Heatwaves across the world: BBC News Review

Heatwaves cause record temperatures around the world.

Isı dalgaları dünya çapında rekor sıcaklıklara neden olur .

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir .

I'm Neil. And I'm Sian. And you can learn lots of vocabulary

Ben Neil. Ben de Sian'ım. Ve

about this story in the programme.

programda bu hikaye hakkında birçok kelime öğrenebilirsiniz.

You can. And remember, subscribe to our channel, like this video

Yapabilirsiniz. Ve unutmayın, kanalımıza abone olun , bu videoyu beğenin

and try the quiz on our website.

ve web sitemizdeki testi deneyin.

Now, today's story.

Şimdi, bugünün hikayesi.

Heatwaves are pushing temperatures to their highest levels ever recorded.

Isı dalgaları, sıcaklıkları şimdiye kadar kaydedilen en yüksek seviyelerine itiyor.

It has reached over 40 degrees in parts of Europe, North America, Asia

Avrupa, Kuzey Amerika, Asya

and the Middle East. Wildfires have been burning out of control. Experts

ve Orta Doğu'nun bazı bölgelerinde 40 derecenin üzerine çıktı. Orman yangınları kontrolden çıktı. Uzmanlar,

say heatwaves like this have become more frequent

bunun gibi sıcak hava dalgalarının, insanların neden olduğu iklim değişikliği nedeniyle daha sık hale geldiğini söylüyor

because of climate change caused by humans.

.

Sian, you've been looking at the headlines.

Sian, manşetlere bakıyorsun.

What's the vocabulary?

Kelime dağarcığı nedir?

We have 'scorch', 'bakes', and 'wrestles'.

'Kavurma', 'pişirme' ve 'güreşlerimiz' var.

This is News Review from

Bu,

BBC Learning English.

BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir.

Let's have a look at our first headline.

İlk başlığımıza bir göz atalım.

This one is from Earth Observatory from NASA.

Bu, NASA'dan Dünya Gözlemevi'nden .

So, let's start with that word 'heatwave' which is everywhere,

O halde, her yerde olan

and it just means 'a period of time where the temperature is much higher

ve "sıcaklığın normalden çok daha yüksek olduğu bir zaman dilimi" anlamına gelen "sıcak hava dalgası" kelimesiyle başlayalım

than usual'. But from the headline, the word

. Ama başlıktan

we're looking at is 'scorch', and it's connected to heat, isn't it?

baktığımız kelime "alevlenmek" ve ısıyla bağlantılı, değil mi?

And we've got a lot of words about heat in English.

Ve İngilizce'de ısı hakkında pek çok kelimemiz var.

Yes, we do. And 'scorch' is one of them.

Evet yaparız. Ve 'kavurmak' da bunlardan biri. Bir

It means 'to heat something to a level, which damages it'.

şeyi ona zarar verecek derecede ısıtmak demektir.

So, for example, Neil,

Mesela Neil,

have you ever walked on a pavement in bare feet on a hot day?

sıcak bir günde hiç kaldırımda çıplak ayakla yürüdün mü?

Yeah. It's horrible, isn't it?

Evet. Korkunç, değil mi?

It can scorch the bottom of your feet. And that word 'scorch' -

Ayaklarınızın altını yakabilir. Ve şu "yanma" sözcüğü -

we can use with the word 'marks'. Now, for example, if you're ironing a shirt,

"işaretler" sözcüğüyle birlikte kullanabiliriz. Şimdi, örneğin, bir gömleği ütülüyorsanız,

you want to make your shirt nice and flat.

gömleğinizin güzel ve düz olmasını istersiniz.

If you leave the iron on the shirt for too long,

Ütüyü gömlek üzerinde çok uzun süre bırakırsanız

it can leave scorch marks. It does. I have done this before,

yanık izleri bırakabilir. öyle Bunu daha önce yaptım

and 'scorch' in this headline

ve bu başlıktaki 'kavurmak',

means 'the heat from the Sun actually, literally damages the grounds,

'Güneş'ten gelen ısı aslında, kelimenin tam anlamıyla zemine zarar verir,

so it scorches the ground.

dolayısıyla yeri kavurur' anlamına gelir.

