What sticky sea creatures can teach us about making glue | Jonathan Wilker

53,153 views ・ 2019-01-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Hiroko Kawano Reviewer: Tanya Cushman
0
0
7000
Çeviri: Nevaz Mescioğlu Gözden geçirme: Can Boysan
00:13
So I'd like you to join me on a field trip,
1
13310
2450
Benimle eğitim gezisine katılmanızı istiyorum,
00:15
and I want to go to the beach and take you all to the beach
2
15760
2826
sahile gitmek istiyorum
ve sizi de deniz havasının ve tuzlu suyun tadını çıkarmanız için yanıma alıyorum.
00:18
and so enjoy the sea air and the salt spray.
3
18586
2240
00:20
And let's go down to the water's edge,
4
20826
2234
Haydi suyun kenarına gidelim,
00:23
and you'll notice we're getting knocked around by the waves,
5
23060
2804
dalgaların bize çarptığını hissedeceksiniz
00:25
and it's really difficult to stay in place, right?
6
25864
2577
ve olduğunuz yerde durmanın gerçekten zor olduğunu fark edeceksiniz.
00:28
But now, look down,
7
28441
2258
Ama şimdi aşağı bakın.
00:30
and what you're going to see
8
30699
1396
Kayaların her türlü deniz canlısıyla kaplı olduğunu
00:32
is that the rocks are covered by all sorts of sea creatures
9
32095
2946
ve onların sorun yaşamadan hareketsiz durabildiğini göreceksiniz.
00:35
that are just staying there in place, no problem.
10
35041
2310
00:37
It turns out that if you want to survive in this really demanding environment,
11
37351
4279
Bu çetin ortamda hayatta kalmak istiyorsanız
00:41
your very existence is dependent upon your ability to make glue, actually.
12
41630
5106
hayatınız, yapışkan üretme yeteneğinize bağlı.
00:46
So let me introduce you to some of the heroes of our story,
13
46736
3304
Öyleyse sizi hikâyemizin kahramanlarıyla tanıştırayım, sadece birkaçıyla.
00:50
just a few of them.
14
50040
1460
00:51
So these are mussels,
15
51500
1123
Bunlar midye,
00:52
and you'll notice they're covering the rocks,
16
52623
2314
kayaları sardıklarını fark edeceksiniz.
00:54
and what they've done is made adhesives,
17
54937
2023
Yapıştırıcı oluşturuyorlar ve kayalara yapışıyorlar.
00:56
and they're sticking down on the rocks,
18
56960
1979
00:58
and they're sticking to each other, actually.
19
58939
2119
Aynı zamanda birbirlerine de yapışıyorlar.
01:01
So they're hunkered down together as a group.
20
61058
2609
Yani bir grup olarak takılıyorlar.
01:03
This is a close-up photograph of an oyster reef,
21
63667
2764
Bu, bir istiridye resifinin yakından çekilmiş bir fotoğrafı
01:06
and oysters, they're amazing.
22
66431
2150
ve istiridyeler muhteşem.
01:08
What they do is they cement to each other,
23
68581
2846
Birbirlerine yapışıp devasa resif sistemleri inşa ediyorlar.
01:11
and they build these huge, extensive reef systems.
24
71707
2816
01:14
They can be kilometers long, they can be meters deep,
25
74523
2592
Bunlar kilometrelerce uzunlukta ve metrelerce derinlikte olabilir
01:17
and arguably, they are the most dominant influence
26
77115
3636
ve kanıtlanabilir bir şekilde herhangi bir kıyı deniz ekosisteminin
01:20
on how healthy any coastal marine ecosystem is going to be
27
80751
2850
ne kadar sağlıklı olduğu konusunda en baskın etkiye sahipler
01:23
because what they do is they're filtering the water constantly,
28
83601
2957
çünkü sürekli suyu filtreleyerek kumu ve kiri tutuyorlar.
01:26
they're holding sand and dirt in place.
29
86558
1881
01:28
Actually, other species live inside of these reefs.
30
88439
3022
Aslında diğer türler bu resiflerin içinde yaşıyorlar.
01:31
And then, if you think about what happens when a storm comes in,
31
91461
3382
Fırtına olduğunda ne olacağını düşünürseniz
01:34
if the storm surge first has to hit miles of these reefs,
32
94843
4018
fırtına dalgası önce kilometrelerce uzunluğundaki bu resiflere çarpar
01:38
the coast behind it is going to be protected.
33
98861
2120
ve resifin arkasındaki kıyı korunmuş olur.
01:40
So they're really quite influential.
34
100981
2298
Bu yüzden çok etkililer.
01:43
If you've been to any rocky beach pretty much anywhere in the world,
35
103679
3250
Dünyanın herhangi bir yerindeki kayalık bir plaja gittiyseniz
01:46
you're probably familiar with what barnacles look like.
36
106929
2581
kaya midyelerinin nasıl göründüğüne aşinasınızdır.
