Is Someone You Love Suffering in Silence? Here's What To Do | Gus Worland | TED

48,543 views ・ 2023-05-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozay Ozaydin Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:04
I want to talk about my mentor.
0
4376
2752
Akıl hocam hakkında konuşmak istiyorum.
00:08
I want to talk about the day
1
8213
2377
Öldüğünü haber veren
00:10
that I got a phone call saying that he had died.
2
10632
2628
bir telefon aldığım günle ilgili konuşmak istiyorum.
00:14
And I want to talk about the moments later in the same phone call
3
14302
3754
Daha sonra aynı telefon görüşmesinde
aslında intihar ettiğini öğrendiğim anlardan bahsetmek istiyorum.
00:18
that I'd heard that he'd actually taken his own life.
4
18098
2544
00:21
And I'm saying this because I want you to listen
5
21560
2836
Bunu söylüyorum çünkü beni dinlerken
00:24
and also think about all the people that you love and adore
6
24437
2795
sevdiğiniz, taptığınız
00:27
and you cannot imagine living without in your life
7
27232
2794
ve hayatınızda onsuz yaşamayı hayal bile edemediğiniz
00:30
as you're listening to me talk.
8
30026
1877
tüm insanları düşünmenizi istiyorum.
00:33
My friend, my mentor, my father figure, Angus.
9
33029
3170
Arkadaşım, akıl hocam, baba figürüm, Angus.
00:36
I truly loved him.
10
36575
1835
Onu gerçekten çok severdim.
00:38
My father had left the family home when I was quite young,
11
38868
3254
Babam ben çok küçükken aile evini terk etmişti
00:42
and he took on the mantle to look after me.
12
42122
2878
ve bana bakma görevini o üstlenmişti.
00:45
I'd known him from a very young age,
13
45625
1752
Onu çok küçük yaşlardan beri tanıyordum,
00:47
he taught me how to swim.
14
47377
1501
bana yüzmeyi o öğretmişti.
00:49
He was my cousin's boyfriend then my cousin's husband,
15
49296
3378
Kuzenimin erkek arkadaşıydı, sonra kuzenimin kocası oldu
00:52
and he was just my go-to guy.
16
52674
1835
ve o benim her zaman aradığım erkekti.
00:54
When I was starting to date girls and I wasn’t sure what to do,
17
54509
3295
Kızlarla çıkmaya başladığımda ve ne yapacağımdan emin olamadığımda
00:57
I'd ring him up and I'd ask him, "Mate, what do you think?
18
57804
2753
onu arar ve sorardım, "Dostum, ne düşünüyorsun?
01:00
What's going on?
19
60557
1168
Neler oluyor?
01:01
How should I perhaps do this?"
20
61766
1585
Belki de bunu nasıl yapmalıyım?"
01:03
When I ended up working for him years and years later
21
63935
2503
Yıllar ve yıllar sonra büyük bir çoklu şirkette
01:06
in a big multi-corporate,
22
66438
1960
onun için çalışmaya başladığımda
01:08
I'd always go to him for workarounds, "How can I get this deal done?"
23
68398
3295
her zaman çözümler için ona giderdim Bu anlaşmayı nasıl yapabilirim?
01:11
He always seem to be that guy that I could turn to,
24
71693
2502
O her zaman başvurabileceğim bir adam gibi görünürdü
01:14
and he would always give me the right answer.
25
74195
2837
ve bana her zaman doğru cevabı verirdi.
01:18
Not only me, I remember walking around the corner at work one day
26
78033
3086
Sadece ben değil, bir gün iş yerinde köşeyi döndüğümde
ofisinde her zaman birilerinin olduğunu hatırlıyorum.
01:21
and there's always someone in his office.
27
81161
2335
01:23
There was always someone waiting for him,
28
83538
2002
Her zaman onu bekleyen birileri vardı,
01:25
if you rang him up, he was always on the phone, he'd ring you back.
29
85582
3170
eğer onu ararsanız, her zaman telefonda olurdu, sizi geri arardı.
01:28
He always seemed to be that guy that had people going to him,
30
88752
3086
Her zaman insanların ona gittiği, yardım istediği,
01:31
asking for help,
31
91838
1335
iyilik istediği,
01:33
asking for favors, asking for support.
32
93173
2586
destek istediği bir adam gibi görünüyordu.
01:36
He was good-looking.
33
96968
1752
Yakışıklıydı.
01:38
Beautiful wife, my cousin.
34
98720
2252
Güzel bir karısı vardı, kuzenim.
