The path to ending systemic racism in the US

Çeviri: firdevs düzgün Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi

Chris Anderson: Hello, TED community,

Chris Anderson: Merhaba, TED topluluğu,

welcome back for another live conversation.

yeni bir canlı sohbete tekrar hoş geldiniz.

It's a big one today, as big as they get.

Bugün olabildiğince önemli bir konu var.

You know, when we created this "Build Back Better" series

Biz ''Build Back Better'' serisini yarattığımız zaman

our thought was how could we address issues arising out of the pandemic,

bizim düşüncemiz; pandemi yüzünden doğan sorunlara nasıl değinebileceğimiz

how could we imagine building back from that.

ve bu sorunları nasıl düzeltebileceğimizdi.

But the events of this past week,

Fakat geçtiğimiz haftanın olayları;

the horrific death of George Floyd and the daily protests that have followed,

George Floyd'un korkunç ölümü ve onu takip eden günlük protestolar

I mean, they provided a new urgency

bizim mecburen konuşmak zorunda olduğumuz

which we, of course, simply have to address.

yeni bir acil durum yarattı.

I mean, can we build back better from this?

Peki biz bu krizi fırsata çevirebilir miyiz?

I think before we can even start to answer that question,

Bence bu soruyu cevaplamaya başlamadan önce

we just have to seek to understand the immensity of this moment.

problemin ne kadar büyük olduğunu anlamaya çalışmalıyız.

Whitney Pennington Rodgers: That's right, Chris.

Whitney Pennington Rodgers: Haklısın, Chris.

Right now, so many people in the United States and beyond

Şu an Birleşik Devletler ve ötesinde bir sürü insan

are grappling with feelings of anger and frustration, deep, deep sadness

öfke, hayal kırıklığı ve çok derin bir üzüntü hissiyle boğuşuyor

and really helplessness.

ve gerçekten çaresizler.

No matter who you are,

Kim olursanız olun,

you have questions about what to do now,

şimdi ne yapılacağı ve durumun nasıl düzeltileceği

how to make things better.

hakkında sorularınız var.

And as we've seen,

Gördüğümüz gibi

violence like this unfolds for many, many years.

bunun gibi şiddet olayları yıllardır giderek artıyor.

What is the path forward?

Peki izlenecek yol nedir?

CA: So --

CA: Şimdi...

We're joined today by a group of activists,

İnsan hakları ve sosyal adalet konusunda yaptıkları

organizers and leaders

önemli işlerle bilinen bir grup

known for their crucial work in social justice and civil rights.

eylemci, lider ve organizatör bugün bizimle olacak.

We're so grateful to have them here to engage in a discussion

Amerika'daki ırkçılık konusunu tartışmak üzere

about racial injustice in America,

burada olmalarından dolayı çok mutluyuz.

the unbearable acts of violence that we've --

Bu dayanılmaz şiddet gösterileri...

Acts of violence against the black community

Siyahi topluma karşı olan şahit olduğumuz

that we've witnessed,

bu şiddet gösterileri,

the dangers to a nation riven by anger and fear.

korku ve öfkeyle bölünmüş olan bir millet için tehlikedir.

And how on earth we can move forward from this

Ve nasıl olur da biz bu durumdan

to something better.

daha iyiye doğru ilerleriz.

So first, each of our four guests will share their thoughts

İlk olarak, bu konuyla ilgili nasıl adım atacağımız konusunda

dört misafirimizin her biri fikirlerini paylaşacak.

on how we move forward from this moment.

And then we'll engage as a group,

Daha sonra grup olarak tartışacağız

including you, the TED community.

ve siz, TED topluluğu da dahil.

WPR: And we'd like to thank our partner, the Project Management Institute.

WPR: Ayrıca partnerimiz Project Management Institute'a teşekkür etmek isteriz.

Their generous support has helped make today's interviews possible,

Onların cömert desteği bugünkü röportajlara imkan sağladı.

and of course, as Chris mentioned,

Ayrıca Chris'in de söylediği gibi

we want you to take part in the conversation,

sizin de bu sohbette yer almanızı istiyoruz.

so please share your questions using our Ask a question feature

Bu yüzden sorularınızı "Bir soru sor" bölümümüzü kullanarak yazın

and continue to share your thoughts in the discussion thread.

ve tartışma konusuyla ilgili fikirlerinizi paylaşmaya devam edin.

CA: Thanks, Whitney.

CA: Teşekkürler, Whitney.

OK, let's get this moving.

Hadi başlayalım öyleyse.

Our first guest.

İlk misafirimiz;

Dr. Phillip Atiba Goff is the founder and CEO

Dr. Philip Atiba Goff, Polis Eşitliği Araştırma Merkezinin

of the Center for Policing Equity.

kurucusu ve CEO'su.

They work with police departments across America, including in Minneapolis,

Irksal ön yargıya kayda değer cevaplar aramak için Minneapolis da dahil

to seek measurable responses to racial bias.

bütün Amerika genelinde polis teşkilatı ile çalışıyorlar.

Phil, I can scarcely imagine

Phil, geçen haftanın senin için

how the stress in the last week must have been for you.

ne kadar stresli olduğunu tahmin bile edemiyorum.

Welcome, and over to you for your opening comments.

Sen ve senin de ötende bütün yorumların hoş geldiniz.

Phillip Atiba Goff: Thanks, Chris.

Phillip Atiba Goff: Teşekkürler, Chris.

Yeah, this week has been a gut punch

Bu hafta, özellikle savunmasız toplumlarda

to anybody who felt like we could be making progress

güçlendirilen halk güvenliğini sağlamada

in the way that we put forward public safety that empowers

ilerleme kaydediyor olduğumuzu düşünen bizim gibi herkese

particularly vulnerable communities.

büyük bir bir darbe oldu.

We started working in Minneapolis about five years ago.

Biz Minneapolis'da çalışmaya beş yıl kadar önce başladık.

At the time, it was, like most major cities in the United States,

O zamanlar, Amerika'daki çoğu büyük şehirde olduğu gibi

a department that had a long history

orası da en savunmasız siyahi toplumları hedef alarak

of unaccounted for violence from law enforcement,

kanuni yaptırımı olmayan şiddetin,

targeting the most vulnerable black communities.

çok uzun tarihi olan bir bölgeydi.

And we tried to put into place a number of things that we know work.

Biz de işe yarayacağını bildiğimiz bazı şeyleri uygulamaya çalıştık:

Change the culture,

Kültürü değiştirmek.

so that the culture can be accountable to the values of the community.

Böylece kültür, toplumun değerlerinden sorumlu olabilirdi.

And what we saw was small but measurable progress.

Bizim gördüğümüz şey ise küçük ama kayda değer bir ilerlemeydi.

We always knew,

Her zaman biliyorduk ki

with small and measurable progress,

küçük ve kayda değer ilerlemelerle,

that you're one tragic incident from going back to ground zero.

sen tekrar sıfır noktasına dönecek olan trajik bir olaysın.

But the events of the last week and a half

Ama geçtiğimiz bir buçuk haftanın olayları

haven't brought us back to ground zero,

bizi tekrar sıfır noktasına getirmedi,

they've torched ground zero, and we've dug a hole

onlar sıfır noktasına ışık tuttu

ve biz, içinden çıkmak zorunda olduğumuz bir delik açtık.

that we have to dig ourselves out of.

What I hear from police chiefs who call me,

Beni arayan emniyet amirleri, konuştuğum aktivistler

from activists I talk to,

ve toplumdaki insanlardan duyduklarım

from folks in the communities that are literally on fire right now,

şu an kelimenin tam anlamıyla yanıyor olduğu.

I hear folks saying, I had one activist say to me

İnsanların söylediklerini duyuyorum; bir keresinde bir eylemci bana

that the pain that he was feeling

hissettiği acının vücuduna sığmayacak kadar

was too large to fit into his body.

büyük olduğunu söylemişti.

And without thinking about it, I said right back,

Ben de ona cevap olarak hiç düşünmeden

"Çünkü o bütün bir ömre sığamayacak kadar büyük" demiştim.

"That's because it's too large to fit into a lifetime."

What we're seeing isn't just the response to one gruesome,

Bizim gördüğümüz şey sadece korkunç, zalim,

cruel, public execution.

halka açık bir infaza cevap değil.

A lynching.

Bir linç.

It's not just the reaction to three of them:

Sadece şunların üçüne verilmiş bir tepki değil:

Ahmaud Arbery, Breonna Taylor

Ahmaud Arbery, Breonna Taylor

and then George Floyd.

ve sonra George Floyd.

What we're seeing is the bill come due

Bizim gördüğümüz şey bu ülkenin

for the unpaid debts that this country owes

siyahi vatandaşlarına borçlu olduğu ödenmemiş faturaların

to its black residents.

gelmiş olan vadesi.

And it comes due usually every 20 to 30 years.

Ve bu vade genellikle her 20 - 30 yılda bir gelir.

It was Ferguson just six years ago,

Sadece altı yıl önce Ferguson'du

but about 30 years before that,

ama ondan da 30 yıl önce

it was in the streets of Los Angeles,

Rodney King'in videoya çekilmiş olan

after the verdict that exonerated the police

dövülme görüntüleri sonrası aklanan polisler için

that beat Rodney King on video.

Los Angeles sokaklardaydı.

It was Newark, it was Watts,

Newark, Watts,

it was Chicago, it was Tulsa,

Chicago, Tulsa

it was Chicago again.

ve tekrar Chicago.

If we don't take a full accounting of these debts that are owed,

Eğer bu ödenmemiş borçlar için toplu bir ödeme almazsak

then we're going to keep paying it.

biz ödemeye devam edeceğiz.

Part of what I've been experiencing in the last week and a half,

Geçtiğimiz bir buçuk hafta içinde yaşadıklarımın bir kısmı,

and what I've been sharing with the people who do this work,

bu işi yapan ve bu işte ciddi olan insanlarla

who are serious about it,

paylaşmakta olduğum şey

is the acknowledgment,

bir kabul ediş.

the soul-crushing reality

Bir noktada ruh parçalayan gerçek ise;

that at some point, when things stop being on fire,

bir şeylerin ateşe verilmesi durunca

the cameras are going to turn to something else.

kameralar yönünü başka bir yere çevirecek olması.

And the history that we have in this country

Bu ülkede sahip olduğumuz tarih

is not just a history of vicious neglect

sadece şiddetli bir ihmalin ve hedef alınmış siyahi toplumun

and a targeted abuse of black communities,

suistimal edilme tarihi değil;

it's also one where we lose our attention for it.

aynı zamanda bizim de bu duruma karşı ilgimizi kaybetme tarihidir.

And what that means for communities like in Baton Rouge,

Hala Alton Sterling için yas tutan

for those who still grieve Alton Sterling,

Baton Rouge gibi toplumlar

and in Baltimore, for those who are still grieving Freddie Gray,

ve Baltimore'da hala Freddie Gray'e yas tutanlar için

is that there is not just a chance, there's a likelihood

bunun anlamı, bir şansın olmadığı ancak bir ihtimal var ki

that we are a month or two months out from this

Michael Brown Jr' dan sonra biz göstermek zorunda olduğumuzdan

with no more to show for it than what we had to show

daha fazla şeyi göstermenin

after Michael Brown Jr.

bir ya da iki ay gerisindeyiz.

And holding the weight of that,

Bunun ağırlığını taşımak

individually and collectively,

hem bireysel hem toplu olarak

is just too much.

çok fazla.

It's just too heavy a load

Bu kaldırılamayacak kadar ağır bir yük;

for a person or a people, or a generation to hold up.

hem bir kişi hem insanlar hem de bir nesil için.

What we're seeing is the unrepentant sins,

Bizim gördüğümüz şey pişmanlık duyulmayan günahlar,

the unpaid debts.

ödenmemiş borçlardır.

And so the solution can't just be that we fix policing.

Bu yüzden çözüm sadece güvenlik sorununu halletmek olamaz.

It can't be only incremental reform.

Sadece artımlı reformlar olamaz.

It can't be only systems of accountability

Birini öldürdükten sonra

to catch cops after they've killed somebody.

o polisleri yakalama sorumluluğu sistemi olamaz.

Because there's no such thing as justice for George Floyd.

Çünkü George Floyd için böyle bir adalet olmadı.

There's maybe accountability.

Belki hesap verme olabilir.

There's maybe some relief from the people who are still around, who loved him,

Hala etrafta olan ve onu seven insanları biraz rahatlatma olabilir.

for his daughter who spoke out yesterday

Dün kızı konuştu ve dedi ki:

and said, "My Daddy changed the world."

"Benim babam dünyayı değiştirdi."

There won't be justice for a man who's dead

Ölmek zorunda değilken ölmüş olan biri için

when he didn't have to be.

adalet yoktur.

But we're not going to get to where we need to go

Biz gitmemiz gereken yere sadece polislik sistemini

just by reforming police.

düzelterek varamayacağız.

So in addition to the work that CPE is known for with the data,

CPE'nin verileriyle bilinen çalışmasına ek olarak,

we have been encouraging departments and cities

toplumlara yatırım olarak gitmesi gereken parayı,

to take the money that should be going to invest in communities,

polis bütçelerinden alıp toplumlara getirme konusunda

and take it from police budgets,

bölgeleri ve şehirleri

bring it to the communities.

desteklemekteyiz.

People ask, "Well, what could it possibly look like?

İnsanlar soruyor "Tam olarak nasıl bir şey olacak?"

How could we imagine it?"

"Nasıl hayal edebiliriz?"

And I tell people,

Onlara şöyle söylüyorum:

there is a place where we do this in the United States right now.

Bizim bunu şu an Birleşik Devletler'de yaptığımız bir yer var.

We've all heard about it, whispered,

Hepimiz bu konuda dedikodular duyduk,

some of us have even been there, some of us live there.

hatta bazılarımız orada bulundu ve yaşadı.

Bu yerlere biz banliyöler diyoruz;

The place is called the suburbs,

where we already have enough resources

buralarda insanlara vermek için

to give to people,

yeterli kaynaklarımız var,

so they don't need the police for public safety in the first place.

böylece kamu emniyeti için polise ihtiyaç duymuyorlar.

Eğer birinin madde bağımlılığı sorunu varsa kliniğe gidebilir.

If someone has a substance abuse issue, they can go to a clinic.

If somebody has a medical issue,

Sağlık sorunu varsa

sigortası vardır ve hastaneye gidebilir.

they've got insurance, they can go to a hospital.