01:49
And so what these animals do -
37
109510
1434
Bu hayvanların yaptıkları şey --
01:50
and there's many others, these are just three of them -
38
110944
2677
bir sürü şey yapıyorlar, bunlar onlardan sadece üçü --
01:53
is they make adhesives,
39
113621
1131
yapıştırıcı yapıyorlar, birbirlerine yapışıyorlar, kayalara yapışıyorlar
01:54
they stick to each other and to the rocks and they build communities,
40
114752
3240
ve topluluklar oluşturuyorlar.
01:57
and by doing this, there's a lot of survival advantages they get.
41
117992
3639
Bunu yaparak hayatta kalmak için birçok avantaj elde ediyorlar.
02:01
So one of them is that just any individual is subjected to less of the turbulence
42
121631
5909
Bunlardan biri, her bir midyenin savrulmaya
02:07
and all the damaging features that can happen from that environment.
43
127540
3663
ve o ortamdan gelebilecek tüm zararlı özelliklere daha az maruz kalması.
02:11
So they're all hunkered down there.
44
131203
1737
Yani hepsi orada duruyor.
02:12
Then, also, there's a safety in numbers thing
45
132940
3109
Ayrıca birçok konuda güvenlik sağlıyorlar.
Yırtıcı hayvanları uzaklaştırmayı da sağlıyor.
02:16
because it also helps you keep away the predators,
46
136049
3192
02:19
because if, say, a seagull wants to pick you up and eat you,
47
139241
2832
Örneğin diyelim ki bir martı sizi alıp yemek istiyor,
02:22
it's more difficult for the seagull if they're stuck together.
48
142073
2921
eğer hepsi birbirine yapışıksa bu, martı için daha zor olur.
02:24
And then another thing is it also helps with reproductive efficiency.
49
144994
3696
Başka bir konu, bu, üreme verimliliğine yardımcı oluyor.
02:28
So you can imagine that when Mr. and Mrs. Barnacle decide,
50
148690
3457
Bay ve Bayan Midye'nin "Küçük bebek midyelere sahip olma zamanı geldi."
02:32
"OK, it's time to have little baby barnacles" -
51
152147
2203
kararını verdiğini hayal edin--
02:34
I won't tell you how they do that just yet -
52
154350
2419
bunu nasıl yaptıklarını söylemeyeceğim--
02:36
but when they decide it's time to do that,
53
156769
2401
ama bunu yapmanın zamanının geldiğine karar verdiklerinde
02:39
it's a lot easier,
54
159170
1130
eğer birbirlerine yakınlarsa bu çok daha kolay olur
02:40
and their reproductive efficiency's higher if they're all living close together.
55
160300
4611
ve üreme verimliliği yüksek olur.
02:44
So we want to understand how they do this:
56
164918
3804
Bunu nasıl yaptıklarını, nasıl yapıştıklarını anlamak istiyoruz.
02:48
How do they stick?
57
168722
1044
02:49
And I can't really tell you all the details,
58
169766
2053
Size tüm detayları anlatamam
02:51
because we're still trying to figure it out,
59
171819
2099
çünkü bu, bizim de hâlâ anlamaya çalıştığımız bir şey.
02:53
but let me give you a little flavor
60
173918
2152
Ama yapmaya çalıştığımız bazı şeylerden biraz ipucu vereyim.
02:56
of some of the things that we're trying to do.
61
176070
2192
02:58
This is a picture of one of the aquarium systems we have in our lab,
62
178262
3959
Bu, laboratuvarımızdaki akvaryum sistemlerinden birinin fotoğrafı
ve fotoğraftaki her şey sistemin parçası.
03:02
and everything in the image is part of the system,
63
182221
3158
03:05
and so what we do is we keep -
64
185379
1982
Yaptığımız şey --
03:07
and you can see in the glass tank there, at the bottom, a bunch of mussels.
65
187361
3529
orada cam tankın alt tarafında bir grup midye olduğunu görebilirsiniz.
03:10
We have the water chilled, we have the lights cycled,
66
190890
2659
Suyu soğuk tutuyoruz, ışıkları döngüde tutuyoruz,
03:13
we actually have turbulence in the system
67
193549
2032
aslında sistemde türbülansa sahibiz çünkü su türbülanslı olduğunda
03:15
because the animals make more adhesives for us
68
195581
2319
midyeler bizim için daha fazla yapıştırıcı üretiyor.
03:17
when the water is turbulent.
69
197900
1540
Böylece onları yapışkan üretmeye teşvik ediyor,
03:19
So we induce them to make the adhesive,
70
199440
1900
03:21
we collect it, we study it.
71
201340
1900
yapışkanı topluyor ve araştırıyoruz.
03:23
They're here in Indiana;
72
203240
1630
Onlar burada, Indiana'dalar.
03:24
as far as they know, they're in Maine in February,
73
204870
2803
Bildikleri kadarıyla Şubat'ta Maine'deler
03:27
and they seem to be pretty happy, as far as we can tell.
74
207673
3117
ve söyleyebileceğimiz kadarıyla oldukça mutlu görünüyorlar.
