No university for Afghan women: BBC News Review

Education for all?

Herkes için eğitim?

Not if you're a woman in Afghanistan.

Afganistan'da bir kadınsanız hayır.

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir.

I'm Neil and I'm Sian make sure you watch

Ben Neil ve ben Sian, bugünün hikayesiyle ilgili

to the end to learn vocabulary about today's story.

kelimeleri öğrenmek için sonuna kadar izlediğinizden emin olun .

And don't forget to subscribe to our channel,

Ve kanalımıza abone olmayı ,

like this video and try the quiz on our website. Now, the story.

bu videoyu beğenmeyi ve web sitemizdeki testi denemeyi unutmayın . Şimdi, hikaye.

A crime against humanity.

İnsanlığa karşı suç.

That's how a UN expert has described the Taliban's ban

Bir BM uzmanı, Taliban'ın

on female education in Afghanistan.

Afganistan'da kadınların eğitimine yönelik yasağını böyle tanımladı.

This week universities have reopened.

Bu hafta üniversiteler yeniden açıldı.

But female students are not allowed back.

Ancak kız öğrencilerin geri alınmasına izin verilmemektedir.

No access to education is one of the many restrictions

Eğitime erişimin olmaması,

women are facing under the Taliban.

kadınların Taliban altında karşı karşıya kaldığı birçok kısıtlamadan biridir.

You've been looking at the headlines, Sian, what's the vocabulary?

Manşetlere bakıyorsun Sian, kelime dağarcığı nedir?

We have 'barred', 'trickle back' and 'playing with'.

'Engelledik', 'geri damlama' ve 'ile oynama' var.

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir. İlk başlığımıza

Let's have a look at our first headline.

bir göz atalım .

This is from Al Jazeera.

Al Jazeera'dan.

Afghanistan universities reopen but women still barred by Taliban.

Afganistan üniversiteleri yeniden açıldı ancak kadınlar hala Taliban tarafından yasaklanıyor.

So, universities in Afghanistan are open again after a break,

Yani, Afganistan'daki üniversiteler bir aradan sonra tekrar açılıyor,

but only if you're a man - women are barred.

ancak sadece erkekseniz - kadınlar yasak.

And that is the word we're looking at - 'barred'. What does it mean?

Ve baktığımız kelime bu - 'engellenmiş'. Bu ne anlama geliyor?

So OK, it might help to think of 'bar' as a noun,

Tamam, 'bar'ı

which is a physical thing.

fiziksel bir şey olan bir isim olarak düşünmek yardımcı olabilir.

So, prisoners have bars on their windows to stop them escaping.

Bu nedenle mahkumların pencerelerinde kaçmalarını engellemek için parmaklıklar vardır.

But here it's a verb, isn't it?

Ama burada bir fiil, değil mi?

It is, yes. And it's used metaphorically.

öyle, evet. Ve mecazi olarak kullanılır.

So, the idea when you bar something is that you prevent it from happening.

Yani, bir şeyi yasakladığınızdaki fikir, onun olmasını engellemenizdir.

Prevent something from going somewhere or someone from doing something.

Bir şeyin bir yere gitmesini veya birinin bir şey yapmasını engellemek.

Yeah, so 'barred' in the headline

Evet, yani manşetteki 'yasak',

means the Taliban have prevented or stopped women from going to university.

Taliban'ın kadınların üniversiteye gitmesini engellediği veya durdurduğu anlamına geliyor.

Yeah, we see this word used quite a lot.

Evet, bu kelimenin oldukça fazla kullanıldığını görüyoruz.

What other contexts can we find it?

Onu başka hangi bağlamlarda bulabiliriz?

OK, so someone can be barred from a shop if they steal something.

Tamam, yani birisi bir şey çalarsa dükkandan men edilebilir.

Right, OK. So that's about preventing someone from doing something.

Tamam peki. Yani bu, birinin bir şey yapmasını engellemekle ilgili.

OK, let's look at that again.

Tamam, buna tekrar bakalım. Bir

Let's have our next headline.

sonraki başlığımız olsun.

This is from Republic World.

Bu Cumhuriyet Dünyası'ndan.

Men trickle back to Afghan universities

Erkekler

after winter break, women remain barred by Taliban.

kış tatilinden sonra Afgan üniversitelerine geri dönüyor, kadınlar Taliban tarafından engelleniyor.

So, we see that word 'barred' again - meaning prevent that we just explained.

Yani, 'engellenmiş' kelimesini tekrar görüyoruz - az önce açıkladığımız engelleme anlamına geliyor.

But we're interested in 'trickle back'

Ama biz "geri damlama" ile ilgileniyoruz

and that word 'trickle' is usually connected to water, isn't it?

ve "damlama" kelimesi genellikle suyla bağlantılıdır, değil mi?

