Iran protests: BBC News Review

Protests in Iran. Younger generation demand change.

İran'daki protestolar. Genç nesil değişim istiyor.

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir.

I'm Neil. And I'm Beth.

Ben Neil. Ben de Beth'im. Hikaye hakkında konuşmak için kelime

Make sure you watch to the end to learn vocabulary to talk about the story.

öğrenmek için sonuna kadar izlediğinizden emin olun .

And don't forget to subscribe to this channel, like the video

Ve bu kanala abone olmayı, videoyu beğenmeyi

and try the quiz on our website. Now, the story.

ve web sitemizdeki testi denemeyi unutmayın. Şimdi, hikaye.

"Neither headscarf, nor humiliation. Freedom and equality."

"Ne başörtüsü, ne aşağılama. Özgürlük ve eşitlik."

This is one thing university students

last month when a young woman died after being arrested by the morality police

for not covering her hair.

Geçen ay genç bir kadın saçını örtmediği için ahlak polisi tarafından tutuklandıktan sonra öldüğünde üniversite öğrencilerinin başına gelen bir şey bu

.

Many members of the younger generation say they want a different lifestyle

Genç neslin pek çok üyesi, farklı bir yaşam tarzı istediklerini

and don't identify with the Iranian regime.

ve kendilerini İran rejimi ile özdeşleştirmediklerini söylüyor.

Human rights groups say two hundred people have died in the protests so far.

İnsan hakları grupları, protestolarda şimdiye kadar iki yüz kişinin öldüğünü söylüyor.

You've been looking at the headlines,

Manşetlere bakıyorsun,

Beth. What's the vocabulary? We have 'fan flames', 'wave' and 'Gen Z'.

Beth. Kelime dağarcığı nedir? "Fan alevleri", "dalga" ve "Gen Z" var.

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir.

Let's have a look at our first headline.

İlk başlığımıza bir göz atalım.

This one is from The Financial Times.  

Bu The Financial Times'tan.

And, so, the headline is saying that celebrities inside

Ve manşet,

and out of Iran are taking part in anti-regime protests, that's protests

İran'ın içindeki ve dışındaki ünlülerin rejim karşıtı protestolara katıldığını söylüyor, bu

against the current political system.

mevcut siyasi sisteme karşı protestolar.

But the expression that we are looking at is 'fan flames'

Ama bizim baktığımız ifade 'yelpaze alevleri'

or, fully, 'fanned the flames of something'.

veya tamamen ' bir şeyin alevlerini körükledi'.

And we need to break that down, the first part is the word 'fan'.

Ve bunu parçalamamız gerekiyor , ilk kısım 'hayran' kelimesi.

Now, Beth, we are in a TV studio.

Beth, şimdi bir TV stüdyosundayız.

There are lights. They're quite hot.

Işıklar var. Oldukça ateşliler.

Yep, you're right.

Evet, haklısın.

Sometimes it gets so hot in here that we have to 'fan' ourselves to cool down.

Bazen burası o kadar sıcak oluyor ki, serinlemek için kendimizi "yelpazelememiz" gerekiyor.

Yeah. OK, so that's the first part, 'fan'.

Evet. Tamam, bu ilk kısım, 'hayran'.

We need to look at the second part now, 'flames'.

Şimdi ikinci kısma, 'alevlere' bakmamız gerekiyor.

If you light a fire,

Bir ateş yakarsanız,

let's say a barbecue, and you want to make the flames more intense,

diyelim ki bir barbekü ve alevleri daha yoğun hale getirmek istiyorsanız,

You can 'fan the flames' and they get stronger.

'Alevleri körükleyebilirsiniz' ve daha da güçlenirler.

That's the expression 'fan the flames', but we're not talking literally here.

Bu, 'alevleri körükleyin' ifadesidir, ancak burada kelimenin tam anlamıyla konuşmuyoruz.

