A playful solution to the housing crisis | Sarah Murray

52,613 views ・ 2018-05-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Ivana Korom Reviewer: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: Emre Altınok Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
Hi.
1
13507
1413
Selam.
00:14
My name's Sarah,
2
14944
1214
Adım Sarah
00:17
and I've been priced out of the housing market.
3
17087
2839
ve ben de fiyatları yüzünden ev alamıyorum.
00:21
In fact,
4
21809
1183
Aslında
00:24
I'm one of the majority of my generation
5
24395
3572
neslimin çoğunluğu, benim gibi
00:27
who can't afford a home.
6
27991
2088
yani ev alabilecek paraya sahip değil.
00:31
And in 2017, home ownership amongst young Australians
7
31228
4999
2017'de, ev sahibi Avustralyalıların sayısı
00:36
has fallen to the lowest level in recorded history.
8
36251
4925
yazılı tarihin en düşük seviyesine indi.
00:42
So, foolishly or otherwise,
9
42601
3540
Aptallıktan ya da başka sebeplerden
00:46
I decided to build my own home.
10
46165
1920
kendi evimi inşa etmeye karar verdim.
00:49
But the prognosis wasn't good there, either.
11
49585
2531
Ama bu teşebbüsün öngörüsü pek iyi gözükmüyordu.
00:53
Architects cater for the one percent,
12
53069
3134
Mimarlar %1'lik kesime hitap ediyor
00:56
builders are scarce,
13
56227
1580
müteahhitler sayıca az
00:57
so service is inconsistent and prices are high.
14
57831
3547
hizmetler tutarsız ve fiyatları yüksek.
01:02
The single biggest investment in my life,
15
62325
3728
Bu hayatımın en büyük yatırımı olacaktı.
01:06
and I was amazed how little self-determination,
16
66077
3733
Buna rağmen ne kadar az hür irademin,
01:10
choice
17
70704
1159
seçeneğimin
01:12
and, ultimately, control I had.
18
72442
2444
ve kontrolümün olduğunu görmek beni şaşırtmıştı.
01:16
What's more, I was doubly surprised at how vulnerable this made me feel.
19
76053
5727
Dahası, kendimi savunmasız hissederken görmek, beni daha da şaşırtmıştı.
01:22
Frankly, I felt trapped.
20
82560
2695
Açıkcası, köşeye kıstırılmış hissettim.
01:27
So, I reflected on this for quite some time.
21
87923
4235
Uzunca bir süre bu durum üzerinde düşündüm.
01:33
And I realized
22
93031
1563
Şunu fark ettim.
01:34
what I wanted was democratized design and construction.
23
94618
5712
Aslında demokratikleşmiş tasarım ve inşaatı arzuluyordum.
01:41
And that led to me asking one very simple question:
24
101975
4311
Bu da beni şu basit soruya yöneltti:
01:47
What is building a house?
25
107452
2467
Bir evi inşa etmek ne demek?
01:51
What is it?
26
111332
1150
Nedir?
01:52
Well, it turns out that building a house
27
112934
4175
Bir evin inşası aslında
01:57
is making a series of decisions, some with physical consequences,
28
117133
5484
belirli değişkenlerin sınırları içinde, fiziki sonuçları olabilecek
02:02
within a defined set of parameters.
29
122641
3451
kararların alınmasından oluşuyor.
02:06
Now, having worked in software applications for some time now,
30
126950
3778
Bir zamandır yazılım sektöründe çalıştığım için,
02:10
this all sounded very familiar to me.
31
130752
2007
bu durum bana oldukça tanıdık geldi.
02:13
I also couldn't understand why we build on-site.
32
133696
3754
Ayrıca arsanın üzerinde niye inşaat yapıldığını da anlamadım.
02:18
No other major assembly in our lives is constructed like this.
33
138442
4854
Hayatımızda önemi olan aletlerin hiçbiri böyle bir araya getirilmiyordu.
