Welcome to the 'metaverse' - 6 Minute English

Hello, this is 6 Minute English

Merhaba, bu

from BBC Learning English. I'm Sam.

BBC Learning English'ten 6 Dakikada İngilizce. Ben Sam.

And I'm Neil.

Ben de Neil'im.

On Saturday mornings, I love going to watch football in the park.

Cumartesi sabahları parkta futbol izlemeye bayılırım .

The problem is when it's cold and rainy,

Sorun şu ki, hava soğuk ve yağmurlu olduğunda

I look out the bedroom window and go straight back to bed.

yatak odası penceresinden dışarı bakıp doğruca yatağa dönüyorum.

Well, instead of going to the park,

Peki, parka gitmek yerine

why not bring the park to you? Imagine watching a live version

neden parkı size getirmiyorsunuz? Arkadaşlarla sıcacık evde futbol maçının canlı bir versiyonunu izlediğinizi hayal edin

of the football match at home in the warm with friends. Sound good, Sam?

. Ses iyi mi, Sam?

Sounds great.

Kulağa harika geliyor.

but how can I be in two places at once?

ama aynı anda iki yerde nasıl olabilirim? Bunu yapmak için

Is there some amazing invention to do that?

harika bir icat var mı ?

There might be, Sam - and it could be happening sooner than you think.

Olabilir Sam - ve düşündüğünden daha erken olabilir.

Thanks to developments in VR, or virtual reality.

VR veya sanal gerçeklikteki gelişmeler sayesinde.

According to Facebook boss, Mark Zuckerberg, in the future

Facebook patronu Mark Zuckerberg'e göre, gelecekte

we'll all spend much of our time living and working in the metaverse -

hepimiz zamanımızın çoğunu

a series of virtual worlds.

bir dizi sanal dünya olan meta evrende yaşayarak ve çalışarak geçireceğiz.

Virtual reality is a topic

Sanal gerçeklik,

we've discussed before in 6 Minute English.

daha önce 6 Dakika İngilizce'de tartıştığımız bir konu.

But when Facebook announced that

Ancak Facebook,

it was hiring 10,000 new workers to develop VR for the metaverse,

metaverse için VR geliştirmek üzere 10.000 yeni işçi işe alacağını duyurduğunda,

we thought it was time for another look.

başka bir bakışın zamanının geldiğini düşündük.

In this programme, we'll be hearing two different opinions on the metaverse

Bu programda, metaverse

and how it might shape the future.

ve geleceği nasıl şekillendirebileceği hakkında iki farklı görüş duyacağız.

But first,

Ama önce

I have a question for you, Neil.

sana bir sorum var Neil.

According to a 2021 survey by gaming company Thrive Analytics,

Oyun şirketi Thrive Analytics tarafından 2021 yılında yapılan bir ankete göre,

what percentage of people who try virtual reality once,

sanal gerçekliği bir kez deneyen insanların yüzde kaçı

want to try this again?

bunu tekrar denemek ister?

Is it a) 9 percent,

a) yüzde 9 mu,

b) 49 percent or c) 79 percent?

b) yüzde 49 mu yoksa c) yüzde 79 mu?

I guess with VR

Sanırım VR ile

you either love it or hate it,

onu seviyorsun ya da ondan nefret ediyorsun,

so I'll say b) 49 percent of people want to try it again.

bu yüzden şunu söyleyeceğim b) İnsanların yüzde 49'u tekrar denemek istiyor.

OK, I'll reveal the correct answer later in the programme.

Tamam, programın ilerleyen bölümlerinde doğru cevabı açıklayacağım.

But what Neil said is true -

Ama Neil'in söylediği doğru -

people tend to either love virtual reality or hate it.

insanlar sanal gerçekliği ya seviyor ya da ondan nefret ediyor.

Somebody who loves it is Emma Ridderstad, CEO of Warpin,

Buna bayılan biri, VR teknolojisi geliştiren bir şirket olan Warpin'in CEO'su Emma Ridderstad

a company which develops VR technology.

.

Here she is telling BBC World Service programme, Tech Tent,

Burada BBC World Service programı Tech Tent'e

her vision of the future.

gelecek vizyonunu anlatıyor.

In 10 years, everything that you do on your phone today

10 yıl sonra, bugün telefonunuzda yaptığınız her şeyi,

you will do in 3-D through your glasses, for example.