03:30
And then we also work with oysters,
75
210790
1980
Ayrıca istiridyelerle çalışıyoruz,
03:32
and up top, it's a photo of a small reef in South Carolina,
76
212770
4989
yukarıdaki, Güney Carolina'daki küçük bir resifin fotoğrafı.
03:37
and what we're most interested in is how they attach to each other,
77
217759
3321
En çok ilgilendiğimiz şey birbirlerine nasıl yapıştıklarını,
nasıl bağlandıklarını görmek.
03:41
how they connect.
78
221080
1010
03:42
So what you can see in the bottom image is two oysters cementing to each other.
79
222090
4641
Alttaki fotoğrafta gördüğünüz,
birbirine yapıştırıcıyla bağlanmış iki istiridye.
03:46
We want to know what's in between,
80
226731
1630
Aralarında ne olduğunu bilmek istiyoruz,
03:48
and so a lot of times, we'll cut them and look down,
81
228361
2562
bu yüzden çoğunlukla onları kesip aralarına bakıyoruz.
03:50
and in the next series of images we have here,
82
230923
2597
Bir sonraki fotoğraf serimizde,
03:53
you can see, on the bottom, we'll have two shells,
83
233520
2610
altta görebileceğiniz gibi iki kabuk var;
03:56
the shell of one animal and the shell of another animal,
84
236130
2643
bir hayvan kabuğu, başka bir hayvan kabuğu ve aralarındaki yapıştırıcı.
03:58
and the cement's in between.
85
238773
1377
04:00
If you look at the image on the right,
86
240150
1808
Eğer sağdaki fotoğrafa bakarsanız
04:01
what you can maybe see
87
241958
1532
her hayvan kabuğunun bir yapısı olduğunu
04:03
is that there's structure in the shell of each animal,
88
243490
3490
04:06
but then, the cement actually looks different.
89
246980
2157
fakat yapıştırıcının farklı göründüğünü görebilirsiniz.
Neler olup bittiğini anlamak için her tür biyolojik ve kimyasal araç kullanıyoruz.
04:09
And so we're using all sorts of fancy biology and chemistry tools
90
249137
3978
04:13
to understand what's going on in there,
91
253115
1876
04:14
and what we're finding is the structures are different
92
254991
2536
Kabuk yapılarının ve kimyalarının da farklı olduğunu fark ettik,
04:17
and the chemistry is actually different, and it's quite interesting.
93
257527
4314
bu oldukça ilginç.
04:22
And in this picture -
94
262731
1430
Bu fotoğraf --
04:24
I guess, let me step back before I tell you what this is.
95
264161
3148
ne olduğunu söylemeden önce geri çekileyim.
04:27
So do you know the cartoon "The Magic School Bus"?
96
267309
5071
"Sihirli Okul Otobüsü" adlı çizgi filmi
04:32
Or if you're a little bit older, "Fantastic Voyage," right?
97
272380
3110
veya biraz daha büyükseniz "Esrarengiz Yolculuk"u biliyor musunuz?
04:35
And you remember, they had characters
98
275490
1809
Hatırlarsanız mikroskobik seviyelere kadar küçülttükleri karakterler vardı,
04:37
that they would shrink down to these microscopic levels,
99
277299
2621
04:39
and then they would sort of swirl in
100
279920
2040
bir tür girdaba girip tüm bu biyolojik yapıların etrafında yüzer ve uçarlardı.
04:41
and swim around and fly around all these biological structures?
101
281960
3103
Ben de böyle düşünüyorum, bu durumda gerçek olmaları dışında.
04:45
I think of this as like that, except for it's real in this case.
102
285063
4217
04:49
And so what we did is we have two oysters that are stuck together,
103
289280
4760
Birbirine yapışmış iki istiridyemiz vardı.
Bu bölge önceden tamamıyla yapışkanla kaplıydı.
04:54
and this area used to be completely filled in with the cement,
104
294040
3231
04:57
and what we're finding is that the cement has lots of different components in there,
105
297271
3960
Yapışkanın içinde birçok farklı bileşenin olduğunu fark ettik
05:01
but broadly speaking, there are hard, non-sticky parts
106
301231
3209
ama genel olarak konuşursak
sert, yapışkan olmayan kısımlar ve yumuşak, yapışkan kısımlar var.
05:04
and there are soft, sticky parts,
107
304440
1591
Hayvanı neyin yapıştırdığını öğrenmek için yapışkan olmayan kısımları seçerek ayırdık
05:06
and what we did is we removed the non-sticky parts selectively
108
306031
2988
05:09
to see what's left -
109
309019
1370
05:10
for what's actually attaching the animals -
110
310389
2211
05:12
and what we got is this,
111
312600
1159
ve onları bir arada tutan bir yapıştırıcı olduğunu gördük.
05:13
and we can see there's a sticky adhesive that's holding them together.
112
313759
3601
05:17
And I just think it's a really cool image
113
317360
2029
Bence bu gerçekten harika bir görüntü
05:19
because you can imagine yourself flying in and going back there.
114
319389
3070
çünkü kendinizi oraya uçarken ve geri dönerken hayal edebilirsiniz.
