Sleepy in South Korea - 6 Minute English

Hello. This is 6 Minute English from

Merhaba. Bu, BBC Learning English'ten 6 Dakikalık İngilizce

BBC Learning English. I'm Sam.  

. Ben Sam.

And I'm Neil. Sleep - we all need it - some more

Ben de Neil'im. Uyku - hepimizin buna ihtiyacı var - bazıları diğerlerinden daha fazla

than others. I can usually get by

. Genellikle

with around seven hours a night

bir gecede yaklaşık yedi saat geçirebilirim

but I do like to have a nap - a

ama

short sleep - in the afternoon,

öğleden sonra,

when I'm not working of course.

tabii ki çalışmadığım zamanlarda biraz kestirmeyi - kısa bir uyku - severim.

How about you, Neil? I'm always tired and as soon as

Ya sen, Neil? Hep yorgunum ve

my head hits the pillow, I'm out

kafamı yastığa koyduğum anda

like a light - meaning I go

ışık gibi sönüyorum yani

to sleep very quickly. Well, Neil, you might not survive

çok çabuk uyuyorum. Neil,

in South Korea then. Apparently,

o zaman Güney Kore'de hayatta kalamayabilirsin. Görünüşe göre, dünyanın

it's one of the most stressed and

en stresli ve

tired nations on earth - a place

yorgun uluslarından biri -

where people work and study longer

insanların daha uzun

hours and get less sleep than

saatler çalışıp çalıştığı ve

anywhere else. We'll find out

başka herhangi bir yerden daha az uyuduğu bir yer.

more later and teach some

Daha sonra daha fazlasını öğreneceğiz ve

sleep-related vocabulary. But before we do, you need to

uykuyla ilgili bazı kelimeler öğreteceğiz. Ama bunu yapmadan önce, uyanık ve tetikte

give me a question to keep me

olmamı sağlayacak bir soru sormalısın

awake and alert! Of course I do, and here it is.

! Tabii ki istiyorum ve işte burada.

In the 1960s, American man,

1960'larda Amerikalı

Randy Gardner, set the world

Randy Gardner, en uzun süre

record for staying awake for

uyanık kalma konusunda dünya rekorunu kırdı

the longest period. Do you know

.

what that time was? Was it: a) 64 hours, b) 164 hours,

O zamanın ne olduğunu biliyor musun? a) 64 saat miydi, b) 164 saat miydi

or c) 264 hours? All sound impossible but I'll guess

yoksa c) 264 saat miydi? Hepsi kulağa imkansız geliyor ama tahmin edeceğim

a) 64 hours - that's nearly 3 days! Oh, well. I'll give you the answer

a) 64 saat - bu neredeyse 3 gün! Oh iyi. Cevabını

later in the programme - assuming

programın ilerleyen bölümlerinde vereceğim -

you don't doze off! But let's talk

uyuyakalmayacağınızı varsayarak! Ama

more about sleep now. As I

şimdi uyku hakkında daha fazla konuşalım. Bahsettiğim gibi

mentioned, we all need it to

,

help our mind and body rest

zihnimizin ve bedenimizin dinlenmesine

and relax. And going without

ve gevşemesine yardımcı olmak için hepimizin buna ihtiyacı var. Ve uykusuz kalmak

sleep - or sleeplessness - is

- ya da uykusuz kalmak -

bad for our health. Many things can stop us sleeping

sağlığımız için kötüdür. Pek çok şey uyumamıza engel olabilir

and some of them are pressure,

ve bunlardan bazıları işinizin

anxiety and stress caused by

neden olduğu baskı, endişe ve strestir

your job. And in South Korea

. Ve Güney Kore'de

research has shown it's become

araştırma, kapatmanın giderek daha zor hale geldiğini gösterdi

increasingly difficult to

switch off - stop thinking about

- iş hakkında düşünmeyi bırakın

work and relax. South Koreans

ve rahatlayın. Güney Koreliler neredeyse her yerde olduğundan

sleep fewer hours and have

daha az saat uyuyorlar ve

higher rates of depression

daha yüksek depresyon

and suicide than

ve intihar oranlarına sahipler

almost anywhere else. Se-Woong Koo has been reporting

. Se-Woong Koo,

on this for the BBC World Service

BBC World Service Documentary podcast'i için bu konuda haber yapıyor

Documentary podcast. He met one

.

