Killer salt?: BBC News Review

Adding salt to food can take years off your life.

Yiyeceklere tuz eklemek, hayatınızdan yıllar alabilir .

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir.

I'm Neil. And I'm Beth.

Ben Neil. Ben de Beth'im.

And we have lots of language about this story in today's programme.

Ve bugünün programında bu hikaye hakkında çokça dil var.

We do. And remember, subscribe to our channel, like this video,

Yaparız. Ve unutmayın, kanalımıza abone olun , bu videoyu beğenin

and try the quiz on our website.

ve web sitemizdeki testi deneyin.

Now, today's story.

Şimdi, bugünün hikayesi.

Salt. It makes everything taste better, but it's also killing people.

Tuz. Her şeyin daha lezzetli olmasını sağlıyor ama aynı zamanda insanları öldürüyor.

New research has found that adding salt to your meal may reduce your life

Yeni araştırmalar, yemeğinize tuz eklemenin hayatınızı

by two years.

iki yıl kısaltabileceğini buldu.

But the good news is that

Ancak iyi haber şu ki,

even a small reduction in salt can make a big difference to your health.

tuzdaki küçük bir azalma bile sağlığınız için büyük bir fark yaratabilir.

You've been looking at the headlines,

Manşetlere bakıyorsun,

Beth. What's the vocabulary?

Beth. Kelime dağarcığı nedir?

We have 'deadly', 'knock off', and 'teatime'.

'Ölümcül', 'kapatmak' ve 'çay saatimiz' var.

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir.

Let's have a look now at a first headline. This one comes from US News.

Şimdi ilk başlığa bir göz atalım. Bu, ABD Haberlerinden geliyor.

So the word

Yani

we are looking at is 'deadly'. And Beth,

baktığımız kelime 'ölümcül'. Ve Beth, "ölü" kelimesinin ilk kısmında

there's a big clue in the first part of that word

büyük bir ipucu var

'dead'. Yes, we see in this headline that's the salt shaker -

. Evet, bu başlıkta gördüğümüz tuzluk -

that's the thing you pour salt on to your food with - may be deadly.

yani yemeğinize tuz döktüğünüz şey - ölümcül olabilir.

Now, that's an adjective, and

Şimdi, bu bir sıfat ve

it just means 'likely to kill'.

sadece 'öldürme olasılığı yüksek' anlamına geliyor.

Yeah. And we see this word often in connection with substances, diseases,

Evet. Ve bu kelimeyi sıklıkla maddeler, hastalıklar,

dangerous situations, and animals.

tehlikeli durumlar ve hayvanlar ile bağlantılı olarak görüyoruz.

Isn't that right? Yeah.

Bu doğru değil mi? Evet.

So, for example, a deadly spider is one that can kill you.

Örneğin, ölümcül bir örümcek sizi öldürebilecek olandır.

But like so many of the words we look at in News Review,

Ama News Review'da incelediğimiz pek çok kelime gibi ,

it has another, very different meaning, and

bunun çok farklı başka bir anlamı daha var ve

I'm deadly serious about that.

ben bu konuda son derece ciddiyim.

There we go, Neil. Yep, 'deadly', as you've used it

İşte başlıyoruz, Neil. Evet, 'ölümcül', orada kullandığınız şekliyle

there, means 'completely', and we often use it with dull, boring and serious.

'tamamen' anlamına gelir ve biz onu genellikle donuk, sıkıcı ve ciddi anlamında kullanırız.

'Deadly dull'.

"Ölümcül sıkıcı".

'Deadly boring'. 'Deadly serious'.

"Ölümcül sıkıcı". "Ölümcül derecede ciddi". Orada

You do look a bit serious

biraz ciddi görünüyorsun

there Neil.

Neil.

Sorry, I was just thinking about that deadly spider. And get ready for the bonus word

Üzgünüm, ben sadece o ölümcül örümceği düşünüyordum. Ve şimdi bonus kelimeye hazırlan

now, Beth. Spiders are dead scary.

, Beth. Örümcekler çok korkutucu.

They are, you are dead right, Neil.

Onlar, kesinlikle haklısın, Neil.

So some people use 'dead' in this way too.

Yani bazı insanlar 'ölü' kelimesini de bu şekilde kullanıyor.

Especially if they are from the north of England, and it can mean

Özellikle de İngiltere'nin kuzeyinden geliyorlarsa ve bu

'completely' or 'very'. 'Dead right'.

'tamamen' veya 'çok' anlamına gelebiliyorsa. "Kesinlikle doğru".

'Dead easy'. 'Dead interesting'.

'Aşırı kolay'. "Ölü ilginç".

Yes. And what's really interesting, or dead interesting, about this use is

Evet. Ve bu kullanımla ilgili gerçekten ilginç ya da son derece ilginç olan şey,

that we use it for good things, so 'dead easy'.

onu iyi şeyler için kullanmamızdır, bu yüzden 'çok kolay'.

Yeah, or dead good, but we don't say 'deadly easy' or 'deadly

Evet, ya da çok iyi, ama "öldürücü derecede kolay" ya da "öldürücü derecede

good'. Best to keep 'deadly' for dull, boring or serious things.

iyi" demiyoruz. Sıkıcı, sıkıcı veya ciddi şeyler için 'ölümcül' tutmak en iyisidir .

Let's take another look at that.

Buna bir kez daha göz atalım. Bir

Let's have a look at our next

sonraki haberimize bir göz atalım,

like this one is from nine News in Australia.

bunun gibi Avustralya'daki Nine News'ten .

