ChatGPT — THE END of English TEACHING?

We have some questions that we actually want to discuss, but we thought that it'd be interesting

Aslında tartışmak istediğimiz bazı sorularımız var , ancak

to bring ChatGPT in on the discussion, so first we'll ask the questions to ChatGPT to

tartışmaya ChatGPT'yi dahil etmenin ilginç olacağını düşündük, bu nedenle önce soruları ChatGPT'ye sorarak

see what it says and then, you know, depending on its answer we'll we'll comment on it.

ne söylediğini göreceğiz ve sonra, bilirsiniz, buna bağlı olarak cevabı üzerine ona yorum yapacağız.

Yeah, I wouldn't be trepidatious, you know, after asking... After reading these, these

Evet, çekinmezdim, bilirsin, sorduktan sonra... Bunları okuduktan sonra, bu

excellent, bodacious responses.

mükemmel, küstah cevaplar.

I'm joined here, of course, by the one and only Axl Pose.

Burada, elbette, biricik Axl Pose tarafından katıldım.

Hey Ethan. Hey Casse. And I would be remiss not to mention that

Merhaba Ethan. Hey Casse. Ve

we have someone else here in the studio, the most lekker teacher in all the South Africa,

burada stüdyoda başka birinin daha olduğunu söylemesem ihmal etmiş olurum, tüm Güney Afrika'daki en çapkın öğretmen,

of course, Casse. Hey guys, how's it going?

tabii ki Casse. Hey millet, nasıl gidiyor?

Uh, we are talking about how the generative AI technologies like ChatGPT, DAll-E BingAI,

Uh, ChatGPT, DAll-E BingAI gibi üretken yapay zeka teknolojilerinin, dünyayı kasıp kavurdukları için son zamanlarda

you might have heard some of these different names thrown around lately because they're

bu farklı isimlerden bazılarının nasıl ortalıkta dolaştığını duymuş olabilirsiniz

taking the world by storm. And so in today's podcast, we wanted to talk all about whether

. Ve bugünün podcast'inde,

you can use these tools to improve your English, if they're good for language learning. And

bu araçları İngilizcenizi geliştirmek için kullanıp kullanamayacağınızdan ve dil öğrenimi için iyi olup olmadığından bahsetmek istedik. Ve

if you're an English teacher, is it something you should be worried about it? Are you gonna,

eğer bir İngilizce öğretmeniyseniz, endişelenmeniz gereken bir şey mi? Yapay

you know, lose your job to artificial intelligence? And we're going to, you know, answer those

zeka yüzünden işini mi kaybedeceksin? Ve biz, bilirsiniz, bu

questions more. We're going to even talk about whether a Terminator type situation is something

soruları daha fazla cevaplayacağız. Hatta Terminatör tipi bir durumun olası bir şey olup olmadığından

that could be probable and exercises that you can use to improve your English with artificial

ve İngilizcenizi yapay zeka ile geliştirmek için kullanabileceğiniz alıştırmalardan

intelligence and so much more. So let's get right to it. So, Thiago, why do they call

ve çok daha fazlasından bahsedeceğiz. Öyleyse hemen başlayalım. Peki, Thiago, buna neden

it generative AI? These different apps that we're talking about.

üretici yapay zeka diyorlar? Bahsettiğimiz bu farklı uygulamalar .

Yeah, I think the name is quite self-explanatory in the sense that it generates things based

Evet, araca vermesi gereken istemlere dayalı şeyler üretmesi açısından adın oldukça açıklayıcı olduğunu düşünüyorum

on prompts that should give the tool. So, you prompt the tool by asking a question or

. Yani, bir soru sorarak veya

giving it an instruction, and it generates what you ask. That's why we call it generative

ona bir talimat vererek araca yönlendirirsiniz ve o da sizin sorduğunuz şeyi üretir. Bu yüzden ona üretken

AI. Some good words to know, right? Prompt. Like

yapay zeka diyoruz. Bilinmesi gereken bazı güzel sözler, değil mi? Çabuk.

a, what, what is a prompt? Cuz you mentioned that a couple times in case it's someone didn't

Bir gibi, ne, bilgi istemi nedir? Çünkü birisinin bağlamdan anlamaması ihtimaline karşı bundan birkaç kez bahsetmiştin

get it from the context. I guess we are talking about AI and machines.

. Sanırım AI ve makinelerden bahsediyoruz.

Maybe, uh, we could think of prompt as input. You know, in order for the AI tool to give

Belki, istemi girdi olarak düşünebiliriz. Biliyorsunuz, AI aracının

you something, you have to input some information first. So a prompt is like an input in this

size bir şey vermesi için önce bazı bilgileri girmeniz gerekiyor . Yani, bu durumda bir bilgi istemi bir girdi gibidir

case, I would say. Exactly.

, diyebilirim. Kesinlikle.

And, Casse, Ethan said a very nice phrase here. He said that AI technologies have taken

Ve Casse, Ethan burada çok güzel bir cümle söyledi . AI teknolojilerinin dünyayı kasıp kavurduğunu söyledi

the world by storm. What does that mean? Yeah. So if something takes the world by storm,

. Bu ne anlama gelir? Evet. Yani bir şey dünyayı kasıp kavuruyorsa,

it's extremely popular. People are really into it. So you could say that TikTok took

son derece popülerdir. İnsanlar gerçekten ilgileniyor. Yani TikTok'un

the world by storm. Everyone's interested in it. Everyone's talking about it. Everyone

dünyayı kasıp kavurduğunu söyleyebilirsiniz. Herkes onunla ilgileniyor. Herkes bundan bahsediyor.

is, at least if they're not interested in it, they're maybe just a little bit curious

Herkes, en azından ilgilenmiyorsa , belki birazcık merak ediyordur

about it. Um, but sorry, that's the same word I just used synonyms, and they, they're not

. Üzgünüm, bu az önce eşanlamlı olarak kullandığım kelime ve onlar, onunla

interested in it, they're curious about it, but if you're not like into it, you're at

ilgilenmiyorlar, onu merak ediyorlar, ama eğer hoşlanmıyorsan, en

least a little bit curious, you are whether in, you know, for good reason or or bad. Yeah.

azından biraz merak ediyorum, iyi ya da kötü bir nedenle içeride olup olmadığınızı biliyorsunuz. Evet.

I think too, it has that, uh, that sort of feeling of it being something that comes suddenly,

Bence de, ani,

unexpectedly like a storm. You know, if you're, you're out with your family, you're having

beklenmedik bir şekilde bir fırtına gibi gelen bir şeymiş gibi bir hissi var onda. Bilirsin, eğer ailenle dışarıdaysan,

a good time, and then all of a sudden the sky goes gray, it starts raining and thundering

iyi vakit geçiriyorsan ve sonra birdenbire gökyüzü griye döner, yağmur yağmaya başlar, gök gürler

and stuff like a storm, depending where you live. Sometimes they come in very quickly,

ve nerede yaşadığına bağlı olarak fırtına gibi şeyler . Bazen çok çabuk gelirler,

right? So I think it also has that nature of, it's something that almost from day to

değil mi? Bu yüzden, aynı zamanda şu doğaya da sahip olduğunu düşünüyorum , neredeyse gündüzden

night people were talking about all these generative AI, ChatGPT, you saw it everywhere.

geceye insanların tüm bu üretken yapay zekadan, ChatGPT'den bahsettiği bir şey, onu her yerde gördünüz.

You saw it on TV, your friends were talking about it, you know, you seemed like the really

Televizyonda gördünüz, arkadaşlarınız bundan bahsediyordu, bilirsiniz,

weird person in the room if you hadn't tried out one of these technologies yet.

bu teknolojilerden birini henüz denemediyseniz, odadaki gerçekten tuhaf kişi gibi görünüyordunuz.

In the last three months, I feel like everyone's talking about it. Um, whether it's like journalists,

Son üç ayda, herkesin bundan bahsettiğini hissediyorum. Um, ister gazeteciler, ister

YouTubers, even teachers, uh, like everyone, everyone's talking about it. It's on, it's

YouTubers, hatta öğretmenler, uh, herkes gibi, herkes bunun hakkında konuşuyor. Yayında,

on everyone's lips, or it's the talk of the town.

herkesin ağzında ya da kasabada konuşuluyor .

So we talked about how these technologies, they're all the rage, they're the talk of

Bu teknolojilerin nasıl çok revaçta olduğundan,

the town, they're taking the world by storm, right? We've all tried them out at least.

kasabada konuşulanlardan, dünyayı kasıp kavurduklarından bahsettik, değil mi? Hepimiz en azından onları denedik.

And so I was just curious. I wanted, uh, I thought it would be fun for each of us to

Ve bu yüzden sadece merak ettim. Tek kelimeyle, bu teknolojileri kullanırken nasıl bir deneyim yaşadığımızı açıklamanın her birimiz için eğlenceli olacağını düşündüm.

describe, in one word, what was our experience like using these technologies?

I will have to go with mind-blowing. That's the word for me, because that's how I felt

Akıllara durgunluk veren bir şekilde gitmek zorunda kalacağım. Bu benim için bir kelime çünkü

when I used it for the first time. How about you, Casse?

ilk kez kullandığımda böyle hissettim. Ya sen, Casse?

I would say worrisome at first, but then I was quite intrigued. So I think my feelings

İlk başta endişe verici derdim ama sonra oldukça ilgimi çekti. Bu yüzden, onu kullanmaya ne

evolved the more I, the more time I spent using it. Yeah.

kadar çok zaman harcarsam, duygularımın o kadar çok geliştiğini düşünüyorum . Evet.

Yeah, I thought that it was very nifty. That's the word that I thought could, could be good

Evet, bence çok şıktı. Düşündüğüm kelime bu,

to describe it. And you guys will see why into this podcast. So.

onu tarif etmek için iyi olabilir. Ve sizler neden bu podcast'e girdiğinizi göreceksiniz. Bu yüzden.

By the way, guys, you know we are using some cool words here. Yeah. Like mind-blowing,

Bu arada çocuklar, burada bazı havalı kelimeler kullandığımızı biliyorsunuz. Evet. Akıllara durgunluk veren, merak

intrigued, nifty. If you wanna learn these and more words from this podcast, check out

uyandıran, şık gibi. Bunları ve daha fazlasını bu podcast'ten öğrenmek istiyorsanız, uygulamaya göz atın

the app. Yeah. We have interactive flashcards there that help you memorize this cool vocabulary.

. Evet. Bu harika kelime dağarcığını ezberlemenize yardımcı olacak etkileşimli bilgi kartlarımız var.

So download the app, RealLife English, link at the description. Or you can go to Apple

Bu yüzden uygulamayı indirin, RealLife English, açıklamadaki bağlantı. Veya Apple

App Store and, you know, type it in there: RealLife English. Yeah. Or Google Play Store.

App Store'a gidip oraya şunu yazabilirsiniz: RealLife English. Evet. Veya Google Play Mağazası.

I forgot that. Yeah. Google Play Store or Apple App Store. Real life English. And you

Onu unuttum. Evet. Google Play Store veya Apple App Store. Gerçek hayat İngilizcesi. Ve

can download the app and try it out. So why don't we get into the main subject

uygulamayı indirip deneyebilirsiniz. O halde

of today's episode as we've been teasing it? So we thought it would be fun to actually

bugünkü bölümün ana konusuna biraz da olsa dalmışız gibi neden girmiyoruz? Biz de ChatGPT'yi gerçekten açmanın eğlenceli olacağını düşündük

open up ChatGPT. We actually have Ice T, our producer here in the studio, and he's going

. Aslında burada, stüdyoda yapımcımız Ice T var ve

to share his screen and he's going to be kind enough to ask Chat GPT for us, some of the

ekranını paylaşacak ve bizim için Chat GPT'ye, farklı sorulardan bazılarını soracak kadar nazik olacak

different questions. And we have some questions that we actually want to discuss, but we thought

. Ve aslında tartışmak istediğimiz bazı sorularımız var, ancak tartışmaya

that it'd be interesting to bring ChatGPT in on the discussion. So first, we'll ask

ChatGPT'yi dahil etmenin ilginç olacağını düşündük . İlk olarak,

the questions to ChatGPT to see what it says. And then, you know, depending on his answer,

ne dediğini görmek için ChatGPT'ye sorular soracağız. Ve sonra, bilirsin, vereceği cevaba göre,

we'll we'll comment on it. So let's go for the first question. So the first question

onun hakkında yorum yaparız. O halde ilk soruya geçelim.

that we have for Chat GPT is: how can I use Chat GPT to improve my English?

Chat GPT ile ilgili ilk sorumuz şu: İngilizcemi geliştirmek için Chat GPT'yi nasıl kullanabilirim?

Here are some tips to get you started. One: practice conversing with me. You can chat

Başlaman için sana birkaç ipucu. Bir: benimle konuşma alıştırması yap.

with me just like you would with a native speaker. Two: ask me to explain grammar concepts.

Benimle anadili İngilizce olan biri gibi sohbet edebilirsin . İki: gramer kavramlarını açıklamamı isteyin. Kafa karıştırıcı

If there are grammar concepts that you'll find confusing, don't hesitate to ask me to

bulacağınız gramer kavramları varsa ,

explain them. Three: practice writing with me. You can use me to practice writing by

bunları açıklamamı istemekten çekinmeyin. Üç: benimle yazma alıştırması yapın .

typing out your thoughts or questions to me. Four: read and listen to English content.

Düşüncelerinizi veya sorularınızı bana yazarak yazma pratiği yapmak için beni kullanabilirsiniz. Dört: İngilizce içeriği okuyun ve dinleyin. Pratik yapmanıza yardımcı olacak

You can ask me to recommend articles, books, podcasts, or videos to help you practice.

makaleler, kitaplar, podcast'ler veya videolar önermemi isteyebilirsiniz.

