Dogs: Happy tears?: BBC News Review

Do dogs cry happy tears?

Köpekler mutluluk gözyaşları döker mi?

This is News Review from

Bu,

BBC Learning English. I'm Neil. And I'm Beth.

BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir. Ben Neil. Ben de Beth'im. Ağlamakla ilgili kelimeleri öğrenmek için

Make sure you watch to the end to learn vocabulary to talk about crying.

sonuna kadar izlediğinizden emin olun . Kanalımıza

Don't forget to subscribe to our channel, like this video,

abone olmayı , bu videoyu beğenmeyi

and try the quiz on our website.

ve web sitemizdeki testi denemeyi unutmayın.

Now, more about our story.

Şimdi, hikayemiz hakkında daha fazla bilgi. Sevinç

Tears of joy... from a dog?

gözyaşları... bir köpekten mi?

Researchers from Japan say the pets cry

Japon araştırmacılar, evcil hayvanların

happy tears when they see their owners. Dogs often cry to clear their eyes,

sahiplerini gördüklerinde mutluluktan ağladıklarını söylüyor. Köpekler genellikle gözlerini temizlemek için ağlarlar,

but it's the first time that their tears have been linked to emotions.

ancak ilk kez gözyaşları duygularla ilişkilendirilmiştir.

It's thought the tears might make the relationship between dogs

Gözyaşlarının köpekler

and humans stronger.

ve insanlar arasındaki ilişkiyi güçlendirebileceği düşünülüyor.

You've been looking at the headlines,

Manşetlere bakıyorsun,

Beth. What is the vocabulary?

Beth. Kelime dağarcığı nedir?

We have 'teary-eyed', 'well up' and 'shed'.

'Gözü yaşlı', 'iyi' ve 'kulübe' var.

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir . İlk başlığımıza

Let's have a look at our first headline.

bir göz atalım .

This one comes from RTE:

Bu da RTE'den:

So this headline is saying that dogs get teary-eyed

Yani bu manşet, köpeklerin sahiplerine kavuşunca gözlerinin dolduğunu söylüyor

when they reunite with their owners, and 'reunite' means 'meet again,

ve 'birleşmek', '

usually after a while'.

genellikle bir süre sonra tekrar görüşmek' anlamına geliyor.

But we're looking at the word teary-eyed here. And I'm sure you all know what

Ama burada gözü yaşlı kelimeye bakıyoruz . Ve eminim hepiniz

tears are - the water that falls when you cry,

gözyaşının ne olduğunu biliyorsunuzdur - ağladığınızda dökülen su ,

usually because you're sad, but sometimes,

genellikle üzgün olduğunuz için, ama bazen

also, when you're very happy.

de çok mutlu olduğunuzda.

Yes, and tears

Evet,

here are things, they are nouns,

burada gözyaşları eşyadır, isimdir,

but in this headline 'teary-eyed' is used to describe something.

ama bu başlıkta 'göz yaşı' bir şeyi anlatmak için kullanılıyor.

Yes, and 'teary-eyed' is an adjective.

Evet ve 'gözlü' bir sıfattır.

It describes someone or something, like

in this story, which is crying or is likely to cry.

Bu hikayedeki gibi ağlayan ya da ağlaması muhtemel olan birini ya da bir şeyi anlatıyor.

So, Beth, in what situation

Peki Beth, hangi durumda

do we use 'teary-eyed'?

"gözleri yaşlı" kullanırız?

Well, any in which there are strong emotions.

Güçlü duyguların olduğu herhangi biri.

So, Neil,

Neil, yakın zamanda

have you been to a wedding at all recently?

bir düğüne gittin mi ?

Oh, yes. I love a good wedding.

Oh evet. İyi bir düğünü severim.

You can see the father of the bride teary-eyed making an emotional speech.

Gelinin babasını gözleri yaşlı duygusal bir konuşma yaparken görebilirsiniz.

And we can see there that expression 'teary-eyed' is not just used for sadness.

Ve orada 'gözleri yaşarmak' ifadesinin sadece üzüntü için kullanılmadığını görüyoruz.

Yeah. That's right. It's used for both tears of joy and tears of sadness

Evet. Bu doğru. Hem sevinç gözyaşları için hem de üzüntü gözyaşları için kullanılır

You know what? Whenever I have to say goodbye to my mum's dog,

Biliyor musun? Ne zaman annemin köpeğine veda etmem gerekse

I get really teary-eyed. You must really love him, then?

gerçekten gözlerim yaşarır. O halde onu gerçekten seviyor olmalısın?

No, I can't stand him.

Hayır, ona dayanamıyorum.

It's tears of joy.

Bu sevinç gözyaşları.

Let's have a look at that again.

Buna tekrar bir göz atalım. Bir sonraki başlığımıza

Let's have a look at our next headline.

bir göz atalım .

This one comes from CNN:

Bu CNN'den geliyor:

So we can see that expression 'tears of joy' again,

Yani '

which means 'happy crying'.

mutlu ağlama' anlamına gelen 'sevinç gözyaşları' ifadesini yeniden görebiliriz.

But we are going to learn 'well up'.

Ama 'iyi' öğreneceğiz.

Now, a well is a big hole outside that you can get water from.

Kuyu, dışarıda su alabileceğiniz büyük bir deliktir .

Yes. That is exactly what a well is, and it is a very useful way

Evet. Kuyu tam olarak budur ve

  to think about this phrasal verb 'well up'.

bu 'well up' deyimsel fiili hakkında düşünmenin çok yararlı bir yoludur.

Now, what happens

Neil, if you bring too much water to the surface of a well?

