🌎Top MOST Important Travel Phrases in English✈

Vanessa: I have a little confession  

Vanessa: Küçük bir itirafta bulunmam gerekiyor

to make. Back in January, my family went on  a wonderful vacation for a few weeks to the  

. Ocak ayında, ailem Kosta Rika ülkesine birkaç haftalığına harika bir tatile gitti

country of Costa Rica, but guess what? The first  time that I walked into a shop in Costa Rica,  

, ama tahmin edin ne oldu? Kosta Rika'da ilk kez bir dükkana girdiğimde,

I was hit in the face with the realization that  I did not practice enough Spanish for this trip.  

bu gezi için yeterince İspanyolca çalışmadığımı fark ederek yüzüme bir darbe indirdim.

I'm a language teacher. I should know this, right?  Well, I want to help you not make the same mistake  

Ben bir dil öğretmeniyim. Bunu bilmeliyim, değil mi?

as me when you visit an English-speaking  country. I want to help you remember and  

İngilizce konuşulan bir ülkeyi ziyaret ettiğinizde benimle aynı hatayı yapmamanıza yardımcı olmak istiyorum .

practice the most common travel phrases for  common situations so that you don't get smacked  

in the face with English and realize uh-oh I  forgot to study. So this lesson is for you.  

İngilizce ile suratınıza şaplak yedirmemek ve uh-oh çalışmayı unuttuğumu fark etmemek için, yaygın durumlar için en yaygın seyahat ifadelerini hatırlamanıza ve pratik yapmanıza yardımcı olmak istiyorum. O halde bu ders tam size göre. İngilizce konuşulan

If you are planning or you would like to visit an  English-speaking country and you want to brush up  

bir ülkeyi ziyaret etmeyi planlıyorsanız veya ziyaret etmek istiyorsanız ve

your English-speaking skills before you go. Hi,  I'm Vanessa from SpeakEnglishwithVanessa.com. 

gitmeden önce İngilizce konuşma becerilerinizi tazelemek istiyorsanız. Merhaba, ben SpeakEnglishwithVanessa.com'dan Vanessa.

Today I'll help you with three common travel  categories, eating out, shopping and hotels,  

Bugün size üç yaygın seyahat kategorisinde, dışarıda yemek yeme, alışveriş ve otellerde

plus a bonus category, that's especially for if  you're traveling in the US, which is renting a  

artı bir bonus kategoride yardımcı olacağım, bu özellikle ABD'de seyahat ediyorsanız, yani

car. Let's talk about all of these four categories  so that you don't feel embarrassed and smacked in  

araba kiralıyorsanız uygundur. Bu dört kategorinin tümü hakkında konuşalım böylece benim gibi utangaç ve suratınıza şaplak atmış hissetmezsiniz

the face with language like I was. And of course,  like always, I have created a free PDF worksheet  

. Ve tabii ki, her zaman olduğu gibi,

to help you and never forget what you are about  to learn in this important lesson. I've included  

size yardımcı olmak ve bu önemli derste öğreneceklerinizi asla unutmamak için ücretsiz bir PDF çalışma sayfası oluşturdum.

all of the essential expressions, the meanings,  some sample sentences. You can print this out  

Tüm temel ifadeleri, anlamları, bazı örnek cümleleri ekledim. Bunu yazdırabilir

and you can study it on the airplane, on  the train, while you're sleeping so that  

ve uçakta, trende, uyurken çalışabilirsiniz, böylece

when you visit an English-speaking country,  you're prepared. That's the goal, right? You  

İngilizce konuşulan bir ülkeyi ziyaret ettiğinizde hazırlıklı olursunuz. Amaç bu, değil mi?

can click on the link in the description  to download this travel essential phrases  

Bu seyahatle ilgili temel ifadeler

worksheet and you will use it when you travel. All right, let's get started with our first  

çalışma sayfasını indirmek için açıklamadaki bağlantıya tıklayabilir ve seyahat ettiğinizde kullanabilirsiniz. Pekala, ilk

category, which is eating out at a restaurant.  When you walk into a restaurant in the US,  

kategorimiz olan, bir restoranda yemek yeme ile başlayalım. ABD'de bir restorana girdiğinizde

the server might ask you, "How many?" Well,  they're wanting to know how many people are  

sunucu size "Kaç tane?" diye sorabilir. Seninle kaç kişinin olduğunu bilmek istiyorlar

with you. Sometimes we say, "How many people are  in your party," even if it's not a birthday party,  

. Bazen "Partinizde kaç kişi var " deriz, bu bir doğum günü partisi olmasa bile,

it's just your group. And you can answer with,  "Well, I'd like a table for four." "I'd like  

bu sadece sizin grubunuzdur. "Dört kişilik bir masa istiyorum" şeklinde yanıt verebilirsiniz. "

a table for four, please." Or, "Can I get  a table for four?" Wonderful expressions. 

Dört kişilik bir masa istiyorum lütfen." Veya " Dört kişilik bir masa alabilir miyim?" Harika ifadeler.

