Betty Hart: How compassion could save your strained relationships | TED

91,445 views ・ 2021-03-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber:
0
0
7000
Çeviri: Nisa Karacaer Gözden geçirme: Yiğit Yıldırım
Ben ″babasının küçük kızı″ olduğumu itiraf ediyorum.
Bana güzel olduğumu söyleyen ilk kişi babamdı.
00:13
I am unabashedly a daddy's girl.
1
13163
4700
Genellikle beni sevdiğini söylerdi
ve dünyada en çok sevdiğim kişilerden birisiydi,
00:18
My daddy is the first person to have told me that I was beautiful.
2
18797
4300
tam da bu yüzden onunla 10 yıl boyunca
00:23
He often told me that he loved me,
3
23130
2300
00:25
and he was one of my favorite people in the entire world,
4
25463
4267
konuşmamama yol açan o hakiki ve derin
00:29
which was why it was really challenging
5
29763
3867
ideolojik ayrılığımızın varlığını fark etmem,
00:33
to discover that we had a deep ideological divide
6
33663
5100
benim için oldukça zorluydu.
00:38
that was so sincere and so deep
7
38797
4166
İşler açıklığa kavuşmadan
00:42
that caused me to not talk to him for 10 years.
8
42997
3966
babamı gözden çıkardım.
Geçtiğimiz birkaç yılda
00:50
Before the term was coined,
9
50030
2733
gözden çıkarma kültürü büyük bir yaygınlık kazandı.
00:53
I canceled my father.
10
53630
2400
Evet, bu her zaman vardı
ancak daha büyük toplumlarda gözden çıkarma kültürü,
00:57
In the last few years,
11
57563
1300
00:58
cancel culture has of course come into great prominence.
12
58863
2934
önem verdiğimiz bir insan hoşumuza gitmeyen bir şey yaptığında ya da
01:01
It's existed throughout time,
13
61830
1933
söylediğinde onu ″istenmeyen kişi″
01:03
but cancel culture in the bigger society
14
63797
3233
yapmamız haline dönüştü.
01:07
is when a person in prominence says or does something
15
67030
3833
Onlarla işimiz bitiyor.
Saygı duyulası değiller.
01:10
that we, the people, disagree with,
16
70863
2200
Artık dünyamızın bir parçası değiller
01:13
and the decision is made to make them persona non grata.
17
73063
3667
Ve bu, kamusal alanda oluyor.
01:16
They are done.
18
76763
1267
Bugün size özel alandan bahsedeceğim.
01:18
They are not to be revered.
19
78030
1367
01:19
They are not to be a part of our world anymore.
20
79430
2967
Çevremizdeki insanları, özellikle yakın hayatımızın merkezinde olan
01:22
And that is in the public realm.
21
82430
2867
01:25
I'm going to talk to you today about the private realm.
22
85330
4233
bizi seven ve bizim de sevdiğimiz
ve bundan karşılıklı olarak hoşnut olduğumuz insanları,
01:30
When we choose to cancel the people in our circle,
23
90330
4300
derin ve hakiki bir ideolojik ayrım yüzünden
01:34
the people in our core,
24
94663
1867
gözden çıkarmaya karar verdiğimizde
01:36
the people who love us and who we love,
25
96530
3600
aslında onları hayatımızın tamamen dışına atma kararını veriyoruz.
01:40
and it has been mutually beneficial,
26
100163
2767
01:42
but due to a deep and sincere ideological divide,
27
102963
5434
Gözden çıkarma kültürünün değişmesi ve bunun yerine
01:48
we make the decision to cancel them out of our lives.
28
108430
3600
şefkat kültürüne geçmemiz gerektiğini önermek istiyorum.
01:53
I want to suggest that cancel culture needs to change,
29
113530
6200
Ama ona geçmeden önce,
gözden çıkarma kültürüne izin verdiğimizde
01:59
and instead we need to move to compassion culture.
30
119763
4200
var olan iki öncülden bahsedeyim.
İlki, haklı olduğumuza inanmak zorundayız.
02:04
But before I go there,
31
124797
1666
02:06
let me tell you two of the premises that exist
32
126497
2466
Yüzde yüz,
02:08
when we indulge in cancel culture.
33
128997
2733
yanılma ihtimali olmaksızın.