05:22
Anyways, those are some of the things we're doing to understand
115
322459
3160
Her neyse, bunlar, deniz biyolojisinin
bu malzemeleri nasıl ürettiğini anlamak için yaptıklarımızdan bazıları.
05:25
how marine biology is making these materials.
116
325619
2991
05:28
And from a fundamental perspective, it's really exciting to learn.
117
328610
3408
Temel açıdan baktığımızda bunları öğrenmek gerçekten heyecan verici.
05:32
But what do we want to do with this information?
118
332018
2253
Peki bu bilgilerle ne yapmak istiyoruz?
05:34
Well, there's a lot of technological applications
119
334271
2379
Eğer hayvanların yaptıklarından yararlanabilirsek
05:36
if we can harness what the animals are doing.
120
336650
2690
uygulayabileceğimiz birçok teknolojik uygulama var.
05:39
So let me give you one example.
121
339340
1842
Bir örnek vereyim.
05:41
So imagine you're at home
122
341182
2003
Evde olduğunuzu hayal edin.
05:43
and you break your favorite figurine or a mug or something like that.
123
343185
3632
En sevdiğiniz bibloyu veya kupayı kırıyorsunuz,
05:46
You want to put it back together.
124
346817
1623
onu tekrar birleştirmek istiyorsunuz.
05:48
So where do you go?
125
348440
1120
Nereye gidersiniz?
05:49
You go to my favorite place in town,
126
349560
2623
Şehirdeki en sevdiğim yere, yani hırdavatçıdaki yapıştırıcı reyonuna.
05:52
which is the glue aisle of the hardware store.
127
352183
2800
05:54
I know where you spend your nights
128
354983
1968
Gecelerinizi nerede geçirdiğinizi biliyorum
05:56
because you're all hip, cool people, because you're here,
129
356951
2680
çünkü hepiniz modern ve havalı insanlarsınız
05:59
and you're going to bars and concerts -
130
359631
2329
buradasınız, barlara ve konserlere gidiyorsunuz--
06:01
this is where I hang out every night.
131
361960
1770
ben de her gece burada takılıyorum.
06:03
So anyways,
132
363730
1014
Her neyse, raftaki her yapıştırıcıdan bir tane alıp eve gidin.
06:04
so what I want you to do is get one of every adhesive that's on the shelf,
133
364744
3752
06:08
bring it home,
134
368496
1048
06:09
but before you try to put things back together,
135
369544
2926
Ama kırık parçaları birleştirmeden önce
06:12
I want you to try to do it in a bucket of water.
136
372470
2899
bunu, su dolu bir kovanın içinde yapmayı deneyin.
06:15
It's won't work, right? We all know this.
137
375369
2122
İşe yaramayacak, değil mi? Hepimiz biliyoruz.
06:17
So obviously, marine biology has solved this,
138
377491
2399
Görülen o ki deniz biyolojisi bunu çözmüş.
06:19
so what we need to do is figure out ways to be able to copy this ourselves.
139
379890
4921
Yani yapmamız gereken şey, bunu kendimiz için kopyalamanın yolunu bulmak.
06:24
And one of the issues here
140
384811
1553
Problemlerden biri, malzemeyi sahilden toplayamayız.
06:26
is you can't just go and get the materials from the beach,
141
386364
2926
06:29
because if you get some mussels and try to milk them for their adhesive,
142
389290
3437
Çünkü sahilden birkaç midye toplayıp yapıştırıcılarını aldığımızda
06:32
you'll get a little bit of material,
143
392727
1723
biraz malzeme elde ederiz ama onunla bir şey yapmak için yeterli olmaz,
06:34
but you're never going to have enough to do anything with, just enough to see.
144
394450
3699
ancak görebileceğimiz kadar olur.
06:38
We need to scale this up, ideally maybe train-car scale.
145
398149
3573
Tercihen tren veya araba ölçeğinde bunu arttırmamız lazım.
06:41
So on the top is an image of one of the types of molecules
146
401722
3987
Yukarıda hayvanların yapıştırıcı üretmek için kullandığı
06:45
that the animals use to make their glue,
147
405709
2020
molekül türlerinden birinin görüntüsü var, çok uzunlar, bunlara protein deniyor.
06:47
and what they are is very long molecules called proteins,
148
407729
3198
06:50
and these proteins happen to have some fairly unique parts in them
149
410927
4029
İçlerinde yapışkanlık sağlayan benzersiz kısımlar bulunuyor.
06:54
that bring about the adhesive properties.
150
414956
2788
06:57
What we want to do is take those little parts of that chemistry,
151
417744
2998
Bu yapının küçük parçalarını almak
07:00
and we want to put it into other long molecules that we can get,
152
420742
3431
ve diğer uzun moleküllerin içine koymak istiyoruz
07:04
but that we can make on a really large scale,
153
424173
2390
ama ürettiğimiz şeyler gerçekten büyük ölçekte
07:06
so you might know them as plastics or polymers,
154
426563
2193
ve siz, onları plastik veya polimer olarak tanırsınız.