01:40
Three beautiful children.
35
100972
1710
Üç güzel çocuğu vardı.
01:44
Why would someone like that take their own life?
36
104559
2336
Neden böyle biri kendi canına kıysın ki?
01:48
Why would they?
37
108104
1252
Neden yapsınlar ki?
01:50
Makes no sense to me.
38
110482
1710
Bana hiç mantıklı gelmiyor.
01:52
And at the funeral,
39
112734
2419
Cenazede
01:55
and talking to people after the funeral,
40
115195
3336
ve cenazeden sonra insanlarla konuşurken,
01:58
just the frustration,
41
118531
1168
sadece hayal kırıklığı,
01:59
"Did you know?" "Did you know?"
42
119741
1793
"Biliyor muydunuz? Biliyor muydunuz?"
02:01
"Did anyone know?" "Did you get a clue?"
43
121534
2128
"Kimse biliyor muydu?" "Bir ipucu bulabildiniz mi?"
02:04
And of course everyone's saying, "No, I didn't have a clue.
44
124162
2836
Tabii ki herkes, "Hayır, hiçbir fikrim yoktu.
02:06
In fact, he was just like you're saying, he was my go-to guy."
45
126998
4588
Aslında tam da dediğiniz gibiydi, o benim aradığım adamdı."
02:11
He seemed to tick all the boxes.
46
131628
1918
Tüm kutuları işaretliyor gibiydi.
Doğru zamanda ne söyleyeceğini biliyor gibiydi
02:14
He seemed to just know what to say at the right time,
47
134005
3045
ve hem kişisel hem de iş hayatında
02:17
and he seemed to be able to work his way,
48
137050
2127
02:19
both personally and with work, to get life done.
49
139219
3086
işleri yoluna koyabiliyor gibiydi.
02:22
And he was successful.
50
142305
1794
Başarılıydı.
02:24
I told that story on a breakfast show that I was on
51
144766
3921
Bu hikayeyi Avustralya'nın Sidney kentinde katıldığım
02:28
called "The Grill Team" in Sydney, Australia.
52
148728
2127
"The Grill Team" adlı kahvaltı programında anlatmıştım.
02:30
I was on there for 11 years.
53
150855
1627
Orada 11 yıl kaldım.
02:32
And one morning, I decided to be vulnerable.
54
152524
2085
Bir sabah, savunmasız olmaya karar verdim.
02:34
One morning I said, "Do you know what? I'm going to talk about my friend."
55
154609
3504
Bir sabah dedim ki, "Biliyor musunuz? Arkadaşım hakkında konuşacağım."
02:38
Because we were six years into that 11-year stint,
56
158113
2627
Çünkü 11 yıllık görev süremizin altı yılını geride bırakmıştık
02:40
and I'd never really spoken much about myself.
57
160782
2294
ve ben kendim hakkında pek konuşmamıştım.
02:43
We spoke about sport,
58
163076
1752
Spor hakkında konuştuk,
02:44
we spoke about telling jokes.
59
164869
1877
fıkra anlatmak hakkında konuştuk.
02:48
We did things like ticket giveaways and concert giveaways and fun stuff.
60
168581
4338
Bilet eşantiyonları, konser eşantiyonları ve eğlenceli şeyler yaptık.
02:52
We wanted to get people driving to work or listening to us having fun.
61
172919
3545
İnsanların işe gitmesini ya da bizi eğlenirken dinlemesini istedik.
02:56
We didn't want to sort of drag them down with personal stuff or being vulnerable.
62
176464
4129
Onları kişisel şeylerle ya da savunmasız olmakla aşağı çekmek istemedik.
03:00
But one morning, 4:30 in the morning,
63
180593
2002
Ama bir sabah, sabahın 4:30'unda,
03:02
sitting around the production table with the producers and my cohost, I said,
64
182595
3963
yapımcılar ve eş sunucumla prodüksiyon masasının etrafında otururken dedim ki,
03:06
"I'm going to be vulnerable today.
65
186599
1794
"Bugün savunmasız olacağım.
03:08
I'm going to talk about something that I haven't spoken about before,
66
188810
3253
Daha önce hakkında konuşmadığım bir şey hakkında konuşacağım,
03:12
and it's been eating away at me and I want to do it."
67
192105
2544
ve bu beni yiyip bitiriyor ve bunu yapmak istiyorum."
03:14
And they supported me.
68
194649
1335
Onlar da beni destekledi.
03:16
We've been on for a long time, we were like brothers.