02:11
One, we have to believe that we're right.
34
131763
3967
Ve ikincisi, diğer kişi,
gözden çıkaracağımız kişi,
02:15
A hundred percent,
35
135763
1667
belli ki; değişme, büyüme ve gelişme
02:17
no possibility of being wrong.
36
137463
2667
yetisine sahip değil.
02:20
And two, the other person,
37
140163
2967
02:23
the person we're going to cancel,
38
143163
2234
02:25
clearly does not have the ability
39
145430
2633
Açıkçası, bunların her ikisi de sorunlu
çünkü bazen haklı değiliz.
02:28
to change, to grow, to develop.
40
148063
3967
Sizi bilmiyorum ama benim hayatımda
02:33
Obviously, both of these are problematic
41
153530
2500
hiç şüpheye yer bırakmayacak şekilde
haklı olduğumu
02:36
because sometimes we're not right.
42
156030
3733
bildiğim zamanlar oldu,
ancak yalnızca yanıldığımı,
02:40
I don't know about you, but there have been times in my life
43
160463
2900
02:43
when I knew beyond a shadow of a doubt that I was right
44
163363
3167
fena halde yanıldığımı, gerçeği
tamamen ıskaladığımı keşfetmek için.
02:46
only to discover that I was wrong,
45
166530
5500
Yani, bu benim başıma gelebiliyorsa
muhtemelen sizin de başınıza gelmiştir
ve başkalarının başına da gelebilir.
02:52
badly wrong, completely missed the mark.
46
172030
3567
İkincisi daha da zorlayıcı
02:55
So if it could happen to me and perhaps it's happened to you,
47
175630
3633
çünkü biliyorum ki
yıllar geçtikçe değiştim.
02:59
perhaps it could happen to others.
48
179297
2500
03:01
The second is a little even more challenging
49
181830
2933
Hepimiz değişmedik mi?
Betty’nin öz parçaları
03:04
because I know that I've changed over the years.
50
184797
4933
hemen hemen aynı kalsa da,
aşırı değişen önemli unsurlar vardı.
03:09
Haven't we all?
51
189763
1767
03:11
Though the core parts of Betty have pretty much stayed the same,
52
191530
3900
sekiz yaşındaki Betty,
18 yaşındaki Betty ile aynı değildi,
03:15
there have been key elements that have changed drastically.
53
195463
4067
18 yaşındaki 28 yaşındakiyle,
28 yaşındaki 38 yaşındakiyle aynı değildi.
03:19
The Betty of eight years old was not the same as the Betty of 18,
54
199530
4333
Ben değiştim.
Ve ben değişebiliyorsam,
03:23
which was not the same as 28, which was not the same as 38.
55
203863
4834
diğerlerinin de değişebileceğine inanmak
için hoşgörü sunmamalı mıyım?
03:28
I've changed.
56
208697
1933
03:30
And if I'm able to change,
57
210663
2367
Ne yapmalıyız?
03:33
shouldn't I extend grace to believe that others can change too?
58
213030
5033
İnsanları gözden çıkarmak yerine,
şefkat dediğimiz aracı kullanmalıyız.
03:39
So what should we do?
59
219063
3434
Şefkatin bir tanımını büyüleyici
buluyorum.
03:43
Instead of canceling people, we should use the tool called compassion.
60
223363
5100
Ve bu, insanlar bahsettiğinde duyduğum
şey değil.
Şefkat, biriyle acı çekmek anlamına gelir.
03:49
I find the definition of compassion is a fascinating one.
61
229297
3566
03:52
And it's not one that I hear people talk about.
62
232863
2867
Onların yanında acı çekmek.
03:55
Compassion means to suffer with someone.
63
235763
5934
Hayal edin.
Biri, diyelim ki, büyükbabanız artık
Şükran Günü’ne davetli olmamasına karar
04:01
To suffer alongside them.
64
241697
3266
vermenize neden olan şeyi söylediğinde
04:04
Imagine.
65
244997
1466
04:06
When someone, say, Grandpa,
66
246497
2600
ya bunun yerine onunla
04:09
says that thing that's caused you to decide
67
249130
3067
acı çekmeyi seçseydik?