Yes, and as you said, it's literal use here,

Evet, ve senin de dediğin gibi, burada kelimesi kelimesine kullanılıyor,

but we often use scorching to talk about hot weather.

ama biz genellikle sıcak hava hakkında konuşmak için kavurucu kelimesini kullanırız.

It's an exaggeration. When we say:

Bu bir abartı.

'It's scorching',

"Kavurucu" dediğimizde,

we don't usually mean that the ground is burning.

genellikle yerin yandığını kastetmiyoruz.

Exactly. And here's a bit of useful British slang

Kesinlikle. Ve işte

for you connected to this word.

size bu kelimeyle ilgili faydalı bir İngiliz argosu.

So, we can describe a very hot day as 'a scorcher'.

Dolayısıyla çok sıcak bir günü 'yakıcı' olarak nitelendirebiliriz.

Yeah. We have had a few too many scorchers recently.

Evet. Son zamanlarda çok fazla golcü yaşadık.

Today is a scorcher. Absolutely.

Bugün bir golcü. Kesinlikle.

OK, let's have a look at that again.

Tamam, buna tekrar bir göz atalım. Bir

Let's have a look at our next headline.

sonraki başlığımıza bir göz atalım.

Yes. This one's from The Standard:

Evet. Bu The Standard'tan:

The word we are going to talk about is 'bakes'.

Bahsedeceğimiz kelime 'bakes'.

Now 'bakes' means 'to cook something in an oven like a cake'.

Şimdi 'bakes', 'kek gibi bir şeyi fırında pişirmek' anlamına geliyor .

We bake cakes.

Kek pişiriyoruz.

We do, but we also use bake to talk about very hot weather, and

Yaparız ama çok sıcak hava hakkında konuşmak için bake kelimesini de kullanırız ve

it's very common in English to use cooking words to talk about hot

İngilizce'de sıcak hava hakkında konuşmak için yemek pişirme kelimelerini kullanmak çok yaygındır

weather. OK. So how do I use it?

. TAMAM. Peki nasıl kullanırım?

Do I say the weather bakes me?

Havanın beni pişirdiğini mi söylüyorum?

I see what you mean, but no.

Ne demek istediğini anlıyorum ama hayır.

We don't say that. We normally use the cooking words

Bunu söylemiyoruz. Normalde

in the 'ing' form to make an adjective.

bir sıfat yapmak için pişirme kelimelerini 'ing' biçiminde kullanırız.

So, today

Demek bugün

it's baking.

pişiyor.

It's baking in here.

Burada pişiyor.

Yeah. It is baking out there.

Evet. Orada pişiyor.

You also mentioned that we use other cooking words in this same way.

Diğer yemek pişirme kelimelerini de aynı şekilde kullandığımızdan bahsetmiştiniz.

Can you give us some examples?

Bize bazı örnekler verebilir misiniz?

Yes, so we also have 'roasting'.

Evet, bir de 'kavurma' var.

So, you can roast meat in the oven.

Böylece fırında et kızartabilirsiniz.

But you can also say 'it's absolutely roasting today.'

Ama aynı zamanda ' bugün kesinlikle kavurucu' da diyebilirsiniz.

Yeah, absolutely roasting.

Evet, kesinlikle kavurucu.

And that's important,

Ve bu önemli,

isn't it? Because 'roasting' and 'baking' - these are strong adjectives.

değil mi? Çünkü "kavurma" ve "pişirme" - bunlar güçlü sıfatlardır. Kulağa yanlış gelen

We can't use 'very' with strong adjectives that sounds wrong.

güçlü sıfatlarla 'çok' kullanamayız .

'Very roasting', 'very baking'.

"Çok kızartıyor", "çok kızartıyor".

No, 'absolutely roasting'.

Hayır, 'kesinlikle kavurucu'. Yemek

Are there any other cooking words we can use, Sian?

pişirmek için kullanabileceğimiz başka kelimeler var mı Sian?

