How to bring affordable, sustainable electricity to Africa | Rose M. Mutiso

Çeviri: Egesu Özsoy Gözden geçirme: Can Boysan

So right now, nearly one billion people globally

Şu an, neredeyse bir milyar insanın,

don't have access to electricity in their homes.

evlerinde elektriğe erişimi bulunmuyor.

And in sub-Saharan Africa,

Sahra altı Afrika'da ise

more than half of the population remain in the dark.

nüfusun yarısından çoğu karanlıkta yaşamakta.

So you probably all know this image from NASA.

Muhtemelen çoğunuz NASA'nın bu fotoğrafını biliyorsunuzdur.

There's a name for this darkness.

Bu karanlığa bir isim verilmiş.

It's called "energy poverty,"

Buna "enerji kıtlığı" deniyor

and it has massive implications for economic development

ve bu, ekonomik gelişme ve toplumsal refah için

and social well-being.

çok önemli bir rol oynamakta.

One unique aspect of the energy poverty problem in sub-Saharan Africa --

Sahra altı Afrika'da bulunan bu enerji kıtlığının önemli bir yönü de --

and by the way, in this talk when I "energy," I mean "electricity" --

bu arada "enerji" dediğimde "elektriği" kastediyorum --

one thing that's unique about it is

önemli bir yönü ise

there isn't much legacy infrastructure already in place

bölgedeki çoğu ülkede yerleşmiş

in many countries of the region.

bir yasal düzenlemenin bulunmaması.

So, for example, according to 2015 data,

Örneğin, 2015'te yapılmış bir çalışmanın verilerine göre,

the total installed electricity capacity in sub-Saharan Africa

Sahra altı Afrika'sında kurulmuş elektrik kapasitesi

is only about 100 gigawatts.

sadece yaklaşık 100 gigawatt.

That's similar to that of the UK.

Bu yönüyle İngiltere'ninkine benziyor.

So this actually presents a unique opportunity

Bu da, 21. yüzyılda

neredeyse sıfırdan bir enerji sistemi inşa etme olanağı sağlıyor.

to build an energy system in the 21st century

almost from scratch.

The question is: How do you do that?

Soru şu ki: Bunu nasıl yapabiliriz?

We could look back to the past and replicate the ways

Geçmişe bakabilir ve dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğuna

in which we've managed to bring stable, affordable electricity

sabit ve ucuz elektriğin nasıl ulaştığını gözlemleyerek

to a big part of the world's population.

bu yolları tekrardan izleyebiliriz.

But we all know that that has some well-known terrible side effects,

Ancak hepimiz biliyoruz ki, pahalı ve etkisiz olmasının yanı sıra

such as pollution and climate change,

kirlilik ve mevsim değişikliği gibi

in addition to being costly and inefficient.

çok kötü yan etkileri de bulunmakta.

With Africa's population set to quadruple by the end of the century,

Afrika nüfusunun bu yüzyılın sonunda dört kat artması beklendiği için

this is not a theoretical question.

bu artık teorik bir soru olmaktan çıktı.

Africa needs a lot of energy, and it needs it fast,

Afrika'nın enerjiye ihtiyacı var, ve hemen ihtiyacı var

because its population is booming and its economy needs to develop.

çünkü nüfus patlaması yaşamakta ve ekonomisinin gelişmesi gerekiyor.

So for most countries, the general trajectory of electrification

Çoğu ülkeye elektriğin ulaşması,

has been as follows.

şu şekilde gerçekleşmiştir:

First, large-scale grid infrastructure is put in place,

İlk olarak, büyük ölçüde yapılan kamu yatırımlarıyla

usually with significant public investment.

geniş bir şebeke altyapısı kurulmuştur.

That infrastructure then powers productive centers,

Bu altyapılar, fabrika, tarım makineleri,

such as factories, agricultural mechanization,

ticaret işletmeler gibi üretim merkezlerine

commercial enterprises and the like.

enerji sağlamaktadır.

And this then stimulates economic growth,

Böylece ekonomik gelişme hız kazanır;

creating jobs, raising incomes

yeni iş olanakları oluşur, gelirde artış gözlemlenir

ve daha çok insanın daha çok elektrikli alet kullanmasını sağlayacak

and producing a virtuous cycle

that helps more people afford more appliances,

yararlı bir döngü oluşturulur,

which then creates residential demand for electricity.

ki bu da elektrik için talebin yerleşmesini sağlar.