No. So, generally speaking, 'fan the flames' is an expression

Hayır. Yani, genel olarak konuşursak, 'alevleri körüklemek'

used metaphorically, and it usually means 'to make

mecazi olarak kullanılan bir ifadedir ve genellikle '

a tense situation even more tense'. Now, in this headline, celebrities

gergin bir durumu daha da gergin hale getirmek' anlamına gelir. Şimdi bu manşette ünlüler

are encouraging and supporting the protests.

protestoları teşvik ediyor ve destekliyor.

So, that's why we're using it.

İşte bu yüzden kullanıyoruz.

They are making the fire bigger or making the protests bigger.

Yangını büyütüyorlar veya protestoları büyütüyorlar.

That's right. So, celebrities want to encourage the protesters

Bu doğru. Bu nedenle ünlüler, protestocuları elde etmeye

to carry on until they achieve what they are trying to get.

çalıştıkları şeyi elde edene kadar devam etmeleri için cesaretlendirmek istiyor.

They are 'fanning the flames'.

"Alevleri körüklüyorlar".

Do we have any other expressions like this?

Bunun gibi başka ifadelerimiz var mı?

Yes, we have 'add fuel to the fire'.

Evet, 'ateşe yakıt ekledik' var.

Now, if you 'add fuel',

Şimdi, bir ateşe

something like wood or coal, to a fire then it gets bigger. Now, again,

odun veya kömür gibi bir yakıt eklerseniz, o zaman yangın büyür. Şimdi yine

this expression is used metaphorically and it means 'to encourage a situation

bu ifade mecazi olarak kullanılır ve '

in which there are strong or high emotions'.

güçlü veya yüksek duyguların olduğu bir durumu teşvik etmek' anlamına gelir.

OK, let's take a look at that again.

Tamam, buna tekrar bir göz atalım. Bir

Let's have our next headline.

sonraki başlığımız olsun.

This is from France 24.

Bu France 24'ten.

And so the headline is saying that fame, or being famous, is not a shield

Başlık, şöhretin ya da ünlü olmanın tutuklanmaya karşı bir kalkan olmadığını söylüyor

against arrest. A shield is something that protects you.

. Kalkan sizi koruyan bir şeydir.

So, celebrities are also being arrested.

Yani ünlüler de tutuklanıyor.

But the word we're interested in is 'wave'.

Ama ilgilendiğimiz kelime 'dalga'.

But we're not talking about water or oceans, are we?

Ama sudan ya da okyanuslardan bahsetmiyoruz, değil mi?

No, but if you think about a 'wave' in the ocean,

Hayır, ama okyanusta bir "dalga" düşünürseniz ,

it start small and then it gets bigger, before getting smaller again.

küçük başlar ve sonra tekrar küçülmeden önce büyür.

So, in this headline 'wave' is used to mean

Dolayısıyla, bu başlıkta 'dalga', şu anda

that a lot of arrests are happening at the moment - 'arrest wave'.

pek çok tutuklamanın gerçekleştiğini belirtmek için kullanılıyor - 'tutuklama dalgası'.

Yeah. So, since the protests began,

Evet. Protestolar başladığından beri

there's been a large number of arrests - a 'wave' of arrests.

çok sayıda tutuklama oldu - bir tutuklama 'dalgası'.

Yes, so, in the summer this year,

we heard a lot about 'heatwaves'.

Evet, yani bu yıl yaz aylarında

'sıcak hava dalgaları' hakkında çok şey duyduk.

That's high temperatures for a specific amount of time.

Bu, belirli bir süre için yüksek sıcaklıklardır.

We also sometimes hear about 'a wave of sickness',

Ayrıca bazen birçok insanın aynı anda hastalanması olan 'hastalık dalgası' hakkında bir şeyler duyuyoruz

which is lots of people getting sick at the same time.

.

Yeah. Are there any other words like 'wave' that have this similar meaning?

Evet. Bu benzer anlama sahip 'dalga' gibi başka kelimeler var mı?

Yeah. So we can use 'surge'. Again, like a wave, it's connected to water,

Evet. Böylece 'dalgalanma' kullanabiliriz. Yine, bir dalga gibi, suya bağlıdır,

but it's used metaphorically to mean 'a large amount of something happening

ancak mecazi olarak,

at one time', like a 'power surge' or a 'crowd surge', for example.