69
196443
2585
Uzun zamandır birlikteydik, kardeş gibiydik.
03:19
We said, "You know what?
70
199070
1168
Dedik ki, "Biliyor musun?
03:20
Whatever you want to do, let's go for it."
71
200280
2002
Ne yapmak istiyorsan yapalım."
03:22
So 8:05 just after the eight o'clock news, the Hollywood hour in radio land,
72
202323
4338
Saat 8:05'te, radyo dünyasının Hollywood saati olan sekiz haberlerinden hemen sonra
03:26
we flicked on the mics,
73
206661
1210
mikrofonları açtık
03:27
and I told the story that I just told you guys.
74
207912
2628
ve az önce size anlattığım hikayeyi anlattım.
03:32
It was hard.
75
212834
1168
Çok zordu.
03:34
I was getting support from my cohost,
76
214002
1835
Sunucumdan destek alıyordum,
03:35
I got the words out eventually, a bit like I am today.
77
215837
2544
sonunda kelimeleri çıkarabildim, biraz da bugün olduğu gibi.
03:38
Emotional stuff, certain things trigger you.
78
218423
2836
Duygusal şeyler, sizi tetikleyen şeyler.
03:41
But what was truly happening behind me
79
221259
2711
Ama arkamda gerçekten olan şey,
03:44
was all the phone lines into the radio station were flashing,
80
224012
4921
radyo istasyonuna giden tüm telefon hatlarının yanıp sönmesiydi,
03:48
which means people were phoning in.
81
228933
1710
yani insanlar telefon ediyordu.
03:50
Normally those lines would be for you to ring up to be part of the show,
82
230643
3420
Normalde bu hatlar programın bir parçası olmak,
fıkra anlatmak, konser ya da sinema bileti kazanmak için aranırdı.
03:54
to tell a joke, to win a concert ticket, to win a movie ticket.
83
234063
2962
03:57
All of a sudden, all those lines were flashing.
84
237066
3254
Birdenbire tüm o hatlar yanıp sönmeye başladı.
04:01
Didn't quite realize why.
85
241488
1668
Nedenini tam olarak anlayamadım.
04:03
The producer comes in and says,
86
243865
1501
Yapımcı geldi ve
"Hikayenizi anlattığınız için teşekkür etmek isteyen bir sürü insan var" dedi.
04:05
"We've got all these people that want to thank you for telling your story."
87
245366
3546
04:08
I thought, that's nice.
88
248953
1168
Bu çok hoş diye düşündüm.
04:10
I've put myself out there,
89
250121
1293
Kendimi ortaya koydum,
04:11
It is nice to get a little bit of love like that.
90
251456
2294
böyle biraz sevgi görmek güzel.
04:13
So we started putting a few calls through.
91
253750
2002
Böylece birkaç aramayı yayına aldık.
04:15
Not only were they telling me, "Thank you for telling that story,"
92
255794
3128
Sadece bana "Bu hikayeyi anlattığın için teşekkür ederim" demekle kalmadılar,
04:18
more importantly,
93
258963
1126
daha da önemlisi,
04:20
it was like we'd given them a green light,
94
260131
2002
sanki onlara yeşil ışık yakmıştık,
04:22
we'd given them permission to talk about the stuff
95
262175
2461
konuşmak istedikleri şeyler hakkında
04:24
that they wanted to talk about.
96
264636
1793
konuşmalarına izin vermiştik.
04:26
All of a sudden, in a safe place,
97
266471
2127
Birdenbire, normalde gülerek işe gittikleri
04:28
like a radio station where they'd normally laugh their way to work,
98
268598
3170
bir radyo istasyonu gibi güvenli bir yerde,
04:31
we'd given them a little opportunity to talk about the stuff
99
271768
2878
onlar için gerçekten önemli olan,
04:34
that's truly important to them, the stuff that they had in their bellies,
100
274646
3587
karınlarında taşıdıkları, kafalarının içinde dolaşan
ve asla konuşma fırsatı bulamayacaklarını düşündükleri şeyler hakkında
04:38
the stuff banging around in their heads
101
278274
2670
04:40
that they never thought they would get a chance to talk about.
102
280985
2920
konuşmaları için onlara küçük bir fırsat verdik.
04:43
So what we did for the next 90 minutes
103
283905
1835
Sonraki 90 dakika boyunca yaptığımız şey,
04:45
was just the most beautiful radio that I've ever been involved in.
104
285740
3170
şimdiye kadar içinde bulunduğum en güzel yayındı.
