BOX SET: 6 Minute English - 'Business & Work' English mega-class! 30 minutes of new vocabulary!

Hello. This is 6 Minute English

Merhaba. Bu,

from BBC Learning English.

BBC Learning English'ten 6 Dakikalık İngilizce. Ben

I'm Georgina.

Georgina'yım.

And I'm Neil.

Ben de Neil'im.

In this programme, we're going to be

Bu programda

talking about the world of work.

iş dünyasından bahsedeceğiz.

Ah yes, travelling to an office

Ah evet,

five days a week, sitting at a desk

haftanın beş günü ofise gitmek, bütün gün masa başında oturmak

all day, and then going home.

ve sonra eve gitmek.

Neil, it's not always like that.

Neil, her zaman böyle değil.

Office work doesn't have to be such a

Büro işi böyle bir

routine - the usual, fixed

rutin - işleri yapmanın olağan, sabit

way of doing things -

yolu - olmak zorunda değil - bugünlerde

it is much more

çok daha

flexible these days.

esnek.

That's true. During the pandemic,

Bu doğru. Pandemi sırasında

we've all had to have

hepimiz

a more flexible approach to work.

daha esnek bir çalışma yaklaşımına sahip olmak zorunda kaldık.

Yes, we have.

Evet, biz sahibiz.

And it has, perhaps, changed our attitude

Ve belki de esnek

to working flexibly.

çalışma konusundaki tutumumuzu değiştirdi.

But even before coronavirus there was an

Ancak koronavirüsten önce bile

opportunity to work flexibly,

esnek çalışma fırsatı vardı

and we'll be discussing that soon.

ve bunu yakında tartışacağız.

But there's one thing that

Ancak değiştirilemeyecek bir şey var

can't be changed and that's you

ve o da

setting a quiz question!

bir sınav sorusu hazırlıyor olmanız!

Ah yes, I hadn't forgotten.

Ah evet, unutmamıştım.

So, Neil, I know you work very hard.

Neil, çok çalıştığını biliyorum.

But according to data from

Ancak

the Organization for Economic

Ekonomik

Cooperation and Development -

İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (

the OECD -

OECD) verilerine göre en uzun

workers from which country work

çalışma saatleri hangi ülkeden işçiler

the longest hours?

?

Is it... a) South Korea,

a) Güney Kore mi,

b) Germany, or

b) Almanya mı, yoksa

c) Mexico?

c) Meksika mı?

Well, as I'm not on the list,

Madem listede yokum

let's go for c) Mexico.

c) Meksika'ya geçelim.

OK, Neil, we'll find out if that's right

Tamam, Neil, bunun doğru olup olmadığını

at the end of the programme.

programın sonunda öğreneceğiz.

But let's talk more about

Ama şimdi esnek çalışma hakkında daha fazla konuşalım

flexible working now.

.

Different countries have different laws

Farklı ülkelerin

about working flexibly...

esnek çalışmayla ilgili farklı yasaları vardır...

but here in the UK, for last 14 years,

ama burada, Birleşik Krallık'ta, son 14 yıldır,

employees - workers -

çalışanların - işçilerin - esnek çalışma

have had the right to request

talebinde bulunma hakları vardır

flexible working.

.

But what does it mean to work flexibly?

Peki esnek çalışmak ne anlama geliyor?

Sarah Jackson is a workplace

Sarah Jackson, bir iş yeri

consultant and visiting professor at

danışmanı ve

Cranfield University School of Management.

Cranfield Üniversitesi Yönetim Okulu'nda misafir öğretim üyesidir.

She spoke to BBC Radio 4's

BBC Radio 4'ün

Woman's Hour programme

Woman's Hour programına

about what it means exactly...

bunun tam olarak ne anlama geldiği hakkında konuştu...

Because of the pandemic, now

Pandemi nedeniyle artık

everybody thinks flexible working

herkes esnek çalışmanın

means working from home -

evden çalışmak anlamına geldiğini düşünüyor -

it doesn't, it's about common sense,

değil, bu sağduyuyla ilgili,

what does the job need in terms of

işin neye ihtiyaç duyduğuyla ilgili.

when where, how long,

ne zaman, nerede, ne kadar süreyle

and what do you need and

ve neye ihtiyacınız var ve

what does your family - need  

ailenizin neye ihtiyacı var

and how do the two match?

ve bu ikisi nasıl örtüşüyor?

So, flexibility really means

Bu nedenle, esneklik gerçekten ne zaman

having some choice and control

over when, where and how

, nerede ve ne kadar

long you work, and agreeing

süre çalışacağınız konusunda bir seçim ve kontrole sahip olmak ve

that with your manager.

bunu yöneticinizle kabul etmek anlamına gelir.

So, flexible working is not just

Dolayısıyla esnek çalışma, pandemi sırasında alıştığımız sadece

working from home -

evden çalışma değildir

something we've got used to 

during the pandemic.

.

It is about common sense - using our

judgment to make sensible decisions.

Mantıklı kararlar vermek için muhakememizi kullanmak gibi sağduyuyla ilgilidir.

So, requesting to work for two  

Bu nedenle, günde iki   saat çalışmayı istemek

hours a day is not sensible -

mantıklı değil -

but being able to work

ancak

from 12 until 8 instead of 9 to 5  

9'dan 5'e   yerine 12'den 8'e kadar çalışabilmek mantıklı

might be. 

olabilir.

Of course, this depends on the needs of

Tabii ki, bu işletmenin ihtiyaçlarına bağlıdır

the business. 

.

And as Sarah said, you need to match

Ve Sarah'nın dediği gibi,

your needs with that of the business.

ihtiyaçlarınızı işin ihtiyaçları ile eşleştirmeniz gerekiyor.

Match here means to work

Burada eşleştirme,

equally on both sides.

her iki tarafta da eşit şekilde çalışmak anlamına gelir. Size uygun

Getting the working conditions

çalışma koşullarını elde etmek için

that suit you does require  

some negotiation with your manager.

yöneticinizle biraz pazarlık yapmanız gerekir.

You need agreement from him or her -

Onun onayına ihtiyacınız var -

and that can be difficult if

ve

your manager is inflexible -

yöneticiniz esnek

not willing to change.  

değilse ve değişmeye istekli değilse bu zor olabilir.

But of course, in the UK at least,

Ancak elbette, en azından Birleşik Krallık'ta

an employee has a

bir çalışanın

right to request flexible working,

esnek çalışma talep etme hakkı vardır

and this must  

ve bu

be considered by the employer.

işveren tarafından dikkate alınmalıdır.

This law initially was just for parents

Bu yasa başlangıçta yalnızca    6 yaşından

with a child younger than  

küçük çocuğu

6 years old - 

or a disabled child less than 18.

veya 18 yaşından küçük engelli çocuğu olan ebeveynler içindi.

But since 2014,

Ancak 2014'ten beri

everyone has the right to request 

herkesin esnek çalışma talep etme hakkı var

flexible working.

.

And that includes men. 

Ve buna erkekler de dahildir. Sarah Jackson'ın açıkladığı

Which is an important point, as

gibi, bu önemli bir noktadır

Sarah Jackson explains. 

.

Fewer men seem to have their requests

Daha az erkeğin

for flexible working accepted -

esnek çalışma taleplerinin kabul edildiği görülüyor -

let's find out why.

nedenini öğrenelim.

