Late nights: Bad for health? BBC News Review

Do you prefer late night or early mornings.

Gece geç saatleri mi yoksa sabah erken saatleri mi tercih edersiniz?

One of those choices could be bad for your health.

Bu seçeneklerden biri sağlığınız için kötü olabilir.

This is News Review from BBC

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir

Learning English. I'm Neil...

. Ben Neil...

And I'm Sian. Make sure you watch to the end to learn vocabulary, about today's story.

Ve ben Sian. Bugünün hikayesi ile ilgili kelimeleri öğrenmek için sonuna kadar izlediğinizden emin olun.

And don't forget to subscribe to our channel,

Ve kanalımıza abone olmayı,

'like' this video and try the quiz on our website.

bu videoyu 'beğenmeyi' ve web sitemizdeki testi denemeyi unutmayın.

Now, our story.

Şimdi, bizim hikayemiz.

Staying up late into the night. For some people,

Gece geç saatlere kadar ayakta kalmak. Bazı insanlar için bu,

it's just the way they prefer to live.

yaşamayı tercih ettikleri yoldur.

But it may be affecting their health.

Ancak sağlıklarını etkiliyor olabilir.

New research from the US found

ABD'den yapılan yeni araştırma,

that night owls may be more likely to develop heart disease and diabetes.

gece kuşlarının kalp hastalığı ve diyabet geliştirme olasılığının daha yüksek olabileceğini buldu.

It's because people who get up early, burn fat for energy more easily.

Çünkü erken kalkan insanlar enerji için yağları daha kolay yakarlar. Manşetlere

You have been looking at the headlines,

bakıyorsun

Sian, what's the vocabulary?

Sian, kelime dağarcığı nedir?

We have 'night owl', 'chronic' and 'prone to'.

'Gece kuşu', 'kronik' ve 'eğilimli' var.

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir.

Let's have a look at our first headline.

İlk başlığımıza bir göz atalım.

OK, this one is from Sky News.

Tamam, bu Sky News'ten.

So, the headline asks what kind of sleep pattern you have?

Yani, başlık ne tür bir uyku düzenine sahip olduğunuzu soruyor?

Do you prefer to stay up late?

Geç kalmayı mı tercih edersin?

Or, do you like getting up early? And there are two expressions in there

Ya da erken kalkmayı sever misin? Ve

for those two situations.

bu iki durum için orada iki ifade var.

What are they?

Onlar neler?

OK, so the one we're going to look at is 'night owl'. What can you tell me about owls, Neil?

Tamam, bakacağımız şey 'gece kuşu'. Bana baykuşlar hakkında ne söyleyebilirsin, Neil?

Well, owls are a type of bird and they stay up late.

Baykuşlar bir kuş türüdür ve geç saatlere kadar ayakta kalırlar.

They stay up all night and they are very active at night.

Bütün gece ayakta kalırlar ve geceleri çok aktiftirler.

That's when they do their work, which is hunting in this case.

İşte o zaman işlerini yaparlar, bu durumda avlanmak.

Exactly. And so we call people who stay up late 'night owls'.

Kesinlikle. Bu yüzden geç saatlere kadar ayakta kalan insanlara 'gece kuşu' diyoruz.

It means they stay up late,

Bu, geç saatlere kadar ayakta kaldıkları anlamına gelir,

but also they are mentally or physically active at night.

ancak aynı zamanda geceleri zihinsel veya fiziksel olarak aktiftirler.

What about the opposite Neil?

Peki ya karşıdaki Neil?

Well, we can also see in the headline the expression.

Peki, başlıktaki ifadeyi de görebiliriz .

'early bird' which comes from the saying 'the early bird catches the worm'.

"Erken kalkan yol alır" sözünden türetilen " erkenci kuş".

And it describes someone who likes to get up early.

Ve erken kalkmayı seven birini anlatıyor .

There are other ways of saying that as well.

Bunu söylemenin başka yolları da var.

You can call someone 'an early riser' or 'a morning person'.

Birine 'erken kalkan' veya 'sabah insanı' diyebilirsiniz. Sen

Which one are you, Sian?

hangisisin Sian? Eskiden

I used to be a night owl and I think, naturally,

gece kuşuydum ve doğal olarak

I'm a night owl, but I wanna be a morning person,

gece kuşu olduğumu düşünüyorum ama sabah insanı olmak istiyorum, bu

so I've made myself become one. How about you?

yüzden kendimi öyle yaptım. Peki ya sen?

Well the same. I like staying up late, but it's never a good idea.

Peki aynı. Geç saatlere kadar ayakta kalmayı seviyorum ama bu asla iyi bir fikir değil.

Let's have a look at that again.

Buna tekrar bir göz atalım. Bir

Let's have our next headline.

sonraki başlığımız olsun.

This one is from CNN:

Bu CNN'den:

The headline is saying that night owls -

Başlık, gece kuşlarının - az

that's the expression

we just looked at - are at a higher risk

önce baktığımız ifade buydu -

of developing chronic diseases. And that's the word

kronik hastalıklara yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu söylüyor. Ve baktığımız kelime bu

we're looking at - 'chronic'.

- 'kronik'.

And if we use 'chronic' to describe an illness

Ve bir hastalığı tarif etmek için 'kronik' kullanırsak,

It means it's long lasting,

bu onun uzun süreli olduğu,

so it doesn't go away. For example, if I hurt my back in an accident

yani geçmediği anlamına gelir. Örneğin, bir kazada belimi incitirsem

and the pain lasts forever,

ve ağrı sonsuza kadar sürerse,

I can say I have chronic pain or a chronic backache.

kronik ağrım var veya kronik sırt ağrım var diyebilirim.