04:48
We took no traffic reports, no news reports,
105
288910
4046
Ne trafik raporu yaptık, ne haber bülteni,
04:52
we played no music,
106
292997
1168
ne de müzik çaldık;
04:54
we just had 90 minutes of people bumbling and fumbling
107
294207
2836
90 dakika boyunca sadece insanlar
04:57
and getting their way through a conversation of gravity
108
297043
4171
radyo stüdyosunda bizimle
05:01
with us in the radio studio.
109
301214
3045
derin bir sohbete dalıp gittiler.
05:05
There was moments --
110
305385
1168
Bazı anlar oldu --
05:06
Thank you.
111
306594
1126
Teşekkür ederim.
05:07
(Applause)
112
307762
3879
(Alkışlar)
05:11
It was impressive that so many people went,
113
311683
2002
Bu kadar çok insanın
"Biliyor musunuz, ben buraya dalıyorum" demesi etkileyiciydi.
05:13
"You know what, I'm diving in here.
114
313726
1710
05:15
I'm talking about my stuff now because he spoke about that,"
115
315436
2837
Şimdi kendimden bahsediyorum çünkü o bundan bahsetti," demesi,
05:18
all strangers listening to each other on the radio
116
318273
2335
radyoda birbirini dinleyen tüm yabancıların
05:20
all gave each other permission to have a chat.
117
320608
2294
birbirlerine sohbet etme izni vermesi etkileyiciydi.
05:23
There was moments of true silence,
118
323820
1626
Gerçek sessizlik anları vardı
05:25
and silence in radio is not a good thing.
119
325446
1961
ve radyoda sessizlik iyi bir şey değildir.
05:28
However, when you have silence when you can sort of hear the tears,
120
328199
3629
Ancak, sessizlik olduğunda gözyaşlarını bir şekilde duyabildiğinizde,
05:31
you can try to just hear them gathering
121
331870
3753
bir sonraki kelimeyi söylemek için
05:35
the guts and determination to say the next word.
122
335665
3003
cesaret ve kararlılık topladıklarını duymaya çalışabilirsiniz.
05:38
Or you can basically hear the snot running out of the nose
123
338668
2920
Ya da burnundan akan sümüğü
ve gözlerinden akan yaşları duyabiliyorsunuz,
05:41
and the tears running out of the eyes,
124
341629
1835
05:43
that's when you know, people are being fair dinkum,
125
343464
2420
işte o zaman insanların dürüst davrandıklarını,
05:45
that's when you know that they're being real.
126
345925
2127
gerçek olduklarını anlıyorsunuz.
05:48
So, fantastic.
127
348052
1460
Yani, harika.
05:49
And it made me think.
128
349512
1460
Bu beni düşündürdü.
05:52
I wonder how many other people are worrying alone?
129
352557
2336
Acaba başka kaç kişi tek başına endişeleniyor?
05:54
If we just opened it up on this radio show on this morning and I tell my story,
130
354934
3712
Bu sabah bu radyo programını açsak ve ben hikayemi anlatsam,
05:58
then we have 90 minutes of people going, "Me too," "Me too," "Me too,"
131
358688
3462
90 dakika boyunca insanlar "Ben de", "Ben de", "Ben de" deseler,
06:02
I wonder how many people are out there feeling exactly the same way.
132
362150
3378
acaba kaç kişi aynı şekilde hissediyordur?
06:05
So that day changed my life.
133
365528
2628
İşte o gün hayatım değişti.
06:08
I decided to commit myself to being more honest, more vulnerable.
134
368156
3670
Kendimi daha dürüst, daha savunmasız olmaya adamaya karar verdim.
06:11
But even more importantly, let's get suicide prevention down to zero.
135
371826
3754
Ama daha da önemlisi, intiharı sıfıra indirelim.
06:15
A huge call, I know, and I said it in the Australian press
136
375580
2878
Çok büyük bir çağrı, biliyorum, bunu Avustralya basınında da söyledim
06:18
and everyone gave it to me, but I don't care.
137
378458
2377
ve herkes bana yükledi ama umurumda değil.
06:20
I'm going to focus on making sure that no one goes
138
380877
2335
Ben kimsenin arkadaşımın yaşadığı türden
06:23
through the type of stuff that my mate went through.
139
383254
2461
şeyler yaşamamasını sağlamaya odaklanacağım.
06:25
And how do we do that?
140
385757
1668
Peki bunu nasıl yapacağız?
06:27
How do we do that?
