The exploitation of US college athletes | Tim Nevius

Transcriber:

Çeviri: Buğra Kaygısız Gözden geçirme: Yiğit Yıldırım

Amerikan üniversiteleri, üniversite sporlarında

büyük çoğunluğu siyah olan sporcuların eğitim, sağlık

In college sports, American universities are exploiting, disproportionately,

ve güvenlik seviyelerini düşürürken onları milyarlarca dolar için sömürüyor.

Black athletes

Biraz tarih anlatarak başlayayım.

for billions of dollars,

Kasım 1984′te

while diminishing their education, health and safety.

Boston Üniversitesinde cılız bir oyun kurucu olan Doug Flutie,

ülke birincisi Miami Üniversitesi’ne karşı maçı kazandıran bir asist yaptı.

Let me start with a bit of history.

In November 1984,

an undersized quarterback from Boston College named Doug Flutie

İmkânsız görülen pas, tıka basa dolu stadyumun önünde

havada süzülürken

threw a game-winning touchdown pass against the defending national champions,

milyonlarca insan da televizyonların başında heyecanla izliyordu.

University of Miami.

Etkileyici galibiyetin ardından

As the Hail Mary pass floated through the fall air

Boston Üniversitesi’nin lisans başvuruları %30 oranında fırladı.

in front of a packed stadium,

millions more watched with excitement on TV.

Böylece üniversiteler, yüksek profilli spor programları kurmanın

After the dramatic win,

undergraduate application rates at Boston College shot up by 30 percent,

devasa boyuttaki pazarlama değerini gördü.

Aynı yıl, ABD Yüksek Mahkemesi’nde

revealing to universities the enormous marketing value

Georgia ve Oklahoma Üniversitelerinin, TV’de yayınlayabilecekleri

of building high-profile sports programs.

maç sayısını kısıtlayan kurala itiraz ettikleri bir dava görüldü.

That same year, the United States Supreme Court heard a case

Bu okullar, hem maçlarını yayınlayarak para kazanma şansını

in which the Universities of Georgia and Oklahoma

challenged rules that limited the number of football games they could play on TV.

hem de okullarını dünyaya pazarlama fırsatını gördüler.

Yüksek Mahkeme yayın kısıtlamalarının yasal olmadığını onayladı

Those schools saw the opportunity to not only make money

by televising their games,

böylece okullar milyonlar değerinde yayın anlaşmaları yapmaya başladı.

but to also market their universities to the world.

Bu dava, üniversite sporlarının para kazandırmasının kapısını araladı.

The Supreme Court agreed that the broadcasting restrictions were illegal

Bununla beraber, sporu eğitimin önüne koyan,

and schools began to negotiate TV deals worth millions.

galibiyeti sağlık ve güvenlikten daha çok önemseyen,

That case opened the floodgates to money in college athletics,

ülkemizdeki rahatsız edici seviyedeki ırksal ve ekonomik eşitsizlikleri artıran

and with it, ever-growing conflicts of interest

çıkar çatışmaları da artarak devam etti.

that prioritize sports over education,

promote wins over health and safety

O zamandan beri üniversite sporlarındaki artış olağanüstü oldu

and reinforce the disturbing racial and economic inequities in our country.

ve okullar her yıl rekor gelirler kazanmaya başladı.

Since then, the growth in college sports has been extraordinary

Aynı dönemde üniversiteler,

sıralamalarda zirveye çıkmak istediklerinden

and schools have earned record revenues year after year.

yaptıkları harcamalar da aynı seviyede artış görüldü.

The spending during that same time period

Yeni stadyumlara yapılan büyük harcamalar, artan personel sayıları ve rekor maaşlar,

has increased at almost the same dramatic pace,

as universities engage in an arms race to the top of the rankings.

en azından kayıtlardaki şekliyle, gösterdi ki

hesapsızca tesisler yaparak para kaybetmelerinin yanı sıra

Massive expenditures on new stadiums, bigger staffs and record salaries

antrenör ve yöneticileri de zengin ediyor.

have made it appear, on the books at least,

that athletic departments are losing money,

Hatta, şu anda 50 eyaletin 40′ında

while they build lavish facilities

en yüksek maaş alan kamu çalışanları basketbol ya da futbol antrenörleri.

and make multimillionaires out of coaches and administrators.

In fact, in 40 out of 50 states,

Bu sırada, yetenekleri üniversitelere müthiş gelirler kazandıran

the highest-paid public employee is now a college football or basketball coach.

üniversiteli sporcuların, hem bu geliri paylaşmaları engelleniyor

Meanwhile, college athletes, whose elite talents generate these massive revenues,

hem de pek çoğuna vaat edilen eğitim verilmiyor.

are not only denied the ability to share in the riches they create,

Bugün, üniversiteli sporcular 15 milyar dolar kadar sömürülüyor.

too many of them are not given the education they're promised, either.