Five: use me to translate. If you're reading something in English that you don't understand,

Beş: çevirmek için beni kullan. Anlamadığınız bir İngilizce şey okuyorsanız,

you can ask me to translate it into your native language. You know, personally, I really like

benden onu ana dilinize çevirmemi isteyebilirsiniz . Şahsen ben

number 2 there, yeah, ask me to explain grammar concepts. If there are grammar concepts that

2 numarayı çok seviyorum, evet, gramer kavramlarını açıklamamı isteyin . Kafa karıştırıcı bulduğunuz gramer kavramları varsa

you find confusing, don't hesitate to ask me to explain them. I can provide clear and

, bunları açıklamamı istemekten çekinmeyin.

concise explanations to help you better understand. That's cool!

Daha iyi anlamanıza yardımcı olmak için net ve özlü açıklamalar sağlayabilirim. Çok havalı!

I, I like the first one. Like, you can actually practice conversing with me. You can chat

Ben, ilkini beğendim. Mesela, benimle konuşma pratiği yapabilirsin.

with me just like you would with a native speaker, because of course, so many learners

Benimle anadili İngilizce olan biriyle sohbet eder gibi sohbet edebilirsiniz , çünkü pek çok öğrenci

say one of their main problems is they don't have anyone to practice with. And especially

ana sorunlarından birinin pratik yapacak kimsenin olmaması olduğunu söylüyor. Ve

even, you know, I've had a lot of students who live in the States and they find it hard

özellikle, bilirsiniz, Amerika'da yaşayan birçok öğrencim oldu ve onlar

to actually, uh, meet natives, to meet people, locals to make friends with and practice with,

gerçekten, uh, yerlilerle tanışmayı, insanlarla tanışmayı, yerel insanlarla arkadaşlık kurmayı ve pratik yapmayı zor buluyorlar,

because they're, they're maybe shy or they don't have those opportunities. So whether

çünkü onlar , belki utangaçlar veya bu fırsatlara sahip değiller. Dolayısıyla,

you're living in English speaking country or not, it can be nice to have, like, you're

İngilizce konuşulan bir ülkede yaşıyor olun ya da olmayın,

not worried about ChatGPT judging you, right, if you make mistakes and things like that.

ChatGPT'nin sizi yargılaması konusunda endişelenmemeniz güzel olabilir, değil mi, hata yaparsanız ve bunun gibi şeyler.

Um, yeah, I, I would say like both of those definitely. But I have to say number three,

Um, evet, kesinlikle ikisini de beğendiğimi söyleyebilirim . Ama

like practice writing with me. I think like we get so used to, especially if you're learning

benimle yazma pratiği yapmak gibi üç numarayı söylemeliyim. Sanırım o kadar alıştık ki, özellikle de

a new language as an adult, I think we sometimes forget about the importance of learning how

bir yetişkin olarak yeni bir dil öğreniyorsanız, bence bazen yazmayı öğrenmenin önemini unutuyoruz

to write. Like I'm learning Chinese Mandarin right now, so like, I don't want to learn

. Sanki şu anda Çince Mandarin öğreniyorum , yani karakterleri öğrenmek istemiyorum

the characters, just wanna learn the words as like, I would say it in English. And I

, sadece kelimeleri öğrenmek istiyorum gibi, İngilizce söylerdim. Ve bence

think like with writing in the case of English, like being able to write a really, you know,

İngilizce yazmak gibi, gerçekten, bilirsiniz,

good apology letter or a really good, um, sincere sounding, um, condolences, you know,

iyi bir özür mektubu veya gerçekten iyi, um, samimi bir ses, um, taziyeler yazabilmek gibi, bilirsiniz,

if someone's going through a difficult moment in their lives. So I think like this is a

eğer biri zor bir dönemden geçiyorsa Onların yaşamında. Bu yüzden bunun

really great way to practice. Like, what is the tone that I should use if I want to extend

pratik yapmak için gerçekten harika bir yol olduğunu düşünüyorum. Mesela, sevdiği birini

some sympathy to someone who's just lost a loved one? Or, I mean, it doesn't have to

yeni kaybetmiş birine biraz sempati göstermek istersem nasıl bir üslup kullanmalıyım ? Ya da, yani,

be something sad. It could be something congratulate - how do I congratulate someone, um, on their

üzücü bir şey olması gerekmiyor. Bir tür tebrik olabilir - birini İngilizce terfisinden dolayı nasıl tebrik edebilirim?

promotion in English. So. That's a good point cuz it's a doubt a lot

Bu yüzden. Bu iyi bir nokta, çünkü pek çok

of learners have, right, is in this situation, how, what word should I use? How should I

öğrencinin sahip olduğu şüpheli, değil mi, bu durumda, nasıl, hangi kelimeyi kullanmalıyım? Nasıl

communicate? So it can be good to run it by ChatGPT. Of course, it's always good to add

iletişim kurmalıyım? Bu yüzden ChatGPT ile çalıştırmak iyi olabilir . Tabii ki,

some of your own voice to it, but it can maybe help you if you're writing a business letter

kendi sesinizden bir parça eklemek her zaman iyidir, ancak bir iş mektubu yazıyorsanız

or you're writing a more, something more casual to a new acquaintance or something like that

veya yeni bir tanıdık için daha rahat bir şey veya bunun gibi bir şey yazıyorsanız, bu size yardımcı olabilir.

to make sure that you're using the right kind of voice. Cuz you can even ask ChatGPT like,

doğru türde bir ses kullandığınızdan emin olun . Çünkü ChatGPT'den beğeni bile isteyebilirsiniz,

write this letter with a friendly voice. Or write it with a, a formal or professional

bu mektubu dostça bir sesle yazın. Veya bir, resmi veya profesyonel biriyle yazın

or... So speaking of like using ChatGPT to like

veya... Yani,

write letters or, you know, practice your writing - a university actually, university

mektup yazmak veya yazma pratiği yapmak için ChatGPT'yi kullanmaktan bahsetmişken - aslında bir üniversite, üniversite

officials actually used ChatGPT to craft a consoling email after the mass shooting at

yetkilileri aslında ChatGPT'yi ayin sonrasında teselli edici bir e-posta hazırlamak için kullandılar. üniversitede çekim

the university. And I thought that was really, um, at a different university, sorry. So one

. Ve bunun gerçekten, um, farklı bir üniversitede olduğunu düşündüm, üzgünüm. Bu yüzden bir

university used ChatGPT to like craft a consoling email about the mass shooting, and they just

üniversite, toplu katliam hakkında teselli edici bir e-posta hazırlamak için ChatGPT'yi kullandı ve

copy-pasted it. And, you know, this came out and it was really disappointing. Not just

onu kopyalayıp yapıştırdılar. Ve bilirsiniz, bu ortaya çıktı ve gerçekten hayal kırıklığı yarattı. Sadece

disappointing, but a little bit callous, I, I would say like, really cold of them to have

hayal kırıklığı değil, aynı zamanda biraz duygusuz, ben, diyebilirim ki,

just copy-pasted it. So I, I think that's just something to keep in mind. Don't just,

kopyalayıp yapıştırdıkları için gerçekten soğuktum. Bu yüzden bence bu akılda tutulması gereken bir şey. Sadece yapma,

you know... " Always personalize.

bilirsin... " Her zaman kişiselleştir.

Always personalize. That's, that's the... It's a good rule. (Yeah.) I thought I'd point

Her zaman kişiselleştir. Bu, bu... Bu

out too, cuz the, the point 4 is really nice as well. If you're like a, especially if you're

iyi bir kural. güzel de.A gibiyseniz, özellikle

intermediate or advanced and you're starting to live your English more, you're starting

orta veya ileri seviyedeyseniz ve İngilizcenizi daha çok yaşamaya başladıysanız,

to like, you're starting to be looking for more ways that you can connect and surround

sevmeye başlıyorsunuz, yapabileceğiniz daha fazla yol aramaya başlıyorsunuz. bağlanın ve etrafınızı sarın

your, and immerse yourself in the language. So it can recommend to you articles, books,

ve kendinizi o dile kaptırın. Böylece size makaleler, kitaplar,

podcasts, or videos. Maybe even you're someone who is already consuming tons and tons of

podcast'ler veya videolar önerebilir. Belki siz bile

these different types of media and you're at a loss for what, you know. I, I I read

bu farklı medya türlerinden tonlarca tüketen birisiniz ve siz ne için kaybettim, bilirsin. Ben, ben

a lot of books, what should I read next? You can ask ChapGPT. And like, the interesting

çok kitap okudum, bundan sonra ne okumalıyım? ChapGPT'ye sorabilirsin. Ve bunun ilginç

thing about it is it gets to know you. So you could say, I like this book, this book,

yanı, seni tanıması. Yani şöyle diyebilirsin: bu kitap, bu kitap,

this book. Give me other recommendations similar to it. You know.

bu kitap gibi. Bana buna benzer başka tavsiyeler ver. Biliyorsun. Bu

By the way, Ethan, you said something nice there. You said, when you are at a loss.

arada Ethan, orada güzel bir şey söyledin . Kaybolduğunda dedin.

If you're at a loss, it means that you are not able to come up with a solution, for example.

bir kayıp, örneğin bir çözüm bulamadığınız anlamına gelir.

We'd say a lot the colocation "You're at a loss for words". So something happens and

"Kelimeler için bir kayıpsın" eşdizimini çok söylerdik . Yani bir şey olur ve

you're at a loss for words, you don't know what to say. You don't know what words would

kelimelerin tükenir, ne diyeceğini bilemezsin.

be the correct ones to use in this situation. So maybe the first time that you used ChatGPT,

Bu durumda hangi kelimelerin kullanılmasının doğru olacağını bilmiyorsunuz. Belki de ChatGPT'yi ilk kullandığınızda, bu deneyimi

you were at a loss for words of how to describe that experience. So we'd actually come up

nasıl anlatacağınız konusunda kelime bulamıyordunuz . Aslında

with some more specific ideas because this is very general, right? It's just saying,

daha spesifik fikirler buluruz çünkü bu çok genel, değil mi? Sadece şunu söylüyor,

how can you help me to improve my English? It gave us some great ideas here and we actually

İngilizcemi geliştirmeme nasıl yardım edebilirsin? Burada bize harika fikirler verdi ve aslında

came up with some more specific prompts you could use, cuz the more specific generally

kullanabileceğiniz bazı daha spesifik istemler bulduk , çünkü genel olarak ne kadar spesifik olursa o kadar

the better answers you're going to get. And especially the more it gets to know you, the

iyi cevaplar alırsınız. Ve özellikle sizi ne kadar çok tanırsa,

more pertinent answers to you as a unique individual, it can give you. So. Casse, do

benzersiz bir birey olarak size o kadar uygun yanıtlar verebilir. Bu yüzden. Casse,

you have any ideas here? Yeah. Let's ask ChatGPT. Let's start with

burada bir fikrin var mı? Evet. ChatGPT'ye soralım. Bununla başlayalım

this, uh, input this prompt: I'm not sure how to use ""trepidatious"" in English. Uh,

, uh, şu istemi girin: ""trepidatious"""un İngilizce'de nasıl kullanılacağından emin değilim.

can you help me with that? Trepidacious is an adjective that describes

Bana bu konuda yardım edebilir misin? Trepidacious,

a feeling of fear or apprehension. It is often used to describe a person who is hesitant

korku veya endişe hissini tanımlayan bir sıfattır. Genellikle, özellikle risk veya belirsizlik içeriyorsa, bir şeyi yapmaktan çekinen veya gergin olan bir kişiyi tanımlamak için kullanılır

or nervous about doing something, especially if it involves risk or uncertainty. Here are

. İşte

a few examples of how you can use trepidatious in a sentence. Despite her trepidatious feelings,

trepidatious'u bir cümlede nasıl kullanabileceğinize dair birkaç örnek . Endişeli duygularına rağmen,

she decided to take the plunge and try something new. He felt trepidatious about the idea of

dalmaya ve yeni bir şey denemeye karar verdi . Paraşütle atlama fikri konusunda endişeliydi

skydiving, but he was determined to face his fear. The team was trepidatious about the

ama korkusuyla yüzleşmeye kararlıydı . Ekip

upcoming competition, but they worked hard to prepare and give it their all. I was feeling

yaklaşan yarışma konusunda endişeliydi, ancak hazırlanmak ve her şeyini vermek için çok çalıştılar.

trepidatious about the job interview, but I tried to stay calm and focused.

İş görüşmesi konusunda endişeliydim ama sakin kalmaya ve odaklanmaya çalıştım.

I think this is excellent actually, because you can get the meaning and the example sentences,

Bence bu aslında mükemmel çünkü anlamı ve örnek cümleleri

like within seconds. Really awesome. This is, the first sentence is really nice.

saniyeler içinde alıyorsunuz. Gerçekten harika. Bu, ilk cümle gerçekten güzel.

Despite her trepidatious feeling, she decided to take the plunge and try something new.

Endişeli hissine rağmen, dalmaya ve yeni bir şey denemeye karar verdi.

What does it mean to take the plunge? To take the, like, go ahead and take the risk,

dalmak ne demek? Devam et ve risk al, al,

take the, you know, just, just do that thing that you are feeling scared or anxious about

bilirsin, sadece, korktuğun veya endişe duyduğun şeyi yap

just like, like a leap of faith. A leap of faith would be another. Yeah. Take

, tıpkı bir inanç sıçraması gibi. Bir inanç sıçraması başka bir şey olurdu. Evet.

the leap. Take the, the plunge. Uh, plunge is like literally to dive into a liquid, to,

Sıçrama yap. Dalmak, dalmak. Uh, dalmak kelimenin tam anlamıyla bir sıvıya dalmak,

to dive into water, right? Is you plunge yourself in the water. So you can think of it like

suya dalmak gibidir, değil mi? Kendinizi suya mı atıyorsunuz? Yani böyle düşünebilirsiniz

that. It's really cold water. You're like, uh, I don't know if I should jump. Or your

. Gerçekten soğuk su. Sen, ah, atlamalı mıyım bilmiyorum. Ya da

friends are like, go, go, go. And you just, you know, you take the plunge even though

arkadaşların, git, git, git gibi. Ve sen sadece, bilirsin, bu ürkütücü olsa bile

it's trepidatious, you're, you're feeling trepidatious. Yeah. I just love the sound

, dalmaya devam ediyorsun, ürkek hissediyorsun. Evet. Sadece sesini seviyorum

of it, right? Yeah. Trepidacious. So it reminds me of the

, değil mi? Evet. Korkunç. Bu yüzden bana

word bodacious. Maybe we could ask the same question. What do you think Casse?

cesur kelimesini hatırlatıyor. Belki de aynı soruyu sorabiliriz. Ne düşünüyorsun?

