6 Minute English: Connecting remote communities

Hello. This is 6 Minute English from BBC Learning English. I’m Neil.

Merhaba. Bu, BBC Learning English'ten 6 Dakikalık İngilizce . Ben Neil. Ben

And I’m Sam.

de Sam'im. Çevirmeli internetin

If you’re old enough to remember the early days

ilk günlerini hatırlayacak yaştaysanız,

of dial-up internet then  you’ll know the unforgettable

o zaman

sound of the ‘handshake’, the clicks and squeaks

"el sıkışmanın" unutulmaz sesini,

your computer made as it struggled to connect

bilgisayarınızın

to the internet through the telephone line.

telefon hattı üzerinden internete bağlanmaya çalışırken yaptığı tıklamaları ve gıcırtıları bileceksiniz.

Yes, I remember that strange noise! Dial-up

Evet, o garip sesi hatırlıyorum! Çevirmeli

internet was slow and websites took forever

internet yavaştı ve web sitelerinin yüklenmesi sonsuza kadar sürdü

to load. And because you couldn’t use both

. Ve

the internet and the telephone at the same time,

aynı anda hem interneti hem de telefonu kullanamadığınız için,

this was usually followed by someone shouting,

bunu genellikle birinin

“Get off the computer, I’m making a phone call!”

“Bilgisayarı kapatın, telefon görüşmesi yapıyorum!” O zamandan bu yana geçen

In the thirty years since then, the internet has

otuz yılda internet

changed dramatically. Fibre optics and

önemli ölçüde değişti. Fiber optikler ve

broadband have created superfast internet

geniş bant, süper yüksek internet

speeds and an interconnected online world,

hızları ve

where physical distances between people are

insanlar arasındaki fiziksel mesafelerin

no longer a barrier to communication -

artık iletişim için bir engel olmadığı birbirine bağlı bir çevrimiçi dünya yarattı -

a situation expressed in the  phrase, the global village.

bu durum  küresel köy ifadesiyle ifade edilir .

But take a closer look and you’ll still find

Ancak daha yakından bakarsanız,

people around the world with a slow

dünyanın dört bir yanında

connection or no internet  at all. In this programme

bağlantısı yavaş olan veya hiç interneti olmayan insanlar görmeye devam edersiniz . Bu programda,

we’ll be finding out how some communities

bazı toplulukların yerel halkın yararına

are working together to fix their internet

internet bağlantı sorunlarını çözmek için nasıl birlikte çalıştıklarını öğreneceğiz

connection problems for the benefit of local

people. And, of course, we’ll be learning some

. Ve tabii ki bazı

new vocabulary too.

yeni kelimeler de öğreneceğiz.

But before that I have a question for you, Sam.

Ama ondan önce sana bir sorum var Sam.

We’ve been talking about the early days of the

İnternetin ilk günlerinden bahsediyoruz

internet, but do you know the name of the first

ama ilk

ever internet browser, the engine for searching

internet tarayıcısının,

websites? Was it:

web sitelerinde arama motorunun adını biliyor musunuz? Şu muydu:

a) Ask Jeeves?

a) Jeeves'e sor?

b) WorldWideWeb?

b) WorldWideWeb?

c) Yahoo?

c)Yahoo?

I’ll guess it was c) Yahoo.

Sanırım c) Yahoo.

OK, Sam. We’ll find out the answer later.

Tamam, Sam. Cevabı daha sonra öğreneceğiz.

You might think its people living in the most

İnsanların en

remote and isolated places with the greatest

uzak ve izole yerlerde yaşadığını ve

difficulty getting online, but that’s not always

çevrimiçi olmakta en büyük güçlükleri çektiğini düşünebilirsiniz, ancak bu her zaman

true. Even here in the UK  people struggle to connect,

doğru değildir.

including BBC radio listener, Katie, who

explained her problem to BBC World Service

Sorununu BBC Dünya Hizmeti

programme, Digital Planet:

programı Digital Planet'e açıklayan BBC radyo dinleyicisi Katie de dahil olmak üzere Birleşik Krallık'ta bile insanlar bağlantı kurmakta zorlanıyor:

Hi, I’m Katie. I live in Dorset in England.

