How to talk to a climate denier ⏲️ 6 Minute English

Hello. This is 6 Minute English from

Merhaba. Bu, BBC Learning English'ten 6 Dakikalık İngilizce

BBC Learning English. I’m Sam.

. Ben Sam.

And I’m Rob. When Sarah Ott was growing up

Ben de Rob'um. Sarah Ott,

in Florida in the 1990s, she loved

1990'larda Florida'da büyürken

playing in nature. She picked up litter

doğada oynamayı çok severdi. Sokaktan çöp topladı

in the street and took it home to recycle.

ve geri dönüştürmek için eve götürdü.

But later, in college, Sarah became

Ancak daha sonra, üniversitede Sarah,

surrounded by people in her community

who didn’t share her love of the

çevre sevgisini paylaşmayan,

environment – people who didn’t

believe that climate change was real.

iklim değişikliğinin gerçek olduğuna inanmayan insanlarla çevrelendi.

And slowly, Sarah started

Ve yavaş yavaş Sarah

to doubt it as well.

da bundan şüphe etmeye başladı. Bazı tahminlere göre

Climate deniers - people who don’t believe

iklim inkarcıları -

that climate change is happening,

iklim değişikliğinin olduğuna

or that it isn’t caused by humans - make up

veya bunun insanlardan kaynaklanmadığına inanmayan insanlar -

around nine percent of the American

Amerikan nüfusunun yaklaşık yüzde dokuzunu oluşturuyor

population, according to some estimates.

.

Now, Sarah works as a climate campaigner

Sarah şu anda

at the US National Centre for Science

ABD Ulusal Bilim

Education, teaching children the science

Eğitimi Merkezi'nde iklim kampanyacısı olarak çalışıyor ve çocuklara

behind climate change, but her journey

iklim değişikliğinin ardındaki bilimi öğretiyor, ancak

there was a difficult one, and she lost

oradaki yolculuğu zordu ve bu

many friends on the way.

yolda birçok arkadaşını kaybetti.

In this programme, we’ll be discussing

Bu programda

climate deniers, and finding out how

iklim inkarcılarını tartışacağız ve

to talk with people who doubt the

science of global warming. And as usual,

küresel ısınma biliminden şüphe duyan insanlarla nasıl konuşulacağını öğreneceğiz. Ve her zamanki gibi,

we’ll be learning some

bazı

new vocabulary as well.

yeni kelimeler de öğreneceğiz.

But before that, I have a question

Ama ondan önce sana bir sorum var

for you, Rob. Whatever climate deniers

Rob. İklim inkarcıları ne

think, there is strong agreement on the

düşünürse düşünsün, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'ndeki (IPCC) bilim adamları arasında bu konuda güçlü bir fikir birliği var

issue among scientists on the

Intergovernmental Panel on Climate

Change, the IPCC. So, what percentage of

. Peki,

the world’s scientific community agree

dünyadaki bilim camiasının yüzde kaçı

that climate change is real? Is it:

iklim değişikliğinin gerçek olduğu konusunda hemfikir?

a) 79 percent? b) 89 percent? or

a) yüzde 79 mu? b) yüzde 89? veya

c) 99 percent?

c) yüzde 99?

I’ll have a guess and I’ll say it’s 99 percent.

Bir tahminim olacak ve yüzde 99 diyeceğim.

OK. I will reveal the answer later in

TAMAM. Cevabı programın ilerleyen bölümlerinde açıklayacağım

the programme, Rob. Marco Silva is

, Rob. Marco Silva, BBC

a climate disinformation reporter for

için bir iklim dezenformasyon muhabiridir

the BBC. He told BBC World Service

. BBC Dünya Servisi

programme, The Climate Question, what

programı The Climate Question'a

he’s learned about reporting on

the issue from around the world.

dünyanın dört bir yanından konuyla ilgili habercilik hakkında öğrendiklerini anlattı.