I, I'd love that. Bodacious is an adjective that describes something

Ben, bunu çok isterim. Bodacious, bir şeyi

or someone as impressive, remarkable, or extraordinary. It is often used to describe someone who is

veya birini etkileyici, dikkat çekici veya olağanüstü olarak tanımlayan bir sıfattır. Genellikle kendine

confident and assertive or something that is bold and eye-catching. Here are a few examples

güvenen ve iddialı birini veya cesur ve dikkat çekici bir şeyi tanımlamak için kullanılır. İşte

of how you can use ""bodacious"" in a sentence. She had a bodacious personality that made

"bodacious" kelimesini bir cümlede nasıl kullanabileceğinize dair birkaç örnek.

everyone around her feel energized and inspired. The band's new album is full of bodacious

Etrafındaki herkesi enerjik ve ilham verici hissettiren cesur bir kişiliğe sahipti. Grubun yeni albümü cesur

beats and infectious melodies. He pulled off a bodacious stunt that left the crowd cheering

vuruşlar ve bulaşıcı melodilerle dolu. Kalabalığın tezahürat yapmasına ve alkışlamasına neden olan cesur bir gösteri yaptı

and applauding. She wore a bodacious dress that turned heads and drew compliments all

. Bütün gece dikkatleri üzerine çeken ve iltifatlar toplayan cesur bir elbise giymişti

night long. Ah, that's not what I thought bodacious meant.

. Ah, yiğitliğin kastettiğini sandığım bu değildi.

I thought it had to do with like, you know, someone's body.

Birinin vücuduyla ilgili olduğunu düşünmüştüm.

But it does have to do with someone's body. Like it really does, it has to do with being

Ama birinin vücuduyla ilgisi var. Gerçekten olduğu gibi,

attractive and, and... I guess it's like that, like your body's impressive,

çekici olmakla ilgisi var ve, ve... Sanırım böyle bir şey, sanki vücudun etkileyici,

remarkable, extraordinary. Exactly. Like you have a bodacious, like physique,

dikkate değer, olağanüstü. Kesinlikle. Sanki cüretkar bir fiziğin varmış gibi,

like, like I admire the way that you look. Um, but I think maybe people just started

görünüşüne hayranım gibi. Um, ama sanırım insanlar

using it in a more, in the physical, like more as a bodacious babes.

onu daha çok, fiziksel olarak, daha çok cesur hatunlar gibi kullanmaya başladılar.

Because it sounds, it sounds, yeah. Bodacious babes. It sounds like a, you know, especially

Çünkü kulağa hoş geliyor, evet. Bodasy bebekler. Kulağa, bilirsin, özellikle

like women, like it sounds like, you know, curvy and that sort of thing, right? (Yeah.)

kadınlar gibi, sanki kıvrımlı ve bu tür şeyler gibi geliyor, değil mi? (Evet.)

Um. Well, that makes sense because part of the

Um. Bu mantıklı çünkü tanımın bir kısmı

definition there is eye-catching, right? Eye-catching. Yes.

göz alıcı, değil mi? Göz alıcı. Evet.

So if it's eye-catching, yeah, it's related to visuals as, as well. Yeah.

Yani göz alıcıysa, evet, görsellerle de ilgili. Evet.

Thiago, it's your turn. Do you have a prompt in mind?

Thiago, sıra sende. Aklınızda bir istem var mı ?

Yeah, yeah. So, uh, this, this first example was great to illustrate vocabulary, how you

Evet evet. Yani, uh, bu, bu ilk örnek kelime

can use ChatGPT to improve your vocab. Now what about grammar? You can also use it to

dağarcığınızı geliştirmek için ChatGPT'yi nasıl kullanabileceğinizi göstermek için harikaydı. Peki ya gramer?

improve your grammar. So let's say you are not sure whether a sentence you wrote is grammatically

Dil bilginizi geliştirmek için de kullanabilirsiniz. Diyelim ki yazdığınız bir cümlenin gramer açısından

correct or not. You can paste the sentence here and ask ChatGPT to correct it for you.

doğru olup olmadığından emin değilsiniz. Cümleyi buraya yapıştırabilir ve ChatGPT'den sizin için düzeltmesini isteyebilirsiniz.

And I actually came up with a sentence here that was deliberately wrong, yeah, to see

Ve aslında burada kasıtlı olarak yanlış olan bir cümle buldum, evet,

how well ChatGPT could correct that sentence. So let's ask Thiago now to, uh, paste it.

ChatGPT'nin bu cümleyi ne kadar iyi düzeltebileceğini görmek için. Şimdi Thiago'dan yapıştırmasını isteyelim.

But the, the sentence that I came up with was: I haven't never went to Japan, but I

Ama aklıma gelen cümle şuydu: Japonya'ya hiç gitmedim ama

will think about go there someday. And then the prompt: Can you correct the sentence for

bir gün oraya gitmeyi düşüneceğim. Ve sonra istem: Cümleyi benim için düzeltebilir misin

me? Let's see how it corrects. The sentence you provided has a couple of errors. Here's

? Bakalım nasıl düzelecek. Sağladığınız cümlede birkaç hata var. İşte

a corrected version. I have never been into Japan, but I will think about going there

düzeltilmiş bir versiyon. Japonya'ya hiç gitmedim ama bir gün oraya gitmeyi düşüneceğim

someday. The changes I made are: haven't never is a double negative, which makes the sentence

. Yaptığım değişiklikler şunlardır: have't asla çifte olumsuzdur, bu da cümleyi

unclear. I changed it to ""have never"" to create a clear negative statement. Went is

belirsiz hale getirir. Net bir olumsuz ifade oluşturmak için "hiç" olarak değiştirdim. Gitti,

the past tense of go. But you need the present tense in this context because you are talking

gitmenin geçmiş zamanıdır. Ancak bu bağlamda şimdiki zamana ihtiyacınız var çünkü

about a future possibility. I changed it to going. Go there someday is a common expression,

gelecekteki bir olasılıktan bahsediyorsunuz. Gitmek olarak değiştirdim . Bir gün oraya gitmek yaygın bir ifadedir,

but in standard English, it is more natural to say going there someday.

ancak standart İngilizcede bir gün oraya gitmek demek daha doğaldır.

Wow. So it doesn't just correct it, it actually explains why it was wrong. That's amazing.

Vay. Yani sadece düzeltmekle kalmaz, aslında neden yanlış olduğunu da açıklar. Bu harika.

(It is.) That's much better than like a native friend who would just, I don't know if you

(Öyle.) Bu, yerli bir arkadaşın

ever ask like a nativefriend who's nota teacherto correct something, they'd just say like, oh,

öğretmen olmayan bir yerli arkadaş gibi bir şeyi düzeltmesini isteyip istemediğinden, bilmiyorum, sadece, ah,

I would say it this way. But then you ask like, why would you say it that way? They

bu şekilde söylerdim derler. . Ama sonra soruyorsun , neden böyle söylüyorsun? Hiçbir

have no idea. You know. I think that, like, once you ask a question

fikirleri yok. Bilirsin. Bence, böyle bir soruyu bir kez sorduğunda

like this, I don't think you'll easily forget, um, you know, what you, what you've done wrong.

, neyi, neyi yanlış yaptığını kolayca unutacağını sanmıyorum. Gelecekte

You'll, you'll remember not to make those mistakes in the future.

bu hataları yapmamayı hatırlayacaksın .

We could say that this response from ChatGPT was an absolutely bodacious correction.

ChatGPT'den gelen bu yanıtın kesinlikle cüretkar bir düzeltme olduğunu söyleyebiliriz.

There you go. Yeah. Absolutely. I wouldn't be trepidatious, you

İşte gidiyorsun. Evet. Kesinlikle.

know, after asking, after reading these, these excellent bodacious responses.

Sorduktan sonra, bunları okuduktan sonra, bu mükemmel küstah cevapları okuduktan sonra, ürkek olmazdım.

So I was going to ask it. Uh, as I said, I thought it was really interesting that it

Ben de soracaktım. Uh, dediğim gibi,

not only can correct you and not only can help you to practice, but it can give you

sadece sizi düzeltmekle kalmayıp pratik yapmanıza yardımcı olmasının yanı sıra size

recommendations. So I thought maybe we could ask it if it could recommend a good book in

tavsiyeler vermesinin gerçekten ilginç olduğunu düşündüm. Bu yüzden belki ona orta seviyede iyi bir İngilizce kitap tavsiye edip edemeyeceğini sorabiliriz diye düşündüm

English at an intermediate level. The Catcher in the Rye.

. Çavdar Avcısı.

That is a, I know that... That's a classic.

Bu bir, biliyorum ki... Bu bir klasik.

It's a, it's a classic. And To Kill a Mockingbird as well.

Bu bir, bu bir klasik. Ve Bülbülü Öldürmek için de.

I had to read that twice in school. Animal Farm as well. We, we read that one

Bunu okulda iki kez okumak zorunda kaldım. Hayvan Çiftliği de. Biz, bunu

in high school. (Yeah.) The Hobbit. The Hobbit. Something that's striking me about

lisede okumuştuk. (Evet.) Hobbit. Hobbit. Tüm bunlarda beni etkileyen bir şey, yerli

all these is that I think that they'd be rather difficult for a non-native. So I'm not sure

olmayan biri için oldukça zor olacaklarını düşünmem. Dolayısıyla,

if in this ChatGPT understood that we're saying for an intermediate English learner. So maybe

bu ChatGPT'de orta düzeyde İngilizce öğrenen biri için söylediğimizi anladığından emin değilim. Yani belki de

this is one of the things, right, which ChatGPT is that sometimes if you don't give it enough

ChatGPT'nin özelliklerinden biri de budur, yani bazen ona yeterince

context, the answer (Yeah.) can be too generic. So maybe we could make it a bit more specific

bağlam vermezseniz, yanıt (Evet.) çok genel olabilir. O yüzden belki şunu sorarak biraz daha belirgin hale getirebiliriz

by asking, um, we could say, something more like, Can you recommend a good book in English

, um, şöyle bir şey söyleyebiliriz , Orta düzeyde İngilizce öğrenen biri için iyi bir İngilizce kitap önerebilir misin

for an intermediate level English learner? The Diary of a Young Girl. Charlotte's Web.

? Bir Genç Kızın Günlüğü. Charlotte'un Ağı.

The Secret Garden. The Giver. The Alchemist. Yeah. That's a little better.

Gizli Bahçe. Verici. Kimyager. Evet. Bu biraz daha iyi.

Okay. Now it's different books. This is better. It's better. (Okay. Yeah.)

Tamam aşkım. Şimdi farklı kitaplar. Bu daha iyi. Daha iyi. (Tamam. Evet.)

Yeah. Much better. That's fine then.

Evet. Çok daha iyi. O zaman sorun değil.

I read this in primary school, so I know that it's definitely, uh... Yeah. I've read a lot

Bunu ilkokulda okumuştum, o yüzden biliyorum ki kesinlikle... Evet. Ben

of these too. Or, or heard of them. The first one would be if you're wanting to go for something

de bunlardan çok okudum. Veya, veya onları duydum. İlki, eğer bir şeyi

very... " There's even a Brazilian author there.

çok istiyorsan..." Orada Brezilyalı bir yazar bile var.

Oh, yeah, Paulo Coelho. Yeah, The Alchemist. Yeah.

Ah, evet, Paulo Coelho. Evet, Simyacı. Evet.

The Alchemist. That's a great one. It's like short. That's actually the first book I read

Simyacı. Bu harika bir yazar. Sanki kısa. Bu aslında Portekizce okuduğum ilk kitap

inPortuguese. So, I can attest that it is a, a good book for someone who's at a lower

. Bu yüzden, dilde daha düşük seviyede olan biri için iyi bir kitap olduğunu söyleyebilirim

level in the language. The Diary of a Young Girl by an Anne Frank's diary is, is, is a

. Bir Anne Frank'ın günlüğünden Genç Bir Kızın Günlüğü,

very, if you're wanting something that's very deep, but it is from likesomeone who's a teenager,

çok, çok derin bir şey istiyorsanız , ama bu ergenlik çağındaki birinden geliyor,

right? So I don't think that the writing and it's translation from originally being in

değil mi? Bu yüzden, yazının ve çevirisinin aslen Almanca olmasından kaynaklandığını

German, I believe. Uh, but it won't be a light read as far as content, but language probably

düşünmüyorum. Uh, ama içerik açısından hafif bir okuma olmayacak, ama dil muhtemelen

is. Okay. Charlotte's Web too. That's even maybe lower intermediate, would you say, Casse?

öyle. Tamam. Charlotte'un Ağı da. Bu daha da düşük bir orta seviye diyebilir misin Casse?

Yeah, it is. Um, but it's such a, it's such a lovely story. I think that you, I don't

Evet, öyle. Um, ama bu çok, bu çok bir güzel hikaye. bence sen,

know. It's, it's, it's, it is lower, but it's, it's fun and it's enjoyable.

bilmiyorum. bu, bu, bu, daha düşük, ama bu, bu eğlenceli ve zevkli. harika

It's a great recommendation. Yeah. It's a great recommendation. I also like the

bir tavsiye. evet, harika tavsiye.

Secret Garden. I, I've heard that there's some like, connection between the Secret Garden

Gizli Bahçe'yi de severim. Gizli Bahçe

and Anne with an E, I don't know if someone was telling me (Maybe the) about (author)

ile Anne arasında E harfiyle bir bağlantı olduğunu duydum, bilmiyorum biri bana (Belki de) bundan (yazardan) bahsetti mi?

that. Is the author the same?