Eğer ev içi bir çatışma varsa arkadaşları var ve destek olurlar.

If there's a domestic dispute, they have friends, they have support.

Sizin içeriye bir rozet ve bir silahla girmenize gerek yok.

You don't need to enter a badge and a gun into it.

If we hadn't disinvested from all the public resources

Eğer biz toplumlarda en çok ihtiyaç duyulan şeylere

that were available in communities that most needed those,

bütün halk kaynaklarından yatırımı çekmemiş olsaydık

we wouldn't need police in the first place,

zaten polise ihtiyacımız olmazdı.

and many have been arguing, even more loudly recently,

Bizim tartışmadığımız birçok insan son zamanlarda

that we don't.

daha yüksek sesle tartışıyor.

If we would just take the money that we use to punish,

Eğer biz cezalandırmak için kullandığımız parayı alsaydık

and instead invest it

ve onun yerine

in the promise and the genius of the community that could be there.

toplumsal duyarlılığa yatırım yapsaydık şu an duyarlı bir toplum olabilirdik.

So I don't know all the ways we're going to get there.

Buraya varmak için bütün yolları bilmiyorum.

I know it's going to take everything and.

Bildiğim şey ise; her şeyi alacağı,

It's going to need the kind of systemic change

köklü bir sistematik değişime ve geleneksel olarak

and the management tools that we traditionally offer.

kullandığımız yönetim araçlarının değişimine ihtiyaç duyacağı.

It's also going to need a quantum change

Halk güvenliğini sağlama şekliyle ilgili

in the way that we think about public safety.

bir kuantum değişikliğine de ihtiyaç olacak.

But mostly, this isn't just a policing problem.

Ama büyük oranda, bu bir güvenliği sağlama problemi değil.

This is the unpaid debts

Bu, siyahi Amerika'ya borçlu olunan

that are owed to black America.

ödenmemiş borçlardır.

The bill is coming due.

Faturaların vadesi geliyor.

And we need to start getting an accounting together,

Ve bizim birlikte hesaplamaya başlamamız lazım;

so we're not just paying off the interest of the damn thing.

böylece bu lanet şeyin sadece faizini ödüyor olmayız.

WPR: Thank you, Phil.

WPR: Teşekkür ederim, Phil.

Rashad Robinson is the president of Color Of Change,

Rashad Robinson, siyahi toplum için

a civil rights organization

ırksal adaleti savunan

that advocates for racial justice for the black community.

bir sivil toplum kuruluşu olan "Color of Change"in başkanı.

To date, more than four million people have signed their petition

Bugüne dek, George Floyd cinayetine karışan polislerin tutuklanması için

to arrest the officers involved in the murder of George Floyd.

4 milyondan fazla insan dilekçelerini imzaladı.

And of course, one was arrested last week.

Tabii ki bir tanesi geçen hafta tutuklandı.

Thank you so much for being with us, Rashad, welcome.

Bize katıldığın için teşekkürler Rashad, hoş geldin.

Rashad Robinson: Thank you. And thank you for having me.

Rashad Robinson: Çağırdığınız için teşekkür ederim.

It's an opportunity that I'm taking today

Bugün burada, sizlerin de nasıl dahil olabileceğinizi

to just tell you about how you can get involved.

anlatacak olmak benim için bir fırsat.

How you can take action,

Nasıl harekete geçeceksin,

because right now, strategic action is critical

çünkü şu anda, bizi geriye çeken sistemi

for all of us to do the work to change the rules

sürekli yerinde tutan kuralları değiştirmek için,

that far too often keep the systems in place

hepimizin işini yapması için

stratejik hareket etmek önemli.

that hold us back.

Make no mistake,

Yanlış anlamayın,

the criminal justice system is not broken.

ceza hukuku sistemi çalışmıyor değil.

It is operating exactly the way it was designed.

Tam olarak tasarlandığı şekilde işlemeye devam ediyor.

At every single level,

Her bir seviyede,

the criminal justice system is not about providing justice,

belli insanların ve belli toplumların hakları korunurken

but about ensuring that certain people, certain communities are protected,

diğer toplumların haklarını ihlal etmeyi garanti eden ceza hukuku sistemi

while other communities are violated.

her zaman adaleti sağlamıyor.

And so I wan to talk a little bit today about Color Of Change,

Bugün biraz da "Color of Change" hakkında,

about activism, about the work that's happening on the ground

eylemcilik hakkında, halkın içinde olan işler hakkında,

from other organizations all around the country,

tüm ülkedeki diğer kuruluşlardan ve bu enerjiyi

and the way that you can channel this energy.

aktarabilme yolu hakkında konuşmak istiyorum.

What we talk about at Color Of Change

"Color of Change"de hakkında konuştuğumuz şey;

is how do you channel presence into power.

varlığınızı güce nasıl dönüştüreceğinizdir.

Far too often we mistake presence and visibility for power,

Çoğunlukla biz varlığı ve görülebilirliği güçle karıştırıyoruz.

presence retweets the stories of the movement,

Varlık, hareketin hikayelerini aynen yazar.

people feeling passion about change

İnsanların değişimle ilgili hissettiği tutku;

could sometimes make us feel like change is inevitable,

bazen bizleri değişimin kaçınılmaz olduğunu hissetmemize zorluyor;

but power is actually the ability to change the rules.

ama aslında güç, kuralları değiştirme becerisidir.

And right now, every day, people are taking action,

Şu anda insanlar her gün harekete geçiyor

and what we're trying to channel that energy into

ve bizim yapmaya çalıştığımız şey

bu enerjiyi birkaç şeye birden aktarabilmek.

is a couple of things.

First is a whole set of demands at the federal level

Bunlardan ilki; federal seviyedeki ve bölgesel seviyedeki

and at the local level.

bütün taleplerdir.

As Phil described,

Phil'in de söylediği gibi,

policing operates on many different channels.

polislik bir çok farklı kanalın düzgün işlemesini sağlıyor.

And what we need to recognize

Bizim fark etmemiz gereken şey;

is that while there are a lot of things that can happen at the federal level,

federal seviyede olabilecek bir sürü şey varken

locally all around the country

tüm ülkede bölgesel olarak

there are decisions that are being made in communities

polisliğin nasıl yapılacağına dair

around how policing is executed,

toplumlarda alınmakta olan kararlar var

where community needs to hold a deeper level of accountability,

ve toplumun, daha derin bir sorumluluk seviyesine gelinmesine,

at the state level we need new laws.

devlet düzeyinde kanunlara ihtiyacı var.

So at Color Of Change,

Biz de "Color of Change"de

we've built a whole platform around a set of demands

bütün bir platformu talepler doğrultusunda inşa ettik

and are working to build more energy

ve her gün insanların harekete geçmesi için

for everyday people to take action.

daha fazla enerji yaratmaya çalışıyoruz.

We're fighting for justice

Biz adalet için savaşıyoruz;

for Ahmaud Arbery, Breonna Taylor and George Floyd,

Ahmaud Arbery, Breonna Taylor ve George Floyd için;

we're also fighting for justice

ayrıca isimlerini duymadığınız

for other folks whose names you haven't heard,

başkalarının adaleti için ve adaletsizlik hikayeleri olan

Nina Pop and others,

Nina Pop

whose stories of injustice

ve diğerleri için savaşıyoruz

and the relationship to the criminal justice system

ve ceza adalet sistemindeki ilişki,

represent all the ways in which fighting right now is important.

mücadeledeki bütün yolları temsil ettiğinden şu anda çok önemli.

Over the last couple of years,

Son birkaç yıldan fazladır,

we have worked to build a movement,

bölge savcılarını sorumlu tutmak

to hold district attorneys accountable

ve bölge savcılarının ülkedeki rolünü

and to change the role of district attorneys in our country.

değiştirmek için bir hareket oluşturmaya çalışıyoruz.

And through the Winning Justice platform at Color Of Change,

Ve Color of Change'de Adaleti Kazanma platformu aracılığıyla

www.winningjustice.org,

www.winningjustice.org,

what we have worked to do is channel the energy

yapmaya çalıştığımız şey, insanların günlük enerjisini

of everyday people to take action.

harekete geçmelerine aktarabilmek.

So, for folks who are watching what's happening on TV,

Bu yüzden; olanları televizyondan izleyen,

seeing it on their social media feeds

sosyal medya sayfalarında gören

and are outraged about what's happening in Georgia,

ve öfkeli olanlar; Gürcistan'da olanlara,

what's happening in Tennessee,

Tennessee'de olanlara,

what's happening in Minnesota,

Minnesota'da olanlara,

you yourself, probably, most likely,

sizler, büyük ihtimalle

live in a place, in a community

öyle bir yerde yaşıyorsunuz ki

where you have a district attorney

bölge savcınız

that will not hold police accountable,

siyahi insanları incitip, onlara zarar verdiklerinde

that will not prosecute police when they harm, hurt black folks,

polisleri sorumlu tutmayacaklar, onlara dava açmayacaklar;

when they violate the laws,

kuralları ihlal ettiklerinde

you live in a community

içinde yaşadığınız toplulukta

where police are part of the structure

polis, toplu hapisleri artıran

that is racking up mass incarceration,

bir yapının parçası.

but many other aspects of our system

Ama bizim sistemimiz diğer birçok yönden

are racking up mass incarceration,

toplu hapisleri artırmakta

and district attorneys are at the center of it.

ve bölge savcıları bu işin merkezindeler.

You live in those communities and you need to do something about it.

Bu toplumda yaşıyorsunuz ve bununla ilgili bir şey yapmanız gerek.

And so at winningjustice.org,

winningjustice.org'da

we've created the only searchable, national database

ülke çapında 2400'ün üzerinde savcının

on the 2,400 prosecutors around the country.

aranabileceği ulusal tek veri tabanını oluşturduk.

We're building local squads and communities

Bölge savcılarını sorumlu tutmak için

for folks to be able to engage around efforts that hold DAs accountable.

yerel takımlar ve topluluklar oluşturmaktayız.

We've worked with our partners across the movement,

Bizler hareketin içinden ortaklarımızla çalışmaktayız;

from our friends in Black Lives Matter,

"Siyahi Hayatlar Önemlidir"deki arkadaşlarımızdan,

to folks who do policy work,

politikayla uğraşan arkadaşlara,

to our friends at local ACLU chapters around the country,

ülke genelindeki yerel ACLU bölümlerinden arkadaşlarımıza kadar

to build six demands.

altı talebi oluşturmak için çalışıyoruz.

Six demands that folks can get behind in terms of pushing for reform,

İnsanlar altı talebin düzeltilmesi için bastırırken başarısız olabilirler;

and then we've built public education material.

bu yüzden biz halkı eğitme materyalleri geliştirdik.

But the only way that we work to change the way

Bizim bu ülkede şeklini değiştirmek için uğraştığımız

that prosecution happens in this country

soruşturmanın olması için tek yol

is that if people get involved.

insanların konuya dahil olması.

If people raise their voice,

İnsanlar sesini yükseltirse,

if people join us in pushing for real change.

eğer insanlar biz bastırırken bize katılırsa gerçek değişim olur.

At the end of the day, I want people to recognize though,

Gün sonunda, insanların fark etmelerini istediğim şey

and Phillip talked a little bit about this,

ve Philip bu konuyla ilgili biraz konuştu,

is that people don't experience issues, they experience life.

insanlar meseleleri deneyimlemiyor, onlar hayatı deneyimliyor.

That the forces that hold us back are deeply interrelated,

Bizim gelişimimizi engelleyen güçler tamamen birbiriyle ilişkili;

a racist criminal justice system

ırkçı bir adalet sistemi

requires a racist media culture to survive,

ırkçı bir medya kültürünü gerektiriyor;

a political inequality follows economic inequality,

politik bir eşitsizlik ekonomik eşitsizliği takip ediyor;

they all go hand in hand.

hepsi birbiriyle bağlantılı.

And so I also want us to not take ourselves out of the equation.

Aynı zamanda, kendimizi bu denklemin dışına çıkarmamamızı istiyorum.

We likely work inside of corporations that may post symbols

Bir gün muhtemelen, biz içerisinde "Siyahi Hayatlar Önemlidir" için

for Black Lives Matter one day,

semboller olan kurumlarda çalışırken

and then support politicians that work to destroy Black Lives Matter

diğer gün aynı şey yok etmeye çalışan

the next day.

politikacıları destekleyeceğiz.

We oftentimes are engaged in practices inside of our companies

Biz sık sık, günlük hayatımızda ya da şirketlerimizde,

or in our daily lives supporting media properties and others

bizim toplumlarımıza zarar veren medya kanallarını

that are harming our communities,

ve diğerlerini desteklemek için

are telling stories.

anlatılan hikayelerle uğraşıyoruz.

Yakın zamanda Color of Change'de bir rapor yayımladık,

Recently, we produced a report at Color Of Change

with the Norman Lear school at USC.

USC'den Norman Lear fakültesi ile.

It's called "Normalizing Injustice,"

Adı, "Adaletsizliği Normalleştirmek"

and it can be found at changehollywood.org.

ve changehollywood.org'da bulabilirsiniz.

And "Normalizing Injustice" looks at the 22 crime procedurals,

"Adaletsizliği Normalleştirmek" televizyondaki suç programlarındaki

those crime shows on TV.

22 suç prosedürünü inceliyor.

And looks at all of the ways

Bizim adalet görüşümüzle ilgili

in which they, sort of, create a warped perception

bir tür çarpık bir algı yarattıkları

about our view of justice.

bütün yolları inceliyor.

They create sort of an incentive

Onlar, ülkede gördüğümüz polislik türüyle ilgili

for the type of policing we see on the country,

bir tür teşvik edici algı yaratıyorlar ve aslında

and actually serve as a PR arm for law enforcement.

yasal taptırımın halkla ilişkiler kolu olarak hizmet veriyorlar.

We've been working in writers rooms around the country

Yandaşlarımızın daha iyi hikayeler anlatmaları için

to work to push folks to tell better stories,

ülkedeki yazarlar odasıyla çalışmaktayız

but we need folks to be both active listeners,

ama yandaşlarımızın hem aktif dinleyici olmalarına

and we need folks in the industry to push back

hem de endüstride onları geride bırakmalarına ihtiyacımız var

and challenge those,

ve de mücadele etmelerine.

not only the structures that lead to that content coming on the air,

Sadece bu içeriğin yayına çıkmasına yol açan yapıyla ilgili değil;

but the proliferation across our airwaves.

aynı zamanda bu radyo yayınlarının da çoğalmasına yol açanlarla da.