141
387759
1668
Nasıl yapacağız?
06:29
That's the trick.
142
389469
1418
İşin sırrı şu.
06:30
So for the last six years,
143
390887
1251
Son altı yıldır
06:32
I’ve been running a foundation called “Gotcha4Life.”
144
392180
2461
"Gotcha4Life" adında bir vakıf yönetiyorum.
06:34
I want everyone in the world to find someone who has got you for life.
145
394641
3378
Dünyadaki herkesin sizi ömür boyu sahiplenecek birini bulmasını istiyorum.
06:38
Someone you can talk to, warts and all,
146
398603
2377
Yargılanma korkusu olmadan,
06:41
without any fear of judgment, about the truly important stuff.
147
401022
3253
gerçekten önemli şeyler hakkında konuşabileceğiniz birini.
06:44
Why do we keep celebrating with lots of people in parties
148
404317
2711
Neden partilerde bir sürü insanla kutlama yapmaya devam ediyoruz da
06:47
but we don't celebrate the stuff that's a little bit harder,
149
407028
2836
biraz daha zor olan şeyleri,
o kadar da iyi olmayan şeyleri kutlamıyoruz?
06:49
the stuff that's not so good?
150
409864
1460
06:51
Why is that the case?
151
411324
1543
Neden böyle oluyor?
06:54
So that's been the focus.
152
414035
1668
Bu yüzden odak noktamız bu oldu.
06:55
I don't know if you know the stats around suicide.
153
415745
2419
İntiharla ilgili istatistikleri biliyor musunuz bilmiyorum.
06:58
I think we're all big enough and ugly enough in here to know them.
154
418206
3128
Sanırım hepimiz bunları bilecek kadar büyük ve çirkiniz.
07:01
In Australia, seven men every day, two women;
155
421334
2127
Avustralya'da her gün yedi erkek, iki kadın;
07:03
nine Australians that woke up this morning won't wake up tomorrow morning.
156
423461
3629
bu sabah uyanan dokuz Avustralyalı yarın sabah uyanamayacak.
07:08
65,000 people in Australia try to take their own life every single year.
157
428716
4672
Avustralya'da her yıl 65.000 kişi kendi canına kıymaya çalışıyor.
07:14
The number one way to die, if you’re a young Australian male,
158
434764
2878
Eğer genç bir Avustralyalı erkekseniz, ölmenin bir numaralı yolu
07:17
is suicide.
159
437642
1126
intihardır.
07:19
Now, according to the World Health Organization, WHO,
160
439394
2836
Dünya Sağlık Örgütü WHO'ya göre
07:22
they tell me that over 1,900 people that woke up this morning
161
442230
3462
bu sabah uyanan 1.900'den fazla kişi
07:25
won't wake up tomorrow morning.
162
445733
1502
yarın sabah uyanamayacak.
07:27
They would have taken their own life.
163
447276
1794
Kendi canlarına kıymış olacaklar.
07:29
On top of that, 38,000, nearly 40,000 people
164
449570
4422
Bunun da ötesinde, 38.000, yaklaşık 40.000 kişi
07:34
will try to take their own life today.
165
454033
2962
bugün kendi canına kıymaya çalışacak.
07:38
1,900 people today.
166
458037
2503
Bugün 1.900 kişi.
07:40
38,000 will attempt today around the world.
167
460540
3336
Dünyada 38.000 kişi bugün deneyecek.
07:43
Now, I don't know you guys very well,
168
463876
3629
Sizleri çok iyi tanımıyorum ama eminim ki
son birkaç gündür hepimizin dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için
07:47
but I'm sure, in the last couple of days I've got the vibe and the love
169
467505
3378
07:50
that we are all here to try and make the world a better place.
170
470883
2920
burada bulunduğumuz hissini ve sevgisini alıyorum.
07:53
So this is not what we're going to accept.
171
473845
2127
Yani kabul edeceğimiz şey bu değil.
07:55
This is a line in the sand, time to go, "No, no more."
172
475972
3503
Bu kumda bir çizgi, "Hayır, artık yok" deme zamanı.
07:59
But what can you do?
173
479517
1418
Ama ne yapabilirsiniz ki?
08:00
If you look at the world as this huge, big place,
174
480977
2294
Dünyaya kocaman, büyük bir yer olarak bakarsanız,
08:03
it might be too big a task for you to deal with.
175
483271
3128
bu sizin için başa çıkılamayacak kadar büyük bir görev olabilir.
08:06
It might be too big in your own country.
