How To Improve Your English Quickly ⚡️Better Results in 90 days!

Well hey there I'm Emma from mmmEnglish!

Merhaba! ben mmmEnglish'den Emma.

This lesson is going out to all of you who are

Bu ders, bir amaç uğruna İngilizce çalışanlar sebebiyle yapıldı.

studying English for a purpose.

So if you are studying to improve your English

Yani İngilizcenizi geliştirmek için çalışıyorsanız,

so that you can apply for a scholarship or a visa

burs veya vize için başvurabilirsiniz,...

and you need an IELTS seven,

bir IELTS yedi’ye ihtiyacınız olabilir,...

or you need English for better opportunities

veya kariyerinizde daha iyi fırsatlar için İngilizceye ihtiyacınız olabilir.

in your career, then this lesson

Bu ders sizin için ,...

is for you because you are not really interested

Çünkü İngilizce'nizi yavaşça geliştirmek hoşunuza gitmiyor, Değil mi?

in improving your English slowly, are you?

You want to get there as fast as you can.

Oraya mümkün olduğunca çabuk ulaşmak istiyorsunuz.

So let's hop to it!

Öyleyse atlayalım!

Whatever your goals are, the three things

Hedefleriniz ne olursa olsun, bu videoda sizinle paylaşmak zorunda olduğum üç şey...

that I have to share with you in this video

will help you to reach any of those goals faster.

bu hedeflerden herhangi birine daha hızlı ulaşmanıza yardımcı olacaktır.

And later on in this video, I'm going to tell you

Ve daha sonra bu videonun sonlarında size Lingoda dil maratonu hakkında daha fazlasını anlatacağım.

more about the Lingoda language marathon.

If your goal is to dramatically improve your English

Amacınız İngilizcenizi önemli ölçüde geliştirmekse

or your Spanish or your French or your German,

veya İspanyolcanız veya Fransızcanız veya Almancanızı,

you'll definitely want to hear about it.

kesinlikle duymak isteyeceksin.

The marathon is the kind of thing that's going to

Maratonu, dil becerilerinizi hızlıca ileri taşıyacak bir çeşit sapan gibi düşünün.

catapult your language skills forward quickly.

So I'll tell you more about it later on at the lesson.

Bu yüzden size dersin sonlarında daha fazlasını anlatacağım.

But if you're interested right now,

Ama şimdi ilgileniyorsanız,

go there.

oraya gidin. (08:43)

Now most of us are impatient, right?

Şimdi çoğumuz sabırsızız, değil mi?

We wish that we could snap our fingers and be

Keşke parmağımızı şıklatıp bir dilde akıcı veya kariyerimizde bir uzman olabilseydik.

fluent in a language or be an expert in our career.

Can you imagine how easy life would be?

Hayatın ne kadar kolay olacağını hayal edebiliyor musunuz?

I'd learn Hindi like that and Arabic.

Hintçe'yi böyle ve Arapça öğrenirim.

You would learn English like that.

Böyle İngilizce öğrenirsiniz.

What else would you do if you could just

Eğer sadece parmağını şıklatıp herhangi bir şeyde...

snap your fingers and be good at something?

iyi olabilseydin bu ne olurdu? Yorumlarda bana bahset.

Tell me about it in the comments. What would you

snap your fingers and dream of?

parmağını şıklat ve hayal et?

The tough reality is it's not that easy.

Gerçek şu ki, o kadar kolay değil.

If you want to get better, you need to do the work, right?

Daha iyi olmak istiyorsan çalışmalısın, değil mi?

Now let's focus on your goal to speak English fluently.

Şimdi akıcı bir şekilde İngilizce konuşma hedefine odaklan.

Today I'm going to give you three reminders

Bugün sana, hedeflerine doğru yola koyulman ve hedefine daha hızlı ulaşman için...

that will help you to get back on track

working towards your goals and get there faster.

üç hatırlatma yapacağım.

