How we need to remake the internet | Jaron Lanier

430,004 views ・ 2018-05-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
Back in the 1980s, actually, I gave my first talk at TED,
0
12944
4009
Aslında ilk TED konuşmamı 1980'lerde yapmıştım,
00:16
and I brought some of the very, very first public demonstrations
1
16977
4262
sanal gerçekliğin bazı ilk deneyimlerini
00:21
of virtual reality ever to the TED stage.
2
21263
4234
TED sahnesine ilk ben getirmiştim.
00:26
And at that time, we knew that we were facing a knife-edge future
3
26375
6867
Daha o zamandan geleceğin bıçak sırtında olduğunu biliyorduk,
00:33
where the technology we needed,
4
33266
5201
ihtiyaç duyduğumuz
00:38
the technology we loved,
5
38491
1851
ve o çok sevdiğimiz teknolojinin
00:40
could also be our undoing.
6
40366
2047
sonumuz olabileceğini biliyorduk.
00:43
We knew that if we thought of our technology
7
43266
4091
Sahip olduğumuz teknolojiyi daha fazla güç amacıyla kullanırsak
00:47
as a means to ever more power,
8
47381
3254
bunun yalnızca bir güç yolculuğu olacağını
00:50
if it was just a power trip, we'd eventually destroy ourselves.
9
50659
3707
ve işin sonunda kendimizi yok edeceğimizi biliyorduk.
00:54
That's what happens
10
54390
1181
Bir güç yolculuğunda
00:55
when you're on a power trip and nothing else.
11
55595
2787
başınıza gelecek olanlar bundan ibaret olur.
00:59
So the idealism
12
59509
3389
O zamanların dijital kültürü,
01:02
of digital culture back then
13
62922
4809
01:07
was all about starting with that recognition of the possible darkness
14
67755
4739
muhtemel karanlığın farkına varıp
01:12
and trying to imagine a way to transcend it
15
72518
3350
bunu güzellik ve yaratıcılıkla baskılamanın bir yolunu bulmaktı.
01:15
with beauty and creativity.
16
75892
2578
01:19
I always used to end my early TED Talks with a rather horrifying line, which is,
17
79033
6507
TED konuşmalarımı hep dehşet veren bir sözle bitirmişimdir:
01:26
"We have a challenge.
18
86478
3866
''Önümüzde bir zorluk var.
01:30
We have to create a culture around technology
19
90368
4024
Teknolojinin etrafını çok güzel, çok anlamlı
01:34
that is so beautiful, so meaningful,
20
94416
3968
çok derin, yaratıcılıkla dolup taşan
01:38
so deep, so endlessly creative,
21
98408
2541
sınırsız potansiyele sahip bir kültürlü donatmalıyız,
01:40
so filled with infinite potential
22
100973
3016
öyle bir kültür olmalı ki
01:44
that it draws us away from committing mass suicide."
23
104013
3253
bizi kendimizi yok etmekten alıkoysun.''
01:48
So we talked about extinction as being one and the same
24
108519
5588
Cezbedici ve çok yaratıcı bir gelecek yaratma ihtiyacımızı
01:54
as the need to create an alluring, infinitely creative future.
25
114131
4830
soyumuzun tükenmesiyle bağdaştırdık.
01:59
And I still believe that that alternative of creativity
26
119639
5382
Ben hâlâ bir yaratıcılık alternatifinin
02:05
as an alternative to death
27
125045
1974
yok olmaya bir alternatif olduğunun
02:07
is very real and true,
28
127043
1969
gerçek ve doğru olduğu kanısındayım,
02:09
maybe the most true thing there is.
29
129036
1983
hatta belki de tek doğru.
02:11
In the case of virtual reality --
30
131870
2095
Sanal gerçeklik konusunda
02:13
well, the way I used to talk about it
31
133989
2282
ne zaman konuşmaya başlasam
02:16
is that it would be something like
32
136295
2635
insanların dili keşfettiklerinde olanlar gibi şeyler anlatırdım.