176
486858
1918
Kendi ülkenizde çok büyük olabilir.
08:08
It might be too big in your own city.
177
488818
2211
Kendi şehrinizde çok büyük olabilir.
08:11
But what if we just started looking after your own village?
178
491029
3920
Peki ya sadece kendi köyünüzle ilgilenmeye başlarsak?
08:14
What if we just say, "I'm just going to look after my own people,
179
494949
3754
"Ben sadece kendi insanlarıma, sevdiğim, taptığım
08:18
the people that I love and adore and I cannot imagine living without?"
180
498745
3545
ve onlarsız yaşamayı hayal bile edemediğim insanlara bakacağım" desek?
08:23
Just imagine that.
181
503249
1710
Bunu bir hayal edin.
08:24
In the last few years, I've been so lucky to talk to people
182
504959
2795
Son birkaç yılda, canına kıymaya çalışmış
08:27
that have tried to take their life, but they're still with us.
183
507795
3170
ama hala bizimle olan insanlarla konuştuğum için çok şanslıyım.
08:31
Now those conversations are hard.
184
511007
2294
Şimdi bu konuşmalar çok zor.
08:33
I feel extremely blessed to be able to be in those one-on-one conversations.
185
513301
4171
Bu bire bir konuşmaları yapabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.
08:37
You know what comes out of those conversations?
186
517513
2545
Bu konuşmalardan ne çıkıyor biliyor musunuz?
08:40
Three things.
187
520058
1376
Üç şey.
08:41
One, they didn't want to die.
188
521434
2210
Birincisi, ölmek istemediler.
08:43
They tried to take their own life, but they didn't want to die.
189
523644
2962
Kendi canlarına kıymaya çalıştılar ama ölmek istemediler.
08:46
That gave me great hope.
190
526647
1585
Bu bana büyük umut verdi.
08:48
The other thing was that they were tired, and they were in pain.
191
528232
3462
Diğer şey ise yorgun ve acı içinde olmalarıydı.
08:51
So if you combine tired and pain together,
192
531736
3086
Yani yorgunluk ve acıyı bir araya getirirseniz,
08:54
you make a shit decision.
193
534864
1627
boktan bir karar verirsiniz.
08:56
We all know this.
194
536532
1335
Bunu hepimiz biliyoruz.
08:58
If you are not rested and you're in pain, you make bad calls.
195
538451
3587
Dinlenmemişseniz ve acı çekiyorsanız, kötü kararlar verirsiniz.
09:03
So if we know that they don't want to die, but they've tried to take their life,
196
543498
3795
Dolayısıyla ölmek istemediklerini ama intihar etmeye çalıştıklarını biliyorsak,
09:07
that's the hope that we need to hold on to.
197
547335
2002
tutunmamız gereken umut budur.
09:09
That means if we can get to people
198
549337
1710
Bu da demek oluyor ki, eğer insanlara
09:11
before they get to an eight, nine out of ten in terms of how they feel,
199
551047
3545
kendilerini nasıl hissettikleri konusunda on üzerinden
09:14
we can actually stop them making that permanent decision
200
554592
3253
8 ya da 9'a ulaşmadan önce ulaşabilirsek, geçici bir duruma dayanarak
09:17
based on a temporary situation.
201
557845
2211
kalıcı bir karar vermelerini engelleyebiliriz.
09:20
That's what it's all about.
202
560098
1292
İşte bütün mesele bu.
09:21
And that's what I want to do with you guys now, if I possibly can.
203
561432
3462
Mümkünse şimdi sizinle birlikte yapmak istediğim de bu.
09:25
Just in the small amount of time I got left,
204
565645
2294
Kalan az zamanımda, bana güvenmenizi istiyorum,
09:27
I want you to trust me that I'm going to put my big bear hug,
205
567939
2919
size kocaman sarılacağım ve eğer beni iyi tanısaydınız,
09:30
and if you knew me well, I'd be hugging all of you if I possibly can.
206
570900
3253
elimden geldiğince hepinize sarılırdım.
09:34
I'm a hugger.
207
574153
1168
Ben bir kucaklayıcıyım.
09:35
(Laughter)
208
575363
2335
(Kahkahalar)
09:37
COVID really knocked me for six.
209
577740
1543
COVID beni gerçekten çok etkiledi.
09:39
(Applause)
210
579325
2169
(Alkışlar)
09:41
No hugging in COVID was no good.
211
581494
2127
COVID'de sarılamamak hiç iyi değildi.
