Learn English Vocabulary: Pregnancy & having a baby

Okay.

Tamam aşkım.

"What to expect when you're expecting", oh my god, look at all this stuff.

"Beklerken ne bekleyeceksin", aman tanrım, şu şeylere bak.

Hi, James from engVid.

Merhaba, engVid'den James.

I got some news.

Bazı haberlerim var. İyi mi

I don't know if it's good or bad, but I'm expecting - no, I'm not expecting, but what

kötü mü bilmiyorum ama bekliyorum - hayır, beklemiyorum ama

would that mean if you were in North America or in England, Australia, or any other country

Kuzey Amerika'da, İngiltere'de, Avustralya'da ya da başka bir ülkede olsaydınız bu ne anlama gelirdi?

where there are a majority speaking English people, or a lot of people speak English?

çoğunluk İngilizce mi konuşuyor , yoksa çok sayıda insan mı İngilizce konuşuyor?

Let's go to the board and find out.

Kurula gidip öğrenelim.

What does it mean to expect?

beklemek ne demek?

Yo-ee, woo, woo, woo, you don't look happy, what the - ugh.

Yo-ee, woo, woo, woo, mutlu görünmüyorsun, ne - ugh.

To be expecting, usually it means we're waiting for something to happen.

Beklemek, genellikle bir şeyin olmasını beklediğimiz anlamına gelir.

When it comes to pregnancy, it means to be pregnant.

Hamilelik söz konusu olduğunda, hamile olmak demektir.

You're expecting a child, a baby to come out in nine months.

Dokuz ay sonra bir bebek, bir bebek bekliyorsunuz.

Today's lesson is what to expect when you're expecting, and I'm just going to go through

Bugünün dersi, hamileyken ne bekleyeceğinizdir ve ben sadece

the beginning, from when the baby is conceived, we'll go through what that means, to when

baştan başlayacağım, bebeğin ana rahmine düştüğü andan, bunun ne anlama geldiğine,

the baby comes out, and give you a couple of details that might be interesting for you

bebeğin doğduğu ana kadar, ve size vereceğimiz zamana değineceğiz. Anne adayı olarak sizin için ilginç olabilecek birkaç detay

as an expectant parent.

.

Remember, you're expecting a parent waiting for a child.

Unutmayın, çocuk bekleyen bir ebeveyn bekliyorsunuz.

There are other issues that we discussed that will not be done in this particular video,

Tartıştığımız ve bu özel videoda yapılmayacak başka konular da var,

but if you are pregnant right now, or you're trying to get - why don't we just go to the

ancak şu anda hamileyseniz veya hamile kalmaya çalışıyorsanız - neden kurula gitmiyoruz

board?

?

Ready?

Hazır?

So, the first thing I want to talk about is trying to conceive, or trying to have a baby.

Bu yüzden, konuşmak istediğim ilk şey hamile kalmaya çalışmak ya da bebek sahibi olmaya çalışmak.

Okay?

Tamam aşkım?

Yes, some people want to have a child.

Evet, bazı insanlar çocuk sahibi olmak ister.

Some of you are like, "Why would you want this craziness?"

Bazılarınız "Bu çılgınlığı neden isteyesiniz ki?"

Some people do.

Bazı insanlar yapar.

So, what we say is here, you might be at work and your friend comes and goes, "We've been

Yani burada diyoruz ki, işte olabilirsiniz ve arkadaşınız gelip "

trying to conceive for the last three months."

Son üç aydır hamile kalmaya çalışıyoruz" diyor.

It means they are planning on having a child.

Bu, bir çocuk sahibi olmayı planladıkları anlamına gelir. Sahip

They want to have one, and they are actively trying to get one.

olmak istiyorlar ve aktif olarak bir tane almaya çalışıyorlar.

So, you might say, "We're trying to have a baby", or "We're trying to conceive".

Yani, " Bebek sahibi olmaya çalışıyoruz" veya "Gebe kalmaya çalışıyoruz" diyebilirsiniz.

Okay?

Tamam aşkım?

That's what they will say.

Söyleyecekleri şey bu.

[Coughs] Unplanned.

[Öksürük] ​​Planlanmamış.

That is when somebody has a baby by accident, they are in adult relationships, and perhaps

Bu, birisinin kazara bebeği olduğu, yetişkin ilişkisi içinde olduğu ve belki de

not wearing - see, I told you I'm not covering all of these, because it would be called a

giymediği zamandır - bakın, size bunların hepsini ele almayacağımı söyledim , çünkü buna

contraceptive.

doğum kontrol yöntemi denir. Doğum

A contraceptive is something that a male or a female may use in order to stop a baby from

kontrol hapı, bir erkek ya da kadının bir bebeğin olmasını engellemek için kullanabileceği bir şeydir

happening.

.

Okay?

Tamam aşkım?

Different topic.

Farklı konu.

But if you don't wear a contraceptive, then you may have an unplanned pregnancy, which

Ancak doğum kontrol hapı kullanmıyorsanız, planlanmamış bir hamilelik geçirebilirsiniz, bu da hamile

means you didn't want to have one, but now somebody is pregnant and expecting a baby.

kalmak istemediğiniz anlamına gelir, ancak şimdi birisi hamile ve bebek bekliyor.

One more.

Bir tane daha.

Inseminate.

Döllemek.

What does that mean?

Bu ne anlama gelir?

Like, jeez, I came for an English lesson, not a medical one.

Tanrım, İngilizce dersi için geldim, tıp dersi için değil.

"To inseminate" means to put semen in something, which means to make a lady pregnant.

"Döllemek", bir şeyin içine meni koymak , yani bir hanımı hamile bırakmak demektir.

The sperm - ah, mama told me to go back to school and be a doctor, but did I listen?