02:23
Your car doesn't come to you in pieces
34
143944
2746
Araba sana parçalar hâlinde
02:26
with an extra 10 percent just in case,
35
146714
2451
ne olur ne olmaz diye %10 fazla parçayla gelmiyor.
02:29
to be assembled at the mercy of the elements.
36
149189
3233
Hava koşullarının insafına kalarak bir araya da getirilmiyor.
02:32
So why should your house?
37
152849
1751
Eviniz niye böyle yapılsın?
02:36
So I built a computer game.
38
156460
2841
Bu yüzden bir bilgisayar oyunu tasarladım.
02:40
A game that allows you to design your home
39
160532
3428
Oyun, evinizi tasarlamaya
02:43
and have it delivered to you.
40
163984
1799
ve evin size nakil edilmesine yarıyor.
02:45
A game that puts the home builder
41
165807
3643
Oyun fahri ev sahibini
02:49
back at the center of the largest purchase in their life,
42
169474
5147
hayatlarının en büyük alışverişinin başına geçiriyor.
02:55
elevating them from spectator to player.
43
175266
4380
Onu izleyiciden oyuncu konumuna yüceltiyor.
03:00
A game with full visibility of the costs and environmental impact
44
180927
4449
Oyunda, binaya eklenen her özelliğin, fiyata ve çevreye etkisi
03:05
of each new attribute you add.
45
185400
2268
bütün çıplaklığıyla gösteriliyor.
03:08
Using modular components, players select items from their library
46
188466
4571
Oyuncular kütüphaneden seçtikleri modüler bileşenleri kullanarak
03:13
and drag them into their world.
47
193061
2067
dünyalarına şekil veriyorlar.
03:16
Each item, be it a wall, a solar battery or even an armchair,
48
196053
6169
Her öğenin, duvar olsun, güneş pili ya da koltuğun
03:22
contains all of the information for the system to calculate costs,
49
202246
4473
bütün bilgileri kayıtlı ve böylece sistem fiyata etkilerini
03:26
environmental impact
50
206743
1898
çevreye etkilerini
03:28
and even a happiness tally for the player.
51
208665
2913
ve hatta oyuncunun mutluluğuna etkisini hesaplayabiliyor.
03:33
Eighty-three percent of home builders said that next to cost,
52
213371
4107
Fahri ev sahiplerinin %83'ü fiyatın dışında çevre dostu özelliklerin
03:37
environmentally friendly features were the most important things to them.
53
217502
4589
en çok etkilendikleri özellikler olduğunu söylediler.
03:42
So out of the gate, homes are integrated with solar systems.
54
222553
4066
Bu yüzden evler baştan beri solar sistemlerle donatılı geliyorlar.
03:47
Born green.
55
227276
1989
Çevre dostu doğuyorlar.
03:50
Sustainable housing is often associated with wealth and affluence,
56
230321
4391
Sürdürülebilir konutlar çoğunlukla zenginlik ve varlıkla ilişkilendiriliyor.
03:54
but that shouldn't be the case.
57
234736
1642
Fakat bu sefer öyle olmayacak.
03:56
In fact, truly sustainable housing should be available to everyone
58
236720
4509
Gerçekten sürdürülebilir konutlar, herkese satılıyor olmalı
04:01
and affordable for all.
59
241253
2064
ve uygun fiyatlarla satılmalı.
04:04
So, I had found a way to get the control back that I was craving
60
244563
6774
Arzuladığım kontrole ulaşabilmenin yolunu bulabilmiştim ve bu imkânı
04:12
and give it to others.
61
252029
2134
başkaları ile de paylaşabilmiştim.
04:15
But something was still bugging me,
62
255173
1690
Ama bir şey hâlâ beni rahatsız ediyordu.
04:16
something was still keeping me up at night.
63
256887
2015
Bir şey uykularımı kaçırıyordu.
04:21
What about those people
64
261038
1867
Ya yaşadıkları yer konusunda gerçekten
04:23
who have genuinely no control over where they live?
65
263783
4808
hiç kontrolü olmayan insanlar ne yapacaktı?