Men, when they do ask,

Erkekler sorduklarında

are more likely to be turned down,

reddedilme olasılığı daha yüksektir,

so there's a real bias there in the system  

bu nedenle sistemde gerçek bir önyargı vardır

and the most important thing

ve

that needs to happen here, I think,

bence burada olması gereken en önemli şey,

is for employers to

işverenlerin

really actively start saying to their men,

adamlarına gerçekten aktif bir şekilde şunu söylemeye başlamasıdır:

'we know you want to be active fathers' -

"aktif baba olmak istediğinizi biliyoruz" -

because there's a whole generation of young men

çünkü aktif baba olmak isteyen koca bir genç erkek kuşağı var

who do want to be active fathers -

- "

'please use the right to request  

lütfen esnek çalışma talep etme hakkını kullanın"

flexible working', work flexibly if you can -

, yapabiliyorsanız esnek çalışın -

because until men are

çünkü erkeklere

enabled to be active fathers,

izin verilene kadar aktif babalar olun,

we won't get equality at home and we

evde eşitlik elde etmeyeceğiz ve

certainly won't get equality in the workplace either.  

kesinlikle işyerinde de eşitlik elde etmeyeceğiz.

OK, so men are more likely to

Tamam, erkeklerin

have their request turned down - or rejected.

isteklerinin reddedilme veya reddedilme olasılığı daha yüksektir.

And Sarah says there is a

Ve Sarah, sistemde bir önyargı olduğunu söylüyor

bias in the system - unfairness,

-

treating one group of people more

bir grup insana

favorably than another.

diğerinden daha olumlu davranan adaletsizlik.

And this is unfair because it can

Ve bu haksızlıktır çünkü

prevent some men being active fathers -

bazı erkeklerin aktif baba olmasını -

actually being involved with childcare.

aslında çocuk bakımıyla ilgilenmesini - engelleyebilir.

But having more active fathers can

Ancak daha aktif babalara sahip olmak,

lead to equality - or fairness - at

evde ve işyerinde eşitliğe veya adalete yol açabilir

home and in the workplace. 

. Bakılması gereken

It sounds like something that

bir şeye benziyor

needs to be looked at.

.

But now, Neil,

Ama şimdi Neil,

let's get the answer to my question.

soruma cevap bulalım.

According to official data,

Resmi verilere göre,

in which country do workers work

işçiler

the longest hours?

en uzun süre hangi ülkede çalışıyor? Ben de

And I said Mexico.

Meksika dedim.

Which is correct, well done!

Hangisi doğru, aferin!

According to the OECD,

OECD'ye göre,

the average Mexican spends

ortalama bir Meksikalı

2,255 hours at work per year -

yılda 2.255 saat -

the equivalent of around 43 hours per week.  

haftada yaklaşık 43 saate eşdeğer - çalışıyor.

Germans, on the other hand,

Öte yandan Almanlar

clock up the fewest hours.

en az saat çalışıyor.

Well, my working day is nearly over,

Pekala, iş günüm neredeyse bitmek üzere,

so let's just recap some of the vocabulary

bu yüzden tartıştığımız bazı kelimeleri özetleyelim

we've discussed.

.

Starting with routine -

Rutinden başlayarak -

the usual, fixed way of doing things.

işleri yapmanın olağan, sabit yolu.

Common sense is our judgment to

Sağduyu,

make sensible decisions.

mantıklı kararlar verme yargımızdır.

When you need something to match it

Eşleşecek bir şeye ihtiyacınız olduğunda,

has to work equally on both sides.

her iki tarafta da eşit şekilde çalışması gerekir.

And when someone is inflexible,

Birisi esnek olmadığında,

they are unwilling to change -

değişmek isteksizdir -

sometimes we say they won't budge!

bazen yerinden kıpırdamayacaklarını söyleriz!

Bias is unfairness, treating one

Önyargı, bir

group of people more favorably than another.

grup insana diğerinden daha olumlu davranan adaletsizliktir.

And being active with something

Ve bir şeyle aktif olmak,

means being involved with it.

onunla ilgilenmek demektir.

Well, there's no flexibility in our 6 minutes  

6 dakikamızda esneklik yok   bu

so we're out of time.

yüzden zamanımız doldu. Bbclearningenglish.com adresindeki web sitemizde keyfini çıkarabileceğiniz

We have plenty more 6 Minute English

çok sayıda 6 Dakikalık İngilizce programımız var

programmes to enjoy on our website

at bbclearningenglish.com.

.

And check us out on Facebook,

Bizi Facebook,

Twitter and Instagram.

Twitter ve Instagram'da kontrol edin. Uygulama mağazalarından ücretsiz olarak indirebileceğiniz

Don't forget that

we have an app too,

bir uygulamamızın da olduğunu unutmayın

which you can download for free

from the app stores.

.

We help you learn English on the move!

Hareket halindeyken İngilizce öğrenmenize yardımcı oluyoruz!

Grammar, vocabulary and interesting topics -

Dilbilgisi, kelime dağarcığı ve ilginç konular -

we have them all!

hepsine sahibiz!

Bye for now.

Goodbye.

Şimdilik hoşça kal.

Güle güle.

Hello. This is 6 Minute English

Merhaba. Bu,

from BBC Learning English.

BBC Learning English'ten 6 Dakikalık İngilizce. Ben

I'm Rob.

And I'm Sam.

Rob'ım.

Ben de Sam'im. Sende

Have you got a 'business brain', Sam?

bir "iş zekası" var mı, Sam?

Would you like to start your own business?

Kendi işini kurmak ister misin?

It sounds good, Rob.

Kulağa hoş geliyor, Rob.

I like the idea of being my own boss.

Kendi kendimin patronu olma fikrini seviyorum.

Well, that's the dream for many

Pekala, bu birçok

millennials - the name given to the

Y kuşağının hayalidir -

current generation of young people

aged between 24 and 38.

24 ila 38 yaşları arasındaki mevcut genç nesile verilen isimdir.

Some of the millennial generation are

Y kuşağının bir kısmı,

dissatisfied with the old ways of doing things,

işleri yapmanın eski yollarından memnun değildir;

for example how big business uses

örneğin, büyük işletmelerin

data from social media and the negative

sosyal medyadan gelen verileri kullanma şekli ve

impact of companies on society

şirketlerin toplum

and the environment.

ve çevre üzerindeki olumsuz etkisi.

In today's programme, we'll look

Bugünkü programda,

at why millennials are so attracted

Y kuşağının kendi işlerini kurmaya neden bu kadar ilgi duyduğuna bakacağız

to starting their own businesses

and asking whether this really is

ve bunun gerçekten

the way to make the world a better place.

dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin yolu olup olmadığını soracağız.

And of course, we'll be learning some new

Ve elbette, yolda bazı yeni

vocabulary on the way.

kelimeler öğreneceğiz.

But first, it's time for today's quiz question.

Ama önce, bugünün sınav sorusunun zamanı geldi.

At 79 years old, Muhammad Yunus

79 yaşındaki Muhammed Yunus,

is hardly a millennial but he's a hero

bin yıllık sayılmaz ama

to many young business people.

birçok genç iş adamı için bir kahraman.

In 2006 he won the Nobel Peace Prize,

2006'da Nobel Barış Ödülü'nü kazandı,

but what for?

ama ne için? Şunlar

Was it for: a) offering microfinance

için miydi: a)

to low-income businesses,

düşük gelirli işletmelere mikrofinans sunmak,

b) starting the first business

b)

to earn £1m in under a week,

bir haftadan kısa sürede 1 milyon sterlin kazanan ilk işletmeyi kurmak

or c) developing a progressive

veya c) kademeli bir

model of taxation.

vergilendirme modeli geliştirmek.

Hmmm, I know millennials

Hmmm, Y kuşağının

like starting businesses

iş kurmayı sevdiğini biliyorum,

so I'll say,

bu yüzden diyeceğim ki,

b) earning £1m in under a week.

b) bir haftadan kısa sürede 1 milyon sterlin kazanmak.