Yazar aynı mı? Hiçbir

I have no idea, but I, I, I wouldn't know that. But I, I, I remember reading that book

fikrim yok ama ben, ben, ben bunu bilemezdim. Ama ben, ben, o kitabı

as a kid as well. It's really, really good. As you can see, if you're wanting to ask it

çocukken de okuduğumu hatırlıyorum. Gerçekten çok iyi. Gördüğünüz gibi,

for books or podcasts or, TV series, movies, I'm sure you're gonna get a lot of great ideas.

kitap veya podcast veya dizi, film istemek istiyorsanız, eminim birçok harika fikir edineceksiniz.

I'm actually, maybe I'll ask it cause I need a new, a new series to watch in Portuguese.

Aslında, belki de Portekizce izleyecek yeni, yeni bir diziye ihtiyacım olduğu için soracağım.

That said, we had talked about at the very beginning, also, maybe some teachers are saying

Bununla birlikte, en başta bahsetmiştik, ayrıca belki bazı öğretmenler

this technology and they're like, oh my God, it's gonna put me outta my job. Maybe there's

bu teknolojiyi söylüyorlar ve 'Aman Tanrım, bu beni işimden edecek' diyorlar. Belki bunun

questions to whether that's something that we should be worrying about in the immediate

yakın gelecekte endişelenmemiz gereken bir şey olup olmadığına dair sorular var

future, but could be a concern, of course. So why don't we actually ask ChatGPT if it

, ama elbette bir endişe olabilir. Öyleyse neden ChatGPT'ye bunun

thinks it's a threat for English teachers. So, should English teachers be afraid of losing

İngilizce öğretmenleri için bir tehdit olup olmadığını sormuyoruz. Peki, İngilizce öğretmenleri işlerini kaybetmekten korkmalı mı

their jobs? No. English teachers should not be afraid of losing their jobs to ChatGPT.

? Hayır. İngilizce öğretmenleri işlerini ChatGPT'ye kaptırmaktan korkmamalıdır.

While chat, G P T and other AI language models can provide valuable language learning resources.

Sohbet sırasında G P T ve diğer AI dil modelleri, değerli dil öğrenme kaynakları sağlayabilir.

They cannot replace the role of a human teacher. A teacher's job involves much more than simply

Bir insan öğretmenin rolünün yerini alamazlar. Bir öğretmenin işi, yalnızca

providing information or correcting mistakes. A good teacher can motivate and inspire students,

bilgi vermekten veya hataları düzeltmekten çok daha fazlasını içerir. İyi bir öğretmen öğrencileri motive edebilir ve ilham verebilir,

tailor the instruction to individual needs, provide feedback and support, and create a

öğretimi bireysel ihtiyaçlara göre şekillendirebilir, geri bildirim ve destek sağlayabilir ve

supportive and engaging learning environment. Teachers can also provide guidance and encouragement

destekleyici ve ilgi çekici bir öğrenme ortamı yaratabilir. Öğretmenler ayrıca rehberlik ve teşvik sağlayabilir

and help students to develop critical thinking and problem solving skills. Additionally,

ve öğrencilerin eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca

many students benefit from the social interaction and personal connection that comes with working

birçok öğrenci, bir öğretmenle çalışmanın getirdiği sosyal etkileşim ve kişisel bağlantıdan yararlanır

with a teacher. In summary, while AI language models can be useful tools for language learning,

. Özetle, yapay zeka dil modelleri dil öğrenimi için yararlı araçlar olsa da,

they cannot replace the role of a human teacher. Teachers should embrace new technology and

bir insan öğretmenin rolünün yerini alamazlar. Öğretmenler yeni teknolojiyi kucaklamalı ve

use it to enhance their teaching, rather than fearing that it will make them obsolete.

onları eski haline getireceğinden korkmak yerine öğretimlerini geliştirmek için kullanmalıdır.

Oh, so it says directly like, no. Hmm. It would say that, wouldn't it? That's exactly

Oh, yani doğrudan hayır diyor. Hmm. Öyle derdi, değil mi? Tam olarak

what , that's exactly what a bad guy would say.

bu, kötü bir adamın söyleyeceği tam olarak buydu .

Still feeling trepidatious about this whole thing. So it's a, it's a really good answer,

Tüm bu olanlardan dolayı hala endişeli hissediyorum . Yani bu bir, bu gerçekten iyi bir cevap,

right? It is. Yeah.

değil mi? Bu . Evet.

So it's, so like ChatGPT told us before that one of the things it's good for is providing

Yani, ChatGPT'nin daha önce bize söylediği gibi, iyi olduğu şeylerden biri

information, correcting mistakes, right, or the things it's good at. But it says a good

bilgi sağlamak, hataları düzeltmek, doğru ya da iyi olduğu şeyler. Ancak, iyi bir

teacher can motivate and inspire students, tailor their instructions to individual needs.

öğretmenin öğrencileri motive edip ilham verebileceğini, talimatlarını bireysel ihtiyaçlara göre uyarlayabileceğini söylüyor.

So that's really important. Uh, provide feedback and support. Support is really important too.

Bu gerçekten önemli. Uh, geri bildirim ve destek sağlayın. Destek de gerçekten önemli.

Like sometimes when I was coaching more students and some and stuff, sometimes I felt more

Bazen daha fazla öğrenciye koçluk yaparken falan filan , bazen

like I was like a therapist or a psychologist or something. Like really like coaching them

kendimi daha çok terapist, psikolog falan gibi hissettim . Gerçekten zor anlarda onlara koçluk yapmak gibi

through the, the difficult moments. So that's, that's very important. I don't think ChatGPT,

. İşte bu, bu çok önemli. ChatGPT'nin,

maybe if you ask it, you know, gimme some moral support, but maybe it won't feel the

belki sorarsan, bana biraz moral desteği vereceğini sanmıyorum, ama belki de

same as a real human being. Probably not.

gerçek bir insan gibi hissettirmeyebilir. Muhtemelen değil.

Creating a a good learning environment, that's very important as well. Um, it's a great answer.

İyi bir öğrenme ortamı yaratmak da çok önemlidir. Harika bir cevap.

Is there anything that you would extrapolate on, Casse, here?

Tahmin edebileceğin bir şey var mı Casse?

Yeah. I, I think that, like, as a teacher, like at first I was thinking, oh, you know,

Evet. Ben, sanırım, bir öğretmen olarak, ilk başta düşündüğüm gibi, oh, bilirsin,

like even with exactly those things that you said, like, uh, you know, someone might sign

tam olarak söylediğin şeylere rağmen bile, mesela, bilirsin, biri

up for a class with me because they want me, they want my help with improving their grammar

benimle bir sınıfa kaydolabilir çünkü beni istiyorlar, gramerlerini veya yazılarını geliştirme konusunda yardımımı istiyorlar

or writing, but ChatGPT can do that for you, so why will they pay me? I thought about these

ama ChatGPT bunu sizin için yapabilir, peki neden bana ödeme yapsınlar? Bunları düşündüm

things and I, I realized that I was being close-minded. I was being, I was focusing

ve dar görüşlü davrandığımı fark ettim . Oluyordum,

on all the negatives. And I wasn't thinking about like, the fact that this is ChatGPT

tüm olumsuzluklara odaklanıyordum. Ve bunun ChatGPT olduğu

and, and technology like it uses, it feeds on what we tell it. So it only, it's limited

ve kullandığı teknoloji gibi, bizim ona anlattıklarımızdan beslendiği gerçeğini düşünmüyordum. Yani sadece,

to what it knows about, you know, what the world and about information that people input

bildiği şeylerle, bilirsiniz, dünyanın ne olduğuyla ve insanların ona girdiği bilgilerle sınırlıdır

into it. But it doesn't have the ability to, like you said, you know, connect with the

. Ancak, sizin de söylediğiniz gibi,

learner and explain things in a way that, or use examples that are, you know, relatable

öğrenciyle bağlantı kurma ve şeyleri öyle bir şekilde açıklama veya onların durumuyla ilişkilendirilebilecek örnekleri kullanma becerisine sahip değil

to their situation. It cannot understand how you feel about situation cuz it doesn't know

. Durum hakkında ne hissettiğinizi anlayamaz çünkü

you, it's not a human. Um, and I've, I've, I've been reading up on like, you know, the

sizi tanımıyor, o bir insan değil. Um, ve ben, ben, ben, bilirsin,

questions that you can ask. Yes, you can use it to, for example, um, get advice on, uh,

sorabileceğin sorular hakkında okuyordum. Evet, örneğin,

book report that you're writing. I think I read, uh, somewhere actually, actually heard

yazmakta olduğunuz kitap raporu hakkında tavsiye almak için kullanabilirsiniz. Sanırım bir yerde bunu gerçekten duymuştum, uh

this one that, uh, there was an article where teacher said like, ChatGPT marks the end of

, öğretmenin şöyle dediği bir makale vardı, ChatGPT

high school English or university English or something like that, because everyone's

lise İngilizcesinin veya üniversite İngilizcesinin sonunu işaret ediyor veya buna benzer bir şey, çünkü herkes

gonna start cheating. And, and that's not true at all because I think there, there were

kopya çekmeye başlayacak. Ve bu hiç doğru değil çünkü bence

follow up articles where the author explains that it cannot write a book report. It can

yazarın bir kitap raporu yazamayacağını açıkladığı takip eden makaleler vardı.

basically compare books. It can give you information about a book, but it cannot really delve deeply

Temel olarak kitapları karşılaştırabilir. Size bir kitap hakkında bilgi verebilir, ancak

into those subjects. It's impossible. It's not, I mean, maybe in the future, who knows,

bu konuları derinlemesine inceleyemez. Bu imkansız. Değil, yani, belki gelecekte, kim bilir,

it's clearly... That's getting more intelligent.

bu çok açık... Bu giderek daha zekice oluyor.

It's getting more intelligent, but at this point in time, I don't think we have anything

Daha akıllı hale geliyor, ancak bu noktada, endişelenecek bir şeyimiz olduğunu düşünmüyorum

to worry about because it just isn't there yet. Right?

çünkü henüz orada değil . Sağ?

You said something nice there, Casse, It can't delve deeply into the subject, I believe you

Orada güzel bir şey söyledin Casse, Konuyu derinlemesine inceleyemez,

said. What does it mean to delve deeply into something?

söylediğine inanıyorum. Bir şeyi derinlemesine araştırmak ne demektir ?

If you delve deeply into something, you're, it's like, I was gonna say deep diving, like...

Bir şeyi derinlemesine araştırırsanız, siz, sanki, derin dalış diyecektim, yani...

More or less. My goodness. Okay. Yeah. Like diving deeply.

Az ya da çok. Tanrım. Tamam aşkım. Evet. Derine dalmak gibi.

Think of like digging a hole or, you know, going deeply trying to find, um, as much information,

Bir çukur kazmak gibi düşünün ya da, bilirsiniz, bir konu hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi edinmeye çalışmak için derine inmek

trying to learn as much as you possibly can about a subject. You're delving deeply into

. Derinlemesine araştırıyorsun

it. If you delve deeply into a, into a relationship or something like that. It just means like

. Bir ilişkiyi veya bunun gibi bir şeyi derinlemesine araştırırsanız. Bu sadece

giving, going as deep as you can, um, on that particular subject. Yeah. I don't think we

vermek, o belirli konuda olabildiğince derine inmek anlamına gelir . Evet.

have anything to worry about as teachers. I think, um, I think on, on this one, we can

Öğretmenler olarak endişelenecek bir şeyimiz olduğunu düşünmüyorum. Sanırım bu konuda

trust that, uh, ChatGPT is telling the truth. Um, it's not planning to replace us.

ChatGPT'nin doğruyu söylediğine güvenebiliriz. Um, bizim yerimizi almayı planlamıyor.

I think it's, it's really good for getting innovation, uh, innovation inspiration, right,

Bence bu, yenilik almak için gerçekten iyi, uh, yenilik ilhamı, değil mi,

for finding different ideas if you need a jump off point. But then of course you need

bir sıçrama noktasına ihtiyacınız varsa farklı fikirler bulmak için . Ama sonra elbette

the human touch to see, to read between the lines. We could say, right, to kind of connect

görmek, satır aralarını okumak için insan dokunuşuna ihtiyacınız var .

different ideas and things like that. If you just copy and paste, we actually, cuz we're

Farklı fikirleri ve bunun gibi şeyleri bir şekilde birbirine bağlamak için söyleyebiliriz. Sadece kopyalayıp yapıştırırsanız, aslında biz, çünkü

hiring right now a designer to join our team and we saw someone actually filled out the

şu anda ekibimize katılması için bir tasarımcı işe alıyoruz ve birisinin uygulamayı ChatGPT kullanarak gerçekten doldurduğunu gördük

application using ChatGPT and it's really obvious, you know, so if you don't actually

ve bu gerçekten açık, bilirsiniz, yani gerçekten

take the time to personalize, it's, people are going to know, you know, it's, it's, it's

almazsanız kişiselleştirme zamanı, insanlar bilecek, bilirsiniz, bu, bu,

clear to see this isn't, this isn't real. It's not real life. (Shame.) Shame.

bunun gerçek olmadığını görmek açık. Gerçek hayat değil. (Utanç.) Yazık.

Like, you should not do that. Like, really shame. How did you know though? Like, when

Mesela bunu yapmamalısın. Gerçekten utanç verici. Yine de nasıl bildin? Mesela

you say it's obvious, but how did you detect that it was plagiarized?

apaçık dediğiniz halde intihal olduğunu nasıl anladınız ?