07:08
and so we're sort of simplifying what they do
155
428756
2337
Onların yaptıklarını basitleştiriyoruz
07:11
but then putting that adhesion chemistry into these large molecules.
156
431093
3284
ama sonra yapıştırıcıyı bu büyük moleküllerin içine koyuyoruz.
07:14
And we've developed many different adhesive systems in doing this.
157
434377
3117
Bunu yaparken birçok farklı yapıştırıcı sistemleri geliştirdik.
07:17
When you make a new adhesive that looks pretty good, what do you do?
158
437504
3209
Güzel görünen yeni bir yapıştırıcı yaptığınızda ne yaparsınız?
07:20
You start running around the lab, just sticking stuff together.
159
440713
3060
Bir şeyleri yapıştırarak laboratuvarda oradan oraya mı koşarsınız?
07:23
In this case, we took a bit of a glue and glued together two pieces of metal.
160
443773
3860
Bu durumda bir parça yapıştırıcı aldık ve iki metal parçayı birbirine yapıştırdık
07:27
We hung something from it to see what it looked like,
161
447633
2499
ve ona bir şey asmak istedik.
Bir tencere dolusu canlı midye kullandık ve çok zeki olduğumuzu düşündük.
07:30
so we used a pot of live mussels, and we thought we were very clever.
162
450132
3482
07:33
(Laughs)
163
453614
1007
(Kahkahalar)
07:34
We're obviously much more quantitative about this most often,
164
454621
3002
Açıkçası bu konuda genelde çok daha nicel davranıyoruz
ve kalite testini, ticari yapıştırıcılarla karşılaştırarak yapıyoruz.
07:37
and so we benchmark against commercial adhesives,
165
457623
2369
07:39
and we actually have some materials now that are stronger than superglue.
166
459992
4021
Aslında şu an japon yapıştırıcısından daha güçlü olan bazı malzemelerimiz var,
07:44
So to me, that's really cool.
167
464013
1406
bana göre bu çok havalı.
07:45
That's a good day in the lab: it's stronger than superglue.
168
465419
3009
Laboratuvarda güzel bir gün. Japon yapıştırıcısından daha güçlü.
07:48
And here's something else that we can do.
169
468428
2566
Yapabildiğimiz bir şey daha var.
07:51
So this is a tank of seawater,
170
471084
2135
Bu deniz suyuyla dolu bir depo
07:53
and then in that syringe is one of our adhesive formulations.
171
473219
3773
ve şırıngada, ürettiğimiz yapıştırıcı formülasyonlarından biri var.
07:56
What we're doing is we're dispensing it completely underwater
172
476992
3310
Yapıştırıcıyı, tamamen suyun altında bir metal parçası üzerine yayıyoruz.
08:00
on a piece of metal.
173
480302
1310
08:01
And then we want to make an adhesive bond, or joint.
174
481612
2541
Yapıştırıcı bağı veya birleşme yeri yapmak istiyoruz.
08:04
So we take another piece of metal,
175
484153
2443
Bu yüzden bir metal parçası daha alıyoruz, şuraya koyuyoruz, sadece yerleştiriyoruz.
08:06
and we put it on there and just position it.
176
486596
2947
08:09
And you want to let it set up for a while, give it a chance,
177
489543
3778
Yerleşmesi için biraz süre tanıyoruz, üzerine ağırlık koyuyoruz, havalı değil.
08:13
so we'll just put a weight on it, nothing fancy.
178
493321
2249
08:15
This is a tube with lead shot in it, nothing fancy.
179
495570
3183
Bu, içinde kurşun olan bir tüp, havalı bir şey değil.
08:18
And then you let it sit for a while.
180
498753
1939
Sonra biraz bekliyoruz.
08:20
So this has never seen air; it's completely underwater.
181
500692
2705
Havayla hiç temas etmedi, hep suyun içindeydi.
08:23
And you pick it up.
182
503397
1314
Kaldırıyoruz, ne olacağını bilmiyorum.
08:24
I never know what's going to happen; I'm always very anxious here.
183
504711
3221
Burada her zaman çok endişeleniyorum.
08:28
You pick it up ...
184
508042
1560
Kaldırıyoruz,
08:29
and it stuck.
185
509892
1385
yapıştı.
08:31
To me, this is really cool.
186
511277
1545
Bana göre bu çok havalı.
08:32
So we can actually get very strong underwater adhesion.
187
512822
3700
Yani çok güçlü su altı yapıştırıcısı elde edebiliriz.
08:36
Possibly, it's the strongest or one of the strongest underwater adhesives
188
516522
3565
Muhtemelen şimdiye kadar görülmüş en güçlü su altı yapıştırıcısı
ya da en azından en güçlü su altı yapıştırıcılarından biri.
08:40
that's ever been seen.
189
520087
1485
08:41
It's even stronger than the materials that the animals produce,
190
521572
2956
Hayvanların ürettiği malzemelerden bile daha güçlü
08:44
so for us, it's pretty exciting, it's pretty cool.
191
524538
2685
bu yüzden bizim için oldukça heyecan verici, çok havalı.