Sperm - ah, annem bana okula geri dönmemi ve doktor olmamı söyledi, ama ben dinledim mi?

No.

Okay.

Hayır. Tamam.

That's a little sperm.

Bu küçük bir sperm.

It meets the egg.

Yumurta ile buluşuyor.

"Inseminate" means they meet up.

"Dölleme", buluştukları anlamına gelir.

Okay?

Tamam aşkım?

Why am I telling you this?

Bunu sana neden söylüyorum?

Because some people get what's called "artificial insemination".

Çünkü bazı insanlar "suni tohumlama" denen şeyi alıyor.

That means they go to a doctor who injects a woman.

Bu, bir kadına iğne yapan bir doktora gittikleri anlamına gelir.

There is no male/female, they're injected, and the sperm goes to the egg, but not through

Erkek/dişi yok, onlar enjekte ediliyor ve sperm yumurtaya gidiyor ama

the normal way.

normal yoldan değil.

So, "to inseminate" means to put in, right?

Yani, "tohumlamak" demek, koymak demektir, değil mi?

In this case, it could be "artificial insemination".

Bu durumda "suni tohumlama" olabilir.

Now, you don't - please don't - do not ask a woman, "Were you artificially inseminated?"

Şimdi, lütfen - lütfen yapmayın - bir kadına "Sen suni olarak mı döllendin?" diye sormayın.

That's private business, but it might be what happens, and they may explain it to you, like,

Bu özel bir mesele, ama olan bu olabilir ve bunu size

"I had to be artificially inseminated because of different reasons."

" Farklı sebeplerden dolayı suni olarak döllenmek zorunda kaldım" gibi açıklayabilirler.

Okay?

Tamam aşkım?

Usually when a woman is pregnant, the first sign she will know that she is pregnant is

Genellikle bir kadın hamile olduğunda, hamile olduğunu anlayacağı ilk işaret

that she misses a period.

adet görmemesidir.

There are videos on engVid about menstrual cycle.

engVid'de adet döngüsü ile ilgili videolar var.

Yes, I said "menstrual", and it has nothing to do with men.

Evet, "regl" dedim ve bunun erkeklerle hiçbir ilgisi yok.

It should be "womenstrual", but that's too difficult to say.

"Kadın" olmalı, ama bunu söylemek çok zor.

Check it out, okay?

Şuna bir bak, tamam mı?

It will tell you about the cycles of a woman, a woman's moon, things like that, and then

Size bir kadının döngülerinden, bir kadının ayından, bunun gibi şeylerden bahsedecek ve o zaman

you'll understand what it means when a woman misses one.

bir kadının bir döngüyü kaçırmasının ne anlama geldiğini anlayacaksınız.

If you're a guy, that's when you go, "Damn!"

Eğer bir erkekseniz, işte o zaman "Kahretsin!"

Unless you have a planned pregnancy, then you're like, "All right!"

Planlı bir hamileliğiniz yoksa, "Pekala!"

Okay?

Tamam aşkım?

So, when a woman misses her period, that time of her month is another way we say it, she

Yani bir kadın adet görmezse, yani o ay başka bir deyişle

may be pregnant.

hamile olabilir. Bunu

The best way to tell is not to wait for the next period she misses, but that is time to

anlamanın en iyi yolu, bir sonraki adet gecikmesini beklemek değil,

get a pregnancy test.

gebelik testi yaptırmanın zamanıdır.

Now, I don't know, because I'm such a good boy, I've never been in this situation, or

Şimdi, bilmiyorum, çünkü ben çok iyi bir çocuğum, hiç bu duruma düşmedim ya da

maybe I'm not lucky.

belki de şanslı değilim.

I don't know.

Bilmiyorum.

Who knows?

Kim bilir?

It will either have a blue dot or not, and it means pregnant, not pregnant.

Ya mavi bir nokta olacak ya da olmayacak ve hamile, hamile değil demektir.

Each kit or test is different, but best to get one done, and I would say probably try

Her kit veya test farklıdır, ancak en iyisi bir tane yaptırmak ve her ihtimale karşı sonucun ne olduğunu görmek için muhtemelen

it two or three times, just in case, to see what the result is.

iki veya üç kez deneyin derim .

Depending on that, then you need to go see a doctor, and you get - well, we've got medical

Buna bağlı olarak, o zaman bir doktora görünmelisin ve sen - peki, burada tıp var

over here, so why don't I go - well, I'll do this one first.

, o yüzden neden gitmiyorum - peki, önce bunu yapacağım.

Then if you're pregnant, you're going to go through three different stages.

O zaman hamileyseniz, üç farklı aşamadan geçeceksiniz.

Three stages of pregnancy are called "trimesters".

Gebeliğin üç aşamasına "trimester" denir.

"Tri" means three; it's Latin.

"Tri" üç anlamına gelir; Latince.

Right?

Sağ?

"Tri".

"Üç".

So, "trimesters" and "semester", there are three parts to the pregnancy.

Yani, "trimesterler" ve "dönem", gebeliğin üç bölümü vardır.

The first is "egg to fetus".

Birincisi "yumurtadan fetüse".

If you remember, I talked about the egg, that little thing here.

Hatırlarsan yumurtadan bahsetmiştim, buradaki o küçük şey.

That is when it starts to start becoming a baby.

İşte o zaman bebek olmaya başlar.

This is a very important stage.

Bu çok önemli bir aşamadır.

In many Western cultures, countries, the first to 13 weeks, they call it a fetus.

Pek çok Batılı kültürde, ülkede ilk 13 haftaya kadar fetüs diyorlar.

It is not considered a baby just yet.

Henüz bir bebek sayılmaz.

This is very important.

