How to Squeeze All the Juice Out of Retirement | Riley Moynes | TED

Çeviri: esra kurul Gözden geçirme: İlker ÖZBAŞ

Everyone says you have to get ready to retire financially.

Herkes emekli olmaya finansal olarak hazırlanman gerektiğini söyler.

And of course you do.

Elbette hazırlanmalısın.

But what they don't tell you

Fakat söylemedikleri şey,

is that you also have to get ready psychologically.

ayrıca psikolojik olarak da hazırlanman gerektiği.

Who knew?

Kim biliyordu?

But it's important for a couple of reasons.

Ancak birkaç nedenden dolayı önemli.

First, 10,000 North Americans will retire today

Birincisi, 10.000 Kuzey Amerikalı bugün

and every day for the next 10 to 15 years.

ve gelecek 10 ila 15 yıl boyunca emekli olacak.

This is a retirement tsunami.

Bu bir emeklilik tsunamisidir.

And when these folks come crashing onto the beach,

Ve bu insanlar sahile çarparak geldiklerinde,

a lot of them are going to feel like fish out of water,

birçoğu sudan çıkmış balık gibi hissedecek.

without a clue as to what to expect.

neyi beklediklerine dair bir ipucu olmadan.

Secondly, it's important because there is a very good chance

İkincisi, bu önemlidir çünkü hayatının

that you will live one third of your life in retirement.

üçte birini emeklilikte geçirme şansın çok yüksektir.

So it's important that you have a heads up

Bu nedenle, bununla beraberinde gelen

to the fact that there will be significant psychological changes

önemli psikolojik değişiklikler ve zorluklar olacağı gerçeğine

and challenges that come with it.

tedbirli olmak önemlidir.

I belong to a walking group that meets early three mornings a week.

Haftanın üç sabahı erken saatlerde buluşan bir yürüyüş grubuna üyeyim.

Our primary goal is to put 10,000 steps on our Fitbits,

İlk hedefimiz Fitbitlerimizde 10 bin adım atmak,

and then we go for coffee and cinnamon buns more importantly.

ardından kahve içmeye ve daha önemlisi tarçınlı çörekler için gidiyoruz.

(Laughter and applause)

(Gülüşmeler ve alkışlar)

So we've gotten the habit of, as we walk,

Bu yüzden yürürken alışkanlık edindik,

we've gotten the habit of choosing a topic for discussion.

tartışmak için bir konu seçme alışkanlığı edindik.

And one day the topic was,

Bir gün konu,

how do you squeeze all the juice out of retirement?

Emeklilikten nasıl karşılığını alırsın?

How's that for seven o'clock in the morning?

Sabahın yedisi nasıldır?

(Laughter)

(Gülüşmeler)

So we walk and we talk, and the next day we go on to the next topic.

Böylece, yürürüz konuşuruz ve ertesi gün bir sonraki konuya geçeriz.

But the question stayed with me

Ancak soru bende kaldı

because I was really having some challenges with retirement.

çünkü gerçekten emeklilikle bazı zorluklar yaşıyordum.

I was busy enough,

Yeterince meşguldüm

but I really didn't feel that I was doing very much

fakat gerçekten kayda değer ya da önemli olan

that was significant or important.

çok fazla şey yaptığımı sanmıyordum.

I was really struggling.

Gerçekten zorlanıyordum.

I thought I had a pretty good idea of what success looked like

Kariyerde başarının neye benzediği hakkında oldukça iyi bir

in a working career,

fikrim olduğunu sanıyordum

but when it came to retirement, it was fuzzier for me.

ama konu emekliliğe geldiğinde, benim için belirsizlik hakimdi.

So I decided to dig deeper.

Bu yüzden daha derine inmeye karar verdim.

And what I discovered was that much of the material on retirement

keşfettiğim şey, emeklilikle ilgili unsurların çoğunun,

focuses on the financial and/or the estate side of things.

finansal veya emlak tarafına odaklandığıydı.

And of course, they're both important,

Elbette ikisi de önemli,

but just not what I was looking for.

ama benim aradığım şey değil.

So I interviewed dozens and dozens of retirees

Bu yüzden düzinelerce ve düzinelerce emekliyle röportaj yaptım

and I asked them the question:

ve onlara sorular sordum:

how do you squeeze all the juice out of retirement?

emekliliğin karşılığını nasıl alırsınız?

What I discovered was that there is a framework

Keşfettiğim şey, hepsini anlamlandırmaya

that can help make sense of it all.

yardım edebilecek bir çerçeve olduğuydu.

And that's what I want to share with you today.

Sizinle bugün paylaşmak istediğim şey bu.

