How to End Malaria Once and for All | Abdoulaye Diabaté | TED

25,517 views ・ 2024-08-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Kerem Cevher Gözden geçirme: Eren Gokce
00:03
(Mosquitoes buzzing)
0
3792
2836
(Sivrisinekler vızıldıyor)
00:11
Mosquitoes.
1
11967
1251
Sivrisinekler.
00:15
I don't know about you,
2
15178
2086
Seni bilmem
00:17
but I don't have a good relationship with them.
3
17305
2211
ama onlarla iyi bir ilişkim yok.
00:19
(Laughter)
4
19558
1251
(Kahkahalar)
00:22
A friend of mine said one day,
5
22394
1793
Bir arkadaşım bir gün dedi ki,
00:25
if you think that you are too small to make a big difference,
6
25397
2878
eğer büyük bir fark yaratamayacak kadar küçük olduğunu düşünüyorsan
00:29
you've never spent a night with mosquitoes in a room.
7
29901
2544
öyleyse sen bir odada sivrisineklerle bir gece geçirmemişsin.
00:32
(Laughter)
8
32445
1252
(Kahkahalar)
00:34
But ...
9
34906
1251
Ama...
00:36
I don't have any mosquitoes in my pocket to release tonight,
10
36992
3378
Bu gece cebimde serbest bırakacak sivrisinek yok,
00:40
so it's going to be fine.
11
40370
1251
bu yüzden iyi olacak.
00:42
So let's start.
12
42706
1751
Öyleyse başlayalım.
00:44
As unbelievable as it may sound, malaria is as old as humankind.
13
44499
5297
Kulağa inanılmaz gelse de, sıtma insanlık kadar eskidir.
00:49
And malaria once was a public health issue all over the world.
14
49838
5380
Ve sıtma bir zamanlar tüm dünyada bir halk sağlığı sorunuydu.
00:55
But then it has been successfully tackled in the US and Europe.
15
55260
4921
Ancak ABD ve Avrupa’da başarılı bir şekilde üstesinden gelindi.
01:01
And yet, decades later,
16
61224
2795
Yine de, onlarca yıl sonra,
01:04
malaria still kills millions of people
17
64060
3420
sıtma hâlâ Afrika
01:07
in Africa
18
67480
1669
ve Asya’da milyonlarca insanı
01:09
and in Asia.
19
69149
1960
öldürüyor.
01:11
Why?
20
71109
1919
Neden?
01:13
I'm Abdoulaye Diabaté, a medical entomologist
21
73028
3169
Ben Abdoulaye Diabaté, Araştırma Enstitüsü Sağlık Bilimleri
01:16
from l'Institut de Recherche en Science de la Santé.
22
76197
2711
alanında bir tıbbi böcek bilimcisiyim.
01:18
I'm here today,
23
78908
1419
Bugün buradayım,
01:20
flying all the way from Burkina Faso,
24
80327
2252
Burkina Faso’dan buraya kadar uçarak,
01:22
to tell you that we might be closer than ever
25
82579
3003
Afrika’daki sıtmayı ortadan kaldırmaya her zamankinden daha yakın olabileceğimizi
01:25
to eliminate malaria in Africa.
26
85624
1793
söylemek için buradayım.
01:27
(Applause)
27
87459
2085
(Alkış)
Teşekkür ederim.
01:32
Thank you.
28
92088
1252
01:34
Malaria is tightly linked to poverty.
29
94215
2461
Sıtma, yoksullukla sıkı bir ilişkiye sahiptir.
01:36
But then you have no idea of how expensive it is to be poor.
30
96718
5589
Ama öyleyse fakir olmanın ne kadar pahalı olduğu hakkında hiçbir fikriniz yok.
01:42
There are 200 million cases worldwide
31
102349
2961
Dünya çapında her yıl üzücü bir
01:45
that end up sadly every year with about 600,000 deaths.
32
105352
4212
şekilde yaklaşık 600.000 ölümle sonuçlanan 200 milyon vaka bulunuyor.
01:49
And this is not a random collection of statistics on a piece of paper.
33
109564
3712
Ve bu, bir kâğıt parçası üzerine rastgele yazılmış bir istatistik koleksiyonu değil.