02:18
what happened when people discovered language.
33
138954
2850
02:21
With language came new adventures, new depth, new meaning,
34
141828
4675
Dille birlikte yeni maceralar, yeni bir derinlik ve anlam,
02:26
new ways to connect, new ways to coordinate,
35
146527
2080
yeni irtibat ve ortaklık yolları,
02:28
new ways to imagine, new ways to raise children,
36
148631
4034
yeni hayal gücü, çocuk yetiştirmede yeni yollar türedi
02:32
and I imagined, with virtual reality, we'd have this new thing
37
152689
4262
ve ben de sanal gerçeklikle sahip olacağımız yeni şeyin
02:36
that would be like a conversation
38
156975
1593
sohbet ederken uyanık hâlde
02:38
but also like waking-state intentional dreaming.
39
158592
3344
kasıtlı rüya görmek gibi bir şey olacağını sanırdım.
02:41
We called it post-symbolic communication,
40
161960
2653
Buna post sembolik iletişim diyorduk,
02:44
because it would be like just directly making the thing you experienced
41
164637
4358
çünkü tecrübe ettiğiniz bir şeyi doğrudan ortaya çıkarmak gibi olacaktı,
02:49
instead of indirectly making symbols to refer to things.
42
169019
3619
dolaylı yoldan sembollerle onu anlatmak artık olmayacaktı.
02:53
It was a beautiful vision, and it's one I still believe in,
43
173466
4338
Harika bir vizyondu ve ben buna hâlâ inanıyorum,
02:57
and yet, haunting that beautiful vision
44
177828
3215
ama bu vizyonun peşini bırakmayan
03:01
was the dark side of how it could also turn out.
45
181067
3150
o karanlık kısım da bu uğurda ortaya çıkabilir.
03:04
And I suppose I could mention
46
184241
5048
İlk bilgisayar bilimcilerinden
03:09
from one of the very earliest computer scientists,
47
189313
3064
Norbert Wiener'dan bahsetmek istiyorum,
03:12
whose name was Norbert Wiener,
48
192401
2135
03:14
and he wrote a book back in the '50s, from before I was even born,
49
194560
3754
1950'lerde benim daha doğmadığım zamanlarda bir kitap yazmıştı,
03:18
called "The Human Use of Human Beings."
50
198338
2658
kitabın adı ''The Human Use of Human Beings'' idi.
03:21
And in the book, he described the potential
51
201779
4172
Kitapta, insanlardan veri toplayacak
03:25
to create a computer system that would be gathering data from people
52
205975
6181
ve gerçek zamanda insanlara geri dönümde bulunarak
03:32
and providing feedback to those people in real time
53
212180
3572
onları kısmen ve istatistiksel olarak davranışsal bir sisteme itecek
03:35
in order to put them kind of partially, statistically, in a Skinner box,
54
215776
5135
bir bilgisayar sistemi tarif ediyordu
03:40
in a behaviorist system,
55
220935
2444
03:43
and he has this amazing line where he says,
56
223403
2501
ve kitabın bir kısmında harika bir şeyler söylüyor:
03:45
one could imagine, as a thought experiment --
57
225928
2738
alıntı yapmıyorum, kendi sözlerimle anlatıyorum --
03:48
and I'm paraphrasing, this isn't a quote --
58
228690
2461
03:51
one could imagine a global computer system
59
231175
3080
herkesin üzerinde cihaz olduğu
03:54
where everybody has devices on them all the time,
60
234279
2842
küresel bir bilgisayar sistemi hayal edin,
03:57
and the devices are giving them feedback based on what they did,
61
237145
3272
yaptıkları şeylere göre bu cihazlar geri bildirimde bulunsunlar
04:00
and the whole population
62
240441
1875
04:02
is subject to a degree of behavior modification.
63
242340
3576
ve tüm dünya nüfusu bir derece davranış düzenlenmesine maruz kalsın.
04:05
And such a society would be insane,
64
245940
3546
Böyle bir toplum çılgınlık olur,
04:09
could not survive, could not face its problems.
