Humanity's planet-shaping powers -- and what they mean for the future | Achim Steiner

37,655 views ・ 2021-02-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber:
0
0
7000
Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:01
I work at the United Nations.
1
1288
1791
00:03
And for the past couple of years,
2
3121
1583
00:04
I have served as the head of the UN's Development Programme.
3
4704
3292
00:08
When I first walked into the UN headquarters
4
8871
2083
00:10
in New York City, many years ago,
5
10954
2542
00:13
the first thing I noticed was a sculpture standing outside
6
13538
4125
Birleşmiş Milletler’de çalışıyorum.
Ve son iki yıldır,
BM’nin Kalkınma Programı’nın başkanı olarak görev yapıyorum.
00:17
under the flags of the nations of the world.
7
17663
2500
00:20
It's called the Knotted Gun.
8
20204
2209
Yıllar önce, New York City’de
00:22
And it still stands there today.
9
22454
2125
BM genel merkezine ilk adım attığımda
00:24
To me, that sculpture symbolizes
10
24579
2709
fark ettiğim ilk şey dışarıda duran
00:27
exactly what the UN was created to do 75 years ago:
11
27288
3458
dünya milletleri bayrakları altındaki bir heykeldi.
00:30
to build peace out of the ashes of war.
12
30788
2583
Heykelin adı Knotted Gun.
00:33
War that had been defined for so much of human history
13
33829
3375
Ve bugün hâlâ orada.
Bana göre bu heykel,
00:37
as the struggle of nations against nations
14
37204
2958
75 yıl önce BM’nin kuruluş amacını simgeliyor:
00:40
or the kind still raging in countries like Syria and Yemen
15
40162
3792
Savaş küllerinden barış inşa etmek.
00:43
that the United Nations works to end every day.
16
43954
3375
İnsanlık tarihinin büyük bir bölümü için
00:47
That's what I imagined that knotted gun to represent.
17
47996
3375
milletlerin milletlere karşı mücadelesi olarak tanımlanmış
00:51
But now, another kind of war is brewing.
18
51412
3250
veya Birleşmiş Milletler’in bitirmek için her gün çalıştığı
00:55
One that increasingly defines the 21st century
19
55287
3500
Suriye ve Yemen gibi ülkelerde hâlâ baş gösteren türden savaşlar.
00:58
where the dominant risk to our own survival is ourselves.
20
58787
4375
İşte o heykelin de bunu temsil ettiğini düşündüm.
Ama şimdi, yeni bir savaş baş gösteriyor.
01:04
A few years or even months ago,
21
64496
2333
01:06
if I had suggested that we’re all at war with ourselves,
22
66871
2625
21. yüzyılı giderek daha çok tanımlayan,
01:09
it may have felt strange, especially when,
23
69538
3416
kendi hayatta kalışımızın baskın risk altında olduğu bir savaş.
01:12
according to so many metrics,
24
72954
1709
01:14
humans are on average, healthier,
25
74704
2167
01:16
wealthier, and more educated than at any time in history.
26
76871
3625
Birkaç yıl hatta birkaç ay önce,
birbirimizle savaş içinde olduğumuzu söyleseydim
01:21
We have more knowledge, more science,
27
81538
2083
tuhaf bir algı oluşurdu,
01:23
more choices today
28
83621
1583
hem de birçok istatistik verisi
01:25
than the founders of the United Nations could have ever imagined.
29
85246
3708
insanların geçmişe göre ortalama olarak
çok daha sağlıklı, zengin ve eğitimli olduğunu ortaya koyarken.
01:29
But somewhere along the way,
30
89329
1917
01:31
we lost our balance.
31
91288
1833
01:33
In fact, think about this.
32
93871
2000
Bugün, BM kurucularının hayal ettiğinden
01:35
Scientists are considering
33
95871
1250
çok daha fazla bilgi, bilim ve seçim sahibiyiz.
01:37
whether for the very first time in human history,
34
97163
2625
01:39
instead of the planet shaping humans,
35
99788
2750
Ancak bu yolda...
01:42
humans are knowingly shaping the planet.
36
102538
2750
...dengemizi kaybettik.
01:45
It's called the Anthropocene
37
105663
2583
Aslında, bir de şunu düşünün.
Bilim insanları şu an
01:48
and it represents a new geological era.
38
108288
3041
dünya tarihinde ilk defa
01:51
Today, humans literally have the power to alter the atmosphere
39
111329
3334
gezegenin insanları değil de
01:54
and the biosphere in which we live.
