Advanced Vocabulary | 5 English idioms about CHANGE

Hello I'm Emma from mmmEnglish!

Merhaba ben mmmEnglish'den Emma!

In this lesson, I'll go over five common idioms

Bu derste, kulağa çok benzeyen beş yaygın deyimin üzerinden geçeceğim

that sound very similar,

,

their meaning is also very similar.

anlamları da çok benzer.

They're all about change.

Hepsi değişimle ilgili.

But the way that we use each of them in English

Ancak her birini İngilizce olarak kullanma şeklimiz

is a little different.

biraz farklıdır.

In some of my previous lessons like this one,

Bunun gibi önceki derslerimin bazılarında

I explained why idioms are important

deyimlerin neden önemli olduğunu

and what strategies you can use to learn them

ve onları öğrenmek ve hatırlamak için hangi stratejileri kullanabileceğinizi açıklamıştım

and remember them.

.

Idioms can be a little tricky to learn

Deyimleri öğrenmesi biraz zor olabilir

but they're fun to use and they definitely make English

ama kullanmaları eğlencelidir ve kesinlikle İngilizceyi

more interesting and more entertaining.

daha ilginç ve daha eğlenceli hale getirirler.

This lesson is an advanced lesson,

Bu ders,

one that will teach you the subtle differences

size

between some very similar idioms.

çok benzer bazı deyimler arasındaki ince farkları öğretecek olan ileri düzey bir derstir.

It will help you to use them correctly and sound

Bunları doğru kullanmanıza ve

more natural like a native English speaker.

anadili İngilizce olan biri gibi daha doğal konuşmanıza yardımcı olacaktır.

Now my advice with learning idioms is always to think

Şimdi deyimleri öğrenirken tavsiyem, her zaman

about a situation in your own life

kendi hayatınızda deyimin anlamının alakalı olduğu bir durumu düşünmenizdir,

where the meaning of the idiom is relevant

so you can associate the idiom

böylece deyimi

with a memory or an experience that you have.

sahip olduğunuz bir anı veya deneyimle ilişkilendirebilirsiniz.

It's going to help you to remember the idiom

Bu, deyimi hatırlamanıza yardımcı olacak

but it will also mean you can use the idiom

ama aynı zamanda

whenever you talk about

that memory or that experience in English.

o anı veya deneyim hakkında İngilizce konuşurken deyimi kullanabileceğiniz anlamına da gelecek.

Super cool, right?

Süper havalı, değil mi?

Okay so in this lesson we're focusing on idioms

Pekala, bu derste

with the word change.

kelime değişikliği olan deyimlere odaklanıyoruz.

Now something my dear dad used to tell me

Şimdi, sevgili babamın bana söylediği bir şey,

is that change is the only constant in life.

değişim hayattaki tek sabittir.

It's the one thing that stays the same.

Aynı kalan tek şey bu.

Everything around us is changing.

Etrafımızdaki her şey değişiyor.

Our lives change, we change.

Hayatımız değişir, biz değişiriz.

So these idioms are super relevant and helpful

Dolayısıyla bu deyimler, kendinizi ifade edebilmeniz için son derece alakalı ve faydalıdır

so that you can express yourself.

.

When we move to a new house or we start a new job,

Yeni bir eve taşındığımızda veya yeni bir işe başladığımızda,

we meet new people, things change.

yeni insanlarla tanıştığımızda, işler değişir.

As we grow older, we change.

Yaşlandıkça değişiyoruz.

As certain things happen in our lives,

Hayatımızda bazı şeyler olurken

we also change.

biz de değişiyoruz.

Change isn't always easy

Değişim her zaman kolay değildir

but being able to talk about it in English should be.

ama bunun hakkında İngilizce konuşabilmek olmalıdır.

So let's start with

Öyleyse

'to change your mind'

'fikrini değiştirmek için' ile başlayalım

Now it's a common one,

Şimdi bu,

one that you've probably heard before.

muhtemelen daha önce duymuş olduğunuz yaygın bir fikir.

It's used when you make a decision

Bir karar verdiğinizde

or you form an opinion

veya

that's different to the one that you first had.

ilk sahip olduğunuzdan farklı bir fikir oluşturduğunuzda kullanılır.

I was going to travel to Europe in September

Eylül ayında Avrupa'ya seyahat edecektim

but I've changed my mind,

ama fikrimi değiştirdim, onun

I'm going to go Asia instead.

yerine Asya'ya gideceğim.