Merhaba, ben Katie. İngiltere'de Dorset'te yaşıyorum.

Our internet can be quite spasmodic here,

İnternetimiz burada oldukça spazmlı olabilir

and I think that that’s due to most of our

ve bence bunun nedeni,

underground cabling is very old and somewhat

yer altı kablolarımızın çoğunun çok eski ve biraz

dodgy, tatty, and needs replacing.

tehlikeli, yırtık pırtık ve değiştirilmesi gerekiyor.

Katie lives in Dorset, a rural part of south-west

Katie, İngiltere'nin güneybatısındaki kırsal bir bölge olan Dorset'te yaşıyor

England. She describes her internet connection

. İnternet bağlantısını

as spasmodic – suddenly working but only for

spazmodik olarak tanımlıyor - aniden çalışıyor, ancak yalnızca

a short time and not in a regular way.

kısa bir süre için ve düzenli bir şekilde değil.

She thinks this is because her internet cables

Bunun, internet kablolarının

are dodgy, slang for bad or untrustworthy.

tehlikeli, argoda kötü veya güvenilmez olmasından kaynaklandığını düşünüyor.

A dodgy internet connection might be irritating,

Tehlikeli bir internet bağlantısı rahatsız edici olabilir,

but in other parts of the world the consequences

ancak dünyanın diğer bölgelerinde sonuçları

can be more serious. Aamer Hayat is farmer who

daha ciddi olabilir. Aamer Hayat,

lives in the Pakistani  Punjab, one of the country’s

ülkenin

most fertile regions, but also one of the least

en verimli, ancak aynı zamanda en az

connected. His village is a three-hour drive

bağlantılı bölgelerinden biri olan Pakistan Pencap'ta yaşayan bir çiftçidir. Köyü, en yakın kasabadan arabayla üç saat uzaklıkta

from the nearest town, and he can’t make a

ve

phone call, even with 2G.

2G ile bile telefon görüşmesi yapamıyor.

For Aamer, basic weather information like

Aamer için yağmurun ne zaman geleceğini bilmek gibi temel hava durumu bilgileri,

knowing when rain is coming can mean the

difference between his  crops succeeding or failing.

ekinlerinin başarılı veya başarısız olması arasındaki fark anlamına gelebilir.

Without the internet he doesn’t have a reliable

İnternet olmadan güvenilir bir

weather report, so the villagers decided to

hava durumu raporuna sahip değil, bu yüzden köylüler beş köyden oluşan bir ağı internete bağlayarak

build their own fifty-metre-high telephone

kendi elli metre yüksekliğindeki telefon

transmission tower, linking a network of five

iletim kulelerini inşa etmeye karar verdiler

villages to the internet. Here is Aamer talking

. İşte Aamer,

to BBC World Service programme, Digital Planet…

BBC Dünya Servisi programı Digital Planet ile konuşuyor… Eskiden

We used to do conventional farming like just

getting information from word-of-mouth.

kulaktan kulağa bilgi almak gibi geleneksel çiftçilik yapardık.

Now, I’m using the latest technologies to have

Şimdi, elimizdeki aygıtlara sahip olmak için en son teknolojileri kullanıyorum

gadgets available with us and taking information

ve

right from the horse’s mouth through internet

internet ve elimizdeki teknoloji aracılığıyla doğrudan atın ağzından bilgi alıyorum

and the technology we have in our hands.

.

So, this is what I’m doing in my farm practices.

Çiftlik uygulamalarımda yaptığım şey bu.

Before the community-built tower brought the

Topluluk tarafından inşa edilen kule

internet to his village, Aamer got his weather

interneti köyüne getirmeden önce, Aamer hava durumu

report by word-of-mouth - information passed

raporunu ağızdan ağza aldı - bu bilgiler

on by people telling each other.

insanların birbirlerine anlatarak aktardığı bilgiler.