04:29
Every hour -- in the space of your intermission --
66
269704
4144
Her saat -- verdiğiniz ara süresince --
04:33
4,000 new homes are needed in the world.
67
273872
4280
dünyada 4.000 ev ihtiyacı doğuyor.
04:38
Wrap your head around that number.
68
278506
1856
Şu sayıyı iyice düşünün.
04:41
That's an astonishing 35 million homes globally, every year.
69
281585
6800
Bu dünya çapında yılda 35 milyon ev anlamına geliyor.
04:49
And in Australia alone,
70
289641
1746
Sadece Avustralya'da
04:51
we have a shortfall of 250,000 dwellings.
71
291411
4491
250.000 konut açığımız var.
04:56
And in addition to that,
72
296768
3166
Bunun yanı sıra
04:59
we have 190,000 families on the assisted-housing wait list;
73
299958
5841
190.000 aile yardımlı yaşam konutu sırasında bekliyor
05:06
families in need of a home.
74
306481
3366
bir ev ihtiyacı olan aileler.
05:11
Between now and 2050,
75
311615
3072
Şimdi ile 2050 arasında
05:14
when the global population is set to move from today's 7.6 billion
76
314711
6889
günümüzün 7.6 milyar olan küresel nüfusu
05:21
to tomorrow's 9.8 billion people,
77
321624
5086
yarının 9.8 milyarına ulaştığında
05:26
hundreds of millions of people
78
326734
3262
yüzlerce milyon insan
05:30
will experience security, health and safety issues.
79
330020
4957
güvenlik ve sağlık sorunları yaşayacak.
05:37
Imagine if you can not feeling secure in your home --
80
337127
4554
Evinizde güvende hissetmemeyi hayal edin edebiliyorsanız --
05:42
not from crime, not from theft,
81
342626
2462
suç veya hırsızlık yüzünden değil
05:46
but from the fact that the building you're in --
82
346149
2968
sadece şu sebepten: bulunduğunuz evin --
05:49
the building you're in --
83
349141
1206
bulunduğunuz evin --
05:50
might not be structurally sound
84
350371
1933
yapısal özelliklerine güvenmediğiniz için,
05:53
or built from nontoxic components
85
353268
2603
ya da inşasında toksik bileşenler kullanılmış olması
05:55
or meet local natural disaster standards.
86
355895
2733
ya da yerel doğal afet standartlarına uygun olmaması.
06:00
It's the 21st century.
87
360926
1897
21. yüzyıldayız.
06:03
And this just isn't good enough.
88
363760
2539
Böyle olmamalı.
06:09
What if -- what if --
89
369395
2272
Ya -- Ya --
06:13
we could restore control and dignity to those individuals
90
373167
5529
bu insanlara kontrol gücü ve saygınlıklarını geri versek
06:18
by giving them a home, but not just any home:
91
378720
3355
onlara bir ev vererek ama herhangi bir ev değil:
06:23
their home,
92
383165
1150
onların evini vereceğiz,
06:24
and a home of their design.
93
384823
1800
onların tasarladığı evi.
06:27
We're currently adapting our game so that when a player builds a home,
94
387756
4099
Şu sıralar oyunu şöyle uyarlıyoruz, yeni bir oyuncu bir ev tasarladığında
06:31
they're contributing to a home for someone in need.
95
391879
2973
otomatik olarak ihtiyacı olan birinin evine katkıda bulunuyor.
06:35
And I know this sounds like a lofty goal,
96
395791
2278
Biliyorum ulaşılamaz bir hedef gibi gözüküyor
06:38
and it is ridiculously ambitious,
97
398093
2134
ve çok da iddialı.
06:40
but today, our current operating model
98
400839
2778
Ancak günümüzün iş modeli
06:43
operates at a ten-to-one ratio.
99
403641
2610
1'e 10 oranında çalışıyor.
06:46
So for every 10 homes we build,
100
406691
2317
Her inşa ettiğimiz 10 evle
06:49
we can build a home for someone in need.
101
409032
3232
ihtiyaç sahiplerine bir ev inşa edebiliyoruz.