01:53
Behind each of these 600,000 deaths,
34
113276
2920
Bu 600.000 ölümün her birinin arkasında,
01:56
there is a personal, tragic story, sometimes behind closed doors.
35
116196
4713
bazen kapalı kapıların ardında kişisel, trajik bir hikâye var.
02:00
Most of these deaths happen in Africa.
36
120909
3211
Bu ölümlerin çoğu Afrika'da gerçekleşiyor.
02:04
Children and pregnant women bear the highest burden.
37
124120
4296
Çocuklar ve hamile kadınlar en büyük yükü taşır.
02:08
And I'm a fortunate childhood malaria survivor.
38
128458
3003
Ve ben çocukluğumda sıtmadan kurtulan şanslı bir bireyim.
02:11
When I was a kid, I used to think that my dad was a superhero.
39
131503
4171
Çocukken babamın süper kahraman olduğunu zannederdim.
02:15
I could see him leaving the house every morning at six,
40
135715
3587
Her sabah altıda evden çıktığını,
02:19
riding his bicycle to the farm, working very hard all day long.
41
139344
4421
çiftliğe bisikletle gittiğini, gün boyu çok sıkı çalıştığını görebiliyordum.
02:23
We did not have much for living.
42
143807
1543
Yaşamak için fazla bir şeyimiz yoktu.
Ama mutlu olmak için daha fazlasına ihtiyacın olduğunu kim söyledi?
02:26
But who said you need more to be happy?
43
146476
2711
02:29
But when happiness hangs by a thread,
44
149187
2669
Ama mutluluk ne zaman tehlike altındaysa,
02:31
it doesn't take much to turn your life around.
45
151856
2211
hayatınızı tersine çevirmek için fazla bir şey gerekmez.
02:35
My certainty in my dad got deeply shaken the day I got struck down by malaria.
46
155068
5964
Sıtmaya yakalandığım gün babama olan güvenim derinden sarsıldı.
02:42
I was three or four years old.
47
162075
2753
Üç ya da dört yaşındaydım.
02:44
As we used to say in my country,
48
164828
1710
Ülkemde söylediğimiz gibi,
02:47
kids may not understand the complexity of suffering,
49
167664
2878
çocuklar acı çekmenin karmaşıklığını anlam veremeyebilir,
02:51
but pain has no age.
50
171793
2210
ama acının yaşı yoktur.
02:54
And gosh, I was in pain.
51
174045
2461
Ve tanrım, acı çekiyordum.
02:56
I can still clearly see myself
52
176548
1501
Kendimi hâlâ yüksek ateşle
02:58
laying down there on the bed with high fever and suffering.
53
178091
3503
acı çekerek yatakta yatarken açıkça görebiliyorum.
03:02
I could not eat anything.
54
182721
2293
Hiçbir şey yiyememiştim.
03:05
Throwing up all the time.
55
185056
1335
Sürekli kusuyordum.
03:07
Will I survive? Will I not?
56
187434
2294
Hayatta kalacak mıyım? Kalamayacak mıyım?
03:11
The psychological trauma my parents were going through
57
191688
2794
Ailemin yaşadığı psikolojik travma
03:14
was unbearable.
58
194482
1252
dayanılmazdı.
03:16
But against all odds, I survived.
59
196943
3253
Ama her şeye rağmen hayatta kaldım.
Ama bugün Diabaté hayatta kalıp Vancouver’a kadar geldiği için
03:20
But can we say today that we are done with malaria
60
200196
2461
03:22
because Diabaté survived and made it all the way down to Vancouver?
61
202657
3378
sıtmayla işimizin bittiğini söyleyebilir miyiz?
03:27
If I say yes, no one can blame me.
62
207287
3545
Evet dersem kimse beni suçlayamaz.
03:30
But it’s a lie, because many children are still dying of malaria.
63
210874
5630
Ama bu bir yalan, çünkü birçok çocuk hâlâ sıtmadan ölüyor.
03:36
The real question then is:
64
216546
2252
Öyleyse asıl soru şu:
03:38
Why have we not been able to defeat it so far?