Get outside your comfort zone.

Konfor bölgesinin dışına çık.

You've heard of this expression before, right?

Bu ifadeyi daha önce duymuştunuz, değil mi?

Your comfort zone is this safe, warm, familiar,

Konfor bölgeniz bu güvenli, sıcak, tanıdık

comfortable place where you know exactly

tam olarak neler olduğunu bildiğiniz yer.

what's going on. You know where everything is,

Her şeyin nerede olduğunu, ne yapman gerektiğini biliyorsun.

you know what you need to do,

you never have to worry about anything.

hiçbir şey için endişelenmene gerek yok.

That space is comfy but it makes you lazy.

O alan seni rahat ama tembel yapıyor.

It's not where big change happens.

Büyük değişimin olduğu yer değil.

It's where things happen slowly, right?

İşlerin yavaşça gerçekleştiği yer, değil mi?

Which is fine as long as you're not in a rush.

Aceleci olmadığınız sürece, sorun değil.

But becoming a confident English speaker

Ama kendine güvenen bir İngiliz konuşmacı olmak ,

isn't just something that happens to you while you're

sadece otururken başarabileceğin bir şey değildir, değil mi?

sitting around on your butt, right?

You have to look for opportunities to challenge yourself,

Kendine meydan okumak, kendini rahat bölgenden daha dışarıya itmek için...

to push yourself further outside

of your comfort zone.

fırsatlar aramalısın.

My rule of thumb is if it's hard,

Eğer biraz rahatsız veya biraz garip hissediyorsan, temel kuralım zor gelebilir.

if you feel a little uncomfortable or a little awkward,

do it - a hundred percent, do it.

yap - yüzde yüz, yap.

These situations are what's going to get you

Bu durumlar size ne kazandıracak?

to the next level faster.

Bir sonraki seviyeye daha hızlı ilerlemenizi sağlayacak.

When was the last time that you pushed yourself

En son ne zaman kendini İngilizce'de rahat bölgenden dışarı çıkardın?

out of your comfort zone in English?

What did you do?

Ne yaptın?

Tell me about it in the comments.

Bana yorumlarda bahset.

Now I'm not telling you right now that

Şimdi sana şu anda hayatta yaptığın her şey rahat bölgen dışında olmalı demiyorum.

everything you do in life has to be

outside of your comfort zone.

That would be horrific!

Bu korkunç olurdu!

That would be so stressful!

Bu çok stresli olurdu!

But deliberately create opportunities to step outside

Ancak kasten rahat bölgenizden dışarı çıkma fırsatları yaratın, işte burası sihrin olacağı yerdir.

of your comfort zone, that is where the magic happens

but you need to create those opportunities.

ama bu fırsatları yaratmanız gerekiyor.

Set clear goals and make a plan.

Net hedefler belirleyin ve bir plan yapın.

Have you ever caught yourself making vague

Kendini hiç şu gibi belirsiz ifadeler yaparken yakaladın mı:

statements like:

''Bu yıl gerçekten İngilizce'mi geliştirmek istiyorum.'' ''Daha akıcı konuşmak istiyorum.''

Bunlar gerçekten belirsiz ifadeler. Bir anlamları dahi var mı?

Those are really vague statements.

What do they even mean?

To make that happen and to make it happen quickly,

Bunu yapmak ve çabuk olmasını sağlamak için,

we need much more specific goals,

çok daha spesifik hedeflere ihtiyacımız var.

what specifically are you trying to achieve?

Özel olarak neyi başarmaya çalışıyorsun?

And by when?

Ve ne zaman?

A better goal is:

Daha iyi bir hedef: Üç ay içinde IELTS konuşma skorumu 0,5 artırmak istiyorum.

That's a specific goal.

Bu özel bir amaç.

Ekim ayındaki yıllık yemekte patronumla kendimden emin bir şekilde İngilizce sohbet etmek için güven istiyorum.