65
249510
3097
kimse hayatta kalamaz, sorunlarıyla başa çıkamaz.
04:12
And then he says, but this is only a thought experiment,
66
252631
2621
Sonra da bunun sadece düşünsel bir deney olduğunu
04:15
and such a future is technologically infeasible.
67
255276
3420
ve böyle bir geleceğin teknolojik yönden yapılamaz olduğunu söylüyor.
04:18
(Laughter)
68
258720
1092
(Kahkahalar)
04:19
And yet, of course, it's what we have created,
69
259836
3002
Bizim yarattığımız şey işte bu
04:22
and it's what we must undo if we are to survive.
70
262862
3277
ve hayatta kalmak için de bunu geri çevirmemiz gerekiyor.
04:27
So --
71
267457
1151
04:28
(Applause)
72
268632
3540
(Alkışlar)
04:32
I believe that we made a very particular mistake,
73
272631
5977
Çok özel bir hata yaptığımızı düşünüyorum,
04:38
and it happened early on,
74
278632
2234
bunu ilk zamanlarda yaptık
04:40
and by understanding the mistake we made,
75
280890
2074
ama yaptığımız hatayı anlayarak
04:42
we can undo it.
76
282988
1859
bunu geri çevirebiliriz.
04:44
It happened in the '90s,
77
284871
2559
Bunu 90'lı yıllarda yaptık,
04:47
and going into the turn of the century,
78
287454
2742
yeni bir yüzyıla girerken bunlar yaşandı.
04:50
and here's what happened.
79
290220
1388
04:53
Early digital culture,
80
293200
1374
Günümüze kadar gelen ilk dijital kültürün
04:54
and indeed, digital culture to this day,
81
294598
4972
04:59
had a sense of, I would say, lefty, socialist mission about it,
82
299594
6309
solcu, sosyalist bir misyonu vardı,
05:05
that unlike other things that have been done,
83
305927
2160
kitapların icadı gibi başarılan diğer her şeyin aksine
05:08
like the invention of books,
84
308111
1434
05:09
everything on the internet must be purely public,
85
309569
3413
internetteki her şey kamuya açık olmalıydı,
05:13
must be available for free,
86
313006
2325
ücretsiz olmalıydı,
05:15
because if even one person cannot afford it,
87
315355
3388
çünkü eğer bir kişinin bile satın almaya gücü yetmiyorsa
05:18
then that would create this terrible inequity.
88
318767
2572
korkunç bir eşitsizlik baş gösterirdi.
05:21
Now of course, there's other ways to deal with that.
89
321912
2524
Tabii bununla baş etmenin başka yolları da var.
05:24
If books cost money, you can have public libraries.
90
324460
3016
Kitaplar pahalıysa kütüphaneye gidersiniz.
05:27
And so forth.
91
327500
1174
Bunun gibi şeyler.
05:28
But we were thinking, no, no, no, this is an exception.
92
328698
2618
Ama biz ısrarla bunun istisna olduğunda direttik.
05:31
This must be pure public commons, that's what we want.
93
331340
4605
Bu tamamen kamu malı olmalı, istediğimiz şey bu.
05:35
And so that spirit lives on.
94
335969
2634
Bu heves devam etti.
05:38
You can experience it in designs like the Wikipedia, for instance,
95
338627
3715
Vikipedi ve daha pek çok tasarımda bunu görebilirsiniz.
05:42
many others.
96
342366
1341
05:43
But at the same time,
97
343731
1874
Ancak bir yandan da aynı hevesle
05:45
we also believed, with equal fervor,
98
345629
2588
05:48
in this other thing that was completely incompatible,
99
348241
3937
hiçbir şekilde bu görüşümüzle bağdaşmayan bir şeye daha inandık,
05:52
which is we loved our tech entrepreneurs.
100
352202
3627
teknoloji girişimcilerimizi çok sevdik.
05:55
We loved Steve Jobs; we loved this Nietzschean myth
101
355853
3739
Steve Jobs'ı çok sevdik; evreni yerle bir edebilecek
05:59
of the techie who could dent the universe.
