How to be an upstander instead of a bystander | Angélique Parisot-Potter

74,621 views ・ 2021-01-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: TED Translators Admin Reviewer: Rhonda Jacobs
0
0
7000
Çeviri: Şevval Naz Ertik Gözden geçirme: Can Boysan
Size Bilal ve Brenda adlı karakterlerle
tanışacağınız bir hikâye anlatayım.
Dünyanın en dikkate şayan yerinde çalışıyordum
00:13
Let me tell you a story, where you'll meet the characters
1
13540
3190
ve sıradan sabahlardan birinde
00:16
who I'll call Bilal and Brenda.
2
16730
3263
bir meslektaşım beni görmeye geldi.
00:20
I was working in a most remarkable part of the world.
3
20910
3150
Kıdemli yöneticilerimizden olan Bilal’in
00:24
And one unremarkable morning,
4
24060
2490
yanlış kişilerle uğraştığım için işten çıkarılacağımı
00:26
a colleague came to see me.
5
26790
2093
00:29
She told me that Bilal, one of our senior executives,
6
29570
3780
ve sonuçlarına katlanacağımı
herkese söylediğinden bahsetti.
00:33
had been telling everyone I was being removed
7
33350
3410
Paniğe kapılmadım
çünkü benden beklenenleri gerçekleştirmiştim:
00:36
because I'd been messing with the wrong people.
8
36760
2480
00:39
And now, I was going to face the consequences.
9
39240
2837
İşimi yapmak,
zorlu konuların doğrudan hakkından gelmek
00:42
I wasn't alarmed,
10
42560
1640
00:44
because I knew I had done what I'd been hired to do:
11
44200
3940
ve her taşın altına bakmak.
Hatta bundan birkaç ay önce
00:48
my job,
12
48140
1660
00:49
dealing with thorny issues head on
13
49800
2400
her taşın altına bakmaktan fazlasını yapmıştık.
00:52
and leaving no stone unturned.
14
52200
2690
Bu ayrıntılar başka bir zamana kalsın.
00:55
In fact, in the months prior to this,
15
55260
2660
Eşim James'i aradım
00:57
we'd overturned more than just a few stones.
16
57920
2990
ve ona bu tuhaf konuşmadan bahsettim.
01:00
Those details are for another time.
17
60910
3083
O da müthiş bir öngörüyle
01:04
I called my husband, James,
18
64770
1900
sırayla eşyalarımı toplayıp
01:06
to tell him about this bizarre conversation,
19
66670
2990
Brenda'yı aramamı söyledi.
01:09
and with what proved to be great foresight,
20
69930
2790
Brenda'yı aradım.
Birkaç yıl Brenda'yla çalışmıştım
01:12
he said, "Angélique, pack your things and call Brenda, in that order."
21
72720
5077
ve ona güveniyordum.
Bu iş için beni tavsiye eden kişi oydu.
01:18
I called Brenda.
22
78620
1550
Lafı dolandırmadım
01:20
I'd worked with her for a number of years,
23
80170
2130
çünkü eşimin tepkisi
01:22
and I trusted her.
24
82300
1820
bu durumun daha önce karşılaştığım
01:24
She was the person who'd recommended me for that job.
25
84120
3083
olağan şeylerden daha fazlası olduğunu
01:27
I cut to the chase,
26
87910
1440
fark etmemi sağladı.
Olağan diyorum ancak her şeyin bir anda netleştiği o anda
01:29
because my husband's reaction made me realize
27
89350
3120
01:32
this was more than just the usual stuff I'd encountered before.
28
92470
4063
eşim James’in çoktan fark ettiği bir şeyin farkına vardım.
01:37
And I say usual, but in that moment of clarity,
29
97030
4300
Bunların hiçbiri olağan değildi.
Gözümden kaçan bir motifin parçası olan bu düzensizlikler,
01:41
it dawned on me what James had already recognized:
30
101330
4180
altına baktığım o farazi taşların altında yaşayan
01:45
none of this was usual.
31
105510
2203
01:48
These irregularities, part of a pattern I'd failed to notice,
32
108520
4810
ve artık herkesçe bilindiğini bildiğim sırlarmış.
01:53
were what I now know as open secrets
33
113330
3270
Meğer tüm bunlar,
01:56
living beneath those proverbial stones I'd had the audacity to overturn.
34
116600
4800
kurallara uygun olmayan
ve belirsiz olan alanda çalışmak uğruna
yeterince çabalamadığım için yaşanmış.
02:02
To my shock, I learned that this was happening
35
122520
3910
Meseleyi ne zaman yok saymam gerektiğini bilmiyormuşum
02:06
because I hadn't tried hard enough to operate in the "gray space."
36
126430
4510
ve sistemin böyle işlediğini anlamamışım.
02:11
I didn't seem to know when to kick things into the long grass.
37
131620
4520
Verilen mesaj, ima edilen tehdit açıktı.
02:16
And I didn't understand that this was how the system worked.
38
136650
4440
Sonraki birkaç haftada ben hâlâ oradayken
02:21
The message, the implied threat,
39
141810
2763
yerime, işlerine yarayan bir şakşakçıyı getirdiler.
02:24
was clear.
40
144573
1530
Berbat bir gastritten muzdariptim
02:27
Over the next few weeks,
41
147570
1900
02:29
I was replaced by a convenient yes-man while I was still there.
42
149470
4710
ve iki küçük kızıma
hâlâ bir işim varmış gibi davranıyordum.
02:34
I suffered from terrible gastritis,
43
154950
2513
Altı ay boyunca her sabah işe gidiyormuş gibi giyindim
02:37
and I pretended to our two young daughters
44
157680
3000
ve onları okula bırakmak için evden çıktım.