You see, there are four distinct phases

Görüyorsunuz, çoğumuzun emeklilikte

that most of us move through in retirement.

geçtiği dört bariz aşama var.

And as you'll see, it's not always a smooth ride.

Göreceğiniz gibi her zaman kolay değil.

In the next few minutes,

Gelecek birkaç dakika içinde,

you’ll recognize which phase you’re in, if you’re retired.

emekli olursan, hangi aşamada olduğunun farkına varacaksın.

And if you’re not,

Farkında değilsen,

you'll have a better idea of what to expect when that time comes.

o zaman geldiğinde neyi bekleyeceğine dair daha iyi bir fikriniz olacak.

And best of all, you'll know that there is a phase four.

Ve hepsinden önemlisi, dördüncü bir aşama olduğunu bileceksiniz.

The most gratifying, satisfying of the four phases,

Dört aşamadan en çok memnun ve tatmin edici,

and that's where you can squeeze all the juice out of retirement.

ve emekliliğinizin karşılığını alabileceğiniz yer.

Phase one is the vacation phase, and that's just what it's like.

Aşama bir, tatil aşamasıdır, ve tam olarak böyle.

You wake up when you want, you do what you want all day.

İstediğin zaman uyanırsın, bütün gün istediğin şeyi yaparsın.

And the best part is that there is no set routine.

Ve en iyi yanı, belirlenmiş bir rutin olmamasıdır.

For most people, phase one represents their view of an ideal retirement.

Birçok insan için aşama bir onların ideal emeklilik görüşünü temsil eder.

Relaxing, fun in the sun, freedom, baby.

Rahatlama, güneşin tadını çıkarma, özgürlük, bebeğim.

(Laughter)

(Gülüşme)

And for most folks, phase one lasts for about a year or so.

Ve çoğu insan için, birinci aşama yaklaşık bir yıl kadar sürer.

And then strangely, it begins to lose its luster.

Ve sonra garip bir şekilde parıltısını kaybetmeye başlar.

We begin to feel a bit bored.

Biraz sıkılmaya başladık.

We actually miss our routine.

Aslında rutinimizi özlüyoruz.

Something in us seems to need one.

İçimizdeki bir şeyin birine ihtiyacı var gibi görünüyor.

And we ask ourselves,

Ve kendimize soruyoruz,

"Is that all there is to retirement?"

“emeklilik bu kadar mı?”

Now when these thoughts and feelings start to bubble up,

Şimdi bu düşünceler ortaya çıkmaya başladığında,

you have already moved into phase two.

çoktan ikinci aşamaya geçmişsinizdir.

Phase two is when we feel loss and we feel lost.

Aşama iki, kayıp ve kaybolduğumuzu hissettiğimiz zamandır.

Phase two is when we lose the big five,

İkinci aşama, beş büyükleri kaybettiğimizde,

significant losses all associated with retirement.

tümü emeklilikle ilişkili önemli kayıplar.

We lose that routine.

O rutini kaybederiz.

We lose a sense of identity.

Bir kimlik duygusunu kaybederiz.

We lose many of the relationships that we had established at work.

İşte kurduğumuz birçok ilişkileri kaybederiz.

We lose a sense of purpose,

Amaç duygumuzu kaybederiz

and for some people, there's a loss of power.

ve bazı insanlar için güç kaybı vardır.

Now we don't see these things coming.

Şimdi bu şeylerin geldiğini görmüyoruz.

We didn’t see these losses coming, and because they happen all at once,

Bu kayıpların olacağını görmedik çünkü bunlar bir kerelik olur

it’s like, poof, gone.

Sanki uçtu gitti.

It's traumatic.

Travmatik.

Phase two is also when we come face-to-face with the three Ds:

Aşama iki ayrıca bizim üç faktörle karşılaştığımız zamandır:

divorce,

boşanma,

depression

depresyon

and decline, both physical and mental.

ve çöküş, hem fiziksel hem ruhsal.

The result of all of this

Tüm bunların sonucu,

is that we can feel like we've been hit by a bus.

bize otobüs çarpmış gibi hissedebiliriz.

You see, before we can appreciate and enjoy some of the positive aspects

Görüyorsunuz, üçüncü ve dördüncü aşamayla ilgili olumlu yönlerinden

associated with phase three and four,

bazılarını takdir edip tadını çıkarmadan önce,

you are going to, in phase two, feel fear,

ikinci aşamada, korkacaksın,

anxiety and quite even depression.

kaygılanacaksın ve hatta depresyonda hissedeceksin.

That's just the way it is.

Bu şekilde.

So buckle up, get ready.

Öyleyse kemerlerinizi bağlayın, hazırlanın.