Once you've got that specific goal in mind,

Önce aklında özel bir hedef belirle, hedefe ulaşmana yardımcı olacak özel etkinlikler ve aktivitelerle...

create a plan working backwards with specific events

geriye doğru bir plan oluştur.

and activities that are going to help you to get there.

If your goal is to have the confidence

Amacın bundan 6 ay sonra patronunla konuşurken güven sahibi olmaksa,

to speak with your boss in six months from now,

bunun gerçekleşmesi için ne yapabilirsin?

what can you do to make it happen?

And there's lots of things that you could do!

Yapabileceğiniz birçok şey var!

You could use imitation lessons

Telaffuzunuzu ve ifadenizi pratik yapmak için taklit derslerini kullanabilirsiniz.

to practise your pronunciation and your expression.

You could go to a language exchange each month

Şehrinizdeki diğer İngilizce konuşanlar ile pratik yapmak için her ay bir dil değişimine gidebilirsiniz.

to practise with other English speakers in your city.

You could take a course, sign up to online courses.

Bir kursa katılabilir, çevrimiçi kurslara kaydolabilirsiniz.

Now here I want you to think back to your comfort zone.

Şimdi burada rahat bölgene geri dönmeni istiyorum.

Are these goals a little more challenging

Bu hedefler rahat hissettiklerinden biraz daha mı zorlayıcı?

than you feel comfortable with?

Or can you make them a little more challenging?

Yoksa onları biraz zorlaştırır mısın?

That's better!

Bu daha iyi!

These are much more specific plans

Bunlar çok daha özel planlar.

and those things probably make you feel

Ve bu şeyler muhtemelen seni biraz gergin hissettiriyor, değil mi?

a little nervous, right?

It's a bit more of a commitment.

Bu taahhütten biraz fazlası.

That's perfect!

Bu mükemmel!

So tell me, do you have a specific English goal

Öyleyse söyle bana, bu yıl için belirli bir İngilizce hedefin var mı?

for this year?

A specific one. Tell me in the comments.

Belirli bir tane. Yorumlarda söyle.

And what's one thing that you'll do this week

Ve bu hafta bu hedefe doğru ilerlemek için yapacağın şey nedir?

to move towards that goal?

Now remember, don't be vague,

Şimdi hatırla, belirsiz olma.

be specific.

Belirli ol.

Gets me every time!

Beni her zaman etkiler!

Interact with other humans.

Diğer insanlarla etkileşime gir.

Now this one might seem a little obvious

Şimdi bu biraz açık görünebilir.

but to improve your speaking skills,

Fakat konuşma becerilerinizi geliştirmek için İngilizce'nizi sohbet sırasında kullanmanız gerekir.

you need to use your English in conversation.

To do this, using English in conversation is

Bunu yapmak, konuşmada İngilizce kullanmak, yüzde yüz ve kesinlikle...

a hundred percent and absolutely

sürüklenen öğrencilerle; hız kazanan, daha da iyi ve herkesten hızlı olan öğrenciler arasındaki en büyük farktır.

the single biggest difference between students who just

drift along and those who accelerate and get better

faster than everyone else.

You need to push yourself

Kendini biraz konfor bölgenin dışına çıkarmalısın.

out of your comfort zone a little.

Just a little at first.

İlk başta sadece biraz.

If you live in an English-speaking country,

İngilizce konuşulan bir ülkede yaşıyorsanız,

close your computer or put your phone down right now

şu ana bilgisayarınızı kapatın, telefonunuzu bırakın ve...

and register in a sports team or join a meetup

uluslarası öğrenciler için spor takımına kayıt olun, bir buluşmaya katılın veya...

for international students

or volunteer at a local community center.

yerel bir topluluk merkezinde gönüllü olarak çalışın.

All of these opportunities are right there

Bütün bu fırsatlar tam orada, kapınızın hemen dışında.

just outside your door.