Üniversite sporlarından her yıl bu kadar kazanılıyor.

Today, college athletes are exploited to the tune of almost 15 billion dollars.

Bu sömürüyü çok iyi bilirim

çünkü ben de eskiden bunu uygulamaktan sorumluydum.

That's how much money is generated by college sports each year.

Dayton Üniversitesi’ndeki beyzbol kariyerimin ardından

And I'm all too familiar with the exploitation,

because I used to be responsible for enforcing it.

Amerikan Kolej Sporları Kurumu’nda müfettiş olmadan önce

hukuk fakültesine geçtim.

Following my own college baseball career at the University of Dayton,

Tüm ülkedeki üniversite kampüslerine gittim.

I went on to law school before becoming an investigator

Sporcuların gösterdiği performansa karşılık ödeme alma hakkını

at the National Collegiate Athletic Association.

hatta isimlerinden gelir elde etmelerini reddeden

I traveled to college campuses across the country

400 sayfalık kitabın icrasına yardım ettim.

Örneğin, bir müzik öğrencisi bursuna ek olarak

and helped enforce a 400-page rule book that denies athletes the right to get paid

for their performance

şarkı kaydetmesi için ödeme alabilir,

or even profit from their own name.

ya da bir edebiyat öğrencisi bursuna ek olarak

For instance: unlike the music student who, in addition to their scholarship,

kitap yazdığı için ödeme alabilir.

Ancak sporcular yeteneklerinden gelir elde edemez,

can get paid to record a song,

hatta burslarını riske etmeden

or the English student who, in addition to their scholarship,

ücretsiz yemek bile yiyemezler.

can get paid to write a book,

college athletes cannot profit from their talents

Müfettiş olarak görev yaptığım zamanlarda

or even take a free meal

yüzlerce sporcunun ve ailesinin

without being ruled ineligible and risking their scholarship.

finansal işlemlerini sorguladım.

Kişisel banka ve telefon kayıtlarını didikledim.

During my time as an investigator,

İlişkilerini aşağılayıcı bir seviyeye kadar inceledim.

I questioned hundreds of athletes and their families

about their financial transactions,

Hepsi de birinin onlara bursun ötesinde bir şey vermiş olma ihtimali içindi.

dug through their personal bank and phone records

and scrutinized their relationships to a humiliating degree,

Ne kadar küçük olursa olsun.

Bir olayda, anı eşyaları karşılığında ücretsiz dövme yaptıran

all for the possibility that someone gave them something beyond a scholarship,

ve para alan Ohio Üniversitesi’nin futbolcularını sorguladım.

no matter how petty.

Bu olay tüm ülkenin dikkatini çekti, “Tattoo Gate” olarak bilinmeye başlandı.

In one case, I questioned Ohio State football players

who received free tattoos and cash in exchange for memorabilia.

Sanki siyasi casuslukların olduğu bir skandalmış gibi.

Oyuncular açığa alındı ve dövmelerin bedeliyle beraber

The case received national attention and became known as "Tattoo Gate,"

aldıkları paraları geri ödemek zorunda kaldılar.

as if it were a scandal on par with political espionage.

Aslına bakınca, para ödenmeyen sporculara, üzerlerinde şirket logoları olsun diye

The players were suspended and had to repay the cash

sponsorlardan para alan milyar dolarlık bir kurum tarafından ceza verildi.

as well as the value of the tattoos.

In effect, unpaid athletes were fined by a billion-dollar organization

İşimin adaleti sağlamak olduğu söylenmişti ama bunun hiçbir adil yanı yoktu.

that gets paid by sponsors to decorate the athletes in corporate logos.

Kısa süre sonra NCAA’dan ayrılıp sporcular için mücadele etmeye başladım.

I was told my job was to promote fairness, but there was nothing fair about that.

Giderek anladım ki

sömürüyü önlemek için tasarlanan kurallar,

Shortly thereafter, I left the NCAA and started fighting for the athletes.

bir takım üniversite ve onların zengin kurumsal sponsorlarının

It became increasingly clear to me

eğitim vaadi verilen ve profesyonel olabilme şansıyla kandırılan

that rules supposedly designed to prevent exploitation

ve sonrasında pek çoğunun elinde bir hiç olan sporcuların sırtından

instead allow a collection of universities and their wealthy corporate sponsors

gelir elde etmesine olanak sağlıyor.

to profit off the athletes,

Pek çok insan üniversiteli sporcuların bedavaya yaşadığını düşünür.

who are promised an education and lured by a chance at the pros

Ama bursun için mücadele ederken

but who too often end up with nothing.

haftada 40-50 saat çalışarak sağlığını ve güvenliğini

Now, some people believe college athletes get a free ride.

riske atmanın bedava bir yanı yok.