Bu çok önemli. Bundan kaynaklanan

I will not go into why or the moral problems or implications - implications means problems

neden veya ahlaki sorunlara veya sonuçlara - imalar sorun anlamına gelir

- that arise from this, but it is to say that it is not necessarily considered a baby at

- girmeyeceğim, ancak bu, zamanın bu noktasında mutlaka bir bebek olarak kabul edilmediğini söylemektir

this point in time.

.

But it is considered alive, okay?

Ama canlı kabul ediliyor, tamam mı?

It is alive.

Hayatta.

But there are no features, there is nothing you can tell it's a baby.

Ama hiçbir özelliği yok, bebek diyebileceğiniz hiçbir şey yok.

We would say it's a bunch of cells, so it's a bunch of cells coming together, so that

Bunun bir grup hücre olduğunu söyleyebiliriz, bu yüzden bir araya gelen bir grup hücre, buna

is called the fetus.

fetüs denir.

This is between weeks 1 and 13.

Bu, 1. ve 13. haftalar arasındadır.

At this time, generally, nobody talks or tells other people about the baby, partly because

Bu dönemde, kısmen

of what I just told you.

size az önce söylediklerim yüzünden, genellikle kimse başkalarına bebek hakkında konuşmaz veya bahsetmez.

The other is, this is a very dangerous time for a woman.

Diğeri ise bu bir kadın için çok tehlikeli bir dönem.

The baby may be lost, okay?

Bebek kaybolabilir, tamam mı?

If the baby is lost, it's called a miscarriage, and that means something has gone wrong during

Bebek kaybedilirse buna düşük denir ve bu hamilelik sırasında bir şeylerin ters gittiği anlamına gelir

the pregnancy.

.

So, generally put, no one says anything about whether they are pregnant or not at this time.

Yani, genel olarak söylemek gerekirse, şu anda kimse hamile olup olmadığı hakkında bir şey söylemiyor.

It's partly tradition, but partly medical concern.

Kısmen gelenek, kısmen de tıbbi kaygı.

On the second trimester, we have features.

İkinci üç aylık dönemde özelliklerimiz var.

Features like doo-doo-doo-doo-doo-doo-doo, eyes, nose, lips, okay?

Doo-doo-doo-doo-doo-doo-doo gibi özellikler, gözler, burun, dudaklar, tamam mı?

They can see different things about the baby.

Bebek hakkında farklı şeyler görebilirler.

They have features.

Özellikleri var.

This is between 14 and 26 weeks.

Bu 14 ila 26 hafta arasındadır.

This is the magical time when people call it a baby.

Bu, insanların ona bebek dediği büyülü zamandır.

It is now a baby.

Artık bir bebek.

It has gone from fetus to baby, and this is when people will say something like "I'm pregnant".

Fetüsten bebeğe geçmiştir ve işte o zaman insanlar "hamileyim" gibi bir şey söyleyecektir.

You can't do a gender reveal just yet, but some were in here, right?

Henüz bir cinsiyet açıklaması yapamazsınız, ancak bazıları buradaydı, değil mi?

So, a gender reveal, I would say, I'm not a doctor, but it could be anywhere from here

Yani, bir cinsiyetin açığa çıkması, diyebilirim ki, ben doktor değilim, ama buradan buraya kadar her yerde olabilir

to here, is when you know if the baby is a boy or a girl.

, bebeğin kız mı erkek mi olduğunu anladığınız zamandır.

You have your features, so you know it's got eyes and feet and hands, but gender reveal

Yüz hatların var, yani gözleri, ayakları ve elleri olduğunu biliyorsun, ama cinsiyet ifşası

is in between this section here, 14 to 40.

bu bölüm arasında, 14 ile 40 arasında.

Don't know?

Bilmiyor musun?

Every baby's different.

Her bebek farklıdır.

Just like everybody.

Tıpkı herkes gibi.

Okay.

Tamam aşkım.

Rapid growth.

Hızlı büyüme.

This is when, like, okay, here in this area, you'll hear heartbeat and other things, but

İşte o zaman, tamam, burada, bu alanda kalp atışı ve diğer şeyler duyacaksınız, ama

we'll get to that over there, but rapid growth happens.

oraya geleceğiz, ancak hızlı büyüme oluyor.

The baby grows very, very quickly between this last trimester, and in many countries,

Bebek bu son üç aylık dönem arasında çok ama çok hızlı büyüyor ve birçok ülkede

this is also an important time because nothing is allowed legally to happen to that baby

bu aynı zamanda önemli bir dönem çünkü bu dönemde o bebeğe yasal olarak hiçbir şey olmasına izin verilmiyor

at this point in time.

.

It is considered a human being, okay?

Bir insan olarak kabul edilir, tamam mı?

Third trimester in many places, most.

Çoğu yerde üçüncü üç aylık dönem .

What can a woman experience during these trimesters?

Bir kadın bu trimesterlerde neler yaşayabilir? Sabah

Well, she can expect to have morning sickness.

bulantısı geçirmeyi bekleyebilir.

That means she gets up in the morning, turns around, maybe sits down, sits down and takes

Bu, sabah kalktığı, arkasını döndüğü , belki oturduğu, oturduğu ve

a little pee, pee, pee, pee, think of some - like, what happens?

biraz çiş, çiş, çiş, çiş yaptığı, biraz düşünün - mesela, ne olur?

Morning sickness.

Sabah rahatsızlığı.

I don't know why.

Neden bilmiyorum.

Not every woman experiences it, but some do.

Her kadın bunu yaşamaz ama bazıları yaşar.

I don't know if many - probably many do.

Birçoğunun olup olmadığını bilmiyorum - muhtemelen çoğu yapar.

That's why it's a thing, right?

Bu yüzden bir şey, değil mi?

Morning sickness.

Sabah rahatsızlığı.

She is sick in the morning.