OK. We'll find out later if you were right.

TAMAM. Haklı olup olmadığınızı daha sonra öğreneceğiz.

Now, whether it's TV shows like

Şimdi, ister

'The Apprentice' or the big success of

"The Apprentice" gibi TV şovları, ister

companies in California's Silicon Valley,

California'nın Silikon Vadisi'ndeki şirketlerin büyük başarısı olsun,

the last decade saw a huge growth

son on yılda

in 20 and 30-year-olds starting their

20 ve 30 yaşındakilerin

own businesses.

kendi işlerini kurmalarında büyük bir artış görüldü.

BBC World Service programme

BBC World Service programı

The Why Factor asked business professor,

The Why Factor, işletme profesörü

Ethan Mollick to explain how

Ethan Mollick'ten

this situation came about...

bu durumun nasıl ortaya çıktığını açıklamasını istedi...

There's all these platforms that let you

build entrepreneurial ventures

Girişimci girişimleri

much more easily.

çok daha kolay bir şekilde oluşturmanıza olanak tanıyan tüm bu platformlar var.

The growth of things like crowdfunding

Kitle fonlaması gibi şeylerin büyümesi,

have helped make entrepreneurship

girişimciliği daha erişilebilir hale getirmeye yardımcı oldu

more accessible and led to tons of

ve tonlarca

new start-ups.

yeni şirketin kurulmasına yol açtı.

So there's a lot of new methods

Dolayısıyla, iş kurmak için pek çok yeni yöntem var

for launching businesses and the cost of

ve aynı

launching new businesses dropped at

zamanda yeni iş kurmanın maliyeti de düştü

the same time.

.

Ethan lists some of the reasons why it's

Ethan,

now easier to become an entrepreneur -

someone who starts their own business,

often after seeing a new opportunity.

genellikle yeni bir fırsat gördükten sonra kendi işini kuran bir girişimci olmanın artık daha kolay olmasının bazı nedenlerini sıralıyor.

Entrepreneurs see opportunities for

Girişimciler mevcut şirketler

products and services not being supplied by

tarafından sağlanmayan ürün ve hizmetler için fırsatlar görürler

existing companies, so they create

, bu nedenle

start-ups newly formed businesses

intended to grow rapidly by

providing for a particular market gap.

belirli bir pazar boşluğu sağlayarak hızla büyümeyi amaçlayan yeni kurulan işletmeler oluştururlar. Kendi işinizi

One of the main problems to starting

kurmanın ana sorunlarından biri,

up your own business

used to be getting the large

amounts of money needed,

ihtiyaç duyulan büyük miktarda parayı elde etmekti,

but nowadays this can be solved

ancak günümüzde bu,

with crowdfunding -

getting the funding for a new business

by asking a large number of people to

give small amounts of money,

kitle fonlaması ile çözülebilir. para,

usually via the internet.

genellikle internet üzerinden.

But while start-up success stories

Ancak yeni başlayanların başarı öyküleri,

have made going into business

işe girmeyi

a good option, for many millennials

iyi bir seçenek haline getirmiş olsa da, birçok Y kuşağı için

it's not just about making money but also about

bu sadece para kazanmakla ilgili değil, aynı zamanda

being socially responsible and doing good.

sosyal açıdan sorumlu olmak ve iyilik yapmakla da ilgili.

However, others argue that most big changes

Ancak diğerleri, daha iyiye yönelik en büyük değişikliklerin

for the better have come from governments

not millennial businesses.

bin yıllık işletmelerden değil hükümetlerden geldiğini iddia ediyor.

Here, former World Bank economist, Charles Kenny,

Burada, eski Dünya Bankası ekonomisti Charles Kenny,

cautions against over-emphasizing

individual business over governments...

hükümetler yerine bireysel işlerin üzerinde fazla durulmaması konusunda uyarıda bulunuyor...

If you are working in a place with a corrupt and

Yozlaşmış ve verimsiz bir hükümete sahip bir yerde çalışıyorsanız

inefficient government, one of the best ways you

, ülkenizde kalkınmayı hızlandırmanın en iyi yollarından biri,

can push development in your country is to

try and make that problem a little bit better.

deneyin ve bu sorunu biraz daha iyi hale getirin.

It's not something that any one individual

Bu, herhangi bir bireyin yapabileceği bir şey değildir

can do, it has to be a collective effort,

, kolektif bir çaba olmalıdır,

but the more we have young,

ancak

committed, smart people who want to make

the world a better place working in government,

devlette çalışan, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek isteyen genç, kararlı ve akıllı insanlarımız ne kadar çok olursa,

the more likely government is

hükümetin de gerekeni yerine getirmeye başlaması o kadar olasıdır. o ülkede

to start delivering the kind of services

we need in order to ensure a high quality of life

yüksek bir yaşam kalitesi sağlamak için ihtiyaç duyduğumuz türden hizmetler

in that country.

So, Charles mentions the problem

.

Bu nedenle Charles,

that governments can be corrupt -

hükümetlerin yozlaşmış olabileceği sorunlarından bahsediyor - genellikle para veya güç karşılığında

act in morally wrong or illegal ways,

ahlaki açıdan yanlış veya yasa dışı şekillerde hareket ediyor

often in return for money or power.

.

The talent and passion that millennials

Y kuşağının

put into starting their own business

kendi işini kurmak için ortaya koyduğu yetenek ve tutku,

could instead be used to improve governments

bunun yerine, ortak bir hedefe ulaşmak için

through collective effort -

a group of people acting together

birlikte hareket eden bir grup insan olan kolektif çaba yoluyla hükümetleri geliştirmek için kullanılabilir

to achieve a common goal.

.

It's this working together that can raise

people's quality of life -

İnsanların yaşam kalitesini, yani

level of personal satisfaction and comfort.

kişisel memnuniyet ve rahatlık düzeyini yükseltebilecek şey, bu birlikte çalışmaktır.

Something that Muhammad Yunus was doing.

Muhammed Yunus'un yaptığı bir şey.

Ah yes, that's today's quiz question.

Ah evet, bu bugünün sınav sorusu. Size

I asked you why Muhammad Yunus

Muhammed Yunus'un

won the Nobel Prize in 2006.

2006'da neden Nobel Ödülü kazandığını sordum.

I said that, b) he started

B) bir haftadan kısa bir süre içinde

the first business to earn £1m

1 milyon sterlin kazanan ilk işi kurduğunu söyledim

in under a week.

.

But in fact it was a) offering

Ama aslında a)

microfinance to low-income businesses -

düşük gelirli işletmelere mikrofinans sunmaktı -

a way for anyone, rich or poor,

zengin veya fakir herkesin

to run a business in a positive way.

bir işi olumlu bir şekilde yürütmesinin bir yolu.

Today, we've been talking about

Bugün,

why young people in the millennial generation

milenyum kuşağındaki gençlerin neden

want to be entrepreneurs -

girişimci, yani

people who start their own business.

kendi işini kuran insanlar olmak istediklerinden bahsediyoruz. Y

Many millennials create start-ups -

kuşağının çoğu, yeni işletmeleri için

newly formed businesses intended to grow

rapidly using a method called crowdfunding -

kitle fonlaması adı verilen bir yöntemi kullanarak hızla büyümeyi amaçlayan yeni kurulan işletmeler kurar ve internette

getting the funding for their new business

by asking large numbers of people

çok sayıda insandan

on the internet to each

her birinin

give a little bit of money.

biraz para vermesini isteyerek yeni işletmeleri için fon sağlar.

But it's not only about making profits.

Ama mesele sadece kar etmek değil.