40
114704
1959
insanların bilinçli olarak gezegeni şekillendirdiğini değerlendiriyor.
01:56
The power to destroy and the power to repair.
41
116704
3209
Buna Antroposen dönem deniyor
02:00
No species has ever had that kind of power before.
42
120329
4417
ve yeni bir jeolojik dönemi temsil ediyor.
Bugün insanların hem atmosferi hem de yaşadığımız biyosferi
02:05
With it, we humans have achieved incredible things together
43
125496
3292
değiştirme gücü var.
02:08
from closing a giant hole in the ozone layer,
44
128788
3000
Yok etme gücü ve onarma gücü.
02:11
to preventing nuclear proliferation,
45
131829
2125
Daha önce hiçbir türün böyle bir gücü olmadı.
02:13
to eradicating smallpox.
46
133954
1959
02:16
But we have also taken the Earth and all the people on it to the brink.
47
136746
4667
Bu güçle biz insanlar hep birlikte inanılmaz şeyler başardık.
Ozon tabakasında dev bir deliği kapamaktan
02:22
It's not rational nor fair what we are doing.
48
142704
3167
nükleer silahlanmayı önlemeye
02:25
Today, one third of all the food produced on the planet
49
145871
3708
ve çiçek hastalığını yok etmeye kadar.
Ama Dünya’yı ve üzerindeki tüm insanları uçurumun kıyısına da getirdik.
02:29
goes to waste.
50
149621
1125
02:31
While one in 10 people go hungry.
51
151121
1917
02:33
Inequality has become extreme.
52
153704
2375
Yaptığımız şey ne mantıklı ne de adil.
02:36
Twenty-six people own the same wealth as half of humanity,
53
156121
5042
Bugün, gezegende ürettiğimiz tüm yiyeceklerin üçte biri
02:41
based on recent data.
54
161204
1542
atılıyor.
02:42
Today, seven million people die from air pollution each year,
55
162788
3916
Her 10 kişiden biri aç kalırken.
Eşitsizlik aşırı bir hâl aldı.
02:46
while about 7 million trees,
56
166746
1500
02:48
the very things that keep our air clean,
57
168246
2042
Yeni verilere göre 26 kişi,
02:50
are cut down every few hours.
58
170329
2625
insan nüfusunun yarısının sahip olduğu paraya sahip.
02:53
We spend over 10 times more on fossil fuel subsidies alone
59
173371
3583
Bugün, her yıl yedi milyon insan hava kirliliğinden ölüyor.
02:56
than we do on all the investments in renewable power,
60
176996
2792
Bu esnada 7 milyon ağaç,
02:59
prolonging our carbon habit
61
179788
1416
havamızı temiz tutan başlıca şeyler,
03:01
like a drug running through the economy’s veins.
62
181204
2875
her birkaç saate kesiliyor.
03:04
You don't have to be an economist like me
63
184704
1959
Tüm yenilenebilir enerji yatırımlarına harcadığımızın
03:06
to know that these numbers just don't add up.
64
186704
2167
10 katından daha fazlasını fosil yakıtlarına harcıyoruz;
03:09
That our economic paradigm is neither sustainable nor equitable.
65
189371
4417
uzayan karbon bağımlılığımız,
adeta ekonominin damarlarında uyuşturucu gibi.
03:14
Climate change,
66
194913
1208
03:16
rupturing inequalities,
67
196121
1500
Bunların makul olmadığını anlamak için
03:17
record numbers of people forced from their homes
68
197663
2375
benim gibi bir ekonomist olmanıza gerek yok.
03:20
by conflict and crisis.
69
200079
2459
Ekonomik paradigmamız ne sürdürülebilir ne de eşitlikçi.
03:22
For all of our power,
70
202579
2209
03:24
these are the weapons we have built.
71
204829
2584
İklim değişikliği,
03:27
Less tangible than a gun,
72
207413
1750
yıkıcı eşitsizlikler,
03:29
but just as real, just as deadly.
73
209163
3666
çatışma ve kriz sebebiyle evlerinden uzaklaştırılan
03:32
Add an epic pandemic
74
212829
1667
rekor sayıda insan.
03:34
and this year, for the first time in 20 years,
75
214538
2833
Tüm bu gücümüzden,
bu silahları inşa ettik.
03:37
global extreme poverty is projected to rise,
76
217371
3167
Bir tabanca kadar somut olmasa da
03:40
and global human development,
77
220579
2125
o kadar gerçek ve o kadar ölümcül.