Fortunately, at some point, most of us say to ourselves,

Maalesef, bir noktada, birçoğumuz kendimize şöyle deriz,

"Hey, I can't go on like this.

“Hey, böyle devam edemem.”

I don't want to spend the rest of my life,

Geri kalan hayatımı, belki de 30 yılımı

perhaps 30 years, feeling like this."

böyle hissederek geçirmek istememiştim.

And when we do, we've turned a corner to phase three.

Hissettiğimizde, üçüncü aşamaya döndük.

Phase three is a time of trial and error.

Üçüncü aşama, deneme ve hata zamanı.

In phase three, we ask ourselves,

Üçüncü aşamada, kendimize

“How can I make my life meaningful again?

“hayatımı tekrardan nasıl anlamlı kılabilirim?” diye sorarız.

How can I contribute?”

Nasıl katkı sağlayabilirim?

The answer often is to do things that you love to do and do really well.

Cevap genellikle yapmayı sevdiğin ve gerçekten çok iyi yaptığın şeyi yapmaktır.

But phase three can also deliver some disappointment and failure.

Ancak üçüncü aşama ayrıca biraz hayal kırıklığına ve başarısızlık oluşturabilir.

For example,

Örneğin,

I spent a couple of years serving on a condo board

Sonunda beni azarlamalarından bıkana kadar birkaç yılımı

until I finally got tired of being yelled at.

bir apartman dairesinde hizmet ederek geçirdim.

(Laughter)

(Gülüşme)

You see, one year the board decided that we were going to plant daffodils

Bir yıl kurul geleneksel papatyalar yerine

rather than the traditional daisies,

nergis dikmemize karar verdi.

(Laughter)

(Gülüşme)

and we got yelled at.

ve azarlandık.

Go figure.

İşin içinden çık çıkabilirsen.

I thought about law school,

Hukuk fakültesini düşündüm,

thinking perhaps of becoming a paralegal.

belki de bir avukat yardımcısı olmayı düşünüyorum.

And then I completed a program on dispute resolution.

Sonra uyuşmazlık çözümü üzerine bir program tamamladım.

It all went nowhere.

Hiçbir şey sonuca varmadı.

I love to write.

Yazmaya bayılıyorum.

So I created a program called Getting Started on Your Memoirs.

Bu yüzden Anılarınıza Başlarken adlı bir program oluşturdum.

That program has met with "limited success."

Bu program “sınırlı başarı” ile karşılaştı.

(Laughter)

(Gülüşme)

It's been a rocky road for me, too.

Benim için de zorlu bir yoldu.

And I told you to buckle up.

Kemerlerinizi takmanızı söylemiştim.

(Laughter)

(Gülüşme)

Now, I know all this can sound bad.

Tüm bunların kulağa kötü gelebileceğini biliyorum.

But it's really important to keep trying and experimenting

Ancak sabahları tekrar uyanma isteği uyandıracak farklı aktiviteler

with different activities that'll make you want to get up in the morning again,

tecrübe etmeye ve denemeye devam etmek gerçekten önemlidir,

because if you don't,

çünkü eğer yapmazsan,

there's a real good chance of slipping back into phase two,

ikinci aşamaya geri dönmek için iyi bir şans var,

feeling like you've been hit by a bus,

otobüs çarpmış gibi hissetmek

and that is not a happy prospect.

ve bu mutlu bir olasılık değil.

Not everyone breaks through to phase four.

Herkes dördüncü aşamaya geçmez.

But those who do are some of the happiest people

Ama bunu yapanlar tanıdığım en mutlu

I have ever met.

insanlardan bazılarıdır.

Phase four is a time to reinvent and rewire.

Dördüncü aşama, yeniden icat etme ve yeniden yapılandırma zamanıdır.

But phase four involves answering some tough questions, too.

Ancak dördüncü aşama, bazı zor soruları da yanıtlar.

Like what's the purpose here?

Like what’s the purpose here?

What's my mission?

Benim görevim ne?

How can I squeeze all the juice out of retirement?

Emeklilikten nasıl karşılık alabilirim?

You see, it's important that we find activities

Görüyorsunuz, bizim için anlamlı olan aktiviteler bulmak önemlidir

that are meaningful to us

and that give us a sense of accomplishment.

ve bu bize bir başarı duygusu veriyor.

And my experience is that it almost always involves service to others.

Ve benim deneyimime göre, neredeyse her zaman başkalarına hizmet içerir.

Maybe it's helping a charity that you care about.

Belki de önemsediğin bir hayır kurumuna yardım ediyordur.

Maybe you'll be like the old coots.

Belki sen de eski aptallar gibi olacaksın.