08:47
So what do we want to do with these things?
192
527223
2699
Peki bu şeylerle ne yapmak istiyoruz?
08:49
Well, here are some products that you're probably really familiar with.
193
529922
3335
Burada muhtemelen aşina olduğunuz bazı ürünler var.
08:53
So think about your cell phone, your laptop, plywood in most structures,
194
533257
4786
Cep telefonunuzu, bilgisayarınızı, birçok yapıdaki kontrplakları,
08:58
the interior of your car, shoes, phone books - things like this.
195
538043
3426
arabanızın içini, ayakkabıları, telefon defterlerini düşünün.
09:01
They're all held together with adhesives,
196
541469
2589
Hepsi yapıştırıcılar sayesinde bir arada duruyor
ve bu malzemelerde kullanılan yapıştırıcılarla ilgili iki ana sorun var.
09:04
and there's two main problems
197
544058
1604
09:05
with the adhesives used in these materials.
198
545662
2040
09:07
The first one is that they're toxic.
199
547702
2060
Birincisi, zehirli olmaları.
09:09
So the worst offender here is plywood.
200
549762
2360
Yani aralarında en suçlu olanı kontrplak.
09:12
Plywood or a lot of furniture or wood laminate in floors -
201
552122
4221
Kontrplak ya da birçok mobilya veya döşemelerdeki ahşap laminant --
bunlardaki yapıştırıcıların ana bileşeni formaldehit,
09:17
a main component of the adhesives here is formaldehyde,
202
557163
3288
09:20
and it's maybe a compound you've heard of.
203
560451
2014
belki de duymuş olduğunuz bir bileşendir.
09:22
It's a gas, and it's also a carcinogen,
204
562465
2833
Formaldehit, bir gaz, aynı zamanda kanserojen.
09:25
and so we're constructing a lot of structures from these adhesives,
205
565298
3903
Bu yapıştırıcılardan birçok yapı inşa ediyor ve bu kanserojeni soluyoruz.
09:29
and we're also breathing a lot of this carcinogen.
206
569201
2366
09:31
So not good, obviously, right?
207
571567
1745
Pek de iyi olmadığı anlaşılıyor, değil mi?
09:33
The other issue is that these adhesives are all permanent.
208
573312
2806
İkinci sorun, bu yapıştırıcılar kalıcı.
09:36
And so what do you do with your shoes or your car or even your laptop
209
576118
3268
Peki ayakkabınız, arabanız veya dizüstü bilgisayarınızla
09:39
at the end of life, when you're done using it?
210
579386
2212
işiniz bittiğinde ne yaparsınız?
09:41
For the most part, they end up in landfills.
211
581598
2058
Çoğunlukla atık depolarına giderler.
09:43
There's precious materials in there
212
583656
1716
Oradan kurtarıp geri dönüştürebilmeyi istediğimiz birçok değerli malzeme var.
09:45
we'd love to be able to get out and recycle them,
213
585372
2320
09:47
but we can't do it so easily,
214
587692
1461
Bunu kolayca yapamayız çünkü birbirlerine kalıcı olarak yapışmış.
09:49
because they're all stuck together permanently, right?
215
589153
2542
09:51
So here's one approach we're taking to try and solve some of these problems,
216
591695
4247
Sorunlardan bazılarını çözmek için uyguladığımız bir yaklaşım şu:
09:55
and what we've done here is we've taken another long molecule
217
595942
4840
Mısırdan elde edebildiğimiz başka bir uzun molekülü aldık
10:00
that we can actually get from corn,
218
600782
1737
10:02
and then into that molecule,
219
602519
1428
ve midyeden aldığımız yapıştırıcı yapısını bu molekülün içine koyduk.
10:03
we've put some of the adhesion chemistry from the mussels.
220
603947
2708
10:06
So because we've got the corn and we've got the mussels,
221
606655
2627
Hem mısır hem de midye olduğu için buna "surf ve turf" polimeri diyoruz.
10:09
we call this our surf-and-turf polymer.
222
609282
2399
10:11
And it sticks. It sticks really well.
223
611681
2149
Yapışıyor, çok iyi yapışıyor, çok güçlü.
10:13
It's very strong.
224
613830
1192
Hem de biyo-temelli, bu iyi bir şey.
10:15
It's also bio-based. That's nice.
225
615022
1900
10:16
But maybe more importantly, here, it's also degradable;
226
616922
3104
Ama belki daha da önemlisi aynı zamanda çözülebilir.
Hafif şartlarda bile su kullanarak çözebiliyoruz.
10:20
we can degrade it under very mild conditions,
227
620026
2273
10:22
just with water.
228
622299
1014
10:23
And so what we can do is we can set things up
229
623313
2170
Yani istediğimiz zaman bir şeyleri kuvvetlice yapıştırabiliyoruz
10:25
and we can bond them strongly when we want,
230
625483
2171
10:27
but we can also take them apart when we want.
231
627654
2267
ama yine istediğimiz zaman onları ayırabiliyoruz.
10:29
It's something we're thinking about.