102
359616
3468
Nietzsche teknoloji efsanesini çok sevdik.
06:03
Right?
103
363108
1318
Öyle değil mi?
06:04
And that mythical power still has a hold on us, as well.
104
364450
5848
Ayrıca bu efsanevi gücün hâlâ üzerimizde etkisi var.
06:10
So you have these two different passions,
105
370322
4459
Yani iki farklı heves içindeydik,
06:14
for making everything free
106
374805
1937
her şeyi ücretsiz yapmak
06:16
and for the almost supernatural power of the tech entrepreneur.
107
376766
5166
ve teknoloji girişimcilerinin doğaüstü güçlerine inanmak.
06:21
How do you celebrate entrepreneurship when everything's free?
108
381956
4352
Her şey ücretsizken girişimciliği nasıl açıklarsınız?
06:26
Well, there was only one solution back then,
109
386332
3125
O zamanlar yalnızca tek bir çözüm vardı,
06:29
which was the advertising model.
110
389481
2087
reklam modeli.
06:31
And so therefore, Google was born free, with ads,
111
391592
4003
Ve buradan reklam eşliğinde ücretsiz Google hayata geldi,
06:35
Facebook was born free, with ads.
112
395619
3682
reklamlarla Facebook geldi.
06:39
Now in the beginning, it was cute,
113
399325
3865
İlk başlarda güzel bir şeydi,
06:43
like with the very earliest Google.
114
403214
1960
ilk Google'dan bahsediyorum.
06:45
(Laughter)
115
405198
1286
(Kahkahalar)
06:46
The ads really were kind of ads.
116
406508
2897
Reklamlar, sadece reklamdan ibaretti.
06:49
They would be, like, your local dentist or something.
117
409429
2485
Yaşadığınız yerdeki diş hekimini falan görürdünüz.
06:51
But there's thing called Moore's law
118
411938
1920
Ancak Moore'un yasası denen şey
06:53
that makes the computers more and more efficient and cheaper.
119
413882
3142
bilgisayarları daha etkili ve daha ucuz kılıyordu.
06:57
Their algorithms get better.
120
417048
1858
Algoritmalar daha iyiye gidiyor.
06:58
We actually have universities where people study them,
121
418930
2596
Üniversitelerde insanlar bunun üzerinde çalışıyorlar,
07:01
and they get better and better.
122
421550
1628
sürekli daha iyiye gidiyorlar.
07:03
And the customers and other entities who use these systems
123
423202
4452
Bu sistemleri kullanan müşteri ve diğer kurumlar da
07:07
just got more and more experienced and got cleverer and cleverer.
124
427678
4127
giderek daha deneyimli, daha zeki bir hâle geliyorlar.
07:11
And what started out as advertising
125
431829
2397
Reklam amacıyla başlayan şey
07:14
really can't be called advertising anymore.
126
434250
2477
artık reklam olmaktan çıktı.
07:16
It turned into behavior modification,
127
436751
2912
Davranış düzenlemesine döndü,
07:19
just as Norbert Wiener had worried it might.
128
439687
4493
Norbert Wiener'ın olabileceğinden korktuğu şey buydu.
07:24
And so I can't call these things social networks anymore.
129
444204
4620
Ve ben artık bu şeylere sosyal ağ da diyemiyorum.
07:28
I call them behavior modification empires.
130
448848
3814
Davranış düzenleme imparatorlukları diyorum.
07:32
(Applause)
131
452686
2235
(Alkışlar)
07:34
And I refuse to vilify the individuals.
132
454945
4214
Ayrıca bireyleri suçlamayı reddediyorum.
07:39
I have dear friends at these companies,
133
459183
2271
Bu şirketlerde çalışan arkadaşlarım var,
07:41
sold a company to Google, even though I think it's one of these empires.
134
461478
4760
o imparatorluklardan biri olsa da Google'a şirketini satan arkadaşım da var.