65
218840
3921
Neden şimdiye kadar onu yenemedik?
03:42
Well because malaria is a complex parasitic disease
66
222802
2920
Çünkü sıtma üç unsurla oynayan
03:45
that plays on three grounds.
67
225764
2127
karmaşık bir parazit hastalığıdır.
03:47
Plasmodium, the pathogen;
68
227932
1585
Sıtma Paraziti, patojen;
03:49
anopheles, the vector;
69
229559
2044
Sıtma Sivrisineği, taşıyıcı
03:51
and human, the victim.
70
231644
2294
ve insan, kurban.
03:53
Each of these elements is very complex on its own,
71
233938
3671
Bu unsurların her biri kendi başına çok karmaşıktır
03:57
and the interactions make it even more complex
72
237609
2460
ve etkileşimler, gerçekten etkili müdahaleler
04:00
to devise interventions that are really effective.
73
240069
2670
tasarlamayı daha da karmaşık hâle getiriyor.
04:02
But of course we are trying.
74
242739
1543
Ama tabii ki deniyoruz.
04:05
Currently, there are two vaccines to immunize people,
75
245533
3671
Şu anda insanlara bağışıklık kazandırmak adına iki farklı aşı bulunuyor,
ancak bu aşıyı ulaştırmak için yapılan kapsamlı lojistik,
04:09
but the heavy logistics to deliver this vaccine
76
249204
2669
04:11
may not allow us to reach their full potential.
77
251915
2752
onların tam potansiyellerine ulaşmalarına izin vermeyebilir.
04:15
Bed nets and first-hand treatment
78
255502
3128
Yatak ağları ve ilk elden tedavi
04:18
are both threatened by insecticide and drug resistance,
79
258671
4588
hem böcek ilacı hem de ilaç direnci nedeniyle tehdit altındadır,
04:23
meaning that our best interventions have started to fail.
80
263301
4588
bu da en iyi müdahalelerimizin başarısız olmaya başladığı anlamına gelmektedir.
04:27
And there is a general consensus today that without additional new tools,
81
267931
4504
Ve bugün, ek yeni araçlar olmaksızın sıtmayı ortadan kaldırılma yolundaki
son aşamayı asla geçemeyeceğimiz konusunda genel bir fikir birliği bulunuyor.
04:32
we may never cross the last mile of malaria elimination.
82
272477
2878
04:35
And this is exactly where I come in.
83
275355
3003
Ve işte tam olarak burada ben devreye giriyorum.
Target Malaria’daki (Hedef Sıtma) meslektaşlarım ve ben
04:38
My colleagues and I at Target Malaria,
84
278358
2085
04:40
and are working on something called gene drive:
85
280443
2503
gen sürücüsü adı verilen bir şey üzerinde çalışıyoruz:
04:42
a way to control mosquito population and halt malaria transmission.
86
282946
4129
Sivrisinek popülasyonunu kontrol etmenin ve sıtma bulaşımını durdurmanın bir yolu.
04:47
So what is gene drive?
87
287075
2169
Peki gen sürücüsü nedir?
04:49
It's a natural molecular mechanism
88
289244
1668
Popülasyondaki belirli bir
04:50
that augments the frequency of a certain gene in the population
89
290912
2961
genin sıklığını normal Mendel kalıtımının ötesinde arttıran
04:53
beyond the normal Mendelian inheritance.
90
293915
2210
doğal bir moleküler mekanizmadır.
04:56
So what does it mean?
91
296167
1251
Peki bu ne anlama geliyor?
04:58
If you take any gene,
92
298461
2086
Herhangi bir gen alırsanız,
05:00
in natural circumstances,
93
300588
1835
doğal koşullarda,
05:02
it has only a 50 percent chance of being transmitted to the next generation.
94
302465
4588
bir sonraki nesle bulaşma şansı sadece yüzde 50'dir.
05:07
Meaning that if the parents have 100 babies, like in mosquitoes,
95
307095
4004
Yani ebeveynlerin sivrisineklerde olduğu gibi 100 bebeği varsa,
05:11
only 50 of them will get the gene and the other 50 will not.
96
311140
4588
sadece 50'si geni alacak ve diğer 50'si almayacaktır.