Yeah, so imagine a small stream of water moving slowly - it trickles.

Evet, yavaş hareket eden küçük bir su akıntısı hayal edin - damlar.

So, for example, if you cry a tear trickles down your cheek,

Yani, örneğin, ağlarsanız yanağından aşağı bir gözyaşı damlar,

but we don't just use it to talk about water.

ama biz onu sadece su hakkında konuşmak için kullanmayız .

We could also use it to describe people or things moving gradually.

Yavaş yavaş hareket eden insanları veya nesneleri tanımlamak için de kullanabiliriz.

Yes. So, in this headline 'trickle' is used

Evet. Dolayısıyla, bu başlıkta 'damlama', kademeli olarak üniversiteye dönen

with 'back' to describe Afghan men returning gradually to university.

Afgan erkeklerini tanımlamak için 'geri' ile birlikte kullanılıyor .

Or children might trickle back to the classroom after their lunch break.

Veya çocuklar öğle tatilinden sonra sınıfa geri dönebilirler.

Yeah, and this word 'trickle' is used in other contexts as well. For example,

Evet ve bu "damlama" sözcüğü başka bağlamlarda da kullanılıyor. Örneğin,

after an election the results trickle in - it means they arrive gradually,

bir seçimden sonra sonuçlar azar azar gelir - bu, sonuçların yavaş yavaş geldiği anlamına gelir

and it's not until later that you know the full result.

ve tam sonucu ancak daha sonra öğrenebilirsiniz.

Let's look at that again.

Buna tekrar bakalım. Bir sonraki başlığımıza

Let's have a look at our next headline.

bir göz atalım .

This is from Press TV.

Press TV'den.

Banning women's education in Afghanistan is playing with future of nation.

Afganistan'da kadınların eğitimini yasaklamak ülkenin geleceği ile oynamaktır. Herkesin bildiğinden emin olduğum

We are looking at the word 'playing' which I'm sure everybody knows.

'oynamak' kelimesine bakıyoruz .

Play is about fun.

Oyun eğlence ile ilgilidir.

It's about games.

Oyunlarla ilgili.

I play football. I play chess.

Futbol oynarım. Satranç oynarım.

So what's going on here?

Peki burada neler oluyor?

Well yeah. In those senses, playing is fun because games aren't serious,

İyi evet. Bu anlamda oyun oynamak eğlenceli çünkü oyunlar ciddi değil

but here we're talking about playing with people's futures.

ama burada insanların gelecekleriyle oynamaktan bahsediyoruz.

So here, it's not fun,

Yani burada, eğlenceli değil,

it's much more serious. Yes, that's right.

çok daha ciddi. Evet bu doğru.

So in the headline, by using the word 'playing', the headline writer shows

Yani manşette 'oynamak' kelimesini kullanan manşet yazarı,

that they think that the Taliban does not take women's education seriously.

Taliban'ın kadınların eğitimini ciddiye almadığını düşündüklerini gösteriyor.

In a way it's a game to them.

Bir bakıma bu onlar için bir oyun.

Yeah, and we can use this play in the negative sense with other nouns.

Evet, ve bu oyunu diğer isimlerle olumsuz anlamda kullanabiliriz.

So if someone plays with your career,

Yani birisi kariyerinizle oynuyorsa,

they're not taking your career seriously.

kariyerinizi ciddiye almıyor demektir.

Yeah. Or someone can play with your feelings. Again,

Evet. Veya birisi duygularınızla oynayabilir.

it means they're not taking your feelings seriously

Bu, duygularınızı ciddiye almadıkları anlamına gelir

- it's a game for them. Let's look at that again.

- bu onlar için bir oyundur. Buna tekrar bakalım.

We've had 'barred' - prevented.

'Engelledik' - engelledik.

'Trickle back' - gradually return.

"Damlama geri" - yavaş yavaş geri dönün.

and 'playing with something' - not treating something seriously.

ve 'bir şeyle oynamak' - bir şeyi ciddiye almamak.

Now, to keep learning more vocabulary like this,

Şimdi, bunun gibi daha fazla kelime öğrenmeye devam etmek için

check out this episode of 6 Minute English about women

6 Dakikalık İngilizce'nin işyerindeki kadınlarla ilgili bu bölümüne göz atın

in the workplace.

.

And don't forget to subscribe to our channel. Click here so you

Ve kanalımıza abone olmayı unutmayın . Başka bir videoyu kaçırmamak için buraya tıklayın

never miss another video

Thank you for joining us and goodbye. Bye!

Bize katıldığınız için teşekkür ederiz ve hoşçakalın. Hoşçakal!