02:40
that I still had that job.
45
160680
1905
02:43
Leaving home every morning, dressed up as if for work,
46
163210
4190
Boyun eğmedim
ancak ses çıkarmak kolaymış gibi
02:47
to drop them to school, for six months.
47
167400
3873
ya da bunun herhangi bir şekilde
02:52
I did not submit,
48
172650
1803
bana, aileme ve kariyerime faydası dokunmuş gibi davranamam.
02:55
but I won't pretend that it was easy to speak up
49
175250
3060
İş yerinde ilkelerin aksine sesimizi çıkardığımız zaman
02:58
or beneficial in any way to me, to my family or to my career.
50
178310
4940
işimizi kaybetmesek bile
meslektaşlarımızla olan uyum ve iş birliğimizi kaybedebiliriz
03:04
When we speak up in the workplace despite policies to the contrary,
51
184040
4620
ve inanılmamış, dışlanmış,
03:08
whilst we may not lose our jobs,
52
188660
2340
gizli zorbalığa uğramış duruma düşeriz.
03:11
we are likely to lose the camaraderie of our coworkers.
53
191000
4320
Bir odaya girdiğinizde herkesin konuşmayı kestiği türden bir zorbalık.
03:15
Disbelieved, ostracized,
54
195320
2680
Bir şey söylemenin bizim sorumluluğumuz olmadığını düşünürüz.
03:18
faced with under-the-radar bullying.
55
198000
2510
03:20
You know the kind when you walk into a room and everyone stops talking?
56
200510
4010
Peki neden aileme ve kendime karşı tüm risklere rağmen
03:24
We think: It's not my responsibility to say anything.
57
204920
4653
harekete geçmeyi seçtim?
Doğru olduğunu bildiğiniz şeyi yapmadığınızda ihmal suçu gerçekleşir.
03:30
So why did I choose to act despite the risks to my family and to me?
58
210800
5260
Sessiz kalarak suç işlememiş olsanız bile
03:36
The sin of omission is a failure to do what you know is right.
59
216980
5270
harekete geçmediğinizde nelere katlanmanız gerekecek?
03:43
When you stay quiet,
60
223090
1830
03:44
even though you're not guilty of wrongdoing yourself,
61
224920
3300
Peki siz bu oyuncular dizisinde hangisisiniz?
03:48
what will you have to live with if you don't take action?
62
228220
4043
Suç işleyen kötü oyuncu mu?
Doğrudan veya dolaylı olarak fayda gören
03:52
So who are you in this lineup of actors?
63
232980
3640
ve kötü oyuncunun kuklası olan kötü seyirci mi?
03:56
The bad actor, the wrongdoer?
64
236620
2870
Herkesçe bilinen sırların farkında olan
03:59
The bad stander who benefits directly or indirectly
65
239490
4480
ancak hiçbir şey yapmayan seyirci mi?
04:03
and acts as a puppet for the bad actor?
66
243970
3090
Yoksa aynaya baktığımızda görmek istediğimiz kişi olan ve ses çıkaran mı?
04:07
The bystander, aware of the open secrets
67
247060
3290
04:10
but not actually doing anything wrong or the upstander?
68
250350
3970
Üç şey öğrendim.
Birincisi, kendinize güvenin.
04:14
This is the person we want to see when we look in the mirror.
69
254320
3570
Yanlış bir şey gördüğünüzde soru sorun
04:18
I've learned three things:
70
258670
2290
çünkü otoriteye meydan okumak yanlış bir şey değil.
04:20
One, don't second guess yourself.
71
260960
3420
04:24
When you see something amiss, ask questions,
72
264690
3790
İkincisi, suça ortak olmayın.
Yanlış bir şeye hayır deme gücüne her zaman sahipsiniz.
04:28
because it is okay to challenge those in authority.
73
268480
3643
04:32
Two, don't be complicit.
74
272710
3450
Üçüncüsü, ses çıkarın.
04:36
You always have the power to say no in the face of wrongdoing.
75
276160
5250
Ses çıkarmak için cesur olmak
04:41
And three, be an upstander.
76
281410
3630
veya korkmamak zorunda değilsiniz
ancak doğru olanı yaptığınızda kendinizle barışık olursunuz.
04:45
Speaking up is not about being brave.
77
285040
4543
04:49
It's not about not feeling scared.
78
289583
2800
O an ne hissettiğinizi söylemek zor, biliyorum.
04:52
But when you do what you know is right, you can be at peace with yourself.
79
292840
5060
Yine de yapın, pervasız olun.
04:58
Yes, it is hard to say what you feel in the moment.
80
298300
4890
Martin Luther King demiş ki
“Her şeyin sonunda düşmanlarımızın sözlerini değil,
05:03
Do it anyway. Be fearless.
81
303190
3040
dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.”
05:06
Martin Luther King said,
82
306740
1807
Aynaya baktığınızda hangisini göreceksiniz?
05:08
"In the end, we will remember not the words of our enemies,
83
308547
4660
Sır saklayan bir seyirci mi?
05:13
but the silence of our friends."
84
313207
3143
Yoksa bir ses çıkaran mı?
05:16
So when you look in the mirror,
85
316350
2243
05:18
who will you see?
86
318910
1713
Ben kimi gördüğümü biliyorum.
05:21
A bystander, keeper of open secrets?
87
321040
3660
Kızlarımın kimi gördüğünü biliyorum.
05:24
Or will the person looking back at you be an upstander?
88
324700
3873
Seçim sizin.
05:28
I know who I see.
89
328794
2167
05:31
I know who my daughters see.
90
331157
2486
05:33
The choice is yours.
91
333970
2543
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7