The art of conversation - 6 Minute English

Hello. This is 6 Minute English from

Merhaba. Bu, BBC Learning English'ten 6 Dakikalık İngilizce

BBC Learning English. I’m Sam.

. Ben Sam.

And I’m Neil.

Ve ben Neil.

Recently I met up with an old school

Geçenlerde yıllardır görmediğim eski bir okul arkadaşımla buluştum

friend who I hadn’t seen for years.

.

We talked for hours…

Saatlerce konuştuk…

It sounds like you had a good chinwag –

a long and pleasant conversation between friends,

Arkadaşlar arasında uzun ve hoş bir sohbet oldunuz gibi görünüyor,

which is great because in this programme

bu harika çünkü bu programda

we’re talking about talking. We’ll  be discussing conservations –

konuşmaktan bahsediyoruz. İnsanlar birbirleriyle konuştuğunda gerçekleşen

the exchange of ideas, thoughts and feelings

fikir, düşünce ve duygu alışverişi olan korumaları tartışacağız

that happens when people talk to each other.

.

And as usual we’ll be learning

Ve her zamanki gibi

some new vocabulary as well.

bazı yeni kelimeler de öğreneceğiz.

With the rise of Twitter and social media,

which encourages us to give our opinion

on a subject without always listening in return,

Karşılığında her zaman dinlemeden bizi bir konu hakkında fikirlerimizi söylemeye teşvik eden Twitter ve sosyal medyanın yükselişiyle,

some think the art of conversation is being lost.

bazıları konuşma sanatının kaybolduğunu düşünüyor.

But luckily, there are still millions of us who

Ama neyse ki, hala

love to talk, chat, chinwag and chatter away.

konuşmayı, sohbet etmeyi, gevezeliği ve gevezeliği seven milyonlarca insan var.

In fact, in 2012 a competition in Latvia broke

Aslında, 2012'de Letonya'da düzenlenen bir yarışma, en

the world record for the longest telephone

uzun telefon görüşmesi için dünya rekorunu kırdı

conversation. So, Neil, my question is this:

. Neil, benim sorum şu:

how long did this record-breaking  conversation last? Was it:

Bu rekor kıran görüşme ne kadar sürdü?

a) 24 hours and 4 minutes?

a) 24 saat 4 dakika mıydı?

b) 54 hours and 4 minutes? or,

b) 54 saat 4 dakika? veya

c) 84 hours and 4 minutes?

c) 84 saat 4 dakika?

Hmmm, I’ll guess a) 24 hours and 4 minutes,

Hmmm, sanırım a) 24 saat 4 dakika

after which they probably fell asleep!

sonra muhtemelen uykuya daldılar!

OK, Neil, I’ll reveal the correct answer later

Tamam Neil, programın ilerleyen bölümlerinde doğru cevabı açıklayacağım

in the programme. During a long career, DJ

. Uzun kariyeri boyunca, DJ

and BBC radio presenter, Nihal Arthanayake,

ve BBC radyo sunucusu Nihal Arthanayake

has had conversations with hundreds of people.

yüzlerce insanla sohbet etti.

Now he’s used these experiences to write a book

Şimdi bu deneyimleri

entitled, ‘Let's Talk: How  to Have Better Conversations’.

"Hadi Konuşalım: Nasıl Daha İyi Sohbet Yapılır" başlıklı bir kitap yazmak için kullandı.

Here Nihal tells another radio presenter,

Burada Nihal,

Michael Rosen, of BBC Radio 4’s, Word of Mouth,

BBC Radio 4'ün Word of Mouth adlı başka bir radyo sunucusu Michael Rosen'e, hemşirelik mesleğinde

about the influence of his mother who

also loved talking to people  in her job as a nurse:

insanlarla konuşmayı da seven annesinin etkisinden bahsediyor :

Well, it gave me the sense that you are enriched

Pekala, bu bana senin zenginleştiğin hissini verdi.

by listening. And this was of course, pre-social

dinleme. Ve bu elbette,

media which has of course encouraged us to

bizi

project - to transmit - more than receive.

almaktan çok yansıtmaya - iletmeye - teşvik eden sosyal medya öncesiydi.