When you sit down at your table, the server will  ask you, "What would you like to order?" And maybe  

Masanıza oturduğunuzda sunucu size "Ne sipariş etmek istersiniz?" diye soracaktır. Ve belki   o

you're not familiar with a lot of the food on  that menu or you want to make sure you get the  

menüdeki yiyeceklerin çoğuna aşina değilsiniz veya

best thing. So you can ask this question, "Do  you have any recommendations?" "Do you have any  

en iyi şeyi aldığınızdan emin olmak istiyorsunuz. Bu nedenle, " Herhangi bir öneriniz var mı?" sorusunu sorabilirsiniz. "Herhangi bir öneriniz var mı

recommendations?" Of course, make sure that their  recommendation is not the most expensive thing on  

?" Elbette önerilerinin menüdeki en pahalı şey olmadığından emin olun

the menu. Most servers are pretty honest and will  tell you something that they think is really good,  

. Sunucuların çoğu oldukça dürüsttür ve size gerçekten iyi olduğunu düşündükleri bir şey söyler,

but it's a good way to be able to get the  specialty of the restaurant or just something  

ancak bu, restoranın spesiyalitesini veya

that maybe you hadn't thought about before. A lot of restaurants in the US are aware  

belki de daha önce düşünmediğiniz bir şeyi elde etmenin iyi bir yoludur. ABD'deki pek çok restoran,

that people have different eating diets or  restrictions. So if this is you, you're welcome  

insanların farklı yeme diyetleri veya kısıtlamaları olduğunun farkındadır. Yani bu sizseniz,

to say, "Are there any vegetarian options?"  "Are there any vegan options?" "Are there any  

"Vejetaryen seçenekler var mı?" diyebilirsiniz. "Vegan seçenekler var mı?" "

gluten-free options?" You could say, "I'm allergic  to gluten. Are there any gluten-free options?" And  

Glutensiz seçenekler var mı?" "Glütene alerjim var . Glütensiz seçenekler var mı?" diyebilirsiniz. Ve

sometimes even on the menu, you'll see little  symbols like a G with a line through it,  

bazen menüde bile, üzerinde bir çizgi olan G gibi küçük semboller görürsünüz

and that means this has no gluten, and those will  be special items that you would be able to order. 

ve bu, bunun glüten içermediği ve sipariş edebileceğiniz özel ürünler olacağı anlamına gelir.

Something that's very American, is ordering  something and then customizing it to what  

Bir şeyi sipariş etmek ve ardından onu

you want. So you could say, "Can I get the  cheeseburger and hold the lettuce and tomato?" Or,  

istediğiniz   şekilde özelleştirmek çok Amerikan tarzı bir şeydir. Böylece, "Çizburger alıp marul ve domatesi alabilir miyim?" diyebilirsiniz. Veya

"Can I get the cheeseburger without the lettuce  and tomato?" You're not ordering it as is. On  

"Marul ve domates olmadan çizburger alabilir miyim ?" Olduğu gibi sipariş etmiyorsun.

the menu it says cheeseburger, lettuce, and  tomato. It comes together. But in the US, it's  

Menüde çizburger, marul ve domates yazıyor. Bir araya geliyor. Ancak ABD'de, onu istediğiniz gibi

perfectly normal and really common to customize  it to what you want. So you could say, "Can I  

özelleştirmek tamamen normal ve gerçekten yaygın bir durumdur . Yani, "

get the cheeseburger and hold," that means don't  give it to me. "Hold the lettuce and tomato," or,  

çizburgeri alıp bekleyebilir miyim" diyebilirsiniz, bu bana verme anlamına gelir. "Marul ve domatesi tut" veya

"Can I get the cheeseburger without the lettuce  and tomato?" And they'll say, "Sure, no problem." 

"Marul ve domates olmadan çizburger alabilir miyim ?" Ve "Tabii, sorun değil" diyecekler.

Something else that the US is known for, is  gigantic portion size, and it's true. You get huge  

ABD'nin bildiği başka bir şey de devasa porsiyon boyutudur ve bu doğrudur.

portions here in the US. So what happens if you  don't finish all your food? And don't feel like  

Burada, ABD'de büyük porsiyonlar alıyorsunuz. Peki, tüm yemeğinizi bitirmezseniz ne olur? Ve

you need to finish all your food. You can just  ask the server, "Can I get a to-go box please?"  

tüm yemeğinizi bitirmeniz gerektiğini düşünmeyin. Sunucuya "Bir paket servis kutusu alabilir miyim lütfen?" diye sorabilirsiniz.

"Can I get a to-go box please" It's perfectly  normal. Sometimes they will take your plate  

"Bir paket alabilir miyim lütfen" Bu tamamen normaldir. Bazen tabağınızı

away and they'll fill up the to-go box for you,  or more likely they'll just bring you the box and  

alıp   alıp kutuyu sizin için doldururlar veya daha büyük ihtimalle kutuyu size getirirler ve

you can put what you would like in that box and  take it home, and you've got lunch the next day. 

istediğinizi o kutuya koyup eve götürürsünüz ve siz Ertesi gün öğle yemeği yedim.