04:12
he's no longer invited to Thanksgiving,
68
252197
2866
Sevgimiz o kadar büyük, derin, güçlüydü ki
04:15
what if instead we chose to suffer alongside him?
69
255063
5667
eziyetli olması ihtimali dahilinde bile,
04:20
We decided that our love was so big, so deep, so strong
70
260763
6467
acı çekmeye razı olduğumuza karar verdik.
Şimdi, açık olalım.
04:27
that we were willing to suffer,
71
267263
2767
Ben, herhangi birinin
birini gözden çıkarma hakkını
inkar etmiyorum.
04:30
even when it could be potentially painful.
72
270030
4033
Önerdiğim şey belki de en iyi yol değildir
04:34
Now let's be clear.
73
274063
1400
04:35
I am not denying anyone's right to cancel anyone else.
74
275497
3833
Şükran Günü’nde
büyükbabayla olan durumu düşündüğümüzde,
04:40
What I'm suggesting is that maybe that's not the best way.
75
280197
3800
eğer onu gözden çıkardıysak
artık onunla yakın değilizdir.
04:45
When we think about the situation with Grandpa at Thanksgiving,
76
285130
3900
Yalnızca onun bakış açısını
duymamakla kalmıyor,
kendimizinkini de paylaşmıyoruz.
04:49
if we choose to cancel him,
77
289030
2067
04:51
we are no longer in proximity to him.
78
291130
2833
Ya büyükbabamıza, ya da seçtiğiniz
04:53
Not only do we not get to hear his point of view,
79
293997
3133
herhangi birine karşı olan derin bağımız
04:57
we don't get to share ours.
80
297163
2600
sevgimiz ve şefkatimiz nedeniyle
04:59
What if we're the only person,
81
299797
3600
tek kişi bizsek?
Ya değişimin, etkinin, farklılığın
05:03
because of our deep connection and love and affection for our grandfather --
82
303430
5333
05:08
and substitute anyone you choose.
83
308797
2400
tohumlarını eken
05:11
What if we're the ones to plant seeds of change,
84
311197
6266
kişi bizsek?
Adil olmak gerekirse,
sırf tohumu siz ektiğiniz için
05:17
seeds of influence,
85
317497
2366
su alacağına, herhangi bir güneş ışığı
05:19
seeds of difference.
86
319863
2034
05:21
Now, to be fair,
87
321930
1867
ve hatta azıcık gübre bile alabileceğine
05:23
I cannot promise you that just because you plant the seed,
88
323830
3400
dair söz veremem.
Ama şunu söyleyebilirim ki
05:27
that it will get water,
89
327263
2134
eğer siz ekmezseniz
05:29
that it'll get any sunlight or even a little fertilizer.
90
329430
3533
kim ekecek?
05:33
But what I can tell you is that if you don't plant it,
91
333797
4800
Başkasının yanında acı çekme fikrini
ilginç buluyorum.
05:38
who will?
92
338630
1233
Bu, bir çerçeve, bir zihniyet veya
05:42
I find it interesting,
93
342130
2000
bir inanç sistemi gibi
05:44
this idea of suffering alongside someone.
94
344163
4734
belirli bir yönden ziyade,
05:48
It means that we are choosing to value the totality of the person
95
348930
4667
kişinin bütünlüğüne değer vermeyi
seçtiğimiz anlamına gelir.
Bireysel parçaların herhangi
05:53
rather than one particular aspect,
96
353630
3167
birinden ziyade, kişinin bütünüyle
05:56
like a framework or a mindset or a belief system.
97
356830
3800
daha değerli olduğuna inanmayı seçiyoruz.
06:00
We're choosing to believe that the entire person is more valuable
98
360663
4734
Ve bunu güzel bir şekilde sergileyen
harika bir ikili buldum.
06:05
than any of the individual parts.
99
365430
2700
Muhtemelen duymuşsunuzdur.
06:08
And I found an amazing duo who demonstrated this beautifully.
100
368930
6433
Rahmetli yargıçlar,
Ruth Bader Ginsburg ve Antonin Scalia
06:15
Perhaps you've heard of them.
101
375363
1567
çok çok yakın arkadaşlardı.
06:18
The late justices
102
378797
2300
Ve inanç sistemleri açısından
06:21
Ruth Bader Ginsburg and Antonin Scalia
103
381130
3733
tamamen faklılardı.