At the end of the day,

Ne de olsa

we have an opportunity in this moment to make change.

değişiklik yapmak için şu anda bir fırsatımız var.

Inflection points are those moments

Kırılma noktaları; bizim ileriye doğru

where we have an opportunity to make huge leaps forward,

büyük atılımlar yapmamız için fırsatımızın olduğu anlar

or the real, real threat of falling backwards.

ya da geriye düşmemize sebep olacak gerçek tehditlerin olduğu anlardır.

In our hands is the ability to do some incredible things

Çok uzun süredir gelişmemizin önünde duran

about undoing so many of the injustices

birçok adaletsizliğin olmamasıyla ilgili

that have stood in the way of progress for far too long.

inanılmaz şeyler yapacak olan yetenek bizim elimizde.

But everyday people must get involved.

Ama bütün insanlar dahil olmalı.

We must channel that presence into power,

Bizler bu varlığı güce çevirmeliyiz

and we must build the type of power that changes the rules.

ve bizler kuralları değiştiren bir güç yaratmalıyız.

Racism in so many ways is like water

Irkçılık bir çok yönden üzerinde delikleri olan bir zemine

pouring over a floor with holes in it.

dökülen suya benzer.

Every single --

Her bir yoldan...

In every single way, it will find the holes.

Bütün yollardaki delikleri bulacaktır.

And so for us,

Bize gelince,

we cannot simply accept

biz yapısal problemlere

charitable solutions to structural problems,

merhametli çözümleri kolayca kabul edemeyiz.

but we actually have to work for structural change.

Aksine biz yapısal değişiklikler için çalışmak zorundayız.

And so I want to end by saying one thing about how we talk about black people

Şu anda siyahi insanlar ve siyahi toplumlar hakkında

nasıl konuştuğumuzla ilgili bir şey söyleyerek bitirmek istiyorum.

and how we talk about black communities in this moment.

Because we have to say what we mean,

Çünkü ne kastettiğimizi söylemek zorundayız

and we have to build the narrative that gets us to where we want to go.

ve gitmek istediğimiz yere ulaştıracak bir anlatım oluşturmak zorundayız.

So far too often,

Çoğunlukla,

we talk about black communities as vulnerable,

biz siyah toplumların ve siyahi insanların

we talk about black people as vulnerable,

savunmasızlıkları hakkında konuştuk

but vulnerability is a personal trait,

ama savunmasızlık kişisel bir özellik.

black communities have been under attack.

Siyahi toplumlar saldırı altında,

Black communities have been exploited, black communities have been targeted,

siyahi toplumlar sömürülmekte, siyahi toplumlar hedef alınmış durumda

ve söylememiz gerekir ki

and we need to say that,

so we don't put the onus on fixing black families and communities,

bu sorumluluğu bize zarar veren yapının düzeltilmesine yüklüyoruz,

but we put the onus on fixing the structures that have harmed us.

siyahi ailelerin ve toplumların düzeltilmesine değil.

We will say things like,

Söyeleyceğimiz şeyler

"Black people are less likely to get loans from banks,"

"Bankalar siyahilere daha az kredi veriyor" demek yerine

instead of saying that banks are less likely

"Siyahi insanlar bankalardan daha az

to give loans to black people.

kredi alıyorlar."

This is our opportunity to build the type of progress

Bu, köklü değişiklik yapacak ilerlemeler inşa etmek için

that makes real change,

bizim fırsatımız

and at the center of this story,

ve bu hikayenin merkezinde,

we need to show and elevate the images

biz sadece karşılaştığımız acıları değil,

not just of the pain that we are facing,

siyahi insanların bu ülkeye getirdiği

but of the joy, the brilliance and the creativity

sevinç, parlaklık ve yaratıcılığı da göstermeli

that black people have brought to this country.

ve görüntüyü yükseltmeliyiz.

Black people are the protagonist of this story,

Siyahi insanlar bu hikayenin baş kahramanı

and we need to make sure

ve şundan emin olmalıyız ki

that as we work to build a new tomorrow,

yeni bir yarın inşa etmeye çalışırken

we ensure that the heroes are at the center

kahramanların tüm ihtiyacımız olan kurtuluşun

of the liberation that we all need.

merkezinde olması gerek.

Thank you.

Teşekkür ederim.

CA: Thank you, Rashad.

CA: Teşekkür ederim, Rashad.

Dr. Bernice King is the CEO of the King Center in Atlanta, Georgia.

Bernice King, Atlanta, Georgia'da King Center'ın CEO'su.

The center is a living memorial

Bu merkez, babası

to her father, Dr. Martin Luther King Jr.

Dr. Martin Luther King Jr.'ın yaşayan bir anıtı.

It's dedicated to inspiring new generations

Bu yer, onun çalışmalarını ileriye taşımaları için

to carry his work forward.

yeni nesillere ilham vermeye adandı.

In this moment, when so many are hurting,

Şu anda bi sürü kişi acı çekerken

how can we better approach unity and collective healing?

bütünlük ve toplu iyileşmeyi nasıl daha iyi ele alabiliriz?

Dr. King, over to you.

Dr. King, sizin sıranız.

Bernice King: My heart is a little heavy right now,

Bernice King: Kalbim şu anda acıyla dolu

because I was that six-year-old.

çünkü ben altı yaşındaydım.

I was five years old when my father was assassinated.

Babam suikasta kurban gittiğinde ben beş yaşındaydım.

And he did change the world.

Ve o dünyayı değiştirdi.

But the tragedy is that we didn't hear

Ama onun bu millete peygamber olarak

what he was saying to us as a prophet to this nation.

söylediği şeyi duymamış olmamız bir trajedidir.

And his words are now reverberating back to us.

Ve onun sözleri şu an bize tekrar yankılanıyor.

Change, we all know, is necessary right now.

Hepimiz biliyoruz ki şu anda değişim gerekli.

And yet, it's not easy.

Ama bu hiç kolay değil.

We know that there has to be changes in policing in this nation of ours.

Milletimizin güvenliğini sağlama sisteminde değişiklikler olmak zorunda.

But I want to talk about America's choice

Ama ben çoğunlukla Amerika'nın tercihleri hakkında

at a greater level.

konuşmak istiyorum.

The prophet said to us,

Peygamber bize dedi ki,

"We still have a choice today:

"Bizim bugün hala bir seçeneğimiz var:

nonviolent coexistence,

kavga etmeden birlikte yaşamak

or violent coannihilation."

ya da kavga ederek yok olmak."

What we have witnessed over the last eight days

Bizim son sekiz günde şahit olduğumuz şey,

has placed that choice before us.

bu seçeneği önümüze getirdi.

We have seen literally in the streets of our nation

Bizler ulusumuzun sokaklarında,

people who have been following the path of nonviolent protest,

şiddet içermeyen protesto yolunu takip edenleri

and people who have been hell-bent on destruction.

ve yok etmeye ant içmiş insanları harfi harfine gördük.

Those choices are now looking at us, and we have to make a choice.

Bu seçenekler şu an bize bakıyor ve biz bir seçim yapmak zorundayız.

The history of this nation was founded in violence.

Bu milletin tarihi şiddet üzerine yazıldı.

In fact, my father said

Aslında babam derdi ki:

America is the greatest purveyor of violence.

"Amerika şiddetin en büyük mimarıdır."

And the only way forward is if we repent

Eğer biz şiddet üzerine kurulu bir millet olmaktan pişmansak

for being a nation built on violence.

geriye tek bir yol kalıyor.

And I'm not just talking about physical violence.

Ben sadece fiziksel şiddetten bahsetmiyorum.

I'm talking about systemic violence,

Sistematik şiddetten bahsediyorum.

I'm talking about policy violence,

Politik şiddetten bahsediyorum.

I'm talking about what he spoke of

Onun söylediği şeytani üçlü olan

are the triple evils of poverty, racism and militarism.

yoksulluk, ırkçılık ve milliyetçilikten bahsediyorum.

All violent.

Hepsi şiddet.

Albert Einstein said something to us.

Albert Einstein bize bir şey söylemişti.

He said we cannot solve problems

Demişti ki: Bizler problemleri

on the same level of thinking in which they were created.

ortaya çıktıklarındaki aynı düşünme seviyesiyle çözemeyiz.

And so if we are going to move forward,

Bu yüzden, eğer ileri gitmek istiyorsak

we are going to have to deconstruct these systems of violence

Amerika'da meydana gelen bu şiddetin sistemlerini

that we have set in America.

analiz etmek zorundayız

And we're going to have to reconstruct on another foundation.

ve başka bir temel üzerine yeniden inşa etmek zorundayız.

That foundation happens to be love and nonviolence.

Bu temel sevgi ve şiddetsizlik üzerine olmalı.

And so, as we move forward,

Biz ilerlerken

we can correct course if we make that choice

eğer babamın söylediği şiddetsiz birlikte varoluşu seçersek

that Daddy said, nonviolent coexistence.

rotamızı düzeltebiliriz ve şiddetle birlikte

And not continue on the pathway of violent coannihilation.

yok olmanın yolunda devam etmeyiz.

So what does that look like?

Peki bu neye benzer?

That looks like some deconstruction work

Bu, yapıyı anlamak için

in order to get to the construction.

yapılan analiz işine benzer.

We have to deconstruct our thinking.

Bizler düşüncemizi analiz etmeliyiz.

We've got to deconstruct the way in which we see people

İnsanları gördüğümüz yolu analiz etmeliyiz

and deconstruct the way in which we operate,

ve biz politikayı belirlediğimiz, kullandığımız

practice and engage and set policy.

ve uyguladığımız yolu analiz etmeliyiz.

And so I believe that there's a lot of heart,

Ben inanıyorum ki yapacak çok fazla gönül,

h-e-a-r-t work to do,

g-ö-n-ü-l işi var,

in the midst of all the h-a-r-d, hard work to do.

yapacak bütün g-ü-ç, güç işlerin ortasında.

Because heart work is hard work.

Çünkü gönül işi güç iştir.

One of the things we have to do

Yapmamız gereken şeylerden biri de

is we have to ensure that everyone,

herkesin; özellikle beyaz erkek

especially my white brothers and sisters,

ve kız kardeşlerimizin bu gönül işiyle,

have to engage in the heart work, the antiracism work,

ırkçılık karşıtı olma işiyle gönülden ilgileniyor

in our hearts.

olmasını sağlamaktır.

No one is exempt from this,

Hiç kimse bundan muaf değil,

especially in my white community.

özellikle benim beyaz toplumumda.

We must do that work in our hearts,

Biz bu işi, bu ırkçılık karşıtı olma işini

the antiracism work.

gönülden yapmalıyız.

The second thing is

İkinci şey ise,

that I encourage people

ben insanları bizim King Center'daki

to look at the nonviolence training that we [have] at the King Center,

şiddetsizlik eğitimine bakmaları yolunda cesaretlendiriyorum.

thekingcenter.org,

thekingcenter.org.

so that we learn the foundation of understanding

Böylece bizler anlayışın, birbiriyle ilgili olmanın

our interrelatedness and interconnectedness.

ve birbiriyle bağlantılı olmanın temelini öğrenebiliriz.

That we understand our loyalties and our commitments

Burdan anlıyoruz ki bizim sadakatimiz, vaatlerimiz

and our policy-making

ve fikir oluşturmamız

can no longer be devoted to one group of people,

artık tek bir grup insana adanamaz;

but has to be devoted to the greater good of all people.

aksine bütün insanların yararına adanmalı.

And so I'm inviting people to even join us

Bu yüzden ben insanları

on our own line of protest

her gün akşam saat 7'de

that's happening every night at seven o'clock pm

King Center'daki Facebook sayfasında olan

on the King Center Facebook page,

kendi tarzımızdaki protestolara davet ediyorum

because so many people have things that they want to express

çünkü bir çok insanın ifade etmek istediği

ve katkıda bulunmak istediği şeyler var.

and contribute to this.

We all have to change and have to make a choice.

Hepimiz değişmek ve bir seçim yapmak zorundayız.

It is a choice to change the direction that we have been going.

Gitmekte olduğumuz yönü değiştirmek bir seçimdir.

We need a revolution of values in this country.

Bu ülkenin değerleri için bir devrime ihtiyacımız var.

That's what my Daddy said.

Babamın söylediği şey buydu.

He changed the world, he changed hearts,

O, dünyayı değiştirdi, kalpleri değiştirdi

and now, what has happened over the last seven, eight years

ve biz şimdi, son yedi sekiz yıldan fazladır olan

and through history,

ve tarih boyunca olan şeyler yüzünden

we have to change course.

rotamızı değiştirmek zorundayız.

And we all have to participate in changing America

Amerika'yı kazancın değil insanın merkezde olduğu,

with the true revolution of values,

değerlerin gerçek devrimle olduğu

where people are at the center,

bir yere dönüştürmek için

and not profit.

hepimiz katıkıda bulunmalıyız.

Where morality is at the center,

Askeri gücümüzün değil,

and not our military might.

ahlakın merkezde olduğu bir yere.

America does have a choice.

Amerika'nın bir seçeneği var.

We can either choose to go down continually that path of destruction,

Biz, ya yıkım yolunda sürekli dibe doğru gitmeyi seçeriz

or we can choose nonviolent coexistence.

ya da şiddet olmadan birlikte yaşamayı seçeriz.

And as my mother said,

Annemin söylediği gibi

struggle is a never-ending process,

mücadele asla bitmeyen bir süreç.

freedom is never really won.

Özgürlük gerçekte asla kazanılamaz.

You earn it and win it in every generation.

Sen her nesilde onu hak edersin ve kazanırsın.

Every generation is called to this freedom struggle.

Her nesil bu özgürlük mücadelesi için çağrılacak.

You as a person may want to exempt yourself,

Kişisel olarak kendini muaf tutmak isteyebilirsin

but every generation is called.

ama her nesil çağırılır.

And so I encourage corporations in America

Bu yüzden ben, Amerika'daki kurumları,

to start doing antiracism work within corporate America.

ırkçılık karşıtı çalışma yapmaya başlamaları için destekliyorum.

I encourage every industry to start doing antiracism work,

Kişisel olarak ve sosyal bir değişim perspektifinden,

and pick up the banner of understanding nonviolent change, personally,

ırkçılık karşıtı çalışma yapmaları için şiddetsiz değişimi anlamanın pankartını

and from a social change perspective.

açmaları için bütün işletmeleri destekliyorum.