Yeah, and in a medical sense the opposite of that is 'acute'.

Evet ve tıbbi anlamda bunun tersi 'akut'.

So, if you hurt your back,

Yani, sırtınızı incitirseniz ve

but you get better after a couple of weeks,

birkaç hafta sonra iyileşirseniz,

that is not chronic pain,

bu kronik ağrı değil,

that is acute pain.

akut ağrıdır. Kronik

We use this word, though,

olan bu kelimeyi

chronic, for more than just illnesses, don't we Sian?

hastalıklardan daha fazlası için kullanıyoruz, değil mi Sian?

That's right. We can use it to describe situations which are long lasting and bad.

Bu doğru. Uzun süreli ve kötü olan durumları anlatmak için kullanabiliriz.

So, for example, we can talk about chronic unemployment,

Yani örneğin kronik işsizlikten bahsedebiliriz

or we can say there is a chronic shortage of doctors.

ya da kronik doktor açığı var diyebiliriz.

Yeah, and as you said that is for bad situations and in fact,

Evet, senin de dediğin gibi bu kötü durumlar için ve aslında

in slang, you can use the word

argoda

'chronic' on its own

'kronik' kelimesini tek başına

just to mean bad. So, for example,

kötü anlamında kullanabilirsin. Örneğin, televizyondaki

did you see that new detective drama on TV?

yeni polisiye dizisini gördünüz mü ?

It was chronic! Acting was terrible.

Kronikti! Oyunculuk korkunçtu. Telaffuzla ilgili

And one more thing to note about the pronunciation,

not edilmesi gereken bir şey daha var ,

so the spelling and pronunciation, are a bit tricky.

yani imla ve telaffuz biraz zor.

Normally, when we see c-h

Normalde, c-h'yi gördüğümüzde

it's pronounced 'ch' like cheese.

peynir gibi 'ch' olarak telaffuz edilir.

But here it's 'k', so 'chronic'.

Ama burada 'k', yani 'kronik'.

Let's take a look at that one more time.

Buna bir kez daha bakalım .

Our next headline, please.

Bir sonraki başlığımız lütfen.

This one's from the Guardian.

Bu Guardian'dan.

So, in this headline

Yani, bu başlıkta

we see that word 'night owls' again,

yine 'gece kuşları' kelimesini görüyoruz

and it's saying that people who stay up late,

ve bu, geç saatlere kadar ayakta kalan insanların

are more likely to develop diseases and

hastalığa yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu söylüyor ve

we're looking at the expression 'prone to'.

biz de 'eğilimli' ifadesine bakıyoruz.

That's right. So, if you're prone to something

Bu doğru. Yani, bir şeye yatkınsanız,

it means you are likely to be affected by something bad.

kötü bir şeyden etkilenme olasılığınız yüksek demektir.

So, for example.

Yani mesela.

smokers are prone to lung disease or professional footballers

sigara içenler akciğer hastalığına eğilimlidir veya profesyonel futbolcular

are prone to leg injuries.

bacak yaralanmalarına eğilimlidir.

So, the structure is 'prone to' followed by something bad.

Yani, yapı kötü bir şeyin ardından 'eğilimlidir'.

Yeah, and we also use this expression 'prone to' to describe

Evet, ayrıca bu " eğilimli" ifadesini, insanların kişiliklerinde sahip oldukları

certain negative types of behaviour that people have in their personality.

belirli olumsuz davranış türlerini tanımlamak için kullanırız .

So, for example, if someone doesn't tell the truth a lot,

Yani örneğin, eğer birisi çok fazla doğruyu söylemiyorsa,

We can say they are prone to lying.

onun yalan söylemeye eğilimli olduğunu söyleyebiliriz.

Or someone that exaggerates a lot, can be prone to exaggeration.

Ya da çok abartan biri, abartmaya eğilimli olabilir.

And we have another phrase which is 'accident prone'.

Ve 'kaza eğilimli' olan başka bir tabirimiz var .

So, if someone is accident prone then they tend to have a lot of accidents.

Yani, eğer biri kazaya yatkınsa, o zaman çok fazla kaza yapma eğilimindedir.

Yeah, but be careful,

Evet, ama dikkatli ol,

you can't just create an adjective like that

by adding 'prone' at the end. Accident prone is a set expression.

sonuna 'eğilimli' ekleyerek böyle bir sıfat oluşturamazsın . Kaza eğilimli bir ayar ifadesidir.

We wouldn't say, 'lying prone'.

'Yüzüstü yatmak' demeyiz.

OK, let's have a look at that again.

Tamam, buna tekrar bir göz atalım.

We've had 'night owls', people who stay up late

Geç saatlere kadar ayakta kalan

and are active at night.

ve geceleri aktif olan 'gece kuşları' yaşadık.

'Chronic' - it's bad

"Kronik" - kötüdür

and it lasts a long time.

ve uzun sürer.

And 'prone to' - likely to be affected by something bad.

Ve 'eğilimli' - kötü bir şeyden etkilenme olasılığı yüksektir. Web sitemizde bbclearningenglish.com adresinde

Don't forget there's a quiz on our website at bbclearningenglish.com

bir test olduğunu unutmayın

Thank you for joining us

Bize katıldığınız için teşekkür ederiz

and goodbye. Goodbye.

ve hoşçakalın. Güle güle.