But in sub-Saharan Africa, despite decades of energy projects,

Ancak Sahra altı Afrika'sında, yıllarca süren enerji projelerine rağmen,

we haven't really seen these benefits.

bu faydaları pek de göremedik.

The energy projects have often been characterized by waste,

Çoğu zaman, bu enerji projeleri

corruption and inefficiency;

israf, yolsuzluk ve yetersizlikle nitelendirildi,

our rural electrification rates are really low,

gelişmemiş bölgelerimize elektriğin gitme oranı çok düşük

and our urban rates could be better;

ve kentlerde bu oran daha iyi olabilir;

the reliability of our electricity is terrible;

elektriğimizin güvenirliği berbat

and we have some of the highest electricity prices in the whole world.

ve dünyada elektriğin en pahalı olduğu bölgelerden bazıları burada.

And on top of all of this,

Tüm bunlar bir yana,

we are now facing the impacts of the growing climate catastrophe head-on.

şimdi de iklim değişikliğinin korkunç etkileriyle karşı karşıyayız.

So Africa will need to find a different path.

Bu yüzden, Afrika başka bir yöntem bulmalı.

And, as it turns out, we are now witnessing

Görünen o ki Afrika'nın enerji alanında

some pretty exciting disruption in the African energy space.

bir bozulmaya tanık oluyoruz.

This new path is called off-grid solar,

Bu yeni yönteme, şebekesiz güneş enerjisi deniyor

and it's enabled by cheap solar panels,

ve yenilikçi iş modelleri,

ucuz güneş panelleri,

advances in LED and battery technology,

LED ve batarya teknolojisindeki gelişmelerle birleşince sağlanıyor.

and combined with innovative business models.

So these off-grid solar products typically range from a single light

Bu şebekesiz güneş enerjisi ürünlerinin,

tek bir lambadan telefon şarj edebilen,

to home system kits that can charge phones,

televizyon ya da vantilatör çalıştırabilen

power a television

ev sistem kitlerine kadar çeşidi vardır.

or run a fan.

I want to be clear:

Açık konuşmak gerekirse,

off-grid solar is a big deal in Africa.

şebekesiz güneş enerjisi Afrika için çok önemli.

I have worked in the sector for years,

Bu sektörde yıllarca çalıştım

and these products are enabling us to extend basic energy services

ve söyleyebilirim ki bu ürünler dünyanın en yoksul bölgelerine

to some of the world's poorest,

temel enerji hizmetinin ulaşmasını sağlıyor,

raising their quality of life.

böylece hayat kalitesi artıyor.

This is a very good and a very important thing.

Bu çok gerekli ve çok önemli bir şey.

However, off-grid solar will not solve energy poverty in Africa,

Ancak şebekesiz güneş enerjisi Afrika'daki enerji kıtlığını çözmeyecek,

and for that matter,

tıpkı tüm haneleri şebekeye bağlayacak olan

neither will a top-down effort to connect every unserved household

ve tepeden aşağı gösterilen çabanın çözemeyeceği gibi.

to the grid.

See, I'm not here to rehash that played-out "on-versus-off-grid"

Size "şebekeli ya da şebekesiz" veya "yeni ya da eski" sistemleri

or "old-versus-new" debate.

tekrar sunmak için burada değilim.

Instead,

Onun yerine,

I believe that our inability to grapple with and truly address

Afrika'daki enerji kıtlığını kavramakta

ve gerçekten çözmekte zorlanmamızın

energy poverty in Africa

üç temel kaynağı olduğuna inanıyorum.

stems from three main sources.

First, we don't really have a clear understanding

İlki, enerji kıtlığının ne olduğunu

of what energy poverty is, or how deep it goes.

ve ne kadar derin olduğunu tam olarak anlamıyoruz.

Second, we are avoiding complex systemic issues

İkincisi, karmaşık sistemik sorunları görmezden geliyoruz

and prefer quick fixes.

ve hızlı düzeltmeleri tercih ediyoruz.

And third, we are misdirecting concerns about climate change.

Üçüncüsü, iklim değişikliği korkularımızı yanlış yönlendiriyoruz.