Millennial start-ups can help solve

Y kuşağı yeni kurulan şirketler, para veya güç için

many of the developing world's problems,

instead of governments which may be corrupt -

acting immorally or illegally

ahlaka aykırı veya yasa dışı hareket eden yozlaşmış olabilecek hükümetler yerine gelişmekte olan dünyanın sorunlarının çoğunun çözülmesine yardımcı olabilir

for money or power.

.

What's needed more than individual

Bireysel işadamları ve kadınlardan daha fazla ihtiyaç duyulan şey, ortak bir hedefe ulaşmak için

businessmen and women is collective effort -

a group of people acting together

birlikte hareket eden bir grup insanın ortak çabasıdır

to achieve a common goal.

.

And one important goal is

Ve önemli bir hedef,

to improve the quality of life -

yaşam kalitesini -

the level of satisfaction

and comfort that a person or group enjoys.

bir kişinin veya grubun sahip olduğu memnuniyet ve rahatlık düzeyini - iyileştirmektir.

That's all from us today.

Bugünlük bizden bu kadar.

But remember to join us again soon

Ancak

for more topical discussion

daha fazla güncel tartışma

and vocabulary.

ve kelime dağarcığı için yakında tekrar bize katılmayı unutmayın.

Bye for now!

Şimdilik hoşça kal!

Bye!

Hoşçakal!

Hello and welcome to

Merhaba ve

6 Minute English. I'm Neil.

6 Dakika İngilizce'ye hoş geldiniz. Ben Neil.

And I'm Sam.

Ve ben Sam'im.

Now Sam, how would you define eSports?

Şimdi Sam, eSpor'u nasıl tanımlarsın?

eSports? Well this is essentially

eSporlar mı? Bu aslında

competitive video gaming.

rekabetçi bir video oyunudur.

Individuals and teams take part in competitions

Bireyler ve takımlar,

where they play video games.

video oyunları oynadıkları yarışmalara katılırlar.

So just like me and my kids

Yani hafta sonu ben ve çocuklarım gibi mi

at the weekend?

?

Well, no! eSports is enormous

Hayır! eSpor çok büyük,

tens of thousands of people turn up to

on binlerce kişi

watch these events.

bu etkinlikleri izlemek için geliyor.

The players are professional and get paid

Oyuncular profesyoneldir ve

huge salaries - the best ones are millionaires.

yüksek maaşlar alırlar - en iyileri milyonerlerdir.

Well, maybe i'm not quite in that league yet!

Belki de henüz o ligde değilim!

But the business of eSports is our

Ancak eSpor işi,

topic for this programme.

bu program için konumuzdur. Yine de

Before we press 'play' on the subject

konuyla ilgili 'oynat'a basmadan önce

though, a question.

bir soru.

Approximately how much was generated

by eSports and video games in the last year?

Geçen yıl eSporlar ve video oyunlarından yaklaşık olarak ne kadar elde edildi?

Was it... a) $130 million?

a) 130 milyon dolar mıydı?

b) $13 billion?

b) 13 milyar dolar mı?

or, c) $130 billion?

veya, c) 130 milyar dolar mı?

What do you think then Sam?

O zaman ne düşünüyorsun Sam?

I'm going to say $130 billion.

130 milyar dolar diyeceğim. Çok

It's a huge amount, but I think it's that

büyük bir miktar ama bence

successful at the moment.

şu anda bu kadar başarılı.

OK, we'll find out if you're right

Tamam, programın sonunda haklı olup olmadığınızı öğreneceğiz

at the end of the programme.

.

Not so long ago the idea of

Kısa bir süre önce,

making a living playing computer games

bilgisayar oyunları oynayarak geçimini sağlama fikri

would have seemed impossible.

imkansız görünürdü.

However, times have changed as technology

Ancak, teknoloji geliştikçe zaman değişti

has improved.

.

eSports are even going to be included in

eSporlar, 2022 Asya Oyunlarına bile dahil edilecek

the 2022 Asian Games.

. Bu

So it might not be long before they

yüzden Olimpiyatlarda görünmeleri çok uzun sürmeyebilir

make an appearance at the Olympics.

.

Gabriël Rau is a pro-eSportsman.

Gabriël Rau, eSpor yanlısı bir kişidir.

He was interviewed for the BBC

BBC

programme In Business.

programı In Business için röportaj yaptı.

He thinks eSports are going to grow

eSporların büyüyeceğini düşünüyor

and grow, but does he think that's

, ancak bunun

a bad thing?

kötü bir şey olduğunu mu düşünüyor? Çocuk sahibi olmak üzere olan bu nesille birlikte bu

It's becoming more of a normal

daha normal bir spor olayı haline geliyor

sports thing with this generation

about to have children and moving forward

ve ilerlemeye devam ederken

I feel like it might even become a staple.

bunun temel bir zımba haline gelebileceğini düşünüyorum.

Might become as normal as sports

Spor şu anda normal hale gelebilir

are right now.

.

I don't think it

Bunun

necessarily has to be a bad thing.

mutlaka kötü bir şey olması gerektiğini düşünmüyorum. yine de

it is time-consuming though,

zaman alıyor,

so I feel like, if you do want to

bu yüzden video oyunlarında

introduce anybody, especially children,

herhangi birini, özellikle de çocukları tanıtmak istiyorsanız

in the video games, discipline

,

is the way to go.

gidilecek yol disiplindir.

So is the growth of eSports a bad thing?

Peki eSporların büyümesi kötü bir şey mi?

Not, according to Gabriël.

Gabriel'e göre hayır. Artık

He thinks that people having children

çocuk sahibi olan kişilerin

now have grown up with computer games

bilgisayar oyunlarıyla büyüdüğünü

and these are beginning to be seen

ve bunların

in the same way as traditional sports.

geleneksel sporlarla aynı şekilde görülmeye başladığını düşünüyor.

In fact, he thinks they will become a staple.

Aslında, bunların bir elyaf haline geleceğini düşünüyor.

And what does he mean by that?

Peki bununla ne demek istiyor?

Something that is a staple is a

Zımba olan bir şey

basic element, something we expect.

temel bir unsurdur, beklediğimiz bir şeydir.

For example, in the UK

Örneğin, Birleşik Krallık'ta

we talk about potatoes

patatesin

being a staple food

temel bir gıda olduğundan

and football being a staple of the

ve futbolun

school curriculum.

okul müfredatının temel öğesi olduğundan bahsediyoruz.

But he does mention a disadvantage,

Ama bir dezavantajdan bahsediyor,

doesn't he?

değil mi?

Yes. He speaks quite quickly

Evet. Oldukça hızlı konuşuyor

but he says that it is time-consuming.

ancak bunun zaman alıcı olduğunu söylüyor.

It eats up a lot of time!

Çok zaman yiyor!

Oh yes, I know that from my

Ah evet, bunu

own experience.

kendi deneyimlerimden biliyorum.

I can start playing a game and then

Bir oyun oynamaya başlayabilir ve ardından

find that many hours have passed

birçok saatin geçtiğini

and it's the middle of the night.

ve gecenin yarısı olduğunu görebilirim.

And that's why Gabriël goes on to

İşte bu yüzden Gabriël

talk about the need for discipline.

disiplin ihtiyacı hakkında konuşmaya devam ediyor.

This is having strict controls

Bu, sıkı kontrollere

and restrictions and importantly

ve kısıtlamalara sahip olmak ve daha da önemlisi

sticking to them.

bunlara bağlı kalmaktır.

So, for example if you say

Örneğin, her gün

you're only going to play for an hour

yalnızca bir saat oynayacağımı söylerseniz

every day, you have to stop playing

,

after an hour, even if you want to carry on.

devam etmek isteseniz bile bir saat sonra oynamayı bırakmanız gerekir.

That's discipline.

Disiplin budur.