Sabahları hasta.

Also, unlike me who's been eating for three, she'll feel like she's eating for two.

Ayrıca, üç kişilik yemek yiyen benim aksine, o iki kişilik yemek yiyormuş gibi hissedecek.

She is eating a lot of food.

Çok fazla yemek yiyor.

This is this rapid growth.

İşte bu hızlı büyüme. İçinde büyüyen

There is something growing inside her.

bir şey var .

She's very, very hungry.

O çok, çok aç.

And at the same time, she's tired.

Ve aynı zamanda, o yorgun.

Why?

Neden?

Well, you try and build a house every single day, 20 hours a day, and don't see if you're

Her gün, günde 20 saat bir ev inşa etmeye çalışıyorsun ve yorulup yorulmadığına bakmıyorsun

tired, and then this big thing grows on you and you walk like this.

ve sonra bu büyük şey senin için büyüyor ve böyle yürüyorsun.

You will be tired.

yorgun olacaksın

And as you build the house, you'll need more food, and I don't know if that has to do with

Ve evi inşa ettikçe daha fazla yiyeceğe ihtiyacın olacak ve bunun

morning sickness, because as the baby grows, all of the things in a woman, her organs,

sabah bulantılarıyla bir ilgisi var mı bilmiyorum çünkü bebek büyüdükçe bir kadının içindeki her şey, yani organları

get smaller.

küçülür.

Right?

Sağ?

They're pushed out as the baby comes, so you have to kind of be, you know, understand that.

Bebek doğarken dışarı itilirler, bu yüzden biraz, bilirsiniz, bunu anlamalısınız.

So, morning sickness, eating more, and tired are the things that are going to happen during

Bu nedenle, sabah bulantısı, daha fazla yemek yeme ve yorgunluk,

pregnancy during the trimesters.

hamilelik sırasında trimesterlerde olacak şeylerdir.

Cool?

Serin?

All right.

Elbette.

Now, this is all the nice stuff on the outside, but in the 21st century, what do most women

Şimdi, bunların hepsi dışarıdaki güzel şeyler ama 21. yüzyılda çoğu kadın ne

do?

yapıyor?

They go to a medical facility to find out what's going on.

Neler olduğunu öğrenmek için bir sağlık kuruluşuna giderler.

Now, in North America, I believe this is the same in Europe, I can't say at all places,

Şimdi, Kuzey Amerika'da, bunun Avrupa'da da aynı olduğuna inanıyorum, her yerde söyleyemem,

there are three possible people you can go to to talk about having a healthy pregnancy.

sağlıklı bir hamilelik hakkında konuşmak için gidebileceğiniz üç olası insan var.

Now, I'm going to go with education.

Şimdi eğitimle devam edeceğim.

It doesn't mean one is better.

Bu birinin daha iyi olduğu anlamına gelmez. Bahsedeceğim

Each person can use the people I will mention as they need them.

kişileri herkes ihtiyacı kadar kullanabilir.

Some people will use all three, some people will use two, some will use one.

Bazı insanlar üçünü birden kullanacak, bazı insanlar iki tane kullanacak, bazıları bir tane kullanacak.

The first one is your OB/GYN.

İlki, OB/GYN'nizdir.

Okay, you're about to laugh because I'm going to have a very difficult time saying this.

Tamam, gülmek üzeresin çünkü bunu söylerken çok zorlanacağım.

Obstetrician/gynecologist, okay?

Doğum uzmanı/jinekolog, tamam mı?

This is a person who's actually a medical doctor, has gone to medical school, is a doctor

Bu, aslında tıp doktoru olan, tıp fakültesine giden, doktor olan

and specializes in dealing with pregnant women.

ve hamile kadınlarla ilgilenme konusunda uzmanlaşmış bir kişidir .

Prenatal means before birth, prenatal care, okay?

Doğum öncesi, doğum öncesi, doğum öncesi bakım demektir, tamam mı?

Prenatal and during pregnancy, sorry.

Doğum öncesi ve hamilelik sırasında, üzgünüm. Hamilelik ve doğum

Prenatal care during pregnancy and delivering.

sırasında doğum öncesi bakım .

This doctor is able to do that and any type of medical procedure, because if something

Bu doktor bunu ve her türlü tıbbi prosedürü yapabilir, çünkü kadına bir şey

happens to the woman, maybe she's giving birth and there's a problem, this is actually a

olursa, belki doğum yapıyordur ve bir sorun vardır, bu aslında bir

doctor.

doktordur.

They can actually be a doctor, not just a baby specialist.

Sadece bir bebek uzmanı değil, aslında bir doktor olabilirler.

Now, a midwife is a person, I guess they could have a mid-husband, I don't know, who has

Şimdi ebe insandır, ebe de olabilir herhalde ,

done a bachelor's degree in health sciences.

sağlık bilimleri lisans mezunu ne bileyim.

They are not doctors, but they have a specialty in delivering healthy babies and they have

Doktor değiller ama sağlıklı bebek doğurma konusunda uzmanlıkları var ve

gone to university and done health sciences.

üniversiteye gidip sağlık bilimleri yapmışlar.

They can help with bringing the baby, delivering, they can help with prenatal, but any medical

Bebeğin getirilmesine, doğum yapmasına yardım edebilirler, doğum öncesi yardım edebilirler ama herhangi bir tıbbi

procedure, they are not doctors, they cannot do.

işlem, doktor değiller, yapamazlar.

Now, the third one is called a doula.

Şimdi, üçüncüsüne doula denir.

A doula does not have any medical training whatsoever, however, they are so good in creating

Bir doulanın herhangi bir tıp eğitimi yoktur , ancak

an environment that a woman can deliver.

bir kadının doğum yapabileceği bir ortam yaratmada çok iyidirler. Doğum yapan

They will massage a woman while she's delivering her baby, they will help her with breathing,

kadına masaj yapacaklar , nefes almasına yardımcı olacaklar,

they will give guidance.

yol gösterecekler.