Now, there’s stable internet that works thanks

Şimdi, güneş enerjisiyle çalışan alıcılar aracılığıyla köylere gönderdiği

to a tower high enough to pick up a telephone

bir telefon sinyalini alacak kadar yüksek bir kule sayesinde çalışan istikrarlı bir internet var

signal which it then sends into the villages via

solar-powered receivers – a type of gadget,

meaning a small, electronic device which

does something useful.

.

This means Aamer now gets his weather report

Bu, Aamer'ın artık hava durumu raporunu

straight from the horse's mouth, an idiom meaning

doğrudan atın ağzından, yani

from a reliable source, or from someone who

güvenilir bir kaynaktan veya

knows what they’re talking about. The internet

ne hakkında konuştuğunu bilen birinden aldığı anlamına geliyor. İnternet

brings reliable climatic information, which

güvenilir iklim bilgileri getiriyor, bu da

means a good harvest not just for Aamer and

sadece Aamer ve ailesi için değil, birbirine bağlı beş köyde yaşayan tüm aileler için iyi bir hasat anlamına geliyor

his family, but for all the families living in the

five connected villages.

.

It’s a great example of community action, and

Bu, topluluk eyleminin ve

of people looking after each other – something

insanların birbirini gözetmesinin harika bir örneğidir - bu, internetin

which may have been lost  since the early, idealistic

ilk idealist

days of the internet. And speaking of the early

günlerinden beri kaybolmuş olabilir. Erken

internet, it’s time to answer my question.

internetten bahsetmişken, soruma cevap vermenin zamanı geldi.

Remember, I asked you for the name of the

Unutma, sana

very first internet browser.

ilk internet tarayıcısının adını sormuştum.

I guessed it was c) Yahoo. So, was I right?

c) Yahoo olduğunu tahmin ettim. Haklı mıydım?

You were… wrong, I’m afraid, Sam. Way back before

Sen... yanıldın, korkarım Sam. Google'dan çok önce

Google, the first internet browser was called the

, ilk internet tarayıcısının adı WorldWideWeb idi

WorldWideWeb - invented by none other than

- siber

cyber legend, Tim Berners-Lee, who, I think,

efsane Tim Berners-Lee'den başkası tarafından icat edilmedi

would be pleased to hear about Aamer’s

community internet.

.

Yes. Right, let’s recap the vocabulary we’ve

Evet. Tamam, küresel köy olarak tanımlanan modern dünyada fiziksel bir mesafede yaşayan insanlar

learnt about internet connections between

arasındaki internet bağlantıları hakkında öğrendiğimiz kelimeleri özetleyelim

people living at a physical distance in the

modern world, something described as the

global village.

.

If your internet is spasmodic, it’s irregular,

İnternetiniz spazmlıysa, düzensizdir,

stopping then suddenly working for a short time.

durur ve kısa bir süre aniden çalışır.

In other words, it’s dodgy, a slang word meaning

Başka bir deyişle, tehlikeli, kötü veya güvenilmez anlamına gelen argo bir kelime

bad or unreliable

If you know something by word-of-mouth, it’s been

Bir şeyi ağızdan ağza biliyorsanız,

passed verbally from person to person. Whereas if

sözlü olarak kişiden kişiye aktarılmıştır. Oysa

you hear it from the horse’s  mouth, it’s come directly

bunu atın ağzından duyarsanız , doğrudan

from a reliable source of information.

güvenilir bir bilgi kaynağından gelir.

And finally, a gadget is  a small, electronic device

Ve son olarak gadget,

with a useful purpose. Once again our six minutes

yararlı bir amacı olan küçük, elektronik bir cihazdır. Bir kez daha altı dakikamız

are up. Bye for now!

doldu. Şimdilik hoşça kal!

Bye!

Hoşçakal!