Monkeypox: New disease spreads: BBC News Review

Monkey pox cases continue to spread around the world.

Maymun çiçeği vakaları dünya çapında yayılmaya devam ediyor.

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir.

I'm Neil. Joining me is Roy. Hello Roy.

Ben Neil. Bana katılan Roy. Merhaba Roy.

Hello Neil and hello everybody.

Merhaba Neil ve herkese merhaba.

If you would like to test yourself on the vocabulary around this story,

Kendinizi bu hikayenin etrafındaki kelimeler konusunda test etmek isterseniz,

all you need to do is head to our website

yapmanız gereken tek şey

bbclearningenglish.com to take a quiz.

bir test yapmak için web sitemiz bbclearningenglish.com'a gitmek.

But now, let's hear more about this story from this BBC News report:

Ama şimdi, bu hikaye hakkında daha fazlasını BBC Haber raporundan dinleyelim:

So, new cases of monkey pox are being discovered in the UK every day.

Yani, Birleşik Krallık'ta her gün yeni maymun çiçeği vakaları keşfediliyor.

There have now been outbreaks

Şu anda dünya çapında

in at least fifteen countries around the world.

en az on beş ülkede salgınlar oldu .

Global authorities are meeting to discuss the outbreak.

Küresel yetkililer salgını tartışmak için toplanıyor.

OK. You've been looking at this story across the world's media

TAMAM. Dünya medyasında bu hikayeye bakıyordunuz

and you've picked out some really interesting vocabulary.

ve gerçekten ilginç bazı kelimeler seçtiniz.

What have you got?

Neye sahipsin?

We have 'ramp up', 'formidable' and 'explodes'.

'Ramp up', 'müthiş' ve 'patlamalar' var.

'Ramp up', 'formidable' and 'explodes'.

"Yükselt", "korkunç" ve "patlar". İlk başlığınıza

Let's take a look at your first headline please, Roy.

bir göz atalım lütfen, Roy.

OK. So, our first headline comes from The Guardian and it reads:

TAMAM. İlk başlığımız The Guardian'dan geliyor ve şöyle diyor:

  'Ramp up' — increase level of something dramatically.

'Yükselt' — bir şeyin seviyesini önemli ölçüde artırın.

Yes. So, this is a phrasal verb.

Evet. Yani, bu bir deyimsel fiildir.

Two words. First word: R-A-M-P.

İki kelime. İlk kelime: R-A-M-P.

Second word: U-P – 'up'.

İkinci kelime: U-P – 'yukarı'.

And it is a separable phrasal verb,

Ve ayrılabilir bir deyimsel fiildir,

which means you can 'ramp something up'

bu da 'bir şeyi hızlandırabileceğiniz'

or 'ramp up something'.

veya 'bir şeyi hızlandırabileceğiniz' anlamına gelir.

And it means increase something sharply.

Ve keskin bir şey artırmak anlamına gelir.

Now, Roy, it might be useful for remembering this word

Şimdi, Roy, bu kelimeyi hatırlamak için

to look at that first part 'ramp' as a noun.

ilk kısımdaki 'rampa'ya bir isim olarak bakmak faydalı olabilir.

A 'ramp' is a structure to help something with wheels

Bir 'rampa', tekerlekli bir şeyin

go from a lower level to a higher level:

daha düşük bir seviyeden daha yüksek bir seviyeye çıkmasına yardımcı olan bir yapıdır:

for example, a wheelchair or a car.

örneğin, tekerlekli sandalye veya araba.

Yes. So, that idea of taking something with wheels from one level to another,

Evet. Yani, tekerlekli bir şeyi bir seviyeden diğerine,

from increasing its level,

seviyesini yükselterek alma fikri,

really helps us to understand the idea of 'ramp up'.

'yükseltme' fikrini anlamamıza gerçekten yardımcı oluyor.

Now, 'ramp up' basically means increase something suddenly.

Şimdi, 'artırma', temel olarak bir şeyi aniden artırmak anlamına gelir.

Now, in terms of the headline, we're talking about 'ramping up' efforts.

Şimdi, başlık açısından, 'artırma' çabalarından bahsediyoruz.

You can also use it in the working world:

Bunu iş dünyasında da kullanabilirsiniz:

for example, if you need to 'ramp up' your work or your effort on a project.

örneğin, çalışmanızı veya bir proje üzerindeki çabanızı 'artırmanız' gerekirse.

And if there is a lack of a product, you can 'ramp up' manufacture.

Ve bir ürün eksikliği varsa, üretimi 'hızlandırabilirsiniz'.