So it meant that I guess I was conscious of

Bu, sanırım

experiences of others, and wanted to try and

başkalarının deneyimlerinin bilincinde olduğum ve

understand them. Also, partially, Michael,

onları anlamaya çalışmak istediğim anlamına geliyordu. Ayrıca, kısmen, Michael,

it was a survival instinct because I was a little

bu bir hayatta kalma içgüdüsüydü çünkü ben 1980'lerde

brown boy in a predominantly white school,

beyaz ağırlıklı bir okulda,

a state school in the 1980s.

bir devlet okulunda küçük kahverengi bir çocuktum.

For Nihal, good conversation involves listening

Nihal için iyi sohbet,

as much as speaking. By listening we find out

konuşmak kadar dinlemekten de geçer. Dinleyerek,

things about the person we are talking to which,

konuştuğumuz kişi hakkında

in turn, help us understand ourselves.

kendimizi anlamamıza yardımcı olan şeyler öğreniriz.

This is why Nihal says we  are enriched by listening –

Bu nedenle Nihal, dinleyerek zenginleştiğimizi söylüyor -

we are improved by having something else added.

başka bir şey katarak gelişiyoruz. Beyaz bir toplulukta

As a British Asian boy growing  up in a white community,

büyüyen İngiliz Asyalı bir çocuk olan

Nihal also thinks conversation was a way for him

Nihal, sohbet etmenin kendisi için

to make friends and find protection. He says

arkadaş edinme ve koruma bulma yolu olduğunu da düşünüyor.

having conversations was a survival instinct -

Sohbet etmenin bir hayatta kalma içgüdüsü olduğunu söylüyor -

the human instinct to do something in a dangerous

tehlikeli bir durumda onları zarar görmekten koruyacak bir şeyler yapmaya yönelik insan içgüdüsü

situation that will keep them safe from harm.

.

Nihal sees an important difference between

Nihal,

‘listening simply to reply’,  and ‘listening to understand’.

"sadece yanıt vermek için dinlemek" ile "anlamak için dinlemek" arasında önemli bir fark görüyor.

When we ‘listen to reply’, we are thinking about

"Cevap vermek için dinlediğimizde", diğer kişinin bakış açısını anlamaya

the next thing we want to say more than trying

çalışmaktan çok, söylemek istediğimiz bir sonraki şeyi düşünürüz

to understand the other person’s point of view.

.

‘Listening to understand’, on the other hand,

"Anlamak için dinlemek" ise

helps build bridges - improve relationships

köprüler kurmaya, birbirinden

between people who are very different

çok farklı olan

or do not like each other.

veya birbirinden hoşlanmayan insanlar arasındaki ilişkileri geliştirmeye yardımcı olur.

Here’s Nihal again in conversation

İşte Nihal yine

with BBC Radio 4’s, Word of Mouth:

BBC Radio 4'teki Word of Mouth ile söyleşisinde:

So conversation can build bridges,

Yani sohbet köprüler kurabilir

and it is proven through history that

ve sohbetin olduğu tarih boyunca kanıtlanmıştır

conversation has, and that conversation

ve bu sohbet

can be seen as an art form, and that's one

bir sanat biçimi olarak görülebilir ve

of the things that I want us to understand –

benim istediğim şeylerden biri de bu. Anlamamız gereken -

it's not just tittle tattle,  it's not just shouting

bu sadece gevezelik değil,

at each other on social media, it's not two

sosyal medyada sadece birbirlerine bağırmak değil, iki

politicians talking over each other.

politikacı birbiri hakkında konuşmak değil.

Good conversation brings people together,

unlike tittle-tattle - talk  about other people's lives

Diğer insanların hayatları hakkında

that is usually unkind, disapproving, or untrue.

genellikle kaba, onaylamayan veya doğru olmayan gevezeliklerin aksine, iyi sohbet insanları bir araya getirir.