And he makes the point that

this is important if you're introducing

children to video games.

Çocukları video oyunlarıyla tanıştırıyorsanız bunun önemli olduğunu belirtiyor.

Not everyone involved in eSports

E-sporla uğraşan herkes

wants to be a player.

oyuncu olmak istemez.

It's now possible to study the

Artık

business of eSports university

where you can learn how to

manage eSports events.

eSpor etkinliklerini nasıl yöneteceğinizi öğrenebileceğiniz eSpor üniversitesinin işini incelemek mümkün.

These are the thoughts of a student

Bunlar,

on one of those courses talking about

kurslardan birinde

her response to seeing a big eSports event.

büyük bir eSpor etkinliğine verdiği tepkiden bahseden bir öğrencinin düşünceleri.

When you look at the background of

how it all comes together

Her şeyin nasıl bir araya geldiği arka planına

and the the people that spend

ve

all that time getting into it,

tüm bu zamanını içine girmek için harcayan insanlara baktığınızda,

for me I would love to put something

benim için böyle bir şeyi bir araya getirmeyi çok isterim,

like that together, not so much

play it but to put that together

oynamaktan çok onu bir araya getirmek

and create that

ve bunu yaratmak.

experience for other people

diğer insanlar için deneyim

and that was just my main

ve bu gerçekten benim ana

aspiration really.

arzumdu.

So she doesn't want to play does she?

Yani oynamak istemiyor, değil mi?

No she doesn't.

Hayır, yapmıyor. Bir etkinlik düzenlemekle

She seems more interested in

daha çok ilgileniyor gibi görünüyor

putting together an event,

,

which means setting up

bu da

and managing an event for others

başkalarının da katılacağı bir etkinlik düzenlemek ve yönetmek anlamına geliyor

to take part in.

.

That she said, was her aspiration,

Arzunun, tutkusunun bu olduğunu söyledi

her ambition.

.

Right, before we review the vocabulary,

Pekala, kelime dağarcığını gözden geçirmeden önce

let's have the answer to our quiz question.

test sorumuzun yanıtını alalım.

Approximately how much was generated

by eSports and video games in the last year?

Geçen yıl eSporlar ve video oyunları tarafından yaklaşık olarak ne kadar üretildi?

a) $130 million?

a) 130 milyon dolar mı?

b) $13 billion? or c) $130 billion?

b) 13 milyar dolar mı? veya c) 130 milyar dolar mı?

What did you say, Sam?

Ne dedin, Sam?

I thought $130 billion.

130 milyar dolar sanıyordum.

And, for once, you're right so

Ve bir kere olsun haklısın, çok

well done.

iyi iş çıkardın.

The actual figure was approximately

Gerçek rakam yaklaşık

$137 billion, which is more than the

137 milyar dolardı ve bu,

music industry when you include music

müzik satışları ve konserleri dahil ettiğinizde müzik endüstrisinden daha fazladır

sales and concerts.

. Bugünkü programdan bazı kelimeleri ve deyimleri

Right on now to remind ourselves of

kendimize hatırlatmak için hemen şimdi

some words and phrases

from today's programme.

.

Yes, we've been looking at eSports,

Evet,

the world of competitive video gaming.

rekabetçi video oyunları dünyası olan eSporları inceliyoruz.

We heard that it was becoming so normal

O kadar normal hale geldiğini duyduk ki futbol gibi sporlarda olduğu gibi temel bir aktivite

that it might become a staple,

,

an expected basic activity in the

beklenen bir temel aktivite haline gelebilir

same way sports like football are.

.

But be warned,

Ancak uyarılırsınız,

playing video games is very

video oyunları oynamak çok

time-consuming.

zaman alır.

It eats up a lot of time.

Çok zaman yiyor.

So you need to have discipline.

Bu yüzden disiplinli olmanız gerekiyor.

That means you need to have

Bu,

and keep to restrictions such as the

length of time you play or the

oynadığınız süre veya

time of day you play.

günün saati gibi kısıtlamalara sahip olmanız ve bunlara uymanız gerektiği anlamına gelir.

That is particularly important for children.

Bu özellikle çocuklar için önemlidir.

If you organize an event,

Bir etkinlik düzenliyorsanız,

you can say that you put it together.

onu bir araya getirdim diyebilirsiniz.

And your ambition, your hope for the future

Ve hırsınız, gelecek için umudunuz

is an aspiration.

bir özlemdir.

And my aspiration is to beat my

Ve benim arzum en

high score on my favourite game,

sevdiğim oyundaki yüksek skorumu geçmek,

so are we done now, Neil?

yani artık işimiz bitti mi, Neil?

Yes, it's game over for today.

Evet, bugünlük oyun bitti.

We'll see you again soon and don't

Yakında tekrar görüşeceğiz ve

forget to look out for more from the BBC

Learning English team online,

çevrimiçi,

on social media and on our app.

sosyal medyada ve uygulamamızda BBC Learning English ekibinden daha fazlasını beklemeyi unutmayın.

Bye for now.

Şimdilik hoşça kal.

Bye everyone!

Herkese güle güle!

Hello. This is 6 Minute English

Merhaba. Bu,

from BBC Learning English.

BBC Learning English'ten 6 Dakikalık İngilizce.

I'm Neil.

Ben Neil.

And I'm Georgina.

Ben de Georgina'yım.

If you've ever done shopping

Şimdiye kadar çevrimiçi alışveriş yaptıysanız

online, then you may well have

,

used the internet giant, Amazon.

internet devi Amazon'u pekala kullanmış olabilirsiniz.

From its origins as an online bookstore,

Çevrimiçi bir kitapçı olarak ortaya çıktığı andan itibaren

Amazon has grown into grocery deliveries,

Amazon, market teslimatları,

TV and music streaming and

TV ve müzik yayını ve

even space exploration, making its founder,

hatta uzay keşfine dönüşerek kurucusu

Jeff Bezos, the richest person on earth.

Jeff Bezos'u dünyanın en zengin insanı yaptı.

Amazon is so successful it affects

Amazon o kadar başarılı ki

how many of us live our lives,

kaç hayatımızı yaşadığımızı etkiliyor. Bu

so in this program we'll be taking a look

nedenle, bu programda nasıl düşündüğünü öğrenmek için

inside the brain of Jeff Bezos

Jeff Bezos'un beyninin içine bir göz atacağız

to find out how he thinks.

.

When Jeff Bezos's friends talk about him,

Jeff Bezos'un arkadaşları onun hakkında konuşurken

three words they often use are:

sıklıkla kullandıkları üç kelime:

invention, risk-taking

buluş, risk alma

and long-term vision.

ve uzun vadeli vizyon.

These are qualities which Bezos

Bunlar, Jeff'e

admired in his grandfather, Lawrence,

who from an early age taught

küçük yaşlardan itibaren

Jeff that by careful thinking,

dikkatli düşünerek

any problem can be solved.

her sorunun çözülebileceğini öğreten büyükbabası Lawrence'ta hayranlık uyandıran niteliklerdir.

As a boy, Jeff and his grandfather

Çocukken, Jeff ve büyükbabası

repaired an old broken down truck.

bozuk eski bir kamyonu tamir ettiler. Bezos

When interviewed today,

bugün kendisiyle röportaj yaptığında

Bezos sometimes compares Amazon

bazen Amazon'u

to that truck:

o kamyonla karşılaştırıyor:

very heavy, but impossible to

çok ağır, ancak yokuş

stop when it rolls downhill -

aşağı yuvarlandığında durdurulması imkansız -

which is exactly what accidentally

happened one day!

bir gün kazara tam olarak böyle oldu!

But do you know how the story ends, Georgina?