06:24
were close, close friends.
104
384863
3267
Hatta, bir keresinde Antonin Scilia
06:28
And they were completely divided in terms of belief systems.
105
388163
6700
“Kanun hakkındaki düşüncelerinden başka
sevilmeyecek neyi var?” demişti.
06:34
In fact, Antonin Scalia once said,
106
394863
3167
Antonin, Ruth’un yanıldığına inanırdı.
Ruth da Antonin’in yanıldığına inanırdı.
06:38
"What's not to like, other than her thoughts on the law."
107
398030
3833
Bu bakış açılarını
hiçbir şekilde değiştirmediler.
Ancak her hafta birlikte çay içerler,
06:43
He believed she was wrong.
108
403297
1966
06:45
She believed he was wrong.
109
405297
1833
06:47
They did not shift in that point of view whatsoever.
110
407163
4234
ve her yılbaşını
birlikte, aileleriyle geçirirlerdi.
06:51
And yet they had tea together every week,
111
411430
4333
Birlikte aile tatillerine giderlerdi.
06:55
and every New Year's Eve,
112
415797
1466
Birbirlerini gözden çıkarmak yerine
06:57
they spent it together with their families.
113
417297
2933
birbiriyle acı çekmeyi seçtiler.
07:00
They went on family vacations together.
114
420263
3300
Hiçbir zaman aynı fikirde olmamalarına rağmen,
07:03
They chose to suffer with each other rather
115
423563
4300
birbirlerine karşı olan sevgi ve saygıları
büyümeye devam etti.
07:07
than to cancel each other.
116
427863
2367
07:10
Their love and respect for each other
117
430263
2800
Merakın, bunun bir parçası olabileceğini
07:13
continued to grow,
118
433063
1900
düşünüyorum.
07:14
even though they never saw eye to eye.
119
434997
3866
Farklı olanı merak etmeyi seçersek,
07:19
I imagine that curiosity might be a part of that.
120
439830
4400
yol boyunca bir şeyler keşfedebiliriz.
Sonuçta, yaşadığımız deneyimlerden dolayı
07:24
That if we choose to be curious about that which is different,
121
444263
4134
olduğumuz kişiysek,
07:28
we might discover something along the way.
122
448430
3167
bu başkası için de geçerli değil midir?
Ve inandıkları şeye neden inandıklarının bağlamını
07:31
After all, if we are who we are because of our lived experiences,
123
451630
5167
gerçekten keşfetmek için bu empati,
başka birinin yerinde bir mil kadar yürüme
07:36
isn't that true for someone else?
124
456830
2533
aracını kullanmaya hiç karar verdik mi?
07:39
And have we ever decided to use that tool of empathy,
125
459363
3367
07:42
of walking a mile or so in someone else's shoes
126
462763
3267
Şimdi, muhtemelen “Evet, tamam Betty
kulağa hoş geliyor, peki ya sen?
07:46
to really discover the context for why they believe what they believe?
127
466030
3967
Ya sen ve baban?”
diyorsunuzdur.
07:51
Now, by now you're probably saying,
128
471063
2500
07:53
"Yeah, OK, Betty, this sounds good.
129
473563
3334
Adil bir soru.
Babamla 10 yıl konuşmadıktan sonra,
07:56
But what about you?
130
476930
1633
07:58
What about you and your dad?"
131
478563
2200
bir gün telefonu açtım, onu aradım ve
08:01
It's a fair question.
132
481930
1400
dedim ki “Bahse girerim sana kalsaydı, muhtemelen
08:04
After 10 years of not talking to my dad,
133
484463
3834
zamanda geri giderdin ve bazı şeyleri değiştirirdin.”
08:08
I picked up the phone one day, called him and said,
134
488330
3700
Biliyorum, ben yapardım.
08:12
"I bet if it were up to you,
135
492030
3033
Ama yapamadığımıza göre,
08:15
you'd probably go back in time and change some things.
136
495063
3500
yeniden başlamaya ne dersin?”
08:19
I know I would.
137
499563
1367
Ve dedi ki
“Evet, çünkü seni seviyorum.
08:22
But since we can't,
138
502263
2134
Hep sevdim. Ve hep seveceğim.”
08:24
how about we start again?"