06:52
(Applause)
102
412701
4974
(Alkış)
06:58
This is made possible because today,
103
418022
3738
Üretim ve montaj odaklı tasarımla,
07:01
with design for manufacture and assembly,
104
421784
2780
hafif ölçekli çelik konstrüksiyonla,
07:05
which uses light gauge steel frame construction,
105
425538
4491
sahaya nakledip montajın yerinde yapılmasıyla,
07:10
shipped and assembled on-site,
106
430053
2397
günümüzde bu imkân oluştu.
07:12
we can decrease construction costs by 20 percent
107
432474
2920
Yapım maliyetlerini %20
07:15
and environmental waste by 15 percent,
108
435418
3054
ve çevresel atığı %15 düşürebiliyoruz.
07:18
saving time, money
109
438496
2261
Böylece zaman ve para kazanıp
07:20
and keeping tons of waste out of landfills.
110
440781
3207
çöplüklerimizin dolup taşmasına engel oluyoruz.
07:24
The power in modular construction
111
444586
3381
Modüler konstrüksiyonun gücü
07:27
is that you can build year-round with confidence in your costs,
112
447991
4834
bütün yıl boyunca inşaat yapabilme imkânı, maliyet tutarlılığı güvencesi
07:33
in your quality,
113
453902
1707
kalite güvencesi
07:35
and in your delivery date, in your build date.
114
455633
2603
nakliyat ve teslim tarihi güvencesinden oluşuyor.
07:38
Now, wouldn't that be crazy? Wouldn't that be great?
115
458260
2519
Harika değil mi? Çok iyi değil mi?
07:41
But --
116
461807
1270
Ama --
07:45
that doesn't get me to my goal.
117
465189
2245
bu beni hedefime ulaştırmıyor.
07:47
My goal is one-for-one.
118
467458
3726
Hedefim bire bir oran.
07:52
So I've been traveling the world,
119
472863
2437
Dünyayı gezip
07:55
looking at different alternatives of construction 3-D printing,
120
475324
3325
3 boyutlu yazıcılarla konstrüksiyon gibi alternatifleri araştırdım.
07:58
trying to find technology that will help me deliver on my ambition.
121
478673
3658
Beni amacıma ulaştıracak yeni teknolojiler bulmaya çalıştım.
08:02
3-D printing is so exciting and so promising,
122
482919
4340
3 boyutlu yazıcılar çok etkileyici ve çok umut verici.
08:07
offering a 40 percent reduction in cost and near zero waste.
123
487283
4294
%40 maliyet azaltıyor ve neredeyse hiç atık oluşturmuyorlar.
08:12
And this is just to name a few,
124
492546
1706
Bu katkılarından sadece bazıları.
08:14
but some of the really exciting innovations happening all over the world
125
494276
3472
Dünyadaki gerçekten heyecanlandıran innovasyonlar
08:17
are happening in Italy, France, Dubai and Australia.
126
497772
3013
Italya, Fransa, Dubai ve Avustralya'da ortaya çıkıyor.
08:21
And they use robotic arms to print everything from solid stone
127
501101
4352
Masif taş, beton ve mum gibi yapı malzemelerini robotik kolla
08:25
to concrete, to wax.
128
505477
1431
yazdırıyorlar.
08:26
In Italy, they have developed a technique using sorel cement.
129
506932
3917
Italya'da sorel çimentosu kullanılan bir yöntem geliştirdiler.
08:31
Sorel cement was originally invented in 1867,
130
511182
4374
Sorel çimentosu 1867'da icat edildi.
08:36
and it's the beautiful chemical marriage of magnesium oxide and local sand,
131
516085
6286
Magnezyum oksit ile yerel kumun bir araya gelmesinden oluşuyor.
08:42
which they can now use to print solid stone walls.
132
522395
3768
Masif taş duvarlar yazdırılması için kullanılıyor.
08:46
And in France,
133
526601
1182
Fransa'da ise
08:47
they have a regulator-approved although still experimental process
134
527807
3555
denetmen gözetiminde bir deney yürütülüyor.