We can do this.

Biz bunu yapabiliriz.

We can make the right choice

En sonunda, sevgi dolu toplumu

to ultimately build the beloved community.

inşa edebilmek için bizler doğru seçimi yapabiliriz.

Thank you.

Teşekkür ederim.

WPR: Thank you, Dr. King.

WPR: Teşekkür ederim, Dr. King.

Anthony Romero is the executive director

ACLU Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'nin

of American Civil Liberties Union.

yönetici müdürü Anthony Romero.

As one of the nation's oldest social justice organizations,

Milletin en eski sosyal adalet kuruluşlarından biri olan

the ACLU has advocated for racial equality

ACLU, ırksal eşitlik için mücadele etti

and shown deep support to the black community

ve kriz anlarında siyahi topluma ciddi anlamda

in moments of crisis.

destek verdi.

And in moments like these,

Bu gibi zamanlarda,

black voices are almost always the loudest

siyahilerin sesi neredeyse en yüksek çıkar

and at times the silence from our nonblack brothers and sisters

ve siyahi olmayan kız ve erkek kardeşlerimizin sessizlikleri ise

can feel deafening.

sağır edicidir.

How we can bring our allies into the mix,

Siyahi toplumlara karşı olan sistemik şiddetin ve ırkçılığın bitmesini

to better support ending systemic violence and racism against the black communities,

daha iyi desteklemek için müttefiklerimizi bu karmaşaya nasıl dahil edebileceğimiz

is a question top of mind for a lot of us.

birçoğumuzun aklındaki sorudur.

Anthony, welcome to the show,

Anthony, programa hoş geldin

and thank you so much for being with us.

ve bizimle olduğun için çok teşekkür ederim.

Anthony Romero: Great.

Anthony Romero: Harika.

Thank you, thank you Whitney,

Teşekkür ederim, Whitney,

thank you, Chris,

teşekkürler Chris,

for inviting me to join this TED community.

beni bu TED topluluğuna davet ettiğiniz için.

I think community is really important right now.

Bence şu anda birlikte olmak gerçekten önemli.

With so many of us feeling trepidation,

Toplumumuzda yaşadığımız terör yüzünden

the weariness, the anger,

çoğumuz tereddüt,

the fear, the frustration,

yorgunluk, öfke

the terrorism that we've experienced in our communities.

korku ve hayal kırıklığı hissediyoruz.

This is a time to huddle around a virtual campfire,

Şimdi; takımınızla, ailenizle, sevdiklerinizle,

with your posse, with your family,

bağlantıda olduğunuz kişilerle

with your loved ones, with your network.

sanal bir kamp ateşi etrafında toplanma zamanı.

It's not a time to be isolated or alone.

Bu, soyutlanma ya da yalnız kalma zamanı değil.

And I think for allies in this struggle,

Bizim gibi bu olayları her gün yaşamayan

those of us who don't live this experience every day,

bu mücadeledeki müttefiklerimiz için

it is time for us to lean in.

bize omuz verme zamanının geldiğini düşünüyorum.

You can't change the channel,

Sizler kanalı değiştiremezsiniz,

you can't tune out,

dinlemeyi bırakamazsınız,

you can't say, "This is too hard."

"Bu çok zor" diyemezsiniz.

It is not that hard for us to listen and learn and heed.

Dinlemek, öğrenmek ve önemsemek bizler için o kadar da zor değil.

It is the only way we're going to build out of this,

Bunu da ancak şu şekilde başarabiliriz;

by hearing the voices of Rashad, and Phil and Dr. King.

Rashad, Phil ve Dr. King'in seslerini duyarak

By hearing the voices of our neighbors and loved ones,

komşularımızın, sevdiklerimizin seslerini duyarak,

by hearing the voices on Twitter of people who we don't know.

Twitter'da tanımadığımız insanların seslerini duyarak.

And so white communities and allied organizations

Bu yüzden beyaz toplumun ve müttefik kuruluşların

need to pay even closer attention.

daha yakından ilgilenmeleri gerekiyor.

This is the test of your character.

Bu sizin karakter testiniz.

How willing are you to lean in and to engage.

Omuz vermeye ve ilgilenmeye ne kadar isteklisiniz?

For me, I have --

Benim için...

These have been really hard couple of weeks.

Bu birkaç hafta gerçekten çok zordu.

I feel like this is really a test

Bunun bir test olduğunu düşünüyorum

of whether or not we really believe in the American experiment.

Amerikan deneyinde gerçekten inanıp inanmadığımızın bir testi.

Do we really believe it?

Gerçekten inanıyor muyuz?

Do we really believe that out of many, one,

Birleştirici dili olmayan, birleştirici kültürü olmayan,

a country with no unifying language,

birleştirici dini olmayan bir ülkenin

no unifying culture,

çokluktan oluşan tek olduğuna

no unifying religion,

gerçekten inanıyor muyuz?

can we really become one people?

Gerçekten tek halk olabilir miyiz;

All equal before the law?

kanun önünde herkesin eşit olduğu,

All bound together with a belief in the rule of law?

hukukun üstünlüğü inancıyla herkesin birbirine bağlı olduğu?

Do we really believe that

Buna gerçekten inanıyor muyuz

or do we just think it's a nice saying

yoksa bunun bir doların arkasında gördüğümüz

to see on the back of a paper dollar?

hoş bir cümle olduğunu mu düşünüyoruz?

And for me, this is a referendum on the American experiment.

Benim için bu, Amerikan deneyindeki bir referandum.

On whether we really believe,

Eğer gerçekten inanırsak

and ...

ve...

the future is in our hands.

gelecek bizim ellerimizde.

And this is not like other crises,

Ve bu diğer krizlere benzemiyor.

I've been the head of the ACLU for almost 20 years,

Nerdeyse 20 yıldır ACLU'nun başındayım.

I feel like I've seen it all.

Her şeyi gördüğümü düşünüyordum.

This is different.

Bu farklı.

And this is different because it is cumulative,

Bu farklı çünkü bu birikerek geldi.

like Phil and Rashad and Dr. King told us,

Phil, Rashad ve Dr. King'in bize söylediği gibi

this is centuries of systemic discrimination,

bu sistemik ayrımcılığın yüzyılı

and the bill has come due.

ve faturanın vadesi geldi,

And it will continue to be due,

gelmeye de devam edecek.

and we will pay.

Eğer biz gerçekten

Unless we really do something quite different.

farklı bir şeyler yapmazsak bunu ödeyeceğiz.

I have been scratching my head at the ACLU for the last week.

Geçen hafta boyunca ACLU'da kafa patlattım.

We've been at this for 100 years.

Biz yüz yıllardır buradayız.

My organization has been working on this from its inception.

Benim kuruluşum başladığından beri bunun üzerinde çalışıyor.

In 1931, we were involved with this report about lawlessness in law enforcement.

1931'de polislikteki kanunsuzlukla ilgili bu raporla dahil olduk.

That was our first report that we got behind in 1931.

1931'in öncesindeki ilk raporumuz buydu.

We opened up our first door fronts after the riots in Watts,

Polis teşkilatlarından adalet talep edebilsinler diye

so that we can bring legal services and lawyers to the communities

hukuk hizmetlerini ve avukatları topluma getirebilmek için

so they could demand justice from the police departments.

biz kapılarımızı ilk kez Watts'daki isyanlardan sonra açtık.

You know, we brought Miranda, you know,

Biliyorsunuz ki biz Miranda haklarını getirdik;

the right to remain silent,

sessiz kalma hakkı için.

and we brought Gideon, the right to a court-appointed attorney

Ve Gideon hakkını; mahkeme tarafından avukat atama hakkı,

if you can't afford one.

eğer karşılayamıyorsanız.

We fought Bloomberg on "stop-and-frisk,"

Bloomberg'le, "durdur ve üstünü ara" kuralı üzerine savaştık.

it took him years and he lost in front of our litigation

Dava yıllarca sürdü ve kaybetti,

to finally apologize.

en sonunda özür diledi.

We've been at this for 100 years.

Biz yüz yıllardır bu işin içindeyiz.

And for the communities that have lived this for 400 years, God.

400 yıldır bunu yaşayan toplumlar için, Tanrım,

I've been scratching my head, thinking.

kafa patlatıyorum, düşünüyorum,

It ain't working.

bir işe yaramıyor.

We don't need another pattern and practice lawsuit.

Başka bir örneğe ya da davaya ihtiyacımız yok.

We don't need another training program

Polis teşkilatlarındaki ırksal ön yargı

on racial bias or implicit bias in police departments,

veya üstü örtük ön yargı üzerine başka bir eğitim programına ihtiyacımız yok.

we don't need to file another lawsuit on qualified immunity,

Nitelikli dokunulmazlık üzerine başka bir dava açmaya ihtiyacımız yok.

we don't need to, kind of, bring another race discrimination

Polis teşkilatının kaynaşması için başka bir ırksal ayrımcılık

or gender discrimination lawsuit

ya da cinsiyet ayrımcılığı

to integrate the police department.

davasını getirmeye ihtiyacımız yok.

Yeah, we've done that and we will continue to do that.

Biz bunları zaten yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.

For me, where I've come,

Geldiğim noktada bana göre

is that we need to defund the budgets of these police departments.

bizim polis teşkilatlarının bütçesine para sağlamayı kesmeye ihtiyacımız var.

It's the only way we're going to take the power back.

Gücümüzü geri kazanabilmemiz için tek yol bu.

And the more I read over the last couple of weeks

Son birkaç haftadır bu ülke nerede diye

about where this country is,

daha fazla okudukça

the more I'm clear that that is my North star at the moment.

daha iyi anladım ki şu anda bu benim pusulam.

We will continue to bring the litigation on qualified immunity,

Nitelikli dokunulmazlık üzerine dava açmaya devam edeceğiz.

we will do the efforts

Kanunları uygulayan memurları

to hold unaccountable law enforcement officials accountable,

yaptıklarından sorumlu hale getirmek için çaba göstermeye devam edeceğiz.

we will bring pattern and practice lawsuits,

Ayrımcılıkla ilgili yeni bir uygulama getireceğiz

because the justice department is not doing that,

çünkü adalet bölümü bunu yapmıyor;

so we will continue to do all that good work.

biz de bütün bu iyi işleri yapmaya devam edeceğiz.

But the real thing is, we're going to go after those budgets.

Ama en önemlisi biz bu bütçelerin peşinden gideceğiz.

When you look at the fact

Gerçeğe baktığınızda

that we spend 100 million dollars on policing,

biz 100 milyon doları alıkoymaktan çok

more than incarceration,

polislere harcadık,

that the city of Minneapolis spent 30 percent of their budget

Minneapolis şehri bütçelerinin yüzde 30'dan fazlasını

on policing.

polislere harcadı.

The city of Oakland, 41 percent on policing.

Oakland şehri yüzde 41'ini polislere harcadı.

That when you have New York City police department

Baktığınızda New York City polis teşkilatına;

spend more money on policing

konut sağlama çalışmalarından,

than it does on housing and preservation development,

gençlik hizmet servislerinden, evsizlik durumlarından

community youth services, homelessness.

daha çok para harcamıştır.

We're going after the money.

Biz bu paranın peşinden gideceğiz.

And that's hard-core advocacy.

Ve bu oldukça zor bir savunma.

Bills drop in local legislatures

Polislere ödeneği kesmek için

to cut the funding for police,

birleşik ordunun fazlasını

to stop these programs

polis teşkilatlarına verdiği

that give the federal military surplus

bu programları durdurmak için

to police departments,

yerel meclislerde faturalar düştü

so they become, like, little mini armies,

ve onlar küçük ordular gibi oldu.

these don't look like police officers,

Onlar polis memurlarına benzemiyor,

these look like standing armies.

daimi orduya benziyor.

And the enemy are communities of color.

Düşmanları ise siyahi insanlar.

So we need to take away their toys.

Bu yüzden onların oyuncaklarını almamız gerekiyor.

We need to cut their budgets.

Bütçelerini kesmemiz gerekiyor.

We need to shrink the police infrastructure,

Bizim polislik altyapısını küçültmeye ihtiyacımız var;

so that we can get police out of the quotidian lives of people of color

böylece biz polisleri beyaz olmayan insanların yaşamından ve beyaz olmayan

and communities of color.

toplumlardan çıkarabiliriz.

The ubiquitousness of police enforcement

Polisin bir rolünün olmadığı durumlarla ilgili

on things that the police do not have a role,

her yerde görülebilen polis uygulamalarının

should not have a role to play.

bir rolü olmamalı.

People should not lose their lives

İnsanlar hayatlarını

over whether or not a cigarette pack has a proper tax stamp,

bir sigara paketinin uygun bir damga vergisinin olup olmaması

ya da bir banknotun sahte olup olmaması yüzünden kaybetmemeli.

or whether a 20-dollar bill was forged or not.

That's not worthy of spending our dollars on police.

Bütün dolarlarımızı polislere harcamaya değmez.

Get them out of that business,

Onları bu işin içinden çıkaralım.

let's focus on the most important and the most serious of crimes,

Hadi suçların en önemlisine ve en ciddisine odaklanalım

and that's it.

ve bu kadar.

That's it.

Hepsi bu.

We're going to depolice our communities.

Toplumlarımızı polissizleştireceğiz.

Shrink those budgets.

Onların bütçelerini küçülteceğiz.

We're going to reinvest those moneys in local communities,

O paralarla yerel toplumlara yeniden yatırım yapacağız.

it will be like water on stone campaigns,

suyun taşı etkilemesi gibi olacak;

local legislatures,

kampanyalarda, yerel yasama organlarında,

local city counsels, lab report cards,

belediye meclislerinde, laboratuvar rapor kartlarında

for people who talk out of both sides of their mouths and say,

sözleriyle kendileri çelişen insanlar

"Polis reformuna inanıyoruz." deyip

"We believe in police reform,"

hala yüzde 30-40 oranında polis için oy mu verecekler?

and yet, they're still going to vote for 30 or 40 percent for the police?

We're going to put that right to the public.

Kamuya bunu aktaracağız.

And I think we just have to stay at it,

Bence bunun üzerinde durmamız gerek

çünkü istediğimize farklı bir yoldan ulaşabilmemizin tek yolu bu.

because I think that's the only way we can get at this in a different way.

Because much of what we tried to do is just simply not working.