232
629921
1736
Bu, üzerinde düşündüğümüz bir şey.
10:31
And here is a place where a lot of us want to be.
233
631657
3573
Burası, birçoğumuzun bulunmak istediği bir yer.
10:35
Actually, in this specific case, this is a place we do not want to be,
234
635230
3364
Aslında bu özel durumda bulunmak istemediğimiz bir yer
10:38
but we'd like to replace this.
235
638594
1449
ama bunu değiştirmek istiyoruz.
10:40
So sutures, staples, screws:
236
640043
2631
Dikişler, zımbalar, vidalar...
10:42
this is how we put you back together if you've had some surgery or an injury.
237
642674
3618
Ameliyat olursanız veya yaralanırsanız sizi bu şekilde bir araya getirirler.
10:46
It's just awful. It hurts.
238
646292
1856
Bu berbat ve acı verici.
10:48
In the case of the sutures,
239
648468
1632
Dikişlerin ne kadar yoğun ve mekanik gerilmeler oluşturduğunu düşünün
10:50
look at how much you're making concentrated, mechanical stresses
240
650100
5093
10:55
as you pull things together;
241
655193
1331
10:56
you're making sites for infection;
242
656524
1744
Enfeksiyona yer açıyorsunuz,
10:58
poke holes in healthy tissue - it's not so good.
243
658888
2742
sağlıklı dokuda delikler açıyorsunuz.
Pek de iyi değil.
11:01
Or if you need a plate to hold together your bones,
244
661630
2803
Veya kemiklerinizi bir arada tutmak için bir plakaya ihtiyacınız olduğunda
11:04
look at how much healthy bone you have to drill out
245
664433
2382
sadece plakayı yerinde tutmak için sağlıklı kemiği delmeniz gerekiyor.
11:06
just to hold the plate in place - so this is awful.
246
666815
2377
11:09
To me, it looks like these were devised in a medieval torture chamber,
247
669192
3310
Bana göre bunlar bir Orta Çağ işkence odasında ortaya çıkmış gibi
11:12
but it's our modern surgical joinery.
248
672502
1911
ama aslında modern cerrahi yöntemimiz.
11:14
So I'd love it if we'd get to a place where we can replace systems like this
249
674413
3733
Böyle yöntemleri yapıştırıcılarla değiştirebilmeyi çok isterim.
11:18
with adhesives, right?
250
678146
1623
11:20
It's not easy.
251
680429
1010
Bunun üzerinde çalışıyoruz ama bu kolay değil.
11:21
We're working on this, but this is not easy.
252
681439
2047
11:23
So think about what you would need for adhesives in these cases.
253
683486
3080
Bu durumlarda yapıştırıcının ne özelliği olması gerekir?
11:26
So first of all,
254
686566
1438
Öncelikle, ıslak bir ortamda kuruyacak bir yapıştırıcıya ihtiyacınız olacak.
11:28
you would need an adhesive that will set in a wet environment.
255
688004
3038
11:31
And if you look at the silly little picture there,
256
691042
2377
Şuradaki saçma, küçük resme bakarsanız
11:33
it's just to illustrate that our bodies are about 60 percent water,
257
693419
4670
vücudumuzun yaklaşık %60'ının sudan oluştuğunu gösteriyor
11:38
so it's a wet environment.
258
698089
1253
yani ıslak bir ortam.
11:39
It's also to illustrate that this is why I am a scientist and not an artist.
259
699342
4600
Üstelik neden sanatçı değil de bir bilim insanı olduğumu da gösteriyor.
11:43
I did not miss my calling at all.
260
703952
1950
Mesleğimi hiç özlemedim.
11:46
So then, the other requirements you need for a good biomedical adhesive:
261
706632
3498
Sonra iyi bir biyomedikal yapıştırıcı için diğer gereksinimler şunlar:
11:50
it needs to bond strongly, of course,
262
710130
2820
Tabii ki kuvvetlice yapışması gerekiyor
11:52
and it needs to not be toxic.
263
712950
1508
ve zehirli olmamalı.
11:54
You don't want to hurt the patients.
264
714458
1712
Hastalarınızı yaralamak istemezsiniz.
11:56
And getting any two of those requirements in a material is pretty easy.
265
716170
4013
Bu gereksinimlerden herhangi ikisini içeren bir ürün üretmek oldukça kolay.
12:00
It's been done many times.
266
720183
1314
Bu birçok kez yapıldı.
12:01
But getting all three hasn't been done; it's very hard.
267
721497
2595
Ama üçünü birden içeren bir ürün henüz üretilmedi, bu çok zor.
12:04
And then if you talk to surgeons, they get really picky:
268
724092
2661
Cerrahlara sorduğunuzda birden seçici oluyorlar --
12:06
"Oh, actually I want the adhesive to set on the same time frame as the surgery."
269
726753
3839
"Aslında yapıştırıcıyı ameliyat ile aynı zamanda koymak istiyorum."
12:10
Oh, okay.