03:42
a measure of the world's education, health and living standards,
78
222746
3708
Üstüne tarihi bir pandemi
03:46
is set to decline for the first time
79
226496
2042
ve bu sene, 20 yıldır ilk defa,
03:48
since the measure began 30 years ago.
80
228579
2875
küresel aşırı yoksulluğun yükseleceği öngörülüyor.
03:52
COVID-19 has not changed the future yet,
81
232288
3125
Küresel insani gelişme ise
yani dünyanın eğitim, sağlık ve hayat standartlarına yönelik bir ölçüt,
03:55
but it has revealed these deep flaws in our present
82
235454
3625
ölçümün başladığı 30 yıldan bu yana
03:59
bringing clarity to the fact
83
239121
1417
04:00
that ending this war against ourselves is not about trade-offs.
84
240579
4875
ilk defa düşüş eğiliminde.
COVID-19 henüz geleceği değiştirmedi
04:06
It's not about choosing between people or trees,
85
246079
3125
ama şu anki ciddi kusurlarımızı açığa çıkardı,
04:09
between poverty or progress.
86
249246
2083
04:11
It's about choosing to do things differently.
87
251746
3375
şu gerçeğe açıklık getirdi ki
kendimizle yaptığımız bu savaşa son vermek taviz vererek yapılan bir uzlaşma değil.
04:16
In the midst of tragedy,
88
256288
1791
04:18
the pandemic has also given us a glimpse of what peace could look like,
89
258079
4084
İnsan ve ağaç veya yoksulluk ve ilerleme arasında
bir seçim değil.
04:22
where we can see the snow cap of a mountain for the first time,
90
262204
2959
Birtakım şeyleri farklı yapma seçimi.
04:25
because the smog has cleared.
91
265204
2000
04:27
That's what happened in Nairobi, my home of many years,
92
267246
3333
Trajedinin ortasında,
04:30
and one of the cities where air pollution plummeted
93
270621
3083
pandemi bize barışın nasıl bir şey olabileceğini gösterdi.
04:33
as human activity slowed down.
94
273746
2208
Bir dağın karlı tepesini ilk defa görebildik
04:36
Where it takes 10 days and not 10 years
95
276413
3000
çünkü duman kayboldu.
04:39
for our government to get support to those in need.
96
279413
3500
Yıllarca evim olan Nairobi’de bu oldu,
04:42
That's what happened in Togo,
97
282954
1959
insan aktivitesinin yavaşlamasıyla
04:44
which set up a digital system in record time to get cash to people
98
284954
4042
hava kirliliğinin hızla düşüş yaptığı bir şehir.
Devletin ihtiyaç sahiplerine yardım etmesi için
04:49
unemployed or unable to work because of COVID-19 lockdowns.
99
289038
4291
10 yıl değil, 10 gün geçen bir şehir.
04:53
The idea of a green economy that is fair and just,
100
293704
2959
Togo’da bu yaşandı,
04:56
where people and planet live in balance,
101
296663
2958
COVID-19 kapanmalarıyla işsiz kalan veya çalışamayan insanlara
04:59
is not new.
102
299663
1250
05:01
But this moment is.
103
301704
2167
para yardımı yapılabilmesi için rekor hızda dijital bir sistem kuruldu.
05:04
And if I have learned one thing
104
304454
1542
05:05
since starting out as a young economist years ago,
105
305996
3542
İnsanların ve gezegenin uyum içinde yaşadığı,
eşit ve adil, yeşil bir ekonomi düşüncesi
05:09
whether I was working with Pattan elders
106
309538
1958
05:11
to improve the lives of farmers in Pakistan,
107
311538
2916
yeni değil.
Ama bu an yeni.
05:14
or navigating the controversies of building colossal dams,
108
314454
3500
Yıllar önce işe başlamış
05:17
it's that systems don't change systems;
109
317996
3792
genç bir ekonomist olarak ilk öğrendiğim şey,
05:21
people change systems.
110
321829
1667
gerek Pattan yaşlılarıyla çalışarak
Pakistan’ın çiftçilerinin hayatlarını iyileştireyim,
05:24
And whether you're a prime minister,
111
324038
1750
05:25
a paramedic or a protestor on the street,
112
325829
2125
gerek dev baraj inşaatlarına dair anlaşmazlıklara yön vereyim,
05:27
you can choose to change this one.
113
327996
2542
sistemler sistemleri değiştirmez;
05:31
The people who are choosing to build forward better from COVID-19
114
331704
3875
insanlar sistemleri değiştirir.