And good conversation involves taking turns,

Ve iyi konuşma, sırayla konuşmayı,

not talking over someone  – trying to silence people

birileri hakkında konuşmayı değil - insanları onlardan

by talking more loudly, forcefully,

daha yüksek sesle, güçlü

and persistently than them.

ve ısrarlı konuşarak susturmaya çalışmayı içerir.

Hopefully, Nihal’s tips can help us all have

Umarız Nihal'in tavsiyeleri hepimizin

better conversations, encounter new ideas and

daha iyi sohbet etmesine, yeni fikirlerle tanışmasına ve

make friends. So, Sam, did  you do any of these things

arkadaşlar edinmesine yardımcı olur. Sam,

when you met up with your old school friend?

eski okul arkadaşınla buluştuğunda bunlardan herhangi birini yaptın mı?

I think so. We both listened to each other,

Bence de. İkimiz de birbirimizi dinledik,

there was no tittle-tattle  but a little bit of gossip.

gevezelik yoktu ama biraz dedikodu vardı. Farkına

Before we knew it a couple of hours had passed -

varmadan birkaç saat geçti -

but not as much time as those record-breaking

ama

telephone conservations I mentioned earlier.

daha önce bahsettiğim rekor kıran telefon tasarrufları kadar değil.

Ah yes, in your question you asked how long

Ah evet, sorunuzda

the world’s longest telephone conversation lasted.

dünyanın en uzun telefon görüşmesinin ne kadar sürdüğünü sormuşsunuz.

It guessed it was an incredible

İnanılmaz bir

24 hours and 4 minutes… was I right?

24 saat 4 dakika olduğunu tahmin etti… haksız mıyım?

Well, Neil, I’m afraid that was… the wrong answer.

Neil, korkarım bu... yanlış cevaptı.

In fact, the record-breaking conversation lasted

Aslında, rekor kıran konuşma

54 hours and 4 minutes - about the same as

54 saat 4 dakika sürdü - yaklaşık

540 programmes of 6 Minute English!

540 6 Dakika İngilizce programıyla aynı!

Wow! OK, let’s recap the vocabulary we’ve

Vay! Tamam,

learned from this programme on the art of

good conversations, starting with chinwag –

a long and pleasant conversation between friends.

arkadaşlar arasında uzun ve hoş bir sohbet olan chinwag ile başlayarak, bu programdan iyi sohbet etme sanatı üzerine öğrendiğimiz kelimeleri özetleyelim.

When something is enriched, it’s improved

Bir şey zenginleştiğinde,

by having something else added to it.

ona başka bir şey eklenerek iyileştirilir.

The survival instinct is the basic instinct in

Hayatta kalma içgüdüsü,

humans and animals to do something in a

insanlarda ve hayvanlarda

dangerous situation that will keep them alive.

tehlikeli bir durumda onları hayatta tutacak bir şeyler yapmaya yönelik temel içgüdüdür.

If you build bridges, you improve relationships

Köprüler kurarsanız,

between people who are very

different or do not like each other.

birbirinden çok farklı olan veya birbirinden hoşlanmayan insanlar arasındaki ilişkileri geliştirirsiniz.

Tittle-tattle is talk about other people's lives

Gevezelik, diğer insanların hayatları hakkında

that is usually unkind, disapproving, or untrue.

genellikle kaba, onaylamayan veya doğru olmayan konuşmalardır.

And finally, if you talk over someone, you silence

Ve son olarak, birisi hakkında konuşursanız, ondan daha yüksek sesle

or drown them out by talking  more loudly than them.

konuşarak onu susturur veya boğarsınız .

That’s the end of our conversation, but remember

Sohbetimizin sonuna geldik, ancak

to join us soon for more trending topics

daha fazla trend olan konu ve kullanışlı kelime dağarcığı için yakında bize katılmayı unutmayın

and useful vocabulary. Bye for now!

. Şimdilik hoşça kal!

Goodbye!

Güle güle!