The next phrase is one that you need to be a  little bit careful about because it's different  

Bir sonraki cümle, filmlerde ve gerçek hayatta farklı olduğu için biraz dikkatli olmanız gereken bir ifadedir

in movies and real life. When you're done eating,  you don't really need to ask for the check. The  

. Yemeğinizi bitirdiğinizde, gerçekten çek istemenize gerek kalmaz.

server will eventually bring you the check.  They'll probably bring you the check and say,  

Sunucu sonunda size çeki getirecektir. Muhtemelen size çeki getirecekler ve

"Take your time. There's no rush." Of course,  they don't want you to sit there for five hours,  

"Acele etmeyin. Aceleye gerek yok" diyeceklerdir. Tabii beş saat orada oturmanızı istemiyorlar

but let's say that you are in a rush, you need to  leave quickly. So when you finish your food, you  

ama aceleniz var, hızlı çıkmanız gerekiyor diyelim . Bu nedenle, yemeğinizi bitirdiğinizde

want to ask them to bring the check immediately.  You should not say, "Check please." This is really  

hemen hesabı getirmelerini istemek istersiniz. "Lütfen kontrol edin" dememelisiniz. Bu,

common in movies and TV shows where you'll see  someone say, "Check please." This is pretty rude  

birisinin "Lütfen kontrol edin" dediğini göreceğiniz filmlerde ve TV şovlarında gerçekten yaygındır. Bu

actually in real life. And it's much better to  say, "Can I get the check please?" "Can I get the  

aslında gerçek hayatta oldukça kaba. "Çeki alabilir miyim lütfen?" demek çok daha iyidir. "Çeki alabilir miyim

check please? Thanks." This is much more polite  and it's really the phrase that everyone uses. 

lütfen? Teşekkürler." Bu çok daha kibar ve gerçekten de herkesin kullandığı ifade bu.

So I recommend not saying, "Check please." It  might be a little bit weird. The next category  

Bu yüzden "Lütfen kontrol edin" dememenizi tavsiye ederim. Biraz garip olabilir. Bir sonraki

of phrases are for when you're shopping. This is  where I really got stuck in Costa Rica because I  

kelime öbeği   kategorisi, alışveriş yaptığınız zamanlar içindir. Burası Kosta Rika'da gerçekten sıkışıp kaldığım yer çünkü

felt like I understood the questions that  the people working in the shop asked me,  

dükkanda çalışan  kişilerin bana sorduğu soruları anladığımı hissettim,

but I just didn't know how to formulate a response  and I don't want you to be in that same situation.  

ancak nasıl bir yanıt formüle edeceğimi bilmiyordum ve sizin de içinde olmanızı istemiyorum aynı durum.

So let's go over some common shopping situations  and those easy expressions you can use. Usually  

Şimdi bazı yaygın alışveriş durumlarını ve kullanabileceğiniz o kolay ifadeleri gözden geçirelim. Genellikle

when you walk into a small-ish shop in the US,  the person working there will just say, "Hi,  

ABD'de küçük bir dükkana girdiğinizde, orada çalışan kişi yalnızca "Merhaba,

welcome." But they might also say, "Hi, are you  looking for anything?" "Hi, can I help you?" "Hi,  

hoş geldiniz" der. Ancak "Merhaba, herhangi bir şey mi arıyorsunuz?" diye de sorabilirler. "Merhaba, size yardımcı olabilir miyim?" "Merhaba,

are you looking for anything special or anything  in particular?" And with these questions,  

özel veya özel bir şey mi arıyorsunuz ?" Ve bu sorulara

you need to know how to respond. The easiest  response is to just say, "Just looking,  

nasıl yanıt vereceğinizi bilmeniz gerekir. En kolay yanıt, "Sadece bakıyorum,

thanks," or, "I'm just looking, thanks." Very simple, clear and straightforward.  

teşekkürler" veya "Sadece bakıyorum, teşekkürler" demek. Çok basit, açık ve anlaşılır. Size

If they ask you, "Are you looking for anything  special," you can take that same word and say,  

"Özel bir şey mi arıyorsunuz?" diye sorarlarsa, aynı kelimeyi alıp "

"No, I'm not looking for anything special."  Or if they use the word, particular, "Are you  

Hayır, özel bir şey aramıyorum" diyebilirsiniz. Veya özellikle "

looking for anything in particular?" You can use  that same word and say, "No, I'm not looking for  

Özel bir şey mi arıyorsunuz?" Aynı kelimeyi kullanabilir ve "Hayır,

anything in particular. I'm just looking." And  this will get them off your back and you can just  

özel bir şey aramıyorum. Sadece arıyorum" diyebilirsiniz. Ve bu, onları arkanızdan indirir ve siz

browse around the shop however you want. But what  if you are looking for something in particular or  

mağazada istediğiniz gibi gezinebilirsiniz. Peki ya özel bir şey arıyorsanız veya

something special and you need a little help?  What can you say? You can use the phrase,  

özel bir şey arıyorsanız ve biraz yardıma ihtiyacınız varsa? Ne söyleyebilirsin?

"I'm looking for." "I'm looking for some special  chocolate to buy as a gift." That's what I was  

"Arıyorum" ifadesini kullanabilirsiniz. " Hediye olarak almak için özel bir çikolata arıyorum."

often doing in Costa Rica. I wanted to buy some  special chocolate to bring back home to my friends  

Kosta Rika'da sık sık yaptığım şey buydu. Eve, arkadaşlarıma ve aileme götürmek için özel bir çikolata almak istedim

and family. So you can say, "I'm looking for  some special chocolate to buy as a gift." 

. Böylece, " Hediye olarak alacağım özel bir çikolata arıyorum" diyebilirsiniz.