örneğin bir "güç dalgalanması" veya "kalabalık dalgalanması" gibi, "tek seferde meydana gelen büyük miktarda bir şey" anlamında kullanılır.

OK, let's look at that one more time.

Tamam, buna bir kez daha bakalım.

Our next headline, please.

Bir sonraki başlığımız lütfen.

This is from The Telegraph.

Bu The Telegraph'tan.

Yes, so, the headline is saying that 'Gen Z' is a 'fearsome

Evet, manşet 'Z Kuşağı'nın rejimin 'korkunç bir

opponent' of the regime. 'Fearsome' means 'frightening' and

rakibi' olduğunu söylüyor. 'Korkutucu', 'korkutucu' anlamına gelir ve

'opponent' is someone or a group against another group.

'rakip', başka bir gruba karşı bir kişi veya gruptur.

And the headline is saying that this group, 'Gen Z',

Başlık, bu grubun, 'Gen Z'nin, İran hükümeti için

are the most frightening opposition group for the government in Iran.

en korkutucu muhalefet grubu olduğunu söylüyor .

But who or what exactly is 'Gen Z' or 'Gen Z'?

Ama 'Z Kuşağı' veya 'Z Kuşağı' tam olarak kim veya nedir?

Well, 'Gen Z' is short for 'Generation Z', and it refers to people who were

'Gen Z', 'Generation Z'nin kısaltmasıdır ve

born in the late 1990s and early 2000s.

1990'ların sonunda ve 2000'lerin başında doğmuş insanları ifade eder.

Now, in Iran and a lot of the protesters are school age

Şimdi, İran'da ve protestocuların çoğu okul çağında

or university age and that is the age group that is known as 'Gen Z'.

ya da üniversite çağında ve bu 'Z Kuşağı' olarak bilinen yaş grubu.

But, we have other names for other generations. What are they?

Ancak, diğer nesiller için başka isimlerimiz var . Onlar neler?

Yeah, so we have 'millennials'. That refers to people born

Evet, yani 'milenyumlarımız' var. Bu,

between the early 1980s and the mid 90s, that's me.

1980'lerin başı ile 90'ların ortası arasında doğan insanları ifade eder, bu benim.

We then have 'Generation X'.

O zaman 'X Kuşağı' var.

They were born between mid 1960 and the early 1980s.

1960'ların ortası ile 1980'lerin başı arasında doğdular.

And that's me. And then there are the 'baby boomers' who were born

Ve bu benim. Bir de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra doğan 'baby boomers' var

after World War Two. Yes, and that my parents' generation.

. Evet ve bu ailemin nesli.

So, why do we have these expressions? Why do we need them?

Peki neden bu ifadelere sahibiz? Onlara neden ihtiyacımız var?

Well, classifying groups of people by their age is an easy way to differentiate

Pekala, insan gruplarını yaşlarına göre sınıflandırmak,

between different groups of people, different generations,

farklı insan gruplarını, farklı nesilleri ayırt etmenin kolay bir yoludur

  and it can make it easier for the reader

ve okuyucunun

if they immediately know which generation and their, kind of,

hangi nesil ve onların, bir nevi,

supposed characteristics that they're reading about.

sözde özelliklerini hemen bilmesi, okuyucunun işini kolaylaştırabilir. hakkında okuyorum.

Yeah. OK, let's have a look at that again.

Evet. Tamam, buna tekrar bir göz atalım.

We've had 'fan the flames of something', encourage an already tense situation.

Bir şeyin alevini körükledik, zaten gergin olan bir durumu cesaretlendirdik.

'Wave', lots of things are happening at once.

'Dalga', birçok şey aynı anda oluyor.

And 'Gen Z', the group of people born between the late 1990s and the early 2000s.

Ve 1990'ların sonu ile 2000'lerin başı arasında doğan bir grup insan olan 'Gen Z' .

Don't forget, there is a quiz on our website, bbclearningenglish.com.

Unutmayın, web sitemiz bbclearningenglish.com'da bir sınav var . Bize

Thank you for joining us and goodbye. Bye.

katıldığınız için teşekkür ederiz ve hoşçakalın. Hoşçakal.