle karşılık verdi ve sekiz koluyla

arms, was able to do unimaginable tricks which astonished and

kelebeği hayrete düşüren ve ilham veren akıl almaz numaralar yapmayı başardı

inspired the butterfly in turn.

. Ahtapot

The octopus grew more and more adept at breathing the oxygen from above the

, suyun üstünden, bildiği derinliklerin üstünden oksijen soluma konusunda gittikçe ustalaştı

water, above the depths that she had known, and the butterfly's touch had

ve kelebeğin dokunuşu o kadar hafifledi ki,

become so light that he was even able to sit on the surface of the water

ahtapotla birlikte suyun yüzeyinde bile oturabildi

with the octopus, though they would still have to spend their nights apart.

. yine de gecelerini ayrı geçirmek zorunda kalacaklardı.

The butterfly was only small though, and soon became so overwhelmed by

Ancak kelebek çok küçüktü ve çok geçmeden

everything that he had to sleep.

her şeyden o kadar bunalıma girdi ki uyumak zorunda kaldı.

One night, he just lay down on the back of a turtle and slept and slept and slept.

Bir gece bir kaplumbağanın sırtına uzandı ve uyudu, uyudu ve uyudu.

The octopus came to the surface the next day, but the butterfly was not there.

Ahtapot ertesi gün yüzeye çıktı ama kelebek orada değildi.

For days and days the octopus surfaced, but the butterfly never showed.

Ahtapot günlerce yüzeye çıktı ama kelebek hiç görünmedi.

The octopus searched with all her three hearts, but she heard nothing back from

Ahtapot üç kalbiyle de aradı ama

the sleeping butterfly, and returned eventually to the depths, deciding

uyuyan kelebeğinden hiçbir yanıt alamadı ve sonunda derinliklere geri döndü ve

to never look up from them again.

bir daha asla başını onlardan kaldırmamaya karar verdi.

How was that?

Nasıl oldu bu?

Please like and give a comment below to let me know if you enjoyed it or not.

Lütfen beğenin ve beğenip beğenmediğinizi bana bildirmek için aşağıya bir yorum yapın.

If you did enjoy it and you want to listen to the entire story, I

Eğer keyif aldıysanız ve hikayenin tamamını dinlemek istiyorsanız

will leave a link for you below.

aşağıya sizin için bir link bırakıyorum.

Don't forget to grab your audio and pdf and I hope to see you again very soon.

Ses dosyanızı ve pdf'inizi almayı unutmayın. Sizi çok yakında tekrar görmeyi umuyorum.

Until then, take care and goodbye.

O zamana kadar kendinize iyi bakın ve hoşçakalın.