5 Pretty Idioms | British English Vocabulary Lesson

(slow, dramatic music)

(yavaş, dramatik müzik)

- Hello, everyone, and welcome back to English with Lucy.

- Herkese merhaba, Lucy ile İngilizce'ye tekrar hoş geldiniz. Bugün sizin için

I've got a really exciting vocabulary lesson for you today.

gerçekten heyecan verici bir kelime dersim var.

Today, we're going to talk about idioms

Bugün içerisinde "

that include the word pretty.

güzel" kelimesinin geçtiği deyimlerden bahsedeceğiz.

So, today, we're going to talk about five pretty idioms.

Bugün, beş güzel deyim hakkında konuşacağız.

Let's get started.

Başlayalım.

So, the first idiom, sitting pretty.

Yani, ilk deyim, güzel oturmak.

If you are sitting pretty, you are in a favourable position.

Güzel oturuyorsanız, uygun bir konumdasınız.

You're living in luxury or comfort.

Lüks ya da rahatlık içinde yaşıyorsunuz.

For example, I got a promotion at work

Örneğin, işte terfi aldım

and now I'm sitting pretty.

ve şimdi güzelce oturuyorum.

Idiom number two, pretty as a picture.

İki numaralı deyim, resim kadar güzel.

If something is as pretty as a picture,

Bir şey bir resim kadar güzelse,

it means it's very nice looking or presentable.

bu onun çok güzel göründüğü veya prezentabl olduğu anlamına gelir.

For example, I cleaned my room,

Mesela odamı temizledim

and now it is as pretty as a picture.

ve şimdi bir resim kadar güzel.

Yea.

Evet.

So, idiom number three is not a pretty sight.

Yani, üç numaralı deyim hoş bir manzara değil.

If something isn't a pretty sight,

Bir şey güzel görünmüyorsa,

it means it's not nice to look at.

bakması hoş değil demektir.

It could be a situation, it could be a view.

Bu bir durum olabilir, bir görüş olabilir.

In either sense, it's ugly.

Her iki anlamda da çirkin.

For example, this calamari isn't a pretty sight,

Mesela bu kalamarın görüntüsü hoş değil

but it tastes delicious.

ama tadı çok güzel.

Okay, idiom number four is a little bit complicated.

Tamam, dört numaralı deyim biraz karmaşık.

It's not exactly an idiom,

Tam olarak bir deyim değil,

but it's an informal phrase using the word pretty.

ama güzel kelimesini kullanan resmi olmayan bir ifade.

It is pretty much.

Oldukça fazla.

Pretty much means nearly, almost or more or less.

Hemen hemen, hemen hemen, neredeyse veya daha fazla veya daha az anlamına gelir.

For example, I'm pretty much done with my nails.

Örneğin, tırnaklarımla hemen hemen işim bitti.

I've almost finished them.

Onları neredeyse bitirdim.

And last, but not least, idiom number five,

Ve son olarak, beş numaralı deyim,

not just a pretty face.

sadece güzel bir yüz değil.

If someone is not just a pretty face,

Birisi sadece güzel bir yüze sahip değilse,

it means not only are they attractive,

bu onların sadece çekici değil

but they're very intelligent, too.

aynı zamanda çok zeki oldukları anlamına gelir.

For example, she's a model,

Örneğin, o bir model

but she also works as a rocket scientist.

ama aynı zamanda bir roket bilimcisi olarak çalışıyor.

She's not just a pretty face.

O sadece güzel bir yüz değil.

That's it for today's lesson.

Bugünün dersi bu kadar.

I hope you enjoyed it and I hope you learned something.

Umarım beğenmişsinizdir ve umarım bir şeyler öğrenmişsinizdir.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

Tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın.

I have my Facebook, my Instagram and my Twitter.

Facebook'um, Instagram'ım ve Twitter'ım var.

And I'll see you soon for another lesson.

Ve yakında başka bir ders için görüşürüz.

(slow dramatic music)

(yavaş dramatik müzik)