Interestingly enough, the word doula comes from Greek, which means servant.

İlginçtir ki, doula kelimesi, hizmetkar anlamına gelen Yunancadan gelmektedir.

Cool, huh?

Havalı değil mi? Bebek

It's like a servant while you're having a baby.

doğururken hizmetçi gibisin .

Wow, royalty.

Vay, kraliyet ailesi.

Not even born in the things like a king.

Bir kral gibi şeylerin içinde doğmamış bile.

Anyway, that's another.

Her neyse, bu başka.

So, what do we do when we look at the medical end of it?

Peki işin tıbbi tarafına baktığımızda ne yapıyoruz?

One of the first things we do are regular checkups.

İlk yaptığımız şeylerden biri düzenli kontrollerdir.

We talked about the three sessions of first trimester, second, third.

Birinci trimester, ikinci, üçüncü üç seanstan bahsettik.

We want to have regular checkups to make sure the baby is okay in each stage.

Bebeğin her aşamada iyi olduğundan emin olmak için düzenli kontroller yaptırmak istiyoruz.

With the ultrasound, we get to hear the heartbeat.

Ultrason ile kalp atışlarını duyabiliyoruz.

We also get to see the features of the baby, so a lot of times when people say they've

Bebeğin özelliklerini de görüyoruz, bu yüzden çoğu zaman insanlar ultrason çektirdiklerini söylediklerinde

got their ultrasound, that's when they can see the fingers, the feet, and if it's a girl

parmakları, ayakları ve kız mı

or a boy.

erkek mi olduğunu görebiliyorlar.

But especially important is listening for that heartbeat to know the baby is alive and

Ancak bebeğin canlı ve sağlıklı olduğunu bilmek için kalp atışlarını dinlemek özellikle önemlidir

healthy.

.

Cool?

Serin?

Alright.

Peki.

So, that's the medical end of this, having this wonderful package we call a baby.

Yani, bebek dediğimiz bu harika pakete sahip olmak, bunun tıbbi sonu .

Now, here's the part that's not so good.

Şimdi, işte o kadar iyi olmayan kısım.

Nine months, you've gone through morning sickness, being tired, walking around with a building,

Dokuz ay, sabah bulantısı, yorgunluk, bir bina ile dolaşmaktan geçtiniz

and then you get to the labor part.

ve sonra doğum sancısına geçiyorsunuz.

This is the best part because no woman, no cry, she's not crying, her water broke.

En güzel yanı da bu çünkü hiçbir kadın, ağlamak yok, ağlamıyor, suyu geldi.

When a woman is about to give birth, it is not - she will have some ideas, she'll get

Bir kadın doğum yapmak üzereyken değil - bazı fikirleri olacak,

some false contractions or phantom contractions, I believe they're called.

bazı yanlış kasılmalar veya hayali kasılmalar olacak, sanırım bunlara denir.

But when she gets strong contractions, something happens, her water will break.

Ama şiddetli kasılmalar başlayınca bir şey olur, suyu gelir.

Water can break and look like a woman has peed her pants.

Su kırılabilir ve bir kadın pantolonuna işemiş gibi görünebilir.

When I say peed, she has gone to number one, pee-pee in her pants, and it's all over.

İşemek dediğimde bir numaraya gitti, pantolonuna işedi ve her şey bitti.

So, basically, the bag that keeps the baby in has broken, the liquid is coming out because

Yani temelde bebeği içinde tutan çanta kırılmıştır, bebek geldiği için sıvı dışarı çıkmaktadır

the baby is coming.

.

So, if you ever hear a woman say, "Oh my god, my water broke", she needs to go to a hospital

Yani, bir kadının "Aman Tanrım, suyum geldi" dediğini duyarsanız, hemen bir hastaneye gitmesi

or get her midwife or doula right away.

veya ebe veya doula alması gerekir.

The baby is coming out.

Bebek çıkıyor.

Okay?

Tamam aşkım?

So, let's move on to dilation - dietation.

Öyleyse genişlemeye - diyete geçelim.

Okay.

Tamam aşkım. Aç

I don't think you're hungry and it's not a diet.

olduğunu düşünmüyorum ve bu bir diyet değil.

Ah, sorry about that.

Bunun için üzgünüm.

You think I could deliver a lesson properly, boom-boom-boom-psh, okay.

Bir dersi düzgün bir şekilde verebileceğimi düşünüyorsun , boom-boom-boom-psh, tamam.

So, dilation.

Yani genişleme.

Okay, dilation is an opening.

Tamam, dilatasyon bir açıklıktır.

When something dilates, it gets bigger.

Bir şey genişlediğinde büyür.

Your eyes do this.

Bunu senin gözlerin yapıyor.

If you're in a dark room, the pupil or dark part of your eye will get larger.

Karanlık bir odadaysanız, gözbebeğiniz veya gözünüzün karanlık kısmı büyür.

It will dilate to bring in more light.

Daha fazla ışık getirmek için genişleyecektir.

In this case, for a woman, at her bottom part, it will dilate to allow the baby to come out.

Bu durumda bir kadın için alt kısmı bebeğin dışarı çıkmasına izin verecek şekilde genişleyecektir.

Okay, so they talk about - the doctors will say it is dilated to this much or this much,

Tamam, hakkında konuşuyorlar - doktorlar bunun şu kadar veya bu kadar genişlediğini söyleyecekler,

meaning the baby is coming because the body is opening to allow it out.

yani vücut dışarı çıkmasına izin vermek için açıldığından bebek geliyor.