If you're not in an English-speaking country,

İngilizce konuşulan bir ülkede değilseniz, yerel şehrinizde çevrimiçi ders alın, bir dil değişim sınıfı bulun.

take an online class, find a language exchange

in your local city.

People learn English everywhere.

İnsanlar her yerde İngilizce öğreniyorlar.

Anywhere that there's an opportunity to meet other

Herhangi bir yerde diğer İngilizce konuşanlarla tanışma ve onların sohbetine katılma fırsatı için,

English speakers and join them in conversations,

take it!

Al hadi!

The opportunities to practise are there.

Uygulama fırsatları var. Hepsi senin etrafındalar.

They're all around you. If you're sitting where you are

Eğer olduğun yerde oturuyorsan ve şu anda ''Etrafta İngilizce konuşan birileri yok, konuşacak kimsem yok'' diyorsan...

right now and you're saying

"There's no English speakers around here,

I don't have anyone to talk with."

Well I have to say that you're probably lying to yourself.

Muhtemelen kendine yalan söylediğini belirtmeliyim...

Telling yourself that story so that you don't have to

Kendine bu hikayeyi anlatırsan, dışarı çıkmak ve rahat bölgeni terk etmek zorunda kalmazsın.

get out there and get out of your comfort zone.

Now I know that that's probably not an easy thing

Şimdi bunun kolay bir şey olmadığını biliyorum.

to hear. We live at a time when you can practise English

Eğer istersen, her gün İngilizce pratik yapabileceğin bir zamanda yaşıyoruz

every day if you want to.

As long as you have an internet connection

İnternet bağlantınız olduğu sürece,

or you're willing to do something about it.

ya da bunun hakkında bir şeyler yapmaya istekliysen.

Now let's help each other out a little bit here.

Şimdi birbirimize biraz yardım edelim.

I want you to help me brainstorm some different

Bana, nerede olursa olsun İngilizce becerilerini pratik yapmak için farklı yerler ve fırsatlar hakkında beyin fırtınasında yardım etmenizi istiyorum.

places and different opportunities

to practise your English skills, wherever you are.

Share your favourite ways to connect with other English

Yorumlarda diğer İngilizce konuşanlar ile favori bağlantı kurma yollarınızı paylaşın.

speakers in the comments below.

They could be native English speakers

Ana dili İngilizce olanlar veya olmayanlar olabilir, çevrimiçi veya çevrimdışı.

or non-native English speakers

online or offline.

But let's try and get all of these ideas

Ama hadi yorumlarda birlikte bütün bu fikirleri deneyelim.

in the comments together.

Speaking of setting goals,

Hedef belirleme hakkında konuşmak,

having a plan to reach those goals

bu hedeflere ulaşmak için bir plan yapmak,

and getting out of your comfort zone

rahat bölgenizden çıkmak,

and interacting with real people,

ve gerçek insanlarla etkileşimde bulunmak.

I want to talk to you about

Seninle konuşmak Lingoda dil maratonu hakkında konuşmak istiyorum.

the Lingoda language marathon.

At the start of this lesson, I told you that

Bu dersin başında söylediğim gibi,

this video is for the people who need to get results

bu video; hayatlarında daha yüksek bir amaç için kendilerini ileri taşımak, vize almak, sınavlardan geçmek,terfi etmek isteyenler içindir.

for a higher purpose in their life,

to take their life forward,

to get a visa, to pass an exam, to get a promotion.

They need to get good fast.

Hızlı iyileşmeleri gerekiyor.

And if you are that person, I want you to pay attention

Ve eğer o kişiyseniz, birkaç dakika daha dikkat etmenizi istiyorum.

for a few more minutes

because this is going to be good.

Çünkü bu iyi olacak.

The Lingoda language marathon is a

Lingoda dili maratonu, İngilizce'deki akıcılığınızı sadece üç ayda artırmak için büyük bir fırsat.

massive opportunity to boost your fluency in English

in just three months.