05:15
But not all genes behave this way in nature.
97
315770
3170
Ancak tüm genler doğada bu şekilde davranmaz.
05:18
Some genes have found a very clever way to bypass this law,
98
318940
3086
Bazı genler bu yasayı atlamak için çok akıllıca bir yol buldular
05:22
and can augment their own prospect to up to 90 percent.
99
322026
3629
ve kendi beklentilerini yüzde 90′a kadar artırabilirler.
05:25
Such genes are said to drive, and so the name "gene drive."
100
325655
4588
Bu tür genlerin yönlendirildiği söylenir ve bu nedenle “gen sürücüsü” adı verilir.
05:30
Our most promising strain affects female fertility
101
330243
3003
En umut verici türümüz, doublesex adı verilen
05:33
by targeting a gene called doublesex.
102
333246
2461
bir geni hedefleyerek kadın doğurganlığını etkiler.
05:35
This gene is responsible for the sex determination in mosquitoes,
103
335748
3671
Bu gen sivrisineklerde cinsiyet tayininden sorumludur
05:39
and so disrupting the doublesex gene
104
339460
2503
ve bu nedenle doublesex genini bozmak,
05:42
may affect the sexual development for adult mosquitoes
105
342005
2794
yetişkin sivrisineklerin cinsel gelişimini
05:44
and their reproduction.
106
344841
1752
ve üremelerini etkileyebilir.
05:46
Now
107
346634
1252
Şimdi
05:47
it may sound counterintuitive to affect female fertility
108
347927
3712
kadın doğurganlığını etkilemek ve aynı zamanda
05:51
and spread a gene of interest in mosquito population at the same time.
109
351681
3795
sivrisinek popülasyonunda ilgi çekici bir geni yaymak mantıksız gelebilir.
05:56
But it's working.
110
356686
1543
Ama işe yarıyor.
05:58
And let me show you how.
111
358229
2252
Ve sana nasıl olduğunu göstereyim.
06:00
We target a specific region of the gene called doublesex
112
360481
4839
Sadece kadınları etkileyen, doublesex adı verilen genin
06:05
that affects only females.
113
365320
2460
belirli bir bölgesini hedef alıyoruz.
06:07
Males bearing this modified gene are not affected at all.
114
367780
3587
Bu değiştirilmiş geni taşıyan erkekler hiç etkilenmez bile.
06:12
Females with just one copy of the altered gene are fully fertile.
115
372744
4546
Değiştirilmiş genin sadece bir kopyasına sahip dişiler tamamen doğurgandır.
06:17
However, females bearing two copies
116
377332
3712
Ancak, modifiye edilmiş
06:21
of the modified gene
117
381085
1794
genin iki kopyasını taşıyan
06:22
cannot lay eggs,
118
382921
1626
dişiler yumurta bırakamaz,
06:24
fail to bite
119
384589
1668
ısırmayı başaramaz
06:26
and also have the physical characteristics of both male and female.
120
386299
4546
ve ayrıca hem erkek hem de dişinin fiziksel özelliklerine sahiptir.
06:30
It's called a suppression strategy.
121
390887
2753
Buna baskılama stratejisi denir.
06:33
Once these mosquitoes are released in the field,
122
393681
2419
Bu sivrisinekler tarlada serbest bırakıldıktan sonra,
06:36
they're going to spread the gene of interest to the wild population,
123
396142
3462
bunlar ilgi çekici geni vahşi popülasyona yayacak
06:39
and this is going to reduce dramatically their reproductive capacity.
124
399646
4838
ve bu da üreme kapasitelerini önemli ölçüde azaltacak.
06:44
Fewer mosquitoes means less malaria transmission
125
404484
3295
Daha az sivrisinek, yok olana kadar daha az sıtma bulaşımı
06:47
until it stops.
126
407779
1251
anlamına gelir.
06:49
Mathematical models predict
127
409948
2419
Matematiksel modeller
bu tür sivrisineklerin sahada salınmasının sıtma bulaşımını
06:52
that releasing such mosquitoes in the field
128
412367
2502
06:54
is going to stop malaria transmission in just 20 generations.