Combined, these three mistakes are leading us to impose a Western debate

Bu üç yanlış birleştiğinde

Batının enerji geleceği ile ilgili tartışmalarını dayatıyor

on the future of energy

and falling back on paternalistic attitudes towards Africa.

ve Afrika'ya yönelik ataerkil davranışlara dönmeye neden oluyor.

So let me try and unpack these three questions.

Şu üç soruyu size açmaya çalışayım.

First, what exactly is energy poverty?

Bir, enerji kıtlığı tam olarak nedir?

Enerji kıtlığı hedefli ana göstergenin,

The main energy poverty targeted indicator

Birleşmiş Milletler Yedinci Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'nde

is enshrined in the UN's Seventh Sustainable Development Goal,

ya da SDG 7'de çok saygın bir yeri vardır.

or SDG 7.

It calls for 100 percent of the world's population

Bu gösterge, 2030 yılına kadar dünya nüfusunun % 100'ünün

to have access to electricity by the year 2030.

elektriğe ulaşacağını öngörüyor.

This binary threshold, however,

Ne var ki, bu ikili eşik,

ignores the quality, reliability or utility of the power,

enerjinin kalitesini, güvenilebilirliğini veya kullanılabilirliğini yok sayıyor,

though indicators are currently being developed

bununla birlikte, bunları kapsayacak belirteçler geliştirilmekte.

that will try and capture these things.

However, the question of when a household is considered "connected"

Fakat, bir evin ne zaman "bağlanmış" sayılacağı

is not quite clear-cut.

tam olarak net değil.

So, for example, last year the Indian Prime Minister Narendra Modi

Örneğin, geçen sene Hindistan Başbakanı Narendra Modi

declared all of the villages in India electrified,

Hindistan'daki tüm köylerde elektrik olduğunu ilan etti,

the criteria for electrification being

elektrik olması kriteri

a transformer in every village plus its public centers

her köyde ve halk merkezlerinde trafo bulunması

and 10 percent -- 10 percent -- of its households connected.

ve evlerin yüzde onunun -- yüzde on -- elektriğe bağlı olması demek.

Meanwhile,

Bu sırada,

the International Energy Agency, which tracks progress against SDG 7,

SDG 7 gelişmelerini takip eden Uluslararası Enerji Ajansı

defines energy access as 50 kilowatt hours per person per year.

enerji ulaşımını kişi başı yılda 50 kilowatt saat olarak tanımlıyor.

That's enough to power some light bulbs and charge a phone,

Bu, birkaç ampul yakmaya ve telefon şarj etmeye yeter,

perhaps run a low-watt TV or fan for a few hours a day.

belki düşük watt'lı TV veya vantilatörü günde birkaç saat çalıştırabilir.

Now, providing entry-level access is an important first step,

Başlangıç seviyesinde bir ulaşım sağlamak önemli bir ilk adım

but let's not romanticize the situation.

ama durumu romantize etmeyelim.

By any standard, a few lights and not much else

Her standarda göre, birkaç ışık ve başka çok az şey,

is still living in energy poverty.

hâlâ enerji kıtlığında yaşamak demek.

And what's more,

Şu da daha fazlası,

these energy poverty indicators and targets

bu enerji kıtlığı göstergeleri ve hedefleri

cover only residential use.

sadece hane kullanımını kapsamakta.

And yet, households account for just about one quarter

Hal böyleyken hane kullanımı dünyanın elektrik kullanımın

of the world's electricity consumption.

yalnızca çeyreğini oluşturuyor.

That's because most of our power is used in industries and for commerce.

Bunun nedeni, enerjimizin çoğunun sanayi ve ticaret için kullanılmasıdır.

Which brings me to my main point:

Bu, beni temel noktama getiriyor,

countries cannot grow out of poverty without access to abundant,

ülkeler bu üretici merkezlere enerji sağlayacak yaygın, karşılanabilir

affordable and reliable electricity to power these productive centers,

ve güvenilir elektrik olmadan yoksulluktan çıkamazlar,

or what I call "Energy for Growth."

ben buna "Büyümek için Enerji" diyorum.

As you can see from this graph,

Bu grafikte görebileceğiniz üzere,

there's simply no such thing as a low-energy, high-income country.

düşük enerjili ve yüksek gelirli bir ülke diye bir şey yok.

It doesn't exist.

Öyle bir şey yok.