Now, delivery is when they're cutting it out.

Şimdi, teslimat, kestikleri zamandır.

Now, I didn't write down umbilical cord, but there is a cord that connects the mother and

Şimdi göbek bağını yazmadım ama anne ile çocuğu birbirine bağlayan bir bağ var

the child.

.

So, here's your mama, here's you, she's so happy to see you.

İşte annen, işte sen, seni gördüğüne çok sevindi.

There's a cord, it's called the umbilical cord, they cut that.

Bir kordon var, buna göbek kordonu deniyor, onu kesiyorlar.

That's part of the delivery process.

Bu teslimat sürecinin bir parçası.

Once that has happened and they tie it, this is you, you are now delivered.

Bir kez bu oldu ve onu bağladılar, bu sensin, artık teslim oldun.

Like a FedEx package - no, Amazon, they get it better.

Bir FedEx paketi gibi - hayır, Amazon, daha iyisini alıyorlar.

Amazon package is delivered and you are done.

Amazon paketi teslim edildi ve işiniz bitti.

And this is our process of what to expect, what to expect when you're expecting.

Ve bu bizim ne bekleyeceğimiz, siz beklediğinizde ne bekleyeceğiniz sürecimizdir.

I've taken you from the little baby, trying to get the baby, to what the stages of the

Sizi küçük bebekten, bebeği almaya çalışmaktan, bebeğin evrelerinin neler

baby are, who will basically be involved, and what happens when you're in that hospital

olduğuna, temelde kimlerin dahil olacağına ve o hastane yatağında olduğunuzda neler olduğuna kadar götürdüm

bed.

.

This woman is grabbing your arm and squeezing the life right out of you.

Bu kadın kolunuzu tutuyor ve canınızı sıkıyor.

She's squeezing you, going "Aaah!", you're like "Don't kill me!" because that baby's

Seni sıkıyor, "Aaah!" diyor, sen "Beni öldürme!" çünkü o bebek

coming out.

çıkıyor. Yaşadığı

It's these contractions and the pain that she's going through.

bu kasılmalar ve acı.

So, that's why we in North America celebrate Mother's Day, because anybody who goes through

İşte bu yüzden Kuzey Amerika'da Anneler Günü'nü kutluyoruz, çünkü bunu yaşayan herkes yılın

that deserves one day of the year just for them.

bir gününü sadece onlar için hak ediyor.

So, now what we're going to do is I want to introduce you to slang terms that you will

O halde, şimdi yapacağımız şey, sizi argo terimlerle tanıştırmak istiyorum, bundan hemen sonra

probably hear your friends say more than we're trying to conceive right after this.

muhtemelen arkadaşlarınızın bizim anlamaya çalıştığımızdan daha fazlasını söylediğini duyacaksınız .

Okay?

Tamam aşkım?

And we're back.

Ve geri döndük. Hamilelik

What's important about learning slang for pregnancy is that it is a very common - of

için argo öğrenmenin önemli yanı, çok yaygın olması -

course it's common, that's why you're here watching this video - it's a very common thing,

tabii ki yaygın, bu yüzden burada bu videoyu izliyorsunuz - bu çok yaygın bir şey

and we talk about it a lot.

ve bunun hakkında çok konuşuyoruz.

It's going - you'll hear about it a lot, so we don't always use the medical terms.

Gidiyor - bunu çok duyacaksınız, bu yüzden her zaman tıbbi terimleri kullanmıyoruz.

She's pregnant, they're trying to get pregnant.

Hamile, hamile kalmaya çalışıyorlar.

So here's a couple of fun ones you'll hear and you can use that won't offend people,

İşte duyacağın ve insanları gücendirmeyecek bir kaç eğlenceli şey ve

and we'll bring you a little closer together, okay?

seni biraz daha yakınlaştıracağız, tamam mı?

So, "knocked up", okay.

Yani, "hasta", tamam.

Interesting thing about this one.

Bununla ilgili ilginç bir şey.

You can say it as a joke, but it's also an insult, so be careful.

Bunu şaka olarak söyleyebilirsin ama aynı zamanda bir hakarettir, bu yüzden dikkatli ol.

Context matters, where and when matters.

Bağlam önemlidir, nerede ve ne zaman önemlidir. En

If it's your best friend and it's your sister and you love both of them and they love you

iyi arkadaşınsa ve kız kardeşinse ve ikisini de seviyorsan ve onlar da seni seviyorsa ve "

and you go, "He got her knocked up, now he's got to marry her", it's okay.

Onu hamile bıraktı, şimdi onunla evlenmesi gerekiyor" diyorsan, sorun değil.

But some people will say in a dismissive way, like, "She got knocked up when she was 16."

Ancak bazı insanlar, "16 yaşındayken hamile kaldı" gibi küçümseyici bir tavırla söyleyecektir.

It means pregnant, unplanned, not good.

Hamile, plansız, iyi olmayan demektir.

So listen for context and tonality, or the tone, and you'll know if it's sort of joking

Bağlamı ve tonaliteyi veya üslubu dinleyin , bunun bir tür şaka olup olmadığını

and they're all hugging each other, like, "Oh, he knocked me up 10 years ago and I've

ve "Ah, beni 10 yıl önce hamile bıraktı ve

got five kids", great.

beş çocuğum var" gibi birbirlerine sarılıp sarılmadıklarını anlayacaksınız. , Harika.

If it's someone talking in a bad way, like, the tone is off, then you know they're insulting

Birisi kötü bir şekilde konuşuyorsa, örneğin, ses tonu kapalıysa, o zaman onlara hakaret ettiklerini bilirsiniz

them.

.

So, "knocked up" can be fun if you're close, and mean if they're not.

Yani, "hastalık" yakınsanız eğlenceli olabilir ve yakın değilseniz kaba olabilir.