It's very real and it's right here in front of you now.

Çok gerçek ve tam burada şimdi karşınızda.

In three months, you could become

Üç ay içinde,kendinden tamamen farklı biçimde İngilizce konuşan biri olabilirsin.

a completely different English speaking version

of yourself.

Just think about that.

Sadece bunu düşün.

The full marathon challenges you to take a class

Tam maraton, üç ay boyunca sizi her gün bir ders almaya zorlar.

every single day for three months.

What?

Ne?

It's a marathon not a stroll in the park!

Bu bir maraton, parkta bir yürüyüş değil!

It will require effort and discipline and self-motivation

Çaba, disiplin ve öz motivasyon gerektirecektir.

but ask yourself this question:

ama kendine şu soruyu sor:

Because you could spend the next year

Finalde hedefine ulaşmayı ne kadar istiyorsun? Çünkü İngilizce öğrenme yolculuğunda gelecek yılını, 2 ya da 3 yılını harcayabilirsin.

or two or three years floating around on your

English-learning journey

taking your time watching videos, burying your head

zaman ayırıp video izleyerek, kafanı gömerek,

in textbooks or playing with language apps

ders kitaplarından, telefonundaki dil uygulamalarıyla oynayarak veya herhangi bir şekilde.

on your phone or whatever.

Or you could leap forward in a short space of time,

Ya da kısa sürede ileriye sıçrayabilirsin.

accelerate your progress and get the results

İlerlemeni hızlandır: rahat bölgenden çıkarak ve harekete geçerek gerçekten istediğin sonuçları al.

that you really want by stepping

outside of your comfort zone

and taking action.

Through the marathon,

Maraton sayesinde kendinizi her gün dil sınıflarına gömeceksiniz.

you'll immerse yourself in language classes

every single day.

You'll practise your speaking and conversation skills

Konuşma ve konuşma becerilerinizi her gün diğer insanlarla geliştireceksiniz.

with other people every single day.

Can you even imagine the transformation?

Dönüşümü hayal edebiliyor musunuz?

Can you imagine how confidently you'll speak in just

Bu oranda üç yıl yerine üç ayda ne kadar güvenle konuşacağınızı hayal edebiliyor musunuz?

three months instead of three years at this rate?

And here's the thing. If you complete the full marathon,

Ve işte . Tam maratonu tamamlarsanız,

if you attend every class for the whole three months,

üç ay boyunca her sınıfa katılırsanız,

Lingoda will refund your money

Lingoda paranızı soru sorulmaksızın geri ödeyecek

no questions asked.

Can you see why I'm sharing this with you?

Bunu neden seninle paylaştığımı anlayabiliyor musun?

In just three months,

Sadece üç ayda

you'll boost your English speaking skills

İngilizce konuşma becerilerini geliştireceksin.

and if you attend every class,

ve eğer her sınıfa katılırsanız,

it will quite literally cost you nothing.

kelimenin tam anlamıyla size hiçbir şey mal olacak.

Your friends will be amazed, your family will be proud

Arkadaşların hayran kalacak, ailen gurur duyacak

and everyone else you know who's learning English

ve ingilizce öğrendiğini bildiğiniz diğer herkes

will be wondering

merak edecek,

"How on earth did you do it?"

“Bunu nasıl yaptın?”

I've talked about Lingoda before because

Lingoda hakkında daha önce konuştum çünkü

I'm taking Spanish classes with them

onlarla İspanyolca dersleri alıyorum.

and I really think

Ve gerçekten benim için mükemmel bir çözüm olduklarını düşünüyorum

that they're the perfect solution for me.

I'm busy and I'm kind of disorganised

Meşgulüm ve organize değilim.

so the flexibility of their classes is just great!

Bu yüzden sınıflarının esnekliği harika!

There are so many classes at

Günün herhangi bir saatinde veya gece çok fazla sınıf ve birçok farklı konu var.

any time of the day or night

and there's lots of different topics too.