Neil, kuyunun yüzeyine çok fazla su getirirsen ne olur ?

If you bring too much water to the surface, it spills it flows over.

Yüzeye çok fazla su getirirseniz dökülür ve üzerinden akar.

Exactly. So, imagine that your eyes are like a well. So, if you well up,

Kesinlikle. Öyleyse, gözlerinizin bir kuyu gibi olduğunu hayal edin. Yani, eğer iyileşirsen,

Yes, it means the water,

Evet, gözlerindeki su,

the tears in your eyes, would flow. You would cry.

yaşlar akacak demektir. Ağlarsın.

Exactly. And that is what the headline is saying.

Kesinlikle. Ve başlık ne diyorsa odur.

So, dogs are welling up when they see their owners.

Yani köpekler, sahiplerini görünce coşuyor.

The dogs are going to cry. And 'welling up' is also used to describe a feeling.

Köpekler ağlayacak. Ve bir duyguyu tarif etmek için "köpürmek" de kullanılır.

If you're getting emotional,

Duygusallaşıyorsanız

or you're about to cry.

veya ağlamak üzereyseniz.

Imagine you're watching a really sad film, and you get to that really sad section,

Düşünün ki gerçekten hüzünlü bir film izliyorsunuz ve o gerçekten hüzünlü bölüme geliyorsunuz

and you feel yourself welling up.

ve kendinizi iyi hissediyorsunuz.

Well, control your emotions, please,

Duygularını kontrol et lütfen

Beth, we've still got more vocabulary to teach.

Beth, öğretecek daha çok kelimemiz var.

Let's have a look at that again.

Buna tekrar bir göz atalım.

Next headline, please, Beth.

Sıradaki başlık lütfen, Beth.

This is from the Daily Mail:

Daily Mail'den:

So, once again,

Yani bir kez daha

we see that expression 'tears of joy', and the word 'reunite' meaning 'meet again

"sevinç gözyaşları" ifadesini ve "bir süre sonra tekrar buluşmak" anlamına gelen "birleşmek" kelimesini görüyoruz

after a while', but we are interested in the word 'shed'.

, ancak "dökülmek" kelimesiyle ilgileniyoruz.

Now, this is easy, Beth.

Bu çok kolay, Beth.

I know what a shed is.

Bir kulübenin ne olduğunu biliyorum.

It's like a little house, often

in a garden, where you keep tools, bicycles, that kind of thing.

Aletleri, bisikletleri, bu tür şeyleri sakladığınız, genellikle bahçede olan küçük bir ev gibidir.

Well, yes. That is a shed.

İyi evet. Bu bir kulübe.

But here in the headline,

Ama burada başlıkta

it's used completely differently.

tamamen farklı bir şekilde kullanılmış.

Even though it does have the same spelling and pronunciation

as the little house in your garden.

Bahçenizdeki küçük ev ile aynı yazım ve telaffuza sahip olmasına rağmen.

OK. Yes, it's used to talk about releasing or letting something go.

TAMAM. Evet, bir şeyi salıvermek ya da salıvermek hakkında konuşmak için kullanılır.

But tell us more.

Ama bize daha fazlasını anlat.

Well, yeah. You're right.

İyi evet. Haklısın.

So, it's a verb, and we use it to talk about something becoming separate

Yani bu bir fiil ve biz onu bir şeyin bağlı olduğu başka bir şeyden ayrılmasından bahsetmek için kullanırız

from something else that

it was attached to. Neil, do you like snakes?

. Neil, yılanları sever misin?

No, not really,

Hayır, tam olarak değil

but I know why you asked me the question because a snake sheds its skin.

ama bu soruyu neden bana sorduğunu biliyorum çünkü bir yılan derisini değiştirir.

It means the skin falls off, and we're talking a lot about dogs today.

Bu, derinin düştüğü anlamına gelir ve bugün köpekler hakkında çok konuşuyoruz.

Dogs shed their fur.

Köpekler kürklerini dökerler.

It comes out everywhere.

Her yerde çıkıyor.

It covers you. Yeah. That's right.

Seni kapsar. Evet. Bu doğru.

And we also use 'shed' with tears. 'To shed tears' just means 'to cry'.

Ayrıca 'shed' kelimesini gözyaşı ile kullanırız. 'Gözyaşı dökmek' sadece 'ağlamak' demektir.

So, if he or she sheds tears, then they are crying.

Yani, eğer gözyaşı dökerse, o zaman ağlıyorlardır.

Right. Well, I'm getting a little emotional here.

Sağ. Pekala, burada biraz duygusallaşıyorum.

So, before we all start shedding tears,

O yüzden hepimiz gözyaşı dökmeye başlamadan önce

let's get a summary.

bir özet geçelim.

We've had 'teary-eyed' - describes someone or a dog

'Gözlerimiz doldu' -

who's crying, or about to cry. 'Well up'

ağlayan veya ağlamak üzere olan birini veya köpeği tanımlar. 'Pekala'

Are you watching a sad film? Because this might happen to you.

Hüzünlü bir film mi izliyorsunuz? Çünkü bu senin başına gelebilir.

And 'shed' - separate from something. In this case,

Ve 'kulübe' - bir şeyden ayrı. Bu durumda

tears come from the eyes.

gözlerden yaş gelir. Bbclearningenglish.com adlı

Don't forget there is a quiz on a website

bir web sitesinde bir sınav olduğunu unutmayın

bbclearningenglish.com. Thank you for joining us,

. Bize katıldığınız için teşekkür ederiz

and goodbye. Bye.

ve hoşçakalın. Hoşçakal.