Ama hikayenin nasıl bittiğini biliyor musun, Georgina?

That's my quiz question.

Bu benim sınav sorum.

What happened when the young

Genç

Jeff Bezos's car accidentally rolled downhill?

Jeff Bezos'un arabası yanlışlıkla yokuş aşağı yuvarlandığında ne oldu?

Was it: a) Jeff jumped in and

Şu muydu: a) Jeff atladı ve

pulled the handbrake?

el frenini çekti mi?

b) Jeff's grandad lost a thumb?

b) Jeff'in büyükbabası parmağını mı kaybetti?

or, c) Jeff's hair fell out?

veya, c) Jeff'in saçı mı döküldü?

Well, Jeff Bezos is bald so maybe

Pekala, Jeff Bezos kel, bu yüzden belki de

it's c) his hair fell out.

c) saçı dökülmüştür.

OK, Georgina.

Tamam, Georgina.

We'll find out later.

Daha sonra öğreneceğiz.

As a company, Amazon has been

Bir şirket olarak Amazon

remarkably strong: it survived the

oldukça güçlüydü:

dot com crash of 2000

2000'deki nokta com çöküşünden sağ çıktı

and saw profits jump during the Covid

ve Covid

pandemic as more and more people

salgını sırasında giderek daha fazla insan

started shopping online.

çevrimiçi alışverişe başladıkça kârında artış gördü.

Retail analyst, Natalie Berg,

Perakende analisti Natalie Berg,

thinks Amazon's success is due

to its customer strategy

as she explains to BBC

BBC

Radio 4 programme, 'Seriously':

Radio 4 programında "Cidden" açıklarken Amazon'un başarısının müşteri stratejisinden kaynaklandığını düşünüyor:

Jeff Bezos applied this concept

Jeff Bezos, müşterilere

to Amazon by relentlessly focusing on

durmaksızın odaklanarak ve

customers, by putting them at the

onları

heart of the business - that that

işin merkezine koyarak bu konsepti Amazon'a uyguladı. - bu,

would attract more customers,

daha fazla müşteri çekecek,

more traffic to its site

sitesine daha fazla trafik çekecek ve bu da

which would in turn attract more sellers,

daha fazla satıcı çekecek,

which would mean a greater selection

bu da müşteriler için daha geniş bir seçim anlamına gelecek ve

for customers, which again

bu da yine

would enhance the customer experience.

müşteri deneyimini geliştirecektir.

Natalie thinks that Amazon put

Natalie, Amazon'un

customers at the heart of their business -

müşterileri işlerinin merkezine koyduğunu,

in other words, they make customers

başka bir deyişle müşterileri

the most important part.

en önemli kısım haline getirdiğini düşünüyor.

This improves Amazon's customer

Bu, Amazon'un müşteri

experience - a customer's total perception

deneyimini, yani

of their experience with a business,

including such things as the quality of

service and support if something goes wrong.

hizmet kalitesi ve bir şeyler ters gittiğinde destek gibi şeyler de dahil olmak üzere, müşterinin işletmeyle ilgili deneyimlerine ilişkin toplam algısını geliştirir.

Customers can write reviews on

Müşteriler,

Amazon's website and happy customers

Amazon'un web sitesinde yorum yazabilir ve mutlu müşteriler,

means more web traffic -

daha fazla web trafiği, yani belirli bir web sitesini

the number of people visiting

ziyaret eden kişi sayısı anlamına gelir

a particular website.

.

In the difficult years following the

dot com crash, Jeff Bezos started

Nokta com çöküşünü takip eden zor yıllarda Jeff Bezos,

Market Place where other sellers compete

diğer satıcıların Amazon'un kendi ürünleriyle rekabet ettiği Pazar Yeri'ni kurdu

with Amazon's own products.

.

More sellers brought more customers

Daha fazla satıcı, daha fazla müşteri getirdi ve

which in turn brought down prices.

bu da fiyatların düşmesine neden oldu.

Then in 2013, Bezos bought The

Ardından 2013'te Bezos, The

Washington Post.

Washington Post'u satın aldı.

And in 2019 he launched his

Ve 2019'da

space exploration company, Blue Origin,

to explore mineral resources on Mars.

Mars'taki maden kaynaklarını keşfetmek için uzay araştırma şirketi Blue Origin'i kurdu.

Most recently, Jeff Bezos

Son zamanlarda, Jeff Bezos

has set his sights on even bigger

gözünü daha da büyük

things - saving the future of the planet!

şeylere dikti - gezegenin geleceğini kurtarmak!

Bezos chose Tom Rivet-Carnac

Bezos,

of the environmental group, Global Optimism,

to help Amazon meet climate initiative

Amazon'un

goals aimed at slowing climate change.

iklim değişikliğini yavaşlatmayı amaçlayan iklim inisiyatifi hedeflerine ulaşmasına yardımcı olması için çevre grubu Global Optimism'den Tom Rivet-Carnac'ı seçti.

Here is Tom Rivet-Carnac

Tom Rivet-Carnac,

telling David Baker, presenter of BBC

BBC Radio 4's Seriously'nin sunucusu David Baker'a

Radio 4's Seriously, about

his conversation with Jeff Bezos:

Jeff Bezos ile yaptığı konuşma hakkında şunları anlatıyor:

It did seem to me that it was a

Bana öyle geldi ki bu

legacy issue for him, that

onun için

he wanted to be on the right side of history.

tarihin doğru tarafında olmak istemesi onun için eski bir meseleydi.

And you don't think it's just

Ve

greenwashing in the end?

sonunda bunun yeşil yıkama olduğunu düşünmüyor musunuz?

How do you define that?

Bunu nasıl tanımlarsınız?

I mean, would you define greenwashing

Yani,

if you said somebody got into this issue

birisinin bu soruna

because they wanted to improve

a reputation of a company or an individual?

bir şirketin veya bireyin itibarını artırmak istediği için girdiğini söyleseydiniz yeşil aklamayı tanımlar mıydınız?

Actually, that's fine. Right?

Aslında sorun değil. Sağ? Anlamlı

As long as they do something

bir şey yaptıkları

meaningful and deliver a major outcome.

ve önemli bir sonuç verdikleri sürece.

Protecting the planet is what

Gezegeni korumak,

Jeff Bezos wants to be part

Jeff Bezos'un mirasının bir parçası olmak istediği şeydir

of his legacy - the achievements of his

-

life that will continue after he dies.

hayatının o öldükten sonra da devam edecek olan başarıları.

In other words, Bezos wants to be

Başka bir deyişle, Bezos,

on the right side of history -

tarihin doğru tarafında olmak istiyor -

judged to have acted correctly

or morally by future generations.

gelecek nesiller tarafından doğru veya ahlaklı davrandığına karar veriliyor.

Ultimately though, it's real

Nihayetinde önemli olan,

action on climate change

that counts, not just greenwashing.

yalnızca yeşil yıkama değil, iklim değişikliği konusunda gerçek eylemdir.

Do you know this new expression, Georgina?

Bu yeni ifadeyi biliyor musun, Georgina?

Well, I know that whitewashing

Pekala, aklamanın bir şey hakkındaki

means trying to hide the truth

gerçeği saklamaya çalışmak anlamına geldiğini biliyorum

about something.

.

Right - so greenwashing means

Doğru - yeşil aklama,

trying to make people believe that

insanları

your company is doing more to protect

şirketinizin çevreyi korumak için gerçekte olduğundan daha fazlasını yaptığına inandırmaya çalışmak anlamına gelir

the environment than it really is.

.