I can focus on particular grammar points

Geliştirmem gerektiğini bildiğim belirli gramer noktalarına odaklanabilirim

that I know I need to improve

or I can work on my listening skills.

veya dinleme becerilerim üzerinde çalışabilirim.

And all the classes are small group classes

Ve tüm sınıflar küçük grup sınıflarıdır...

which makes it really fun

bu gerçekten eğlenceli kılan ve etrafınızda soru yanıtlayan insanlar varsa size baskı yapan kısmı.

and it takes the pressure off you if there are

other people around to answer questions too.

So when I heard about the language marathon, I was like

Yani dil maratonunu duyduğumda...

wow!

Some of my students would love to know about this.

Vaov!

Öğrencilerimden bazıları bunu bilmek ister.

I'm also thinking about doing it

Ben de bunu yapmayı düşünüyorum...

because I can actually do the marathon in Spanish

çünkü maratonu İspanyolca olarak yapabilirim,

or you could do it in German or French,

ya da sen Almanca ya da Fransızca olarak yapabilirsin,

of course in English,

tabiki ingilizce de, aynı zamanda profesyonel bağlamda kullanacağınız iş İngilizce'sinde de harika olur.

but also in business English

which is super awesome if you are

using English in a professional context.

All right by now you're thinking:

Tamam, şimdi düşünüyorsun:

Well there's probably a few rules here

Muhtemelen burada birkaç kural var.

that I need to know, right?

bilmem gerek, değil mi?

Do Lingoda make it hard to get the refund?

Lingoda para iadesini almayı zorlaştırıyor mu?

Well actually, no, not really

Aslında, hayır, gerçekten değil.

but yes you're right, there are a few rules

Ama evet haklısın bilmen gereken birkaç kural var.

that you need to know.

The first thing that you need to know is that actually,

Bilmen gereken ilk şey, aslında,

there are two types of marathon.

iki tür maraton vardır.

The full marathon and the half marathon.

Tam maraton ve yarı maraton.

Both of them run for exactly three months.

İkisi de tam üç ay boyunca koşuyor.

This is when the next one's happening.

Bu, bir sonrakinin gerçekleştiği zamandır.

But to enter, you need to make a commitment.

Ancak girmek için bir taahhütte bulunmanız gerekir.

You enroll and commit to a set number of classes

Başlangıçta bir dizi sınıfa kaydolur ve taahhüt edersiniz.

at the beginning.

If you complete all of those classes

Maratonun üç ayı içerisinde, tüm bu sınıfları tamamlarsanız,

within the three months of the marathon,

you'll get your refund.

geri ödemenizi alacaksınız.

For the full marathon, you can enroll and commit

Tam maraton için,90 sınıfa kayıt olabilir ve taahhüt edebilirsiniz.

to ninety classes and if you complete one class

Eğer üç ay boyunca her gün bir sınıfı tamamlarsanız,

each day for the three months,

you'll completely transform your English speaking

İngilizce konuşmanızı ve sohbet becerilerinizi tamamen değiştireceksiniz.

and conversation skills

but Lingoda will also offer you a one

Ancak Lingoda size yüzde yüz bir iade sunacak

hundred percent refund.

They want you to immerse yourself in English

İngilizceye dalmanı istiyorlar,

and they're going to reward you

ve seni, yapabiliyorsan tüm sıkı çalışman için ödüllendirecekler.

for all of your hard work if you can do it.

For the half marathon, you need to enroll and commit

Yarı maraton için, 45 sınıfa kayıt olman ve taahhüt etmen gerekir.

to forty-five classes

and if you attend fifteen classes each month,

ve eğer her ay on beş sınıfa katılırsan,

no more than one each day,

her gün birden fazla değil;

you will totally boost

Konuşma ve konuşma becerilerini tamamen artıracaksın

your speaking and conversation skills.