And yet, three billion people in the world

Hal böyleyken, şu an dünyada 3 milyar insan

currently live in countries without reliable, affordable electricity --

güvenilir, karşılanabilir elektriği olmayan ülkelerde yaşıyor --

not just to power their homes but also their factories,

sadece evlerine değil, fabrikalarına, ofislerine

their office buildings, their data centers

veri merkezlerine ve diğer ekonomik aktivitelerine

and other economic activities.

enerji sağlamadan yaşıyorlar.

Merely electrifying households and microenterprises

Sadece evlere ve küçük işletmelere enerji sağlamak,

cannot solve this deeper energy poverty.

daha derin olan enerji kıtlığını çözemez.

To solve energy poverty,

Enerji kıtlığını çözmek için

we need to deliver reliable, affordable electricity at scale,

ekonomi genelinde iş yaratacak ve gelir artışı sağlayacak boyutta

to power economy-wide job creation and income growth.

güvenilir ve makul fiyatlı elektrik sağlamalıyız.

This need, however, bumps against an emerging narrative that,

Ancak bu ihtiyaç, yeni gelişen anlatıyla çakışıyor,

faced with climate change,

iklim değişimi karşısında,

we all need to transition from large, centralized power systems

büyük ve merkezi enerji sistemlerinden,

küçük boyutlu ve dağıtılmış enerjiye hepimizin geçmesi gerekiyor.

to small-scale distributed power.

The growth of off-grid solar in Africa --

Afrika'daki şebekesiz güneş sistemlerinin gelişimi --

and let me repeat, off-grid solar is a good thing --

tekrarlayayım, bu sistemler çok iyi --

but that growth fits nicely into this narrative

bu gelişim bu anlatıya güzelce uyuyor

and has led to those claims that Africa is leapfrogging the old ways of energy

ve Afrika'nın eski enerji yöntemlerini atlayarak

aşağıdan yukarıya doğru ve bir seferde bir güneş paneliyle

and building its power system from the ground up,

enerji sistemini kurduğu iddiasına neden oluyor.

one solar panel at a time.

It's a nice, solicitous narrative, but also quite naïve.

Bu güzel ve hevesli bir hikâye, ayrıca oldukça saf bir hikâye.

Like many narratives of technological disruption,

Bu hikâye, sıklıkla Silikon Vadisi'nden ilham alan

often inspired by Silicon Valley,

pek çok teknolojik bozulma hikâyesi gibi

it takes for granted the existing systems that underpin all of this transformation.

değişimi destekleyen var olan sistemleri kanıksamakta.

You see, when it comes to innovating and energy,

İşte, iş yenilikler ve enerji konusuna gelince

the West is working around the edges of a system that is tried and tested.

Batı dünyası denenmiş ve test edilmiş bir sistemin kenarlarında çalışıyorlar.

And so all the sexy stuff --

Ve tüm o seksi şeyler --

the rooftop solar,

çatıdaki güneş panelleri,

the smart household devices, the electric vehicles --

akıllı ev cihazları, elektrikli araçlar --

all of this is built on top of a massive and absolutely essential grid,

bunların hepsi devasa ve kesinlikle temel bir şebekenin üzerine inşa edilmiştir,

which itself exists within a proven governance framework.

ki bu şebekenin kendisi de kanıtlanmış bir denetim çerçevesinde bulunur.

Even the most advanced countries in the world

Dünyadaki en gelişmiş ülkeler bile,

don't have an example of an energy system that is all edges and no center at scale.

kenarlardan oluşan ve merkezi bulunmayan bir enerji sistemi örneğine sahip değil.

So ultimately, no approach --

Nihayetinde, hiçbir yaklaşım -- merkezi ya da dağıtılmış,

be it centralized or distributed, renewable or fossil-based --

yenilenebilir veya fosil esaslı olan --

can succeed in solving energy poverty

Afrika'nın gelişmekte olan sanayi ve ticaret sektörlerine,

without finding a way to deliver reliable, affordable electricity

güvenilir ve karşılanabilir elektrik sağlamanın bir yolunu bulmadan

to Africa's emerging industrial and commercial sectors.

enerji kıtlığını çözmekte başarılı olamaz.

So, it's not just lights in every rural home.