09:44
What I'd love you to do
212
584789
1543
Yapmanızı istediğim şey,
09:46
is just all of you, shut your eyes for me, please.
213
586332
2795
hepinizin gözlerini benim için kapatması, lütfen.
09:49
No one else can see you, so please roll along.
214
589877
2419
Başka kimse sizi göremez, o yüzden lütfen devam edin.
09:52
We're going to shut our eyes.
215
592338
1585
Gözlerimizi kapatacağız.
09:54
I want you to think of someone that you love and adore
216
594799
4379
Sevdiğiniz, taptığınız ve onsuz yaşamayı
09:59
and you cannot imagine living without.
217
599178
3045
hayal edemediğiniz birini düşünmenizi istiyorum.
10:04
Have you got that person's face in your head?
218
604600
3837
Kafanızda o kişinin yüzü var mı?
10:09
Do you know what that person’s name is, and have you got them locked in?
219
609397
3712
O kişinin adını biliyor musunuz ve ona kilitlendiniz mi?
10:14
Now open your eyes.
220
614235
1543
Şimdi gözlerinizi açın.
10:16
After three, I want you to shout that person's name out.
221
616320
3295
Üçten sonra, o kişinin adını haykırmanızı istiyorum.
10:19
One, two, three.
222
619657
1793
Bir, iki, üç.
10:21
(Audience shouting)
223
621450
1544
(Seyirciler haykırıyor)
10:22
One, two, three.
224
622994
1626
Bir, iki, üç.
10:24
(Audience shouting)
225
624662
1168
(Seyirciler haykırıyor)
10:25
OK, this is the bit.
226
625872
1835
Tamam işte bu.
10:27
Over the next two and a half days,
227
627707
2377
Önümüzdeki iki buçuk gün boyunca
10:30
I'm going to be haunting you, I'm going to be cuddling you,
228
630084
2795
size musallat olacağım, sizi kucaklayacağım,
10:32
I'm looking after you, I'm coming for you.
229
632879
2043
size bakacağım, sizin için geleceğim.
10:34
I'm coming for everyone in this theater.
230
634964
1960
Bu salondaki herkes için geliyorum.
10:36
You need to do something for me
231
636966
1793
Az önce bağırdığın kişiye
10:38
to that person that you just shouted out.
232
638759
2044
benim için bir şey yapmalısın.
10:40
I need you to send them a text message.
233
640845
2085
Onlara bir mesaj göndermeni istiyorum.
10:42
Simple as that.
234
642972
1585
Bu kadar basit.
10:44
Having these face-to-face conversations, I understand, is hard.
235
644557
3378
Bu yüz yüze konuşmaları yapmak, anlıyorum, zor.
10:47
But when we're building our mental fitness,
236
647935
2002
Ancak zihinsel zindeliğimizi geliştirirken,
10:49
as already been mentioned in this session,
237
649979
2002
bu oturumda daha önce de belirtildiği gibi,
10:52
we have to start slowly.
238
652023
1459
yavaş yavaş başlamalıyız.
10:53
So I want you to walk up to the mental fitness gym for me
239
653524
2961
Bu yüzden benim için zihinsel spor salonuna gidip
10:56
and just open up those doors, and I want you to send a text.
240
656527
3629
kapıları açmanızı ve bir mesaj göndermenizi istiyorum.
11:00
But the words to the text are this:
241
660198
2085
Ama mesajın kelimeleri şu olsun:
11:02
“I love you, I miss you, See you soon xoxo.”
242
662325
4462
"Seni seviyorum, seni özledim, yakında görüşürüz xoxo."
11:07
“I love you, I miss you, See you soon xoxo.”
243
667747
3503
"Seni seviyorum, seni özledim, yakında görüşürüz xoxo."
11:11
Hopefully you can remember that.
244
671250
1543
Umarım bunu hatırlayabilirsiniz.
11:12
I'll be outside if you want to get -- or ask someone,
245
672835
2503
İsterseniz dışarıda olacağım -- ya da birine sorun,
11:15
I'm sure someone's going to remember.
246
675379
1794
eminim birileri hatırlayacaktır.
11:17
What I want you to do is send that text message,
247
677506
2253
Sizden istediğim bu kısa mesajı göndermeniz
11:19
and let's just see what responses we get.
248
679759
1960
ve bakalım ne yanıtlar alacağız.
11:21
As I said, I’ll be hunting you down over the next two and a half days,
249
681761
3295
Dediğim gibi, önümüzdeki iki buçuk gün boyunca peşinizde olacağım
11:25
and I want you to run up to me and go, "I've got the text, here's my response."