Çünkü ne kadar çok denersek o kadar çok işe yaramıyor.

You know, with that,

Bununla birlikte,

I struggle with, how do you find the optimism in this moment,

bu anda iyimserliği nasıl bulacağınızla ilgili mücadele ediyorum.

because you have to find the optimism.

Çünkü sizler iyimserliği bulmak zorundasınız.

You have to find the way

Görünen bir sürü engele rağmen,

to still think that even though on the face of so many setbacks,

sizler hala bir değişim olacağını düşünmek için

there's been change.

bir yol bulmalısınız.

It's been too little, too slow, not enough.

Çok küçük, çok yavaş ve yeterli değil.

We need to kind of, rock it, boost it.

Bizim ortalığı ayağa kaldırmaya ihtiyacımız var.

But you can't lose sight of the optimism.

Ama siz iyimserliğinizi kaybedemezsiniz.

And you know, I've been thinking about who are the folks inspiring me,

Bir süredir bana ilham veren insanların kimler olduğunu düşünüyordum.

and Dr. King's father, of course,

Dr. King'in babası tabii ki

and the words of Rashad and Patrisse Cullors

ve Rashad, Patrisse Cullors ve diğerlerinin sözleri

and others have inspired me.

bana ilham verdi.

But I find inspiration in the words of a scholar

Ama ben ilhamı bir akademisyenin sözlerinde buldum.

I really don't like bringing up, Sam Huntington,

Muhafazakar ve ırkçı olduğu için

kind of often criticized as being a conservative, a racist.

sık sık eleştirilen Sam Huntington'u gündeme getirmeyi sevmiyorum.

But sometimes you can find inspiration even in your enemy's words.

Ama bazen düşmanınızın sözlerinde bile ilham bulabilirsiniz.

And in one of his books,

Kitaplığımdan çıkardığım

which I pulled off the shelf I have,

kitaplarının birinde

he writes about how America is a disappointment,

o, Amerika'nın nasıl bir hayal kırıklığı olduğunu yazmış

because it failed to live up to its aspirations.

çünkü beklenen düzeye gelmeyi başaramadı.

And he actually started talking about, America is a failure

Amerika'nın bir başarısızlık olduğu çünkü onun ideallere ulaşamadığı

because it doesn't live up to its ideals.

hakkında konuşmaya başladı.

But it's not a failure, it's not a bunch of lies.

Ama bu bir başarısızlık değil, bu bir yalanlar topluluğu değil.

It's a disappointment.

Bu bir hayal kırıklığı.

And in the disappointment also is the fact that there's hope.

Hayal kırıklığının içinde ise aslında umut vardır.

I'm paraphrasing it,

Farklı kelimelerle söylüyorum

but I think we have to kind of, wrap all of that together,

ama bence, biz hepsini bir bütün olarak sarmalıyız

and think about the disappointment

ve daha iyisini yapmak için hayal kırıklığı,

and the hope and the resolve to do better.

umut ve çözüm hakkında düşünmeliyiz.

And we need to listen and lean in,

Bizim dinlemeye ve omuz vermeye ihtiyacımız var

and I thank the TED community,

ve ben TED topluluğuna teşekkür ederim,

I thank Dr. King, I thank Rashad, I thank Phil.

Dr.King'e, Rashad'a ve Phil'e teşekkür ederim.

Thank you.

Teşekkürler.

CA: Wow.

CA: Wow.

Thank you to all four of you, that was astonishing.

Dördünüze de teşekkür ederim, bu harikaydı.

I guess we're bringing everyone back now

Şimdi biz herkesi tekrar bir araya getireceğiz,

to have a conversation among us,

aramızda bir görüşme yapmak

to answer questions from our community,

ve halkımızdan gelen soruları cevaplamak için.

I hope you're entering those questions.

Umarım sorularınızı yazıyorsunuzdur.

So I don't know whether we can bring back our guests onto the screen at this point.

Konuklarımızı ekranda bir araya getirebilecek miyiz bilmiyorum.

Welcome back.

Tekrar hoş geldiniz.

Let me start with a question to you, Dr. King,

Size bir soru sorarak başlamama izin verin Dr. King.

I was so inspired by what you said.

Söylediklerinizden çok etkilendim.

Your father, of course, also deeply understood

Babanız da protestolara yol açan bu öfkeyi

the anger that leads to protest.

tabii ki derinden hissetmişti.

I think he said that protests are the language of the unheard.

Sanırım, bu protestoların, duyulmayanın dili olduğunu söylemişti.

And I'm wondering what you would say to someone right now

Olanlar yüzünden ölçüsüz şekilde sinirlendirilmiş,

who is angered beyond measure by what's happened,

o anın bu an olduğunu gören

and also sees this could be the moment, you know,

ve sistemin temelden bozuk olduğuna inanıp

like, someone who believes the system is so fundamentally broken,

en iyi seçeneğin bunu yıkmak olduğunu düşünen birine

that our best choice is to tear it down,

siz şu anda ne söylerdiniz merak ediyorum.

that that is actually --

Bu, bu aslında...

This may be a once-in-a-generation moment to do that.

Bunu yapmak için nesilde bir kez olabilecek bir an.

And so to actually believe that protest, including violent protest,

Aslında bu şiddet içeren protestolara inanmak için

actually is the way right now.

doğru zaman şimdi.

What would you say to someone who felt that?

Bunu hisseden birine ne söylerdiniz?

BK: First, I just wanted to make just a slight correction,

BK: Öncelikle çok küçük bir düzeltme yapmak istiyorum,

he said riots are the language of the unheard.

o, isyanların duyulmayanın dili olduğunu söylemişti.

CA: I apologize, I apologize.

CA: Özür dilerim, özür dilerim.

But that is the point even more powerfully, yeah.

Ama asıl nokta bu, daha güçlü, evet.

BK: Yes.

BK: Evet.

Protest we must,

Biz protesto etmeliyiz,

and we must continue to always protest,

konuları insanların farkındalık alanında tutmak için

to keep the issues in the awareness before people,

protesto etmeye her zaman devam etmeliyiz.

but you know,

Ama biliyorsunuz ki

when a person is angry, sometimes it's hard to reach them.

bir insan öfkeliyken ona ulaşmak bazen zor olur.

I've been on that journey,

Ben bu yolculuğu daha önce yaptım.

I was at a stage of my life where I was so angry, I wanted to destroy,

Hayatımın çok öfkeli olduğum bir dönemindeydim, yok etmek istedim

and I'm the daughter of Martin Luther King Jr.,

ve ben Martin Luther King Jr.'ın kızıyım.

and grew up in a household of love and nonviolence and forgiveness,

Sevgi, barış ve bağışlama dolu bir aile halkı içinde büyüdüm

ve ben bu yolculuğu yapmak zorunda kaldım.

and I had to go through that journey

I was surrounded by the right kind of influences, fortunately.

Neyse ki etrafım iyi etkilerle çevrelenmişti.

Because that would have been a sad story.

Yoksa bu çok üzücü bir hikaye olurdu.

But I think it's really

Ama bence bu,

allowing ourselves to hear the anger

öfke duymamız için kendimize izin vermek,

and allowing the space for the anger,

öfke için yer açılmasına izin vermek;

but also trying to help young people

ama aynı zamanda genç insanlara bu enerjiyi başka yere

rechannel that energy.

aktarmaları için yardım etmektir.

And we've got to start ensuring that we connect them

Daha önceden ve şimdi başka yere kaldırılmış bazı işlerde

to some of the work that has been and now is elevated to another place.

bizim onlara bağlı olduğumuzu garanti etmeye başlamak zorundayız.

Color Of Change, the work that you're doing,

Sizin yaptığınız "Color of Change,"

the ACLU, the work that they're doing,

onların yaptığı ACLU.

because sometimes,

Çünkü bazen

there's this disconnection that intensifies the emotion

duyguyu yoğunlaştıran ve sana kendini çaresiz hissettiren

and makes you feel helpless.

bir bağlantısızlık vardır.

But if you can channel that anger,

Ama siz bu öfkeyi başka bir şeye yönlendirebilirseniz,

connect it with action that is toward creating

sosyal ve ekonomik değişim yaratmak ile ilgili

the social and economic change,

bir harekete bağlayabilirseniz;

then it begins to build you up,

o sizi kuvvetlendirmeye başlar

and then you can begin to become more constructive with the anger.

ve işte o zaman siz öfkeyle birlikte daha yapıcı olmaya başlayabilirsiniz.

WPR: We have some questions that are coming in from our community,

WPR: Halkımızdan gelen bazı sorular var

but before we do that,

ama cevaplamadan önce...

you all shared such powerful, meaningful statements right now,

Hepiniz güçlü, anlamlı açıklamalar yaptınız şu anda

and many of you touched on the fact that this is not the first time

ve çoğunuz önemli noktalara değindi ki

that we're experiencing this.

bu ilk kez olmuyor.

The murder of George Floyd, Ahmaud Arbery, Breonna Taylor,

George Floyd, Ahmaud Arbery, Breonna Taylor cinayeti,

this is one of --

bu bir...

these are three of many, many instances just like this,

Bu kişiler bir sürü olaydan sadece üçüne örnek

and I'd love to hear you all address

ve ben hepinizin söyleyeceklerini duymak istiyorum.

was has, sort of, brought us to this boiling point,

Bizi bu kaynama noktasına getiren,

what has contributed to this moment

bizim bunları yaşamamıza neden olan,

where we're now experiencing things, Anthony, as you said,

Anthony senin de söylediğin gibi, diğer anlardan çok daha

that feels so much worse than other moments?

kötü hissettiren bu ana ne katkı sağladı?

And that's it,

Bu kadar,

anyone who feels comfortable to take that question.

soruyu kim cevaplamak isterse cevaplayabilir.

AR: Rashad, I want to hear you.

AR: Rashad, seni dinlemek istiyorum.

BK: I wanted to say something.

BK: Ben bir şey söylemek istiyorum.

I think we've always been at that moment.

Bence biz hepimiz bu anı yaşadık

But this moment is different, because of the void in leadership.

ama bu an liderlikteki boşluk yüzünden farklı.

There's no real moral voice in our country,

Bizim ülkemizde gerçek bir ahlaki ses yok

and the person who sits in the office of the presidency

ve başkanlık koltuğunda oturan kişi

is not, you know, leading in the right way.

sizin de bildiğiniz gibi, doğru şekilde yönetmiyor.

And has kind of --

Ve bazı...

no, not kind of, has given license to certain things.

Hayır bazı değil, belirli şeyleri yapmaya yetkisi var.

And so now it's,

Ve o şimdi,

you know, he's lit the fires.

bombanın pimini çekti.

WPR: Yeah.

WPR: Evet.

RR: The thing I'll add ...

RR: Benim ekleyeceğim şey...

The thing I'll add here is, you know, a couple of things.

Benim buraya ekleyeceğim birkaç şey var.

For the last couple of months,

Son birkaç aydır,

we have been both seeing and experiencing

siyahi toplumları hedef alan

all of the ways that this country's decisions of underinvestment,

bu ülkenin yetersiz yatırım kararlarının COVID boyunca

of targeting black communities,

siyahi insanları öldürdüğünü

has been killing black people through COVID.

bütün yollarıyla hem görmekte hem yaşamaktayız.

And while we've been in our homes,

Biz evlerimizdeyken

we have also been watching how the media has blamed us

aynı zamanda medyanın bizi nasıl suçladığını izledik

as we have been the essential workers in so many places

çünkü bizler birçok yerde gerekli işçilerdik

and trying to ensure that this country keeps going.

ve bu ülkenin devamını garantilemeye çalışıyorduk.

We've watched white men with guns show up to capitols

Bizler silahlı beyaz adamların kongre binasında ortaya çıkıp

siyahi ve esmer insanlardan tekrar işe dönmelerini talep etmelerini izledik.

demanding, basically, black and brown people go back to work.

And then we see this eight-minute video

Sonra, bir polis memurunun dizinin

with a police officer,

birinin boynunda olduğu

with his knee on someone's neck,

sekiz dakikalık bir video izledik.

after seeing that video of Ahmaud Arbery

Ahmaud Arbery'nin bu videosunu gördükten

and hearing the story of Breonna Taylor,

ve Breonna Taylor'un hikayesini duyduktan sonra

and we see him looking in the camera,

onun kameraya bakışını gördük

basically knowing that America was not going to punish him.

ve aslında biliyorduk ki Amerika onu cezalandırmayacaktı.

And what I think it is is that it's just enough is enough,

Benim düşündüğüm şey bunun artık katlanılamaz olduğu;

that people didn't feel that they had a channel for that outrage,

insanların öfkelerini yönlendireceği bir kanalın olduğunu hissetmemesi

and because people had been inside,

ve insanlar evlerinde olduğu için

and because people had been experiencing

ve bizi öldürmek için dolaplar çeviren yapının

all the ways in which the structures had also been colluding to kill us,

bütün yollarını deneyimlediği için,

that what we're seeing is alignment of all of those things,

bizim tüm bunlarda gördüğümüz şey;

where people are making demands

insanların öncesine göre daha büyük

that are much bigger and much bolder than before.

ve daha cesur taleplerde bulunduğu bir iş birliğidir.

And we recognize that while we don't have leadership at the federal level,

Bizim federal seviyede liderliğimiz olmadığını fark ederken

we also have to recognize that no political party

biz yine fark etmek zorundayız ki

can say that they have been 100 percent,

hiçbir parti bu konularda

neither political party can say

kendilerinin yüzde yüz olarak

they've been 100 percent on the right side of all these issues.

doğru tarafta olduğunu söyleyemez.

And so people are mobilizing,

İnsanlar seferberlik halinde,

they are fighting back like never before,

daha önce hiç olmadığı kadar direniyorlar

and in some ways,

ve insanlar,

people are unwilling to accept answers like, "Just go vote,"

"Git oy ver" ya da "Sürece dahil ol" gibi cevapları

or, "Just participate in the process,"

kabul etmeye isteksizler

because we recognize that black people have been voting,

çünkü biz fark ettik ki siyahi insanlar oy veriyor;

black people have been part of voting,

siyahi insanlar oy kullanmanın

and part of ensuring that.

ve bunu garantilemenin bir parçası.