07:46
I don't think this is a matter of bad people who've done a bad thing.
135
466262
5060
Burada konu kötü bir şey yapan kötü insanlar değil.
07:51
I think this is a matter of a globally tragic,
136
471346
4576
Bu, tüm dünyayı etkileyen devasa bir hata, hayret verici derecede absürd bir hata
07:55
astoundingly ridiculous mistake,
137
475946
4572
bir şeytanlık dizisi değil.
08:00
rather than a wave of evil.
138
480542
4129
08:04
Let me give you just another layer of detail
139
484695
2682
Bu hatanın nasıl işlediğini biraz daha örnekleyeyim.
08:07
into how this particular mistake functions.
140
487401
3103
08:11
So with behaviorism,
141
491337
2707
Davranışçılıkta, ister insan ister hayvan olsun
08:14
you give the creature, whether it's a rat or a dog or a person,
142
494068
5064
yaptıkları işe istinaden ona ödül, bazen de ceza verirsiniz.
08:19
little treats and sometimes little punishments
143
499156
2840
08:22
as feedback to what they do.
144
502020
1817
08:24
So if you have an animal in a cage, it might be candy and electric shocks.
145
504710
5912
Kafeste bir hayvanınız varsa ya yiyecek ya da elektrik şoku verirsiniz.
08:30
But if you have a smartphone,
146
510646
2524
Ama akıllı telefonunuz varsa
08:33
it's not those things, it's symbolic punishment and reward.
147
513194
6926
ödül ve cezalar sembolik olacaktır.
08:40
Pavlov, one of the early behaviorists,
148
520144
2443
İlk davranış bilimcilerden Pavlov bu ünlü ilkeyi göstermişti.
08:42
demonstrated the famous principle.
149
522611
2952
08:45
You could train a dog to salivate just with the bell, just with the symbol.
150
525587
3961
Sadece zille, sadece o sembolle köpeğinizin ağzını sulandırabilirsiniz.
08:49
So on social networks,
151
529572
1586
Sosyal ağlarda ise,
08:51
social punishment and social reward function as the punishment and reward.
152
531182
5080
sosyal ödül ve cezalar gerçekten ödül ve ceza gibi çalışıyorlar.
08:56
And we all know the feeling of these things.
153
536286
2077
Nasıl bir his olduğunu hepimiz biliyoruz.
08:58
You get this little thrill --
154
538387
1451
Ani bir mutluluk --
08:59
"Somebody liked my stuff and it's being repeated."
155
539862
2350
''Biri gönderimi beğendi başkaları da beğeniyor.''
09:02
Or the punishment: "Oh my God, they don't like me,
156
542236
2334
Ceza da şöyle: ''Aman Tanrım, beni sevmiyorlar,
09:04
maybe somebody else is more popular, oh my God."
157
544594
2239
benden daha popüler olan var, Tanrım.''
09:06
So you have those two very common feelings,
158
546857
2226
Bu iki yaygın his içimize öyle bir işlenmiş ki
09:09
and they're doled out in such a way that you get caught in this loop.
159
549107
3564
bu döngüden kendimizi alamıyoruz.
09:12
As has been publicly acknowledged by many of the founders of the system,
160
552695
4095
Üstelik bu durum, sistemin çoğu kurucusu tarafından tasdik edildi,
09:16
everybody knew this is what was going on.
161
556814
2341
yani herkes neler olduğunu biliyordu da.
09:19
But here's the thing:
162
559871
1619
Ancak şöyle bir şey var:
09:21
traditionally, in the academic study of the methods of behaviorism,
163
561514
5294
Davranış bilimine akademik bir bakış yaptığımızda
09:26
there have been comparisons of positive and negative stimuli.
164
566832
5436
pozitif ve negatif uyarıcıların karşılaştırıldıklarını görürürüz.