Yeah, these folks took a booth in the local farmers market

Evet, bu millet yerel çiftçi pazarında bir stant aldı

and were prepared to give their advice

ve uzun yıllara dayanan

based on their vast years of experience

deneyimlerine dayanarak tavsiyelerini

to anyone who came by.

gelen herkese vermeye hazırdılar.

Or maybe you'll be like my friend Bill.

Ya da belki arkadaşım Bill gibi olursun.

I met Bill a few years ago in a 55-plus activity group.

Bill ile birkaç yıl önce 55′ten fazla aktivite grubunda tanıştım.

In the summer, we golf together

Yazın birlikte golf oynarız,

and walk together and bicycle together,

yürüyüş yaparız ve bisiklet süreriz

and in the winter we curl.

ve kışın egzersiz yaparız.

But Bill had this idea that we should exercise our brains as well.

Ama Bill’in beynimizi de çalıştırmamız gerektiği fikrini söyledi.

He believed that there was a tremendous pool

Grubumuzda muazzam bir uzmanlık ve

of expertise and experience in our group.

deneyim havuzu olduğuna inanıyordu.

And so he approached a number of folks

Ve böylece birkaç kişiye yaklaştı ve

and asked if they would volunteer to teach some of the things

başkalarına yapmayı sevdikleri bazı şeyleri öğretmek için gönüllü

that they love to do to others.

olup olmayacaklarını sordu.

And almost invariably they agreed.

Ve neredeyse her zaman aynı fikirde oldular.

Bill himself taught two sessions,

Bill’in kendisi iki seans öğretti,

one on iPads and one on iPhones.

biri iPad’lerde ve biri iPhone’larda.

Because we were smart enough to know

Çünkü bazı üyelerimizin

that a number of our members had been given these things

Noel’de çocukları tarafından

as gifts at Christmas by their children

onlara hediye olarak verildiğini ve onları nasıl açacaklarını

and that they barely knew how to turn them on.

zar zor bildiklerini bilecek kadar akıllıydık.

(Laughter)

(Gülüşme)

The first year we offered nine programs

İlk yıl dokuz program sunduk

and there were 200 folks signed up.

ve 200 kişi kaydoldu.

The next year, that number expanded to 45 programs

Ertesi yıl, bu sayı 700′den fazla kişinin

with over 700 folks participating.

katıldığı 45 programa çıktı.

And the following year we offered over 90 programs

Ertesi yıl 90′ın üzerinde program sunduk

and had 2,100 registrations.

ve 2.100 kayıt aldık.

Amazing.

İnanılmaz.

(Applause)

(Alkış)

That was Bill.

Bu Bill’di.

Our members taught us to play bridge and mahjong.

Üyelerimiz bize bridge ve mahjong oynamayı öğrettiler.

They taught us to paint.

Bize resim yapmayı öğrettiler.

They taught us to repair our bicycles.

Bize bisikletlerimizi tamir etmeyi öğrettiler.

We tutored and mentored local school kids.

Yerel okul çocuklarına ders verdik ve rehberlik ettik.

We set up English as a second language programs for newcomers.

Yeni gelenler için ikinci dil olarak İngilizce programları oluşturduk.

We had book clubs, we had film clubs,

Kitap kulüplerimiz, film kulüplerimiz

we even had a few golf clubs.

hatta birkaç golf kulüplerimiz bile vardı.

Exhausting, but exhilarating.

Yorucu ama heyecan verici.

That's what's possible in phase four.

Dördüncü aşamada mümkün olan şey budur.

And do you remember the five losses

İkinci aşamada bahsettiğimiz

that we talked about in phase two?

beş kaybı hatırlıyor musunuz?

Loss of our routine and identity and relationships

Rutinimizin, kimliğimizin, ilişkilerimizin,

and purpose and power.

amacımızın ve gücümüzün kaybı.

In phase four, these are all recovered.

Dördüncü aşamada, bunların hepsi geri kazanılır.

It is magic to see.

Görmek sihirdir.

Magic.

Sihir.

So I urge you to enjoy your vacation in phase one.

Bu yüzden birinci aşamada tatilinizin tadını çıkarmanızı tavsiye ediyorum.

(Laughter)

(Gülüşme)

Be prepared for the losses in phase two.

İkinci aşamadaki kayıplar için hazırlıklı olun.

Experiment and try as many different things as you can

Üçüncü aşamada tecrübe edin ve olabildiğince çok farklı şeyi deneyin.

in phase three.

And squeeze all the juice out of retirement

Dördüncü aşamada emeklilikten karşılığınızı alın.

in phase four.

(Applause)

(Alkış)