However, there is nothing free about risking health and safety

Sadece futbol alanında,

yılda 20.000 sakatlık yaşanıyor.

while working 40 to 50 hours per week

Bunların 4.000′i diz, 1.000 tanesi de omurga sakatlığı.

as you fight to keep your scholarship.

In football alone,

2000 yılından bu yana kırk oyuncu hayatını kaybetti.

there are over 20,000 injuries a year,

including 4,000 knee injuries and 1,000 spinal injuries.

Futbolun ötesinde, yeni bir çalışma

1. ligde oynayan sporcuların yüzde 60′ının

Since 2000, forty players have died.

kariyerinde büyük bir sakatlık yaşadığını

ve yarısından fazlasının, kariyerlerinin de ötesine uzanan

Beyond football, a recent study revealed

that an estimated 60 percent of Division 1 college athletes

kronik rahatsızlıklardan muzdarip olduğunu ortaya çıkardı.

Bunun bedava bir yanı yok.

suffer a major injury in their career,

Üstelik NCAA sağlık ve güvenlik standartlarını yükseltmeyi reddederken

and over half of them endure chronic conditions

that last well beyond their playing days.

mahkemede bunun sorumlulukları dahilinde olmadığını söyledi.

There is nothing free about that,

especially as the NCAA refuses to enforce health and safety standards

Vaat ettikleri eğitime gelince de

Üniversite Sporları Araştırmaları Enstitüsü’ne göre,

and has denied in court it even has that responsibility.

ilk 5 ligdeki Siyah futbol ve basketbol oyuncuları

And about that education they're promised --

diğer lisans öğrencilerine göre

according to the College Sports Research Institute,

sırasıyla yüzde 22 ve 37 daha az mezun oluyor.

Black football and basketball players in the top five conferences

Mezun olanlar da genelde sırf bursları devam edebilsin diye

graduate at 22 and 37 percent lower

spor takvimlerine uyan düşük kaliteli dersler alıyor.

than the undergraduate population.

Those who do graduate are often shuffled into majors with watered-down courses

Sporun gerektirdiği zaman ve odaklanma

en iyi niyetli sporcunun bile amacına uygun bir eğitim almasını zorlaştırıyor.

that conform to their athletic schedules to simply keep them eligible.

The time demands and required focus on sports

Görevi gençleri eğitmek olan kurumlar tarafından yönetilen

makes it challenging for even the most well-intentioned athlete

15 milyar dolarlık bir sektör için bu kabul edilemez.

to get a meaningful education.

This is unacceptable for a 15 dollar billion industry

Pek çok sporcu başarılı olsa da

başarıları, para almalarının engellenmesi

run by institutions whose mission is to educate young people.

ya da eğitim fırsatlarının kısıtlanması veya sağlık ve güvenliklerinin

ihmal edilmesi sayesinde olmuyor.

Although plenty of athletes succeed,

their achievements don't require rules that deny pay

Gerçek şu ki,

Amerikan üniversiteleri, büyük ölçüde beyaz olan

or a system that limits educational opportunities

or neglects health and safety.

koç ve yöneticileri milyoner yaparken

The fact is,

orantısız bir çoğunluğu siyah olan çalışanlarının temel haklarını reddeden

American universities oversee a multibillion-dollar entertainment industry

milyarlarca dolarlık bir eğlence endüstrisini yönetiyor.

that denies fundamental rights to its essential workers,

a disproportionate number of whom are Black,

Bu döngü, pek çok genci anlamlı bir eğitimden mahrum etmekle kalmıyor

while making millionaires of largely white coaches and administrators.

aynı anda nesillerdir çoğunluğu siyah olan ailelere gidecek refahı engelliyor

This dynamic has not only deprived many young people of a meaningful education,

ve toplumumuzu saran sistemik eşitsizlikleri temsil ediyor.

it has shifted generations of wealth away from mostly Black families

İyi haber şu ki insanlar artık gerçeği görmeye başladı.

and represents the systemic inequities plaguing our society.

NCAA’nın yaptığı kamuoyu araştırmasına göre

halkın %79′u üniversitelerin kazandığı paraya

The good news is that people are starting to see the truth.

sporcularından daha çok önem verdiğini düşünüyor.

The NCAA's own public polling

Hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat olan eyalet ve federal milletvekilleri de

has revealed that a staggering 79 percent of the public

bu konunun farkına vardı ve harekete geçmeye başladı.

believe that colleges put money ahead of their athletes.