139
504430
1833
08:27
And he said,
140
507930
1500
08:29
"Yes, because I love you.
141
509463
2900
O aramayı yaptığım için minnettarım
08:32
I always have. And I always will."
142
512363
3434
çünkü babamın birkaç yıl sonra
Alzheimer olacağını bilmeme imkan yoktu.
08:38
I am so grateful that I made that call
143
518363
4834
08:43
because there was no way for me to know
144
523197
2533
Ve bundan birkaç yıl sonra ölecekti.
08:45
that a few years later my dad would develop Alzheimer's.
145
525763
4867
Ve bizi ayıran şey hakkında
08:51
And a few years after that he would die.
146
531830
3167
hiçbir zaman aynı fikirde olmadık.
08:56
And we never saw eye to eye about the thing that divided us,
147
536363
6434
Ama sevgimiz devam etti.
Konuşmadığımız 10 yıl boyunca
09:02
ever.
148
542830
1633
ve 6 yıl sonrasında da devam etti.
09:04
But our love continued.
149
544497
3200
Bu yüzden, gözden çıkarmak yerine
09:08
It continued through those 10 years when we didn't speak
150
548430
2933
09:11
and it continued in the six years after.
151
551363
2600
şefkati seçen bir toplum olmaya
teşvik ediyorum.
09:15
So I am encouraging us to become a society of people
152
555163
4967
Merakın daha iyi bir pratik olabileceğini
hesaba katmamızı istiyorum.
09:20
that choose compassion over canceling.
153
560163
4234
Empatiyi seçebilmemizi, farklılıkları
09:24
I'm asking us to consider
154
564430
2633
aşabilecek kadar derin, çok geniş,
09:27
that curiosity might be a better practice.
155
567063
4400
09:31
That we might choose empathy,
156
571497
3033
çok güçlü bir sevgiye sahip olmayı seçebilmemizi istiyorum.
09:34
that we might choose to have a love that is so deep, so wide,
157
574530
4933
Neden farklılıklardan bu kadar korkuyoruz ki?
09:39
so strong that it can surpass differences.
158
579497
5066
Ayrıca tohumlar eken, değişimin tohumlarını,
09:45
Why are we so scared of differences anyway?
159
585463
3667
etki tohumlarını, çeşitlilik tohumlarını
09:51
I also want us to be a people that plant seeds,
160
591330
5033
eken bir halk olmamızı istiyorum.
Yine, size ya da bir başkasına o tohumu
09:56
seeds of change, seeds of influence,
161
596363
4367
10:00
seeds of diversity.
162
600763
1667
ekmenin bir fark yaratacağının sözünü veremem.
10:03
Again, I cannot promise to you or anyone else
163
603663
5034
Ama ya yaratırsa?
Maruz kaldığım her şey yüzünden
10:08
that planting that seed is going to make a difference.
164
608697
3600
kim olduğumun toplamıyım.
Bana, bazılarını gördüğüm, bazılarını görmediğim
10:13
But what if it does?
165
613197
1933
10:15
I am the sum of who I am
166
615930
2267
tohumlar eken insanlar sayesinde,
10:18
because of everything that I've been exposed to.
167
618197
2900
yıllar içinde fikrim değişti ve büyüdü.
10:21
My mind has changed over the years
168
621130
2067
10:23
and grown because of the people in my life who planted seeds in me,
169
623197
5366
Gözden çıkarma kültürü yerine
sevdiklerimizle, onları sevdiğimiz için
10:28
some that I saw and some that I didn't.
170
628563
3400
birlikte acı çekmeye istekli olduğumuz
10:31
So wouldn't it be great
171
631997
1933
bir şefkat kültürü yaratsak
10:33
if instead of having a cancel culture
172
633963
3000
harika olmaz mıydı?
10:36
we create a compassion culture
173
636997
2766
10:39
where we are willing to suffer alongside the ones we love,
174
639797
4166
Ve tohum eken bir topluluk olamaz mıyız?
10:43
because we love them.
175
643997
2166
Sonuçta, biz yapmazsak kim yapacak?
10:47
And can't we become a community that plants seeds?
176
647763
5100
Teşekkürler.
10:52
After all, if we don't, who will?
177
652863
4334
10:59
Thank you.
178
659563
1267
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7