Yani, bu sadece her köy evinde ışık olması değil,

It's power for Africa's cities that are growing fast

bu, Afrika'nın hızla büyüyen

ve çaresizce iş arayan yetenekli gençlerle dolu şehirlerine

and increasingly full of young, capable people

in desperate need of a job.

enerji sağlamak demek.

This in turn will require significant interconnectivity

Bunun karşılığında, önemli bağlantısallık

ve ölçek ekonomisi gerekir,

and economies of scale,

making a robust and modern grid

bu da, herhangi bir enerji kıtlığı çözümünün

a crucial piece of any energy poverty solution.

önemli bir parçasını güçlü ve modern yapar.

So, our second mistake is falling for the allure of the quick fix.

Yani, ikinci yanlışımız kolay çözümün çekiciliğine kapılmamız.

Gördüğünüz üzere, enerji kıtlığı

You see, energy poverty exists

within a complex socioeconomic and political context.

karmaşık bir sosyoekonomik ve politik arka planın içinde bulunmakta.

And part of the appeal of new electrification models

Şebekesiz güneş sistemleri gibi

yeni elektrik modellerinin çekiciliğinin bir kısmı,

such as off-grid solar, for example,

is they can often bypass the glacial pace and inefficiency of government.

genelde hükümetin buzul hızını verimsizliğini atlayıp geçebilir.

See, with small systems you can skip the bureaucracies and the utilities

Küçük sistemlerde bürokrasiyi ve kamu sistemlerini atlayıp

direkt kullanıcıya satabilirsiniz.

and sell directly to customers.

But to confront energy poverty,

Ama enerji kıtlığı ile yüzleşmek için

you cannot ignore governments, you cannot ignore institutions,

hükümetleri yok sayamazsınız, kurumları yok sayamazsınız,

you cannot ignore the many players involved in making, moving

büyük boyutta elektriği üreten,

taşıyan ve kullanan aktörleri yok sayamazsınız,

and using electricity at scale,

which is a way to say that when it comes to providing energy for growth,

bir bakıma, konu gelişmek için enerji sağlamaya geldiğinde

it's not just about innovating the technology,

bu sadece teknolojik gelişmeler ile ilgili değil,

it's about the slow and hard work of improving governance, institutions

yönetimin, kurumların ve daha geniş makro çevrenin geliştirilmesi için

yavaş ve sıkı çalışmak.

and the broader macroenvironment.

Peki, her şey iyi ve güzel diyorsunuz.

OK, so this is all good and nice, you say.

But what about climate change?

Peki iklim değişikliği ne olacak?

How do we ensure a high-energy future for everyone

Salınımı azaltırken

herkese yüksek enerjili bir gelecek nasıl sağlarız?

while also curbing our emissions?

Well, we'll have to make some complex tradeoffs,

Şöyle ki, bazı karmaşık takaslar yapmamız gerekecek

but I believe that a high-energy future for Africa

ancak Afrika'nın yüksek enerjili geleceğinin,

is not mutually exclusive to a low-carbon future.

düşük karbonlu gelecekle beraber olabileceğine inanıyorum.

And make no mistake:

Yanlışlık olmasın,

the world cannot expect Africa to remain in energy poverty

dünya iklim değişikliği nedeniyle

Afrika'nın enerji kıtlığında kalmasını bekleyemez.

because of climate change.

(Applause)

(Alkışlar)

Actually, the facts show that the opposite is true.

Aslında gerçekler, tam tersinin doğru olduğunu gösteriyor.

Energy will be essential for Africa to adapt to climate change

Enerji, Afrika'nın iklim değişikliğine adapte olması

ve direnç geliştirmesi için çok önemli.

and build resilience.

You see, rising temperatures will mean increased demand for space cooling

Artan sıcaklıklar, ortam soğutması

ve soğuk depolama için artan ihtiyaç demek.

and cold storage.

Declining water tables will mean increased pumped irrigation.

Azalan yeraltı su seviyesi pompalı sulamada artış demek.

And extreme weather and rising sea levels will require a significant expansion

Ayrıca, artan deniz suyu seviyeleri,

ciddi altyapı genişlemeleri ve güçlendirmeleri gerektirecek.

and reinforcement of our infrastructure.

Bunların hepsi enerji yoğunluklu aktiviteler.

These are all energy-intensive activities.