Birçok ABD senatörü, üniversite sporlarındaki sorunları gereği gibi

State and federal lawmakers, both Republican and Democrat,

insan hakları sorunu olarak tanımladı.

have also taken notice and started to act.

Bu arada, ülkenin dört bir yanındaki üniversite sporcuları

Several US senators have rightly described the problems in college sports

daha fazla sağlık ve güvenlik koruması, temsil hakları,

as a civil rights issue.

ırksal ve sosyal adalet konularına dikkat

Meanwhile, college athletes from across the country

ve ekonomik adalet talep etmek için ayağa kalkmaya başladılar.

have started to stand up to demand greater health and safety protections,

Oyuncuların sadece sporunu yapmaları gerektiğini düşünenler,

representation rights,

attention to racial and social justice issues

üniversite sporcularının ne kadar nadir ses çıkardıklarını fark edemiyor,

and economic fairness.

güçlü bir endüstriyle, özellikle de herhangi bir şekilde temsil edilmeden,

Those who think the players should just stick to sports

karşı karşıya kaldıkları büyük kişisel riski görmezden geliyorlar.

fail to recognize how rarely college athletes speak up

Daha da önemlisi bunu eleştirenler, üniversite sporcularının

and ignore the great personal risk they take

in confronting a powerful industry,

bu ülkedeki hemen hemen herkese tanınan hakları

especially without any representation.

ve söz konusu bile olmaması gereken

More importantly, critics fail to acknowledge

temel koruma hakkı arayışında olduklarını kabul edemiyorlar.

that college athletes are simply seeking rights

Üniversite sporlarının eğlenceli bir uğraş olması gerektiğine katılıyorum

that are afforded to virtually everyone else in this country

and basic protections that shouldn't even be in question.

ancak olanak sağlanan adaletsizliklerin de üstünü örtmemeli.

I agree that college sports should be an enjoyable distraction,

Emekliliği döneminde

NCAA’nın ilk ve en uzun süre görev yapan icra direktörü Walter Byers,

but not when they're distracting us from the very injustice they enable.

kolej sporlarını “günümüz kampüs yöneticileri tarafından”

In his retirement,

the NCAA's first and longest-serving executive director, Walter Byers,

“yeniden diriltilen sömürgeci zihniyet” olarak nitelendirdi.

described college sports as

Bu, sistemi tasarlayan ve onu en iyi bilen adamın söylediği çarpıcı bir söz.

"the plantation mentality resurrected and blessed by today's campus executives."

Ancak gençlerin sömürüldüğünü anlamak için

tüm bunları içeriden görmenize gerek yok.

This is a telling quote from the man who designed this system

Okullarımızda yapılan sorumsuz harcamalardan

and the one who knew it best.

ya da değerlerin hiçe sayılmasından rahatsızlık duymak için

But you don't have to be an insider

to recognize the exploitation of young people.

Cumhuriyetçi ya da Demokrat olmanıza gerek yok.

You don't have to be a Republican or a Democrat

Sporsever biri olmanıza bile gerek yok.

to be troubled by the irresponsible spending or the disregard for values

Adaletin temel fikirlerine ve yüksek öğrenimin değerlerine inanmanız yeterli.

at our universities.

You don't even have to be a sports fan.

Haydi tüm üniversite sporcularına

You just have to believe in basic ideas of fairness

anlamlı bir eğitim alma şansı verilmesini isteyelim.

and the values of higher education.

Okullarımızdan sorumlu harcamalar ve kazanılan milyarlarca doların

So let's require that all college athletes

adil bir şekilde dağıtılmasını talep edelim.

are given a chance at a meaningful education.

Yetenekleriyle bizi eğlendirenleri korumak için

Let's demand responsible spending by our universities

güçlü sağlık ve güvenlik standartları oluşturalım

and fairly allocate the billions of dollars being generated.

ve bu standartları uygulayalım.

Let's create robust health and safety standards

İşler ters gittiğinde yardım isteyebilmeleri,

to protect those who entertain us with their bodies

işleri nasıl düzeltecekleri konusunda seslerini duyurabilmeleri için

and enforce those standards.

bu sporcuların temsil edilmesini sağlayalım

Let's provide college athletes with a representative body

Son olarak, günümüzdeki bu zorluğu kabullenelim,

so they have recourse when things go wrong

üniversite sporları ve ötesinde de var olan

and a voice about how to make things right.

bu ırksal ve ekonomik eşitsizlikleri tek kalemde düzeltelim.

Finally, let's rise to the challenge of our time

and once and for all correct

Bu değişimin zamanı çoktan gelmişti

the persistent racial and economic inequities

ama şu andan daha iyi bir zaman olmamıştı.

that apply to college sports and beyond.

Change is long overdue,

but there has never been a better time than now.