Or you could use it as a question instead.  You can use the simple phrase, "Do you have  

Veya bunun yerine bir soru olarak da kullanabilirsiniz. "

any special chocolate that I could buy as a gift?"  "Do you have," or, "Do you have any chocolate with  

Hediye olarak alabileceğim herhangi bir özel çikolatanız var mı?" gibi basit bir ifade kullanabilirsiniz. "Var mı?" veya "İçinde çilek bulunan çikolata var mı

strawberries in it?" I think that's something I'd  really love. "Do you have?" And then they might  

?" Sanırım bu gerçekten seveceğim bir şey . "Sende var mı?" Ve sonra

say, "Oh yes, it's right over here." Whew, you  did it. If you're buying clothes, in the US, it's  

"Ah evet, tam burada" diyebilirler. Başardın. ABD'de kıyafet alıyorsanız,

really common to be allowed to try them on. And I  know in some countries this is not the case, and  

onları denemenize izin verilmesi gerçekten yaygın bir durumdur. Bazı ülkelerde durumun böyle olmadığını biliyorum ve

for me, this is really frustrating because I want  to try it on and make sure that it fits before I  

benim için bu gerçekten sinir bozucu çünkü satın almadan önce denemek ve üzerime tam oturduğundan emin olmak istiyorum

buy it. But in the US, this is really common and  usually they will direct you to a fitting room or  

. Ancak ABD'de bu gerçekten yaygındır ve genellikle sizi bir soyunma odasına veya

a dressing room. But let's say it's locked. This  is often the case, and you need to ask someone  

bir giyinme odasına yönlendirirler. Ama diyelim ki kilitli. Bu genellikle böyledir ve

for permission to go into the dressing room. What can you say? You've got two questions  

soyunma odasına girmek için birinden izin istemeniz gerekir. Ne söyleyebilirsin?

you can ask, "Can I try this on?" "Can I try this  shirt on?" Or you can hold up the shirt and say,  

"Bunu deneyebilir miyim?" diye sorabileceğiniz iki sorunuz var. "Bu gömleği deneyebilir miyim ?" Veya gömleği kaldırıp

"Can I try this on?" Or you can say, "Can  I have a dressing room?" "Can I have a  

"Bunu deneyebilir miyim?" diyebilirsiniz. Veya " Giyinme odam olabilir mi?" diyebilirsiniz. "

dressing room?" And maybe they'll say,  "Oh, yes, right this way," and they'll  

Giyinme odası alabilir miyim?" Ve belki "Ah, evet, bu taraftan" derler ve kilidi

unlock it and let you in. That's great to use. Fortunately, in the US it's really common to be  

açıp sizi içeri alırlar. Bunu kullanmak harika. Neyse ki, ABD'de küçük bir dükkanda bile Visa kartı

able to use a credit card or a debit card like  a Visa card, even at a small shop. Sometimes we  

gibi bir kredi kartı veya bankamatik kartı kullanabilmek gerçekten yaygındır . Bazen

call these mom and pop shops, and sometimes those  smaller shops just have a minimum purchase of $5  

bunlara anne ve baba dükkanları diyoruz ve bazen bu küçük dükkanların minimum 5 ABD doları tutarında bir alışverişi oluyor

because there's a fee involved. But you can ask if  you want to be certain, you can ask, "Do you take  

çünkü bir ücret söz konusu. Ancak emin olmak istiyorsanız "

credit cards?" And sometimes on the shop window  there will be little icons for Visa, MasterCard,  

Kredi kartı alıyor musunuz?" diye sorabilirsiniz. Bazen mağaza vitrininde Visa, MasterCard için küçük simgeler olur

and that will let you know that as well. But in the US, as long as you're buying  

ve bu da bunu size bildirir. Ancak ABD'de,

something at a regular store, then you can use  a credit card for a $1 purchase, $2 purchase,  

normal bir mağazadan bir şey satın aldığınız sürece kredi kartını 1 ABD doları veya 2 ABD doları tutarında alışveriş için kullanabilirsiniz,

they don't really care. If you go to that  small mom and pop store, usually you have  

gerçekten umursamıyorlar. O küçük anne ve baba dükkanına giderseniz,

to buy a minimum of $5 to use a credit card. But  let's imagine that you find a shop that does not  

kredi kartı kullanmak için genellikle en az 5 ABD doları satın almanız gerekir. Ancak, kredi kartlarını kabul etmeyen bir mağaza bulduğunuzu düşünelim

accept credit cards. This is pretty unusual, but  I'm sure they're out there. So I want to help arm  

. Bu oldukça sıra dışı, ancak orada olduklarından eminim. Bu yüzden,

you with that knowledge. If they say, "No, sorry,  we don't take credit cards." In fact, I can only  

sizi bu bilgiyle donatmak istiyorum. "Hayır, üzgünüm, kredi kartı kabul etmiyoruz" derse. Aslında,

think of one store in my whole town that does  not take credit cards and everyone knows that  

tüm kasabamda kredi kartı kabul etmeyen tek bir mağaza düşünebiliyorum ve herkes

that's the only store that doesn't. So it's pretty  uncommon. But if they say, "No, sorry, we don't,"  

bunun kredi kartı kabul etmeyen tek mağaza olduğunu biliyor. Bu yüzden oldukça nadirdir. Ama "Hayır, üzgünüm, yapmıyoruz"

you need to ask, "Oh, is there an ATM nearby?" This is the term that we use in the US for a cash  

derlerse, "Ah, yakınlarda bir ATM var mı?" Bu, ABD'de

machine kind of magic money, you put your credit  card in, push some buttons, and money magically  

bankamatik türünde sihirli para için kullandığımız terimdir, kredi kartınızı takarsınız , bazı düğmelere basarsınız ve para sihirli bir şekilde

appears from the wall. We call that an ATM. It  stands for automated teller machine. "Is there  

duvardan belirir. Biz buna ATM diyoruz. Otomatik vezne makinesi anlamına gelir. "

an ATM nearby?" And they might say, "Oh yeah, just  right around the corner." And usually places that  