So balancing climate change and Africa's pressing need

Sonuçta, iklim değişikliği ile Afrika'nın yüksek enerjiye geçiş için

to transition to a high-energy future

artan ihtiyacını dengelemek zor olacak.

will be tough.

But doing so is nonnegotiable; we will have to find a way.

Ama bunun yapımı tartışılamaz, bir yolunu bulmak zorundayız.

The first step is broadening the terms of the debate

İlk adım, tartışmanın şartlarını genişletmek

away from this either-or framing.

ya bu ya şu ikilem çerçevesinden uzaklaştırmak.

And we also must stop romanticizing solutions

Ayrıca, bizi temel zorluklardan uzaklaştıran çözümleri

that distract us from the core challenges.

romantize etmeyi bırakmalıyız.

And let's not also forget that Africa is endowed with vast natural resources,

Unutmayalım ki, Afrika çeşitli doğal kaynaklardan zengin

including significant renewable potential.

ve buna önemli yenilenebilir potansiyel de dahil.

For example, in Kenya, where I'm from,

Mesela, benim memleketim Kenya'da,

geothermal power accounts for half of our electricity generation,

jeotermal enerji, elektrik üretimimizin yarısından sorumlu

and with hydro being the other major source,

ve diğer kaynak hidro ile

we are already mainly powered by renewable energy.

biz çoktan yenilenebilir enerjiden güç alıyoruz.

Ayrıca, Afrika'nın en büyük rüzgar çiftliğini

We also just brought online Africa's largest wind farm

ve Doğu Afrika'nın en büyük güneş santralini kurduk.

and East Africa's biggest solar facility.

(Alkış)

(Applause)

In addition,

Buna ilavaten,

new technology means that we can now run and design our power systems

yeni teknoloji, enerji sistemlerimizi çalıştırabiliriz

ve tasarlayabiliriz demek

and use energy more efficiently than ever,

ve enerjiyi hiç olmadığı kadar verimli kullanmak,

doing more with less.

daha azıyla daha çok yapmak demek.

Energy efficiency will be an important tool

Enerji verimliliği, iklim değişikliğine karşı savaşta

in the fight against climate change.

önemli bir araç olacak.

So in closing, I'd just like to say that Africa is a real place with real people,

Kapatırken, Afrika'nın, gerçek insanların olduğu

gerçek bir yer olduğunu söylemeliyim,

bu insanlar, karmaşık zorluklarda

navigating complex challenges and major transitions,

ve önemli değişimlerde yol bulmaya çalışıyorlar.

just like any other region of the world.

Tıpkı dünyanın herhangi bir bölgesindeki gibi.

(Applause)

(Alkış)

And while each country and each region

Her ülke ve her bölgenin,

kendi sosyal, ekonomik ve politik gariplikleri varken

has its social, economic and political quirks,

elektriğin fiziği her yerde aynı.

the physics of electricity are the same everywhere.

(Laughter) (Applause)

(Kahkahalar) (Alkış)

And the energy needs of our economies

Ekonomilerimizin enerji ihtiyacı

are just as intensive as those of any other economy.

diğer herhangi bir ülkenin ihtiyacı kadar yoğun.

So, the expansion of household electrification

Şebekeli ve şebekesiz çözümlerle

through a mix of on- and off-grid solutions

hanelerin elektriklerinin arttırılmasının

has had an incredible impact in Africa.

Afrika üzerinde olağanüstü bir etkisi var.

But they are nowhere near sufficient for solving energy poverty.

Ama bunlar enerji kıtlığını çözmek için yeterlilikten uzak.

To solve energy poverty,

Enerji kıtlığını çözmek için,

we need generation of electricity from diverse sources at scale

çeşitli kaynaklardan yüksek miktarda üretmeliyiz

ve yüksek enerjili gelecek için modern sistemler gerekli,

and modern grids to power a high-energy future,

in which Africans can enjoy modern living standards

böylece, Afrikalılar, modern yaşam şartlarının

and well-paying jobs.

ve iyi ücretli işlerin tadını çıkarabilirler.

Africans deserve this,

Afrikalılar bunu hak ediyor,

and with one of every four people in the world projected to be African

2100 yılına kadar

dünyadaki her dört kişiden birinin Afrikalı olacağı tahmin ediliyor,

by the year 2100,

the planet needs it.

gezegenin buna ihtiyacı var.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)