09:32
In this setting, a commercial setting,
165
572292
2364
Böyle bir ortamda, ticari bir ortamda
09:34
there's a new kind of difference
166
574680
1596
akademik platformda bir süredir kaçınılan yeni bir fark var,
09:36
that has kind of evaded the academic world for a while,
167
576300
2769
09:39
and that difference is that whether positive stimuli
168
579093
4048
bu fark, pozitif uyarıcıların farklı koşullar altında
09:43
are more effective than negative ones in different circumstances,
169
583165
3309
negatif uyarıcılardan daha etkili olup olmadığı sorusu,
09:46
the negative ones are cheaper.
170
586498
2104
negatif olanların daha ucuz olduğu.
09:48
They're the bargain stimuli.
171
588626
2056
Bunlar pazarlık uyarıcıları.
09:50
So what I mean by that is it's much easier
172
590706
5703
Demek istediğim şu ki
09:56
to lose trust than to build trust.
173
596433
3116
güven kaybetmek, kazanmaktan daha kolay.
09:59
It takes a long time to build love.
174
599573
3172
Sevmek için çok zaman gerekiyor.
10:02
It takes a short time to ruin love.
175
602769
2606
Sevgiyi mahfetmek içinse çok az zaman.
10:05
Now the customers of these behavior modification empires
176
605399
4588
Bu davranış düzenleme imparatorlukları müşterileri
10:10
are on a very fast loop.
177
610011
1423
çok hızlı bir döngüdeler.
10:11
They're almost like high-frequency traders.
178
611458
2045
Yüksek frekanslı tüccar gibiler.
10:13
They're getting feedbacks from their spends
179
613527
2024
Harcamalarına göre geri bildirim alıyorlar
10:15
or whatever their activities are if they're not spending,
180
615575
2802
veya harcama yapmıyorlarsa yaptıkları aktivitelere göre,
10:18
and they see what's working, and then they do more of that.
181
618401
3270
gördükleri şey işe yarıyor ve bunu daha çok yapıyorlar.
10:21
And so they're getting the quick feedback,
182
621695
2040
Çok hızlı bir geri bildirim alıyorlar,
10:23
which means they're responding more to the negative emotions,
183
623759
3040
yani negatif duygulara daha fazla yanıt veriyorlar,
10:26
because those are the ones that rise faster, right?
184
626823
3937
çünkü hızlı yükselenler onlar, değil mi?
10:30
And so therefore, even well-intentioned players
185
630784
3548
Bu yüzden de çok iyi niyetli oyuncular bile
10:34
who think all they're doing is advertising toothpaste
186
634356
2865
diş macunu reklamı yaptıklarını sanırken
10:37
end up advancing the cause of the negative people,
187
637245
3031
negatif insanların savını desteklemiş oluyorlar,
10:40
the negative emotions, the cranks,
188
640300
2334
negatif duyguları, saplantıları,
10:42
the paranoids,
189
642658
1444
paranoyakları, kötümserleri, nihilistleri.
10:44
the cynics, the nihilists.
190
644126
3080
10:47
Those are the ones who get amplified by the system.
191
647230
3493
Onlar, sistemin güçlendirdiği kişiler.
10:50
And you can't pay one of these companies to make the world suddenly nice
192
650747
5651
Bu şirketlerin birine ödeme yaparak dünyayı daha güzel bir yer yapmak,
10:56
and improve democracy
193
656422
1151
demokrasiyi düzeltmek
10:57
nearly as easily as you can pay to ruin those things.
194
657597
3841
o şeyleri yok etmek için para ödemek kadar kolay değil.
11:01
And so this is the dilemma we've gotten ourselves into.
195
661462
3719
İşte kendimizi bu ikilemin içine soktuk.
11:05
The alternative is to turn back the clock, with great difficulty,
196
665856
5232
Alternatifimiz büyük zorlukla zamanı geriye almak
11:11
and remake that decision.
197
671112
2841
ve bu kararı yeniden vermek.
11:13
Remaking it would mean two things.
198
673977
4038
Bu da iki anlama geliyor.
11:18
It would mean first that many people, those who could afford to,
199
678039
3928
İlki şu, bunu yapmaya ekonomisi olanlar
11:21
would actually pay for these things.