"A bun in the oven" means pregnant, clearly.

"Fırında çörek" açıkça hamile demektir .

And you think when you have bun, you're making bread, right?

Ve çörek varken ekmek yaptığını düşünüyorsun, değil mi?

You put the bread in and it's soft and gushy and blah, but then 20 minutes later, it smells

Ekmeği içine koyarsın ve yumuşar, fışkırır ve falan, ama 20 dakika sonra

good, it comes out, you're like, "Oh, it's delicious!"

güzel kokar, çıkar ve "Ah, çok lezzetli!"

Babies aren't delicious, actually they are, the barbecue sauce.

Bebekler lezzetli değil, aslında lezzetliler, barbekü sosu.

I mean, no, babies aren't delicious, but what they mean by that is that babies are something

Yani, hayır, bebekler lezzetli değil ama bununla demek istedikleri, bebeklerin özel bir şey olduğu

special, like a warm loaf or a warm bread is special, especially on a Sunday morning.

, sıcak bir somun gibi ya da sıcak bir ekmeğin özel olduğu, özellikle bir Pazar sabahı.

So a bun in the oven means something's being produced and something really incredible's

Yani fırında bir çörek, bir şeyin üretildiği ve gerçekten inanılmaz bir şeyin

going to come out later, okay?

daha sonra çıkacağı anlamına gelir, tamam mı?

Bun in the oven.

Fırında çörek.

And people will say that as fun, like, "She's got a bun in the oven", you know, maybe even

Ve insanlar bunu eğlenceli olarak söyleyecekler, " Fırında bir çörek var" gibi, bilirsiniz, hatta belki

touch the little belly.

küçük göbeğe dokunabilirsiniz. Önce sormadan

Don't touch women's bellies unless you ask first, okay?

kadınların göbeğine dokunma , tamam mı?

This is usually around the younger set.

Bu genellikle genç set civarındadır.

Younger people, "They're preggers, they're prego", okay?

Daha genç insanlar, "Onlar hamile, onlar hamile", tamam mı?

It's not an Italian sauce, it's just a prego, prego goes well with the parmigiana.

Bu bir İtalyan sosu değil, sadece bir prego, prego parmigiana ile iyi gider.

No.

Hayır.

Please, Italian people, don't kill me because I said "prego".

Lütfen İtalyanlar, "prego" dedim diye beni öldürmeyin.

I know it's a terrible Italian accent, okay?

Berbat bir İtalyan aksanı olduğunu biliyorum, tamam mı?

But prego or preggers, usually younger people, okay?

Ama prego ya da hamile olanlar, genellikle daha genç insanlar, tamam mı?

They'll say "They're preggers, prego", same thing, usually said in a fun, nice way.

"Onlar hamile, prego" derler, aynı şey, genellikle eğlenceli ve güzel bir şekilde söylenir.

Eating for two is a nice colloquialism, or it's a nice little saying, saying that person's

İki kişilik yemek güzel bir halk deyimi ya da o kişinin

bigger or they're eating a lot of food because they're pregnant.

daha iri olduğunu ya da hamile oldukları için çok yemek yediklerini söyleyen hoş bir deyim.

So without even having the word there, saying they're eating for two, everyone goes, "Oh,

Bu yüzden orada kelime bile olmadan, iki kişilik yemek yediklerini söyleyerek herkes "Oh,

are you pregnant?

hamile misin?

Oh my gosh, when are you due?"

Aman Tanrım, ne zaman doğacaksın?"

You know what I forgot?

Neyi unuttum biliyor musun?

I forgot "due".

"neden" i unuttum.

"Due" is when are you going to have the baby.

"Vadesi", bebeği ne zaman doğuracağınızdır.

See?

Görmek?

Good thing you stuck around.

İyi ki takıldın.

All the people who left, they didn't learn that one.

Ayrılan tüm insanlar, bunu öğrenmediler.

When someone says "When are you due?", it means when will you have the baby, not when

Birisi "Ne zaman doğacaksın" dediğinde, kira ne zaman ödenecek değil, bebeği ne zaman doğuracaksın demektir

is rent going to be paid, okay?

, tamam mı?

Ooh, did I say this is a good one?

Ooh, bunun iyi bir şey olduğunu söylemiş miydim?

This is kind of old, but if you ever watch a video from the 1960s, 1980s, and they in

Bu biraz eski, ama 1960'lardan, 1980'lerden bir video izlerseniz ve onlar Amerika

the south of the United States, and some guy's standing there with a gun like this, and another

Birleşik Devletleri'nin güneyinde ve orada bir adam böyle bir silahla duruyor ve başka bir

man is like this, standing beside a woman, it's a shotgun wedding, boy.

adam bunun gibi, yanında duruyor. kadın, bu bir pompalı düğün, evlat.

You got a pregnant, that's yours.

Hamile kaldın, o senin.

Okay.

Tamam aşkım.

Shotgun wedding means somebody has to get married for a reason, usually because the

Pompalı nikah, birinin bir nedenle evlenmesi gerektiği anlamına gelir, genellikle

woman has been made pregnant, okay?

kadın hamile kaldığı için, tamam mı?

And it means the father or the family's like, "You did this, now you have to marry this

Bu da babanın veya ailenin 'Bunu sen yaptın, şimdi bu kişiyle evlenmen gerekiyor

person."

' demesi demek.

Yeah.

Evet.

So, this isn't a fun one, but if you hear someone say "It was a shotgun wedding", you

Yani, bu eğlenceli değil, ama birinin "Bu bir pompalı düğündü" dediğini duyarsanız,

probably have a question or two, like "Are they pregnant?" or, you know, because someone

muhtemelen " Hamileler mi?" ya da, bilirsiniz, birisi

is being forced to marry somebody for a reason.

bir nedenle biriyle evlenmeye zorlandığı için.