Well, with so many achievements

Pekala, zaten arkasında pek çok başarı varken

already behind him, I'm sure

,

Jeff has made his grandparents

Jeff'in büyükanne ve büyükbabasını

very proud - which reminds me of

çok gururlandırdığına eminim - bu bana

your quiz question, Neil.

sınav sorunuzu hatırlattı, Neil.

Ah yes, I asked Georgina

Ah evet, Georgina'ya

what happened when the car

Jeff Bezos and his grandad, Lawrence were

Jeff Bezos ve büyükbabası Lawrence'ın

fixing accidentally rolled downhill.

tamir ettikleri araba kazara yokuş aşağı yuvarlandığında ne olduğunu sordum.

I thought it was c)

Ben c)

that Jeff lost all his hair.

Jeff'in tüm saçlarını kaybettiğini düşündüm.

Was I right?

Haklı mıyım?

No, you were wrong, I'm

Hayır, yanıldın,

afraid Georgina.

korkarım Georgina.

The correct answer was that b) -

Doğru cevap şuydu: b) -

his grandfather lost his thumb.

büyükbabası başparmağını kaybetti.

Ok, Neil

Tamam, Neil,

let's recap the vocabulary,

starting with customer experience -

müşteri deneyimi ile başlayarak,

a customer's feelings about their

bir müşterinin

experience with a business.

işletme deneyimiyle ilgili duyguları ile başlayarak kelime dağarcığını özetleyelim. Bir şeyin

If you put something at the heart of

kalbine bir şey koyarsanız

things, you make it the most important part.

, onu en önemli kısım haline getirirsiniz.

Web traffic is the number of people

Web trafiği,

visiting a website.

bir web sitesini ziyaret eden kişilerin sayısıdır.

Your legacy means all your life

Mirasınız, ölümünüzden sonra da devam edecek olan tüm yaşam başarılarınız anlamına gelir

achievements that will continue after

your death.

. Tarihin

Someone who is on the right side

doğru tarafında olan biri,

of history will be judged positively

by future generations.

gelecek nesiller tarafından olumlu olarak değerlendirilecektir.

And finally, greenwashing is when you

Son olarak, yeşil aklama,

pretend that your company

şirketinizin

is doing more to protect

the environment than it really is.

çevreyi korumak için gerçekte olduğundan daha fazlasını yapıyormuş gibi davranmanızdır.

That's all for our peek

inside the brain of the world's richest man.

Dünyanın en zengin adamının beyninin içine göz atmamız için hepsi bu kadar. Bir

Join us again next time

dahaki sefere

when we'll be discussing another

başka bir

trending topic. Bye for now!

trend olan konuyu tartışırken bize katılın. Şimdilik hoşça kal!

Goodbye!

Güle güle!

Hello and welcome to

Merhaba ve

6 Minute English. I'm Neil.

6 Dakika İngilizce'ye hoş geldiniz. Ben Neil.

This is programme where in just

Bu, yalnızca

six minutes we discuss an interesting topic

altı dakikada ilginç bir konuyu tartıştığımız

and teach some related English vocabulary.

ve ilgili bazı İngilizce kelimeleri öğrettiğimiz bir programdır.

Joining me to do this is Rob.

Bunu yapmak için bana katılan Rob.

Hello.

Merhaba.

Now Rob, we know your main job

Şimdi Rob, asıl işinin

is to work here at BBC Learning English

burada BBC Learning English'te çalışmak olduğunu biliyoruz,

but do you have a second job?

ancak ikinci bir işin var mı?

There's no time for two jobs

İki iş için zaman yok

Neil, but if there was, I think I'd

Neil ama olsaydı sanırım

take photographs and sell them.

fotoğraflarını çekip satardım.

I do love photography so i might as well make

Fotoğrafçılığı seviyorum, bu yüzden

some money from it.

ondan biraz para kazanabilirim.

Good thinking, Rob!

İyi düşün Rob!

And having a second job,

Ve

particularly one that involves using your

özellikle becerilerinizi kullanmayı içeren

skills and allows you to follow

ve ilgi alanlarınızı takip etmenize izin veren ikinci bir işe sahip olmak,

your interests, is called a side hustle.

ek iş olarak adlandırılır.

Yes, a side hustle.

Evet, bir yan koşuşturma.

It's something more and more of us are

Bu, bugünlerde giderek daha fazla kişinin dahil olduğu bir şey

involved with these days.

.

And that's what we'll be talking about

Ve birazdan konuşacağımız şey de bu

shortly.

.

Well, my side hustle should

Pekala, yan uğraşım

be quiz master,

sınav ustası olmalı,

because i'm always asking questions

çünkü her zaman soru soruyorum

and today is no exception.

ve bugün de bir istisna değil.

According to the employee ratings website

Çalışan derecelendirme web sitesi

Glassdoor, which job is thought to be the

Glassdoor'a göre,

best to have in the UK this year?

bu yıl Birleşik Krallık'ta hangi mesleğin en iyi olduğu düşünülüyor?

Is it a) a software engineer,

a) bir yazılım mühendisi mi,

b) a teacher, or,

b) bir öğretmen mi, yoksa

c) an audit manager.

c) bir denetim yöneticisi mi?

Hmm, well, I suspect b) a teacher.

Hmm, b) bir öğretmenden şüpheleniyorum.

Well, you'll just have to wait until

the end of the programme to find out.

Öğrenmek için programın sonuna kadar beklemeniz gerekecek.

But let's talk more about side

Ama hadi ek

hustles - or a second job.

işler veya ikinci bir iş hakkında daha fazla konuşalım.

For some people having two

Bazı insanlar için iki işe sahip olmak

jobs is a necessity - a

bir zorunluluktur -

way to make ends meet.

iki yakayı bir araya getirmenin bir yolu.

That means 'having just enough

Bu, "

money to pay for the things you

ihtiyacınız olan şeyleri ödeyecek kadar paraya sahip olmak

need'.

" anlamına gelir.

That's true but it now seems that

Bu doğru ama görünen o ki artık

more people want to put their skills and

daha fazla insan becerilerini ve

passions into practice to make

tutkularını ekstra para kazanmak için uygulamaya koymak istiyor

extra money.

According to research by Henley Business

.

Henley Business School tarafından yapılan araştırmaya göre,

School around one in four

yaklaşık dört

workers run at least one side-hustle

çalışandan biri, yarısı son iki yılda başlamış olan en az bir ek iş yürütüyor

business, half of which were started in

the past two years.

.

Those aged 25 to 34 are most likely

25 ila 34 yaşları arasındakiler büyük olasılıkla

to be involved with 37%

dahil oluyor ve %37'sinin bir

thought to run a sideline of some kind.

tür yan çizgide koştuğu düşünülüyor.

A sideline also describes an extra

Yan çizgi,

job you do alongside your main job.

ana işinizin yanı sıra yaptığınız fazladan bir işi de tanımlar.

BBC Radio 5 Live spoke to someone whose

BBC Radio 5 Live, işi

side hustle was so satisfying

o kadar tatmin edici ki

that it turned into her day job.

günlük işine dönüşen biriyle konuştu.

Here is Elspbeth Jackson,

founder of Ragged Life, to explain why:

Ragged Life'ın kurucusu Elspbeth Jackson bunun nedenini açıklıyor:

It's a different environment entirely because

Bu tamamen farklı bir ortam çünkü

you're leaving essentially a very

temelde çok

regular wage that you'd get

düzenli bir maaş bırakıyorsunuz ki

the same amount in month after month,

her ay aynı tutarı alacaksınız,

you can put aside savings,

birikimlerinizi bir kenara koyabilirsiniz,

the same amount every month

aynı her ay tutar

and you have that certain amount of security.

ve belirli miktarda güvenceye sahipsiniz.