And so that I think is why this moment feels so much different,

Bence bu anın çok farklı hissettirmesinin sebebi,

combined with, for the last seven years,

son yedi yılla birleşince

since Trayvon, we have seen the growth of a new movement

Trayvon'dan beri çok farklı yerlerde olan

of activists and leaders all around the country,

ülkenin her köşesinden eylemci ve liderlerin

who are also in a very different place

mümkün olan şeylerin üzerine

to be able to move the needle on so much of what's possible.

dikkat çekebilmek için yeni bir hareketin büyüdüğünü gördük.

CA: We have a question here from Genesis Be.

CA: Genesis Be' den bir sorumuz var.

If we can get that up here.

Eğer buraya getirebilirsek.

"Here in Mississippi, the police is synonymous with the Klan, historically.

"Burada, Missisippi'de tarihi yönden polis Klanlarla eş anlamlı.

How do we purge law enforcement of white supremacists?"

Beyazların üstünlüğüne inanan kanun koyucuları nasıl temizleyeceğiz?"

PAG: So I guess that's partially to me,

PAG: Ön yargı psikoloğu olarak

being the psychologist of bias.

sanırım bu soru benim.

I'll say that just yesterday

Dün biz sosyal medyada paylaşım yapan

we had an officer in Denver who posted on social media

Denver'dan bir memurun kendinin ve diğer iki memurun

himself and two other officers

"Hadi gidip bir isyan başlatalım."

saying, "Let's go start a riot."

deyişinden bahsedeceğim.

He was fired that day.

Memur o gün kovuldu.

I worry about all the officers

Şu anda FBI'ın bünyesinde olan

that the FBI has now, for almost half a decade,

tüm memurlar için kaygılıyım, nerdeyse beş yıldır

been warning us,

bizi uyarıyorlar;

law enforcement and unions being infiltrated by white supremacists.

beyaz ırk üstünlüğü savunucularının yargı ve sendikalara sızdığı kanısındalar.

And all the officers that have social media accounts,

Bütün memurların sosyal medya hesapları var

but they're private.

ama gizli.

You know, the Invisible Institute has put some things forward.

Bildiğiniz gibi Invisible Institute bazı şeyler öne sürdü.

We're not talking seriously about the domestic terrorism threat

Beyazların üstünlüğüne inananların temsil ettiği yerli terörist tehdidini

that white supremacy represents.

bizler yeterince konuşmuyoruz.

So the first thing that we've got to do

Bu yüzden yapmamız gereken ilk şey,

is we've got to take it seriously.

bu durumu ciddiye almak olmalı.

We have to actually say out loud,

Aslında yüksek sesle söylemeliyiz

and I can't believe that on a day like today,

ve ben bugün gibi bir güne inanamıyorum

or a week like this week, I have to say out loud,

ya da bu hafta gibi bir haftaya Söylemek zorundayım ki

white supremacy is alive and well

beyaz üstünlüğü öğretisi canlı ve iyi

and a driving force of American politics.

ve Amerikan politikasının itici bir gücü.

This shouldn't be controversial.

Bu tartışmalı olmamalı.

I shouldn't be looking forward to getting hate mail in my inbox for it,

Ben, gelen kutuma nefret mesajları almayı dört gözle bekliyor değilim;

but that's the reality.

ama gerçek bu.

So the first part of solving a problem

Bu yüzden bir problemi çözmenin ilk kısmı

is acknowledging that it exists.

onun var olduğunu kabul etmektir.

But the second thing is we need to arm municipalities,

İkinci şey ise, bizler belediyeleri silahlandırmalıyız;

that's law enforcement, but even more so communities,

bu, kanun yaptırımıdır ama daha da önemlisi birileri

with the ability to take action when someone violates their values.

değerlerini çiğnediği zaman toplumlar harekete geçme yeteneğinde olabilmeli.

Right now, I think about the case in Philadelphia

Şu anda ben, Charles Ramsey'in Philadelphia'da

where Charles Ramsey, when he was a commissioner there,

komisyon üyesiyken altı tane memuru

fired six officers, right.

kovduğu olayı düşünüyorum.

Concerns about racial bias and concerns about police brutality,

Irksal ön yargılarla ilgili endişeler, polis zalimliği ile ilgili endişeler

and those six officers were back on the same job

ve bu altı memur, tekrar eski işlerine

inside of three months.

üç ay içinde döndü.

We now have a law enforcement system

Sahip oluğumuz kanun sistemimiz diyor ki,

that says you can lose your job in one jurisdiction,

Sen işini bir yargılamada kaybedebilirsin

and get the same job as law enforcement

ve aynı işi kanunlar gereği

başka bir yargılamada geri alabilirsin.

in another jurisdiction.

And without the national registry

Farklı kararlar almak için

and the capacity for law enforcement to make different decisions,

sabıka kaydı ve kanun yaptırımı için kapasite olmazsa

we're going to have this exact problem,

aynı problemi tekrar yaşayacağız;

not just in Mississippi,

sadece Mississippi'de değil,

but in Minneapolis, and Louisville and New York and LA.

aynı zamanda Minneapolis, Louiville, New York ve LA'da.

CA: Phil, how much of the problem

CA: Phil, problemin ne kadarı

stems from the fact that police unions have a huge amount of power

polis sendikalarının çok büyük gücünün olmasından ve bazen de

to protect and sometimes reinstate so called bad apple officers?

sözde çürük elma memurları koruyup işlerini geri kazandırabilmelerine dayalı?

PAG: Yeah, I'm getting this question a lot,

PAG: Evet, bu soruyu çok fazla alıyorum

and police unions are one of the most labor forces

ve polis sendikaları ABD'nin en fazla çalışan kesime sahip

of the United States,

iş kollarından biridir

and are unique within the labor movement, right?

ve işçi hareketinin içinde tektir, değil mi?

So it's police unions and teachers' unions are the two largest

Polis sendikaları ve öğretmen sendikaları en geniş iki sendika

and could not be two different groups of folks.

ve insanların iki farklı grubu olamaz.

When I talk to union leadership,

Sendika liderleriyle konuştuğumda

that's the leadership what wants to talk to Dr. Blackenstein, right,

Dr. Black Frankenstein ile konuşmak isteyen liderlik bu,

when I talk to union leadership, what they say is

sendika liderlerinin söyledikleri şey şu:

no one hates a bad officer more than a good officer.

Kimse kötü bir memurdan iyi bir memur kadar nefret edemez.

But the union contracts, the new negotiations,

Ama sendikaların sözleşmeleri, yeni pazarlıklar

don't look like that's true.

bunun doğru olmadığını gösteriyor.

What they look like is anybody gets in trouble,

Görünen şey ise birinin başı belaya girer

and the union's only job is to make sure whatever officer is in trouble,

ve sendikanın tek işi başı belada olan memurun

gets to maintain their job.

işine devam ettiğinden emin olmaktır.

The perverse incentive here

Buradaki olumsuz güdü ise

is that when people run for union leadership,

insanlar sendika liderliğine oynarken

no one can run saying,

şöyle söyleyemezler,

"These people shouldn't be in the union."

"Bu insanlar sendikanın içinde olmamalı."

It's very hard to do that.

Bunu yapması çok zor.

What you can run on is say,

Söyleyebileceğin şey,

"If this person didn't protect you enough,

"Eğer bu kişi seni yeterince korumadıysa,

I'll protect you even more.

ben seni daha fazla koruyacağım.

The bigots? I'll protect even them."

Bağnazları mı? Onları bile koruyacağım."

So we have this perverse incentive

Sendika liderlerinin, geri kalan

where union leadership ends up not really representing

sendika üyelerinin bile değerlerini

the values even of the rest of the union members.

gerçekten temsil etmediği noktada bu olumsuz güdüye sahibiz.

But they have massive, outsized negotiating power.

Ama onların büyük, çok büyük pazarlık güçleri var.

So yes, engaging with

Bu yüzden evet, iş hukukunun

and appropriate rightsizing of labor protections,

doğru ölçekle ayarlanması ile meşgulken,

for folks whose jobs are difficult,

işleri zor olan ama insan hakları, insan şerefi

but who should not be protected from the basic values of human rights,

ve kamu güvenliğinin temel değerlerinden mahrum bırakılmaması gereken

human dignity and public safety.

insanlar ile de ilgileniyoruz.

It's got to be part of the process.

Bu, sürecin parçası olmalı.

I mean, when unions are negotiating a two-year ban on keeping of records,

California eyaletinde olanların izini sürme yetenekleri bile olmadığı için

so that there's no ability even to trace

sendikalar iki yıllık bir yasağın

what's happening in the state of California,

kayıtlarının tutulması için pazarlık yaptı.

historically in terms of police misconduct,

Polisin istismarı bakımından tarihi olarak

that's not in the interest of public safety,

bu pazarlık kamu güvenliği, halk meşruiyeti

public legitimacy, or our democracy.

ya da bizim demokrasimizin yararına değil.

AR: Yeah, the thing I would add, Chris,

AR: Benim ekleyeceğim şey, Chris,

is that I think the labor union piece

bence işçi sendikasının parçası

is a critically important one to think through.

iyice düşünülmesi gereken önemli bir durum.

Because I think, like Phil said,

Bence, Phil'in de söylediği gibi,

they are a key part of the puzzle that we have to solve for.

onlar çözmek zorunda olduğumuz yapbozun anahtar parçası.

And you know, it's frustrating when you look at a place in Minneapolis,

Minneapolis'te bir yere baktığınız zaman sinirleriniz bozulur

and Phil knows better than I,

ve Phil benden daha iyi bilir

but when mayor Jacob Frey, the one who's on TV all the time,

ama sürekli televizyonda olan belediye başkan Jacob Frey

saying many of the right things that you want an elected official to say

bu gibi zamanlarda seçilmiş birinin söylemesini isteyeceğiniz bir sürü

at times like this,

doğru şey söylüyor;

when he banned his police department from attending the "warrior training"

o, kendi polis departmanının ''savaş eğitimine'' katılmasını

that was being offered,

yasakladığı zaman,

it was the Minneapolis Police Federation,

Minneapolis Polis Federasyonu,

local union that defied him

yerel birlik ona karşı çıktı

and sent their police to the training.

ve polislerini eğitime gönderdi.

And so we need to really be clear that we need to have the police forces

Biz, polis kuvvetlerini sivil kontrol altında tutmamız gerektiği konusunda

under civilian control.

çok açık olmalıyız.

I know this sounds so elementary,

Biliyorum kulağa basit geliyor.

I feel like I'm talking about a Latin American,

Bir Latin Amerikalı hakkında konuşuyor gibiyim,

kind of, totalitarian context,

totaliter rejimde gibi;

but we need to exert civilian control of our police

ama biz henüz derinlemesine düşünemediğimiz bir yolla

in a way that we have yet not been able to think through,

polisimizin sivil kontrol altında tutulmasını sağlamalıyız

and a key part of that is the labor unions of the police.

ve bunun anahtar parçası ise polislerin sendikasıdır.

And there are moments when you can find common ground.

Ortak zemin bulabileceğiniz bazı anlar vardır.

When we brought one of our COVID-related lawsuits

COVID bağlantılı davamızın birini getirdiğimizde

to deal with the outbreak of the pandemic in a Maryland jail,

Maryland hapishanesindeki salgının patlak vermesiyle uğraşırken

we worked really hard,

biz gerçekten çok çalıştık.

I worked the phones with the head of police unions.

Polis sendikalarının başıyla telefonda görüştüm.

We got one of the local unions

Davamızın birinde davacı olarak hizmet etmesi için

to serve as plaintiff in our lawsuit.

yerel sendikalardan birini aldık.

Because we understood that the incarcerated folks

Çünkü anladık ki maskeye ulaşımı

who were being denied access to masks, social distancing and the conditions

engellenmekte olan hapisteki insanlar; sosyal mesafe, şartlar,

and lack of testing, and lack of PP,

test eksikliği ve personel eksikliği ile

that the people who were also going to be in harm's way

mahkumlar tehlikeli bir durumda olacakken aynı zamanda

were going to be the guards as well.

gardiyanlar da tehlikede olacaktı.

And they were going to be the vectors,

Hastalığı topluma götürüp

communicating the disease out into the community.

bulaştıran taşıyıcılar olacaktı.

So if you can find ways of bringing that relationship.

Bu yüzden eğer siz bu ilişkiye çözüm getirebilirseniz,

But make no mistake, when you go after their budgets,

ama onların bütçelerinin peşine düştüğünüzde

and you start taking away kind of, their munitions,

ve onların bir nevi cephanelerini

and their seat at the budgeting table,

ve bütçe masasındaki yerlerini almaya başlayarak

oh, are you going to have a battle on your hands, right?

savaşı kontrol altına alabilecek misiniz?

And we have to think about also as we shrink the budgets for police,

Bizler polisin bütçesini azalttıktan sonra düşünmek zorundayız ki

how do we --

bizler nasıl --

we deploy people in the police departments

diğer anlamlı işlere polis teşkilatındaki

to other meaningful jobs, right?

insanları dağıtacağız?

Because you can't just throw them out into the street, and say,

Çünkü siz onları öylece sokağa atıp şöyle diyemezsiniz:

"You're on your own, you're homeless, good luck to you."

"Sen kendi başınasın, evsizsin, sana iyi şanslar."

That's not a way to deal with redemption.

Bu, kefaretin bir yolu değil.

So we have to really think about all these pieces

Bütün parçalarla ilgili daha bağlayıcı şekilde

in a much more cohesive way.

düşünmek zorundayız.

WPR: We have another question here from the audience.

WPR: Seyircimizden başka bir sorumuz var.

From Paul Rucker:

Paul Rucker'dan:

"The end of summer of 1919

"1919 yazının sonu

was followed by the Tulsa Race Massacre,

Tulsa Irkçı Katliamı,

the Johnson-Reed Anti-Immigration Act of 1924,

Johnson-Reed 1924 Göç Olayları,

and also the rise of the KKK.

ve KKK örgütünün yükselişiyle devam etti.

Is there a possibility

Bu fırsatı kullanmazsak

that white supremacy will get stronger if we don't seize this opportunity?"

beyaz üstünlüğü öğretisinin daha da güçlenme ihtimali var mı?"

Rashad, I think this might be something

Rashad, aktivizm için bu kadar çok uğraştığından

that would be great to hear your perspective on,

bence bunu senin bakış açından duymak

working so deeply in activism.

harika bir şey olur.

RR: I'm having a little trouble hearing.

RR: Ben duymakta biraz sorun yaşıyorum.

WPR: Oh, I'm so sorry.

WPR: Çok özür dilerim.

RR: No, it's OK.