Yakınlarda ATM var mı?" Ve "Oh evet, hemen köşeyi dönünce" diyebilirler. Ve genellikle

only accept cash will know where all the ATMs  are because they often get that question. Well,  

yalnızca nakit kabul eden yerler, tüm ATM'lerin nerede olduğunu bilecektir çünkü bu soru sıklıkla kendilerine yöneltilmektedir. Pekala,   en

let's imagine the worst case scenario. You  have fallen in love with something and they  

kötü durum senaryosunu hayal edelim. Bir şeye aşık oldunuz ve

don't take credit cards, there's no ATM nearby.  What do you do? Well, you can ask them these two  

kredi kartı almıyorlar, yakınlarda ATM yok. Ne yapıyorsun? Onlara şu iki

questions. Do you have a website and do you  offer international shipping? And who knows,  

soruyu sorabilirsiniz. Bir web siteniz var mı ve uluslararası nakliye hizmeti sunuyor musunuz? Ve kim bilir,

they might even ship it to your hotel if you're  going to be there for another couple days. So  

birkaç gün daha orada kalacaksanız otelinize bile gönderebilirler. Yani

you could say, "Do you have a website, and  do you offer international shipping?" They  

"Bir web siteniz var mı ve uluslararası nakliye hizmeti sunuyor musunuz?" diyebilirsiniz.

might say no, but it's always worth a try. All right, let's go on to our third category  

Hayır diyebilirler, ancak her zaman denemeye değer. Pekala,

for helping you to travel easily and with  success. And that is talking about your hotel,  

kolay ve başarılı bir şekilde seyahat etmenize yardımcı olması için   üçüncü kategorimize geçelim . Bu da otelinizden,

your reservation. You can even use a lot of these  expressions for an Airbnb, but this is the type of  

rezervasyonunuzdan bahsediyor. Hatta bu ifadelerin birçoğunu bir Airbnb için kullanabilirsiniz, ancak bu,

travel that my family likes to do where we stay  in someone's home or in a home that someone is  

birinin evinde veya birinin kiraladığı bir evde kaldığımız bir   ailemin yapmayı sevdiği seyahat türüdür

renting out. You can cook easily. It feels more  comfortable and relaxed because it's someone's  

. Kolaylıkla yemek pişirebilirsiniz. Birinin evi olduğu için daha rahat ve gevşemiş hissettirir

home. There's a yard, especially with children,  this is great. They can easily play, but you can  

. Özellikle çocukların olduğu bir avlu var, bu harika. Kolayca oynayabilirler, ancak

use these phrases for either a hotel or an Airbnb  type situation. If you've booked at a hotel,  

bu ifadeleri bir otel veya Airbnb türü bir durum için kullanabilirsiniz . Bir otelde rezervasyon yaptıysanız

you'll walk up to the front desk and say, "Hi, I  have a reservation under," my last name, Prothe." 

resepsiyona gidip "Merhaba, benim  soyadım Prothe altında bir rezervasyonum var" diyeceksiniz.

You'll say your last name. "Hi, I have a  reservation under Prothe." And you'll give  

Soyadınızı söyleyeceksiniz. "Merhaba, ben Prothe altında bir rezervasyonunuz olur."

them your driver's license or some kind of ID  and probably your credit card that you used to  

Onlara ehliyetinizi veya bir tür kimlik belgesini ve muhtemelen

make the reservation or that you'd like to use  to purchase your hotel package. So you can say,  

rezervasyonu yapmak için  kullandığınız veya otel paketinizi satın almak için kullanmak istediğiniz kredi kartınızı vereceksiniz. Böylece,

"Hi, I have a reservation under Prothe." Great. If  you haven't booked a hotel in advance and you're  

"Merhaba, Prothe adına bir rezervasyonum var." Harika. Önceden bir otel rezervasyonu yapmadıysanız ve

pretty courageous, just walk into a hotel, go up  to the front desk and want to make a reservation,  

oldukça cesursanız, bir otele girin, resepsiyona gidin ve rezervasyon yaptırmak isteyin ,

you might say, "I would like a," or, "I'd like a,"  "I'd like a room with two queen beds please." Or,  

"Bir tane istiyorum" veya "Bir tane istiyorum",  " İki çift kişilik yataklı bir oda istiyorum lütfen" veya   "

"I'd like a room with one queen bed." Maybe  you have some kind of special needs or special  