worker who explained why she

Neden

never got time to relax. Separating work and rest time

rahatlamak için hiç vakti olmadığını açıklayan bir işçiyle tanıştı. İş ve dinlenme zamanını ayırmak,

has been a recurring issue

for Ji-an - in her last job

Ji-an için tekrar eden bir sorun olmuştur - son işinde

her office hours were long.

çalışma saatleri uzundu.

Like most Korean firms, her

Çoğu Koreli firma gibi, işvereni de

employer didn't think about

any boundaries. They encroached

herhangi bir sınır düşünmüyordu.

on almost all her time. They told me 'you need to be

Neredeyse tüm zamanına tecavüz ettiler. Bana '

contactable 24/7' - there will

7/24 ulaşılabilir olmanız gerekiyor' dediler -

always be someone from work

işten her zaman

reaching out to me, like

bana ulaşan biri olacak, sanki

needing to get something

bir şeyi

done right now. Even just

hemen şimdi halletmem gerekiyormuş gibi. Düşününce bile

thinking about it,

I get really agitated. So, that stressed out worker

gerçekten sinirleniyorum. Bu nedenle, stresli işçi durumu

got agitated just thinking

düşünerek bile tedirgin oldu

about the situation - she

-

got worried or upset. That's

endişelendi veya üzüldü. Bunun

because office hours in South Korea

nedeni, Güney Kore'deki çalışma saatlerinin

are long and some employers

uzun olması ve bazı işverenlerin

expect their workers to be

çalışanlarından

contactable all the time. Yes, there are no boundaries - so

her zaman iletişim kurulabilir olmasını beklemesidir. Evet, sınır yoktur - bu nedenle işverenlerin çalışanlarıyla ne zaman iletişim kurabileceğine

no limits or rules about when

ilişkin sınır veya kural yoktur

employers can contact their

employees. Therefore, as this

. Bu nedenle, bu

employee said, work

çalışanın dediği gibi, iş boş zamanını

encroached - it gradually took

ele geçirdi - yavaş yavaş

over - her leisure time. Stress

devraldı -.

like this can lead to

Bunun gibi stres uykusuzluğa yol açabilir

insomnia - a condition where

- uyuyamadığınız bir durum

you are unable to sleep. The BBC Discovery podcast goes on

. BBC Discovery podcast'i, bu uykusuzluk için

to explain that offering a cure

bir tedavi sunmanın

for this sleeplessness has become

big business. There are sleep

büyük bir iş haline geldiğini açıklamaya devam ediyor.

clinics where doctors assess

Doktorların

people overnight, and sleep

geceleri insanları değerlendirdiği uyku klinikleri ve iş gününün ortasında

cafes that offer places to nap

kestirmek için yerler sunan uyku kafeleri var

in the middle of the working day. One other issue in South Korea that's

. Güney Kore'de uykuyu etkileyen diğer bir konu da

affecting sleep is the 'bali bali'

culture, meaning 'quickly, quickly'

"çabuk, çabuk"

or 'hurry, hurry'. People are

veya "acele et, acele et" anlamına gelen "bali bali" kültürüdür. İnsanlar

constantly in a rush. Doctor Lee spoke to the

sürekli bir koşuşturmaca içindedir. Doktor Lee,

World Service's Discovery podcast

World Service'in Discovery podcast'ine

about the effects of this and

bunun etkileri ve

how even trying to take

medication to help sleep,

uyumaya yardımcı olmak için ilaç almaya çalışmanın bile

has its problems. People take like, ten or twenty

sorunları olduğu hakkında konuştu. İnsanlar

pills per one night, and

bir gecede on, yirmi hap alıyorlar ve ilaçla da

because they cannot fall

uyuyamadıkları için

asleep even with the medication,

they drink alcohol on top of

üstüne alkol alıyorlar

that, and they experience

ve

side-effects of the medication.

ilacın yan etkilerini yaşıyorlar.