200
681991
2207
bu şeyler için para ödeyecek.
11:24
You'd pay for search, you'd pay for social networking.
201
684222
4407
İnternette arama yapmak için, sosyal ağ için...
11:28
How would you pay? Maybe with a subscription fee,
202
688653
3461
Nasıl mı? Abonelik ücretiyle veya kullanım sırasında mikro ödemelerle.
11:32
maybe with micro-payments as you use them.
203
692138
2738
11:34
There's a lot of options.
204
694900
1802
Çok seçenek var.
11:36
If some of you are recoiling, and you're thinking,
205
696726
2397
Kiminiz geri çekilip şöyle düşünüyor,
11:39
"Oh my God, I would never pay for these things.
206
699147
2366
''Aman Tanrım, ben o şeylere asla para ödemem.''
11:41
How could you ever get anyone to pay?"
207
701537
2095
Birinden bunu yapmasını nasıl istersin?''
11:43
I want to remind you of something that just happened.
208
703656
3239
Henüz olan bir olayı hatırlatayım.
11:46
Around this same time
209
706919
2054
Google ve Facebook gibi şirketlerin fikirlerini ilk oluşturdukları sıralarda
11:48
that companies like Google and Facebook were formulating their free idea,
210
708997
5707
11:54
a lot of cyber culture also believed that in the future,
211
714728
4504
siber kültür, gelecekte TV ve filmlerin aynı şekilde yapılacağına inanıyordu.
11:59
televisions and movies would be created in the same way,
212
719256
3022
12:02
kind of like the Wikipedia.
213
722302
1755
Vikipedi gibi.
12:04
But then, companies like Netflix, Amazon, HBO,
214
724456
5064
Sonra Netflix, Amazon, HBO gibi şirketler
12:09
said, "Actually, you know, subscribe. We'll give you give you great TV."
215
729544
3739
''Abone olun, biz de size harika bir TV hizmeti sunalım.'' dediler.
12:13
And it worked!
216
733307
1373
Ve işe yaradı!
12:14
We now are in this period called "peak TV," right?
217
734704
3874
Şimdi ''TV'nin zirvesi'' dediğimiz dönemdeyiz.
12:18
So sometimes when you pay for stuff, things get better.
218
738602
4198
Bazen bir şeylere ödeme yaptığınızda her şey daha iyi oluyor.
12:22
We can imagine a hypothetical --
219
742824
2286
12:25
(Applause)
220
745134
4671
(Alkışlar)
12:29
We can imagine a hypothetical world of "peak social media."
221
749829
3659
''Sosyal medyanın zirvesi'' diyeceğimiz bir dünya hayal edebiliriz.
12:33
What would that be like?
222
753512
1349
Bu nasıl bir şey olur?
12:34
It would mean when you get on, you can get really useful,
223
754885
2770
Çevrimiçi olduğunuzda çok faydalı bilgiler edinebilirsiniz,
12:37
authoritative medical advice instead of cranks.
224
757679
3095
mesela uydurma tavsiyeler yerine onaylı tıbbi bilgiler.
12:41
It could mean when you want to get factual information,
225
761143
3310
Bilimsel bir bilgi edinmek istediğinizde
12:44
there's not a bunch of weird, paranoid conspiracy theories.
226
764477
3254
bir dizi tuhaf paranoyak komplo teorisiyle karşılaşmazsınız.
12:47
We can imagine this wonderful other possibility.
227
767755
4235
Bu diğer harika olasılığı hayal edebiliriz.
12:52
Ah.
228
772014
1261
12:53
I dream of it. I believe it's possible.
229
773299
2130
Ben bunu hayal ediyorum. Buna inanıyorum.
12:55
I'm certain it's possible.
230
775453
3302
Mümkün olduğundan eminim.
12:58
And I'm certain that the companies, the Googles and the Facebooks,
231
778779
4747
Google ve Facebook gibi şirketlerin
13:03
would actually do better in this world.