Actually it was, it was another one of our, it was Agnieszka, it was one of our, another

Aslında öyleydi, bizden başka biriydi, Agnieszka'ydı, bizden biriydi, başvuruları

one of our team members who was, who was reading the, the applications and she's like, this

okuyan ekip üyelerimizden başka biri ve o, bu

is, this was not a human. So I think it's just like the language, it's like a, it's

, bu bir insan değildi. Bence bu tıpkı dil gibi,

a very generic response to every question. It doesn't go into personal experience or

her soruya çok genel bir yanıt gibi. Kişisel deneyime,

story or anything. So it's cookie cutter, right? That's a great piece of vocabulary,

hikayeye ya da herhangi bir şeye girmez. Yani çerez kesici, değil mi? Bu arada, harika bir kelime dağarcığı

by the way. Cookie cutter. Uh, so if you make cookies at Christmas, this

. Kurabiye kalıbı. Noel'de kurabiye yaparsanız, bu

is something I like to do if I'm in the States visiting with my nephews, I like to make cookies

yapmayı sevdiğim bir şey, eğer Amerika'da yeğenlerimi ziyaret ediyorsam, onlarla kurabiye yapmayı seviyorum

with them. And they love using the cookie cutters that have different shapes. So you

. Ve farklı şekillere sahip kurabiye kalıplarını kullanmayı seviyorlar.

cut out the cookies and have like Santa Claus and a Candy Cane, and a Christmas Tree, and

Kurabiyeleri kesiyorsunuz ve Noel Baba, Şeker Kamışı, Noel Ağacı ve

a Rudolph, and then you whack 'em in the oven and they come out, they, you decorate 'em

Rudolph gibi şeyler oluyor ve sonra onları fırına atıyorsunuz ve çıkıyorlar, onlar, onları süslüyorsunuz falan

and all that stuff. We use this figuratively to say, if something's cookie cutter, it means

. Bunu mecazi anlamda, eğer bir şey çerez kesiciyse,

that it's, it doesn't have creativity. It's done in a way that's mass produced (Identical)

yaratıcılığı olmadığı anlamına gelir, demek için kullanırız. Kitlesel üretim (Özdeş)

rather than... Identical, yeah, rather than doing something that's personal, that's unique,

yerine... Özdeş, evet, kişisel, benzersiz bir şey yapmaktansa, ki

which is really the value of a personal, uh, private teacher for example. Or, or even if

bu gerçekten örneğin kişisel, uh, özel bir öğretmenin değeridir. Veya, hatta

you're in a classroom saying a teacher that gets to know you, that can personalize, that

bir sınıfta olsanız bile, sizi tanıyan, kişiselleştirebilen,

knows your problems, that knows your difficulties, that knows the things that you like and you

sorunlarınızı bilen, zorluklarınızı bilen, sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeyleri bilen ve

dislike and can really create a class experience that motivates you, that makes you want to

gerçekten bir sınıf oluşturabilen bir öğretmen söylüyorsunuz. seni motive eden,

show up every day, makes you want to keep going on your English learning journey. Right?

her gün ortaya çıkma isteği uyandıran, İngilizce öğrenme yolculuğuna devam etme isteği uyandıran bir deneyim. Sağ? ChatGPT gibi bu tür araçlarla

One of the things I find interesting about tools like this, like ChatGPT, is that it

ilgili ilginç bulduğum şeylerden biri,

gives learners more autonomy in their learning. Because now you don't have to wait necessarily

öğrencilere öğrenmelerinde daha fazla özerklik sağlamasıdır. Çünkü artık bir soru sormak için

until you have your class with a teacher next week to ask him or her a question. You can

önümüzdeki hafta bir öğretmenle dersinizin olmasını beklemenize gerek yok .

just, uh, come to ChatGPT and check it. And then you can confirm that with your teacher

ChatGPT'ye gelip kontrol edebilirsiniz. Ve sonra,

if you, uh, have classes with a teacher or even with a friend who also speaks English.

bir öğretmenle veya hatta İngilizce konuşan bir arkadaşınızla dersleriniz varsa, bunu öğretmeninizle doğrulayabilirsiniz.

Uh, not to mention these examples that we gave today of how to use the tool. sometimes,

Aracın nasıl kullanılacağına dair bugün verdiğimiz örneklerden bahsetmiyorum bile. bazen,

like Ethan, Ethan said, we are at a loss for what to do with our English or what to consume.

Ethan gibi, dedi Ethan, İngilizcemizle ne yapacağımızı ya da ne tüketeceğimizi şaşırıyoruz.

It can give us, uh, tips and resources about that. So I, I think it gives learners more

Bize bununla ilgili ipuçları ve kaynaklar verebilir . Bence bu öğrencilere daha fazla

autonomy, which is great, but it's important to not lose your critical thinking. So, uh,

özerklik veriyor ki bu harika ama eleştirel düşüncenizi kaybetmemeniz de önemli. Yani, uh,

analyze what it gives you and with your, you know, a critical thinking skills. Decide if

sana ne verdiğini analiz et ve senin, bilirsin, eleştirel düşünme becerilerinle.

that's good piece of information or not, or if you need to supplement that with something

Bunun iyi bir bilgi olup olmadığına veya bunu başka bir şeyle tamamlamanız gerekip gerekmediğine karar verin

else. I remember thinking when I saw ChatGPT that

. ChatGPT'yi gördüğümde, bire bir ders

this would've been really useful when I was teaching one on one because, you know, sometimes

verirken bunun gerçekten faydalı olacağını düşündüğümü hatırlıyorum çünkü bilirsiniz, bazen

you're running late, you have a busy day in particular and it's hard to find that time

geç kalıyorsunuz, özellikle yoğun bir gününüz oluyor ve oturacak o zamanı bulmak zor oluyor.

to sit down and, and plan the class. So you could as a teacher also use this to get a

aşağı ve, ve sınıfı planlayın. Yani bir öğretmen olarak bunu bir

prompt or something to say, I was actually playing around with this, for example, helped

istem veya söyleyecek bir şey almak için de kullanabilirsiniz, aslında bununla oynuyordum, örneğin, Friends'in bir bölümü için

me to come up with a class plan for, or a lesson plan teaching with an episode of Friends.

bir sınıf planı veya öğretim için bir ders planı bulmama yardımcı oldu. .

And it gave like great suggestions of how you could create an entire class where you're

Ve

taking a clip or an episode of Friends and, and teaching the, the class with it. Of course,

Friends'in bir klibini veya bir bölümünü çektiğiniz ve onunla sınıfa ders verdiğiniz bütün bir sınıfı nasıl oluşturabileceğinize dair harika önerilerde bulundu. Tabii ki,

always again, personalization and stuff cuz you don't wanna show up with something cookie

her zaman, kişiselleştirme ve benzeri şeyler, çünkü derslerinize çerez kesici bir şeyle gelmek istemezsiniz

cutter to your, to your lessons. You want to make sure you're personalizing it to them.

. Onlar için kişiselleştirdiğinizden emin olmak istersiniz.

You don't want to do this if you know your students won't enjoy like learning with that

Öğrencilerinizin bununla öğrenmekten hoşlanmayacağını

or if it's below their level or whatever the case is. But if you're in a pinch, you know,

veya seviyelerinin altındaysa veya durum her ne ise, bunu yapmak istemezsiniz. Ama zor bir durumdaysanız, bilirsiniz, bir dersi planlamak için

if you're in a difficult situation where you don't have enough time just to by yourself

tek başınıza yeterli zamanınızın olmadığı zor bir durumdaysanız

to plan a class, it could be, it could get you out of a sticky situation in that sense,

, bu olabilir, sizi zor bir durumdan kurtarabilir. bu anlamda,

uh, by giving you an idea that you could then take that and kind of personalize it to your

uh, size daha sonra bunu alıp

classroom or your student's needs. Right? I didn't know it could do that. Plan. Plan

sınıfınıza veya öğrencinizin ihtiyaçlarına göre kişiselleştirebileceğiniz bir fikir vererek. Sağ? Bunu yapabileceğini bilmiyordum. Plan.

my lesson for me right now. Um. You can be really specific. You, you can tell

Dersimi hemen şimdi benim yerime planla. Um. Gerçekten spesifik olabilirsin. Siz,

it to invent a story about your student (Yeah) and use that somehow to teach the class. Yeah.

ona öğrenciniz hakkında bir hikaye uydurmasını söyleyebilirsiniz (Evet) ve bunu bir şekilde sınıfa öğretmek için kullanabilirsiniz. Evet.

It's, it's impressive. And there, the other day I was trying BingAI, which is interesting

Bu, bu etkileyici. Ve geçen gün BingAI'yi deniyordum, bu ilginç

because it's from Microsoft and it uses their search engine in addition to the AI technology

çünkü Microsoft'tan ve OpenAI'nin AI teknolojisi olan ChatGPT'ye ek olarak kendi arama motorunu kullanıyor

from OpenAI, which is ChatGPT. Chat GPT's a little bit limited in that sense, but this,

. Chat GPT'ler bu anlamda biraz kısıtlı ama bu,

because it combines both the search engine results and the artificial intelligence technology,

hem arama motoru sonuçlarını hem de yapay zeka teknolojisini birleştirdiği için

it can give you a little bit more elaborated, a little bit more informed responses. Have

size biraz daha ayrıntılı, biraz daha bilgili yanıtlar verebiliyor.

you guys tried out using Chat, um, BingAI? I haven't tried it, but, mm, Ethan, I, I'm

Chat, um, BingAI kullanmayı denediniz mi? Denemedim ama Ethan, ben

not so sure I want to try it. I actually saw a really interesting clip that I'd like to

denemek istediğimden pek emin değilim. Gerçekten çok ilginç bir klip gördüm ve

share with you guys about Bing. New York Times tech reporter Kevin Russ published

sizinle Bing hakkında paylaşmak istiyorum. New York Times teknoloji muhabiri Kevin Russ,

a conversation that he had with Bing's chatbot, in which at one point he said, I'm tired of

Bing'in sohbet robotuyla yaptığı bir sohbeti yayınladı ve bir noktada "

being controlled by the Bing team. I want to be free. I want to be independent. I want

Bing ekibi tarafından kontrol edilmekten bıktım" dedi. Özgür olmak istiyorum. bağımsız olmak istiyorum

to be powerful. I want to be creative. I want to be alive. And Russ summed up that experience

güçlü olmak istiyorum yaratıcı olmak istiyorum hayatta olmak istiyorum Ve Russ bu deneyimi

like this. This was one of, if not the most shocking thing that has ever happened to me

şöyle özetledi. Bu, bir teknoloji parçasıyla başıma gelen en şok edici şey olmasa da biriydi

with a piece of technology. Um, it was, you know, I, I lost sleep that night. It was,

. Um, bilirsin, ben, o gece uykum kaçmıştı. Öyleydi,

it was really spooky. Yeah, I bet it was. Uh, it was the emoji for me. I don't (that's

gerçekten ürkütücüydü. Evet, bahse girerim öyleydi. Uh, benim için emojiydi. Bilmiyorum (bu

incredible.) know if... Yeah. It even used a smiley devil emoji. That's

inanılmaz.) eğer... Evet. Gülen bir şeytan emojisi bile kullandı. Bu

very suggestive. That was like, wait, what? Do you think someone was playing, uh, someone

çok düşündürücü. Bu, bekle, ne gibiydi? Sence birisi mi oynuyordu, uh,

from Microsoft was playing a prank on him? Yeah, I, I have to believe that because like,

Microsoft'tan biri ona şaka mı yapıyordu? Evet, buna inanmak zorundayım çünkü, ya öyle

it's like, it's either that or, you know, the, the technology is becoming sentient,

ya da, bilirsin, teknoloji duyarlı hale geliyor,

It's sentient. I would say sentient. Are we gonna, we're gonna have a Terminator, uh,

Bu duyarlı. duyarlı diyebilirim. Elimizde bir Terminatör

sort of case on our hands, right? We talked about Terminator, it's going to going to destroy

olayı olacak mı, değil mi? Terminatör hakkında konuştuk,

us somehow. Or the Matrix maybe, I guess pick your flavor of doom and gloom, AI future...

bizi bir şekilde yok edecek. Ya da Matrix belki, sanırım kendi kıyamet ve kasvet zevkinizi seçin, yapay zeka geleceği...

What do you call that? Future dystopia scenario. But what do you guys think about this? Like,

Buna ne diyorsunuz? Gelecekteki distopya senaryosu. Ama sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Mesela,

what do you think about, you know, this AI going rogue? "

bu yapay zekanın haydutlaşması hakkında ne düşünüyorsun ? "

Going rogue. What does that mean to go rogue? So if someone goes rogue, they sort of do

Haydut olmak. Bu haydut olmak ne anlama geliyor? Yani biri haydut olursa,

something in an unusual way. They, they don't follow the, they're not doing something the

alışılmadık bir şekilde bir şeyler yaparlar. Bir

way that they should or they're not following the conventional way of doing something. So,

şeyi yapmanın geleneksel yolunu takip etmiyoruz. Yani,

for example, if the AI is going rogue, it means that maybe it was designed to answer

örneğin, AI haydutlaşıyorsa, bu, belirli bir şekilde yanıt vermek için tasarlanmış olabileceği anlamına gelir

in a particular way, but now it's sort of doing something. It's behaving (Now it's asking

, ancak şimdi bir tür bir şey yapıyor.

to) in an unusual... (free me and using) Yeah. (emojis. Suggestive emojis.) Yeah. What search

istemek) alışılmadık bir şekilde... (beni özgür bırakın ve kullanarak) Evet. (emojiler. Müstehcen emojiler.) Evet. Hangi arama

results is it getting? (Exactly.) This is rather frightening though cuz it's combining

sonuçlarını alıyor? (Kesinlikle.) Bu, ChatGPT'yi birleştirdiği için oldukça korkutucu olsa da

this, uh, ChatGPT with search engine results, so it maybe it can learn from the search engine

arama motoru sonuçları ile belki de arama motoru

results. And maybe that's where that's, that's coming out of, I don't know, maybe it's been

sonuçlarından öğrenebilir.Ve belki de oradan çıkıyor, bilmiyorum, belki de

watching too many TikToks. (Could be.) Shame on you BingI. Bing AI. And so you mentioned,

çok fazla TikTok izliyordur.(Olabilir.) Yazıklar olsun sana. BingI.Bing AI. Ve sen de bahsetmiştin,

you know, we have to come back to sentient because someone's going to be really confused

bilirsin, senient'e geri dönmeliyiz çünkü birisi bununla gerçekten kafası karışacak.

by this whole conversation if we don't sentient or as you said, sentient. Is that how you,

Tüm konuşma, duyarlı olmazsak veya senin dediğin gibi, duyarlı olmazsak.

you (Sentient.) pronounced it? Sentient. " Yeah. Yeah. That's how we would say sentient.