We are looking at the phrasal verb

'knock off'. And it's a phrasal verb,

'Knock off' deyim fiiline bakıyoruz. Ve bu bir öbek fiil,

so, unfortunately, it's got lots of different meanings.

yani ne yazık ki pek çok farklı anlamı var.

Yeah. You're right. But in this headline,

Evet. Haklısın. Ancak bu başlıkta

it just means 'reduce'.

sadece 'azaltmak' anlamına geliyor. Kelimenin

Let's think literally.

tam anlamıyla düşünelim.

Imagine you have a pile of things,

Bir yığın eşyanız olduğunu hayal edin,

say books,

kitaplar söyleyin

and you knock one off the top. That happens.

ve birini tepeden vurun. Olur böyle şeyler.

Yeah. And so the size of the pile is smaller.

Evet. Ve böylece yığının boyutu daha küçüktür.

It's reduced.

Azaltıldı.

Exactly. So in this headline,

Kesinlikle. Yani bu başlıkta,

we see that too much salt can knock years off your life.

çok fazla tuzun hayatınızdan yıllar çalabileceğini görüyoruz. Yaşadığınız

It can reduce the number of years

yıl sayısını azaltabilir

you live. That doesn't sound too good.

. Kulağa pek iyi gelmiyor.

We can also knock a few pounds off the price of something. So,

Ayrıca bir şeyin fiyatından birkaç pound düşürebiliriz.

for example, if I'm selling this beautiful luxury

Örneğin, bu güzel lüks

watch, and you think it's too expensive.

saati satıyorsam ve siz bunun çok pahalı olduğunu düşünüyorsanız.

That's right. Can you knock ten pounds off it?

Bu doğru. On kilo verebilir misin?

I want him to reduce the price. I'll think about it.

Fiyatı düşürmesini istiyorum. Ben bu konuda düşüneceğim.

Talking of selling watches, it's got another meaning, hasn't it?

Saat satmaktan bahsetmişken, başka bir anlamı var değil mi?

Yeah, we can also use 'knock off' as a single word, with

Evet, "knock off"u tireli veya tiresiz tek bir kelime olarak da kullanabiliriz

or without a hyphen, and this time

ve bu sefer

it means 'a cheap,

"

possibly illegal copy of a real product'.

gerçek bir ürünün ucuz, muhtemelen yasa dışı kopyası" anlamına gelir.

So, actually Neil,

Aslında Neil,

I don't think I want that watch. It's a knock off. How dare you?

o saati istediğimi sanmıyorum. Bu bir nakavt. Bu ne cüret?

Let's have another look at that.

Buna bir kez daha bakalım. Bir

Our next headline, then, please.

sonraki başlığımız o zaman lütfen.

This one comes from The Sun.

Bu The Sun'dan geliyor.

We're looking at 'teatime'.

'Çay saatine' bakıyoruz.

This is easy enough.

Bu yeterince kolay.

It's the time when you have tea.

Çay içtiğiniz saattir.

Everybody knows what tea is.

Herkes çayın ne olduğunu bilir.

But you don't put salt in it.

Ama içine tuz koymuyorsun.

Well, that depends,

Bu değişir,

Neil. Tea is,

Neil. Çay

of course, a drink, and you definitely don't want to put salt in it,

elbette bir içecektir ve kesinlikle içine tuz koymak istemezsiniz

but tea is also a meal.

ama çay aynı zamanda bir öğündür.

Teatime is traditionally a small meal in the afternoon

Çay saati geleneksel olarak öğleden sonra

with tea and cake. Yes,

çay ve kek ile küçük bir öğündür. Evet,

but there is more to tea, and this is where it can get quite confusing,

ama çaydan daha fazlası var ve burası oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor

because depending on where you live, tea means different things. Beth,

çünkü nerede yaşadığınıza bağlı olarak çay farklı anlamlara geliyor. Beth,

you are for the north of England.

sen İngiltere'nin kuzeyinden yanasın.

I am. And I call the meal that I have in the evening,

Ben. Ben de akşam yediğim yemeğe, yani

my main meal, tea.

ana öğünüme çay diyorum.

So I would say:

Ben de

'Do you want to come round for tea?'

'Çay içmeye gelmek ister misin?' derdim.

Neil, you're from the south of England, aren't you?

Neil, İngiltere'nin güneyindensin, değil mi?

Yes, I'm from the south, and I call my main meal in the evening 'dinner'

Evet, güneyliyim ve akşamları ana yemeğime 'akşam yemeği' diyorum

and I would ask somebody if they want to come for dinner?

ve birilerine akşam yemeğine gelmek isteyip istemediklerini sorardım.

So, teatime

Bu nedenle, çay saati

can be an afternoon meal or an evening meal. Though

bir ikindi yemeği veya bir akşam yemeği olabilir. Gerçi

not everyone uses 'teatime' in this way.

herkes 'çay saatini' bu şekilde kullanmaz.

Let's take a look at that one more time.

Buna bir kez daha bakalım.

We've had 'deadly' -

'Ölümcül' yaşadık -

it can kill you. 'Knock off' - reduce,

sizi öldürebilir. "Knock off" - azaltın

and 'teatime' - a meal

ve "çay saati" -

for some in the afternoon or the evening.

bazıları için öğleden sonra veya akşam bir yemek.

Don't forget there's a quiz on our website.

Sitemizde bir sınav olduğunu unutmayın.

Thank you for joining us and see you next time,

Bize katıldığınız için teşekkür ederiz ve bir dahaki sefere görüşürüz,

goodbye. Bye.

hoşçakalın. Hoşçakal.