So we also have 'boiling'. So, water boils,

Yani bizde de 'kaynama' var. Yani su kaynar

but we can use 'boiling' to describe very hot weather,

ama çok sıcak havayı tarif etmek için 'kaynama' kullanabiliriz

but be careful because not every cooking

ama dikkatli olun çünkü her pişirme

words can be used to describe hot weather.

kelimesi sıcak havayı tarif etmek için kullanılamaz.

That's right.

Bu doğru.

We don't say it's 'frying outside' or 'it's really grilling today'.

"Dışarısı kızarıyor" veya "bugün gerçekten ızgara yapıyor" demeyiz.

Let's have a look at that again.

Buna tekrar bir göz atalım. Bir

Let's have the next headline, please. This is from the Financial Times.

sonraki başlığa geçelim lütfen. Bu Financial Times'tan.

'Wrestles' is the word.

'Güreşler' kelimedir.

Now, if you wrestle with someone, you fight them.

Şimdi, eğer biriyle güreşirsen, onunla savaşırsın.

You try to throw them to the ground.

Onları yere atmaya çalışıyorsun.

So, how can you wrestle with the heatwave?

Peki, sıcak hava dalgasıyla nasıl mücadele edebilirsiniz? News Review'da incelediğimiz

Well, like lots of the vocabulary

pek çok sözcük gibi

we look at in News Review,

,

this is not literal.

bu da birebir değil.

It's used metaphorically.

Mecazi olarak kullanılır.

So, the important thing here is the idea of fighting with something.

Yani burada önemli olan bir şeyle mücadele etme fikri.

Yeah. And this is very common to talk about

Evet. Ve bu,

particularly difficult problems.

özellikle zor problemlerden bahsetmek için çok yaygındır.

Yes. So, if you wrestle with a problem,

Evet. Yani, bir problemle boğuşursanız, çözmeye çalıştığınız

you have a difficult problem that you're trying to solve. So here,

zor bir probleminiz olur . Yani burada

the heatwave is the difficult problem and Europe is trying to solve it.

sıcak hava dalgası zor bir problem ve Avrupa bunu çözmeye çalışıyor.

It is not a simple problem to solve so we have to wrestle with it.

Çözmesi basit bir problem değil, bu yüzden onunla güreşmek zorundayız.

Yeah. And there's an interesting spelling and pronunciation

Evet. Ve bu kelimenin ilginç bir yazılışı ve okunuşu var

of this word. It is not 'w'-wrestle.

. Bu 'w' güreşi değil.

No, that's very difficult to say, so

Hayır, bunu söylemek çok zor, bu yüzden

'w' is a silent letter like lots of words in English.

'w', İngilizce'deki pek çok kelime gibi sessiz bir harftir.

We have silent letters everywhere.

Her yerde sessiz mektuplarımız var.

So, a useful tip. If you see

Yani, yararlı bir ipucu.

'W-R', the 'W' is silent.

'W-R' görürseniz, 'W' sessizdir.

So, 'wrist' or 'wriggle'.

Yani, "bilek" veya "kıvrılma".

Yeah. You're not wrong.

Evet. Hatalı değilsin.

Let's have a look at that again.

Buna tekrar bir göz atalım.

We've had 'scorch' - damage with heat.

"Kavurma" yaşadık - ısıyla hasar.

'Bakes'- heats to an uncomfortable level.

'Pişirme'- rahatsız edici bir seviyeye kadar ısıtır.

So, it's not just for cakes.

Yani, sadece kekler için değil.

And 'wrestles' - struggles with a difficult situation.

Ve 'güreşler' - zor bir durumla mücadele eder.

But don't wrestle with your English. Go to our website

Ama İngilizcenle boğuşma.

where you'll find a quiz to help you.

Size yardımcı olacak bir sınav bulacağınız web sitemize gidin.

Thank you for joining us, and goodbye. Goodbye.

Bize katıldığınız için teşekkür ederiz ve hoşçakalın. Güle güle.