People can sleepwalk, and go

İnsanlar uyurgezerlik yapabilir ve

to the refrigerator, eat a

buzdolabına gidebilir, bilinçsizce

lot of things

pek çok şey yiyebilir

unconsciously - uncooked food,

- pişmemiş yiyecekler

and they don't remember next day.

ve ertesi günü hatırlamazlar. Uyurgezer hastaların olduğu Seul'ün merkezinde

There were cases of car accidents

araba kazası vakaları oldu

in the centre of Seoul which

has been sleepwalking patients. So, some people are taking lots

. Yani, bazı insanlar

of pills to help them sleep but

uyumalarına yardımcı olmak için çok fazla hap alıyorlar ama

they're not working so they're

işe yaramıyorlar, bu yüzden

drinking alcohol as well.

alkol de alıyorlar.

This leads to

Bu,

side-effects - unpleasant and

yan etkilere yol açar - ilacın hoş olmayan ve

unexpected results from

beklenmedik sonuçları

the medication. It seems, one of these

. Görünüşe göre, bu

side-effects is

yan etkilerden biri

sleepwalking - moving around

uyurgezerlik - hareket etmek

and doing things while still asleep. Well, if sleeping pills aren't working,

ve hala uykudayken bir şeyler yapmak. Uyku hapları işe yaramıyorsa,

there's always meditation - or working less. At least South Koreans are getting

her zaman meditasyon vardır - ya da daha az çalışmak. Size daha önce

some sleep, unlike Randy Gardner who

sorduğum Randy Gardner'ın aksine, en azından Güney Koreliler biraz uyuyorlar

I asked you about earlier. Yes, he holds the record for

. Evet,

staying awake the longest.

en uzun süre uyanık kalma rekorunu elinde tutuyor. Ben de 64 saat

And I thought he stayed awake

uyanık kaldığını sanıyordum

for 64 hours. Was I right? No, Neil. Not long enough.

. Haklı mıyım? Hayır, Neil. Yeterince uzun değil.

Randy Gardner stayed awake for

Randy Gardner Ocak 1964'te

an incredible 264.4 hours - that's

inanılmaz bir şekilde 264,4 saat - yani

11 days and 25 minutes - in

11 gün 25 dakika - uyanık kaldı.

January 1964. That's one record I really

Bu, gerçekten

don't want to beat. Well, before you nod off Neil,

yenmek istemediğim bir rekor. Pekala, Neil'e kafa sallamadan önce,

let's recap some of the vocabulary

we've been discussing, including

go out like a light, which means

ışık gibi sönmek, yani

you go to sleep very quickly. When you switch off you stop

çok çabuk uyumak da dahil olmak üzere, tartıştığımız bazı sözcükleri özetleyelim. Kapattığınızda,

concentrating on one thing and

bir şeye konsantre olmayı bırakır ve

start thinking about something else. A lack of sleep or rest can make

başka bir şey düşünmeye başlarsınız. Uyku veya dinlenme eksikliği

you agitated - you get

sizi tedirgin edebilir -

worried or upset. Encroach means gradually take over.  

endişelenir veya üzülürsünüz. Tecavüz, yavaş yavaş ele geçirmek demektir.

When you take medication and it

İlaç aldığınızda ve

gives you an unpleasant and

size hoş olmayan ve

unexpected result, we call

beklenmedik bir sonuç verdiğinde,

these side-effects. And sleepwalking describes

bunlara yan etki diyoruz. Ve uyurgezerlik,

moving around and doing things

hareket etmeyi ve hala uykudayken bir şeyler yapmayı tanımlar

while still asleep. That's our six minutes up.

. Altı dakikamız doldu.

Goodbye and sweet dreams! Goodbye!

Hoşçakal ve tatlı rüyalar! Güle güle!