Plus,

Artı,

Lingoda are going to offer you a fifty percent refund.

Lingoda size yüzde elli para iadesi teklif edecek.

So if you're looking at the full marathon

Yani tam maratona bakıyorsan

and you're thinking:

ve sen düşünüyorsun:

I've got a full-time job and a family to look after,

Tam zamanlı bir işim ve bakmam gereken bir ailem var.

I just don't know if I've got that much time.

Sadece bu kadar zamanım var mı bilmiyorum.

But you do really want to set yourself a good

Ama gerçekten önümüzdeki üç ay için iyi bir mücadele vermek istiyorsun.

challenge for the next three months,

then definitely have a look at the half marathon.

O zaman kesinlikle yarı maratona bir göz at.

So how do you enter?

Peki nasıl giriş yaparsın?

Good question!

İyi soru!

Firstly, you need to sign up by this date

Öncelikle, aşağıda açıklamadaki linki kullanarak bu tarihe kadar kaydolmanız gerekir.

using the link in the description below.

And make sure that when you do that, you use the code

Ve bunu yaptığınızda, kodu kullandığınızdan emin olun.

that's on screen now because using that code

bu şimdi ekranda çünkü bu kodu kullanıyor

is going to wipe out the joining fee.

katılım ücretini silecek.

Lingoda have said:

Lingoda dedi ki:

mmmEnglish students don't need to pay the joining fee.

mmmEnglish öğrencilerinin katılım ücretini ödemeleri gerekmez.

Then you need to decide which marathon

O zaman hangi maratona katılacağına karar vermelisin.

you're going to attempt.

You can do it as a beginner,

Bir acemi olarak,

as an intermediate student or as an advanced student

orta öğrenci veya ileri öğrenci olarak yapabilirsin.

which is super cool because you could

Çok havalı çünkü bir arkadaşına veya aile üyene seninle beraber bunu yapması için meydan okuyabilirsin,...

challenge a friend or a family member to do it with you

even if they're not at the same level as you.

seninle aynı seviyede olmasalar bile.

And there are limited places this year for the marathon

Ve bu yıl maraton için sınırlı yerler var.

so you do need to secure your place. All of the details

bu yüzden yerinizi güvence altına almanız gerekiyor. Tüm detaylar...

are available on Lingoda's website

Lingoda'nın web sitesinde bulunabilir.

and you can read more about it there.

Ve orada hakkında daha fazlasını okuyabilirsiniz.

But just don't forget to use the code down here

Ama buradaki kodu kullanmayı unutma,

so that you don't have to pay the joining fee.

böylece katılım ücretini ödemek zorunda kalmazsınız.

If there's one thing that I want you to take away from

Eğer bugünün dersinden almanı istediğim bir şey varsa,

today's lesson,

it's to take action.

harekete geçmendir.

Now it could be really serious, deliberate action

Şimdi gerçekten...

Lingoda dil maratonuna kaydolmak gibi ciddi, kasıtlı bir eylem olabilir.

like signing up to the Lingoda language marathon

but it could also be smaller but equally

Ama aynı zamanda, örneğin çevrimiçi bir dil grubunda bir konuşma partneri bulma taahhüdünden daha küçük ama eşit olabilir.

deliberate action.

A commitment to find a speaking partner

in an online language group, for example.

Whatever it is, I hope that the experience is wonderful

Her ne ise, umarım deneyim harikadır.

and a little uncomfortable, all right?

Ve biraz rahatsız edici, değil mi?

It's good to feel a little uncomfortable.

Biraz rahatsız hissetmek güzel.

Now if you want to keep practising with me right here,

Şimdi benimle burada çalışmaya devam etmek istiyorsan,

right now, then let's head over to this lesson

şimdi, o zaman bazı ekstra konuşma pratiği için bu derse geçelim.

for some extra speaking practice.

I'll see you in there!

Orada görüşürüz!