Bir çift kişilik yataklı bir oda istiyorum. " Belki bir tür özel ihtiyacınız veya

situation that you need. You might say, "I'd  like a room with elevator access," or I'd like  

ihtiyacınız olan özel bir durumunuz vardır. " Asansör erişimi olan bir oda istiyorum" veya

a room on the first floor or the ground floor." And this way it might be easier for you to access  

birinci katta veya zemin katta bir oda istiyorum diyebilirsiniz. Bu şekilde, etrafta

if you have trouble getting around. So this  is just a nice polite phrase that you can use,  

dolaşmakta zorluk çekiyorsanız erişmeniz   daha kolay olabilir. Yani bu, kullanabileceğiniz hoş ve kibar bir ifadedir,

"I'd like a..." "I'd like a room with this."  Beautiful phrase. Whether you're staying at  

"Ben bir..." "Bununla bir oda istiyorum." Güzel ifade.

a hotel or an Airbnb, you can ask, "Do you have  a map?" Or, "Do you have any recommendations for  

Bir otelde veya Airbnb'de kalıyor olun, "Haritanız var mı ?" diye sorabilirsiniz. Veya "Yakınlardaki yiyecek ve turistik yerler için herhangi bir öneriniz var mı

food and attractions nearby?" These are great  questions to ask of the hotel staff because  

?" Bunlar otel personeline sorulacak harika sorular çünkü

usually they have a list of all the interesting  things or maybe some interesting festivals or  

genellikle tüm ilginç şeylerin veya belki bazı ilginç festivallerin veya

things that are happening that week. And also your  Airbnb host, most of the times you can text them,  

o hafta olan şeylerin bir listesi vardır. Ayrıca Airbnb ev sahibinize çoğu zaman mesaj gönderebilirsiniz,

they might even come and talk with you. This is  a great person to ask because they're a local,  

hatta gelip sizinle konuşabilirler. Bu, sormak için harika bir kişi çünkü onlar bir yerel,

they know what's going on. So don't be afraid to  use this question, "Do you have a map?" Do you  

neler olup bittiğini biliyorlar. Bu nedenle , "Haritanız var mı?" sorusunu kullanmaktan çekinmeyin. Yakın

have any recommendations for food or attractions  nearby?"And you will go to the best places. 

yiyecek  veya ilgi çekici yerler için herhangi bir öneriniz var mı ?"

I don't know about you, but sometimes when I  travel abroad, especially my phone has difficulty  

connecting to maps or it doesn't always find the  best way to get to places. So when you're asking,  

yerlere ulaşmanın en iyi yolunu bulun. Bu nedenle,

"Do you have a map," or "What are some attractions  nearby you recommend," you might also want to ask  

"Haritanız var mı" veya "Yakınlarda önerdiğiniz bazı ilgi çekici yerler nelerdir " diye sorarken,  bunu da sormak isteyebilirsiniz

this. "What's the best way to get there?" Or,  "How do I get there?" Because maybe on your  

. "Ulaşmanın en iyi yolu nedir? ya da, "Oraya nasıl gidebilirim?" Çünkü belki

phone it says you should drive on these roads,  but really there's a direct train that's pretty  

telefonunuzda bu yollarda gitmeniz gerektiğini söylüyordur , ama gerçekten de oldukça

cheap and it's got great views. Well, you don't  want to miss out on that. So you can ask these  

ucuz ve harika manzaralara sahip bir direkt tren var. Pekala, istemezsin  bunu gözden kaçırmayın.

lovely questions of your hotel staff or your  Airbnb host, and they will gladly help you. 

Otel personelinize veya Airbnb ev sahibinize bu güzel soruları sorabilirsiniz, size memnuniyetle yardımcı olacaklardır.

Okay, so we covered three important categories,  food, shopping and sleeping. But what about  

Tamam, yemek, alışveriş ve uyku olmak üzere üç önemli kategoriyi ele aldık. Peki ya

renting a car? This is something that is  really common in the US but you also don't  

araba kiralamaya ne dersiniz? Bu, ABD'de  gerçekten yaygın olan bir şeydir, ancak

want to get gypped. Gypped means that you  kind of feel like you're spending too much  

aldatılmak da istemezsiniz. Çok fazla para harcıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz

money and the product is not very good. So you  want to make sure you have the right phrases,  

ve ürün pek iyi değil. Dolayısıyla, doğru ifadelere sahip olduğunuzdan,

get the right car, and you don't pay too much.  So let me help you. If you have the chance to  

doğru arabayı aldığınızdan ve çok fazla ödemediğinizden emin olmak istersiniz. Sana yardım etmeme izin ver.

do a little bit of research ahead of time about  what kind of car you might need. For example,  

Ne tür bir arabaya ihtiyacınız olabileceği konusunda önceden biraz araştırma yapma şansınız varsa. Örneğin,

if you're going off-road on a bunch of gravel  mountain roads, okay, you're going to need a  

bir grup çakıl dağ yolunda araziye gidiyorsanız, tamam,

different kind of car than just for city driving.  But let's imagine that you generally know what  

sadece şehir içi sürüş için olandan farklı türde bir arabaya ihtiyacınız olacak. Ancak genel olarak neye ihtiyacınız olduğunu bildiğinizi varsayalım,

you need, you can ask this question, "I'd like  a small sedan for five days," or, "I'm looking  

" Beş günlüğüne küçük bir sedan istiyorum" veya "

to rent an SUV for five days." Great sentence. And if they offer you something that you feel  