Are there any alternatives to this word 'ramp up'?

Bu 'hızlanmak' kelimesinin alternatifleri var mı?

Yeah. OK. So, 'ramp up' is a phrasal verb, which means it's quite informal.

Evet. TAMAM. Yani, 'yükseltmek' deyimsel bir fiildir, yani oldukça gayrı resmidir.

Another phrasal verb would be 'step up',

Başka bir deyimsel fiil 'yükseltmek' olabilir,

but if you want to go away... get away from phrasal verbs,

ama uzaklaşmak istiyorsanız... deyimsel fiillerden uzaklaşmak istiyorsanız,

you could use 'increase' or 'boost'.

'artırmak' veya 'arttırmak' kullanabilirsiniz.

So, you could 'increase' your efforts or 'boost' your efforts.

Böylece çabalarınızı 'artırabilir' veya çabalarınızı 'artırabilirsiniz'.

And specifically related to efforts, you could 'double your efforts'.

Ve özellikle çabalarla ilgili olarak, 'çabalarınızı ikiye katlayabilirsiniz'.

OK. Let's get a summary:

TAMAM. Bir özet geçelim:

Now, of course over the last two years,

Şimdi, tabii ki son iki yılda,

we have talked a lot about illnesses spreading around the world.

dünyaya yayılan hastalıklardan çok bahsettik.

We have plenty of stories about coronavirus.

Koronavirüs ile ilgili birçok hikayemiz var. Kelime dağarcığı açısından

We've got a really interesting one

gerçekten ilginç bir kelimemiz var

from the vocabulary point of view, haven't we, Roy?

, değil mi Roy?

Yes, we do. And all you need to do to watch that

Evet yaparız. Ve bunu izlemek için tek yapmanız gereken

is click the link in the description below.

aşağıdaki açıklamadaki bağlantıya tıklamak.

Now, it's time for your next headline please.

Şimdi, bir sonraki manşetinizin zamanı lütfen.

OK. So, our next headline comes from The Independent and it reads:

TAMAM. Bir sonraki manşetimiz The Independent'tan geliyor ve şöyle yazıyor:

Right. 'Formidable' — F-O-R-M-I-D-A-B-L-E.

Doğru. "Müthiş" — F-O-R-M-I-D-A-B-L-E.

And it basically describes something

Ve temelde

that causes fear because it is very difficult.

çok zor olduğu için korkuya neden olan bir şeyi anlatıyor.

Yes. And we often see this word used

Evet. Ve sık sık bu kelimenin

in combination with the word 'challenge': a 'formidable challenge'.

'meydan okuma' kelimesiyle birlikte kullanıldığını görüyoruz: 'zorlu bir meydan okuma'.

Yeah. So, if a... if a challenge is 'formidable',

Evet. Yani, eğer a... eğer bir meydan okuma 'zorlu' ise,

it's basically saying that it is a very difficult challenge,

temelde

to the point where it scares you or causes fear.

sizi korkutacak veya korkuya neden olacak kadar çok zor bir meydan okuma olduğunu söylüyor.

Now, synonyms for 'formidable' could be 'daunting' or 'intimidating'.

Şimdi, 'zorlu' kelimesinin eşanlamlıları 'göz korkutucu' veya 'göz korkutucu' olabilir.

And it can be used to describe challenges

Ve

or situations that are difficult.

zor olan zorlukları veya durumları tanımlamak için kullanılabilir.

Also, for example, it could be used to describe an army.

Ayrıca, örneğin, bir orduyu tanımlamak için kullanılabilir.

So, if it is a 'formidable' force,

Yani, 'korkunç' bir güçse,

you're describing a force that is very powerful:

çok güçlü bir gücü tanımlıyorsunuz:

an army that is very powerful and scary.

çok güçlü ve korkutucu bir ordu.

You could even... even use it to describe, for example, a mountain:

Hatta... hatta bunu örneğin bir dağı tarif etmek için bile kullanabilirsiniz:

if there is a 'formidable' mountain,

eğer 'korkunç' bir dağ varsa,

it maybe says that that mountain is very big and scary.

bu dağın çok büyük ve korkutucu olduğunu söylüyor olabilir.

So, it's often used to talk about things like size, power and difficulty.

Bu yüzden genellikle büyüklük, güç ve zorluk gibi şeylerden bahsederken kullanılır.

And how about people? Can we describe people as 'formidable'?

Peki ya insanlar? İnsanları 'zorlu' olarak tanımlayabilir miyiz?