RR: Hayır, sorun değil.

CA: Can you read the question on the screen, Rashad?

CA: Rashad, soruyu ekrandan okuyabilir misin?

RR: Oh, I heard that, I heard you.

RR: Duydum tamam, seni duydum.

WPR: Yes, I think it might just be my mic is having some issues here.

WPR: Sanırım burada benim mikrofonumla ilgili bir sorun var.

"Is there a possibility that white supremacy will get stronger

"Eğer bu fırsattan yararlanmazsak beyaz üstünlüğü öğretisinin

if we don't seize this opportunity."

gittikçe güçlenme ihtimali var mı?"

Yes, absolutely yes.

Evet, kesinlikle evet.

You know, to be clear, right,

Açık olmak gerekirse,

if we don't have the right diagnosis of white supremacy,

eğer biz, beyaz üstünlüğü teşhisini doğru koymazsak,

if we think of white supremacy as just hoods,

eğer biz beyaz üstünlüğüne mecburmuşuz gibi düşünürsek,

if we think of white supremacy as just folks

eğer biz beyaz üstünlüğünü normal olarak görürsek

who are operating, you know,

bunu kullanan...

with, you know --

bildiğiniz gibi...

in some of these underground networks that have grown,

büyüyen yeraltı ağlarının bazılarında,

if we're just thinking about white supremacy and white nationalism

eğer biz Charlottesville'de meşalelerle yürüyenler olarak

as people who marched with tiki torches in Charlottesville,

sadece beyaz üstünlüğü ve beyaz milliyetçiliğini düşünürsek

then we will really mistake all the ways

öyleyse biz beyaz üstünlüğünün

in which our systems and structures have white supremacy embedded,

gömülü olduğu sistemlerimizdeki ve yapıdaki bütün yolları

and allow for something like a Tulsa Race Massacre to happen,

gerçekten karıştıracağız ve Tulsa Race Katliamının olması gibi,

something like anti-immigration to happen,

göçmenlik karşıtı olmak gibi,

but on a day-to-day basis

günlük bazda

allow for the targeting of black communities

bankaların siyahi toplumları hedef alan

through predatory practices by banks.

düşmanca uygulamalarına,

The targeting of black communities through predatory practices like bail.

kefalet gibi düşmanca uygulamalarına izin vermiş olacağız.

A whole set of systems that can be produced day in and day out.

Bir gecede ortaya konabilen sistemler bütünü.

We live in a country where the rules

Bizler, kuralların çoğunlukla

are far too often designed in ways that create a caste system,

kast sistemi yaratmak için, bazılarına farklı standartlar

that create a different standard for some over others,

yaratmak için tasarlandığı bir ülkede yaşıyoruz.

and so when I talked about the inflection point, right,

Bu yüzden ben bu anın dönüm noktası hakkında konuştuğum zaman,

of this moment where something could really go forward

bir şeylerin gerçekten ileri gittiğini

and something could turn backwards,

ve bir şeylerin geri döndüğünü

we are seeing this right now with this current president.

şu anda mevcut başkanla görüyoruz.

And as we look at what could be happening with the next election,

Gelecek seçimde neler olabileceğine baktığımız zaman

we have to be very, very clear

bizler çok, çok açık olmalıyız ki

that Donald Trump doesn't just operate on his own.

Donald Trump sadece kendi başına yönetmesin.

He's enabled by big corporations who benefit from him being in office,

Başkan olmasından fayda sağlayan büyük şirketler tarafından ona yetki veriliyor

and so continue to turn a blind eye to all the things that he does.

ve bu yüzden onun yaptığı her şeyi görmemezlikten gelmeye devam ediyorlar.

They may post "Black Lives Matter,"

"Siyahi Hayatlar Önemlidir" paylaşımı yapabilirler

but they show up to the White House and engage with Donald Trump.

ama Beyaz Saray'da Donald Trump'la etkileşime geçiyorlar.

And then we have a whole set of politicians

Bir takım politikacılarımız var ki,

that may sometimes say that he said something that was wrong,

onun söylediği bir şeyin bazen yanlış olduğunu söyleyebilirler

but then allow for --

ama sonra,

but support his platform in other ways.

diğer yollarla onun düşüncelerini desteklerler.

You know, true co-conspiracy

Beyaz üstünlüğü öğretisini

in the effort to dismantle white supremacy and white nationalism

ve beyaz milliyetçiliğini yok etme çabasıyla anlaşma yapmak

is not a thing that people can do on vacation.

insanların tatilde yapabileceği bir şey değil.

It is a 365-day project

Tehlikeye sokulan bütün yapının

of us constantly working to dismantle

yürürlükten kaldırılması için

all of the structures that have been put in harm's way.

sürekli çalıştığımız 365 günlük bir proje.

The final thing I will just add,

Ekleyeceğim son bir şey var

because someone mentioned about police unions,

çünkü biri polis sendikalarından bahsetti

and I want to just add that one of the problems with police unions,

ve ben polis sendikalarıyla olan sorunların birinden

and many of us have been in this position, I think,

ve bence çoğumuzun bu pozisyonda olduğundan bahsetmek istiyorum.

is that I have shown up to the table with police unions on many occasions.

Ben birçok olayda polis sendikalarıyla masaya oturdum.

I remember going to the White House during the last administration

Önceki yönetim boyunca Beyaz Saray'a gittiğimi,

and being around a table as we were talking

polislik ve polis reformu ile ilgili konuşurken

about policing and police reform.

bir masa etrafında olduğumuzu hatırlıyorum.

And having members of the Fraternal Order of Police leadership

Fraternal Order of Police organizasyonu yönetiminden üyeler

say things like,

şu gibi şeyler söyledi:

"All of this talk of racial profiling is new to us."

"Bu ırkçı profildeki konuşmaların tamamı bizim için yeni."

It is one thing for folks to not agree with you

İnsanların polis reformunun gerekliliği konusunda

on the policy reforms necessary.

size katılmaması bir şey,

It is another thing for people to say that our demands are too aspirational.

bizim taleplerimizin fazla abartılmış olduğunu söylemeleri başka bir şey.

It's another thing to be gaslit

Algınızla oynanması ve aslında

and told the problem doesn't actually exist at all.

böyle bir problemin hiç olmadığının söylenmesi başka bir şey.

And that is what we are dealing with,

Bizim burada uğraştığımız şey bu

and so we have to actually change

ve biz gerçekten insanların

the way that people see these institutions.

bu kurumlara bakış açısını değiştirmek zorundayız.

Politicians who say that they are on the side of justice and reform,

Adaletin ve reformun tarafında olduğunu söyleyen politikacılar

can no longer take money from police-only unions

polis sendikalarından ve Fraternal Order of Police'ten

and Fraternal Order of Police.

artık para alamazlar.

We actually have to create a new standard,

Gerçekten yeni bir standart oluşturmak zorundayız;

a new litmus test of what does it mean to actually be with us.

gerçekten bizimle olmanın ne anlama geldiğini gösteren bir test.

You can't just sing our songs,

Öylece şarkılarımızı söyleyemezsiniz,

use our hashtags and march in our marches,

tabelalarımızı kullanamazsınız ve marşımızda yürüyemezsiniz;

if you are on the other end

eğer siz, bizi tehlikeye atan

of supporting the structures that put us in harm's way,

ve kelimenin tam anlamıyla bizi öldüren yapıyı

that literally kill us.

destekleyen taraftaysanız.

And this is the opportunity for white allies

Bu, beyaz müttefiklerin

to actually stand up in new ways.

yeni yollarla ayağa kalkmaları için bir fırsat.

To be the type of ally,

Öyle bir müttefik olabilirler ki,

to do the type of allyship and the type of work

öyle işler üstlenebilirler ki

that truly dismantles structures,

bağış sağlamanın çok ötesinde

not just provides charity.

yapıyı tamamen parçalayablir.

PAG: And I've got to add to that --

PAG: Eklemem gerekir ki --

so, Paul, thank you for the question,

ayrıca Paul soru için teşekkürler,

but we're in a moment where people

bizler, şu anda insanların

are looking at what's happening on the street,

caddelerde olanlara baktığı bir andayız;

as if a week and a half ago

sanki bir buçuk hafta önce

we weren't in a midst of a global pandemic

en önemli haber olarak

as the greatest news story, the biggest new story going on.

hâlâ devam eden global bir salgının ortasında değildik.

One of the things I'm most worried about,

Benim en çok endişelendiğim şeylerden biri,

and have been worried about since the beginning,

başından beri hep endişe duyduğum,

what I've been talking to our chiefs about, is say,

amirlerimize hakkında konuştuğum şey;

sizler sosyal mesafeli polislik oyununun dışında olmalısınız.

you must be out of the social distancing policing game.

You can't be the ones doing that, and the reason is this:

Bunu yapan kişiler olamazsınız ve bunun sebebi şu:

We're in a moment where creating scapegoats

Bizler günah keçilerinin, düşmanların ve diğerlerinin yaratıldığı

and enemies and others

en azından bir taraf için

is incredibly politically advantageous for at least one side.

inanılmaz şekilde politik olarak avantajlı bir andayız.

And there is deliberate efforts to do exactly that.

Bunu tam olarak yapabilmek için ciddi bir çaba var.

And we've seen that black communities

Biz görüyoruz ki siyahi toplumlar

are two and three and four times more likely to contract this virus,

ırksal ayrımcılığın tezahürü gibi iki, üç hatta dört kez

which feels like the manifestation of racial discrimination,

virüsü yaymaya daha yatkın,

because it is.

çünkü öyle.

But very soon,

Ama kısa süre içinde,

that's going to look like black people made bad choices

şöyle görünecek: "Siyahi insanlar kötü seçimler yaptı

and they need to stay away from us.

ve bizden uzak durmaları gerekiyor."

And when that happens,

Bu olursa,

that's when law enforcements get used to regulate where black movement can be.

kanun uygulayıcıları siyahi hareketin olabileceği yeri düzenlemeye alışacak.

We used to call it sundown towns,

Eskiden günbatımı kasabaları derdik,

I don't know what we're going to call it when it's around COVID.

COVID varken ne diyeceğimiz bilmiyorum.

But it's coming.

Ama o geliyor.

I'm already seeing that on communities like Nextdoor,

Şimdiden bunu Nextdoor gibi topluluklarda görüyorum.

and on Facebook groups.

ve Facebook gruplarında.

People who don't think of themselves as white supremacists

Kendilerini ırkçı olarak görmeyen

sadece bu hastalığın yok olmasını isteyen insanlar.

but just want the disease away,

and the disease has a black and brown face.

Ve bu hastalığın siyah ve esmer bir yüzü var.

So we're not only dealing with a moment of generational tension,

Yani biz sadece siyahi toplumlar ve kanun uygulayıcıları arasında

between black communities and law enforcement,

bir kuşak çatışması anıyla uğraşmıyoruz.

we're dealing with a moment when people are looking for scapegoats,

İnsanların günah keçileri aradıkları bir anla uğraşıyoruz

and black people's vulnerability

ve siyahilerin savunmasızlıkları

has always been our greatest casting note

günah keçisi rolü dağıtımında her zaman

for being cast as scapegoats.

en büyük rolü almıştır.

So for folks who are worried about this, this is not inevitably a moment

Bu yüzden endişelenen insanlar için değişim, reform, aydınlanma

for change and reform and enlightenment and America's best values,

ve Amerika'nın en iyi değerleri bakımından bu kaçınılmaz bir an değil;

because historically,

çünkü tarihi olarak

these have been precisely the moments

bu anlar kesin olarak

when regression back to white supremacy has reigned supreme.

gerileyen beyaz üstünlüğün tekrar egemenlik sürdüğü anlardır.

So let's not just look at everybody signaling.

Bu yüzden herkesin işaretine bakmayalım.

I don't want to just see black and white cops on their knees,

Ben siyahi ve beyaz polisleri dizlerinin üzerinde görmek istemiyorum,

politikaları görmek istiyorum.

I want to see the policies.

I want to see the things that will prevent

Bir sonraki aşamaya geçmemize engel olan

this kind of thing from moving to the next stage.

bu tür şeyleri görmek istiyorum.

CA: Rashad, I want to respect the fact that you've got a hard stop at one.

CA: Rashad, gitmek zorunda olduğun için sana saygı duyuyorum

And so I just want to thank you for your participation in this.

ve sohbete katıldığın için sana teşekkür etmek istiyorum.

If you've got a couple of final words you want to share, that would be great,

Eğer paylaşmak istediğin son birkaç şey varsa dinlemek isteriz

and then if it's OK for the other three,

ve sonra eğer diğer üç kişiye de uyarsa.

I think there's just a couple other questions I'd love to put

sormak istediğim birkaç soru daha var sanırım

and continue this conversation for just a moment longer, if possible.

ve bu sohbet biraz daha sürecek eğer mümkünse.

Rashad, any closing words?

Rashad, son sözlerin?

RR: The thing I want to say is that now is the time for action.

RR: Söylemek istediğim şey şimdi harekete geçme zamanı.

And I want to invite people in

Adaleti gerçekleştirmek için,

to join us at Color Of Change

Color of Change'de bize katılmaları için

to make justice real.

insanları davet etmek istiyorum.

And in so many ways, you can visit us at Color Of Change,

Birçok yolla Color of Change'de bizi ziyaret edebilirsiniz,

you can take action.

harekete geçebilirsiniz.

Five, 10, 15 years from now,

Bundan 5, 10, 15 yıl sonra,

we will be dealing with the impacts

biz şu anda yaptığımız ve yapmadığımız

of what we did or didn't do in this moment.

şeylerin etkileriyle uğraşıyor olacağız.

How we stood up and how hard we were willing to fight.

Ayağa nasıl kalktık ve savaşmaya ne kadar istekliydik diye.

And as the other speakers have said,

Diğer konuşmacıların da söylediği gibi;

now is not the time for reform around the edges,

şimdi kıyıda köşede reform yapmanın zamanı değil,

now is time for dismantling the policies and practices that have held us back,

şimdi bizi geride bırakan politika ve uygulamaların parçalanmasının

and championing solutions and new rules that will move us forward.

ve bizi ileriye taşıyacak yaratıcı çözümlerin ve yeni kuralların zamanı.

And so we hope that you will do something,

Bir şeyler yapacağınızı umuyoruz;

whether it's with us,

ister bizimle olsun,

or whether it's with local organizations in your community,

ister toplumunuzdaki yerel bir kuruluşla olsun

or other groups around the country.

ya da ülke çapındaki diğer gruplarla olsun.