Beş günlüğüne bir SUV kiralamak istiyorum" şeklinde bu soruyu sorabilirsiniz. Harika cümle. Ve size

like is too much for your needs, maybe it's  too big or too fancy, you might instead say,  

ihtiyaçlarınız için çok fazla olduğunu düşündüğünüz bir şey sunarlarsa, belki çok büyük veya çok süslüyse, bunun yerine

"Do you have that in the compact size, in the  smaller size, or in a mini size?" Or maybe you  

"Bunun kompakt boyutundan mı, daha küçük boyutundan mı yoksa mini boyutundan mı var?" diyebilirsiniz. ?" Ya da belki

need something bigger. You could say, "Do you  have that in the SUV size?" That's a bigger  

daha büyük bir şeye ihtiyacınız vardır. " SUV boyutunda bu var mı?" diyebilirsiniz. Bu daha büyük bir

car. And this will help you to make sure you're  getting exactly what you want and you're not  

araba. Bu da tam olarak istediğinizi elde ettiğinizden ve

paying too much for something you don't need. Our final three words are expressions that you  

ihtiyacınız olmayan bir şey için fazla para ödemediğinizden emin olmanıza yardımcı olacaktır. Son üç kelimemiz,

will often hear when renting a car, and you need  to know how they're being used so that you can  

araç kiralarken sık sık duyacağınız ifadelerdir ve

answer correctly and not waste your money. This  is a common phrase that you will hear the agent,  

doğru cevap verebilmek ve paranızı boşa harcamamak için nasıl kullanıldığını bilmeniz gerekir. Bu, size araba kiralayan acentenin kullandığı yaygın bir ifadedir

who's renting you a car use, "There is a $100  deposit required, but it will be returned to  

, "100 ABD Doları tutarında bir depozito gereklidir, ancak

your card as long as the car is returned in good  condition." They'll probably say this very fast.  

araba iyi durumda iade edildiği sürece bu tutar kartınıza iade edilecektir ." Muhtemelen bunu çok hızlı söyleyeceklerdir.

So the keywords that you're looking for here  are, "deposit," and "returned to your card,"  

Yani burada aradığınız anahtar kelimeler "para yatırma" ve "kartınıza iade edildi"

or they might say, "refundable deposit." "There's  a $100 refundable deposit," and that means that  

veya "iade edilebilir para yatırma" olabilir. " 100 ABD doları iade edilebilir bir depozito var" ve bu,

you need to pay $100 right now. And then when  you bring the car back and it's not destroyed,  

şu anda 100 ABD doları ödemeniz gerektiği anlamına gelir. Ardından arabayı geri getirdiğinizde ve hasar görmemişse,

then you will get that $100 back on your card.  This deposit might be $100, it might be $3,000  

kartınıza o 100$'ı geri alırsınız. Bu depozito,

depending on how long you're renting a car, how  expensive the car is, a lot of different factors. 

bir arabayı ne kadar süreyle kiraladığınıza, arabanın ne kadar pahalı olduğuna ve birçok farklı faktöre bağlı olarak 100 ABD Doları veya 3.000 ABD Doları olabilir.

So if you'd like to know this in advance, you're  welcome to ask how much is the refundable deposit  

Bu nedenle, bunu önceden öğrenmek isterseniz, iade edilebilir depozitonun ne kadar olduğunu

or is there a refundable deposit? That way you've  got the money ready. Let's talk about the word  

veya iade edilebilir bir depozito olup olmadığını sorabilirsiniz. Bu şekilde parayı hazırlamış olursunuz. Maliyet kelimesi hakkında konuşalım

cost. Oftentimes, the agent will tell you what  the daily cost is, or they might use the word,  

. Temsilci genellikle size günlük maliyetin ne olduğunu söyler veya

"the daily rate." "The daily rate for this car is  $35." Okay, well then there's also the refundable  

"günlük ücret" kelimesini kullanabilir. "Bu arabanın günlük ücreti 35 ABD dolarıdır." Tamam, o zaman bir de iade edilebilir

deposit. There might be insurance, there might  be other fees added on. So you want to ask,  

depozito var. Sigorta olabilir, eklenen başka ücretler olabilir. Yani,

"What is the total cost?" And when they tell you  the total cost, if you feel like it's too much,  

"Toplam maliyet nedir?" diye sormak istiyorsunuz. Ve size toplam maliyeti söylediklerinde, bunun çok fazla olduğunu düşünüyorsanız,

you could say, "Is there any way to bring  that number down," or to bring the cost down?  

" Bu rakamı düşürmenin veya maliyeti düşürmenin bir yolu var mı?" diyebilirsiniz.

Because they might have added the special  insurance that covers every possibility,  

Çünkü her olasılığı kapsayan özel sigortayı eklemiş olabilirler

and maybe you want to not pay for that full  insurance package, or maybe your credit card has  

ve belki o tam sigorta paketi için ödeme yapmak istemezsiniz veya kredi kartınızın

some kind of car insurance included in it. This is  often the case. Well, you want to bring down that  

içinde bir tür araba sigortası vardır. Bu genellikle böyledir. Peki, bu maliyeti düşürmek istiyorsunuz

cost. so make sure that you listened for the total  cost, not just the daily cost or the daily rate. 