örneğin gözlüğünüz aracılığıyla 3 boyutlu olarak yapacaksınız. Alışverişlerinizi

You will be able to do your shopping and

yapabilecek,

you will be able to meet your friends, you will be able to work remotely,

arkadaşlarınızla görüşebilecek, uzaktan çalışabilecek,

with whom you want. You will be able to share digital spaces,

dilediğiniz kişilerle çalışabileceksiniz. Birbirinizle dijital alanlarda paylaşımda bulunabilecek,

share music,

müzik paylaşımında bulunabilecek,

share art, share projects in digital spaces between each other.

sanat paylaşımında bulunabilecek, dijital alanlarda proje paylaşımı yapabileceksiniz.

And you will also be able to integrate the digital objects

Ayrıca dijital nesneleri

in your physical world, making the world

fiziksel dünyanıza entegre edebilecek, dünyayı

much more phygital than it is today.

bugün olduğundan çok daha fiziksel hale getirebileceksiniz.

Virtual reality create 3-D - or three-dimensional experiences

Sanal gerçeklik,

where objects have the three dimensions of length, width and height.

nesnelerin uzunluk, genişlik ve yükseklik olmak üzere üç boyuta sahip olduğu 3 boyutlu veya üç boyutlu deneyimler yaratır.

This makes them look lifelike and solid,

Bu,

not two-dimensional and flat. Emma says that in the future,

iki boyutlu ve düz değil, gerçekçi ve sağlam görünmelerini sağlar. Emma, ​​gelecekte

VR will mix digital objects and physical objects to create exciting

VR'nin dijital nesnelerle fiziksel nesneleri birleştirerek heyecan verici

new experiences, like staying at home to watch the same football match

yeni deneyimler yaratacağını söylüyor; örneğin, aynı anda parkta gerçekleşen aynı futbol maçını izlemek için evde kalmak gibi

that is simultaneously happening in the park.

. Bu kombinasyonu

She blends the words, physical and digital

to make a new word describing this combination - 'phygital'.

tanımlayan yeni bir kelime - 'phygital' - yapmak için fiziksel ve dijital kelimeleri harmanlıyor.

But while a phygital future

Ancak fiziksel bir gelecek bazılarına cennet gibi gelse de

sounds like paradise to some, others are more sceptical -

, diğerleri daha şüpheci -

they doubt that VR will come true or be useful.

VR'nin gerçekleşeceğinden veya faydalı olacağından şüphe ediyorlar.

One such sceptic is technology innovator, Doctor Nicola Millard.

Böyle bir şüpheci, teknoloji mucidi Doktor Nicola Millard'dır.

For one thing

Her şeyden önce, kullanıcı için sanal gerçeklik yaratan

she doesn't like wearing a VR headset,

VR kulaklığı,

the heavy helmet and glasses that create virtual reality for the wearer.

ağır kask ve gözlük takmayı sevmiyor .

Something she explained to the BBC World Service's Tech Tent.

BBC Dünya Servisi'nin Teknoloji Çadırına açıkladığı bir şey. Düşünmemiz gereken

There are some basic things that we need to think about -

bazı temel şeyler var -

so how do we access it?

peki bunlara nasıl erişeceğiz? Bu

So, the reason that sort of social networks took off was

tür sosyal ağların yükselişinin nedeni, onu kullanmamıza izin veren

we've got mobile technologies that

mobil teknolojilerimizin olmasıydı

let us use it.

Now, obviously

.

Şimdi, bariz bir şekilde

one of the barriers can be the VR or AR headsets.

engellerden biri VR veya AR kulaklıkları olabilir.

So VR, I've always been slightly sceptical about. I've called it

Yani sanal gerçeklik konusunda her zaman biraz şüpheci olmuşumdur.

'vomity reality' for a while because, frankly,

Bir süredir buna 'kusma gerçeği' adını verdim çünkü açıkçası,

I usually need a bucket somewhere close,

genellikle yakınlarda bir yerde bir kovaya ihtiyacım olur,

if you've got a headset on me

eğer üzerimde bir kulaklık varsa

and also, do I want to spend vast amounts of time in those

ve ayrıca bu oldukça hantal kulaklıklarda çok fazla zaman harcamak ister miyim?

rather unwieldy headsets?