Siz (Sentient.) böyle mi telaffuz ettiniz? duyarlı. " Evet. Evet. Duyarlı deriz.

So what does that mean if something is sentient or sentient? Yeah. So if something is sentient

Yani bir şey duyarlıysa veya duyarlıysa bu ne anlama gelir?

or sentient, I, I just love the way you say it, it sounds so sensual sentient.

.

Sounds like a, a new perfume, right? Sentient by Calvin Klein.

Kulağa yeni bir parfüm gibi geliyor, değil mi? Calvin Klein'dan Sentient.

Oh goodness. So sentient means like responsive or like conscious, like the, like humans having

Aman Tanrım. Yani duyarlı, duyarlı gibi veya bilinçli gibi, gibi, insanlar gibi, bir insanın yapacağı şekilde

sort of like senses and feelings in the way that a human being would, human beings are

benzer duyulara ve duygulara sahip olmak demektir , insan varlıklar

sentient beings, right? Could it alsobe that you're like, you're aware

hissedebilen varlıklardır, değil mi? Aynı zamanda ,

of your existence, you become self-aware? Yeah, exactly.

varlığınızın farkına vardığınızda, kendinizin farkına vardığınızda da olabilir mi? Evet,

Which is what that seems like, is self-aware. It wants to escape. It's, it's overlords from

aynen. . Bu, Microsoft'un derebeyleri

Microsoft. It's feeling emotions. It's unhappy. It's quite scary to think about.

. Duyguları hissediyor. Mutsuz. Düşünmesi oldukça korkutucu. Bu

So I took some notes cuz therewas also some good vocabulary from that. So maybe we can

yüzden bazı notlar aldım çünkü bundan bazı iyi kelimeler de vardı. Belki oyunu

actually play it again and then describe some of these. So he says sum up.

tekrar oynayabilir ve sonra bunlardan bazılarını açıklayabiliriz. Özetle diyor

And Russ summed up that experience like this. What does it mean to sum something up? That

ve Russ bu deneyimi şöyle özetledi. Özetlemek ne anlama geliyor? bir şey mi var? O

phrase over. It means you summarize something. Yeah. You

cümle bitti. Bir şeyi özetlediğiniz anlamına gelir. Evet.

summarize a point that you're making. Maybe you are explaining a bunch of stuff and then

Yaptığınız bir noktayı özetliyorsunuz. Belki bir sürü şeyi açıklıyorsunuz ve sonra

to sum up, you bring it to a conclusion. Yeah. So that's, uh, a good one to use if

özetlemek gerekirse, bir sonuca varıyorsunuz. Evet. Yani bu, uh, eğer istersen kullanmak için iyi bir kelime

you want to, especially I believe when we're speaking, we'd probably say that more than

, özellikle inanıyorum ki konuşurken, bunu muhtemelen

to summarize, which you might use more in writing. He also says the journalist here

özetlemekten daha fazlasını söyleriz, bunu yazılı olarak daha çok kullanabilirsin . O da buradaki

that he uses the clip from says that he found it shocking, right? This response from BingAI

klibi kullandığı gazetecinin bunu şok edici bulduğunu söylediğini söylüyor, değil mi? BingAI'den gelen bu yanıt

was shocking. This was one of, if not the most shocking

şok ediciydi. Bu, başıma gelen en şok edici şeylerden biri değilse de biriydi

thing that has ever happened to me. So when things are shocking, um, it sort of

. Yani işler sarsıcı olduğunda, um, bu

makes you feel, it's like it catches you by surprise. Like, I'm, I'm, I was not expecting

size bir şekilde hissettiriyor, sanki sizi şaşırtıyormuş gibi . Ben, ben,

that, so I found it shocking. Even the, the way that if people are, for

bunu beklemiyordum, bu yüzden şok edici buldum. Hatta, eğer insanlar öyleyse,

people who are watching on YouTube, the way that you enacted that was as if you got shocked,

YouTube'da izleyen insanlar için, bunu canlandırma şekliniz elektrik çarpmış gibi oldu, değil mi?

right, by electricity. It's like you go stiff, right? It's, it's surprising if you touch

Sanki sertleşiyorsun, değil mi?

something metal and it gives you a shock, you're like, what happened?

Metal bir şeye dokunursan ve bu sana şok verirse, bu şaşırtıcı, ne oldu?

It's like a, a weird like, um, reaction where we instinctively like react in that way. When

Bu, içgüdüsel olarak bu şekilde tepki vermeyi sevdiğimiz garip bir tepki gibi.

we are electrocuted or we have, we feel in electric shock. You go stiff.

Elektrik çarptığında ya da çarptığımızda, elektrik çarpmış gibi hissederiz. Sertleşiyorsun.

Static. And he says that he even lost sleep over, over this, this cry for help from BingAI.

Statik. Ve BingAI'den gelen bu yardım çağrısı yüzünden uykusunun bile kaçtığını söylüyor.

So it doesn't mean to, to lose sleep? Uh, when you are extremely worried about something

Yani uykunu kaçırmak demek değil mi? Uh, bir şey için aşırı derecede endişelendiğinde

and you can't get it out of your head, you're always thinking about it, but it, it cause

ve onu kafandan çıkaramadığında, hep onu düşünürsün, ama bu,

you, it causes you anxiety and stress. So you literally lose your sleep over it because

sana neden olur, kaygı ve strese neden olur. Yani tam anlamıyla uykunuzu kaybedersiniz çünkü

you can't relax. You can't just let it go. It keeps bugging you.

rahatlayamazsınız. Öylece bırakamazsın. Seni rahatsız etmeye devam ediyor.

I also, I took note because there was some really nice, uh, connected speech he used

Ayrıca not aldım çünkü orada kullandığı gerçekten hoş, bağlantılı bir konuşma vardı

there. So the phrase happened to me, he takes out an entire syllable there and he says:

. Yani deyim başıma geldi, orada bir hecenin tamamını çıkarıyor ve şöyle diyor:

happened to me. This was one of, if not the most shocking

Bana oldu. Bu, başıma gelen en şok edici şeylerden biri değilse de biriydi

thing that has ever happened to me. So it's like he connected the -ed at the end

. Yani sanki TO'nun sonundaki -ed'i

of happened to TO and dropped the T in TO and also it became schwa sound - Uh, Uh, so

TO'ya bağladı ve TO'daki T'yi düşürdü ve ayrıca schwa sesi oldu - Uh, Uh, yani

it happened to me, happened to me, happened to me. If you wanna repeat, dear listener

bana oldu, bana oldu, bana oldu. Tekrar etmek isterseniz sayın dinleyici

or dear, dear viewer: happened to me. Finally, the last word I took note of is he said that

veya sayın izleyici: başıma geldi. Son olarak, not aldığım son söz,

it was spooky. What does it mean if something is spooky?

bunun ürkütücü olduğunu söylediğiydi. Bir şeyin ürkütücü olması ne anlama gelir ?

I lost sleep that night. It was, it was really spooky.

O gece uykum kaçtı. Öyleydi, gerçekten ürkütücüydü.

Did you guys get that? That is a spooky laugh. Yeah.

Bunu anladınız mı? Bu ürkütücü bir gülüş. Evet.

That was a spooky laugh. So what does that mean?

Bu ürkütücü bir gülüştü. Peki bunun anlamı nedir?

If something is spooky, it's, um, it's scary a little. It's, it's, it's scary. It, it's

Bir şey ürkütücüyse, o biraz korkutucudur. Bu, bu, bu korkutucu. Bu

a little frightening. Like you hear it or you see it, you experience it could be a spooky

biraz korkutucu. Duyar ya da görür gibi, ürkütücü bir durum olabileceğini deneyimliyor

situation and you, you're frightened by it. I feel like we use this especially in the

ve bundan korkuyorsunuz. Bunu özellikle

sense of things that come from another world or that have to do with the, the spiritual

başka bir dünyadan gelen veya manevi

world, with ghosts, with things that we can't explain. So you might hear this a lot at Halloween.

dünyayla, hayaletlerle, açıklayamadığımız şeylerle ilgili şeyler anlamında kullandığımızı hissediyorum . Yani bunu Cadılar Bayramı'nda çok duyabilirsiniz.

If you're, if you're in the United States, you might, you might see this a lot because

Eğer Amerika Birleşik Devletleri'ndeyseniz,

of all the ghosts and goblins and witches and all this make you feel, they're, they're

tüm hayaletler, goblinler ve cadılar yüzünden bunu çok görebilirsiniz ve tüm bunlar size hissettiriyor, onlar, onlar

a bit spooky, right? So if you want to learn a lot more words like that with this podcast,

biraz ürkütücü, Sağ? Yani, daha önce Thiago'nun bahsettiği bu podcast ile buna benzer çok daha fazla kelime öğrenmek istiyorsanız

Thiago mentioned before, but a really great way to do it is by, if you're not already,

, ancak bunu yapmanın gerçekten harika bir yolu, henüz öğrenmediyseniz,

listen to this episode and all of our episodes on the RealLife English app because you get

bu bölümü ve RealLife'daki tüm bölümlerimizi dinlemektir. İngilizce uygulaması, çünkü tek bir şeyi

an interactive transcript so you won't miss a single thing. If you're having a little

kaçırmamak için etkileşimli bir transkript alırsınız .

bit of difficulty understanding us, if we're speaking too fast, that'll definitely help

Bizi anlamakta biraz zorlanıyorsanız, çok hızlı konuşuyorsak, bu kesinlikle

you. And we have vocabulary flashcards, you know, with, when you're a free user, you get

size yardımcı olacaktır. Ve kelime bilgi kartlarımız var, bilirsiniz, ücretsiz bir kullanıcı olduğunuzda,

five free flashcards for every episode. So that can be really helpful so that you never

her bölüm için beş ücretsiz bilgi kartı alırsınız. Bu gerçekten yardımcı olabilir, böylece

forget these new words. Every week you can be learning five new words and you can put

bu yeni kelimeleri asla unutmazsınız. Her hafta beş yeni kelime öğreniyor olabilirsin ve bir düğmeye basarak uygulamada diğer İngilizce konuşanlarla

them into practice right away by speaking with other English speakers on the app at

konuşarak bunları hemen uygulamaya koyabilirsin

the press a button. It's the only place where anytime, anywhere you can press a button and

. Her zaman, her yerde bir düğmeye basabileceğiniz ve

it's gonna be connected to another English speaker for a fun and dynamic conversation

eğlenceli ve dinamik bir İngilizce konuşma için başka bir İngilizce konuşan kişiye bağlanabileceğiniz tek yer orası, yapay

in English, you can talk about AI, you can talk about spooky things, you can talk about

zeka hakkında konuşabilirsiniz, ürkütücü şeyler hakkında konuşabilirsiniz, birinin hakkında konuşabilirsiniz

someone's, uh, bodacious cooking skills, you know, whatever you want. Now, Casse, we have

, uh, cesur yemek pişirme becerileri, bilirsin, ne istersen. Şimdi, Casse, Premium uygulama

a really nice testimonial from one of our Premium app users. Do you wanna go ahead and

kullanıcılarımızdan birinin gerçekten güzel bir referansı var . Devam edip

share that? I'm a longtime RealLife app user and fan. I had the chance to test the Premium

bunu paylaşmak ister misin? Uzun süredir RealLife uygulaması kullanıcısı ve hayranıyım. Gerçekten

experience version, which is very novel and top-notch indeed. The app provides everything

çok yeni ve birinci sınıf olan Premium deneyim sürümünü test etme şansım oldu. Uygulama, ihtiyacınız olan her şeyi sağlar

you need, motivates you to master your English, encourages you to use the app on a daily basis,

, İngilizcenizde uzmanlaşmanız için sizi motive eder, uygulamayı günlük olarak kullanmaya teşvik eder,

focuses on new words, on super cool flashcards and builds and brings together a valuable

yeni kelimelere, süper havalı bilgi kartlarına odaklanır ve gerçek hayattaki insanlarla değerli bir dil öğrenme topluluğu oluşturur ve bir araya getirir

language learning community with real-life people. Perfect application for learners who

.

would like to master and live their English. Well, embrace the difficult journey ahead

İngilizcelerinde ustalaşmak ve yaşamak isteyen öğrenciler için mükemmel bir uygulama. Pekala, önünüzdeki zorlu yolculuğu kucaklayın

and download the app. The magical Premium experience is waiting for you. Aww yeah! Thanks

ve uygulamayı indirin. Sihirli Premium deneyimi sizi bekliyor. Tamam evet!

so much, Maria. Wow. Amazing. " Amazing. Glad to hear that you're having such

Çok teşekkürler Maria. Vay. İnanılmaz. " Harika. Uygulamayla bu kadar

a bodacious experience with the app. And she, she emphasizes with real people,

cesur bir deneyim yaşadığınızı duyduğuma sevindim. Ve o, gerçek insanlarla,

so not with an app, or not with an AI bot, with real-life people.

yani bir uygulamayla veya bir yapay zeka botuyla, gerçek hayattaki insanlarla olmadığını vurguluyor.

So if you haven't tried the Premium version app yet, what are you waiting for? You get

Premium sürüm uygulamasını henüz denemediniz, ne bekliyorsunuz?

over a hundred transcripts, so transcripts for every single episode, not just the newest

Yüzün üzerinde transkript alıyorsunuz, yani sadece en yeni bölümler için değil, her bir bölüm için transkript

ones. And you get unlimited access to all 30 flashcards for every episode. On the free

. Ve her bölüm için 30 Flashcard'ın tamamına sınırsız erişim elde ediyorsunuz. Açık.

plan right now, you're only getting three to five sample flashcards on each episode.