232
783550
2312
daha iyisini yapabileceğine inanıyorum.
13:05
I don't believe we need to punish Silicon Valley.
233
785886
3166
Silikon Vadisi'ni cezalandırmanın bir gereği yok diye düşünüyorum.
13:09
We just need to remake the decision.
234
789076
2253
Sadece bu kararı yeniden almamız lazım.
13:12
Of the big tech companies,
235
792702
1882
Teknoloji devlerinden yalnızca ikisi
13:14
it's really only two that depend on behavior modification and spying
236
794608
5563
işletme modellerini davranış düzenleme ve casusluğa dayandırıyor.
13:20
as their business plan.
237
800195
1257
13:21
It's Google and Facebook.
238
801476
1759
Bunlar Google ve Facebook.
13:23
(Laughter)
239
803259
1310
(Kahkaha)
13:24
And I love you guys.
240
804593
1691
Sizi çok seviyorum.
13:26
Really, I do. Like, the people are fantastic.
241
806308
2721
Gerçekten seviyorum. Bu insanlar müthiş.
13:30
I want to point out, if I may,
242
810371
3182
Müsaadenizle şunu da belirtmek istiyorum,
13:33
if you look at Google,
243
813577
1151
Google'a baktığınızda
13:34
they can propagate cost centers endlessly with all of these companies,
244
814752
5087
maliyet merkezlerini tüm bu şirketlere yaymışlar,
13:39
but they cannot propagate profit centers.
245
819863
2048
ama kâr merkezlerini yaymıyorlar.
13:41
They cannot diversify, because they're hooked.
246
821935
3181
Çeşitlilik yapamıyorlar, çünkü bağlanmışlar.
13:45
They're hooked on this model, just like their own users.
247
825140
2627
Bu modele bağlanmışlar, tıpkı kullanıcıları gibi.
13:47
They're in the same trap as their users,
248
827791
2298
Kullanıcılarıyla aynı tuzağın içindeler
13:50
and you can't run a big corporation that way.
249
830113
2504
ve bu şekilde büyük bir şirket yürütemezsiniz.
13:52
So this is ultimately totally in the benefit of the shareholders
250
832641
3603
Bu hem bu şirketlerin hissedarları, hem de menfaatçilerinin yararına.
13:56
and other stakeholders of these companies.
251
836268
2445
13:58
It's a win-win solution.
252
838737
2350
İki taraf da kazanıyor.
14:01
It'll just take some time to figure it out.
253
841111
2515
Sadece anlaması biraz zaman alacak.
14:03
A lot of details to work out,
254
843650
2262
Çok detay olsa da kesinlikle yapılabilir.
14:05
totally doable.
255
845936
1830
14:07
(Laughter)
256
847790
2415
(Kahkahalar)
14:10
I don't believe our species can survive unless we fix this.
257
850229
3834
Bunu düzeltmeden türümüzün hayatına devam edebileceğini sanmıyorum.
14:14
We cannot have a society
258
854087
2290
İletişim kurmak isteyen iki kişi için tek yolun
14:16
in which, if two people wish to communicate,
259
856401
2961
onları manipüle etmek isteyen
14:19
the only way that can happen is if it's financed by a third person
260
859386
3440
üçüncü bir tarafın finanse edilmesi olan bir toplumda yaşayamayız.
14:22
who wishes to manipulate them.
261
862850
2346
14:25
(Applause)
262
865220
6238
(Alkışlar)
14:35
(Applause ends)
263
875077
1151
14:36
In the meantime, if the companies won't change,
264
876942
2945
Bu arada, eğer şirketler değişmezse
14:39
delete your accounts, OK?
265
879911
1666
hesaplarınızı silin.
14:41
(Laughter)
266
881601
1269
(Kahkahalar)
14:42
(Applause)
267
882894
1046
(Alkışlar)
14:43
That's enough for now.
268
883964
1509
Bu kadarı yeterli.
14:45
Thank you so much.
269
885497
1151
Çok teşekkürler.
14:46
(Applause)
270
886672
6804
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7