But now I don't think I could go back

Ama şimdi

to one of these big companies because

bu büyük şirketlerden birine geri dönebileceğimi sanmıyorum çünkü artık çok alışık olduğum bir şey olan

you'd essentially be sacrificing the flexibility,

esneklikten fedakarlık etmiş olursunuz

which is something I've become very

accustomed to now.

.

Things have worked out well for Elspeth.

Elspeth için işler yolunda gitti.

But there were risks - for example,

Ancak riskler de vardı - örneğin,

leaving behind the security - the safety -

of a regular job and of course, a regular income.

düzenli bir işin ve tabii ki düzenli bir gelirin güvencesini - güvenliğini  geride bırakmak.

Elspeth liked making rag rugs.

Elspeth bez kilim yapmayı severdi.

This has given her flexibility in her life

Bu ona hayatında esneklik sağladı

and returning to work at a big company would

ve büyük bir şirkette işe dönmek,

be sacrificing that.

bundan fedakarlık etmek olurdu.

That means 'giving something up

Bu, "bir şeyden vazgeçmek

or going without it'.

veya onsuz gitmek" anlamına gelir.

And for Elspeth, her side hustle

Ve Elspeth için ek işi

has become a full-time job

tam zamanlı bir iş haline geldi

and she's become accustomed to

ve

her lifestyle.

yaşam tarzına alıştı.

It's become familiar or normal.

Tanıdık veya normal hale geldi.

The BBC also spoke to Becci Mae Ford,

BBC, faturalarını ödemek için

who works some of the time

bir süre

for a telecommunications company

bir telekomünikasyon şirketinde çalışan

to pay the bills, but spends the rest

, ancak zamanının geri kalanını

of her time developing her own

kendi

crafting company Ellbie Co.

zanaat şirketi Ellbie Co.'yu geliştirmekle geçiren Becci Mae Ford ile de konuştu.

How did she find having two jobs?

İki işi olduğunu nasıl buldu?

I think it just gives me creative balance,

Bana yaratıcı bir denge sağladığını düşünüyorum

and obviously working for the telecoms firm,

ve belli ki bir telekomünikasyon şirketinde çalışmak

it gets me out of the house

beni evden uzaklaştırıyor

and gets me to meet people in a

ve sosyal bir ortamda insanlarla tanışmamı sağlıyor

social environment.

. Yine de

It can be difficult to juggle the

ikisini bir arada yürütmek kesinlikle zor olabilir

two though definitely.

.

It's definitely a grind.

Kesinlikle bir eziyet.

It's a lot harder than people think

İnsanların olacağını düşündüğünden çok daha zor

it's going to be.

.

So Becci implies that it's not

Bu nedenle Becci,

always easy to have a side hustle.

ek iş yapmanın her zaman kolay olmadığını ima eder.

The benefit for her is the creative

Onun için avantajı, yaratıcı

balance - a good mix of doing

denge -

office-based work, regular tasks and

ofis tabanlı çalışma, düzenli görevler ve

a routine with working creatively, making

yaratıcı bir şekilde çalışma, bir

things and getting pleasure from it.

şeyler yapma ve bundan zevk alma ile bir rutinin iyi bir karışımı.

But juggling - or balancing these two

Ancak hokkabazlık yapmak - veya bu iki

things is difficult and she described her

şeyi dengelemek zordur ve

side hustle as sometimes being a

yan uğraşını bazen eziyet olarak tanımlamıştır

grind - hard work, tiring

- sıkı çalışma, yorucu

and occasionally boring.

ve ara sıra sıkıcı.

But overall, it does make her happy.

Ama genel olarak, onu mutlu ediyor.

Now something that would make me

Şimdi beni mutlu edecek bir şey

happy is to give you the answer to today's

size bugünün

quiz question.

sınav sorusunun cevabını vermek.

Earlier I asked you, according

to the employee ratings website Glassdoor,

Çalışan derecelendirme web sitesi Glassdoor'a göre size daha önce sormuştum,

which job is thought to be the best

to have in the UK this year?

bu yıl Birleşik Krallık'ta sahip olunabilecek en iyi iş hangisi olarak düşünülüyor?

Is it... a) a software engineer,

Bu... a) bir yazılım mühendisi mi,

b) a teacher, or, c) an audit manager?

b) bir öğretmen mi, yoksa c) bir denetim yöneticisi mi?

Yes and I said b) a teacher -

Evet ve dedim ki b) öğretmen -

always the best job in the world!

her zaman dünyanın en iyi işi!

Sadly not, Rob.

Ne yazık ki hayır, Rob.

Apparently, it is c) an audit manager

Görünüşe göre, c)

that is considered to be the best job to

have this year.

bu yıl sahip olunabilecek en iyi iş olarak kabul edilen bir denetim yöneticisi.

Audit managers are responsible

Denetim yöneticileri,

for organizing and overseeing internal audits.

iç denetimleri organize etmekten ve denetlemekten sorumludur.

The result was based on three factors:

Sonuç üç faktöre dayanıyordu: son 12 ayda çalışanlar tarafından web sitesinde paylaşılan derecelendirmelere göre

average annual base salary,

ortalama yıllık taban maaş,

the current number of job openings,

mevcut açık iş sayısı

and job satisfaction, according

ve iş tatmini

to ratings shared by employees on

the website over the past 12 months.

. Kulağa ek

So sounds like an interesting job

iş için ilginç bir iş gibi geliyor

for a side hustle, but

, ancak

before I head off for a career change,

bir kariyer değişikliğine gitmeden önce,

let's remind ourselves of the main vocabulary

kendimize tartıştığımız ana kelime dağarcığını hatırlatalım

we've discussed, starting with

,

to 'make ends meet'.

'kıyıyı birleştirmek'ten başlayarak.

When we make ends meet we

İki yakamızı bir araya getirdiğimizde, ihtiyacımız olan şeyleri

have just enough money to pay for the

ödeyecek kadar paramız olur

things we need.

.

Next, we mentioned a sideline,

Daha sonra, ana işinizin yanında

which describes an extra job you do

yaptığınız fazladan bir işi tanımlayan bir yan çizgiden bahsettik

alongside your main job.

.

Then we had sacrificing that means

Sonra,

giving up something important or

önemli bir şeyden vazgeçmek veya

'going without something'.

'hiçbir şeyden vazgeçmek' anlamına gelen fedakarlıklarımız vardı.

Accustomed is a word to mean

Alışılmış,

'usual or normal'.

'olağan veya normal' anlamına gelen bir kelimedir.

If you get accustomed to doing something,

Bir şeyi yapmaya alışırsanız,

it becomes the normal way of doing it -

bu onu yapmanın normal yolu haline gelir -

it becomes familiar.

tanıdık hale gelir.

We also talked about the expression

Ayrıca

'creative balance'.

"yaratıcı denge" ifadesinden de bahsettik.

That describes getting the best mix of

Bu,

doing creative and uncreative tasks.

yaratıcı ve yaratıcı olmayan görevleri yapmanın en iyi karışımını elde etmeyi açıklar.

And finally, 'grind' describes doing

Ve son olarak, "eziyet",

something that is tiring, difficult,

yorucu, zor,

sometimes boring and involves lots of effort.

bazen sıkıcı olan ve çok fazla çaba gerektiren bir şeyi yapmayı anlatır.

Well this program has not been

Pekala, bu program

a grind, Rob.

bir eziyet olmadı, Rob.

It's been six minutes of pleasure.

Altı dakikalık bir zevkti. Web sitemiz bbclearningenglish.com'da bizimle

Don't forget you can learn more

daha fazla İngilizce öğrenebileceğinizi unutmayın

English with us on our website

bbclearningenglish.com.

.

Bye for now.

Şimdilik hoşça kal.

Bye.

Hoşçakal.