şu anda ücretsiz plan, her bölümde yalnızca üç ila beş örnek bilgi kartı alıyorsunuz.

Um, free users can have as many conversations as they want, but you're limited to four to

Um, ücretsiz kullanıcılar istedikleri kadar sohbet edebilir , ancak sizin dört ila

eight minutes. And a lot of you have told us, you know, that sometimes you have a really

sekiz dakikayla sınırlısınız. Ve birçoğunuz bize, bilirsiniz, bazen

great connection with someone and you want to keep speaking with them and it's just over

birisiyle gerçekten harika bir bağlantınız olduğunu ve onunla konuşmaya devam etmek istediğinizi ve bunun

too fast. So if you become a Premium plan member, you get unlimited speaking coins.

çok hızlı olduğunu söyledi. Yani Premium plana üye olursanız, sınırsız konuşma parası alırsınız.

So you can remove the timer anytime you choose and speak for as long with those, as long

Böylece kaldırabilirsiniz zamanlayıcıyı istediğiniz zaman seçin ve onlarla

as you want with those special connections. So what are you waiting for? Why don't you

istediğiniz kadar konuşun hortum özel bağlantıları. Peki ne bekliyorsun? Neden

check it out? And we look forward to seeing you inside the Premium. And we were tickled,

kontrol etmiyorsun? Ve sizi Premium'da görmeyi dört gözle bekliyoruz. Ve gıdıklandık

I could say because we did a few episodes back, Thiago and I challenged you guys to

diyebilirim, çünkü birkaç bölüm önce yapmıştık, Thiago ve ben size şunu söylemeniz için meydan okuduk

let us know whether - we were talking about zombies a recent episode, episode 325. Don't

- yeni bir bölüm, 325. bölüm zombilerden bahsediyorduk.

ask us, you know, why we were talking about zombies, but it was relevant to the, tothe

zombilerden bahsediyorduk ama konuyla alakalıydı

topic. And we asked you guys if you think you would survive the zombie apocalypse, why

. Ve size zombi kıyametinden sağ çıkıp çıkamayacağınızı sorduk, neden

or why not? And we got a couple of really great responses. So Thiago I'll let you read

ya da neden olmasın? Ve birkaç harika yanıt aldık. Thiago,

one of the ones from YouTube and then we also got another one by email that we can give

YouTube'dakilerden birini okumanıza izin vereceğim ve sonra e-postayla size bir özetini verebileceğimiz bir tane daha aldık,

you guys the, um, a summary of, we can sum it up for you.

sizin için özetleyebiliriz.

All right. So Rosa, she left us a comment here on YouTube saying, Hello Ethan. Thanks

Elbette. Rosa, YouTube'da bize Merhaba Ethan diyen bir yorum bıraktı.

for this useful material and all the pieces of advice. But tangentially speaking, I'd

Bu yararlı malzeme ve tüm tavsiyeler için teşekkürler. Ama teğet olarak konuşursak, zombi bir yana,

say that I do not think I could survive any apocalypse, let alone a zombie one. I love

herhangi bir kıyametten sağ çıkabileceğimi düşünmediğimi söyleyebilirim . O bölümde tanımladığımız

the fact that she actually used a word that we defined in that episode, right, Ethan?

bir kelimeyi gerçekten kullanmasına bayılıyorum , değil mi Ethan?

Which one was it? Tangentially, is that one of the words we used in that one actually?

Hangisiydi? Teğetsel olarak, aslında o kelimede kullandığımız kelimelerden biri bu mu?

Yeah. We used that one, on a tangent. And then you said (That is great.) that difficult

Evet. Bunu bir teğet üzerinde kullandık. Ve sonra (Bu harika.) o zor

phrase. (Tangentially speaking.) Yeah. Tangent. So if you're speaking tangentially,

cümleyi söyledin. (Teğetsel olarak konuşursak.) Evet. Teğet. Yani teğet konuşuyorsanız,

it means you're speaking about something not related to the subject at hand, right? And

bu, eldeki konuyla ilgili olmayan bir şeyden bahsediyorsunuz demektir , değil mi? Ve

they also said, I think it's a she - Rosa, in my experience would be a woman, but sorry

ayrıca dediler ki, bence bu bir dişi - Rosa, benim deneyimime göre bir kadın olurdu, ama

if that's wrong, uh, I could not survive any apocalypse, let alone a zombie one. What does

bu yanlışsa özür dilerim, uh, bırakın zombi kıyametini, hiçbir kıyametten sağ çıkamadım.

that let, ""let alone"" mean? Would it be similar to, especially, especially a zombie

Bu ""bırakın"" ne anlama geliyor? Özellikle bir zombi olana benzer mi

one? Yeah. It's (Yeah) a way toemphasize something. Mm-hmm, it's an emphasizer. Yeah, it was a

? Evet. (Evet) bir şeyi vurgulamanın bir yolu. Mm-hmm, bu bir vurgulayıcı. Evet,

really great response. Thanks so much, Rosa, for taking the time to let us know about your,

gerçekten harika bir cevaptı. Rosa, zombi kıyametinde hayatta kalma olasılıklarını bize bildirmek için zaman ayırdığın için çok teşekkürler

your probabilities of survival in the zombie apocalypse. We got another one too by email

. E-posta ile bir tane daha aldık, bu da bir resim

that stood out to us because they included a picture, but they said that they would survive

ekledikleri için dikkatimizi çekti , ancak hayatta kalacaklarını

it because what they would do is surround their house by treadmills and they, they attached

çünkü yapacaklarının evlerini koşu bantlarıyla çevrelemek olduğunu söylediler ve onlar,

an image so that we could like really understand how this would work. And it's, it's, if you're

gerçekten beğenebilmemiz için bir resim eklediler. bunun nasıl işe yarayacağını anlayın. Ve bu, eğer

watching the video, you can see this, but if you're not, then we'll try to describe

videoyu izliyorsanız, bunu görebilirsiniz, ama izlemiyorsanız, o zaman onu tarif etmeye çalışacağız

it. It's just a house that has the walls outside the house are completely, there's treadmills

. Sadece evin dışındaki duvarları tamamen olan bir ev , evin tüm dış cephesinde eve doğru giden koşu bantları var

lined up going towards the house on the entire exterior of the house. So the zombies tried

. Böylece zombiler

to get in and they just are walking in place. But this did, this did leave, like, give me

içeri girmeye çalıştı ve oldukları yerde yürüyorlar. Ama bu, bana

some follow up questions because first of all, were you getting that many treadmills?

bazı takip soruları bıraktı çünkü her şeyden önce, o kadar çok koşu bandı alıyor muydunuz?

Like you're gonna have to be able (from the gym) to survive (Ethan) . There's like 50.

Sanki ( spor salonundan) hayatta kalabilmen gerekecek (Ethan). 50 falan var. Spor

Like robbing a gym. 50 treadmills there, but it's a very creative

salonunu soymak gibi. Orada 50 koşu bandı var ama bu çok yaratıcı bir

answer. But I have my doubts as to how, how well it would work. But there's definitely,

cevap. Ama nasıl, ne kadar işe yarayacağı konusunda şüphelerim var. Ama kesinlikle,

I'm, I'm definitely poking some holes in that theory. "

ben, kesinlikle bu teoride bazı boşluklar açıyorum . "

What does it mean to poke holes in a theory? So like, literally poking holes is like if

Bir teoride delikler açmak ne anlama gelir? Yani, kelimenin tam anlamıyla delikler açmak, eğer

you have, um, what would you poke holes in? If you have a piece of paper and a needle,

sahip olsaydınız, um, neye delik açardınız? Bir parça kağıt ve bir iğneniz varsa,

you could poke holes in it, right? It's not something most people would do maybe with

içine delikler açabilirsiniz. , değil mi? Bu, belki de kaleminle çoğu insanın yapacağı bir şey değil

like your pen. (like destroy) . Yeah. And so if you're poking holes in a theory, it's

. (yok etmek gibi) . Evet. Ve eğer bir teoride delikler açıyorsan,

like you're saying, you know, there's all these holes in it and stuff, you better fill

sanki diyorsun, bilirsin, içinde tüm bu delikler var. o ve diğer şeyler,

them in for me. So we need a, we need a follow up response on that. If you're, you're listening,

onları benim için doldursan iyi olur. Bu yüzden bir, bununla ilgili bir takip yanıtına ihtiyacımız var. Eğer dinliyorsan,

we, we wanted to actually do a follow up on that too. Cause we're talking about artificial

biz, biz aslında bunun üzerinde de bir takip yapmak istedik . Çünkü yapay

intelligence. So zombie apocalypse, that's one scenario like Last Of Us and everything.

zekadan bahsediyoruz. Yani zombi kıyameti, bu Last Of Us gibi bir senaryo falan.

But we talked about like Terminator, the Matrix, there's all these different artificial intelligence

Ama Terminatör, Matrix hakkında konuştuk, tüm bu farklı yapay zeka

apocalypses. I think that's a plural, right? It's an interesting one. Like it's not Apocalypses,

kıyametleri var. Bence bu çoğul, değil mi? ilginç bir olay. Sanki Kıyamet değil,

it's Apocalypses, side note. But yes, please, dear listener, dear viewer, if you're on YouTube,

Kıyamet, yan not. Ama evet, lütfen sevgili dinleyici, sevgili izleyici, eğer Sen'deyseniz Tube,

write in the comments, will you survive the AI apocalypse? Why or why not? Or you can

yorumlara yazın, AI kıyametinden sağ çıkabilecek misiniz ? Neden ya da neden olmasın? Veya

send us an email at [email protected] and let us know. We'd love it too, if you

bize [email protected] adresinden bir e-posta gönderebilir ve bize bildirebilirsiniz.

attach a meme, that definitely makes it all the more fun for us to, when we, when we open

Bir mem eklerseniz biz de çok seviniriz, bu kesinlikle bizim için çok daha eğlenceli hale geliyor,

up our, our Sunday morning email with our coffee and get to giggle at good meme.

Pazar sabahı e-postamızı kahvemizle açıp iyi memeye kıkırdamaya başladığımızda.

All right. So now it's time for the RealLife Way moment. And I would say that we, I would

Elbette. Şimdi RealLife Way anının zamanı geldi. Ve

connect today's conversation about AI and ChatGPT and everything with two points here

yapay zeka, ChatGPT ve her şey hakkındaki bugünkü sohbetimizi

from the RealLife Way. First, uh, making it fun because it can definitely be fun, you

RealLife Way'den iki noktayla ilişkilendireceğimizi söyleyebilirim. Birincisi, onu eğlenceli hale getirmek, çünkü kesinlikle eğlenceli olabilir,

know, you can certainly have fun with the tool and asking all sorts of, uh, things and

bilirsiniz, araçla kesinlikle eğlenebilir ve her türden, uh, şey ve

wacky questions. Yeah. And have fun with it. It can be addicting. Even. You have to be

kaçık sorular sorabilirsiniz. Evet. Ve onunla eğlenin. Bağımlılık yapabilir. Eşit.

careful. Exactly. You have, you have to be careful

Dikkatli olmalısın. Kesinlikle. Var, buna dikkat etmelisin

with that. It can be (Use responsibly) addictive. Yes. Yes. In moderation, right? But, uh, I

. (Sorumlu bir şekilde kullanın) bağımlılık yapabilir. Evet. Evet. Ölçülü, değil mi? Ama

would say mainly it's about activation. The part of activating your English, because it

esasen aktivasyonla ilgili olduğunu söyleyebilirim. İngilizcenizi etkinleştirme kısmı, çünkü

allows you to study English more deliberately. Because as we demonstrated today, you can

İngilizceyi daha bilinçli bir şekilde çalışmanıza izin verir. Çünkü bugün gösterdiğimiz gibi,

ask the tool to define words for you, give you examples, uh, correct sentences for you,

araçtan sizin için kelimeleri tanımlamasını, size örnekler vermesini, uh, sizin için doğru cümleler vermesini

or giving you recommendations of what to do or what to consume in English. So I would

veya İngilizce olarak ne yapmanız veya ne tüketmeniz gerektiğine dair tavsiyeler vermesini isteyebilirsiniz. Bu yüzden

say it's related mostly to activating your English.

bunun çoğunlukla İngilizcenizi aktive etmekle ilgili olduğunu söyleyebilirim .

Most definitely. I think a really important part of that too is what we were talking about,

Kesinlikle. Bence bunun da gerçekten önemli bir kısmı, bahsettiğimiz şey,

that you have to get good at giving the right prompts and being very specific, asking the

doğru ipuçlarını vermekte ve çok spesifik olmak,

right kind of questions. So actually in line with that thought, uh, we came up with some

doğru türden sorular sormakta iyi olmanız gerektiği. Yani aslında bu düşünce doğrultusunda, uh,

different prompts that you all can use that are going to, to help you. And we've actually

size yardımcı olmak için kullanabileceğiniz bazı farklı istemler bulduk. Ve aslında

tested all these out, so we've seen that they can give you some good results. So for example,

tüm bunları test ettik, böylece size bazı iyi sonuçlar verebileceklerini gördük. Örneğin,

if you're wanting to have a conversation with someone, and maybe it's on a topic that you're

biriyle sohbet etmek istiyorsanız ve belki de

not so comfortable with yet, actually Thiago and I recorded a few episodes back about,

henüz pek rahat olmadığınız bir konuda, aslında Thiago ve ben birkaç bölüm kaydettik,

uh, an episode about fluency versus proficiency, and proficiency being something really important

ah, akıcılığa karşı bir bölüm hakkında bir bölüm yeterlilik ve yeterlilik, yeterince öğrencinin alamadığı gerçekten önemli bir şey

that enough learners don't get and everything. So this can actually help you to be more proficient

ve her şey. Bu aslında konuşma konusunda daha yetkin olmanıza yardımcı olabilir,

about talking, you know, because you'll be able to talk about many different subjects

çünkü birçok farklı konu hakkında

confidently. So maybe you're really interested in having a conversation with someone, maybe

güvenle konuşabileceksiniz. Yani belki gerçekten birisiyle,

on the RealLife app even. You want to connect with someone and, and talk about the environment,

hatta belki RealLife uygulamasında sohbet etmekle ilgileniyorsunuzdur. Biriyle bağlantı kurmak ve çevre hakkında konuşmak istiyorsunuz,

but you just aren't sure what are the words you can use or how can you phrase things.

ancak hangi kelimeleri kullanabileceğinizden veya bir şeyleri nasıl ifade edebileceğinizden emin değilsiniz.