Anyway, I got something for you, because this wouldn't be a James Closs with Mr. E if we

Her neyse, senin için bir şeyim var çünkü sana ev ödevi vermeseydik bu Bay E ile bir James Closs olmayacaktı

didn't give you homework.

.

And because it's for a baby, I'm going to give you zero points, like the big belly,

Ve bebek için olduğu için sana sıfır puan vereceğim koca göbek gibi

not because it's not worth anything, but this is worth it for you to learn for the important

hiçbir değeri olmadığı için değil ama hayatındaki önemli insanlar için öğrenmen buna değer değil mi

people in your life, right?

?

You were born, so your mother's one of them, right?

Doğdun, yani annen onlardan biri, değil mi?

But your sister may be, your wife or friends, and you want to be able to share in that experience

Ama kız kardeşin, karın veya arkadaşların olabilir ve bu deneyimi onlarla paylaşmak istiyorsun

with them, and you can use some of these terms, right?

ve bu terimlerden bazılarını kullanabilirsin, değil mi?

Now, what I want you to do is write down where you could use this information next.

Şimdi, yapmanı istediğim şey, bu bilgiyi daha sonra nerede kullanabileceğini yazman.

And the next time you meet somebody at work, I mean, don't say it's a shotgun wedding,

Ve bir dahaki sefere iş yerinde biriyle tanıştığında, bunun alelade bir düğün olduğunu söyleme

but if somebody says, "Hey", you know, "Oh, sorry, one more thing.

ama biri "Hey" derse , "Ah, üzgünüm, bir şey daha. Bir daha

Don't ever ask a woman if she's pregnant, let her tell you she's pregnant."

asla bir kadına sorma" dersin. hamileyse sana hamile olduğunu söylesin." Bunu

I did that one time many, many years ago, and the woman actually had a medical problem,

yıllar önce bir kez yaptım ve kadının aslında tıbbi bir sorunu vardı

and the look on her face was like embarrassment and that she wanted to kill me.

ve yüzündeki ifade utanç gibiydi ve beni öldürmek istiyordu.

So, please don't decide you know a woman is pregnant.

Bu yüzden lütfen bir kadının hamile olduğunu bildiğinize karar vermeyin.

If she says, "I'm eating for two", you go, "Congratulations, that's why I'm teaching

"İki kişilik yiyorum" derse, "Tebrikler, o yüzden

you this."

sana bunu öğretiyorum" dersiniz.

Or if she says, "I'm preggers", then you go, "Okay, you're pregnant, congratulations.

Ya da "Hamileyim" derse, "Tamam, hamilesin, tebrikler.

When are you due?"

Doğumun ne zaman?"

That's great.

Bu harika.

So, look at when you can use these, okay?

Bunları ne zaman kullanabileceğine bir bak, tamam mı?

And please be careful when you use the one "knocked up", I already told you, depending

Ve lütfen "hırpalanmış" kelimesini kullanırken dikkatli olun, size zaten söyledim,

on how you say it, people might get the wrong idea, right?

nasıl söylediğinize bağlı olarak insanlar yanlış fikre kapılabilir, değil mi?

Cool?

Serin?

Anyway.

Her neyse.

You, thank you for coming.

Geldiğin için teşekkürler.

Now, ah, I have to read a quote, but I have to read a quote, so please forgive me.

Şimdi, ah, bir alıntı okumam gerekiyor ama bir alıntı okumam gerekiyor, o yüzden lütfen beni bağışlayın.

I've got a quote for you, because I love to give you quotes, and this one is especially

Senin için bir alıntım var çünkü sana alıntı yapmayı seviyorum ve bu özellikle

good because it's from Anonymous.

iyi çünkü Anonymous'tan.

Usually when I give a quote, I know who it's from.

Genellikle bir fiyat teklifi verdiğimde, bunun kimden olduğunu bilirim.

This is from Anonymous.

Bu Anonymous'tan.

It goes like this, "A baby fills a place in your heart that you never knew was empty."

Şöyle devam eder, "Bir bebek, kalbinizde boş olduğunu asla bilmediğiniz bir yeri doldurur."

I know you're crying.

Ağladığını biliyorum.

I know, you're like, "James, I just came here for the English, and now, that's my job."

Biliyorum, "James, buraya sadece İngilizce için geldim ve artık bu benim işim." Size

Bring you an emotional experience of education.

duygusal bir eğitim deneyimi getirin.

Anyway, thank you once again for always watching, but before you go away, I need you to go to

Her neyse, her zaman izlediğiniz için bir kez daha teşekkür ederim, ama gitmeden önce,

www.engvid.com, where you will find other lessons on women's cycles, pregnancy, other

kadın döngüleri, hamilelik, diğer

vocabulary, phrases, past perfect, present perfect, lessons that you need to improve

kelimeler, deyimler, geçmiş mükemmel, şimdiki mükemmel hakkında başka dersler bulabileceğiniz www.engvid.com'a gitmenizi istiyorum. , İngilizce oyununuzu geliştirmek için ihtiyacınız olan dersler

your game in English, okay?

, tamam mı?

So go there.

Öyleyse oraya git.

Don't forget to also subscribe, hit that bell, they call it the notification bell, that way

Ayrıca abone olmayı unutmayın, zile basın, ona bildirim zili diyorlar, böylece

you'll get every video I do when it comes out.

yaptığım her video çıktığı zaman gelirsiniz.

Anyway, thank you once again for coming.

Her neyse, geldiğiniz için bir kez daha teşekkür ederim.

Oh, don't forget to hit like, because I like you.

Oh, like atmayı unutmayın, çünkü sizi seviyorum.

Ciao.

Çav.