129
414869
3378
yalnızca 20 nesil içinde durduracağını tahmin ediyor.
06:58
That means in two years.
130
418289
2211
Bu iki yıl içinde demek oluyor.
07:00
And the technology is sustainable,
131
420541
3003
Ve teknoloji sürdürülebilir,
07:04
cost-effective and easy to deploy,
132
424462
4046
maliyeti uygun ve kullanımı kolaydır,
çünkü serbest bırakılan sivrisinekler, dönüştürülecek vahşi sivrisineklerin
07:08
as the released mosquitoes will do the job themselves
133
428549
2711
07:11
by finding the last hiding pocket of wild mosquitoes to convert.
134
431302
4088
son saklanma yerlerini bularak işi kendileri yapacaklardır.
07:16
Fantastic.
135
436557
1585
Muhteşem.
07:18
The only problem,
136
438184
1710
Tek sorun,
07:19
gene drive has never been tested anywhere in Africa.
137
439936
3545
gen sürücüsünün Afrika’nın hiçbir yerinde test edilmemiş olması.
07:23
And while the technology brings a lot of hope,
138
443481
2878
Teknoloji çok umut verirken
07:26
it also carries its share of fear and skepticism.
139
446359
4004
yanında korku ve şüphecilikten payını da taşıyor.
07:31
The pathway from the bench to the field
140
451364
3587
Tezgâhtan sahaya giden yol
07:34
is not straightforward and is full of pitfalls.
141
454951
4171
basit değil ve tuzaklarla dolu.
07:39
Maybe the mosquitoes in the field
142
459122
1626
Belki tarladaki sivrisinekler
07:40
will develop resistance to the spread of the transgene.
143
460790
2586
transgenin yayılmasına karşı direnç geliştirecektir.
07:44
Or maybe two countries don't agree,
144
464377
3587
Ya da belki iki ülke aynı fikirde değil,
07:48
but released mosquitoes do not respect the human borders.
145
468006
3253
ancak serbest bırakılan sivrisinekler insan sınırlarını tanımıyor.
07:51
Or also, maybe there are risks to the environment.
146
471300
3504
Ya da belki çevre için riskler vardır.
07:56
And finally, the community that we are working with
147
476139
3545
Ve son olarak, birlikte çalıştığımız topluluğun
07:59
need to feel comfortable about this technology
148
479726
2585
bu teknoloji konusunda rahat hissetmesi
08:02
and give us the green light to operate.
149
482353
2961
ve bize faaliyet gerçekleştirmemiz için yeşil ışık vermesi gerekiyor.
08:05
And so for such,
150
485314
1752
Ve böylece,
08:07
Target Malaria has adopted an incremental approach, step by step,
151
487066
4463
Hedef Sıtma, adım adım aşamalı bir yaklaşım benimsedi,
08:11
whereby we will start releasing first non-gene-drive mosquitoes,
152
491529
4796
böyle gen sürücüsü olmayan sivrisinekleri serbest bırakmaya başlayacağız,
08:16
meaning that the gene of interest here cannot self-propagate
153
496325
4046
yani burada ilgilenilen genin kendi kendine çoğalamayacağı
08:20
and will just go extinct in a few generations.
154
500371
2878
ve birkaç nesil içinde neslinin tükeneceği anlamına geliyor.
08:25
The gene drive, the exposure of this gene to the environment
155
505168
4880
Gen sürücüsü, bu genin çevreye maruz kalması,
08:30
is incrementally augmented
156
510089
2962
Avrupa’da
08:33
in a way that we start first with small cages
157
513092
4129
önce küçük kafeslerle ve büyük kapalı kafesle başlayacak
08:37
and big indoor cages in Europe,
158
517263
2127
şekilde kademeli olarak artırılıyor
08:39
and then these mosquitoes are sent to Burkina Faso,
159
519432
2502
ve ardında bu sivrisinekler, Burkina Faso’ya gönderilir,
08:41
where they are tested in a contained facility first,
160
521976
2795
burada onlar önce kapalı bir tesiste test edilir
08:44
and subsequently in a big indoor small cage field release.
161
524812
3963
ve sonra büyük bir kapalı alanda küçük kafeste saha salınımı test edilir.