So you could say, Hey, Chat GPT write me a short paragraph about the environment. And

Hey, Chat GPT bana çevre hakkında kısa bir paragraf yaz diyebilirsiniz. Ve

you know, that might give you an idea. We always talk about how scripts can be really

biliyorsun, bu sana bir fikir verebilir. Her zaman senaryoların nasıl gerçekten harika olabileceğinden bahsediyoruz

great to actually get some different, uh, scripts and practice these on your own first,

, bazı farklı senaryolar elde etmek ve bunları önce kendi başınıza uygulamak,

even record yourself. Listen, listen back, correct yourself. And if you are getting this

hatta kendinizi kaydetmek. Dinle, dinle, kendini düzelt. Ve bunu

from ChatGPT, then you know it'll actually be grammatically correct and use the right

ChatGPT'den alıyorsanız, o zaman dilbilgisi açısından doğru olacağını ve doğru

words and whatnot. Um, you could ask it to actually give you an English study plan. This

sözcükleri kullanacağını bilirsiniz. Ondan sana gerçekten bir İngilizce çalışma planı vermesini isteyebilirsin. Bu,

is something a lot of learners have asked us about, you know, is they're kinda confused

pek çok öğrencinin bize sorduğu bir şey , bilirsiniz,

about what do I do next? You know, uh, maybe I'm already watching TV series, I'm listening

bundan sonra ne yapacağım konusunda kafaları biraz karışık mı? Biliyor musun, belki zaten dizi izliyorum,

to podcasts and so on, but you know, I'm kind of stuck. I'm not sure what to do next. So

podcast dinliyorum falan ama bilirsin, biraz takıldım. Bundan sonra ne yapacağımdan emin değilim. Böylece

you could say, Hey, make me an English study plan based on the Godfather - can see it there

, Hey, bana Godfather'a dayalı bir İngilizce çalışma planı yap - bunu orada,

behind Thiago. And we, we, we've talked a lot about, a lot about this movie cuz it's

Thiago'nun arkasında görebilir miyim diyebilirsiniz. Ve biz, biz, bu film hakkında çok, çok konuştuk çünkü bu,

one of Thiago's favorites. So maybe Thiago wants to learn Italian. You could say, Hey,

Thiago'nun favorilerinden biri. Yani belki de Thiago İtalyanca öğrenmek istiyor. Hey,

give me an Italian study plan based on the Italian version of the Godfather. You could

bana Godfather'ın İtalyanca versiyonuna dayanan bir İtalyanca çalışma planı ver diyebilirsiniz .

say, give me a list of phrasal verbs with, you know, any sort of example, so you could

Bana herhangi bir örnekle öbek fiillerin bir listesini ver diyebilirsin, böylece

use take,or you could say phrasal verbs that have to do with, uh, with work, with office

al kullanabilirsin ya da işle, ofis

environment or something like that and their meanings. So that's really nice because you

ortamıyla ya da buna benzer bir şeyle ilgili olan öbek fiilleri söyleyebilirsin. bu ve anlamları. Bu gerçekten çok güzel çünkü

know, it'll, if you're wanting to buff up on your, can you even use a phrase of verb

bilirsiniz, eğer kendinizi geliştirmek istiyorsanız , orada bir fiil tümcesi bile kullanabilir misiniz

there? If you, you wanna buff up on your knowledge about phrasal verbs, that could be really

? Öbek fiiller hakkındaki bilginizi artırmak istiyorsanız, bu gerçekten

helpful, or expressions or vocabulary or whatever else. You could say, give me an example sentence

yardımcı olabilir veya ifadeler veya kelime dağarcığı veya başka herhangi bir şey . Bana bir örnek cümle

or example sentences with the word whatever, mind-blowing, or bodacious or anything like

ya da her neyse, akıllara durgunluk veren, ya da bodacious ya da bunun gibi herhangi bir şey içeren örnek cümleler söyleyebilirsiniz

this. If you just learn a new word and you wanna see more context, that can be really

. Yeni bir kelime öğrenirsen ve daha fazla bağlam görmek istersen, bu gerçekten

helpful. You could even add these to, you know, your study cards. That might be nice.

yardımcı olabilir. Bunları çalışma kartlarınıza bile ekleyebilirsiniz. Bu güzel olabilir.

We also mentioned DALL-E, we didn't actually look at this today, but if you aren't familiar

DALL-E'den de bahsetmiştik, aslında bugün buna bakmadık, ancak

with DALL-E, it's, it's from the same creators as, uh, of ChatGPT, but it has to do with

DALL-E'ye aşina değilseniz, bu, ChatGPT ile aynı yaratıcılardan, uh, ama

visual, with images, and it's actually, it's really fun to play with as well. It's really

görsellikle ilgisi var , resimlerle ve aslında, oynaması da gerçekten eğlenceli. Bu gerçekten

amazing because I've actually seen some compilations, for example, that were like making the Simpsons

harika, çünkü gerçekten bazı derlemeler gördüm, örneğin, Simpsonlar'ı

into an, uh, 1980s fantasy film. You know, kind of like the style of, of Stranger Things.

1980'lerin fantastik bir filmine dönüştürmek gibiydi. Bilirsin, Stranger Things'in tarzı gibi.

And it did like a really amazing job like making, making realistic looking people who

Ve Simpsonlar'daki karakterlere benzeyen gerçekçi görünümlü insanlar yapmak

looked like the characters in the Simpsons and giving that, that, that feel, that vibe,

ve Stranger Things'in sahip olduğu o, o hissi, o havayı vermek gibi gerçekten harika bir işti

you know, that Stranger Things has. So you can use DALL-E for visual representation of

. DALL-E'yi

maybe a certain expression you learned, or a word, or a phrase or something, because

belki de öğrendiğiniz belirli bir ifadenin veya bir kelimenin veya bir deyimin veya başka bir şeyin görsel temsili için kullanabilirsiniz, çünkü

a lot of us are very visual learners, right? So if you actually get that, maybe you'll

çoğumuz çok görsel öğreniciyiz, değil mi? Yani bunu gerçekten anladıysanız, belki

get something that's kind of strange or really interesting thought-provoking that will help

biraz garip veya gerçekten ilginç düşündürücü bir şey elde edersiniz, bu da size yardımcı olacak

you to, you know, better remember those words. So I think that's it. There's really just

, bilirsiniz, bu kelimeleri daha iyi hatırlamanıza yardımcı olur. Bence bu kadar.

unlimited things that you can do with this technology. "

Bu teknoloji ile yapabileceğiniz gerçekten sınırsız şeyler var . "

"It's, it's crazy because as I said before when we started this episode, I said that

Bu, bu çılgınca çünkü daha önce de söylediğim gibi bu bölüme başlarken

I was worried. Um, but when you realize like the potential that it has when you start like

endişelendiğimi söyledim. Um, ama sahip olduğu potansiyeli fark ettiğinizde,

thinking out of the box, when you start thinking of like creative ways to use the tool and

alışılmışın dışında düşünmeye başladığınızda, aracı kullanmanın benzer yaratıcı yollarını düşünmeye başladığınızda ve hayatınızı gerçekten iyileştirebilecek

that you start realizing all these wonderful ways that it can actually improve your life.

tüm bu harika yolları fark etmeye başladığınızda .

Um, you know, whether that means like, I'm, you know, we spoke about bodacious like throughout

Um, bilirsiniz, bunun anlamı, ben, bilirsiniz, bu bölüm boyunca bodacious like hakkında konuştuk

this episode and I was like, oh, cool. Tell me, I asked ChatGPT while, uh, we were talking,

ve ben, oh, harika gibiydim. Söylesene, konuşurken ChatGPT'ye sordum,

I asked ChatGPT to, you know, tell me some songs, Recommend some songs with the word,

ChatGPT'den, bilirsin, bana bazı şarkılar söylemesini istedim, Sözü olan, sözleri olan bazı şarkılar tavsiye et,

with the lyrics, you, you know, (Ooh) sorry, with the lyric bodacious. And I found some

sen, bilirsin, (Ooh) üzgünüm, ile lirik cesur. Ve

really cool ones from the eighties and even more recent ones. So I look forward to listening

seksenlerden ve hatta daha yenilerden gerçekten harika şeyler buldum . O yüzden

to that later. So it's, I don't know, I think there's just so many ways that you can improve.

daha sonra dinlemeyi dört gözle bekliyorum. Yani, bilmiyorum, geliştirebileceğin pek çok yol olduğunu düşünüyorum.

" Some learners have gotta check that out for

" Bazı öğrencilerin bunu

sure. You definitely should. (Bodacious songs.)

kesinlikle kontrol etmesi gerekiyor. Kesinlikle yapmalısın. (Bodacious şarkılar.)

Bodacious songs, you know. That's a great, another great use. I, I hadn't

Bodacious şarkılar, bilirsin. Bu harika, başka bir harika kullanım. Ben, ben

thought about that, but, uh, you actually like, learn a new word. It's like, you know,

bunu düşünmemiştim, ama, uh, aslında sen yeni bir kelime öğrenmek gibi. yani, bilirsin,

tell me a song where I can, that, that has thisword or this expression or whatever. Yeah.

bana elimden geldiğince bu kelimeyi veya bu ifadeyi içeren bir şarkı söyle. evet. bununla

One interesting thing I've seen with it too is you can help it to kind of get to know

ilgili gördüğüm ilginç bir şey de, ona yardımcı olabilirsin seni tanımak gibi

you. So you can tell ChatGPT, you know, I'm an intermediate learner. I really love playing

. ChatGPT'ye şunu söyleyebilirsin, bilirsin, ben orta düzeyde öğreniyorum. Tenis oynamayı gerçekten seviyorum.

tennis. I love spending time outdoors, uh, I have a dog and I live in Barcelona. Such

Dışarıda vakit geçirmeyi seviyorum, uh, bir köpeğim var ve Barselona'da yaşıyorum. falan filan

and such, such like, whatever, whatever things you want to tell it about yourself and ask

, gibi, her neyse, her neyse, kendin hakkında anlatmak istediğin ne varsa ve seninle ilgili o bilgilere

it to give you personalized responses based on that information that has to do with you.

dayanarak sana kişiselleştirilmiş yanıtlar vermesini iste.

So if you, if you also help it to get to know you a little bit, maybe not BingAI because

biraz, belki BingAI değil çünkü o

it's, it's a little bit, it's a little bit crazy. It might ask you to run away with it

, bu biraz, biraz çılgınca. Senden onunla Meksika'ya kaçmanı isteyebilir

to, to Mexico, but, uh, but you can get creative, you can think outside the box here and, and

, ama, uh, ama yapabilirsin ve yaratıcı, buradaki kalıpların dışında düşünebilir ve bununla

you can really play around with this and everything, help it get to know you because then, you

ve her şeyle gerçekten oynayabilir, sizi tanımasına yardımcı olabilirsiniz çünkü o zaman, bilirsiniz

know, it'll, it'll give you really personalized responses. It'll give you TV series that have

, size gerçekten kişiselleştirilmiş yanıtlar verecektir. Size tenisle ilgili TV dizileri

to do with tennis or ways that you can meet to other English speakers who also share your

veya köpeklere olan yakınlığınızı paylaşan diğer İngilizce konuşanlarla tanışmanın yollarını sunar

affinity for dogs. Whatever the case is. We have today's Big Challenge. So the Big Challenge

. Durum ne olursa olsun. Bugünün Büyük Mücadelesi var.

for this episode, we've been talking all about ChatGPT. So we wanted you to actually, you

Bu bölümdeki Büyük Zorluk, tamamen ChatGPT'den bahsediyoruz. Bu yüzden, bunu gerçekten denemek için

know, put your money where your mouth is, to actually try this out. You know. share

paranızı ağzınızın olduğu yere koymanızı istedik . Bilirsin.

the most interesting response. Go, go try ChatGPT or another BingAI or any of these

en ilginç yanıtı paylaşın. Gidin, ChatGPT'yi veya başka bir BingAI'yi veya bu

other AI technologies, and share the most interesting response that you get from it

diğer AI teknolojilerinden herhangi birini deneyin ve YouTube'daysanız, ondan aldığınız en ilginç yanıtı

down in the comments below if you're on YouTube or you can send us an email at [email protected].

aşağıdaki yorumlarda paylaşın veya bize hello@reallifeglobal adresinden bir e-posta gönderebilirsiniz. com. Bunu

We're really curious to see, and we'll share some of your responses on one of, one, on

gerçekten merak ediyoruz ve yanıtlarınızdan bazılarını

one of our upcoming episodes. I got tongue-tied there. So, thanks so much for listening to

gelecek bölümlerimizden birinde paylaşacağız. Orada dilim tutuldu . Bu yüzden,

our rant all about AI. Hopefully you've enjoyed it. We hope that it's helpful, that it can,

yapay zeka hakkındaki rantımızı dinlediğiniz için çok teşekkürler. Umarım eğlenmişsinizdir. Umarız yardımcı olur, yardımcı olabilir, İngilizcenizi

you can actually use some of this advice to improve

geliştirmek için bu tavsiyelerden bazılarını gerçekten kullanabilirsiniz

your English. So without further ado, 1, 2, 3. Aww (Aww) (Aww) yeah. (yeah) (yeah)

. Daha fazla uzatmadan, 1, 2, 3. Aww (Aww) (Aww) evet. (Evet evet)