05:35
build on growing momentum,
115
335621
2083
Başbakan da olsanız,
05:37
the momentum of people coming onto the streets in protest
116
337704
2834
bir ilk yardım görevlisi veya bir protestocu da olsanız
05:40
from Beirut to Bogota,
117
340538
1708
bunu değiştirmeyi siz seçiyorsunuz.
05:42
Quito to Cairo, or New York to New Delhi
118
342246
2958
COVID-19′la daha iyiye ilerleyen insan sayısı giderek artıyor.
05:45
against racism and discrimination,
119
345246
2208
05:47
climate change,
120
347496
1417
05:48
the price of petrol or the cost of a train ticket,
121
348954
3375
Protesto amacıyla sokağa çıkan insan sayısı,
05:52
all united in a deep and rising frustration
122
352371
4375
Beyrut’tan Bogota’ya,
Quito’dan Kahire’ye, New York’tan New Delhi’ye,
05:56
with this war we have been waging against ourselves.
123
356746
3208
ırkçılık ve ayrımcılığa karşı çıkmak için,
iklim değişikliği için,
petrolün fiyatı veya bir tren bileti fiyatı için
06:01
This moment builds on the choices of leaders I met,
124
361204
3167
06:04
as I traveled with the United Nations before lockdown.
125
364413
3000
herkes derin ve artan bir öfkeyle birleşmiş
06:08
Leaders who choose to do things differently.
126
368121
2458
kendimize açtığımız bu savaşın içinde.
06:10
Costa Rica made a choice to abolish its army
127
370954
2959
06:13
and redirect military spending to education, health
128
373954
2709
Bu an, tanıştığım liderlerin kararlarında da etkili,
06:16
and the environment.
129
376704
1334
çünkü kapanma öncesi Birleşmiş Milletler’le seyahat ediyordum.
06:18
Today, they pay people to protect the trees.
130
378038
2750
06:20
And as a result,
131
380788
1166
Birtakım şeyleri farklı yapmayı seçen liderler.
06:21
forests have regenerated and now cover over half of the country.
132
381996
4292
Kosta Rika ordusunu dağıtmayı seçti
ve askeri harcamayı eğitime, sağlığa ve çevreye yönlendirdi.
06:26
Or consider Denmark.
133
386288
1583
06:27
It has chosen to produce all of its electricity
134
387871
2500
Bugün, ağaçları korumaları için insanlara ödeme yapıyorlar.
06:30
from renewable sources by 2050,
135
390413
2416
06:32
and has already passed the halfway mark.
136
392829
2042
Sonuç olarak
ormanlar yeniden canlandı ve şimdi ülkenin en az yarısını kaplıyor.
06:34
One of many countries moving in this direction.
137
394913
3041
06:38
Thirty years ago,
138
398371
1542
Danimarka.
06:39
powering our economy with renewable energy was science fiction.
139
399913
3750
2050′ye kadar tüm elektriğini
yenilenebilir kaynaklardan üretmeyi seçti.
06:44
Ten years ago,
140
404246
1167
Yolun yarısını tamamladı bile.
06:45
it was considered too expensive.
141
405454
1750
Bu yolda ilerleyen ülkelerden biri.
06:47
Today, renewable energy costs less
142
407246
2292
06:49
and creates more jobs than fossil fuels in many parts of the world,
143
409579
5125
Otuz yıl önce,
ekonomiyi yenilenebilir enerjiye dayandırmak bilim kurguydu.
06:54
and offers the potential to put power,
144
414704
1917
06:56
quite literally, back with the people.
145
416663
2708
On yıl önce,
çok pahalı olduğu düşünülüyordu.
06:59
I saw this in Kenya.
146
419871
1750
Bugün ise yenilenebilir enerji daha ucuz
07:01
Two youth football teams playing their final match
147
421621
2708
ve dünyanın çoğu bölgesinde fosil yakıtlardan daha çok istihdam sağlıyor.
07:04
in the Mathare settlement at night,
148
424329
1792
07:06
who kept the game going,
149
426121
1708
Ve de gücü kelimenin tam anlamıyla
07:07
thanks to solar-powered LED lights.
150
427829
2917
insanlara geri verme potansiyeli var.
07:11
I saw this change, these better choices,
151
431038
3416
Bunu Kenya’da gördüm.
İki genç futbol takımı
07:14
with His Majesty the king of Bhutan
152
434496
2292
07:16
just turned 40 years old,
153
436829
2000
Mathare’de gece son maçlarını oynuyorlar,
07:18
who chooses to measure progress based on gross national happiness,
154
438871
4958
güneş enerjili LED ışıklar sayesinde oyun devam ediyor.