08:48
Now the gene drive mosquitoes are going to be tested in an open field
162
528775
4337
Şimdi, gen sürücüsü sivrisinekler ancak bu ön adımdan sonra
08:53
only after this preliminary step
163
533112
2628
açık bir alanda test edilecek
08:55
and the potential risks have been looked at very carefully.
164
535740
4421
ve potansiyel riskler çok dikkatli bir şekilde incelecektir.
09:00
And also additional research questions have been developed
165
540161
3879
Ayrıca, varsa bu riskleri ele almak için
09:04
to address these risks, if any.
166
544082
2460
ek araştırma soruları geliştirilmiştir.
09:06
Now the question, how far are we from releasing gene drive?
167
546584
3879
Şimdi soru şu, gen sürücüsünü serbest bırakmaktan ne kadar uzaktayız?
09:11
Four to five years.
168
551339
1710
Dört ila beş yıl.
09:14
But let me tell you this.
169
554133
2461
Ama sana şunu söyleyeyim.
09:16
Gene drive mosquitoes are already in the lab,
170
556636
2878
Gen sürücüsü sivrisinekler zaten laboratuvarda
09:19
and releasing them in the field
171
559555
1502
ve onları sahaya salmak
09:21
is not going to take us more than 30 minutes.
172
561099
2877
30 dakikadan fazla sürmeyecektir.
09:24
But we need five years to get ready for these 30 minutes.
173
564018
3545
Ama bu 30 dakikaya hazırlanmak için beş yıla ihtiyacımız var.
09:27
And why is that?
174
567563
1460
Ve neden?
09:29
The answer is simple.
175
569023
1794
Cevap basit.
09:30
Because we need to engage the community
176
570817
2585
Çünkü toplumu dahil etmemiz
09:33
and get the social license to operate.
177
573402
2712
ve faaliyet göstermek için sosyal lisansı almamız gerekiyor.
09:36
And so if there is one thing that you cannot afford the luxury to miss,
178
576114
4879
Ve kaçırma lüksünü göze alamayacağınız bir şey varsa,
09:40
it's the stakeholder engagement.
179
580993
2086
o da paydaş katılımıdır.
Halkın yararı için çalışan bir bilim adamı olduğumu varsayarak
09:43
I cannot just pop up in a village with a bucket of mosquitoes
180
583079
2878
09:45
on the assumption that I'm a scientist working for the public good.
181
585998
3379
bir kova sivrisinekle bir köy ortasına çıkamam.
09:49
It will not take anyone a PhD to understand
182
589418
2795
Değerlerine saygılı olup olmadığımızı anlamak için
09:52
if we are respectful of their values or not.
183
592255
3295
kimsenin doktora yapması gerekmez.
09:55
We need to engage the community
184
595591
2127
Toplumu dahil etmeliyiz
09:57
and then co-develop the technology with them.
185
597760
2544
ve ardından teknolojiyi onlarla birlikte geliştirmeliyiz.
10:00
And so for that,
186
600346
1251
Ve bunun için
10:01
we've built our engagement strategy on the pyramidal structure,
187
601639
3295
katılım stratejimizi piramidal yapı üzerine kurduk,
10:04
starting with the villages where we operate
188
604976
2043
çalışmalarımızı yürüttüğümüz köylerden başlayarak
10:07
all the way to the top with the government officials.
189
607061
2628
hükûmet yetkilileriyle zirveye kadar.
10:09
The engagement is done step-by-step.
190
609689
2127
Katılım adım adım yapılır.
10:12
It’s done in an inclusive way
191
612733
2294
Kapsayıcı bir şekilde yapılır
10:15
and also is done in full transparency.
192
615027
2962
ve ayrıca tam şeffaflıkla yapılır.
10:17
Ladies and gentlemen,
193
617989
1585
Bayanlar ve baylar,
10:19
there is one more thing that needs to be done
194
619574
2711
Afrika’daki sahaya gen sürücüsünün
10:22
before gene drive can be released in the field in Africa.
195
622285
3169
serbest bırakılabilmesi için yapılması gereken bir şey daha var.
10:25
That is capacity building.