270
730592
1010
12:11
Or, "Oh, I want the adhesive to degrade
271
731602
2230
veya "Hastanın yaralı doku bölgesinin yenilenebilmesi için
12:13
so the patient's tissues can remodel the site."
272
733832
3020
yapıştırıcının çözülmesini istiyorum."
12:16
So this is really hard. We're working on it.
273
736852
2870
Yani bu gerçekten zor, bunun üzerinde çalışıyoruz.
12:20
This is just one image we have.
274
740282
1592
Bu sahip olduğumuz tek görüntü.
12:21
So we're getting all sorts of bones and skin and soft tissue and hard tissue,
275
741874
4279
Yaptığımız şey, her çeşit kemik, cilt, yumuşak ve sert bir doku almak
12:26
and sometimes we'll whack it with a hammer.
276
746153
2008
ve bazen onlara bir çekiçle vurmak.
12:28
Usually, we're cutting it in very precise shapes;
277
748161
2287
Genellikle titiz bir şekilde kesiyoruz sonra onları tekrar yapıştırıyoruz.
12:30
then we glue them back together.
278
750448
1555
Bazı heyecan verici sonuçlar aldık;
12:32
We've got some exciting results, some strong materials,
279
752003
2621
güçlü, zehirli gibi görünmeyen ve ıslak ortamda yapışabilen ürünler.
12:34
some things that look like they're not toxic.
280
754624
2106
12:36
They set wet, looks pretty good,
281
756730
1552
12:38
but I won't tell you we've solved the wet-adhesion problem,
282
758282
2778
Fakat yapışma problemini çözdüğümüzü söylemeyeceğim çünkü çözmedik.
12:41
because we haven't,
283
761060
1192
12:42
but it's certainly in our sights for the future.
284
762252
2444
Ama gelecekte çözeceğimizi görebiliyoruz.
12:44
So that's one place that we'd like to see things go farther down the road.
285
764696
5137
Bu, gelişmesini istediğimiz alanlardan biri.
12:49
There's lots of other places, too, you can imagine,
286
769833
2379
Başka birçok alan daha var.
Daha fazla yapıştırıcı üretmemizin iyi bir şey olduğunu anlayabilirsiniz.
12:52
we might be better off if we could get more adhesives in there.
287
772212
2951
12:55
So one thing is cosmetics.
288
775163
1402
Mesela kozmetik.
12:56
So if you think about people putting on fake nails or eyelash extensions here -
289
776565
4408
Takma tırnak veya takma kirpik takan kişiler ne kullanıyorlar?
13:00
like this -
290
780973
1211
13:02
what do they use?
291
782425
942
13:03
They use very toxic adhesives right now.
292
783367
2275
Çok zehirli yapıştırıcılar kullanıyorlar.
13:05
So it's just ripe for replacement.
293
785642
1781
Yani değişimin zamanı gelmiş. Bu, yapmak istediğimiz bir şey.
13:07
That's something we'd like to do.
294
787423
1579
Başka alanlar da var.
13:09
And there are other places too.
295
789002
1491
13:10
So think about cars and planes.
296
790493
1839
Arabaları ve uçakları düşünün.
13:12
The lighter you can make them,
297
792332
1457
Ne kadar hafif olursa o kadar yakıt verimli olur.
13:13
the more fuel efficient they're going to be.
298
793789
2052
13:15
And so if we can get away from rivets and from welding
299
795841
2701
Perçinler ve kaynaklardan kurtulup daha fazla yapıştırıcı kullanırsak
13:18
to put more adhesives in there,
300
798542
1600
gelecekteki taşımacılıkta daha iyi olabiliriz.
13:20
then we might be better off
301
800142
1330
13:21
with our future generation of transportation.
302
801472
2743
13:24
So for us, this all comes back to the beach.
303
804215
4498
Bunların hepsinin başlangıcı sahil.
13:28
So we look around and we wonder, "How do these sea creatures stick?
304
808713
3720
Etrafımıza bakıp merak ediyoruz,
"Bu deniz canlıları nasıl yapışıyor ve teknoloji ile ne yapabiliriz?"
13:32
And what can we do with the technology?"
305
812433
2069
13:34
And I would argue that we have really a lot of things we can still learn
306
814502
4065
Hâlâ biyoloji ve doğadan öğrenebileceğimiz çok şey olduğunu savunabilirim.
13:38
from biology and from nature.
307
818567
1443
13:40
So what I'd like to encourage you all to do in the future
308
820010
2673
Gelecekte yapmanız için hepinizi cesaretlendirmek istediğim şey
13:42
is put down your nonrecyclable laptops and cell phones
309
822683
5740
geri dönüşümsüz dizüstü bilgisayarlarınızı ve cep telefonlarınızı bir kenara koymanız
13:48
and go out and explore the natural world
310
828423
2008
ve dışarı çıkıp doğal hayatı keşfetmeniz ve kendi sorularınızı sormaya başlamanız.
13:50
and then start asking some of your own questions.
311
830431
2561
13:52
Thanks very much.
312
832992
1280
Çok teşekkür ederim.
(Alkış)
13:54
(Applause)
313
834272
2300
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7