It’s quite important to make here a very

Burada

clear distinction between being wrong,

yanlış olmak,

ill-informed about climate change

iklim değişikliği hakkında yanlış bilgi sahibi olmak

and being a full-blown climate denier.

ve tamamen gelişmiş bir iklim inkarcısı olmak arasında çok net bir ayrım yapmak oldukça önemlidir.

A lot of people may not be very well

Pek çok insan

versed with the science, the facts of

bilime,

climate change… to be honest, they can

iklim değişikliğinin gerçeklerine çok hakim olmayabilir… dürüst olmak gerekirse,

at times be quite complex, quite dense.

bazen oldukça karmaşık, oldukça yoğun olabilirler.

Some people may have genuine

Bazı insanların

questions about the subject. So, with

konu hakkında samimi soruları olabilir. Yani

information, with facts, those people

bilgiyle, gerçeklerle o insanlar

can be convinced. Climate deniers, though,

ikna edilebilir. Ancak iklim inkarcıları, yani iklim değişikliğinin

people who reject the basic facts of

temel gerçeklerini reddeden insanları

climate change, are likely to be

more difficult to persuade.

ikna etmek muhtemelen daha zor olacaktır.

Marco distinguishes a full-blown

Marco, tamamen gelişmiş bir

climate denier - someone who is

iklim inkarcısını -

completely committed to the idea,

bu fikre tamamen bağlı olan birini,

from someone who is simply ill-informed,

sadece yanlış bilgilendirilmiş,

meaning someone who knows less than

yani

they should about a particular topic.

belirli bir konu hakkında olması gerekenden daha az şey bilen birinden ayırıyor.

Marco thinks it’s possible persuade an

Marco,

ill-informed person that climate change

is a fact, for example by sharing personal

örneğin son yıllarda

stories of how of the weather has changed

havanın nasıl değiştiğine dair kişisel hikayeler paylaşarak

in recent years, or by asking them why

veya onlara

they doubt the scientific evidence.

bilimsel kanıtlardan neden şüphe duyduklarını sorarak, bilgisiz bir kişiyi iklim değişikliğinin bir gerçek olduğuna ikna etmenin mümkün olduğunu düşünüyor.

Full-blown climate deniers, on the other

Öte yandan, tamamen gelişmiş iklim inkarcılarını

hand, are much harder to persuade.

ikna etmek çok daha zor.

Here’s Marco Silva again, sharing some advice

on how best to talk to people about the

climate with BBC World Service

BBC Dünya Servisi

programme, The Climate Question.

programı The Climate Question ile insanlarla iklim hakkında en iyi nasıl konuşulacağına dair bazı tavsiyeleri paylaşan yine Marco Silva.

A number of researchers and academics

Bir dizi araştırmacı ve akademisyen

have looked into exactly this topic before.

daha önce tam olarak bu konuyu inceledi. Cambridge Üniversitesi'nde sosyal psikoloji profesörü olan

Professor Sander van der Linden,

Profesör Sander van der Linden

professor of social psychology at the

University of Cambridge, is one of them.

bunlardan biri.

He's been looking into this long and hard,

Bunu uzun zamandır ve derinlemesine araştırıyor

and when I spoke to him, he gave me a

ve onunla konuştuğumda bana

couple of tips. For instance, don't challenge

birkaç ipucu verdi. Örneğin,

a climate denier directly. Don't confront them

bir iklim inkarcısı ile doğrudan mücadele etmeyin.

telling them that they're this or that,

Onlara şu ya da bu olduklarını söyleyerek, onlara

throwing insults at them, that their beliefs

hakaretler yağdırarak, inançlarının

are wrong - that sort of attitude or strategy

yanlış olduğunu söyleyerek karşı karşıya gelmeyin - bu tür bir tutum ya da strateji

is only likely to backfire. If you do that,

yalnızca geri tepebilir. Bunu yaparsanız,

the chances are people are just going

muhtemelen insanlar kendi

to hold on to their views even more firmly.

görüşlerine daha sıkı sarılacaktır.