Yes, you can. So, for example,

Evet yapabilirsin. Örneğin,

if somebody has read a lot about a subject,

bir kişi bir konu hakkında çok şey okuduysa,

you could say they have 'formidable' knowledge of a subject.

onun bir konu hakkında "müthiş" bilgiye sahip olduğunu söyleyebilirsiniz.

Or in politics, for example, you may have a very powerful opponent

Ya da örneğin siyasette çok güçlü bir rakibiniz olabilir

and you could describe that person as a 'formidable' opponent.

ve bu kişiyi 'zorlu' bir rakip olarak tanımlayabilirsiniz.

OK. Let's have a summary:

TAMAM. Bir özet geçelim:

Talking about fear, we have a programme about spiders, don't we, Roy?

Korkudan bahsetmişken, örümceklerle ilgili bir programımız var , değil mi Roy?

Yes, we do. And all you need to do to watch that programme

Evet yaparız. Ve o programı izlemek için yapmanız gereken tek şey

is click the link in the description below.

aşağıdaki açıklamada yer alan linke tıklamak.

Time now for your next headline.

Şimdi bir sonraki manşetinizin zamanı geldi.

OK. So, our next headline comes from The Sun and it reads:

TAMAM. Bir sonraki başlığımız The Sun'dan geliyor ve şöyle diyor:

'Explodes' — increases rapidly.

'Patlıyor' - hızla artıyor.

Yes. So, this word is a verb

Evet. Yani, bu kelime bir fiildir

and it is spelt E-X-P-L-O-D-E-S.

ve E-X-P-L-O-D-E-S şeklinde yazılır.

And it basically means to increase suddenly and quickly.

Ve temelde ani ve hızlı bir şekilde artmak demektir.

Now, Roy, usually we hear this word 'explode' in connection with bombs.

Şimdi, Roy, bu 'patlama' kelimesini genellikle bombalarla bağlantılı olarak duyarız.

Yes. Now, if you think about that idea of a bomb, it's...

Evet. Şimdi, bomba fikrini düşünürseniz,

it very quickly goes from nothing to a very huge event.

bu çok hızlı bir şekilde sıfırdan çok büyük bir olaya dönüşüyor.

So, we use this idea of 'explode' to talk about a huge increase

Dolayısıyla, bu 'patlama' fikrini,

in the number of things or people.

şeylerin veya insanların sayısındaki büyük artıştan bahsetmek için kullanıyoruz.

For example, product sales could 'explode'

Örneğin,

if something gets bought a lot.

bir şey çokça satın alınırsa ürün satışları 'patlayabilir'.

Or even if, for example, a singer suddenly becomes very popular,

Veya örneğin bir şarkıcı aniden çok popüler olsa bile,

you could say they 'explode in popularity'.

onun "popülerliğinde patlama" diyebilirsiniz. Bunun hakkında

Another way that we could talk about this:

başka bir şekilde konuşabiliriz :

after pandemic restrictions eased, we could say that

Pandemi kısıtlamaları hafifledikten sonra, trenlere binen

the number of commuters on trains 'exploded'.

yolcu sayısının 'patladığını' söyleyebiliriz.

Are there any alternatives, Roy?

Başka alternatif var mı, Roy?

Yeah, you could say a 'sharp rise', a 'sudden increase'

Evet, 'keskin bir yükseliş', 'ani bir artış' diyebilir

or you could use the verb 'soar'.

veya 'yükselmek' fiilini kullanabilirsiniz.

OK. Let's get a summary:

TAMAM. Bir özet geçelim:

Time now for a recap please, Roy.

Şimdi özet zamanı lütfen, Roy.

OK. We had 'ramp up' — increase level of something dramatically.

TAMAM. "Rampe" yaptık - bir şeyin seviyesini önemli ölçüde artırdık. Zor olduğu için korkuya neden olan bir şeyi

We had 'formidable' — describes something that causes fear

anlatan 'zorlu' kelimemiz vardı

because it is difficult.

.

And we had 'explodes' — increases rapidly.

Ve 'patlamalar' yaşadık - hızla artıyor.

It's really important that you test yourself on the vocabulary you learn,

Öğrendiğiniz kelime dağarcığı konusunda kendinizi test etmeniz gerçekten çok önemli,

so go to our website at bbclearningenglish.com

bu yüzden İngilizcenizi geliştirmenize yardımcı olacak

where you'll find a quiz and lots of other activities

bir sınav ve birçok başka aktivite bulacağınız bbclearningenglish.com adresindeki web sitemize gidin

to help you improve your English.

.

Thank you for joining us and goodbye.

Bize katıldığınız için teşekkür ederiz ve hoşçakalın.

Bye.

Hoşçakal.