When I first met Paul, I thought he was odd

Paul ile ilk tanıştığımda tuhaf olduğunu düşünmüştüm

but now that I've got to know him a little better,

ama şimdi onu biraz daha yakından tanıdığım için

I've changed my mind!

fikrimi değiştirdim!

I think he was probably just shy when I first met him.

Sanırım onunla ilk tanıştığımda muhtemelen sadece utangaçtı.

Have you changed your mind about something recently?

Son zamanlarda bir konuda fikrini değiştirdin mi?

Perhaps about a holiday

Belki bir tatil hakkında,

or maybe even your plans for the weekend.

hatta belki de hafta sonu için planlarınız hakkında.

Perhaps you've changed your mind about somebody,

Belki birisi hakkındaki fikrini değiştirdin,

you've changed your opinion about them.

onlar hakkındaki fikrini değiştirdin.

If you can think of something tell me about it,

Aklınıza bir şey gelirse bana anlatın

write a sentence in the comments

yorumlara bir cümle yazın ben de

so I can check it for you.

sizin için kontrol edeyim.

Maybe you always wanted to study in America

Belki hep Amerika'da okumak istediniz

but now you've decided you want to study in Australia.

ama şimdi Avustralya'da okumak istediğinize karar verdiniz.

Perhaps you've changed your mind.

Belki de fikrini değiştirmişsindir.

So that was 'change your mind'.

Yani bu 'fikrini değiştir' idi.

What about 'to change your tune'

Peki ya 'melodini değiştirmek'

or a 'change of heart'?

veya 'fikrini değiştirmek'?

'a change of scene'

'a sahne değişikliği'

'a change of pace'

'hız değişikliği'

Now all of these idioms are similar

Şimdi bu deyimlerin hepsi benzer

but the way that we use them is slightly different,

ama onları kullanma şeklimiz biraz farklı,

something that you need to understand

anlamanız gereken bir şey

and you need to pay attention to

ve doğal görünmek istiyorsanız dikkat etmeniz gereken bir şey.

if you want to sound

natural when you're speaking English.

İngilizce konuşuyorsun.

'To change your tune' is usually used

'To change your tune' genellikle

when someone's opinion changes

birinin fikri değiştiğinde

or someone's behaviour changes

veya davranışı değiştiğinde kullanılır

and usually it's from a negative to a positive one.

ve genellikle olumsuzdan olumluya doğru değişir. Aylardır patronunuzdan şikayet eden

So imagine that you have a colleague

bir iş arkadaşınız olduğunu hayal edin

who's been complaining about your boss for months.

.

They don't get on well together,

Birlikte iyi anlaşamazlar,

they disagree on most things

çoğu konuda anlaşamazlar

and your colleague can be quite stubborn about it.

ve iş arkadaşınız bu konuda oldukça inatçı olabilir.

But suddenly, your colleague comes into the office

Ama birden meslektaşınız ofise gelir

and starts saying that your boss is really nice

ve patronunuzun gerçekten iyi biri olduğunu

and that he's really great to work with.

ve onunla çalışmak için gerçekten harika biri olduğunu söylemeye başlar.

He even goes and gets him a coffee every morning

Hatta her sabah gidip ona bir kahve ısmarlıyor

and you think

ve siz

"You've really changed your tune!"

"Gerçekten melodinizi değiştirmişsiniz!"

They've changed their opinion

Fikirlerini değiştirdiler

and they've changed the way that they

ve

behave around this person.

bu kişinin yanında davranış biçimlerini değiştirdiler.

This whole year I've been trying to convince

Bütün bir yıl boyunca

Shah, my fiance, to go on a holiday

nişanlım Shah'ı tatile gitmeye ikna etmeye çalıştım

and he's been saying

ve o

"No, it's too expensive we can't afford it!"

"Hayır, çok pahalı, karşılayamayız!"

But last night he came home and

Ama dün gece eve geldi ve

he said he wanted to buy tickets to Tokyo

Tokyo'ya bilet almak istediğini söyledi

and I thought

ve ben de

"Hmm he's really changed his tune."

"Hmm gerçekten melodisini değiştirmiş" diye düşündüm.

His opinion about the holiday has completely changed.

Tatil hakkındaki görüşü tamamen değişti.

He's changed his tune.

Melodisini değiştirmiş.

Now 'a change of heart' is slightly different.