. bu nedenle, yalnızca günlük maliyeti veya günlük ücreti değil, toplam maliyeti dinlediğinizden emin olun. Konuşmamız gereken

The final expression or expressions that we  need to talk about are, return and drop off.  

son ifade veya ifadeler, geri dönüş ve bırakmadır.

You might hear the agent say, "When you come  back, you can return the car over there." Or  

Temsilcinin " Geri döndüğünüzde arabayı oraya iade edebilirsiniz" dediğini duyabilirsiniz. Veya

"When you come back, you can just drop it  off over here." But if they don't say that,  

"Geri döndüğünüzde buraya bırakabilirsiniz." Ama bunu söylemezlerse,

or if you missed it, maybe they just said  it quickly and there's a lot going on,  

veya kaçırdıysanız, belki hemen  söylediler ve çok şey oluyor,

you could ask these important questions. "Where  should I return the vehicle?" Or, "Where should  

bu önemli soruları sorabilirsiniz. " Aracı nereye iade etmeliyim?" Veya "

I drop off the vehicle or the car?" "Where should  I return or drop off the car?" Or maybe you are  

Aracı veya arabayı nereye bırakmalıyım?" " Arabayı nereye bırakmalı veya nereye bırakmalıyım?" Ya da belki

going from the airport and you're driving to the  city of Chicago far away and you're not going to  

havaalanından gidiyorsunuz ve uzaktaki Chicago şehrine gidiyorsunuz ve

be going back to the airport. You might need  to ask, "Is there another location that I can  

havaalanına geri dönmeyeceksiniz. "

return or drop off the car?" "Is there another  location that I can return or drop off the car?"  

Arabayı iade edebileceğim veya bırakabileceğim başka bir yer var mı?" diye sormanız gerekebilir. " Geri dönebileceğim veya arabayı bırakabileceğim başka bir yer var mı?"

These are both great words and you need to know  because sorry, you can't keep the car forever. 

Bunların ikisi de harika sözler ve bilmeniz gerekiyor çünkü üzgünüz, araba sonsuza kadar sizde kalamaz.

Well, congratulations. Now you can go on  vacation to an English-speaking country  

Tebrikler. Artık İngilizce konuşulan bir ülkeye

with confidence. Don't forget to download the  free PDF worksheet with all of these essential  

güvenle tatile gidebilirsiniz. Seyahat ederken günlük yaşam için tüm bu temel ifadeleri içeren ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmeyi unutmayın,

expressions for daily life when you're traveling  so that you don't feel embarrassed and you can  

böylece utanmazsınız ve

just smoothly have a vacation and not have to  think about how to communicate. I recommend  

sorunsuz bir tatil geçirebilir ve nasıl iletişim kuracağınızı düşünmek zorunda kalmazsınız.

downloading this free PDF worksheet, getting  all of these expressions, the definitions,  

Bu ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmenizi, tüm bu ifadeleri, tanımları,

the sample situations when you can use them, some  cultural context, and even print it out or keep it  

kullanabileceğiniz örnek durumları, bazı kültürel bağlamları edinmenizi ve hatta yazdırarak veya

on your phone so that you can study it and have  a little refresher while you are going to your  

telefonunuzda bulundurarak üzerinde çalışabilmeniz ve bir fikir sahibi olmanızı öneririm. hedefinize giderken küçük bir hatırlatma

destination. I hope you have a wonderful vacation. You can click on the link in the description to  

. Umarım harika bir tatil geçirirsin.

download that free PDF worksheet today. And now I  have a question for you. Do you have any vacation  

Bu ücretsiz PDF çalışma sayfasını bugün indirmek için açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz. Şimdi size bir sorum var. Bu yıl için herhangi bir tatil   planınız var mı

plans for this year? Let me know in the comments  if you're going to go anywhere exciting. I can't  

? Heyecan verici bir yere gidecekseniz, yorumlarda bana bildirin.

wait to see what you say. Maybe I'll even get some  ideas for where I should go on my next vacation. 

Ne diyeceğini görmek için sabırsızlanıyorum. Hatta belki bir sonraki tatilimde nereye gitmem gerektiğine dair fikir bile edinebilirim. Benimle

Well, thanks so much for learning English  with me, and I'll see you again next Friday  

İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler . Gelecek Cuma

for a new lesson here on my YouTube channel. Bye. But wait, do you want more? I recommend watching  

YouTube kanalımda yeni bir ders için görüşmek üzere. Hoşçakal. Ama bekle, daha fazlasını istiyor musun?

this video next, which will help you to avoid  10 common taboo conversation topics in the US,  

Bundan sonra   bu videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Bu video ABD'de yaygın olarak kullanılan 10 tabu konuşma konusundan kaçınmanıza yardımcı olacaktır,

so that when you visit the US you  don't say the wrong thing and be rude,  

böylece ABD'yi ziyaret ettiğinizde yanlış bir şey söylemeyin ve   hakkında

including a question that's really common to  ask about family in other countries. But do not  

sorulabilecek çok yaygın bir soru da dahil olmak üzere kaba davranmayın. diğer ülkelerdeki aile. Ancak

ask this in the US. It is extremely rude. Watch  that video to find out, and I'll see you there.

bunu ABD'de sormayın. Son derece kaba. Öğrenmek için o videoyu izleyin, orada görüşürüz.