Marco mentions Professor van der Linden,

Marco,

a psychologist who has taken a long,

hard look at the issue of climate denial.

iklim inkarı konusuna uzun ve sert bir şekilde bakan bir psikolog olan Profesör van der Linden'den bahsediyor.

If you take a long, hard look at something,

Bir şeye uzun uzun, dikkatlice bakarsanız,

you examine it very carefully in order

onu gelecek için iyileştirmek amacıyla çok dikkatli bir şekilde incelersiniz

to improve it for the future.

.

Professor van der Linden advises us not

Profesör van der Linden,

to challenge climate deniers directly, and

iklim inkarcılarına doğrudan meydan okumamamızı ve

never to throw insults – to say offensive,

asla hakaretler savurmamamızı,

hurtful things directly to someone. This

birine doğrudan saldırgan, incitici şeyler söylemememizi tavsiye ediyor. Bu

approach is unlikely to work and will

yaklaşımın işe yaraması pek olası değildir ve

probably backfire, or have the opposite

muhtemelen geri tepecektir ya da

effect from that intended, such as

making that person’s opinion even stronger.

o kişinin fikrini daha da güçlendirmek gibi amaçlananın tersi bir etkiye sahip olacaktır.

Instead, what’s needed is understanding

Bunun yerine,

and empathy – realising that climate

iklim

deniers cannot control the life events that

inkarcılarının bilime güvenmemelerine yol açan yaşam olaylarını kontrol edemeyeceklerini fark ederek anlayış ve empatiye ihtiyaç vardır

led them to mistrust science; and the

; ve

patience to try to show them difference

onlara

between fact and fiction.

gerçek ile kurgu arasındaki farkı göstermeye çalışacak sabır.

OK, it’s time to reveal the answer to your

Tamam, şimdi sorunun cevabını açıklamanın zamanı geldi

question now, Sam - what percentage of

Sam -

the global scientific community agree

küresel bilim camiasının yüzde kaçı

that human-caused climate change

insan kaynaklı iklim değişikliğinin

is real? And I guessed it was 99 percent.

gerçek olduğu konusunda hemfikir? Ve yüzde 99 olduğunu tahmin ettim.

And that was the correct answer, Rob!

Ve bu doğru cevaptı, Rob!

The scientific evidence for a climate

Bir iklim acil durumu için bilimsel kanıtlar

emergency is overwhelming, leaving just

çok büyük ve geriye sadece

the question of what we do about it.

bu konuda ne yapacağımız sorusu kalıyor.

OK, let’s recap the vocabulary we’ve

Tamam,

learned from this programme on climate

iklim

deniers – people who do not accept

inkarcıları -

that climate change is real.

iklim değişikliğinin gerçek olduğunu kabul etmeyen insanlar - hakkında bu programdan öğrendiğimiz kelimeleri özetleyelim.

Someone who is ill-informed knows less

Yanlış bilgilendirilmiş biri,

than they should about a particular topic.

belirli bir konu hakkında olması gerekenden daha az şey biliyor.

The adjective full-blown means

Sıfat tam gelişmiş,

completely committed or developed.

tamamen kararlı veya gelişmiş anlamına gelir.

The idiom to take a long, hard look at

Bir şeye uzun ve sert bir şekilde bakmak deyimi,

something means to examine something

bir şeyi

very carefully in order to

improve it for the future.

gelecek için iyileştirmek amacıyla çok dikkatli bir şekilde incelemek anlamına gelir.

If you throw insults, you say offensive,

Hakaretler savurursan,

hurtful things directly to someone.

doğrudan birilerine kırıcı, kırıcı şeyler söylersin.

And finally, if your actions backfire, they have

Ve son olarak, eğer eylemleriniz geri teperse,

opposite effect from the one you intended.

niyet ettiğinizin tam tersi bir etkiye sahip olurlar.

Once again, our six minutes are up!

Bir kez daha, altı dakikamız doldu!

Bye for now!

Şimdilik hoşça kal!

Bye bye!

Güle güle!