Şimdi 'fikir değişikliği' biraz farklı.

You can see that it's treated like a noun phrase.

Bunun bir isim tamlaması gibi ele alındığını görebilirsiniz.

It's always a change of heart

Bu her zaman bir fikir değişikliğidir

and it's usually singular.

ve genellikle tekildir.

And this idiom is about a change in attitude.

Ve bu deyim, tutumdaki bir değişiklikle ilgilidir.

A change in the way that you

feel about something.

Bir şey hakkında hissetme şeklinizde bir değişiklik.

So imagine that you found a dress

Bir elbise bulduğunuzu

and it's perfect to wear to your friend's wedding.

ve arkadaşınızın düğününde giymek için mükemmel olduğunu hayal edin.

It's gorgeous, you love it

Muhteşem, bayılıyorsun

but you're not sure if it's going to go with

ama

the shoes that you've already got at home.

evde aldığın ayakkabılarla uyumlu olup olmayacağından emin değilsin. Satın

You're not sure if you should buy it.

almanız gerekip gerekmediğinden emin değilsiniz.

But the shop assistant says

Ama tezgâhtar

"If you have a change of heart,

"Eğer fikriniz değişirse

you can return it tomorrow."

yarın iade edebilirsiniz" diyor.

Now be careful that you don't use this idiom

Şimdi bu deyimi

in the same way as the previous ones.

öncekilerle aynı şekilde kullanmamaya dikkat edin.

You can't say "He changed his heart"

"Kalbini değiştirdi" ya da

or "I changed my heart"

"Kalbimi değiştirdim" diyemezsiniz. İşe

It doesn't work, it's not the same, it sounds a bit weird.

yaramıyor, eskisi gibi değil, biraz garip geliyor.

It's usually used with the verb 'have'.

Genellikle 'have' fiiliyle birlikte kullanılır.

He had a change of heart.

Kalbinde bir değişiklik oldu.

She will probably have a change of heart.

Muhtemelen fikrini değiştirecek. On

I still remember when I was

eighteen years old and I moved out of my family home.

sekiz yaşımdayken ailemin evinden taşındığımı hala hatırlıyorum. Şehirde bazı

I was moving into an apartment with

arkadaşlarımla bir apartmana taşınıyordum

some friends in the city

and as I was saying goodbye to my parents,

ve ailemle vedalaşırken,

I started feeling really sad that I was leaving

ayrılacağım için gerçekten üzülmeye başladım,

so my mum said "Well if you have a change of heart

bu yüzden annem "Fikrini değiştirirsen

and you decide to move back home,

ve geri taşınmaya karar verirsen peki" dedi. evde,

you'll always be welcome."

her zaman hoş karşılanacaksın."

which made me feel a lot better about leaving.

bu da ayrılma konusunda kendimi çok daha iyi hissetmemi sağladı.

Now speaking of moving house, we have our next idiom,

Şimdi ev taşımaktan bahsetmişken, bir sonraki deyimimiz var,

'a change of scene'

'sahne değişikliği'

or 'a change of scenery'.

veya 'manzara değişikliği'.

And this idiom is used when

Ve bu deyim,

you move to different surroundings,

farklı bir ortama,

you know, a different environment.

bilirsiniz, farklı bir ortama taşındığınızda kullanılır.

It could be used to talk about where you live

Nerede yaşadığınız veya nerede çalıştığınız hakkında konuşmak için kullanılabilir

or where you work.

.

Tim was tired of working at his father's company.

Tim, babasının şirketinde çalışmaktan bıkmıştı.

He wanted a change of scene

Sahne değişikliği istedi,

so he applied for a job in Sydney.

bu yüzden Sidney'de bir iş başvurusunda bulundu.

I'm so tired of this little, tiny town.

Bu küçük, küçücük kasabadan çok sıkıldım. On

I've been living here for twelve years.

iki yıldır burada yaşıyorum.

I need a change of scenery!

Ortam değişikliğine ihtiyacım var!

I'm going to move to New York.

New York'a taşınacağım.

A change of pace is used in a similar way.

Hız değişikliği benzer bir şekilde kullanılır.

It talks about a change from your normal, daily routine

Normal, günlük rutininizdeki bir değişiklikten bahseder,

so you can use it to say that you need to try something

böylece bir süreliğine farklı bir şey denemeniz gerektiğini söylemek için kullanabilirsiniz

different for a while.