But this is an opportunity to make change,

Bu, değişiklik yapmak için bir şans

and I believe that we can make justice real,

ve ben inanıyorum ki eğer biz başarmak için

if we find the passion and the energy

birlikte çalışacak tutku ve enerjiyi bulursak

to work together to achieve it.

adaleti gerçekleştirebiliriz.

So thank you all for having me,

Davet ettiğiniz için herkese teşekkürler

and I hope that we have an opportunity

ve umarım gelecek aylarda

to build, not just online, but offline, in the months to come.

sadece çevrim içi değil, yüz yüze de görüşme fırsatımız olur.

CA: Thanks so much, Rashad.

CA: Çok teşekkür ederim, Rashad.

We're just going to ask this last question of you.

Senin son sorunu soracağız.

This one is from David Fenton.

David Fenton'un sorusu.

"How can the movement unite

"Hareket, yasalarla korunması için

around a clear, simple platform of policies to enshrine in legislation?

politikanın açık, basit bir platformu etrafında nasıl birleşebilir?

Like making all complaints against cops public,

Bütün şikayetleri polislere karşı yaparak mı,

tüm boğma hareketlerini yasaklayarak mı

banning all choke holds,

ensuring independent review boards, etc.?"

etik komitesinin bağımsızlığını garantileyerek mi vb.?"

WPR: That seems like a great place for you to chime in, Dr. King,

WPR: Bununla ilgili düşünceleriniz varsa söze girmek için harika bir yer

if you have some thoughts on that.

gibi görünüyor, Dr. King.

PAG: I think that was to go to you, Dr. King.

PAG: Bence bu soru size Dr. King.

BK: Oh, OK.

BK: Peki.

You know, this may sound simplistic,

Bu kulağa çok basit gelebilir

but it's a Nike thing,

ama çok önemli.

I think we have to just do it,

Bence biz bunu yapmak zorundayız,

we have to see our work as interconnected.

çalışmalarımızın birbirine bağlı olduğunu görmek zorundayız.

I think there's been efforts towards people working in that vein,

Bu durum için çalışan insanlarla ilgili çabalar var

ama biz bunu yoğunlaştırmak zorundayız.

but we have to intensify that.

And in doing it,

Bunu yaparken de

one of the things that my father said,

babamın söylediği şeylerden biri,

and I know people sometimes get tired of hearing me say,

bu arada insanların bazen "Babam söylemişti" dememden

"My father said,"

sıkıldıklarını biliyorum

but I just think,

ama bence,

I wish, should I say, we had really listened to him,

keşke biz onu gerçekten dinleseydik

because we wouldn't be on this platform right now

şu anda bu platformda, bu tür bir söyleşi

having this type of conversation.

yapıyor olmazdık.

But he left something with us, sort of a blueprint

Ama o bize bir şey bıraktı, bir tür plan,

in "Where Do We Go From Here: Chaos or Community?",

"Burdan nereye gidiyoruz: Kaosa mı topluma mı?" isimli kitabında

his book, and he said,

ve dedi ki

going forward, the meddlesome task is to organize our strength

işimizin zor kısmı, kuvvetimizi

into compelling power.

zorlayıcı güce dönüştürmektir.

And that is so key,

Kilit nokta bu

because oftentimes we organize merely around passion.

çünkü biz sık sık sadece tutku etrafında organize oluyoruz.

But people have certain areas of strength

Ama insanların belli alanlarda güçleri,

and talent and giftedness,

yetenekleri ve becerileri var

and we've got to figure out how to build our coalitions

ve biz bu güçler üzerine koalisyonumuzu nasıl kuracağımızı

based on these strengths.

çözmek zorundayız.

You know, people do different things well.

İnsanlar farklı şeyleri iyi yapar.

And so, in order to unite in an effective way

Bu yüzden etkili bir şekilde birleşmek için

that they might not elude the demand that we're making,

taleplerimizden kaçmayabilirler.

I think that's what's going to happen.

Bence olacak olanlar bunlar.

People have to do their own personal assessment

İnsanlar kendi bünyelerinde kendi kişisel değerlendirmelerini

within their organization, I call it a SWAT analysis.

yapmak zorundalar. Ben buna SWAT analizi diyorum.

And then that SWAT analysis has to happen across organizations,

SWAT analizi kuruluşlar genelinde olmalıdır,

so that we can make sure that we are moving in a united manner,

böylece biz her bir kuruluşun getirdiği güçlü yönlerle

off of the strengths that each organization brings,

birlikte hareket ettiğimizden emin olabiliriz;

so that we can maximize the impact and the effectiveness

böylece biz bu gibi şeyleri yapmak için kanunu bu saatte gerektiği yere

to do things like this,

getirmek bakımından

in terms of getting the legislation in place that is needed in this hour.

etki ve etkinliği maksimum düzeye çıkarabiliriz.

CA: Thanks so much.

CA: Çok teşekkürler.

Just quick closing words from you, Anthony,

Hızlıca kapanış cümleni alalım Anthony

and then from you, Phil.

ve sonra sen, Phil.

Anthony.

Anthony.

AR: You know, I would just say

AR: Bana umut veren şeyin

that what gives me hope are the young folk.

genç insanlar olduğunu söylemek istiyorum.

You have to believe that among this group,

Bu grup arasında,

this groups of young'uns,

gençlerin bu grubunda

seeing what they're seeing,

gördükleri şeyi gördüklerine

living with this president, with these instincts,

bu başkanla, bu içgüdülerle yaşadıklarına

seeing the continued indifference

toplumlarda yaygın olarak

that mainstream communities have given to issues of racial justice,

ırksal adalete ve ekonomik adalete karşı devam eden

or economic justice,

kayıtsızlığı gördüklerine,

you've got to believe that what comes out of this very hot fire,

önceki karşılaştıklarımızdan daha güçlü

is something even more powerful and strong than we've ever seen before.

ve kuvvetli olan bu sıcak yangından çıkan şeye inanmak zorundasınız.

That's what gets me through the hard days that we're now experiencing,

Benim, yaşadığımız bu zor günlerin üstesinden gelmemi sağlayan şey;

this thinking, there is another Dr. King among the young'uns, Dr. King.

bu düşünce, gençlerin arasında başka bir Dr. King olması.

And I have to believe that what they're seeing

Ben onların gördüklerinin,

and what they're witnessing

şahit olduklarının,

and their righteous indignation and their frustration and their anger

haklı öfkelerinin, hayal kırıklıklarının ve kızgınlıklarının

is going to be miraculously

mucizevi bir şekilde yeni bir fırsatın,

a beautiful blossoming of a new opportunity, of a new change.

yeni bir değişimin sebebi olacağına inanmak zorundayım.

This generation will take us there, I have to believe that.

Bu kuşak bizi oraya götürecek. Buna inanmak zorundayım.

Benim kuşağım onları kötü bir şekilde başarısızlığa uğrattı.

My generation has failed them miserably.

So I'm just looking forward to the new ones.

Bu yüzden yenileri dört gözle bekliyorum.

CA: Thank you, Anthony.

CA: Teşekkürler, Anthony.

WPR: Phil. Thank you, Anthony.

WPR: Phil. Teşekkürler, Anthony.

PAG: So it really has been a privilege to be on with you all.

PAG: Sizlerle birlikte olmak gerçekten bir ayrıcalıktı.

To David's question,

David'in sorusuna gelince

let me say that a number of civil rights organizations,

ACLU'nun da arasında olduğuna inandığım

I believe the ACLU among them,

bir çok sivil toplum kuruluşu,

CPE, Center for Policing Equity,

Polis Eşitliği Araştırma Merkezi

and hundreds more have signed on to principles for legislation

ve daha yüzlercesi, sekiz sütunu da içeren prensipleri

that would include eight pillars.

yasalaşması için imzaladı.

It's been led by the Leadership Conference for Civil and Human Rights.

Medeni Haklar ve İnsan Hakları Liderlik Konferansı öncülüğünde yürütüldü.

And it includes a federal ban on choke holds,

Boğma hareketleriyle ilgili federal bir yasağı içeriyor,

it includes a national registry for officers

kötü davranışta bulunan memurların

who have engaged in misconduct.

sabıka kaydının tutulmasını içeriyor.

I also think that it's important at this moment to get,

Büyük şehirlerin kanun uygulayıcılarının konuşmaya istekli olan

we've got law enforcement's chiefs of major cities willing to say,

şeflerine sahip olmamız da şu an için önemli bir şey.

if we emerge from this moment and our profession hasn't changed,

Eğer biz bu andan çıkabilirsek ve işler değişmemişse

then we have failed again.

tekrar başarısız olmuşuz demektir.

So it's a critical time to get behind,

Arkada bırakmak için kritik bir zaman,

I would direct you to LCCHR's website for the eight pillars,

Sizi sekiz sütun için LCCHR'nin sitesine yönlendireceğim

because I won't remember them all right now,

çünkü şu anda hepsini hatırlayamıyorum

ve yerel emniyet teşkilatınızı "Evet, sahip çık" demek için

and to start calling your local law enforcement,

and say, "Yes, own that."

kritik bir zaman.

You should be signing on,

Siz imzalamalısınız,

they should be going public with letters that do all of that.

onlar da tüm bunları yapmak için halka açılmalılar.

But I'll also say this.

Bir de şunu söyleyeceğim:

For a path forward in the principles, I'll end where I started,

Polis sorunundan daha büyük olan, ilkelerdeki izlenecek yol için

which is that this is bigger than policing.

başladığım yerde bitireceğim.

These are the unpaid debts owed to black communities

Bunlar çalıntı iş gücü için, siyahi topluma borçlu olunan

for stolen labor,

ödenmemiş borçlar;

owed to native communities for stolen land, for stolen culture,

yerli halka borçlu olunan çalıntı vatan için, çalıntı kültür için,

for years taken away

alınmış olan yıllar için

and for lives lost in it.

ve hayatını kaybedenler için.

This is bigger than policing.

Bu, polis sorunundan daha büyük.

If we don't understand the size of it,

Eğer biz bunun boyutunu anlamazsak

then there's no solution that's really, truly proportional to the moment.

öyleyse bu an için gerçekte doğru orantılı bir çözüm yok.

But in this moment,

Ama bu an,

when we're seeing trillion of dollars in bailouts, mostly for corporations,

çoğunlukla şirketler için trilyonlarca kefaretle kurtarmayı gördüğümüz,

it is absolutely a time when we can do things

bizim kesinlikle bir şeyler yapabileceğimiz bir an,

that normally, people could pretend that's too much, it's too big, we can't.

insanlar; bu çok fazla, biz yapamayız gibi bahaneler üretebilirlerdi.

We have literally all the money in the world

Kelimenin tam anlamıyla harcanabilecek,

that can be spent and directed

görünmeye çalıştığımız toplum gibi olmamıza yardım edecek

towards making us the society we pretend to be,

tüm paraya sahibiz,

before moments like this happen.

bu gibi şeyler yaşanmadan önce.

And so the thing that gives me hope

Bana umut veren şey ise

is that the lies have to be obvious now.

yalanların şimdi açığa çıkacak olması.

The lies have to be,

Yalanlar olmak zorunda,

that was a reasonable use of force.

"Bu orantılı bir güç kullanımıydı."

The lie has to be, we don't have the money.

Yalan olmak zorunda; "Bizim paramız yok."

The lie has to be, that's too hard, it's too big of a challenge.

Yalan olmak zorunda; "Çok zor, çok büyük bir meydan okuma."

This stuff feels impossible every day except today,

Bu durum bugün dışında her gün imkansız gibiydi

because the alternative is we lose everything.

çünkü alternatifi her şeyi kaybetmemiz olacak.

Everything is at stake,

Her şey tehlikede,

our democracy is at stake,

demokrasimiz tehlikede,

the people we choose to be, we claim to be,

olmayı seçtiğimiz insanlar,

olduğumuzu iddia ettiğimiz insanlar tehlikede.

that's at stake.

And in the face of that,

Bunun karşısında,

I think we can do impossible things.

bence biz imkansız şeyler yapabiliriz.

I think we can be mighty.

Bence biz güçlü olabiiriz.

So my hope for all of us is

Benim hepimiz için isteğim;

first, that we wake up tomorrow with more peace in the evening than war,

ilk olarak, yarın sabaha savaştan çok barışla uyanmamız

and that we hold on to what's possible from this moment

ve bu andan mümkün olan şeylere tutunmamız,

at the same time that we hold on

aynı zamanda, önümüzdeki görevin

to the size of the task in front of us.

büyüklüğüne tutunmamız.

I don't want to come with half measures out of this.

Bundan yetersiz önlemlerle çıkmak istemiyorum.

I don't want to come out with radicalized youth

Radikalleşmiş gençlikle ve ilgisiz yaşlılarla

and indifferent aged ...

çıkmak istemiyorum.

I don't know what the contrast...

Bu çelişki ne bilmiyorum.

The radicalized youth

Radikalleşmiş gençlik

and indifferent people who are old like me.

ve ilgisiz olan benim gibi yaşlı insanlar.

I want to come out with a unified country

Borcumuz olan maliyetin büyüklüğünü anlayan

that understands that the costs that we owe are big,

birleşmiş bir ülkeyle çıkmak istiyorum

and our pockets are deep enough to match it.

ve bunu karşılayabilecek durumdayız.

CA: Wow.

CA: Vay canına.

Thank you to each of you for extraordinary eloquence.

Her birinize bu olağanüstü konuşma için teşekkür ederim.

Really, so powerful.

Gerçekten çok güçlü.

This conversation, obviously, continues,

Görünen o ki bu sohbet devam eder,

I know that there's many people listening,

bir sürü insanın dinlediğini biliyorum,

you have other questions,

başka sorularınız da var,

this, I think, from TED's point of view is just the start of the conversation.

bence bu TED'in bakış açısından sohbetin sadece başlangıcı.

To the extent that our job is to amplify the voices that matter,

İşimizin kapsamı ilgili sesleri yükseltmek,

we couldn't be prouder to be amplifying further

sizlerin olağanüstü seslerini daha da yükselttiğimiz için

your extraordinary voices.

gurur duyuyoruz.

So thank you for being part of this today.

Bugün bunun bir parçası olduğunuz için teşekkürler.

PAG: Thank you.

PAG: Teşekkür ederim.

WPR: Thank you all.

WPR: Hepinize teşekkürler.