07:23
not gross domestic product.
155
443829
2250
Bu değişime, daha iyi seçimlere
07:26
And I saw it on a rooftop
156
446496
1833
Majesteleri Bhutan Kralı’yla da tanık oldum,
07:28
in Khartoum with the young people who led the revolution in Sudan in 2019.
157
448371
5167
kendisi 40 yaşına bastı,
kalkınma ölçümünü, gayrisafi milli mutluluk üzerinden yapmayı seçti,
07:33
Young women and men
158
453579
1709
07:35
who came out onto the streets with everything to lose,
159
455329
2875
sadece gayrisafi yurtiçi hasıla değil.
07:38
who spoke up for political change with conviction and courage
160
458246
3833
2019′da Sudan’da Khartoum’da bir çatıda
devrime liderlik yapan genç insanlarla da tanık oldum.
07:42
and who ultimately changed the course of their country.
161
462121
3750
Genç erkek ve kadınlar,
07:46
These are the people,
162
466413
1916
her şeylerini riske atarak sokaklara döküldüler
07:48
the first generation of the Anthropocene who are writing the next chapter
163
468329
4709
ve cesurca siyasi değişim için seslerini çıkardılar,
07:53
for people and planet in this unprecedented moment.
164
473038
3750
sonucunda ülkelerindeki gidişatı değiştirdiler.
07:57
And with each choice they make,
165
477538
2750
İşte bu insanlar,
08:00
with each choice we all make,
166
480288
1833
Antroposen dönemin ilk nesli ve bu umulmadık anda
08:02
the future we want gets closer.
167
482163
2625
08:05
Just like the Knotted Gun,
168
485996
1875
insanlar ve gezegen için bir sonraki bölümü yazıyorlar.
08:07
there is another piece of art at the United Nations
169
487913
2791
Verdikleri her kararla,
08:10
that I think about.
170
490704
1792
08:12
A poem by a great Persian poet, Saadi.
171
492496
3708
verdiğimiz her kararla
istediğimiz gelecek daha da yakınlaşıyor.
08:16
The poem is embroidered on a giant carpet
172
496579
2042
Knotted Gun gibi,
08:18
that hangs on the wall inside the UN building.
173
498621
2792
Birleşmiş Milletler’de düşündüğüm başka bir sanat eseri var.
08:21
beneath which diplomats and staff from all nations
174
501454
2584
08:24
work together every day towards that future we want.
175
504038
4208
Büyük Pers şair Saadi’nin bir şiiri.
08:28
Saadi wrote that all the people on the planet
176
508621
2583
Bu şiir dev bir halıya işlenmiş,
halı da BM binasında bir duvarda asılı.
08:31
are like different parts of the same body.
177
511246
2958
altında her milletten diplomat ve çalışan
08:34
Different, but united as if limbs of each other.
178
514871
4625
istediğimiz geleceğe dair her gün birlikte çalışıyor.
08:40
It was that idea that led the generation before us
179
520287
2542
Saadi’nin şiirlerinde, gezegendeki herkes
08:42
to come together in the wake of war
180
522871
2458
aynı vücudun farklı kısımları gibi.
08:45
to create the United Nations 75 years ago.
181
525329
3333
Farklı ama birleşmiş, tıpkı uzuvlar gibi.
08:49
The idea that though we are different, we must choose to be united,
182
529162
4834
Bizden önceki nesle liderlik eden düşünce buydu,
08:53
but now it's our turn.
183
533996
2083
savaş baş gösterince bir araya gelmek
08:56
Our challenge is to come together to preserve our collective self-interest
184
536537
4625
ve 75 yıl önce Birleşmiş Milletler’i kurmak.
09:01
and humanity
185
541162
1500
Farklı olsak da birlikte olmayı seçmeliyiz düşüncesi,
09:02
rather than tearing ourselves asunder.
186
542704
2583
ancak şimdi sıra bizde.
09:06
People and planet in balance,
187
546246
3250
Mücadelemiz bir araya gelerek
09:09
building lasting sustainable peace.
188
549496
2958
ortak menfaatimizi ve insanlığımızı korumak,
09:13
Thank you.
189
553287
1250
birbirimizden uzaklaşıp parçalara ayrılmak değil.
İnsanlar ve gezegen uyum içinde,
bitmeyecek sürdürülebilir barış inşa ederek.
Teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7