.

A change from what you're used to.

Alıştığınızdan bir değişiklik.

If you're not feeling very inspired by English these days

Bu günlerde kendinizi İngilizceden pek ilham almıyorsanız

or very motivated to practise,

veya pratik yapmak için çok motive hissetmiyorsanız,

perhaps you need a change of pace.

belki de hızınızı değiştirmeniz gerekiyor.

You could travel to another country where you

have to use your English and practise more.

İngilizcenizi kullanmak ve daha fazla pratik yapmak zorunda olduğunuz başka bir ülkeye seyahat edebilirsiniz.

So there you have it!

Demek oradasın!

Five useful idioms all about change,

Tamamen değişimle ilgili beş yararlı deyim,

ones that all have very similar meanings

hepsi çok benzer anlamlara sahip,

but are used slightly differently.

ancak biraz farklı şekilde kullanılıyor.

You can be confident using any of them

with a native English speakers

from all English-speaking countries.

İngilizce konuşulan tüm ülkelerden anadili İngilizce olan kişilerle bunlardan herhangi birini güvenle kullanabilirsiniz.

They're really useful ones to learn

Öğrenmek için gerçekten faydalılar

because they're so common.

çünkü çok yaygınlar. Aralarındaki farkı

The best way to understand

anlamanın en iyi yolu,

the difference between them is to practise using them.

onları kullanma pratiği yapmaktır.

So get down in the comments

Öyleyse yorumlara inin

and write a few sentences using these idioms for me.

ve benim için bu deyimleri kullanarak birkaç cümle yazın.

I'll let you know if you need to

change them or rewrite them in any way.

Bunları değiştirmeniz veya herhangi bir şekilde yeniden yazmanız gerekirse size haber vereceğim.

Don't be shy.

Utangaç olma.

If you change your mind about your sentence,

Cümlenizle ilgili fikrinizi değiştirirseniz,

you can always edit your comment later.

yorumunuzu daha sonra istediğiniz zaman düzenleyebilirsiniz. Bu derste

If you enjoyed learning new ways to talk about change

değişim hakkında konuşmanın yeni yollarını öğrenmekten keyif aldıysanız

in this lesson,

,

I want to recommend a book for you

size bir kitap tavsiye etmek istiyorum

'Where'd you go Bernadette?'

'Nereye gittin Bernadette?'

Its a funny entertaining book

about a mother who goes missing before a family trip

Ailece Antarktika'ya yapılan bir geziden önce kaybolan bir anne hakkında komik ve eğlenceli bir kitap

to Antarctica

and it offers countless opportunities

ve

to use the idioms that you learned in this lesson

bu derste öğrendiğiniz deyimleri kullanmak

and to think about change generally throughout our lives

ve genel olarak hayatımız boyunca değişimi düşünmek için sayısız fırsat sunuyor

There's a link to the book

Kitap

and the audiobook in the description below.

ve sesli kitap bağlantısı var. aşağıdaki açıklamada.

You know I recommend audible to all of my students

Biliyorsunuz, tüm öğrencilerime

as a way to learn new vocabulary

yeni kelimeleri

and the correct pronunciation,

ve doğru telaffuzu,

the natural pronunciation of English words in context.

İngilizce kelimelerin bağlam içinde doğal telaffuzunu öğrenmenin bir yolu olarak audible'ı tavsiye ediyorum.

Now if you're new to Audible,

Audible'da yeniyseniz, aşağıdaki açıklamadaki bağlantıyı kullanarak

you can actually get this audiobook for free

bu sesli kitabı ücretsiz olarak edinebilirsiniz

using the link in the description below.

.

Enjoy!

Eğlence!

Hey have you subscribed to my channel yet?

Hey sen hala kanalıma abone olmadın mı?

Make sure you do! Show your love for mmmEnglish

Yaptığından emin ol! MmmEnglish'e olan sevginizi gösterin

and click that red button down there.

ve aşağıdaki kırmızı düğmeye tıklayın.

And of course you can keep practising

Ve tabii ki benimle İngilizce pratik yapmaya devam edebilirsiniz

your English with me,

,

here are a couple of other

burada size

great lessons that I recommend.

tavsiye edeceğim birkaç harika ders daha var.

I'll be back here next week

Gelecek hafta

with another lesson just for you.

sadece senin için başka bir dersle burada olacağım.

Bye for now!

Şimdilik hoşça kal!