?

Now, I know they're talking

Şimdi,

AR as well, and obviously that does

AR'den de bahsettiklerini biliyorum ve açıkçası bunun

not necessarily need a headset

bir kulaklığa ihtiyacı yok

but I think we're seeing some quite immersive environments coming out

ama şu anda bazı oldukça sürükleyici ortamların çıktığını görüyoruz

at the moment as well.

.

Nicola called VR 'vomity reality'

Nicola, VR'ye "kusma gerçekliği" adını verdi

because wearing a headset makes her feel sick.

çünkü kulaklık takmak kendisini hasta hissettiriyor.

Maybe because it's so unwieldy -

Belki çok hantal olduğu için -

difficult to move or wear, because it's big and heavy.

büyük ve ağır olduğu için taşıması veya giymesi zor.

She also makes a distinction between VR - virtual reality - and AR which stands

Ayrıca VR - sanal gerçeklik - ve

for 'augmented reality' - tech which adds to the ordinary physical world

"artırılmış gerçeklik" anlamına gelen AR -

by projecting virtual words, pictures and characters,

usually by wearing glasses or with a mobile phone.

genellikle gözlük takarak veya bir cep telefonuyla sanal sözcükleri, resimleri ve karakterleri yansıtarak sıradan fiziksel dünyaya katkıda bulunan teknoloji - arasında bir ayrım yapıyor.

While virtual reality replaces what you hear and see, augmented reality adds to it.

Duyduklarınızın ve gördüklerinizin yerini sanal gerçeklik alırken , artırılmış gerçeklik de buna ekleniyor.

Both the VR and AR are immersive experiences.

Hem VR hem de AR, sürükleyici deneyimlerdir.

They stimulate your senses and surround you

Duyularınızı harekete geçirir ve sizi çevreler,

so that you feel completely involved in the experience.

böylece deneyime tamamen dahil olduğunuzu hissedersiniz .

In fact, the experience feels so real that people keep coming back for more.

Aslında, deneyim o kadar gerçek hissettiriyor ki insanlar daha fazlası için geri gelmeye devam ediyor.

Right. So, in my question

Sağ.

I asked Neil,

how many people who try VR for the first time, want to try it again?

Neil'e sorduğum soruda,

sanal gerçekliği ilk kez deneyen kaç kişi tekrar denemek ister?

I guessed it was about half,

Yarısı, yüzde 49 olduğunu tahmin etmiştim

49 percent. Was I right?

. Haklı mıyım?

You're wrong, I'm afraid.

Korkarım yanılıyorsun.

The correct answer is much higher:

Doğru cevap çok daha yüksek:

79 percent of people would give VR another try.

İnsanların yüzde 79'u VR'yi bir kez daha deneyecek.

I suppose because the experience was so immersive - stimulating, surrounding and realistic.

Sanırım deneyim çok sürükleyici olduğu için - teşvik edici, çevreleyen ve gerçekçi.

OK, Sam, let's recap the other vocabulary

Tamam, Sam,

from this programme on the 'metaverse', a kind of augmented reality -

bu programdaki diğer kelime dağarcığını 'metaverse', bir tür artırılmış gerçeklik -

reality, which is enhanced or added to by technology.

teknoloji tarafından geliştirilmiş veya eklenen gerçeklik üzerine özetleyelim.

The 3-D objects have three dimensions, making them appear real and solid.

3 boyutlu nesnelerin üç boyutu vardır, bu da onların gerçek ve sağlam görünmesini sağlar.

'Phygital' is an invented word  

"Figital", fiziksel ve dijital dünyaların özelliklerini birleştiren icat edilmiş bir kelimedir.

which combines the features of physical and digital worlds

A sceptical person is doubtful about something.

Şüpheci bir kişi, bir şeyden şüphe duyar.

And finally 'unwieldy' means difficult to move or carry because it's so big and heavy.

Ve son olarak 'hantal', çok büyük ve ağır olduğu için taşınması veya taşınması zor anlamına gelir.

That's our 6 minutes up in this reality, anyway.

Zaten bu realitede 6 dakikamız bu kadar.

See you in the metaverse soon.

Yakında metaverse'de görüşmek üzere.

Goodbye.

Güle güle.