250
685056
3712
ve bana koşmanızı ve "Mesajı aldım, işte yanıtım" demenizi istiyorum.
11:28
I want other people who go, "Oh, here's that bloke,
251
688809
2420
"Ah, işte bu adam, yürüyüp gideceğim"
11:31
I'm going to walk away."
252
691229
1167
diyenleri de istiyorum.
11:32
I'm going to hunt you down.
253
692396
1335
Sizi avlayacağım.
11:33
And the reason I'm doing that is because I want everyone just to have
254
693773
3253
Bunu yapmamın nedeni, herkesin sizin için en önemli olan kişiyle,
11:37
a little bit of connection with the person that is most important to you,
255
697068
3461
gözlerinizi kapattığınızda hemen aklınıza gelen
11:40
that person that you thought about straight away as you shut your eyes
256
700529
3295
ve "Tamam, bu benim kişim" dediğiniz kişiyle
11:43
and went, "OK, that's my person."
257
703824
1710
biraz bağlantı kurmasını istememdir.
11:45
It's all about connection.
258
705534
1836
Her şey bağlantı kurmakla ilgili.
11:47
It's all about making sure that you look after the people
259
707370
2878
Her şey sizin için en önemli olan insanlarla
11:50
the people that are most important to you.
260
710248
2043
ilgilendiğinizden emin olmakla ilgilidir.
İş bekleyebilir.
11:52
Work can wait.
261
712291
1168
11:53
It'll always be there, they'll always replace you.
262
713501
2335
İş hep olacak, her zaman yerinize birini bulabilirler.
11:55
But not these people.
263
715836
1210
Ama bu insanlar değil.
11:57
I would give anything to have a cup of tea, a beer,
264
717088
2794
İntihar eden adamımla bir bardak çay, bir bira içmek,
11:59
go to a footy match with my man who took his own life.
265
719924
3086
bir futbol maçına gitmek için her şeyimi verirdim.
12:03
I'll never be able to do that.
266
723052
1919
Bunu asla yapamayacağım.
12:05
Let's make sure that we look after our village.
267
725012
2211
Köyümüze sahip çıktığımızdan emin olalım.
12:07
Make sure we look after the people that are most important to you.
268
727223
3128
Sizin için en önemli olan insanlara sahip çıktığımızdan emin olun.
12:10
That is absolutely key.
269
730351
1209
Bu kesinlikle çok önemli.
12:11
The worst thing?
270
731560
1168
En kötü şey mi?
12:12
The text message gets sent out,
271
732770
2211
Mesaj gönderilir ve birisi
12:14
someone goes, "What the --"
272
734981
1501
"Ne oluyor?" der.
12:16
(Laughter)
273
736524
1793
(Kahkahalar)
12:18
Or, "Are you drunk?"
274
738317
1377
Ya da, "Sarhoş musun?"
12:19
(Laughter)
275
739694
1209
(Kahkahalar)
12:20
Or if a man sends it to a man,
276
740945
1835
Ya da bir erkek bir erkeğe gönderirse,
12:22
there will be a phone call within 30 seconds, guaranteed.
277
742780
2711
30 saniye içinde bir telefon gelecektir, garanti.
12:25
(Laughter)
278
745491
1126
(Kahkahalar)
12:26
Or the worst case scenario?
279
746659
3086
Ya da en kötü senaryo?
12:29
"What's this all about?"
280
749745
1418
"Bütün bunlar ne demek oluyor?"
12:31
Well, you can then say to them,
281
751163
1669
O zaman onlara şöyle diyebilirsiniz:
12:32
"Well, I was asked to think of someone that I love and adore
282
752873
2837
"Şey, benden çok sevdiğim ve onsuz yaşamayı
12:35
and can't imagine living without.
283
755710
1876
hayal edemediğim birini düşünmem istendi.
12:37
I thought of you."
284
757628
1168
Seni düşündüm."
12:38
That's a pretty cool way to connect yourself up
285
758796
2211
Bu, sizin için en önemli olan insanlarla
12:41
with the people that are most important to you.
286
761048
2211
bağlantı kurmanın oldukça güzel bir yoludur.
12:43
Thanks so much for listening, guys,
287
763301
1710
Dinlediğiniz için çok teşekkürler çocuklar,
12:45
I appreciate it.
288
765011
1167
minnettarım.
12:46
(Applause and cheers)
289
766178
4922
(Alkışlar ve tezahüratlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7