08:51
where they print two parallel tracks of foam insulation
135
531386
3564
Yazdırılmış iki izolasyon köpüğü şeridinin arasına
08:54
and pour concrete in the middle to create solid stone.
136
534974
3083
masif taş oluşturabilmek için çimento döktürülüyor.
08:59
And in Dubai, sitting at the foot of those two glorious Emirates Towers,
137
539061
5881
Dubai'de, o muhteşem Emirates Kuleleri'nin dibinde
09:04
is a vision of the future in the middle of the desert.
138
544966
2944
ve çölün ortasında gelecek hakkında bir vizyon oluşturuluyor.
09:07
They've got their experimental office of the future,
139
547934
3579
Çin'de üç boyutlu yazıcılarla yazdırılmış çimentodan inşa edilen
09:11
which is constructed using 3-D printed concrete
140
551537
3381
parçalarının Dubai'ye taşınıp yerinde monte edilen
09:14
which was printed in China
141
554942
1350
09:16
and shipped and assembled on location in Dubai.
142
556316
2624
geleceğin deneysel ofisini oluşturmuşlar.
09:19
And not to be outdone,
143
559530
1276
Ondan iyi olmasa da,
09:20
in Australia, we've pioneered an amazing technology
144
560830
3603
Avustralya'da inanılmaz bir teknolojinin öncülüğünü yaptık.
09:24
that allows you to print wax molds
145
564457
2517
Bu teknolojiyle balmumu kalıplar yazdırıp
09:26
and pour concrete over the top of them,
146
566998
2500
üstüne çimento dökebiliyoruz.
09:29
allowing you to create really intricately beautiful and cost-effective facades
147
569522
5666
Bu sayede detaylı, güzel ve maliyet etkinliği yüksek cepheler yapabiliyoruz.
09:35
that you can see in person
148
575212
1315
Onları Londra metrosunu
09:36
the next time you travel the London Underground.
149
576551
2415
ziyaret ettiğinizde kendi gözlerinizle görebilirsiniz.
09:38
But all of these things are tools --
150
578990
3008
Bunların hepsi sadece alet edevat --
09:42
hammer of tomorrow, if you like.
151
582488
2301
Yarının çekici mesela.
09:44
And the one common thread that connects all these things
152
584813
3032
Bunların hepsini bir araya getiren öğe ise
09:47
is computer-aided design.
153
587869
2412
bilgisayar destekli tasarım.
09:50
We will need models to build using these techniques,
154
590305
4773
Oyuncularımızın geliştirdiği modeller gibi
09:55
models like the ones being developed by players in our game.
155
595434
4577
bu teknikle inşa edilecek modellere ihtiyacımız var.
10:02
I want to put every person that wants one
156
602545
4026
Bunu arzulayan her insanı kendi tasarladığı
10:06
in a home of their own design.
157
606595
2184
eve yerleştirmek istiyorum.
10:09
And there are many more applications still.
158
609761
2309
Bunun dışında da bir çok uygulamaları olacak.
10:12
We could usher in an entirely new empowered experience
159
612476
4737
Özel ihtiyaçları olanlar ya da huzur evleri için yepyeni
10:17
of special needs or aged-care accommodation.
160
617237
3143
ve güçlendirilmiş bir deneyim yaşatma imkânı sağlayabiliriz.
10:20
And we could provide rapid, on-site assistance
161
620737
2570
Acil konaklama ihtiyaçları doğduğunda, yerinde ve
10:23
in emergency housing situations.
162
623331
2133
anında destek sağlayabiliriz.
10:26
In the words of one of my players,
163
626371
2484
Bir oyuncumuzun da söylediği gibi:
10:28
"I want to take matters into my own hands
164
628879
2935
"Problemlerle bizzat kendim ilgilenmek istiyorum
10:31
and live by example."
165
631838
2257
ve de örnek olmak istiyorum."
10:35
Thank you.
166
635371
1151
Teşekkür ederim.
10:36
(Applause)
167
636546
3013
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7