196
625454
2044
Bu kapasite geliştirmedir.
10:27
Gene drive holds a lot of promises,
197
627540
2336
Gen sürücüsü pek çok umut veriyor,
10:29
but it will not take us anywhere
198
629917
2461
ancak biz Afrikalılar
10:32
if we Africans aren’t enabled to run it on our own.
199
632420
3545
bunu kendi başımıza çalıştıramazsak bizi hiçbir yere götürmez.
10:37
Sadly,
200
637300
1835
Ne yazık ki,
10:39
the technical platform in Africa is really very poor,
201
639177
2627
Afrika'daki teknik platform gerçekten çok zayıf
10:43
and this has to be solved before we can really beat malaria.
202
643097
4254
ve sıtmayı gerçekten yenebilmemiz için bunun çözülmesi gerekiyor.
Ve bunun için Burkina Faso’da sıtma gibi vektör kaynaklı hastalıklar
10:47
And so for that, we've set up in Burkina Faso
203
647393
2961
10:50
a World Bank-funded center of excellence on vector-borne diseases, like malaria.
204
650354
4964
konusunda başarılı, Dünya Bankası’nın finanse ettiği bir merkez kurduk.
10:55
And also with additional funds from the Gates Foundation,
205
655318
2961
Ayrıca Gates Vakfı'ndan gelen ek fonlarla,
10:58
we are building a critical mass of next generation scientists
206
658279
2920
bilgi boşluğunu ve bilgi birikimi boşluğunu doldurmak
11:01
all over the continent
207
661199
1292
için kıtanın her yerine
11:02
to fill the knowledge gap and the know-how gap as well.
208
662491
3879
gelecek neslin bilim insanlarının büyük bir kitlesini oluşturuyoruz.
11:06
In April 1969, a child was born in a remote village of Burkina Faso.
209
666370
5881
Nisan 1969'da, Burkina Faso'nun uzak bir köyünde bir çocuk doğdu.
11:13
Like any other child of the world,
210
673836
2294
Dünyadaki diğer çocuklar gibi,
11:16
he had dreams and expectations.
211
676172
3962
hayalleri ve beklentileri vardı.
11:20
Sadly, however, as he came to learn,
212
680176
2753
Ne yazık ki, ancak, öğrenmeye geldiğinde,
11:22
the place where you are born in on this planet
213
682970
3921
bu gezegende doğduğunuz yer
11:26
very often affects your perspective on life,
214
686933
4129
genellikle hayata bakış açınızı etkiler
11:31
and may even set the path you need to walk through into your future.
215
691103
4547
ve hatta geleceğinize doğru yürümeniz gereken yolu belirleyebilir.
11:36
That shouldn't be the case.
216
696484
1877
Durum böyle olmamalı.
11:38
We are all citizens of the world.
217
698361
2460
Hepimiz dünyanın vatandaşıyız.
11:40
Our dreams and aspirations should not be constrained
218
700821
2920
Hayallerimiz ve hedeflerimiz
doğduğumuz yer tarafından kısıtlanmamalıdır.
11:43
by the place where we are born.
219
703741
1835
11:45
And this is the reason why I became a scientist.
220
705576
2836
İşte bu yüzden bilim insanı oldum.
11:48
To offer endless possibility to any child anywhere on this continent,
221
708412
4213
Bu kıtanın herhangi bir yerindeki herhangi bir çocuğa sonsuz imkânlar sunarak
11:52
so that they can see the future with hope.
222
712667
2669
böylece onlar geleceği umutla görebilirler.
11:56
But there is no hope if you are cut short with malaria.
223
716587
3337
Ancak sıtma ile kısa kesilirse umut yok.
12:01
But Target Malaria is here to fix that.
224
721050
3253
Ama Hedef Sıtma bunu düzeltmek için burada.
12:05
A world free of malaria is our vision.
225
725263
3211
Sıtmadan arınmış bir dünya vizyonumuz.
12:09
And I will say, yes, we can.
226
729433
3212
Ve söylüyorum, evet, yapabiliriz.
12:12
Thank you for your attention.
227
732687
1418
İlginiz için teşekkür ederim.
12:14
(Applause)
228
734105
7007
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7